Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 TEMMUZ 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
SODEV: Ecevit
çekilmeli
• İstanbul Haber
Servisi-Sosyal
Demokrasi Vakfı
< SODEV) Başkanı
Ercan Karakaş,
Başbakan Bülent
Ecevit'ın
«-ahatsızlığından dolayı
^îörevinin gereklerini
yenni getiremedığini
feelırterek bir an önce
çekilmesi gerektığini
savundu. Karakaş
açıklamasında, siyasette
yen doldurulatnayacak
lcişi olmadığını
belirterek "Parti içi
demokrasinin işletildiği
DSP'de sorumluluk
Ecevitler'dedir" dedi.
Abanoz'a yeni
dava açıldı
• İstanbul Haber
Servisi - Eski istanbul
Emniyet Müdürü Kâzım
Abanoz ile 4 eski
müdür yardımcısı
hakkında, 'lojman
tahsisi sırasında görevi
kötüye kullanmak'
suçundan dava açıldı.
istanbul Cumhuriyet
Savcısı Yılmaz
Ku>r
umcu tarafindan
hazırlanan iddianamede,
istanbul Emniyet
Müdürlüğü Lojman
Tahsıs Komisyonu
üyeleri olan eski
emniyet müdür
yardımcılan Nizamettin
Bayındır, Ahmet
Uzunçakmak, Orhan
Yaman, Inci Aksoy ve
Abanoz'un 1 ile 3'er yıl
arasında hapis cezasına
çarptınlmalan talep
ediliyor.
Aytekin'in oğlu
tutuklandı
• TEKİRDAĞ (AA) -
ÇevTe Bakanı Fevzi
Aytekin'in oğlu Gönenç
Aytekin'in (21)
Tekirdağ Atatürk
Bulvan'ndaki ışıklı
kavşakta çarptığı yaya
Ismail Üçkan hayatını
kaybetti. Gönenç
Aytekin tutuklandı.
Olaydan sonra gözaltına
alınan Gönenç Aytekin,
sevk edildiği adli
makamlarca
tutuklanarak Tekirdağ
Kapalı Ceza ve
Tutukevi'ne konuldu.
Fevzi Aytekin, "Kazada
oğlum 8'de 3 suçlu
bulundu. Mahkemeye
çıkacak. Takdir
hâkimindır" dedi.
PEN'den
fischer'e çağrı
• FRANKFURT
(Cumhuriyet Bürosu) -
Uluslararası PEN
Örgürü, Federal Almanya
Dışişleri Bakanı Joseph
Fıscher'e bir çağn
yaparak Türkiye'de
yazdığı ve yayımladığı
bir kitap nedeniyle
hakkındaki hapis cezası
kesınleşen Melih
Pekdemir'in siyasi
sığınma başvurusunun
kabul edilmesi için
devreye girmesini istedi.
Acıl eylem çağnsı
yayımlayarak
Pekdemir'in durumunu
uluslararası kamuoyuna
da duyuran örgüt, karan
kınayarak ıptal
edilmesini ıstedı.
Hizbullah davası
• DÎYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Şeriatçı terör örgütü
Hizbullah ana davasında
yargılanan Mehmet
Veysi Özer. dün
Diyarbakır 3 No'lu
DGM'deki duruşmada
işkence gördüğünü öne
sürdü. Duruşmada,
Hizbullah lideri
Hüseyin Velioğlu'nun
öldürüldüğu İstanbul
Beykoz'daki
operasyonda yakalanan
Edip Gümüş ve Cemal
Tutar'ın da aralannda
bulunduğu tutuklu 20
sanık hazır bulundu.
Mahkeme heyeti,
sanıklann tutukluluk
hallerinin devamına
karar vererek
eksikliklerin
giderilmesı için
duruşmayı erteledi.
Yılmaz, AB tıkanıklığmı aşmaya yönelik 'B planı'nı kurmaylanna anlattı
Son çareyeni hükümetSERTAÇ EŞ
ANKARA - ANAP Genel
Başkanı ve Başbakan Yardım-
cısı Mesut Yıhnaz, hükümette-
ki AB tıkanıklığını aşmaya yö-
nelik yeni hükümeti de içeren
"BpJanrru kurmaylanna anlat-
tı. Yümaz, eylül ayında ölüm ce-
zasının geçirilmesınin ardın-
dan, AB'den teşvik edici ve şart-
lı bir karar çıkabileceğini bildir-
di. Yılmaz, oluşacak olumlu ha-
va ve kamuoyu desteğine kar-
şın MHP'nin direnmeyi sürdür-
mesi durumunda da yeni bir hü-
kümet arayışına gidilebileceği-
ni kurmaylanna anlattı. Başba-
kan Bülent Ecevit'in hastalığı-
nm ardından DSP'nin parça-
ÖZİC3n'İ3 anlSŞtl Savi ANAP lideri, eylül ayında ölüm cezasının geçirilmesinin
ardından AB'nin Türkiye'ye teşvik edici ve şartlı bir tarih verebileceğini söyledi. Bu
durumun olumlu biı kamuoyu oluşturacağını belirten Yılmaz, MHP ile uzlaşmazlığın
sürmesi durumunda ise yeni bir hükümetin kurulabileceğini kaydetti. Yılmaz'ın
uzlaşmazlık durumunda Hüsamettin Özkan'la yeni hükümet için anlaştığı iddia edildi.
lanma olasılığının AB ile ilgilı hsinin Başkanlık Dıvanı top- yönünde olumlu bir kamuoyu
gelişmelere ters etki yapacağı-
nı da söyledi. Başbakan Bülent
Ecevit'in zirvede ortaklanna
yaptığı ve Yılmaz'ın Başkanlık
Divanı üyelerine aktardığı, "Ko-
alisyon 2004 seçimlerinden son-
ra dasürmdi" önerisi ANAP'lı-
lar tarafindan gülümsemeyle
karşılandı.
Başbakan Yardımcısı Yıl-
maz, MHP ile ANAP arasında
yaşanan AB nkanıklıgının aşıl-
masına yönelik "BpJanTnı par-
lantısında kurmaylanna anlat-
tı. Yılmaz, eylül ayına kadar
uzlaşmazlık konulan üzerinde-
ki tartışmalan soğutacaklannı.
TBMM'nin olağanüstü toplan-
masınuı ardından ölüm cezası-
nın çıkanlacağını dile getirdi.
Yılmaz, daha sonraki süreçte or-
taklar arasuıda uzlaşma şansı-
nın zorlanacağını, AB'nin Tür-
kiye'ye yönelik teşvik edici ve
şartlı tarih vermesi durumun-
da düzenlemelerin çıkanlması
oluşacağını kaydetti. Yılmaz
şöyle konuştu: "AB, ilerleme
raporunun haarlanmasından
sonra veya son olarak Kopen-
hag Zirvesi'nde 'Kültürel hak-
lara ilişkın düzenlemeler çıka-
nlırsa tam üyelik müzakerele-
ri için tarih veririz' diye bir ka-
rar çıkarabflb: Bundan sonraka-
muoyunun desteği de bu yönde
ohır. Bu süreçte MHP'nin ikna
olacağını düşünüyorum. Bu or-
tamdada MHP'yle mutabakat
sağlanamazsabakarsıınzbaşka
hükümet kunıhır."
Yılmaz'ın uzlaşmazlık du-
rumunda DSP'li Başbakan
Yardımcısı Hüsamettin Öz-
kan ile yeni hükümetin ku-
rulması konusunda anlaştığı da
iddia edildi.
Toplanhda söz alan Genel
Başkan Yardımcısı Mehmet
Çakar, koalisyon protokolün-
de yer alan sözlerin yerine ge-
tirilemediğini, ANAP'ınhükü-
metteki konumunu gözden ge-
çirmesi gerektığini söyledi. Bu-
nun üzerine Yıbnaz, AB kadar
ekonomik programın da acili-
yet taşıdığını "çeküme" tartış-
malannın olumsuz etki yapabi-
leceğini söyledi.
' W HARFİ TARTIŞMALARI
' Atatürk de
kullaııdı
9
DtYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Nevruz resepsiyonu da-
vetiyelerinde, "W
m
kul-
lanarak 6 kişiyle birlik-
te Dernekler Yasası'na
muhalefet ethği gerekçe-
siyle yargılanan Insan
Haklan Derneğı (İHD)
Diyarbakır Şube Başka-
nı Osman Baj demir, "İn-
ternettewww.ohaLgov.tr
adresine girenler her gün
bu suçu iştiyDr" dedi.
Diyarbakır 1. Asliye
Ceza Mahkemesinde-
ki duruşmada, tutuksuz
yargılanan İHD Diyar-
bakır Şube Başkanı Bay-
demir ile yönetıciler
Reyhan Yalçuıdağ, Pi-
rozhan Doğrul, Meral
DanışBeştaş-Selahattin
Denıirtaş \ e Abdulka-
dirAydm hazır bulunur-
ken sanık Fikret Sara-
çoğlu katılmadı. Mah-
kemede söz alan Bay-
demir, Nevruz'un yöre-
de "NeCTTOz" olarak ifa-
de edildiğini ve özel bir
ismi orijinal haliyle yaz-
dıklannı belirterek "Da-
vetiyelerde'W' harfıni
kuDanmakta aynca bir
kasümız yoktu" dedi.
Sanık avukatlanndan
MuharremErbey, Der-
nekler Yasası'na muha-
lefetin söz konusu ol-
madığını ileri sürerek
"Davetiyede kullanüan
dü, Türkçedir. YV harft-
nin kullanmuna getince,
insanlar bu sesi kullaru-
yor. Aynca, harf devrimi
sırasında Mustafa Ke-
mal Atatürk Latin harf-
lerinitanıbrkenkaratah-
taroyazdığıiIkharfdeVV
harfıdü-" diye konuştu.
Duruşma, gelmeyen bir
sanığın dinlenmesi için
ertelendi.
'Türkçeyi
bozuyor'
SHP Genel Başkanı Karayalçın, TÜGİAD Başkanı Murat Sarayh ve beraberindeki heyetfe görüştü. (AA)
Yasal düzenlemelerle seçim ittifakına olanak tanınmasını istedi
Karayalçın SHP'ye çağırdı
ANKARA (ANKA)-
Türk Dil Kurumu
(TDK),sonyıllardasık-
ça kullanılan yabancı
sözcüklerle birlikte gün-
deme gelen q. x ve w
harflerinin Türk alfabe-
sine alınmasına ilişkin
tartışmalara son nokta-
yı koydu. TDK'ye gö-
re Atatürk'ün de karşı
çıktığı q, x ve w harfle-
rini alfabeye almak Türk
diline yarardan çok za-
rar getirebilir.
TDK yetkilileri, son
yıllarda Türk diline gi-
ren her yabancı sözcük
için özel harf kullanma
girişiminin pek çok zor-
luğu da beraberinde ge-
tireceğini savunuyor.
Türkçede, ilkokula ye-
ni başlayan bir çocuğa
q, x, w harflerini örnek
verecek sözcüklerin bu-
lunmadığına dikkat çe-
kihrken yabancı sözcük
ile gösterilecek örnek-
lerin de yararlı olmaya-
cagı saMmuluyor. Türk-
çede kullanılan her ya-
bancı sözcük için özel
harf kullanılamayaca-
ğını kaydeden yetkili-
ler, Arapça gibi diller-
de bir harfin birden çok
kullanımı olduğuna, an-
cak hiçbir dilde alıntı
sözlerdeki farklı harf-
ler için o dilin alfabesi-
ne yeni bir harf eklen-
mediğine dikkat çeki-
yor. Yetkililer Ata-
türk'ün de bu harflerin
Türk alfabesine ahnma-
suıa karşı çıknğını hatır-
lattı.
ANKARA (CumhuriyetBüro-
su) - SHP Genel Başkanı Murat
Karayalcm, Seçim ve Siyasi Par-
tileryasalarmın değiştirilerek "se-
çim öncesi koaüsyonlann kunıl-
masına olanak sagjanmasını" is-
tedi. Sol ve sosyal demokrat par-
tilerin ittifak içine girmesi ge-
rektiğini savunan Karayalçın, bu
düşünceyı destekle-
yenleri SHP içinde
yer almaya çağırdı.
Karayalçın dün
Türkiye Genç Iş
Adamlan Derneği
(TÜGİAD) Başkanı
Murat Sarayh ve beraberindeki
heyetle görüştü. Karayalçın. ko-
nuşmasmda, borçlanmanm ma-
liyetine dikkat çekerek faizlerin
20 puan yükselmesinin Türki-
ye'nin önüne 450-500 trilyonluk
bir ek yük koyduğunu söyledi.
TOBB 'nin açıklamasına deği-
nen Karayalçın, Türkiye'nin
önünde "vahim bir tabk>" oldu-
ğunu kaydetti. Güçlü ekonomi-
ye geçiş programının ekonomi-
yi her türlü şoktan korumayı
amaçladığını, ancak bunun ger-
çekleşmediğini anlatan Karayal-
çın, "Bütün bekknriler hüküme-
tin çekttmesi ve Türkrve'nin seçi-
me gitmesiyle ilişkilendiriliyor.
Ancak sadece siyasi boyut yok.
Programuı da gözden geçirüme-
si gerekiyor'' diye konuştu.
Karayalçın, seçim ittifaklan-
{jüçlü ekonomiyegeçişprogramının yeniden gözden
geçirilmesigerektiğini belirten SHP lideri Karayalçın,
borçlanmanm maliyetine dikkat çekti. Karayalçın,
faizlerin 20puan yükselmesinin türkiye'nin önüne
450-500 trilyonluk bir ekyük koyduğunu söyledl
na ilişkin görüşünün sorulması
üzerine, Avrupa'da olduğu gibi se-
çim ittifakı kurumunun Türki-
ye'ye de kazandınlması gerekti-
ğini söyledi.
"Temsflde adaietw yönetimde
istikrar'' kavramlannın eşzaman-
h olarak sağlanması gerektiğini,
ancak bugüne kadar uygulanan
yöntemlerle bunun gerçekleştiri-
lemediğini belirten Karayalçın,
Seçim ve Siyasi Partiler yasala-
nnın değiştirilmesini istedi.
Karayalçuı, ortak bir program
ve ortak bir başbakan adayıyla
partiler arasında ittifak yapılma-
sını önerdi. "Sol vesosyaldemok-
rat partûer böyle bir ittifak içine
gÜTneB" diyen Karayalçın. bu
düşünceye destek veren herkesi
SHP içinde yer almaya çağırdı.
Murat Karayalçın, yasal dü-
zenleme olmadan ya-
pılan ittifaklann başa-
nlı sonuçlar verme-
diğini, bu uygulama-
lann yalnızca birile-
rini Meclis'e sokmak
için yapılan ittifakla-
ra dönüştüğünü söyledi.
TÜGİAD Başkanı:
Kaybedecek dakika bOe yok
TÜGİAD Başkanı Sarayh eko-
nomik istikrann tümüyie siyasi is-
tikrara, siyasi istikrann da Başba-
kan'ın sağlığına endekslendiği-
ni belirtti. Türkiye"nin içinde bu-
lunduğu günlerde dakika bile kay-
betmemesi gerektiğini vurgula-
yan Saraylı, siyasi istikrara ge-
reksinim olduğunu kaydetti.
IRMIKIAYDIN ENGİN aengin@doruk.net.tr
Başlıktan belli. Konumuz: Kıb-
ns. Kuzey Kıbrıs.
Hayır AB-Kıbrıs ilişkisi değil.
AB Komisyonu'nun genişleme-
den sorumlu üyesi Günther
Verheugen'in çözümü mü, çö-
zümsüzlüğü mü kışkırttığı pek
de belli olmayan açıklamaları
filan da değil. Büyük umutlar
bağlanan, altı ayda bir sonuca
varılacağı umulan Denktaş -
Kterides göruşmelennin birar-
pa boyu bile yol alamadan ha-
ziran sonuna ulaşılması da de-
ğil-
AB'nin ekim ayında yayımla-
nacak "Genişleme Raporu"nda
Güney Kıbns'ın, hem de bütün
adanın tek ve meşru temsilcisi
olarak tam üyeliğine giden yo-
lun önü açılırsa ne olacağı da de-
ğil. Aralık ayında toplanacakAB
Kopenhag doruğunda Kıbrıs,
2004'te tam üye olacak ülkeler
arasında yer alırsa kopacak kı-
zıtca kıyamet hiç değif.
Bu yazının konusu Kıbrıs. Ku-
zey Kıbrıs.
Orada yaşayan ve sayılarının
120 bin olduğu varsayılan Kıb-
ns Türkleri.
Lefkoşa - Magosa - Girne
Bu köşede Kıbns kördüğümü-
nün "ver kurtul, sat kurtul" ya
da "Türkiye'ye ilhak" gibi yön-
temlerle çözülmesinden yana
tek satır yazılmadı. Türkiye dış
politikasının bu en süreğen (kro-
nik), en çetrefilli sorunu üstüne
önerilen karman çorman çö-
züm formüllerine bir "formül
daha" katma yoluna hiç gidil-
medi.
Ama iki nokta da. kimilerin-
den gelen düzeysiz eleştirilere,
hatta sövüp saymalara da pa-
buç bırakılmadı ve inatla, ısrar-
la "Kıbns Türklerinin geleceğı-
ne Kıbns Türiderinin karar ver-
mesi" hakkı ve ilkesi savunul-
du.
Bugün de öyle yapılacak.
Bu konuda farklı düşünen,
Kıbrıs Türklerinin, bir an önce
AB'ye kapağı atıp refaha, aşa,
işe kavuşmak uğruna "milli"
duygulardan nasipsizleştiklerı
yargısını besleyenler yazının de-
vamını okumasalar da olur.
Biz, okumaya devam eden-
leriçin sürdurelim.
•••
"Kıbns Türklerinin geleceği-
ne Kıbns Türkleri karar verme-
lidir" ilke ve hakkını savunmak-
ta demokrasiye saygımdan,
halklann ıradelerine koşulsuz
saygı gösterilmesi gereğine
inandığımdan, ısrarlıyım. Evet
Kuzey Kıbns'ın geleceğine Ku-
zey Kıbnslı Türkler ve sadece on-
lar karar vermelidir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin dış
politikası oradakiTürkterin istek,
dilek vetercihlerinin somutlan-
ması, gerçekleşmesi hedefine
yardımcı olmaktan ibaret bir çiz-
gi izlemelidir.
Gel gör ki "vermelidir, izle-
melidir" diye biten son iki pa-
ragraf gerçekle çelişiyor. Kuzey
Kıbns'taki Türklerin yönelimle-
ri, gelecek tercihleri ile Türki-
ye'nin dış politikası tam olarak
örtüşmüyor.
KKTC'de (hanı şu Türkiye
Cumhuriyeti'nin resmi belgele-
nnde bağımsız devlet olarak ni-
telenen ve tanınan KKTC'de)
haziran ayının son günü yerel se-
çimler yapıldı. Seçim, kolayca
anlaşılabilecek özel ve özgül
nedenlerte. kentlerin ve belde-
lerin belediye başkanlarının be-
lirleneceği bir yerel seçimden
çok, ama çok farklı bir düzlem-
de yürüdü. Iktidardaki Ulusal
Birlik Partisi'nin ızlediğı politika-
nın test edildiği bir referandum
niteliği kazandı.
Seçimlen de iktidar partisi de-
ğil, Kuzey Kıbns'ın siyasal are-
nasının "so/"da yer alan partile-
rinden Cumhuriyetçi Türk Parti-
si (CTP) kazandı.
Burada oy oranlan ve yüzde-
leri üstüne incelikli değerlendir-
melerin yeri de yok, anlamı da.
Küçücük Kuzey Kıbrıs'ta üç ana
kentte, Gime, Lefkoşa, Mago-
sa'da CTP'nin zaferi kesin. Kıb-
rıs'ı iyi bilmeyenlerıçın biripucu:
Türkiye'de Ankara, İstanbul, Iz-
mir belediyelerini kazanan parti
ileŞereflikoçhisar, Vakfıkebir, Lü-
leburgaz, Şırnak yerel seçimle-
rinı kazanan partiyi nasıl karşılaş-
tınr ve bu seçimin sonucunu na-
sıl değerlendirirsiniz? Kıbns'ta-
ki seçimde de üç aşağı beş yu-
kan aynı teraziyi kullanabilirsı-
nız. CTP'nin ve onun da solun-
daki partilerın Kuzey Kıbns'la il-
gili gelecek tercihleri, ne iktidar-
dakı Ulusal Birlik Partisi ile ne de
Türkiye Cumhunyeti'nin Kıbrıs
politikası ile örtüşüyor. örtüşme-
dıği gibi çok derin ve ciddı ay-
rımlar içeriyor.
Pekı şimdı ne olacak?
Kuzey Kıbnslılar farklılıklar gös-
teren gelecek tercihlerini Türki-
ye'nin dış politikasına uyumlu
kılmak için değiştirecekler mi;
yoksa Türkiye, Kuzey Kıbnslı
Türklerin isterieri doğrultusunda
Kıbrıs politikasında değişiklikler
mi yapacak?
•••
Galiba Brecht'indi. O kıskanı-
lacak düzeydeki siyasal mizahı
anımsıyor musunuz?
"Bu halk, bu parlamento ile
ters düşüyor. Halk derhal feshe-
dilmelidir!"
Kıbns'ta böyle bir kara mizah
yaşanmaz herhalde.
POLTltKA GÜIVLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Şerul'da Beklemek...
Şerul küçük bir kent...
Burada herkes bırbirini tanır!..
Yurdagül'ü de yediden yetmışe herkes tanıyor-
du...
Yağmur ansızın bastırdı...
Caddelerde oluk gibi sular aktı...
Hasan Özkılıç'ın 'Şerul'da Beklemek' adlı ki-
tabı Can Yayınlan'ndan çıktı...
On üç öykü var kitapta...
Birden 196O'lı yılların sonlarına gittim...
Tuzluca, Aras Nehri, Karakale Sınır Kapısı...
Erivan'ın ışıklarını görür gibi oldum bir yaz
akşamında...
Sanki eski biralbümun arasında kalmış, rengi uç-
muş fotoğraflara bakıyordum...
Iğdır'ı düşündüm, Tuzluca'nın o toprak ana cad-
desindegezindim...
Kaıiı geceieri, sisin, kırağının eksik olmadığı gün-
leri anımsadım...
Benim de bildiğim bir kent, ancak böyle anlatı-
labilirdi:
"O kentin en şenlikli yeri Aras Sineması. Kent
elektriğe hasrettir; öyle caddelerini, sokaklarını
doya doya aydınlatamaz. Oraya elektrikyalnız ak-
şamlan birkaç saat jeneratörie verilir. Aras Sine-
ması kendi başının çaresine bakar. Karda buzda
donmaktan canı çıkrnış bir eski jeneratörie ken-
dini aydınlatır, filmlenni gösterime sunar. Sinema-
nın önünde, jeneratörün çalışmasını tir tir titreye-
rek saatlerce beklediğim olur. Bir Yılmaz Güney
filmi izlemek için kaç kez çalışmayan jeneratöre
bastım küfrü, kaç kez içimden yalvardım; çalış, ça-
lış diye.
Aras Sineması'nın makinistinibilmeyen, tanıma-
yan yoktur. Adı Alican. Onun yaşını tahmin etmek
güçtür. Hem gençtir Alican hem de yaşlı; Aras Si-
neması gibi. Sinema ile biriikte doğmuştur sanki.
Her sabah, eksi bilmem kaç derece soğukta je-
neratörü çalıştırmak için ne çok ter döker. Altın-
da mazotyakar. Yılmaz Güney afişte, 'Aç Kurtlar'
filminde onu seyreder. Hadibitirşu işi Alican, der
sanki; bak çocuklar dondu soğuktan, yüzleri göz-
leri mosmor oldu."
• • •
öyküyü okurken Iğdır çarşısında dolaşıyor gibiy-
dim...
Kış müthiş olmazdı Iğdır'daL
Kış, Kars'ta kendinı gösterirdi!..
Kar sokaklan örttüğünde ana caddedeki Hıdır'ın
Kahvesi'ne sığınırdım. Sonra fotoğrafçı Kemal'e
uğrar sohbet ederdim...
Kemal Akbulut, 1971 ve 1980 sonrasında acı-
lar çekmişti...
Kaç yıl önce öldü Kemal anımsamıyorum...
Oralarda yaşamlar hep aynıydı...
Doğu'nun ıssız ovalarında hüzünlü insanlar ya-
şardı...
Hasan özkılıç onlan anlatıyor okurlarına...
Peki ya Yurdagül'ün öyküsü kimi anlatır?
"önce kocalan, oğullan, babalan gitti çalışma-
ya Iğdır'a, Trabzon'a, İstanbul'a; ardından kadın-
lan, kızlan. Erkekleri inşaatlarda, tarlalarda karın
tokluğuna çahşmaya gittilen kadınlan, kızlan ba- ,
ra, pavyona. sokağa, kendilerini satmaya. Allı kır-,
mızılı gıttiler kadınlar, bütün Şerul biliyordu, git-
tiklenyerde kendilerini satuklannı; bilmezden ge-
liyordu. Akıllan almıyordu olanlan. Geçmiş, çok
uzakta kalmıştı.
Yurdagül, kaldırımda yürüyordu, dalgın, kendi-
ni yitirmiş. Sabahtan kaç kez aynı yolu bir çarşı-
ya, bir evine gidip gelmişti, anımsamıyordu. Bir
geceyidaha uykusuz, karabasanlarla geçirmiş-
ti. Annesi, her gün olduğu gibi o gün de ondan
önce ayaktaydı. Birden odasına girmiş, 'Kalk,
kalk!' diye bağırmıştı. 'O senin erin adam olsaydı,
seni biraz sevmiş olsaydı gelir, benim kanm aç mı
kaldı, kötü yola mı düştu diye sorardı. Sen daha
bekle gelecek diye, bekle! Ne olacak sonumuz?
Bu damın altında öleceğiz acımızdan. Git! Git ara,
sor bir iş bul!.. Ne günlere kaldık!' O, öyle suskun,
solgun bakmıştı annesıne. Kadın odadan çıkmış,
dışanda, balkonda, sessiz sessiz ağlamıştı. Na-
sıl çözüm bulacaktı? Kime gidecekti?"
•••
Hasan özkılıç'ın öyküleri Doğu gerçeğini anla-
tıyor...
Tıpkı Sabahattin AN, Orhan Kemal, Sait Faik,
FakirBaykurtgibitoplumsal bir olguyu, küçük in-
sanlann yaşamını tüm çıplaklığıyla gözler önüne se-
riyor...
Okudum ve büyük tat aldım!...
hikmet.cetinkayaifcumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Hazine'nin müdahilliğine karar verildi
ÖrümcekAğı'nda
1 sanığa tutuklama
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Ankara
2NoluDGM,hayaliih-
racata ilişkin yürütülen
soruşturma kapsamın-
da açılan "Örümcek
Ağı Operasyonu" da-
vasında, tahliye ve gö-
revsizlik karan veril-
mesi istemlerini reddet-
ti. Mahkeme, 1 sanığm
gıyaben tutuklanması-
na ve Hazine'nin müda-
hilliğine karar verdi.
Davanın dünkü du-
ruşmasma 5'i tutuklu
11 sanık katıldı. Du-
ruşmada Hazine avu-
katlan da hazır bulun-
du. Hazine avukatlann-
dan Müjgan Aytemiz'in
taleplerini özetlemesin-
den sonra, cumhuriyet
savcısının da görüşü
doğrultusunda, suçtan
zarar görmesi ihtimali-
ne göre Hazine'nin da-
vaya müdahil olarak ka-
hhTiasına karar verildi.
Davanın öğleden
sonraki bölümünde sa-
nık avukatlan, görev-
sizlik karan verilmesi
ve tutuklu sanıklann
tahliyelerini istedi.
Cumhuriyet Savcısı
Hamza Keleş, sanık
avukatlannın görevsiz-
lik karan verilmesi ta-
leplerini reddederken,
savunmalan alınama-
yan 10 sanığın gıyaben
tutuklanmalanm iste-
di. Keleş, tahliye istem-
lerinin de reddedilme-
sini talep etti.
Duruşmaya verilen
aradan sonra Mahke-
me Başkanı Hüseyin
Eken, görevsizlik is-
temlerinin reddedildiği-
ni açıklayarak sanıklar-
dan K. Halfl Keisi'nin
savunmasının alınma-
sı için Ceza Muhake-
meleri Usulü Yasası'mn
223. maddesine göre
gıyaben tutuklanması-
nın kararlaştınldığını
kaydetti.