Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 TEMMUZ 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Depremzedehesap soruyor
Adapazan Dep-Der, bölgede alınan vergiler ve yapılan harcamalarla ilgili olarak
çelişkili açıklamalar yapan Maliye ve Baymdırlık bakanlan aleyhine dava açtı
GÜLŞAHDIRAK
Depremzedeler, 17 Ağustos'un ar-
dından alınan vergiler ve bölgeye ya-
pılan harcamalarla ilgili çelişkili açık-
lamalar yapüklan gerekçesiyle mali-
ye ve baymdırlık bakanlan hakkında
dava açtı. Deprem bölgesine gönderi-
len paranın Maliye Bakanlığı'nca 2.1,
Bayındırlık Bakanlığı'nca 3.1 katrilyon
olarak açıklandığına dikkat çeken dep-
remzedeler, "Bütçe programında ve
TBMM tutanaklanndadeprem vergi-
lerinden 7 mflyar dotaretde edildiği ve
bu miktann yatdaşık 12 katriryon Hra-
ya tekabül ettiği betirtiöyor. Bu para-
İar nereye harcandT diye sordular.
Adapazan Depremzedeler Derneği
Başkaru YıldızÖneın. maliye ve baym-
dırlık bakanlıklannın deprem bölgesi
için toplanan vergilerin nereye harcan-
dığının saptanması için önceki gün Sa-
karya Asliye Hukuk Mahkemesi'ne
başvurdu. Önem, başvurusunda Mali-
ye Bakanı SümerOral' ın deprem ver-
gilennden toplanan 4.3 katrilyonun 2.1
katrilyonunun bölgeye harcandığı, es-
ki Bayındırlık ve tskân Bakanı Koray
Aydm'ın ise bu miktann 3.1 katrilyon
olduğu yönündeki açıklamalanna dik-
kat çekti. tki bakanın açıklamalannın,
paralann nereye harcandığı konusun-
da kuşku yarattığını belirten Önem,
bu durumun koordinasyon bozuklu-
ğunu da ortaya koyduğunu ifade etri.
çelişklnin nedenl
Önem şöyle dedi: "Beyanadann han-
gisi doğrudur? Deprem böigelerine Ma-
liye Bakanı'nın açıkladıgı gibi 2.1 kat-
rilyon lira harcanmışise hangi böigele-
re, hangi amaçla, ne kadar harcanmış
olup,toplanunın neokhığunu merakedi-
yoruz. Keza, Bayındırlık Bakanı'nın
açıkladıgı gibi deprem bölgesine 3.1
katrilyon harcanmış. Buradaki çeKş-
kilerin nedenini de anlayamryoruz."
Depremden sonra hazırlanan bütçe
programında ve TBMM tutanaklann-
da bu yıl şubat ayına kadar deprem
vergilerinden 7 milyar dolar elde edil-
diğine ilişkin bilgilerbulunduğuna dik-
kat çeken Önem. açıklamasında şu ifa-
delere yer verdi:
"Bu bilgiler ışığında deprem vergi-
lerinden toplanan paranm tamanunın
deprem böigelerine harcannıadığı gibi
her iki bakanın beyanaüannda harca-
nan miktarlann farklı rakamlaria ifa-
de edildiği anlaşümıştır. Bu çelişki>i gi-
dermekamacıyla,her iki bakanhğa ya-
zılacakmüzakereiersonucunda4481 sa-
yihyasa uyannca çıkanlan deprem ver-
gileri sonucunda. bugünekadarvatan-
daşlardan kaç katrilyon lira toplandı-
ğı, bu paralann hangi bölgelere, ne
amaçlaria. ne kadar verildiğinin veya-
pılan bu harcamalann ne kadar ol-
duğunun tespitini talep ediyoruz."
Karaçamlardaki kıruma
»*- •ANKARA(AA)-Ankara
f^" "" çevresinde, özellikle de
*. ODTÜAtatürk
•» Ormam'ndaki
* . t t ^ ^ Anadolu
¥ M My jT karaçamlannda
görülen kurumaya, son
yıllarda yaşanan kuraklık ve ekstrem sıcaklık
değerlerinin (en düşük ve en yüksek sıcaklık
değerleri) neden olduğu bildirildi. Orman
Bakanlığı Iç Anadolu Ormancılık Araştırma
Müdürlüğü tarafindan yapılan araştırmanın
sonuçlanna göre. toprak \e ibre örneklerinde
yapılan analiz sonuçlannda kurumanın direkt
olarak toprak özelliklerine ve bitki besin maddesi
içeriklerine bağlı olmadığı sonucuna vanldı.
Yıldırım tedaviyi kabul etmedi
• BALIKESİR (AA) - Balıkesır'ın Edremıt
ilçesıne bağlı Akçay beldesindeki villasında, eşi
Tülin Yıldınm'ı öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldınm'ın
babası Şefik Yıldınm'ın, rahatsızlanması üzerine
kaldınldığı Balıkesir Devlet Hastanesi'nde tedaviyi
kabul etmedığı bildirildi. Balıkesir Devlet
Hastanesi Başhekimi Akıf Sançiçek, kann ve
göğüs bölgesindeki ağnlar nedeniyle hastaneye
getirilen Şefık Yıldınm'ın, yapılan ilk tahlillerinde
üre ve şekerinin yüksek çıktığını söyledi.
Kaçak telefon operasyonu
• tstanbul Haber Servisi - Güngören Atatürk
Caddesi'nde bulunan Kayır Iş Merkezi'ndeki bir
işyerine düzenlenen operasyonda yurda kaçak
yollardan sokulan yaklaşık 20 bin adet telefon
ele geçirildi. Gözaltma alınan işyeri sahibi
Hüseyin Kayır, sorgulanmak üzere Mali Şube
Müdürlüğü'ne götürüldü.
Kemal Sunal anıldı
• İSTANBUL (AA) -Ünlü sinema oyuncusu
Kemal Sunal. ölümünün ikinci yılmda dün
Zıncirlikuyu'daki mezan başmda anıldı.
Törende, bir din görevlisi tarafindan sanatçı için
dua okundu. Daha sonra basuı mensuplanmn
sorulannı yanıtlayan Gül Sunal, eşinin bu kadar
sevildiğini görmenin kendisıni çok mutlu
ettiğüıi dile getirdi. Törene Kumal Sunalın oglu
Ali, annesi Saime, babası Mustafa Sunal'ın
yanısıra çok sayıda sanatçı katıldı.
Trafik cezası isyanı
ANKARA (AA) - Ticari taksi sürücüsü. 4
günde 3 trafik cezası kesilince îçişleri Bakanı
Rüştü Kâzım Yücelen'le olaylı bir şekilde
görüşmeye kalkıştı. Bakan aracının önüne
atlamak ısteyen taksi sürücüsü gözaltma alındı.
Jandarma tarafindan ön sorgulaması yapılan
Tayfun Biricik, trafik polisinin kendisine son 4
günde 3 defa ceza kestiğini belirterek "Saym
bakana durumu anlatacaktım" dedi.
İstanbul'da ceset parçaları
• İstanbul Haber Servisi - Çağlayan'da önceki
gün bir çöp konte>Tierinde, kalça hizasmdan
düzgün kesilmiş bacakJar. Kâğıthane Deresi'nde
başsız. iç organlan alınmış vücut parçalannın
bulunmasmın ardından, aynı cesede ait olduğu
beiirtilen kesik baş da Sanyer Karanfildere'de
bulundu. Bir poşet içerisinde bulunan kafanın,
dün parçalan bulunan 40 yaşlannda erkeğe ait
olduğu anlaşılan ceset parçalan Adli Tıp
K.urumu"na götürüldü.
30 Pakistanlı gözaltına alındı
• İstanbul Haber Servisi - Unkapanı
Küçükpazar Caddesi Değirmenci Sokak'taki bir
pansıyonda yabancı uyruklu kaçaklann
bulunduğu ihbannı alan polis ekipleri, söz
konusu yere operasyon düzenledi. Operasyon
şırasında, pasaport ve vizeleri bulunmadığı
anlaşılan kaçaklann çoğu gözaltma alınırken bir
hsmı ise 3 katlı pansiyonun çatısına çıkarak
kaçmak istedi. Gözaltına alınan Pakistan
ısynıklu 30 kişi, daha sonra yasal işlem
yapılmak üzere Beyazıt Polis Karakolu'na
îötürüldü.
Afyon 'da hükümlülerden oyunlenen kurslara kaOlan erkek ve kadm mahkûm-
lar, bu kurslarda edindikleri hünerleri sergilerken gösteriyi ideyenlerden büyük alkış aldı. Cezaevinde, tstiklal Marşı'nın söylenmesinin ar-
dmdan Cumhuriyet Başsavcısı HaKs Küçüksubaşı, "Buralara cezaevi demeye düinı varmryor" diyerek başladığı konuşmada. "Bundan böy-
le buraya cezaevi değfl, sosyal hayata yönelik işlevlerin gerçekleştirildiği mekân dryeceğim"" dedi. Daha sonra erkek mahkûmlann oluşturdu-
ğu Türk halk müziği konısu bir konser verdi Kadın mahkûmlar ise tiyatro oyunu sergilediler. Duygulu anlarm yaşandığı gecede, halk eğitinı
merkezi tarafindan verikn halkoyurdan, halk müziği ve tiyatro kurslannı tamamlayan mahkûmlara belge verildL (Fotoğraf: AA)
İstanbul'da okuma yazma bilmeyen 300 bin kişiye 2003 yılı sonuna kadar ulaşılacak
Hedef okur-yazar toplumİstanbul Haber Servi-
si - Cumhurbaşkanı Ah-
met Necdet Sezer'in eşi
Semra Sezer öncülüğün-
de hayata geçirilen "Ulu-
saJ Eğitime Destek Kam-
panyası" kapsamında,
200 İ -2002 eğitim yılı dö-
neminde İstanbul"da top-
lam 61 bin 194 kişiye ula-
şıldığı açıklandı. Çalış-
malarda ayrıca îstan-
bul'da nüfusun 27'de
1 'inin; yaklaşık 300 bin
kişinin okuma yazma bil-
mediği ortaya çıktı.
"Ulusal Eğitime Des-
tekKampanyasr kapsa-
mında Istanbul 'da yı] için-
de gerçekleştirilen çalış-
malar, istanbul tl Milli
• Ulusal Eğitime Destek Kampanyası kapsamında tstanbul'da
toplam 61 bin kişiye ulaşıldığı bildirildi. Bunlardan 44 bin kişinin
okuma yazma kurslanna devam ettiği, geri kalanının ise mesleğe
yönelik el becerileri kazandınlmaya çalışıldığı belirtildi.
Eğitim Müdürlüğü'nde
düzenlenen toplantıda de-
ğerlendirildi.
Vali Yardrmcısı AH Sö-
zen, 11 Milli Eğitim Mü-
dürü Ömer Bahbey, İl
Milli Eğitim Müdür Yar-
dımcısı ve Halk Eğitim
Merkezleri Başkanı Ab-
dullah Tanır ve çeşitli si-
vil toplum örgütlerinden
çok sayıda temsilcinin
katıldığı toplantınm açı-
lışında konuşan İl Plan-
lama ve Koordinasyon
Kurulu Başkanı Şima
Sunder. Atatürk'ün gös-
terdiği çağdaş uygarhk
yolunun eğitimden geç-
tiğini, bunun için de ça-
lışmalanna ara vermeden
devam ertiklerini söyle-
di. Bu amaçla kamu ku-
rum ve kuruluşlan ve si-
vil toplum örgütleriyle
beraber eğitim seferber-
liği başlattıklannı belir-
ten Sunder, gelinen nok-
tadan oldukça memnun
olduğunu ifade etti. Da-
ha sonra söz alan II Mil-
li Eğitim Müdürü Ömer
Bahbey ise ellerindeki
değerlendirme raporuna
göre kampanya kapsa-
mında şu ana kadar top-
lam 61 bin 194 kişiye ula-
şıldığını, bunlardan 44
bin 452 'sinin okuma yaz-
ma kurslanna devam et-
tiğini, 16 bin 742 kişiye
ise sivil toplum örgütle-
rinin yardımıyla mesleğe
yönelik el becerileri ka-
zandınlmaya çalışıldığı-
nı ifade etti. Kampanya-
nın yıldönümü olan 8 Ey-
lül tarihine kadar 70 bin
kişiye ulaşmayı hedefle-
diklerini belirten Bah-
bey, 2003 yılı sonu itiba-
nyla ise bu sayıyı 300 bi-
ne çıkarmak amacında
olduklannı vurguladı. Va-
li Yardımcısı Ali Sözen
ise yaptığı konuşmada,
sivil toplum örgütlerine
yaptıklan katkılardan ötü-
rü teşekküretri.
Toplantıda daha sonra,
-İstanbul İB UlusalEğiti-
me Destek Kampaması
Projesi 2001-2002 Eğitim
Oğretim Yılı İl Planianıa
ve Koordinas>on Kurulu
Çahşma Raporu" ile si-
vil toplum örgütleri tem-
silcilerinin hazırladıkla-
n raporlar okundu.
340 ADAYLA YÜZ YÜZE GÖRÜŞÜLDÜ
Geleceğin polisleri
mesleğini seviyor
İS1ANBUL(AA)-Şükrü
Balcı Polis Meslek
Yüksekokulu'nda eğitim
gören adaylann yüzde 45'i
sevdiği için polis olmak
istediğini bildirdi. 340 polis
adayı ile tek tek görüşme
yapılarak cinsiyetleri, medeni
halleri, geldikleri bölgeler,
öğrenim durumlan, polisliği
seçme nedenleri, daha önce
çalışıp çalışmadıklan ve baba
mesleklerine ilişkin istatistik
hazırlandı. Buna göre yüzde
8 l'i erkek, yüzde 19'uda
kadın olan polis adaylannın
yüzde 86'sımn bekâr, yüzde
6'smın evli ve çocuklu, yüzde
8'inin ise evli ancak çocuğu
bulunmadığı anlaşıldı. Yine
yüzde 70'ı lıse mezunu olan
polis adaylanndan yüzde
11 'inin meslek yüksekokulu
mezunu, yüzde 2'sinin meslek
yüksekokulu öğrencisi, yüzde
8'inin açıköğrerim fakültesi
öğrencisi, yüzde 7'sinin 4
yıllık fakülte mezunu olduğu
belîrlendi. Polisliği niçin
seçtikleri sorusu da yöneltilen
polis adaylanndan yüzde
45'i, "sevdiği'' için, yüzde
22'si "işsizlik''nedeniyle,
yüzde 18'i u
deviet
güvencesiyle iyi bir
gelecek''için, yüzde 5'i
"idealindeki nıesfek" olduğu—
için. yüzde 4"ü "yakınları
emniyet mensubu olduğu"
için, yüzde 3'ü ise "aile
isteği'' ile polis olmaya karar
verdiğmi behrttı.
ZOR OLMASI NEDENİYLE TALEP DÜŞÜK
Uzakyol kaptanı açığı
gençlere umut oldu
İZMİR(AA)-Dokuz
Eylül Universitesi
(DEÜ) Deniz
îşletmeciliği ve
Yönetimi
Yüksekokulu
Güverte Bölüm Başkanı Doç.
Dr. Hakla Kişi, gelişmış
denizci ülkelerde uzakyol
zabitine (kaptan) ihtiyacın her
geçen gün arthğını bildirdi.
Doç. Dr. Hakkı Kişi, gelişmiş
ülkelerin, dünya deniz
ticaretinden pay almak için
"deniz işletmecinğine" büyük
önem verdikleriai söyledi.
Gelişmiş ülkelerin uzunyol,
tersane, ve taşıma
ticaretinden büyük para
kazandığını, bu yüzden "zor
veakmtrir
"uzakyol zabiüiğinden'' bu
ülkelerin yavaş
yavaş çekildiğini
belirten Doç. Dr.
Kişi, denizde ve
karada,
işletmecilerin para
kazanacağı bir döneme
girildiğini anlattı. Doç. Dr.
Kişi şu bilgileri \erdi:
"Dünyada söz sahibi uzakyol
yolcu ve yük taşıyan gemiler.
kaptan bulanuyor. Füipinü
deniz adamlan şimdılik bu
açığı doldurmaya gavnet
ediyor. İyi derecede fngifece
bilen, hukuk nosyonuna sahip,
denizi seven Türk gençlerinin
uzakyol kaptanhğında çok
başanh olacağına
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Yaşasın Futbol (!)
Biliyorum, futbol yazılarından bıktınız artık.
Biliyorum, çünkü ben de bıktım. Fakat bir konu
böylesine "popüler" olmuşsa, o konuyla ilgili görüş
ve yaklaşımlarımızj kaleme almak zorundayız. Eğer
bunu yapmazsak, en azından kendimıze karşı
dürust davranmamış oluruz.
Bizim "entel takımının" önemlice bir bölümü,
futbola ilgisiz görünmeye çabalar. Hatta bunlann
bir bölümü; futbolu, "halkı uyutma aracı" olarak
görür. Futboldaki başanlann, ulkenin tüm sorunlannı
(birsüre için olsa bile) unutturduğuna bakarak; bu
görüşün, doğru bir görüş olduğu sanılmamalıdır.
Hattatamtersine; futbol "taraftarlan", vatandaşlar
arasında "uyanık" ve "bilinçli" bir bölümü temsil
ederler.
• • •
Bugünkü yazımda, futbolun toplumsal işlevleri
üzerinde durmak, yarar ve zararlannı değertendirmek
niyetinde değilim. Spor sayfalarındaki
arkadaşlarımız, bunu son derece "yetkin" bir
biçimde yapıyorlar ve ben de çok yararlanarak
okuyorum. Özellikle, Sayın Halit Deringör'ün,
geçen cumartesi günü yazdığı yazıyı okumayanlar
varsa, içtenlikle tavsiye ederim. Benim bugünkü
yazıda amacım, son Dunya Şampiyonası
çerçevesınde bazı değerlendirmeler yapmak.
Defalarca ve defalarca, başka vesilelerle de
yazdığım üzere, milletçe başan açlığı içindeyiz.
Ülke ıçi kimı müsabakalarda da, başarıya ulaşan
ekiplerin "yandaşlannın" çılgınca sevinçleri; son
dünya üçüncülüğümuzde ulusal bir çılgınlığa
dönüştü ve (çok şükür) fazla bir "hasar" vermeden,
yeniden soğukkanlılığımızı kazandık. "Hasar", belkı
pek de az değıl ama, doğrusu ben daha fazlasından
korkuyordum.
• • •
Güney Kore ile yaptığımız müsabaka, inanılmaz
bir "centilmenlik gösterisi" şeklınde yaşandı ve
müsabaka sonundaki "manzara" da, kimilerinin
çok beğenisini kazandı. Doğrusunu isterseniz, ben
bu konuda epeyce farklı düşünüyorum. (Ve
izleyebildiğim kadarıyla, benim gibi düşünenler
azınlıkta).
Bence futbol; diğertakım sportan gibi, birbirine
ustünlük sağlamaya çalışan iki takımın
müsabakasıdır. Ve bu müsabakaya renk katan
şeyler arasında önemli noktalardan biri, bu iki farklı
takımı tutan taraftarlann, karşılıklı "çekışmeleridır".
Bu çekişme; karşılıklı kızdırma biçiminde oldukça,
buna kimsenın itirazının olmaması gerekır ve
sporcu
li
înn "motivasyonunda"da, önemi vedeğeri
vardır. Sporcu ve taraftarlann birbirlerine küfretmeleri,
sertlik girişimleri, kavga ve kıtlesel çatışmalara
girişmelerini tasvip etmeye elbette imkân yok ve
bunu beklemek elbette mantık dışı bir şey olur. Fakat
Kore'deki maç sonrasında gördüğümüz manzara,
futbolun ruhuna uygun değildi. Daha doğrusu,
takım sporlannın hiçbirinin ruhuna uymazdı.
•••
Bilmiyorum, Korelilerin tavrı, salt bir "misafir-
perverlik" ya da geçmışten kalan bir "minnet-
borcunun" ödenmesı miydi? Kendi aralarındaki
maçlarda, nasıl birtezahürat biçimini benımsedik-
lerini de tahmin edemiyorum. Fakat eğer futbol dahil,
tum takım sporlarında benzer bir yaklaşım
içindeyseler; bu sporlan, takım sporu olmaktan
çıkartıp "sirk gösterisi" şekline soktuklarını
düşünürüm. Fakat, "Böyle bir tavıriçinde olsalar,
bu türden takım sporlarındaki başarılarına
ulaşamazlardı" diye düşünüyorum.
• • •
Bu son dünya şampiyonası ve bizim Ulusal
Takımımızın "yüzümüzü ağartması". hayatında
futbol maçı seyretmemiş yakınlarımızı da futbol
hastası yaptı. "Beşiktaşlılığı" şıddetli saldın altında
olan ve pamuk ıpliğine bağlanan Ayşegül'un, ilhan
Mansız aşkı, Beşiktaşlılığı da kurtardı ve bir aıle
sorunu başlamadan bittı. Yetışkın "rakibelehnin",
ne yapacaklarını bılemıyorum ama, eğer İlhan 10-
15 sene beklemeyi göze alırsa evde kalmaz...
Tüm sporcularımızı ve teknik kadroyu, bir kez
daha kutluyorum. Sağ olsunlar.
İsadamlarının Rusya ziyareti
Bavul ticareti Türk
imajını zedeledi
AHMET ŞEFİK
TRABZON - Bütün
dünyanın ilgi odağı ha-
line gelen Rusya piyasa-
sı konusunda Türkiye'nin
daha etkin davranması
gerektiğini belirten Do-
ğu Karadeniz îhracatçı-
lan Birliği (DKÎB) Yö-
netim Kurulu Başkanı
Ahmet Hamdi Gurdo-
ğan. Rosto\; Tagonrog
ve Volgagrad böigeleri-
ne yapılan son resmi iş
gezisinde en çok tekno-
loji ve mühendislik tale-
bi ile karşılasuklannı söy-
ledi. Gürdoğan, başlan-
gıçta büyük kân olan ba-
vul ticaretinin Türk ma-
lı imajını zedelediğini sa-
vundu.
Dış Ticaret Müsteşar
Yardımcısı Doç. Dr. Mu-
rat Sezginer. îhracat Ge-
nel Müdürü SonerMaşa
ve bölge illennden 35
işadamının katılımıyla
gerçekJeşen Rusya Fe-
derasyonu'nun Rostov,
Taganrog ve Volgograd
bölgeleri gezisinde, va-
lilik, belediye, gümrük
ve ticaret odalan yetkili-
leri ile görüşmelerde bu-
lunuldu, bağlantılar ya-
pıldı.
Ticarette önemli bir
yer tutan Rostov bölge-
sinde gelecek için umut
verici görüşmeler yapıl-
dığıru açıklayan Gürdo-
ğan, Rostov'un 21 bine
yaklaşan küçük ve orta
ölçekli işyeri sayısının
yanında, aralannda Tür-
kiye'nin de bulunduğu
çokuluslu firmalann
Rusya'ya çıkış kapısı ola-
rak değerlendirildiğini
anımsattı.
Rusya ile 11 yıldan
buyana ticaret yapıldığı-
m, ancak iki ülkenin de
birbirini hâlâ tanımadığı-
nı saptadıklannı belirten
Gürdoğan şunlan söyle-
di: "Rusya'nın en çok
rağbet ettiği teknokıji ve
mühendislik transferin-
de Türkhe'nin önemliiş-
levler üstlenebileceğini
yerinde gördük. Rus>a
pazannda Türk üriinle-
rinin frvat ve kaütesinin
altında mallar satıh>or.
Başlangıçta bizekârhgö-
züken bavul turizminin
şimdikötü reManu, ürün-
lerimizûı önündeki en bü-
yük engeloldu. Mutlaka
pazara açümahyız."
Gürdoğan, Rusya pa-
zannda Türkiye'nin pa-
yının yüzde 6gibi küçük
rakamlarda kaldığını,
marka bazında bu ülke-
ye önem verilmesi ge-
rektiğine işaret etti.