Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 OCAK 2003 SALI
HABERLER
Tunceli'nin Pülütnür ilçesinde meydana gelen 6.5 büyüklüğündeki depremde bir kişi öldü
Kâbus 'buradayım' dedi\urt Haberieri Senisi - Tunceli'nin
Pülümür ilçesinde dün sabah saat
7.26'da meydana gelen ve büyük
paniğe yol açan 6.5 büyüklüğündeki
depremde bir kişinin dışında can kaybı
olmadı. Karadeniz Bölgesi, Erzurum,
Sıvas ve Elazığ'da hissedilen deprem,
Pülümür'ün 40 köyü ile Erzincan'da
hasara yol açtı. Bölgede en çok hasann
kamu binalan ve 1992'de yapılan afet
konutlannda meydana gelmesi dikkat
çekti. Pülümür Kaymakamı AB Ada,
hükümet binasında da ağır hasar
olduğunu söyledi. 6.5 büyüklüğündeki
depremden sonra bölgede saat 12.55'e
kadar merkez üssü Pülümür olan ve
şiddetleri 3 ile 3.8 arasında değişen 26
artçı sarsıntı meydana geldi. Sağlamtaş
Köyü'nde, deprem anında samanlıkta
bulunan Esma Gülizar Yıldınm (66)
enkaz altmda kalarak yaşamını yitirdi.
Tunceli Valisı Mustafa Erkai
Yıldınm'ın, 1992 depreminin ardından
kendileri için yapılan afet konutunda
oturmayıp köyevinde yaşamayı tercih
ettiğini söyledi. Pülümür'de
oluşturulan Kriz Masası'na ulaşan
bilgilere göre, Çakırkaya Köyü'nde
ahırlarda 11 küçükbaş hayvan telef
oldu. Köyde evleri hasar gören dört
aile de ilçe merkezine geldi. Pişi ve
Kumlar mahallelerindeki bazı ahırlar
da yıkıldı. Hasar gören Pülümür Yatılı
Bölge tlköğretim Okulu'ndaki bazı
öğrenciler camdan atlayınca hafıf
yaralandılar. Öğrenciler ikamet
ettikleri köylere gönderildi. Bölgeye
Diyarbakır Sivil Savunma
Müdürlüğü'nden 20, Erzurum'dan da
28 kişilik sivil sa\
r
unma ekibi
gönderildi. Kızılay, bölgeye, 10 adet
30-40 kişilik çok amaçlı büyük çadır,
100 katalitik soba, 100 aile tipi çadır, 2
bin battaniye ve gıda maddeleri, 1
sağlık ekibi ile haberleşmeyi sağlamak
amacıyla 1 uydu telefonu ulaştırdı.
Temelde ahlak
çöküntüsü var'
Bölgede incelemelerde bulunan
Bayındırlık ve tskân Bakanı Zeki
Ergezen, 6.5 büyüklükte depremde
yalnızca bir ölü olduğunu, bunun için
şükrettiklerini söyledi. Ergezen,
Pülümür'deki depremde, özellikle
kamu binalanndaki durumun, aslında
ahlak çöküntüsünden kaynaklandığım
belirterek "Ban insanlar yalnızca
kendi çıkarlanıu düşünüyor" dedi.
Yurttaşlann yaşadıgı endişenin
yerinde olduğunu vurgulayan Ergezen
şunlan kaydetti: "Görüntü, rahatsız
edici bir manzara. Demek ki sağlam
yapmryoruz. Millet olarak kendimizi
gözden geçirmemiz laznn."
CumhurbaşkanıAhmet Necdet Sezer
ile Başbakan Abdullah Gül de
telefonla yetkililerden bilgi aldı.
Erzincan ve Elazığ
Erzincan'da depremle uykudan
uyanan vatandaşlar, evlerinden dışan
çıktılar. Yaşanan panik nedeniyle
pencereden atlayan 3 kişi yaralandı.
Devlet Hastanesi'nde tedavi altına
alınan bu kişilerin sağlık durumlannın
iyi olduğu öğrenildi. Erzincan Adliye
binasının duvarlannda meydana gelen
çatlamalar nedeniyle görevli
memurlar binaya girmedi. Elazığ'da
da depremden sonra tasa süreli
panik yaşandı. Elazığ Valisi Osman
Aydın kentte herhangi bir hasar
olmadığını söyledi.
'YÖRENÎN DAĞLIK, YERLEŞÎMİN AZ OLMASI BÜYÜK ŞANS'
Tunceli'deki depremmKuzey Ana-
dolu fayı ile Doğu Anadolu fayının
kesiştiği noktada meydana geldiği-
ni belirten Fırat Üniversitesi Rektö-
rü Prof. Feyzi BingöL depremin Ku-
zey Anadolu fayı üzerinde olduğu-
nu ve Doğu Anadolu fayının da ak-
tif bulunduğunu söyledi.
Bingöl, Kuzey Anadolu fayı üze-
rinde Marmara depreminden son-
ra bilimsel çalışmalann yogunlaş-
tığını ifade ederek "Bu bölgede,
Doğu'da büyük bir biKmsd çahşma
yapUmryor. Bu deprem de gösteri-
yor Id Doğu Anadolu fayı aktiflir.
Deprenılerinmev^imlebirflgkiyok,
ancak bu bölgedeki depremler de-
vam edecektir. Ama zamanı konu-
sunda bir şey söylemem mümkün
değfl* dedi.
Bingöl'ün, 8 Ocak'ta Anadolu
Ajansa'na, Doğu Anadolu fayınm
aktif, ancak Kuzey Anadolu'dakine
göre hareket kabiliyeti daha az bir
fay olduğunu belirterek "Bufey ûze-
rindemuHaka birdeprem olacaknr"
dediği öğrenildi. Bingöl'ün 20 gün
önce yaphğı açıklama şöyle:
"Bu da aktif bir fay ve yaşı Kıızey
Anadolu fayıylaaynı. Ancak hareket
kabiliyeti Kuzey Anadolu fay hatü-
na göre daha az. Bu fay üzerinde
meydana gelmiş çeşith' depremler
var. CHas bir 6 büyüklüğündeki dep-
remi yapdarmız sağlamsa atlatabi-
Brsiniz.Bufay üzerindemutiaka bir
deprem olacak. Büyüklüğü konu-
sunda tahminde bulunmakzor olsa
bile bu fay üzerinde deprem mutia-
ka otacaktnf
Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kan-
dilli Rasathanesi ve Deprem Araş-
tırma Enstitüsü Müdürü Prof. Gü-
layBarbarosoğtu, Pülümür'deki sar-
sıntının "çok şkkküi ve yüzeye ya-
km bir deprem" olduğunu söyledi.
Bölgede çok sık depremler meyda-
na geldiğini \airgulayan Prof. Bar-
barosoğlu, şunlan anlattı:
" Deprem, Kuzey Anadolu ile Do-
ğu Anadolu fay hatlanrun dirsek
ohışturduğu yerde meydana gelen
süaşmanın etkishie ohıştiL Burada
KuzeyAnadoluFay Hatü'nadikge-
len küçükPülümürFayıvar.Deprem
de burada oldu. Bu fay, bugüne ka-
dar 6ve altmda büyüklüklerde bir-
çokdepremüretti.Yörenin dağhkve
yerieşnnin de az olması, can ve mal
kaybı açısmdan büyük şans."
' rzurum ve Sıvas ve
Karadeniz Bölgesi 'nde de
hissedilen deprem, Pülümür'ün
40 köyü ile Erzincan da hasara
yol açtı. Depremin ardından
26 artçı sarsıntı meydana geldi.
Bölgede en büyük hasarı kamu
binalan ile 1992 de yapılan
afet konutları gördü.
Uzmanlar bir an önce bölgede gezici deprem tespit ağının kurulması gerektiğini söyledi
Jeologlar: Binken enerji doğuya kaydı
YurtHaberieri Servisi-Pülümür'de-
ki depremin "sürpriz" olmadığını be-
lirten uzmanlar, bolgenin riskli durum-
da bulunduğuna dikkat çektiler.
Prof. Ahmet Ercan, 3.5 saniye sü-
ren depremin ardından yörede 1250
metre uzunluğunda kınk beklendiği-
ni söyledi. Söz konusu yerde uzun
süredır bir gerilim olduğunu, bunun
beklenen bir deprem olduğunu anla-
tan Prof. Ercan, şöyle konuştu:
"1967'de 62 büyüklüğündeki dep-
remde 97 kişi ölmüş. 1232 vapı çök-
müştü. 1992'de 5 * 1995'te 5.2 bü-
yüklüğünde depremler otanuştu. Bu-
rada büyük deprem beklenti süresi
30 0e 40yüdır. 1%7'den sonra da bu
süre tamamlanmışur. Şimdi lasa sü-
redeyenibirdeprem bekfemiyomzja-
kat artçı sarsuralar devam edebilir."
Depremin 2.5 atom bombası büyuk-
lüğünde bir sarsıntı yarattığını belir-
ten Ercan, 17 Ağustos 1999'da Göl-
cük'te meydana gelen sarsıntıdan 32
kat daha küçük olduğunu söyledi.
Depremin meydana geldiği Doğu
Anadolu ve Kuzey Anadolu faylan-
nın kavşak noktasında gerilimin art-
hğını ifade eden Ercan, özellikle bu
depremden sonra biriken enerjinin
Erzurum, Kiğı ve Karlıova tarafına
kaydığım, bu bölgede durumun kri-
tik olduğunu belirterek bölgede bü-
yük bir deprem beklendiğini, ancak
bunun hemen olacak anlamınagelme-
diğini söyledi.
2003 deprem yılı
2003 yılının deprem yılı olduğunu,
2004-2005'te Türkiye'de 7"nin üze-
rinde deprem beklendiğini anlatan
Ercan, şu uyanlarda bulundu: "Afet
tşJeriG€nd>lüdüriüğu,bö^edekibi-
rikim yerinin tespiti için, acilen bura-
da gezici deprem ağını kurmasL bol-
genin iyi dinlenmesi lazım. "
Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Jeofi-
zik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Ni-
yazi Türkelli, bu sarsıntının Doğu
Anadolu'da beklenen büyük depremin
habercisi olduğunu belirtti. Türkelli,
artçı sarsıntılann da bir ay daha
sürebileceği uyansında bulundu.
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Mimar-
lık Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mü-
hendisliği Bölümü Öğretim Üyesi
Yrd. Doç. Onur Köse ise Erzincan
Ovası'nın Doğu çıkışında Sansa Bo-
ğazı ile Karlıova arasında Yedisu fay
hattuun bulunduğunu, bu alanda ge-
lecek dönemlerde daha büyük deprem-
lerin oluşabileceğinin beklendiğini
söyledi. Köse. "Burası sismik açı-
dan okhıkça riskli Sismikgerilim, şjd-
deti 8'e kadar ya da daha küçük şid-
detteki depremler halinde de boşala-
biür" diye konuştu.
ÎTÜ Jeofizik Mühendisliği Bölü-
mü Başkanı Prof. Haluk Eyidoğan
da, Pülümür'ün 1992 depreminden
sonra -çok aktif hale geldiğini anım-
satarak Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın
hareket özelliklerine yakm tektonik
hareketlenn başladığını söyledi.
'Kırılma henüz
tamamlanmadı'
Jeofizik Mühendisleri Odası Ada-
na Şube Başkanı MeKh Bakt bölge-
de önemli mıkro ve makro düzeyde
deprem gelişmelerinin 2 aydır sür-
düğünü ifade ederek şu bilgileri ver-
di: •'Bölge uzun dönemden bu yana
büyük deprem üretmiyordu. Sismik
olarak aktif bir süreç geçiriyor. Art-
çılar bekleniyor. Kınlma henüz ta-
mamlanmadı. Herkesin dikkat etme-
si gerekiyor. Kırümarun tamamlanma-
sı için 5.4 civannda artçının gerçek-
leşmesi gerekiyor. Bolgenin riskli ol-
duğu biliniyor. Deprem konusunda
duyarlı bir bölge olduğu çalışmalar-
la ortaya çıkanldı. Herkesin duyariı
olmasuıda varar var."
SALI
ORHAN BLRSALI
'Reform İçin Çağm'
Milli Eğitim Bakanı ErkanMumcu "Reform İçin
Çağn" başlıkh bir mektup gönderdi. Konusu tabii ki
üniversiteler. Mektuba bu Cumartesi günü Cumhu-
riyet Bilim Teknik'te yer verdik; Mumcu'nun mektu-
bunu değeriendiren yazılara da...
Mumcu ilginç bir kişi. Nereye gitse, orayı değiştir-
mek istiyor. Bazen düşünmeden konuşuyor. Sonra
konuştuklannı ayıklamak zorunda kalıyor. Turizm Ba-
kanı iken, Bakanlığını lağvetmeyi savundu, ama Ba-
kan olarak da sonuna kadar orada kaldı. Neden kal-
dı? ANAP'a Başkan olmanın bütün yollannı denedi,
ama Mesut Yılmaz geçit vermeyince soluğu
AKP'de aldı. Yine Turizm Bakanı olacakken, Cum-
hurbaşkanı tarafından Milli Eğitim Bakanlığı'na kay-
dınldı.
Mumcu'nun üniversiteler ve eğitim ile ilgili uzman-
lığı yok. Tabii, politikacı olarak çok uzman olması da
gerekmiyor. Nihayet uzmanlan vardır, bilgilendirilir,
çevresiyle tartışır, bugünkü duruma ve gereksinimle-
re bakar, danışır, yapılabilecekleri saptar, politikalar
geliştirirvb..
Bir bakanın, hele konusu ile böylesine ilk kez sar-
maş dolaş olan bir bakanın, öncelikle can alıcı bir
veya üç sorunu saptayabilmesi çok önemlidir.
Mumcu, ana saptamasını yaptı: Özgürlük Yok-
sunluğu! Ve, bunun temel nedeni de YOK.
Üniversitelerimizin temel sorunu özgürlük yoksun-
lugu mu?
Oyle anlaşılıyor ki, Mumcu, üniversiteler konusun-
da gerçekten uzman kişi ve kurumlara zerre kadar
dantşmadı.
Mumcu, ülkemizin ve üniversitelerimizin değil, ka-
fasındaki merkezi sorunu gündeme oturttu.
• • •
Mumcu, örrveğin, üniversitelerimiz konusunda iki
uzman kuruluşa danışmadı. Birinçisi TÜBİTAK, ikin-
cisi Türkiye Bilimler Akademisi, TÜBA. Herhalde on-
lara da herkese gönderdiği mektubunu göndermiş
ve öneriler istemiştir!
TÜBİTAK, bilimsel ve teknik araştırmalar konusun-
da uzmandır, ülkemiz için gerekli politikalarla ilgili
olarak koccca bir rafı araştırmalarla doludur. Üniver-
sitelerimizle, bilimsel araştırmalar konusunda ilişkiler
içindedir...
Hele TÜBA.. TÜBA'nın kuruluş gerekçelerinden
biri, devlete, hükümete, bilimsel önceliklerin saptan-
masında danışmanlık yapmaktır. TÜBA ülkemizin en
seçkin bilimcilerini çatısı altmda toplar. Türkiye'nin
üniversite, bilim ve araştırma sorununu en iyi bilenle-
rin bulunduğu bir kurum..
Bakan, öncelikle kapısını çalması gereken, elinin
altındaki uzman kurumları pas geçiyor, ama "fikir
almak" ve "demokratik tarbşma" bahanesiyie dış
kapının dtş mandalına kadar uzanıyor!
Mumcu'nun üniversiteler ve YÖK konusunda, Re-
form İçin Çağn'sında samimiyetine ve ciddiyetine
nasıl güveneceğiz?
• • •
Mumcu'nun saptamasına dönelim: Üniversiteleri-
mizin baş sorunu "özgürlük, demokrasi yoksunlu-
ğu" mu? YÖK'ü kaldırdık, mesele çözüldü mü?
Oturmuş üniversitelerimizin hangisinde "özgürlük
yoksunluğu" sorunu var?
Mumcu, neden YÖK'ü tartışmanın odağına otur-
tuyor?
Demokratik ve aydın kesimce de mahkûm edildiği
için mi? Hemen taraftar toplayacağı için mi? Nitekim
tartışmanın odağına YÖK oturdu. Ama geri planda
üniversitelerimizin çok temel sorunlan da tartışma
dışına düştü.
YÖK, şüphesiz kimlik değişimine uğramalı.
YÖK'ten rektörlüklere uzanan kesin bir hiyerarşik
-neredeyse yan askeri!- düzen vardır. Ama bazı üni-
versiteler, YOK'ü olması gereken yerde tutmayı ba-
şarıyorlar. Aklıevvel isteklerini bir kenara itiyorar...
YÖK Başkanı üniversitelerin yönetimleri için doğru
bilimsel kriterler koyamadı ve bunun acısını çekiyo-
ruz.
özellikle bazı üniversitelerimizde, bu açıdan, de-
mokrasi sorunu vardır. Fakat Sayın Mumcu "üniver-
sitelerimizde demokrasi yok$unluğu"ndan neyi <as-
tettiğini, örnekleriy^e, açıkça ortaya koymuyor. 'De-
mokrasi" deyince herkes aynı dilden konuşmuş mu
oluyor?!
Mumcu, TÜBlTAK'a, TÜBA'ya danışsaydı, üni-
versitelerin üretkenliğınin arttınlması, bilime ve tek-
nolojiye yapılması gereken yatınmlar, ülkemizir bi-
lim politikalan ışıgında üniversitelerimizin sorunlan
konusunda ciddi düşüncelerie tanışmış olacaktı Bi-
Kmsel ve teknik üretkenliğin nasıl arttırılacağı, bili-
min ülke ekonomi si için nasıl motor görevi üstlene-
bileceğı, hangi alanlarda evrensel ölçülerde, bûyük
bilim projelerine yönelebileceğimiz, eğitimin- cğre-
nimin kalitesinin nasıl yükseltileceği.... konularnda
bilgilendirilecekti.
Bunu yapmadıQına göre, amacının üzüm yenek
olmadığı konusundaki şüphelere, haksız diyebilir
miyiz?
obursali@cumhuriyet.com.tr.
Italya da
sallandı
• ROMA(AA)-
Italya'nrn ortalanndaki
Toscana, Marche,
Umbria ve güneydeki
Molise bölgelerinde
önceki gün akşamdan
dün sabah saatlerine
kadar hafif şiddette çok
sayıda depremin olduğu
açüdandı. Yetkililer,
ülkenin orta
bölgelerinde, merkez
üsleri Floransa, Forli ve
Ancona kentleri olan,
Richter ölçeğine göre
2.5 ila 3.2 arasında
depremlerin olduğunu
bildirdi. Sarsıntılar can
ve mal kaybına yol
açmadı, ancak
vatandaşlar arasında
panik yarattı. Ekimde
meydana gelen 6
büyüklüğündeki
depremde bir okulun
çökmesi üzerine 27'si
çocuk olmak üzere 30
kişinin öldüğü
Campobasso da dün
sabah 3.5
büyüklügünde bir
depremle sallandı.
Parasızlık nedeniyle böbreklerini satan iki depremzede aynı kaderi yaşıyor
Önce evleri gitti, sonra aileleri
FARUKKIKrAY
YALOVA - Yalova'da böbreklerini
para karşılığı satan iki depremzede
dram yaşıyor. Haklannda soruşturma
açıldı, eşleri evi terkettiği için çocuk-
lan sefil oldu.Deprem sonrası yaşanan
ekonomik kriz ile birlikte böbrekleri-
ni satmaya karar veren 35 yaşındaki
Maşallah Bingöl ve 28 yaşındaki Ünal
Özen zor durumda.
Bingöl ve Özen bugüne kadar bir-
birleriyle hiç karşılaşmamış. Ancak
her ikisinin başuıdan geçenler ve son-
rasında yaşanan olaylar aynı. Böbrek-
lerini sahte kimliklerle satan Ünal ve
Bingöl şimdi aynı acı ve kaderi pay-
laşıyor.
Böbreklerini satmadan önce ikisinin
borçlanndan dolayı evine icra gelmiş,
işsiz kalmışlar. Sonra eşlerinden bo-
şanmışlar. Ve her ikisi farklı tarihler-
de böbreklerini satmaya karar vermiş.
Biri Bursa Tıp Fakültesi, diğeri îs-
tanbul Numune Hastanesi'nde hiç ta-
mmadığı kişilere böbreklerini para
karşılığı satmışlar. İkisi de böbrekle-
rini alan kişilerin kardeşlerinin kimlik-
ÜnalÖzen
leri ile ameliyata aluımışlar.
Tutuksuz yargılanıyorlar
Hiçbir sosyal güvenceleri olmadı-
ğı için yapılması gereken tedavileri
sürdüremiyorlar.tki yurttaş da sahte
Maşallah Bingöl
evrak düzenlemek ve yasadışı yollar-
la böbreklerini sattıklan gerekçesiy-
le Yalova Cumhuriyet Savcılığı'nca
açılan suç duyunısu üzerine tutuksuz
yargılanıyor. Ve yine ikisi de böbrek
nakli sonrası vaat edilen parayı ala-
madığından yakınıyor. Bingöl ve
Özen geçen hafta kiralannı ödeyeme-
diği gerekçesiyle evierinden çıkartıl-
dılar.
Bingöl, 2 çocuğunu Yalova Sosyal
Hizmetler Müdürlüğü'ne teslim etti.
Ünal Özen ise çocuğu ile birlikte şim-
dilik ablasınm evine yerleşti.
'Sosyal güvenllğimiz yok'
Yaşamından endişe ettiği gerekçesiy-
le Yaloy^ Cumhuriyet Savcılığı 'na baş-
vuran Ünal Özen şunlan anlattı: "An-
nem üzüntüden fek; oldu. Ekonomik
durumumuzkötü. Bakmakla yüküm-
lü olduğum özürlü bir kız kardeşün
var. Sosyal güvenliğim olmadığı için
sağhğım da risk altmda. İşsizim, baş-
ka çarem olmadığı için böbreğimi sat-
mak zorunda kaldım "
Maşallah Bingöl ise şöyle konuştu:
"Çocuklanma iyi bir gelecek haznia-
mak için böbreğimi satmak zorunda
kaldım. tş aradım bulamadım. Sata-
cak sadece böbreklerim vardı. Nakil-
den sonra tedavi ohnam gerekhordu
ama, sosyal güvencem olmadığı için
olamadım."
Sismik kayıt cihazı alınacak
İstanbul'un tarihi
ödenek bekliyoı
tSTANBUL(^A)-Is-
tanbul'daki tarihi carnile-
rin depreme dayanıklı-
lıklarının belirlenmesı
amacıyla oluşturulan
proje, sismik kayıt ciha-
zının ahnamaması nede-
niyle yaşama geçörilemı-
yor. Yıldız Tekreik Üni-
versitesi Yapı Anabilım
Dah Başkanı Prof- Gö-
rün Arun, proje kapsa-
nunda tarihi değeri yük-
sek ve risk taşıyaıbilecek
8 yapı seçtiklerimi belirt-
ti. Arun, şunlan soyledi.
"Bu yapılar, fstan-
bul'da6-16.vüzNiBarara-
sında inşa edilmiş, Can-
kurtaran'daki ICüçüka-
yasorya,Laleli'deki Bod-
rum, Saraçhane'deki
Molla Zeyrek, Kara-
köy'deki Ârap, ünninö-
nü'dekiAhiÇeletoüÜskü-
dar'daki İskele, EdÜrne-
kapı'dakiMihrimalı Sul-
tan ve Fatih camileri.
Bunlardan Küçülaya-
sofŞa, Bodrum ve IVoOa
Z«)Tek camileri v« B i -
zansvapüanküisedeca-
mi\e çevrilmişler."
Bu yapıların y ı n a
yöntemiyle inşa ediiüc—
lerini anımsatan Aur»,
bu binalann depremcar—
şısındaki ta\Tinın a a l i z
edilebilmesi için ,si"nilc
kayıt cihazıyla senesct:
titreşim deneyi uygıar»—
ması gerektiğini bertteS.
Kayıt cihazı ç i m
2001:
de DPT'ye > a ^ -
\mduklanni dile g e r e m
.-\run şöyle konuşturCi—
haziçingerekliolan 1 b i n
dolar karşdığı Türkr.»—
sı istedik.Ancak ixlıe B-t;
açılanadek.döviz kuun»—
daki değişinı nedeıyl^s
efimize 10 bin dolare^
1
—
üVAnın, ekbütçe Jer—
bınde bulunduklannaEB.—
cak henüz bir cevapa_—
madıklannı sö\ledı: