19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 TEMMUZ 2002 PERŞEMBE 18 SPOR sporo cumhuriyet.com.tr Türkiye diinya on îlrincisi Ulusal Takım, 10 basamak birden yükselirken Avrupa klasmanında da 7. sırayı aldı. 2002 FIFA W0 Spor Servisi - Uluslararası Futbol Federasyonlan Birliği'nin (FIFA) milli takıralar temmuz ayı dünya klasraanı açıklandı. Dünya Kupası'nın sona erraesinden sonra yapılan değerlendirmelere göre dünya üçûncüsü (A) Milli Takım, kupa öncesi 22. sıradayken, kupada elde ettiği tarihi başanyla 707 puanla 12. sıraya yükseldi. Türkiye böylece, temmuz ayında en büyûk yükselişi gerçekleştiren 3. ekip oldu. Tûrkiye, Avrupa klasmanında ise 7. durumda bulunuyor. Klasmanda ilk sıraya Dünya Şampiyonu Brezilya, 852 puanla yükselirken, kupaya ilk turda veda eden 2 ekip Fransa ve Arjantin. 784 puanla 2.'liği paylastı. Sıralamada tspanya. 774 puanla 8.1ikten 4." lüğe, kupa fmalisti Almanya da 765 puanla 11 .'likten 5.'liğe çıktı. Temmuz ayı klasmanında en büyük sıçramayı, kupada yan fınal oynayan Güney Kore gerçekleştirdi. 1998 yılından bu yana ilk kez Asya klasmanında birinci sıraya yükselen Güney Kore. 664 puanla 40. sıradan 22. sıraya yükselmeyi başanrken, kupada Türkiye'nin çeyrek finalde elediği Senegal de 637 puanla 42.'ükten 31 .'liğe çıktı. Türkiye'nin Avrupa Şampiyonası Eleme Grubu'ndaki rakiplerinden îngiltere, 728 puanla 12."likten 8.'liğe, Slovakya, 586 puanla 49.1uktan 46.'hğa, Makedonya, 447 puanla 89.1uktan 90.1ığa çıkarken, Liechtenstein ise 236 puanla 15O.'liktenl49.'luğaindi. Ulusal Takım çalıştıncısı, dünya üçüncülüğünü değerlendirirken haksızlığa uğradığını söyledi Güneş: Eleştirilerağlattıenol Güneş'ten: Saçını kestirenler de olur, dua eden de... Sonuçta bunlar Türk takımının oyunculan. Biz birlikteliği sağlamayı başardık, ülkenin ihtiyacı da buydu. DENİZ DERİNSU Ulusal Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş. kendi- ne verdıği 1 aylık tatil izni öncesi son kez basın men- suplannın önüne çıktı. Kupadakı basanlan sonrası halk- la bütünleşmenin mutluluğunu yaşadığını söyleyen Gü- neş. "Baştan da söylediğim gibi, başany ı ben değiL tüm Türkiye olarak biz yakaladık. Şenol Güneş olarak ben yalmzca uygulayıcı okhım. Bu takım hepimizin" dedı. Kalabalık bir gazeteci topluluğunun karşısında konu- şan Güneş. farklı bakış açısı içeren yanıtlar verdi. Kupadaki başanlar sırasında yapılan zamlarla ilgili bir sonıya Güneş, "Siyasi konuşmalar yapmakistemem. Ama futbolun başka konularda kullanılmaması gerek- tiğini düşüniiyorum. Biz ülkeye dö\ iz getiriy oruz. basın bunu çalanlaıia uğraşsın. Bizi kullanan spor \ azarian da oldu. Onlara da prim verilmemesi laam. Onlann da bun- dan sonra bizim yanımızda ohnalannı istiyorum" yanı- tını verdi. Eski sayfa kJriendi Açtıklan eski sayfanın kirlendiğine dikkat çeken tek- nik adam. "Gerekirse o sayfadaki yanhşlan sileriz. Ama bundan sonra yeni bir sayfa açıyoruz. Şampiyonluk bi- C.Koreli konuklar açılıştaydı Üsküdar'da Güneş Parkı Spor Servisi -17. Dünya Kupasf nda üçüncü olarak büyük bir başanya imza atan Ulusal Futbol Takımı'mn teknik direktörü Şenol Güneş'in adı Üsküdar'da bir parka verildi. Üsküdar Belediyesi tarafından yapılan Üsküdar Belediyesi Şenol Güneş Parkı. dün gerçekleştirilen törenle açıldı. Parkın açılışını Üsküdar Belediye Başkanı Yılmaz Bayat gerçekleştirirken. törene Üsküdar Kaymakamı Abdulvahap Yıldınm ve Galatasaray Kulübü eski yöneticisi Ergun Gürsoy'un yanı sıra 17. Dünya Kupası'nın ev sahiplerinden Güney Kore'den konuklar da katıldı. Bu arada. parkın yanında bulunan duvara asılan panoda, Şenol Güneş'in de bulunduğu dev bir Ulusal takım posteri yer aldı. Şenol Güneş, haksız eleştirikrin yapıkhğuıı söytedL zhn için hedefdegiL hedefsonuçta mırthı olabilmek" de- dı. Teknik direktör Güneş şöyle konuştu: "Bugün görev- de tam 2 yılımızı doldurduk. 19 maç oynadık. 12 galibi- yet 3 yenilgimiz \ar. 51 günü kupada olmak üzere fiıt- bokularla 133 gün boyu beraber olduk. 45 oyııncu çağı- np 42 isme şans verdik. Futbol rekabet oyunudur. Yeter- li ohnayan isimkri aramızdan eledik. Kupada bir tek 7a- fer ve Âbdullah'a şans vermedik. katkılan az oldu. Me- tin Aktaş. Cihan \ e Serhat kadroda olmalarına karşuı sürekli pozitif elektrik verdiler. Destekleri çok olumluy- du. Teknik kadro olarak başan bir performans sergile- dik. Uyum veya organizasyon bozukluğu yaşamadık. 8 ayn otelde kalıp 9 yolculuk vaptık. Yani en çok yonılan ekip bizdik." Medyada kendilerine yönelik eleştirilerle ilgili de ko- nuşan Güneş şöyle de\am etti: "Bazısorunlaryaşandı- ğı doğru. Ama haksız olan eleştiriler oldu. Hakkımdaki y alan bir haberde ağlamak bile istedim. Futbolculanm Türk basınına konuşmama karan aldılar. kanşamaz- dım. Ama bu fütbolcular hepimizin. Saçını kestiren de olur, dua eden de~ Sonuçta bunlarTürk takımının oyun- cuJan. Bizi karşüamaya gelenlere dikkat ettim. Başı ka- palı olanlar da vanh, mini etekliler de. Biz birlikteliği sağ- lamayı başardık. ülkenin ihtiyacı da buydu. Bizi eleştiren- lerin hepsine ce\ap \ermeye kalksak ka\ga çıkardı. biz işimize baktık. Dedikoduy la iş yürümez. Destek olanla- ra teşekkür ederim ama olmayanlar da artık nokta koy- sunlar." Eleştirüer yanlıştı Güneş'in kupadakı performanslanyla ilgili yorumu ise şöyle oldu: "Çoğunluksürekli sahanın dısına baku. Ama içine de bakmak gerekir. Tek forvet eleştirisi aldım ama yanlıştı. Ben Hasan'ı Hakan'm yanında çift forvet olarak oy nattım. Tertemiz bir futbol oynadık. Şampivon Brezilya"da Rı\ aldo'nun yaptığı hareket gölge düşür- müştür. Ulusal takımın bundan sonrası için endişe taşı- yorlar. Gerek yok, zaman içerisüıde takıma gerekli tak- \iyeler zaten yapıhyor, yine yapılacak. Eldeki başan öğ- retmenlerin ve ben de bir öğretmenim. Bunu ilk kez söy- lüyonım. Bana da saygı gösterUmesini isterinı. Türki- ye'nin eğitime ihtiyacı olduğu unutulmasın." Güneş son olarak kupada elde edilen tecrübelerin li- ge de yansıması gerektiğini kaydederek. "İnsanlanmız doğruyıı alkışlamayL yanlışı ise kazansa dahi protesto et- mevi iİke edinmelT dedı. Yunanistan Komşudan kutlama Spor Servisi - Yunanistan Spor Yazarlan Derneği. Tür- kıye Spor Yazarlan Derne- ğı'ne bir mesaj göndererek Türkiye'yı 2002 Dünya Ku- pası'nda kazandığı başan dan ötürü kutladı. Başkan Yaıuıis Theodorakopoulos imzalı mesajda. "Türk takımının 2002 Dünya Kupası Finalle- ri'ndeki muhtcşem çıkışnu en içten dileklerimizle kuthryo- nız" denüdı. Şampiyonu taşladılar Spor Servisi - 2002 Dün- ya Kupası fınallerinde oyna- dığı 7 maçı da kazanarak şampiyonluğa ulaşan Brezil- ya Milli Takımı'nın futbol- culan ülkelerinde saldınya uğradılar. Brezilya kafilesi- nin kent turu atacağı haberi üzeruıe Rio'daki ünlü copa- caban sahilinde toplanan binlerce futbolsever, otobo- sün gelmemesi üzerine öf- kelendi. Brezilyalı futbolcu- lann yorgunluk nedeniyle kent merkezine gen dönme- sıne kızan taraftarlar yoluke- serek kafileyı taşladılar.Bu olay takım kaptanı Cafu ol- mak üzere tüm futbolculan üzdü. G Ö R Ü Ş / DOĞAN HASOL Kupanın Düşüıtdürdükleri FIFA 2002 Dunya Kupası'nda üçüncü olan Ulusal Ta- kımımızın Kore'den Istanbul'a dönüşü çok görkemli ol- du. Bu dönüş beni yıllar öncesine götürdü. Ikinci Dünya Savaşı sonrasında Kore ikiye bölünmüş- tü. Zaten dünya da iki kampa ayrılmıştı. Kuzey Kore'nin arkasında Sovyetler Birliği ve Çın, Güney Kore'nin ar- kasında ise ABD vardı. 1950'de ıki Kore arasında baş- layan savaşta Güney Kore'yi desteklemek amacıyla, BirleşmişMilletler'in(vekuşkusuzABD'nin)çağnsı üze- rine, hükümet NATO'ya girme beklentisi içinde biraz fazla cömert (!) davranarak bir tugay göndermişti. Kore Savaşı ABD'nin komünizmin yayılmasını önlemek ama- cıyla uyguladığı müdarıale polıtıkasının ilk orneğiydi. An- zakların Çanakkale'ye gittikleri gibi güle oynaya giden askerlerimizden birbölümü, çok tartışılır bir savaşta şe- hit düştü, bir bölümü gazı oldu. Savaşın sürdüğü üç yıl içinde, çarpışmalarda bine yakın er ve subayımızı yitir- miştik. Ulusal Takım'ın Kore dönüşü bana ilk askeri ka- filenin dönüşünü anımsattı. O gün de Istanbul'u buyük bir heyecan dalgası sarmıştı. Gelenler yakınlarıyla Seli- miye Kışlası'nda buluşacaklardı. O sıralarda öğrenciy- dim; arkadaşlarla bu buluşmayı izlemeye gittik. Kışla- nın ortasındaki koskoca avlu tıklım tıklım doluydu. Sivil- / asker herkes büyük bir heyecan içinde yakınlarını an- yordu; buluşanların yüzünde buruk bir mutluluk okunu- yordu. Sevinenler, üzülenler, gözyaşları... Bu kez durum farklıydı. Yeşilköy - Taksim arasında ve Taksim'de büyük bir mutluluk vardı. Dünyanın en yay- gın ve gözde sporu futbolda dünya üçûncüsü olmuş- tuk. Başanya susamış bir toplum için bu, doğal ki çok büyük bir olaydı. Üstelik bu kupa sürprizlerle doluydu, çok ünlü Avrupa ve Güney Amerıka takımları elenmiş- ler, buna karşılık Türkiye ve Güney Kore yarı finale kal- mışlardı. Türkiye-Güney Kore maçı sporun toplumsal açıdan nasıl algılanması gerektiğinin güzel bir örneğinı ortaya koyan bir ders gibiydi. Stattaki Koreli seyircilerin çok önemli bir bölümü Türkiye formaları gıymiş olarak bizim takımımızı desteklıyordu. Bu, acaba yıllar önce kendi- leriyle ortak bir kaderi paylaşmış olanların anısına ada- nan bir dayanışma gosterisi miydi? Maç sonrasında her iki takım oyuncularının birbirleriyle kucaklaşmaları, se- yircilerin kol kola selamlamalan "fairplay" tarihine ge- çecek anlamlı sahnelerdi. Ulusal Takımımız yalmzca, başanya susamış Türki- ye'yi coşturmakla kalmadı; ezilmiş ve ezilmekte olan ül- kelere de umut ve esın kaynağı oluşturdu. Sık sık yine- lenen, "Dünya bizden bahsediyor" söylemine bu açı- dan bakmak önemlidir. Yoksa, futbolda sağlanan başâ- rıyla turizmin patlamasını ya da ekonominin düzelmesi- ni beklemek boşunadır. Kanrt olarak, futbolda çok ileri durumda olan Brezilya ya da Arjantin ekonomilerinin ta- rihine bakmak yeter de artar bile. Asıl büyük etki top- lumsal alanda olacaktır. Başarı huzur getirir, birleştirir, kaynaştırır. Toplum, dayanışma ve özgüvenle kilitlenir. Çıta yükselir; başka alanlarda yeni başanlar kovalanır. Ulusal Takım'ın başarısının gerisinde, Galatasaray'ın ba- şanlanntn, 12 Dey Adam'ın Avrupa ikinciliğinin bulun- duğu göz ardı edilmemeli. Son zamanlarda Türkiye yalmzca sporda sevinebili- yor. Bu coşkuyu yaşatanları, başarıda emeği olan her- kesi yurekten kutlanm. E-posta: merkez « hasmimarlik.com.tr-Faks: (212) 211 34 20 İnternetteki web sayfasmı yaklaşık 2 milyon kişi ziyaret etti IBıaırnı sîtesnıe rekor Hık' NEYMİŞ Spor Servisi - Ulusal Futbol Takımı ve Beşiktaş'ın golcü futbolcusu Ühan Mansız, 17 Dünya Kupası'nda gösterdiğı başanlı performansla, Türkiye'de olduğu kadar yurtdışmda da büyük bir taraftar kitlesine sahip oldu. Yıldız futbolcunun internetteki "^v^v^v.ilhanmansİ7,org" adresli sitesine Güney Kore ve Japonya'dan 3 bın 500'ü aşkın mail geldıği bildirildı. Ühan Mansız, internet sitesinde yaptığı açıklamada. elektronilc posta kutusunun geniş bir kapasiteye sahip olmasına rağmen, ilgiden dolayı zaman zaman kilitlendiğini belırterek. şöyle devam etti: "Sadece Güney Kore ve Japonya'dan gelen mail sayısı 3 bin 500'ü geçmiş durumda. Koreliler ve Japonlar benim vasıtamla tüm Türk futbolculanna ve taraftarlarına teşekkür ediyorlar." Koreli ve Japonlann bir kısmının kendisine yazabilmek için Türkçe dersler aldıklannı ifade ettiklerini belirten tlhan, "Bunlar çok hoş ve gurur verici" dedi. Sitesinin trafiğinin adeta altüst olduğunu vurgulayan Ilhan, şu bilgilen verdi: "Sadece son 10 günde sitemi ziyaret eden kişi sayısı 2 miİYon kişiyi geçmis durumda. Bu korkunç. hatta inanılması güç bir rakam. Bu. şu ana kadar Türkiye'de var olan kişisel siteler içinde en fazla ziyaret edihne rekoruymuş. Bu beni çok şaşırttı ve gururlandırdı. Sitemi ziyaret edenlerin büyük bir çoğunluğunun yurtdışından olması da başka bir aynntı.*' Bakan Fikret Ünlü: Başan Türk sporunu ateşleyecek ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Devlet Bakanı Fikret Ünlü. sporun bir dalında elde edilen başannın tüm branşlan olumlu etkılediğini söyle- di. Fikret Ünlü, "Bugündağaörma- nan bir Nasuh Mahruki'nin başan- sı, denizin dibinderekorkıran Yase- min Dalkılıç'ıetküiyor.Elbetteki fut- bolda alınan başarıh sonuç diğer dal- lara da y^nsrvacak" dedi. Ünlü, spor teşkılatının elektronik spordergisi "sporum.gov.tr") ? e yap- tığı açıklamada. Ünlü, " Brezilya Ue ortak kaderi paylaşacağımızı oraya gitmeden önce bilhordum. 1950 yı- bndaki Dünya Kupası fınalindc Bre- zilya, kendi sahasında 200 bin kişinin önünde Uruguav'a yenilerek kupa> ı ka\ betmişti. Ben de buradan esinle- nerek, Breziha'vı yener ve Dünya Kupasf nı kazanırız diyordum. Yi- ne de çok yaklaşmışun, kıl payı ka- çırdık. Brezilya maçı sonrası her şe- yin bittiğini düşündüler. Ben soyıın- ma odasına giderck. 'Üzülmeyin Brezilya ile görülecek hesabunız >-ar ve bir kez daha karşılaşacagı/' de- dim. söylediğim çıktı" diye belirtti. Ulusal Takım futbolculan başanlannın karşıhğmı alacak. jjiazırlıklar başladı Fütbolcular altına boğulacak ANKARA (Cumhurivet Büro- su)-17. Dünya Kupası fınallerin- de Brezılya ve Almanya'nın ardın- dan dünya üçûncüsü olan Ulusal Takım'a 7 bin 800 Cumhurivet al- tını her an dağıtılacak gibi hazu-- lanıyor. Dünya Kupası'nda şampiyon Brezilya ıle ikinci olan Alman- ya'nm ardmdan üçüncülüğü elde ederek büyük bir zafer elde eden dünya üçûncüsü fiıtbolculara veri- lecek toplam 7 bın 800 Cumhun- yet altınının hazır bulunduğunu belirten Gençlik ve Spor Genel Müdürü (GSGM) Kemal Mutiu, bu ödülün ıstendiği zaman dağıtı- labileceğini belirtti. GSGM Odül Yönetmeliği'ne göre futbolcula- nn her bırine 300'er, teknik direk- tör Şenol Güneş'e 600 ve yardım- cı antrenörler Unal Karaman ile Mehmet Kulaksızoğlu'na 150'şer Cumhuriyet altını ödül dağıtıla- cak. GSGM'nin, sporculann terle- n kurumadan ödüllerini verme ru- tumunu fAıtbolda sürdüreceklenni söyleyen Mutlu, "Ödülleri isten- diği an vermeye hazınz" dedı. ABDÜLKADİR YÜCELMAN Takım Olmak Bir takımınız var; önemli bir maça hazırlanıyorsunuz. Takımın elbette bir teknik direktörü olması gerek. Çün- kü takımın sahada nasıl birtaktıkle oynayacağına ka- rar verecek. Rakibini tanıyıp ona göre bir ekip saha- ya çıkaracak. Takımın neresinde hangı oyuncunun oy- nayacağına karar verecek. Bunun için de sporcuları- nı çok yakından tanıyacak. Sporculannın yetenekle- rinı çok lyi bilecek. Bütün bunlar lyi bir teknik direktör için yetmez. Tek- nik direktör, yani takımın patronu duygusal olmaya- cak. Sempatiyi işin içıne karıştırmayacak. Adam ka- yırmayacak, gözünün üstünde kaşın var deyip spor- cusunu dışlamayacak. llkeli olacak ve yaptığı işten he- yecan duyacak. Ve bu heyecanını da sporcularına yansıtacak. Onların da heyecan duymasını sağlaya- cak. Pekı yasporcular. Takım sporlarında en önemli nok- ta takımdakı hersporcunun aynı amaç, aynı heyecan, aynı duygular içinde olmasıdır. Örneğin bir futbol ta- kımında kalecisinden başlayıp sol uç kanattaki futbol- cuya kadar tüm futbolcuların birbirleri ile anlaşmala- rı, başanya giden en önemli etkenlerden birisidir. Ta- kımın içinde herkesin bir görevı vardır. Ancak maç bo- yunca bir sporcunun ayağına kaç kez top gelir, bu tam olarak bilınemez, ama toplam rekorun 4 dakika civa- nnda olduğu saptanmıştır. O nedenle takımdaki spor- culann ayaklarında top olmasa da yapacakları çok önemli görevler ve sorumluluklar vardır. Bunların ba- şındayardımlaşma gelir. Birtakımda herkes kendi bil- diğince davranıp, egolarını tatmın için kişisel davra- nışlarda bulunursa o takıma takım denilemeyeceği gi- bi, o takım başanya da asla ulaşamaz. Yine bir takımın içinde her sporcunun parasal de- ğerleri aynı değildir. Ve aynı takımda oynayan spor- cuların bırbirlerinin parasal değerlerini kendi parasal değerleri ile kıyaslamaları takımın verimini eksilttiği gi- bi bu bir süre sonra geri tepen topa dönuşür. Teknik direktör oyunu dışarıdan yönetir. Ancak ta- kımın içinde bir de kaptan vardır. Oyun içındeki gö- revleri de çok önemlidir. Şimdi dünya üçûncüsü olan Milli Futbol Takımımı- zın bu başansı üzerine ekonomıstler ve siyasiler ta- kım oyununun ne denli önemli olduğunu düşünmek durumundadırlar. Ama görüyoruz ki ne ekonomi ne si- yasi görüntüler asla ve asla takım oyununa adapte ola- cağımız umudunu vermıyor. Her kafadan bir ses çıkı- yor. Herkes kendi egoizmini veya kendi çıkarını düşü- nüyor. Herkes her fırsatta nalıncı keseri gibi kendine yontuyor. Gerek futbolda gerek basketbolda aldığımız başa- rılar bu ülkeyi yönetenleri hiç mi hıç uyarmıyor. Ülke- mizı de her konuda başanya gotürecek formülü spor- culanmız verdtter. Önce bir teknik direktör sonra da uyum içinde olan bir takım. Ama Türkiye hâlâ bir tek- nik direktör ve hâlâ uyum içinde olan bir takım bekli- yor. E-Posta: ayucelmanCg yahoo.com - Faks: (212) 5138595
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle