08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
>8 OCAK 2003 SALI CUMHURİYET SAYFA 17 posta: de«zsofn©cumhunyetcom.tr - Ankara'da birpolis okul basmış... "Uygulamalı eğitim vermek istemiştir!" PortakalAdana'dan yurttaş Akhan Hilmi Çamurdan'ın gönderdiği fotoğraflardan ilki 1991 yılında çekilmiş. Seyhan Nehri kıyısında portakal bahçeleri göz alabildiğine uzanıyor. Ikinci fotoğraf 12 yıl sonrasına art; 2OO3'te arazinin bir ucuna büyük bir cami yapılmış, bir kenarından yüksek binalar yükseliyor; kıyıda bir tesis var, arazinin ortasından birbiriyle kesişen yollar geçiyor ve portakal ağaçlanndan bir tane bile kalmamış. Yurttaş Çamurdan, "Bu, cumhuriyet tarihinin en büyük ağaç katliamıdır. Adana'nın simgesi, nefes alınabilecek tek yeri, akciğeri ve kokusu, Seyhan Nehri kenanndaki portakal bahçeleri, Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından katledilmiştir. Bir metrekare portakal ağacı yaprağı, 14.4 kişinin günlük oksijen gereksinimini sağlarken bin dönüme yakın portakal ağacı kesilerek, milyonlarca kişinin oksijen gereksinimi yok edilmiştir" diyor. stanbul'dan avukat Nezihi Sanal, Marmaris Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilmek üzere Is- tanbul Cumhuriyet Savcılığı'na verdiği dilekçe- de eski cumhurbaşkanı Kenan Evren hakkın- da görev sebebiyle muttali olduğu devlet sırrını ifşa etmekten suç duyurusunda bulunuyor. 26 Kasım 2002 tarihli ve cumhuriyet savcılığının "muhaberaf'ına 11492 numarayla kaydedilen dilek- çe aynen şöyle: "20 Kasım 2002 tarihinde CNNTürktelevizyonun- da yayınlanan Manşet programının yapımcısı Meh- met Ali Birand, Kıbrıs konusu ile ilgili programında, halen Marmaris'te mukim bulunan eski cumhurbaş- kanı Kenan Evren ile telefonla temas ederek, Birieş- miş Milletler Genel Sekreteri tarafından öne sürülen Kıbrıs planı ve toprak ödünleri ile ilgili olarak düşün- celerini sormuştur. Sanık cevabında, Kıbrıs harekâtı sırasında Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı olduğunu belirttikten son- Suç duyurusu ra Türk Ordusunun önceden planlanandan fazla yer işgal ettiğini, bunun ise banş müzakerelerinde karşı tarafa topraktavizi vermek amacıyla yapıldığını ve bu sebeple görüşmelerde toprak tavizi verilebileceğini beyan etmiştir. Bu konuşma, 21 Kasım 2002 tarihli Istanbul gaze- telerinde ve bu meyanda fotokopisi ekli Hürriyet ga- zetesi manşetinde yer aldığı gibi, canlı olarak Yunan Antenna TV ve Mega TV televizyonlarında yayınlan- mıştır. Televizyon yayınında pervasızca açıklanan konu- lar, sanığın Türk Ordusunun sorumlu bir mevkiinde bulunduğu sırada, görevi icabı muttali olduğu bir dev- let sımdır. Bu tür bir açıklamanın, devletler ve toplumlar ara- sı görüşmelerde ülkemiz için ne derece yıkıcı sonuç- lar doğuracağı ortadaolup, bu konuda fazla bir açık- lama yapılması gereksiz bulunmuştur. Bu beyanlar hakkında, aradan geçen süre içinde beyan sahibi ta- rafından herhangi bir düzeltme de yapılmadığından, durumun ciddiyeti daha da artmıştır. Işlenen fiil Türk Ceza Kanunu'nun 132/2, 3 ve 136/1. maddeleri gereğince suç teşkil etmektedir. Ülkemizin içinde bulunduğu çok kritik bir durumda, milli bir meselenin ülkemiz lehine sonuçlanmasını tehlikeye atan eylem sebebi ile bir vatandaş olarak işbu suç duruyusunun yapılması gerekli olmuştur. Sanığın fiiline uyan Türk Ceza Kanunu'nun 132/1. maddesi delaleti ile 136/1. maddesi uyannca ceza- landınlması için kamu davası açılmasını saygılanm- la dilerim." Dilekçe bu kadar... Türkiye Cumhuriyeti Marmaris Cumhuriyet Baş- savcılığı'nın karannı yann biriikte öğreneceğiz... SESSÎZSEDASIZ(f) Yüksek Yerilim Hattı erdirvcırtkuOTyahoo.com ELMA dersem çık, ARMUT dersem çıkma; AKP'ye yalakalık yap! New York'ta 75 dolara bir hamburger 11 Eylül saldınsından sonra New York'ta ekonomik kaybın 100 milyar dolan bulduğu, sokakta yatanlann 150 bin kişiye ulaştığı, 100 binlerce kişinin işsiz kaldığı belirtilirken Engin Aşkın'ınbildirdiğinegörelükstüketim çılgınlığı da doruk noktasına ulaşmış bulunuyor... Lüks lokantalar arasında başlayan ve kuyruklan sokağa taşan "hambur- ger savaşı"nda bir hamburgerin fıyatı 75 dolara kadar çıkıyor... Manhattan'da lüks lokantalann 55 dolardan sattığı hamburgere karşılık Old Homestead lokantası 65 dolarlık bir hamburger piyasaya sürerken, re- koru Bitro Moderne lokantası kınp 75 dolara hamburger satıyor. Torontolu tiyatro eleştirmeni Ric- 4 hard Uzunyan'ın New York gezisi sı- rasında tanık olduğu 75 dolariık hamburgerin özelliği etinin Japon- ya'nın Kobe kentinden getirilmesin- den kaynaklıyor. Kobe'de sığıriar, en kaliteli tahılla ve sürekli bira içirilerek besleniyor; hayvanlara etlerinin sert- leşmemesi için her gün masaj yapılı- yor! Kanadalı tiyatro eleştirmeni, 75 do- larlık hamburger için şöyle diyor. "Kazık yemeye alışmış olanlarla, patronun masraf hesabından bedava yeme olanağı bulunan işini bilir kişile- rehizmet veriyor... 75 dolariık hamburgerin kalp damar- lannızı kolesterolle doldurmak için 2 dolariık hamburgerden hiçbir farkı yok." Sivil Toplum ÖrgüÜemenin Eğitim Yenileşmesi ve TODER t.GÜRŞENKAFKAS Toplumların gelişmesi ve kalkınmasının temelinde eği- tim vardır. 21. yy'da çağdaş uluslaria her konuda yanşabi- lir olmamızda eğitim baş be- lirieyicidir. Atatürk'ün "çağ- daş Batı medeniyetleri arasın- da yeralmak" özdeyişi eğitim- de ilerlememiz için hedef ol- muştur. Bu hedef "ilke ve dev- rimlerin" gerçekleşmesinde de geçerii olmuştur. Eğitimde bilimsellik teme- linden yola çıkarak, örgün ve yaygın eğitim kurumlannın devlet denetiminde gözetil- mesi sağlanmıştır. Atatürk'ün ve o çağın Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati'nin oluştur- dukları "Tevhid-i Tedrisat" (Eğitimde Birlik) yasası bizleri çağdaş eğitimle kucaklaştır- mıştır. Yenileşme eğitimde olunca öğrenmenin de farklı boyutlar getirdiğini görüyoruz. Eğitimde, devlet kurumları ve devletin gözetimindeki özel kurumlar, kuruluşlar bu yenile- menin uygulama alanıdır. özel kurum ve kuruluşlar in- sanımızın isteklerinden doğ- muştur. 625 sayılı yasa ile de bu kuruluşlann örgütlenme sistemi belirlenmiştir. 21. yy'da yaşam boyu öğrenme herkes için bir gereksinim ol- muştur. Oğrenme özgüriüğü- nün desteği olabilme doğrul- tusunda bireye sunulabilecek olan öğrenme şekli önümüz- deki sürecin amacı olacaktır. Uluslann bugün yarıştıklan en önemli konu bilgi ve beceri alanıdır. Bu bilgi ve beceri çağında ulusumuz da yerini almalıdır. Varılacak hedefte özel kurum ve kuruluşlann yeri ve hedefi beliriidir. özel öğretim kurum- lannın temel işlevi milli eğitim sistemine en üstün düzeyde katkıda bulunmaktır. Araştır- ma ve geliştirme ile eğitim standardını yükseltici çalış- malarda bulunmak ilke ol- muştur. Bu ilkede, eğitim ya- tınmının teşviki, kalite anlayı- şının etkinliği ve eğitimde (re- kabet) yarışma ortamının sağ- lanması önemli unsurlardır. Maddi durumlanna bakılmak- sızın her Türk gencinin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda "eğitim hakkından" yararian- ması topluma benimsetilmeli- dir. Maddi değerier nedeniyle eğitimden yoksun olanların "burslar ve teşviklerle" des- teklenmesi önemli bir kaynak- tır. Bu görevleri yapabilecek önemli bir sivil toplum örgütü TÖDER (Tüm özel öğretim Kurumları Derneği) eğitimci girişimcilerce kuruldu. Her zaman, her yerde eğiti- min desteklenmesinin birey- lerin iş gücü kazanımı bakı- mından önemli olduğu gerçe- ği anlatıldı. TÖDER, bu ger- çekliği sivil toplum örgütü ola- rak, yapıcı, birieştirici ve geliş- tirici vizyonuyla başaracaktır denildi. Eğitimde ileri uluslara ulaşabilmek için koşmamız gerekiyor deyişleri ilgi gördü. TÖDER misyonunda çalışma sahalarının farklılığına bakıl- maksızın "liderlik, iletişim ve tanıtım" üçlemesi ile aynı ça- tı altında toplandığı açıklandı. Bu faktörierin yanında eğitim ve öğretim alanında diğer ku- rumlarla iletişimi geliştirme hedeflendi. Böylelikle TÖ- DER'in çalışmalannda iddialı, yaratıcı ve uyumlu sesin geti- rileceği kamuya duyuruldu. Genel başkan Bahattin Durmuş, hedeflerinin Tö- DER'le özel eğitimde birlik ve bütünlüğü sağlamak, kısa bir süreçte "oda" olabilmeye yö- nelmek, özel öğretimin diğer tüm dernek ve kuruluşlaria da örgütsel bir birlik sağlanacağı umudunu belirtti. özel kuru- luşlara birlik içinde örtüşmeli- yiz, TÖDER'le bir ses, bir so- luk, bir birlik olmalıyız çağn- sında bulundu. Geç başlanan ve fakat ba- şanlı sonuçlar alınan sekiz yıl- lık temel eğitimde daha ileri gi- dilerek on bir yıllık eğitime gi- dilmelidir. Eğitimimizde, araş- tırmacı ve kalıcı sistem arayı- şına gidilmelidir. Sistemin ye- ri ve alanı aydınlanma, çağ- daşlaşma ve medeni olmalıdır. Geriye gidiş düşünülmeden ileri, hep ileri hedeflenmelidir. Başöğretmen Atatürk'ün "Eğitim meselelerinde mutla- ka muzaffer olmalıyız" özde- yişi ışığımız olmalıdır. Milli eği- timin çalışma alanı insandır, gençlerimizin geleceğidir. Bu gelecek aydınlık dolu ve çağ- daş olmalıdır. özel öğretim kurumlannın çalışmalannın birieşimi, örgütlenmesi sevin- dirici bir sivil toplum hizmeti- dir. Bütün özel öğretim kurum- lannın toplanacağı, dayanışa- cağı çağdaş bir toplumun gençlerimize, insanımıza ya- rarlı olacağı görüşündeyim. Sorunlann demokratik ve hu- kuksal çerçevede çözüleceği, daha güçlü, sistemli bir anla- yışın getirileceği TÖDER anla- tıldı. Türk eğitim sistemine katkıda bulunurken, özel öğ- retimin durumu, nitelik ve ni- teliğinin de sorgulanacağı be- lirtiidi. Atatürk'ün "Milli kültürümü- zü çağdaş medeniyet seviye- sinin üstüne çıkaracağız" öz- deyişine ışık tutacak gerçek yol eğitimdir. Bilgisizliği eği- timle aşacağız. "En önemli, en temel nokta eğitim sonj- nudur." TÖDER'in bu ilkeli gi- rişimine ve girişimcilerine ba- şanlar diliyorum. ÇtZGİLİK KÂMtL MASARACI HARBİ SEMİH POROY semihporoy(c yahoo.com KEDt LEVO APTVÜKA Jn/t V H İ S X Jh ) e-posta: aptulika « go.com. r^U TiVöjz.TÜ N£ 2AMA//_ TARİHTE BUGÜN MLMTAZ ARIKAN 28Ocak EYLEM RESMIL 1312'P£ BU&ÜH, ÜNLÜ AMERİKALI RESSAM JACKSOU POLLOCIC (CEKSIN POLIK) OOSOU. ÖNCELERİ, KJÛ- BİZM V£ £ÛeeEAUZM(G£G.ÇEnİSTÛCÛLÛIe} AICIU- LARJNIN ertCİSİNOB ÇALIÇAN RESSAM, 194? 'DB FIRÇA KULLAUAMYI TÇRI£EDEC€l£Tifi. t>ENeY£CB- Ğl YENİ YÖNTSM, BB2.İ yeRE ÇAtClP, 8OYALA&I PÖKMEK VB OAMLATMAK BiÇiMlNDS OLACAZ- TtR. POLLOCK'IN ÖNCÛÜJeÜNÜ YAPTtĞI SU YE- A//" AKIMA, "EYLEM &£SMf * ADI VEe.tLECeKTİ£. POLLOCJC, &ANATI İÇİN ŞÖYLB KONUÇACAKTIR', "BEAJ DUYGULARIMI RESİMLJENOİfSMİYORUM, OL- PUĞÜ 6'Bİ AKmHtYORUM. ÖNCSDEH ESKİZ Fi- LAN YAPMAM, DOĞfZUP>AN OOĞ^ÜYA BOYALARLA BAŞLARJM /'?£.. HERŞEY PEMETİMİM ALTINDAPIR, BİR KflZA OUMAZ .'.* Merhum Dr. Aytekin YAKAR ve Aysel YAKAR'ın kızlan, Ahmet Emre YAKAR'ın kardeşi, Baskan ailesinin torunu Dr. ASLI EZCİ YAKAR vefat etmiştir. Cenazesi 29.01.2003 Çarşamba günü öğle namazını müteakip Şişli Camii'nden kaldırılacaktır. Çiçek yerine Darüiaceze Vakfı'na bağışta bulunulmasıricaolunur. Memleket meseleleri ile ilgilenenlerin yeni intemet adresi inadina.com KEMALPAŞA SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 2002 '556 Davacı Fatma Aktaş tarafından Kemalpaşa ilçesi merkez Yukan Mahalle Yağlıcabaşı mevkiinde bulunan 63 ada 40 parsel lehine, 63 ada 39. 36, 57, ve 56 parseller aleyhıne geçit hakkı tesisi için dava açılnuş olup: 63 ada 40 par- sel malıki Abdurrahman kızı Nazh'nın mirasçısı olan Fatih ilçesi, Ereğli ma- hallesı. cilt P hane 183'te kayıtlı Mehmet \e Nazlı'dan olma 04.06. 1935 D.'lu Türkan Umaç'ın adresi belirlenemediğinden, ilanen tebligat yapılmasına karar venlmış olup. Türkan Umaç'ın davacı tarafta yer alması için kendisim bizzat ya da bir vekille temsıl ettirmesi, aksi halde yokluğunda karar verilece- ği. tebligatın ilanın yapıldığı tarihten bir hafta sonra yapılmış sayılacagı, du- ruşrnanın 19. 02.2003 günü saat 9.00'a bırakıldığı ilanen duyurulur. 22.01.2003 Basın: 3572 Akademimiz Kurucu Üyesi ve Akademi Konseyi Üyesi Prof- Dr. MURAT SERTELin vefatını büyük bir üzüntü ile öğrendik. Ailesine, yakınlarına ve biiim camiasına başsağlığı dileriz. TÜRKİYE BİLİMLER AKADEMİSİ KALEM METİN ERKSAN Arabın İntikamı ve Kıbrıs W. Shakespeare (1564-1616) "Othello" adlı tra- gedyasını 1604'te yazmıştır. Oyunun Venedik'te olanları anlatan 1. perdesinden sonra, oyunun tümü- nü oluşturan 2. 3. 4. 5. perdeleri'nin mekânı, "Kıb- ns Adası" ve özellikle Magosa Kalesi'dir. Oyunun kaynaklandığı tarihsel gerçek şudur. Kıb- ns Adası Venedik devleti yönetimindedir. Kıbns Ada- sı'nda üslenmiş güçlü korsan yuvalannı bannak ola- rak kullanan korsanlar, Osmanlı/Türk Devleti'nin Do- ğu Akdeniz'deki deniz ticaret yollarına büyük zarar- lar vermektedir. Venedik devleti bu korsanlan koru- makta ve kullanmaktadır. Osmanlı/Türk devleti bu korsan yuvalarını dağıtması için Venedik devletini birçok kez uyarmıştır. Venedik devleti bu uyanlara uy- mamıştır. Osmanlı/Türk devleti Doğu Akdeniz'deki deniz ticaret yollarının güvenliğini sağlamak için 1570'te Kıbns Adası'nda deniz ve kara ordulan ile bir kuşatma başlatır. Oyunun kurmaca bölümü şudur. Venedik devleti Kıbrıs Adası'nı savunan Venedik ordusunun başına, Venedik devleti hizmetinde yüksek rütbeli paralı as- ker olarak çalışan, Kuzey Afrika kökenli kara derili Arap Othello'yu komutan olarak atar. Oyun, Kıbns Adası'nda Osmanlı/TünX - Venedik savaşı ortamında, Othello'nun yaveri lago'nun iftira ve kışkırtmalannın etkisiyle Othello'nun Venedikli be- yaz derili eşi Desdemona'ya karşı olan müthiş kıs- kançlık, nefret, öfke ve intikam krizleri içinde gelişir. Sonuçta Othello son derece namuslu ve dürüst bir eş olan Desdemona'yı boğarak öldürür. Sonra ken- disini öldürür. Bu oyun yıllarca Türk halk tiyatrolann- da ve canbazhane tiyatrolannda "Arabın İntikamı" adıyla oynanmıştır. 22 Ocak 2003'te Güney Kıbns Rum Yönetimi söz- cüsü Mihalis Papapetru; gazetelere şu demeci ver- di: "Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşka- nı Rauf Denktaş bugüne dek eşi görülmemiş bir baskı altmdadır. Bu durum bize cesaret vermekte- dir. KKTC liderine yönelik baskılann artmasından ötürü büyük bir memnuniyet duymaktayız. Birieş- miş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan R. Denk- taş '/ devirmek gayreti içindedir. BM Genel Sekrete- ri Kofi Annan Kıbns Türklerine, Denktaş'ı devirme- leri çağnsı yapıyor ve bu yöndeki eylemlerin sürme- sini istiyor. Denktaş'a ve Kıbns Tün\lehne karşı ya- pılan baskılarşimdiye kadar alışmadığımızyöntem- lerle yapıldığı için bizler şaşkınlık içindeyiz." Mihalis Papapetru'nun bu demeci; şimdi Kıbns Adası'nda oynanan çağdaş tragedyanın yetkin bir anlatımıdır. Bu güncel/tarihsel aşamada Kofi Annan çağdaş bir Othello'dur. Kcfi Annan'ı Othello'ya, de Soto'yu yaver lago'ya, Rauf Denktaş'ı ve KıbnsTiirk- leri'ni Desdemona'ya benzetmemek olanaksızdır. Othello'nun beyaz efendis Venedikti. Kofi Annan'ın beyaz efendisi ABD ve AB'dir. Kofi Annan'ın para ba- baları ABD ve AB'deki Rum ve Ermeni lobisidir. 19 Kasım 2002'de "Kalem" adlı köşemde "Olma- yan Adalar ve Kıbns Adası' başlıklı bir yazım yayım- lanmıştı. O sıralar şimdi Kıbns'ı Kofi Annan Planı ge- reğince; Yunanistan'a, Kıonslı Rumlara ve Avrupa Biriiği'ne (AB) satmak isteyenler ve satmak isteme- yenler daha henüz gaflet jykusundan uyanmamış- tı. Bir yazının tümü içinden alınan bir paragraf, tek başına bir anlam taşımaz. Fakat ben yazıdan bir pa- ragraf alarak yazının tümünü sizlere hatıriatmak is- terim. Paragraf şöyleydi: "Kofi Annan Planı'nın 'Kıbns Adası' için hazırian- madığı çok belli. Kofi Annan, Planı'nı, Doğu Akde- niz'i gösteren bir haritada, Türkiye kıyılanna yakın bir yerde, denizin biryerine kendi çizdiği, olmayan dûş- sel bir ada için hazıriamış." Kofi Annan Planı dener paçavra, çalınmış parala- nn saklandığı korsan hazinesinin yerini gösteren kan- lı bir haritadır. Kofi Annar Planı denen satış senedi, KıbnsTürkü'nün, KıbnsTûrkü'nüYunanistandestek- li Kıbrıs Rumlarının yap:ığjı soykırımdan kurtaran Mehmetçiklerin ve Kıbnâı mücahitlerin derisi üstü- ne kazınmış kanlı bir haritadır. Bu planın uygulanna olanağı yoktur. Bu plan K<TC Devleti'ni, Rauf Denk- taş'ı ve Türkiye'nin hukuksal haklannı yok etme pla- nıdır. Aziz okuyuculanm İçin NOT: Kıbns Adası ve Girit Adası hakkındaki yazılanrn 19 Kasım 2OO2'den21 Mayıs 2002'ye kadar "Kalem" adlı köşemde, att (6) yazı oluşumundayayımlandı. Sonra Kıbns Adası so- runu ve Atatüric'ün Hatay Sorunu için düşündü<le- ri üstüne yazdığım "Kıbns ve Hatay" başlıklı yazım 31 Aralık 2002'de "Kalen" adlı köşemde yayıman- dı. Bu yazılanmı sizlere hangi nedenle hatırlattığımı elbette çok iyi değerlencirirsiniz. Sevgilerimle. B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 SOLMNSAĞA: 1/ Ankara yö- resine özgü ' bir halk oyu- 2 nu. 11 Değerli „ madenlerin saflık derece- si... Her yiye- ceği canı çe- ken. 3/ Deve yavrusu...Be- zek.4/Yabanıl hayvan ban- nağı... Anado- lu'nun Likya bölge- sinde antik bir kent. 5/ Öd kanah. 6/ Ça- buk kurumasını sağ- lamak amacıyla boya ve vemiğe az miktar- da katılan madde. II Ağız mukozasında oluşan yüzeysel ya- ' ra... Bir nota... "Bir 8 —- çeksem karşıki 9 dağlar yıkılır / Bugin posta günü canım salır" (Türkü). 8/Yuvarlak T e sipersiz ba$hk... IsMıör- dek de denilen bir av kuşu. 9/ Boğa güreşi alan... Kadmlann oıruzlannı örtmek için dıklan geniş atkı. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Aryon yöresine özrâ bir halk oyunu... EsfcTûrk güreşlerinden biri. 2/"^eryüzünün yaklaşık 8 O t üs- tünden başlayan atmcsfer katmaru. 3/Eski diM^v... Sıvılariçinkullandanölçübirimi. 4/Kabukl\»ı de- niz hayvanına ve bu layvandan elde edilen defe verilen ad... Genişlik 5/ Birçok efsaneye k*ı ol- muş ünlü Frigya kralı 61/Adın durum ekleriım11 bi- ri... Yan yana gelerekbiı bezemeyi oluştura«rsle- yiciöğe. 7/Antalya'nn bir ilçesi... Uğraş. 8/ *-re... Panltısmı armrmak çım elmas taşlannın altoko- nan ince metal yapri. 9/ "Abdülhak Şinas—": Yazanmız... Küçük taeli bir bakla türü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle