Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3AVFA CUMHURİYET 4 TEMMUZ 2002 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus(5 cumhuriyet.com.tr
Sağİık Bakanlığı'nda Örtülü Özelleştirme...
Prof. Dr. Gazanfer A K S A K O G L U Dokuz Evlul Um Tıp Fakultesı
T
urkıye'de toplumun ve
bıreylenn sağlığı, ana-
vasanın sosyal devlet an-
layışı ıle hak olarak gu-
vence altına alınmış, bu
hakkuı kullanılma bıçımı yasayla
eşitveöcretsiz olarak tanımlanmış du-
rumda Sağlık Bakanlığı da bu hak-
kı sağlamakla odev lı kuruluş
Sağhk Bakanlığı Turkıye'nınkok-
lu kuruluşlarından ve vaygın orgut
ağı ıle buyuk eleman gucune sahıp
1920 den başlayarak onemlı doğru-
lara ımza attı \ e halkın sağlık gerek-
sınmelennı -sıyasal kaygılar gut-
meksızın- karşılamaya yonelık ka-
zanımlareldeettı Verem,sıtma,tra-
hom gıbi sorunlann çözülmesi, an-
ne \e çocuk sağlığının geliştirilmesi,
son olarak 1961 yılında sağhk siste-
mminsosvaDeştirihnesolağanüstü ba-
şanlar. Sosyalleştırme, toplumun
sağlığının sağlık ocağında görevlı
ekıp tarafından konınması \e gehş-
tınlmesı, hastahk ortaya çıktığında
sağaltılması, gerek duyulduğunda
hastaneye se\ k edılmesı Kırk yı ldır
sağlıkçılann uygulanması ıçın uğraş-
tıklan bu çağdaş anlayış ve gelış-
mış model polıtıkacı tarafından su-
reklı engellenmeye çahşıldı, son yıl-
larda çokertılmesı ıçın bılınçlı ola-
rak eyleme geçıldı Polıtıkacının
amacı sağlık orgutunu sıyasallaştır-
mak, aynca sıstemın ışlemesmı en-
gelleyerek ulusal v e uluslararası ser-
mayenın oluşacakhastalıklardan kâr
elde etmesım sağlamak olarak go-
runuyor
Seksenli yıllardan başlayarak:
Lluslararası sermayenın. en buyuk
pay sahıbı ABD elıyle dunya sıya-
sal konjonkturunu değıştırme -ve bu
bağlamda sosyalıst bloku çokertme-
çabalan netleştıkçe, heT sektorde ol-
duğu gıbı sağlıkta da özelleştirme gı-
nşımlen yoğunluk kazandı Turkı-
ye'de Ozal hukumetlenrun yasalaş-
tırdığı, ancak temel ılkelen anaya-
saya aykınlık nedenıyle Anayasa
Mahkemesı'nce ıptal edılınce "ka-
dük" olan Sağlık Hızmetlen Temel
Kanunu bu konudakı ılk onemlı gı-
nşımdı Yasal gınşımının yetersız
kalması pohtıkacıyı durdurmadı,
ıkancı aşamada "teşvik" adı altında
mılyarlarca ABD Dolan değennde
para, ozel hastaneler kurmalan ıçın
yalnız faızsız değıl, anaparalan da
gen odenmemek uzere "özel" gın-
şımcılere dağıtıldı Bırkaç yıl ıçın-
de, gerçek sayılan bılınemeyen ve
yalnızca Istanbul'da yuzlercesının
bulunduğu kestınlen nıtelıksız ozel
hastane ve pohklınıkler ortaya çık-
tı Ozelleştırmeye yonelık planlı gı-
nşunler 1989'dan başlayarak uygu-
landı, 1991 'de Ulusal Sağlık Kong-
resı ıle somutlaştı Kongrenın ve onu
duzenleyen Sağlık Bakanlığı'nın te-
mel hedefı sosyalleştınlmış sağlık
hızmetını ışlevsız kılmak, yenne
ozerk hastaneler ve aıle hekımhğı-
ne dayalı ozelleştınlmış sağlık hız-
metı kurmaktı Dunya Bankası'nın
ozendırmesı ve harcamalann yansı-
nı kredı olarak borçlandırması, ya-
nsının doğrudan butçeden karşılan-
masıyla başlatılan uygulama, mes-
lek kuruluşlan, sendıka ve dernek-
ler ıle unıversıte çevTesının buyuk ço-
ğunluğunca tepkı ıle karşılanınca
suruncemede kaldı Sağlığı özelleş-
tirme \ e devlet elıyle kâra donuştur-
me gırışımlen başanya ulaşamadı
Son getişmeler
2002 yılı başında, duralamış go-
runen özelleştirme gınşımlen hız
kazandı Oncekı gınşımlennde ıl-
gılı kamuoyuna danışarak ya da en
azından tarrışmaya açarak yola çıkan
Sağhk Bakanlığı. bu kez kurumlan
bılgılendırmeden özelleştirme tasa-
nlannı yururluğe koymaya ve sağ-
lık orgutlenmesını yenıden yapılan-
dırmaya başladı
• Aıle planlaması hızmetlen pa-
ralı duruma getırıldı Llkenın en
onemlı sonınlanndan bın, fazla ço-
cuk ıstememelerıne karşın annelenn
sık ve fazla doğum yapmalan bu
yuzden anne ve bebeklenn olmele-
n ya da sağlıksız kalmalanydı Kırk
yıldır ozenle ve ucretsız \ enlen bu
hızmet, bakanlığın "ücretsiz"mış gı-
bı duyurmasına karşın ucretlı uygu-
lanmaya başlandı
• Sağlık ocaklannda doner ser-
maye uygulamasına geçıldı Halkın
sağlık ocağını tanıması ve sevmesı,
boylece sağlığın konınması yanın-
da hastanelerdekı yığılmalann engel-
lenmesı sağlanmaya çahşılırken, sağ-
lık ocağında hızmet ucret karşılığı
venlmeye başlandı Halk sağlık oca-
ğmdan soğudu, yararlanma azaldı
Hasta akışı, temel orgutlenme ılke-
sıne aykın olarak, hastaneye yonel-
dı
• 'Anneve bebekler öknesin' kam-
panyasıyla sağlık ocağı hızmetı yoz-
laştınldı Savaş, deprem, subaskını
gıbı olağandışı durumlar dışında uy-
gulanması kesınlıkle sakıncalı olan
kampanya, ulusal aşı gunlen devre-
yesokuldu Boylece sağlık ocağının
duzenh \e sureklı anne ve çocuk
sağlığı hızmetı \ermesı engellendı
Son yıllarda ekonomık bağmsızlığı
hedef alan bır televızyon kanalı ve
toplum ıçındekı eğıtımsız kışılerden
oluşturulan ekıplerle sağlık hızme-
tı surdurme savında olan bır vakıf
|Wıllows) ıle ışbırhğı yapıldı Sağ-
lık ocağının halkla ıletışımı gelıştı-
nlıp zaten yeterh olan olanaklanna
ışlerlık kazandınlacağma, ozel sek-
tor aracılığıyla reklama donuk et-
kınlıklere geçıldı
• Devlet hastanelennde ucretlı ba-
kım ve ozel ışlem uygulaması baş-
latıldı Hastane uzmanlanna belırlı
saatten sonra farklı konumda hasta
bakma ve ucretını odetme yontemı
uygulanıroldu Daha once Sosyal Sı-
gortalar Kurumu'nda başlatılmış
olan yontem, parası olanın olma-
yandan daha ozel ve farklı hızmet al-
masına olanak sağladı Eşıtlık ılke-
sı çığnendı
• Devlet hastanelennde vardıya
uygulamasıyla yırmı dort saat has-
ta bakımı başlatıldı Hem teknık ye-
tersızhk nedenıyle hızmet kalıtesı
duşru hem halkın gozunde sağlık
ocağı ıyıden değer yıtırdı
• Doner sermaye kadrolanna soz-
leşmelı eleman yerleştınldı Ulkenın
butçe anlayışına ve Malıye Bakan-
lığı uygulamalanna aykırı olarak
kamu gore% lısırun yapmakla yukum-
lu olduğu hızmetm karşılığı yurtta-
şın cebınden alınmaya başlandı Sağ-
lık hızmetınde sozleşmeh personel
uygulaması onensı daha once Sağ-
lık Hızmetlen Temel Kanunu ıçın-
de>eralmış ancak anayasaya aykı-
nlığı gerekçesıyle Ayayasa Mahke-
mesfnce bozulmuştu
• Temızlık \e yemek hızmetlen
ozelleştınldı Ihale ortamına çetele-
nn gırmesıne yol açıldı Hastane ıçı-
ne sağlık kavramlanndan yoksun,
nıtelıksız elemanlar gırdı
Sağhk örgürü si\asal baskrva
teslim
Sıralanan ekonomı-pohtık daya-
naklı gınşımleryetmedı, Sağlık Ba-
kanlığı sağlık hızmennın yonetımın-
de kaymakamlara yetkı devrederek
sağlık orgutunun butunluğunu boz-
du Sosyalleştırme yasası ıçenğı \e
ılkelenne aykın olarak yayımlanan
genelge \ e emırlerle v e yonerge de-
ğışıkhğı ıle sağlık hızmetıne ılk kez
yonetsel dayatmada bulunuldu Sağ-
lık ocağı ve hastane yonetımının us-
tune, yasalara aykın olarak kayma-
kam yerleştınldı, sağlıktan anlama-
yanbır sıyasal baskı oğesı oluşturul-
du
Sonuç ve Çözûm
Sağhk Bakanlığı yururmekle yu-
kumlu olduğu hızmetlen TBMM'nın
kuruluş gunlennden başlayarak onur-
lu ve başanlı bıçımde yurutebılece-
ğını uygulamalanyla kanıtladı Bı-
na \e donanım olarak guçlu bır ya-
pıya sahıp Denetımınde son dere-
ce rvı bılgı ve becen ıle donatılmış
ordu buyukluğunde personel var
Yasal yonden aynntıh ve guçlu ola-
rak desteklenmış durumda Obur
sektor ve dısıplınlerle uyum ve ıle-
tışım kurmakta başanlı Kurum ola-
rak bılgı bınkımı ve deneyımı sana-
yıleşmış v e gelışmış bırçok ulkeye
oranla çok ust duzeyde Sahıp oldu-
ğu ozellıklerle ustlenemeyeceğı sağ-
lık konusu ve çozumleyemeyeceğı
sağlık sorunu yok
Sağlık Bakanhğı'nın sahtp oldu-
ğu nıtehklere karşın yukumlulukle-
nnı ozel sektore devretmeye çalış-
ması yasal ve teknık nedenlerle açık-
lanamadığına gore, sıyasal nedenler-
le devre dışı kalmayı ve ozelleştır-
meye zemın hazırlamayı amaçladı-
ğı duşunulmelı
Ozellleştırmenın kaynak ısrafi ve
sağlık gostergelennın bozulması an-
lamına geleceğı, doğrudan deyışle
sağlıkta somuruye ve olumluluğun
artmasına vol açacağı uluslararası
ve ulusal, -kendı deyımlenyle- ku-
reseldeneyımlerlebılınıyor Yanlış-
tan donme erdemı gostenlebılırse,
toplumsal guçlenn elbırlığıyle eskı
kazanımlann uzenne toplum yara-
nna yenılennın eklenmesı olanağı
buaun de var
ARADABİR
MUSA SEYİRCt Izmır îl Kultur Muduru
Balıkçı'nın 'İmbat
Serinliği'
Fransa nın onde gelen duşun adamlanndan Luis
Bayle Balıkçı ıçın "Dunya kulturune sahtp olağanus-
tu bır Akdenızlı" dıye soz ederken, dunya tunzmının
duayenlerınden Hullot ıse "Çağdaş Homeros" dıye
adlandırmıştır Fransa Başbakanı Pompıdou Turkı-
ye'ye ne zaman geleceğı kararlaştınlmak ıstenırken,
"Bırakın protokolu murotokolu Halıkamas Balıkçısı ba-
na ne zaman rehberiık edebılecekse, o zaman gıtmek
ıstenm Turkıye'ye
r
deyıp çıkmıştır Aynı Pompıdou
1967'de zıyaretı ıçın ulkemıze yollanan Fransa radyo-
televızyon ekıbıne "Turkıye'de Balıkçı ıle yapacağı-
mız goruşme, Papa'nın zıyaretınden daha onemlı-
dır" demıştır
Turk yazın tarıhınde oykucu-romancı dıye yer alan
Halıkamas Balıkçısı (CevatŞakır Kabaağaçlı) dun-
yada ozan ve duşunur olarak bıhnır 1958 yılında Bruk-
sel deduzenlenen "Dunya Şaııier Konferansı'naJur-
kıye yı temsılen o çağnlmıştır Kendısı, "şaırolmadı-
gını" yazdıysada, toplantıyı duzenleyenler "Senınşa-
ırolduğunu bılıyoruz"dıye dıretmışlerdır Onun şaırol-
duğunusavunanlarhaklıydılar Çunkuo oykulennı ro-
manlannı hatta araştırma-ınceleme yazılannı salt bır
şıırsellıkhavasındayazıyordu Dahası "Sozcuklenn gu-
cuyle kıtlelen buyuleyebılen bır konuşmacıydı Balık-
çı" Dostu Azra Ertıat ın sık sık soyledığı gıbı, "Onun
bır konuşmasmı dınleyenler, otekı ınsanlardan ayınr
kendını", "Ben Balıkçı'yı dınledım" dıyeovunurlerdı
Son yaprtı İmbat Sennlığı'nıokuyuncayukandayaz-
dıklarımın ne denlı doğru olduğunu goreceksınız Soz
konusu yapttta arkeolog, ressam, tanhçı, bahçıvan ve
tunst rehben Hahkarnas Balıkçısı'nın ımbıkten suzu-
lurcesıne şıırsel bır dılle hazırladığı kırk konuşması yer
almaktadır
Balıkçı'nın "Arkadaşım, oğlum ve benı tanıtmaya
en musaıt ınsan" dedığı Şadan Gökovalı 196O'lı yıl-
larda Izmır Radyosu'nda onun yaptığı konuşmalan-
nın yer aldığı İmbat Sennlığı krtabını hazırlamıştır Ya-
pıtta v«r a'arı konuşmalarına unlu "Merhaba"sıyla
başlayan Balıkçı, dınleyıcılenne Hoca Nasrettin den
Anadclu Akdenızı'ne varasıya dek mıtolojık, arkeolo-
jık tarnsel ve doğalsal bırçok konuyu anlatmıştır
Balı<çı, Yaşar Kemal'ın de ışaret ettığı gıbı Turk ya-
zınına edebıyatına) saglıklı doğayı, denızı, butun gu-
zellığı le gorkemıyle sokan ınsandır Onun kalemın-
den Atdenız'ı okuyunca, Akdenız'ın yedı renklı denı-
zını veAnadolu'nun "Denız kenarındakı guneş bah-
çesı" olduğunu butun canlılığı gorkemı ve guzellığıy-
le gonrsunuz, yaşarsınız Savımı Yaşar Kemal'ın şu
cunleen doğrulamaktadır "Halıkamas Balıkçısı'nage-
lınceyıkadarbızımedebıyatımızdapekoyleyaşayan
doga oktu Balıkçı kışı olarakgumbur gumbur bırın-
sandı 0, doğanın bırparçası gıbıydı Bızım edebı-
yatimza saglıklı, gorduğumuz, guzel olan doğayı ge-
tınjı )jnmuş arınmış yıldızlan, yıkıntılan, ağaçlan, yu-
ruyen'aşan gokyuzunu, akarsulan, bıruçtan bıruca
aksn laranlıklan, kuşlan, balıklan, toptan denızı ge-
ttrjı Ealıkçı bıryaşayan, doğayı tekmıl coşkunluğuy-
lakarmaya can atan kışıydı lyı, kendınden, yureğın-
den vren, toprakgıbı, çok comert bır toprak gıbı ve-
ren k&ıydı Balıkçı'yı okurken ınsan doğayla butun-
l&mı doganın guzellığınde atan bıryurek bulur"
Hakarnas Balıkçısı tutkunlannın 'Hayatta yaptığı-
rra eı çok sevındığım şeylerden bın Halıkamas Ba-
lıkçısnın kıtaplannı basıma hazırlamak, bırbaşka de-
yşte ialıkçı'yı yaşatmaktır" dıyen Şadan Gokovalfya
ço< byuk teşekkur borçlan vardır Şadan Gökovalı
yc/ınıhazırtamasaydı, Altıncı KrtaAkdenız ı, Arşıpel'ı,
Çceterın Duğunu, Sonsuzluk Sessız Buyur gıbı onu
asKir/apttını okuyamayacaktık 1973 yılında aramız-
dîi arılan Balıkçı, Şadan Gokovalı'nın sayesındeyı-
n= onn deyımıyle "ölümünden sonra da neredeyse
hsr y bır kıtap yazmaya devam etmektedır"
rnat Sennlığı nde yer alan konuşmaları okurken
eneağlık Gökovalı, sana selam olsun Balıkçı demek-
ten kndımı alamıyorum
Ilgenenlere not Dığer yapıtlan gıbı bu yaprtı da 2002
nda Bılgı Yayınları arasından çıkmıştır
'Ben de Okumak İstiyorum'
Prof. Dr. Ayşe YÜKSEL QDD ktrsaUlan Koordınatoru
H
er yıl kış mevsımın-
de, en az bır kez de
olsa, haberlerde
Van'ın Bahçesaray
üçesi'nın yollannın kapandıgını
duyanz Boylece çoğumuz, ul-
kemızın en doğusundakı bu ıl-
çe ıle tanışmış, aramızda gonul
bağı olmuştur Ben de bu şınn
ılçe ıle daha ılçe ohnadığı do-
nemde 1984 yılında tanışmış-
rım Lepralı hastalanmızı ve on-
lann yakınlannı gormek, sağ-
lık durumlannı değerlendırmek
ıçın geldığımız Bahçesaray'ın
guzellığı, doğası, cevız ağaçla-
n, Botan çayı hepımızı bu^le-
mıştı Yıllarca, yaz aylannda
Bahçesaray" ın koylennde sağ-
lık çalışmalan yaptık, o gunler-
de kendı ışımızın yoğunluğun-
dan eğıtım ıle ılgılenmeye pek
zaman bulamazdık
Aradan yıllar geçtı, Bahçesa-
ray'ın yollan kışın hâlâ kapalı
Ama eskıye oranla ıletışım da-
ha ıyı muhakkak Artık çocuk-
lar portakalı taruyor' Neden boy-
le yazdım, çunku kapalı olan
yollar nedenıyle, o donemdekı
muhtanmız "Portakal da gelsin
bize" dıye şur yazmıştı Yıne
bır hıkâye anlatılır, çocuklar por-
takalı tanısın dıye, ılden helı-
kopter ıle portakal gondenlmış
ama, hava koşullan nedenıyle
ınış gerçekleşemeyınce porta-
kallar tek tek yere atılmış, bun-
lan çocuklar da hetikopter yu-
murtası dıye toplamışlar Insa-
nın ınanası gelmıyor ama por-
takal bıttıkten sonra yollar açı-
lıyorsa Bahçesaraylı çocuklan-
mız nasıl tanısın''
Geçen yıl eylul sonunda, yenı-
den Bahçesaray dayım Doğa er-
len (neferlen) arkadaşlanm Şa-
hika-Asaf Ertan çıftının davet-
hsı plarak Çekul Vakfı'nın ce-
vız şenhklen ıçın ordayım Ol-
dukça heyacan vencı yıllar son-
ra yenıden buluşmak Çok faz-
la değışıklık yok, en fazla yıllar
once "Şanzehze" adını taktığı-
mız tek caddede dukkânlar bı-
raz daha gelışmış Yıllann oz-
lemı ıle herkesle buluşmaya ça-
lışıyor, daha çok kızlanmızla
konuşuyordum Ne yazık kı yıl-
lar sonra da kızlanmız okulla-
şamamıştı Tanıştığım, konuştu-
ğum hemen hemen her kızımız
okula gıtmemıştı ya da okul ça-
ğında olmasına karşın gıtmıyor-
du Okulun bahçesı sayılabıle-
cek bır evde okuyup okuldan
yararlanamamak ne acıydı
Yırmılı yaşlarda olduğunu
soyleyen bır kızımız, okula gı-
demedığı ıçın, "Ben cahilim,
bundan çok utanryorum" dı-
yordu En buyuk arzusuda,An-
kara'da Ajutkabir'ı, Atatürk'u zı-
yaret etmektı Neden zıy aret et-
mek ıstedığını sorunca da, Ata-
türk bize bu gıizel ulke\i arma-
ğan ettL, biz kadınlara haklar ta-
mdı dıyordu, o haklardan hıç
yararlanmasa da1
Okula gıtme
şansuıı yakalayan bır başka kı-
zımız da, ılende "Uğur Mum-
cugibiaraşürmaa gazeteciotanak
istiyorum" derken bızlen ne ka-
dar şaşırtıyordu Neden okula
gondenlmedıklennde. gelenek-
ler kadar ekonomık sıkıntılan
da onemle rol alıyordu
Emine ve Halime yı de o or-
tamda tanımıştım, on ıkı yaşla-
nndaydılar ve okula çok yakın
oturduklan halde okula gıdemı-
yorlardı Okumak, onluk gıy-
mek ruyalannı susluyordu On-
ce aılelennı ıkna ettık, ekonomık
neden ılen sunılunce de onlann
eğıtım masraflannı ÇYDD ola-
rak karşılayacağımıza soz ver-
dık Mıllı Eğıtım Mudurumuz ıle
konuşup onlann okula kaydını
sağladık Onluk, çantavb gerek-
sınımlennı Şanzelize Cadde-
si'ndekı dukkânlardan aldık On-
lann onluklennı gıydıklennde-
kı panltılı gozlennı, mutluluk-
lannı nasıl unuturuz Kayma-
kam Bey "le konuşarak, derneğı-
mızın "Çağdaş Türidye'nin Çağ-
daş Kızlan" projesı kapsamın-
da 20 kız oğrencımıze okuduk-
lan surece eğıtım bursu verebı-
leceğımızden soz etnk Emıneve
Halime ıle bırlıkte okula gıden
bu kızlanmız geçen eğıtım ve oğ-
retım donemınde burslannı al-
dılar
Ben de zaman zaman onlarla
konuşuyor, okul durumlanru oğ-
renıyordum Çok mutluydular
Bır gun Halıme'nın yaşlı ve ya-
talak babasının olduğunu oğ-
rendım, annesı çocuklarla beş
parasız ortada kalmıştı, o zor
gunlerde de burs butun aıleye
yetmıştı
Kızlann okula gıtmesı ve eğı-
tım bursu alması, Bahçesaray'da
hızla duyulmuş olmalı kı, bize
kızlardan ve onlann babalann-
dan telefonlar gelmeye başladı,
"Ben de okumakistiyorum, ba-
na da kurs \erir misiniz?" ya da
"Ben de kı/ınıı okutnıak istiyo-
rum, benim kızımada kurs bağ-
lar mısınız?" dıye Anlaşılan
burs sozcuğunu hıç duymamış-
lardı, onu tanıdık olduklan kurs
sözcuğü zannedıyorlardı Bu he-
yacan, yıl sonuna kadar hep sur-
du, ılçemıze yenı bır kayma-
kam geldı, oncekı ıdarecımızın
çahşmalannın devamı olarak,
kız oğrencı yurdunu harekete
geçırdı. bu yurtta kalıp okumak
ısteyen kızlanmızı belırledı Ta-
lep artmıştı, nerdeyse yurt yet-
mıyordu Inanılmazdı, kuçucuk
bır destek kızlann okullaşması
konusunda nasıl da bır heyecan
yaratmıştı Gelecek oğretım yı-
lında okuyan kızlanmızın sayı-
sı çok çok artacaktı Buanlam-
Iı guzellığe nasıl duyarsız kalı-
nz
9
Eğer bu kızlanmız ekono-
mık nedenle okula gıdemıyor-
larsa, bız ulkesını, ınsanlannı
seven, onlann çağdaşlaşması-
nı ısteyen aydınlar ne gune du-
ruyoruz
9
Gelın hep beraber,
u
Ben çok okumak istedim de,
ekonomık nedenle okula gideme-
dim" dıyen hıçbır çocuğumuz
kalmayana kadar onlara destek
olalım Eğer sızm de Bahçesa-
ray'da okuyan bır kızınız olma-
sını ıstıyorsanız lutfen hemen
ÇYDD'nin KırsalAlan Koordi-
natörlüğü'nu arayın Hadı he-
men
Deprem Seyir Defteri...
Prof. Dr. Türkân SAYLAN ÇYDD Genel Başka,
~_? *-j- lkemızın 1999 yıluıda yaşadığı dep-
I I rem felaketı, her bınmızuı yTireğın-
V-/ de ve beymnde kahcı ızler bu-aktı
Emınız kı o acılan hıç ama hıç unutamaya-
cağız
Yaşanan yıtıkler, acılar, feryat, toz-toprak
v e yıkıntılar arasından ınanıhnaz bır dev ın-
genlıkle yukselen değerler. yureğımızı avu-
tan tek tesellımız oldu
Dunyanın ve ulkenın dort bır yanından uza-
nan, ışı-gucu. meslek ve aıle sorumluluğu
ne olursa olsun bınlerce ınsanuı, guçlu dost-
luk v e kardeşlık elı, sıv ıl toplum orgutlenn-
de obeklenen yureklı gonullulenn butun
varlıklanyla alanda hızmete koşması ve ku-
çuk buyuk, onemlı onemsız demeden go-
rev alması, unutulmaması gereken bır man-
zaraydı
Arama-kurtarmanın yanında, maske, ce-
set torbası, ılaç, çadır sağlama, çop topla-
ma, hastanedekılen ızleme v e çadır konuk-
luklan arasında koşuşturan, deprem çocuk-
nı
lannı toparlayıp onlarla oyunlar kuran, şar-
kılar dramalarla ağıtlar yakılan çadırlar ıçı-
ne hkıhnışlıklanndan kurtarmaya çalışan.
kadm-erkek bınlerce ınsanın devınımı asla
bellekleranızden sılınmeyecektır
ÇYDD bu felaketın ardından depremze-
delenn yardımlanna koşan sıvıl toplum or-
gutlennın (STO) arasında, ozguvenı, bece-
n ve yeteneklenyle yer aldığı ıçın gurur
duymaktadır Gunler geçıp ılk karmaşa ve
telaş durulmaya başlayınca. STO'lenn go-
nullu kışı v e kuruluşlann ılk gunlerdekı ka-
tıhmcılığı, ıkıncı aşamada, somut ve kahcı
projelere donuşmek dunımuna geldı
Bu konuda yasal engeller, deneyım eksık-
lığı. burokrasının ıçınde bulunduğu karma-
şa, STO'lenn onune dağlar gıbı engeller
olarak doşendı Oysa, ınsanlar, STO'lerbu-
tun bu engellen aşmak ıçın kararlıydılar
Hıçbır engel, tum gonulluluklenyle dep-
rem bolgelennde kahcı okullar, yurtlar, top-
lum merkezlen vb oluşturarak. cehalehn ve
ıhmalın şamannı yemış ınsanlanmıza bıraz
olsun destek v erme duygu, ıstek v e karar-
lılığının onune geçemezdı geçemedı de
Bızler, ÇYDD olarak, her turlu yasal en-
gele çozumler yaratılmasını sağlayarak yur-
tıçınden ve dışından gonullu kışı ve kuru-
luşlann ımece katkılanyla, ınanıhnaz bır
hızla, çok ama pek çok kahcı eser yarata-
bıldık
Guvenılırlık, açıklık, emek verme hede-
fı ışte bu1
Uretme. acılan ve mutluluğu pay-
laşma, ekıp çahşması. anında karar v enp uy-
gulama, hıçbır ışı kuçumsemeden mutfak-
ta çalışmanın keyfıne v arma ve her şeyın ba-
şmdave sonundahesap verme Işte "Dep-
rem Seyir Defteri" kıtabımız, bu hesabı ve-
nyor Deprem bize çok şey oğrettı Daya-
nışmanın erdemını yaşayarak anladık, ıme-
ce ruhu ılıklenmıze ışledı "Deprem Seyir
Defterimiz" butun bunlan ıçenyor Sızlere
bu kıtabı sunarken, gelecek gunlerde de
çağdaşlaşma yolunda eğitim ıçın ulkemıze
destek verme çalışmalanna gıreceğımızı
duyunnak ıstıyonoz
PENCERE
Karşı Tarafın Hiç mi
Suçu Yok?..
Son gunlerde medyamızın çeşıtlı koşelennde
aynı başlıklar boy gosterdı
"AB trenı kaçU"
"AB'ye elveda"
"AB bır ruya"
Ne olmuş'?
AB bızden ılk aşamada ıvedılıkle uç şey ıstıyor-
muş
• Idamın kaldınlması
• Anadılde oğretım ve yayın.
• Kıbrıs ta anlaşma
Bızde Avrupa Bırlığı'ne karşıt olanlar, uçunu de
yokuşa surmuşler
Ve umutlar suya duşmuş1
AB'nın ustune bır bardak soğuk su ıçmelıymışız,
Turkıye bundan boyle duşkun bır Ortadoğu ulke-
sı olacakmış, yabancı sermaye semtımıze uğrama-
yacakmış, bır Avrupa ulkesı olmak fırsatını kaçır-
mışız, oturup narımıza yanmalıymışız
•
AB'ye gırmek ıçın "ıdam-anadıl-Kıbns" dıye vur-
gulanan uç konu dışında bır suru koşulun yenne
getınlmesı gerekıyor
Ustelık AB'ye gırmek ıçın değıl, uyelık muzake-
relenne başlamak ıçın dayatılan koşullar bunlar
Pekı Turkıye'nın AB'ye gırmek ıçın bın bır eksı-
ğı varken bu yolda uzun lısteler bıle oluşmuşken,
neden bu uç koşul oncelıkle dayatılıyor9
Bu soru boşluktadır
•
Ölum cezası Turkıye'de uzun yıllardan bu yana
uygulanmıyor
'Fıılen' kalkmış durumda
AB nıçın bu konuya oncelık tanıyor''
Iç savaşa tırmandınlmak ıstenen bır teror dalga-
sının 199O'lı yıllarda Turkıye'yı sardığını Turk ıle Kurt
arasında kan davası oluşturmak ısteyen ıç ve dış
-bu arada Avrupalı- guçlenn dayatması yuzunden
en az 30 bın kışının bu topraklarda can verdığını
dostlanmız bılmıyorlar mı?
Bılmez olurlar mı?
Şehıtanaları çocuklan eşlerı yakınları kesımın-
de ınsanımızın ne kadar genlımlı olduğunu Avru-
pa'yı yonetenler bılmez olurlar mı"
7
Pekı, neden bu konuya ozellıkle oncelık venlıyor'
7
Boylesıne duyarlı bır ortamda anadıle donuk ya-
yın ve oğretım sorunlan gundemın ılk maddelennı
neden oluşturuyor'?
Ya Kıbrıs?
Oncelık ve sonralık açısından bakıldığında AB nı-
çın Kıbns'ı gundemın ılk maddesıne oturtuyor? Do-
ğu Akdenız'de Yunanıstan ve Turkıye arasında Kıb-
rıs sorununun yerını ve anlamını bılmeyecek kadar
saf mıdır Avrupalı yonetıcıler?
AB'nın onde gelenlerının Turkıye'ye bakışlan
doğrusu ya çok ılgınç
•
Evet, suç bızde
Avrupalının ıstedığı uç koşulu ıvedılıkle yenne
getıremedık
Ama karşı tarafın hıç mı suçu yok?
Hem uzulmeyın, ıstedıklerı herşeyı hemen yen-
ne getırsek bıle dostlarımız dıyorlar kı
- Hele bızım ıstedıklenmızı bıryapın, ondan son-
ra bıle uyelık ıçın muzakereye başlar mıyız, baş/a-
maz mıyız, bızım bıleceğımız ış
Avrupalı dostlarımızı anlamak çok guç
Yine de anlamaya çalışmalıyız, ama, Osmanlı gı-
bı değıl, Ataturk gıbı anlamaya çalışmalıyız.
TGS 50. KURULUŞ
YILDÖNÜMÜNÜ KUTLUYOR
10 Temmuz 1952'de kurulan Turkıye Gazete-
cıler Sendıkası'nın kuruculan, başkanları ve yo-
netıcılerı 50 yıllık bılgı bırıkımlennı, anılannı ak-
tarmak uzere aramızda
10 Temmuz 2002 Çarşamba gunu saat
14 00'te istanbul, Cağaloğlu Basın Sarayı Kon-
ferans Salonu'nda eskı-yenı tum uyelerımızle
buluşacağız
TGS'nın yanında olan basın orgutlennı, sendı-
kalan ve tum dostlan beklıyoruz
TÜRKİYE GAZETECİLER SENDİKASI
YÖNETİM KURULU
OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL
DLTURUSL
Turkıve Genel Hızmetler Işçılen Sendıkası (Ge-
nel-tşi Genel Merkez Olağanustu Genel Kurulu
21 07 2002 tanhınde saat 10 00'da h edık Caddesı
Yenımahalle- \nkara adresındekı Yenımahalle Be-
ledı>e Sara>ı Tıvatro Salonu'nda aşağıdakı gun-
demle toplanacaktır Çoğunluk sağlanamaması du-
rumunda ıkıncı toplantı Çankın Caddesı No 28
Kat 9 Ulus Ankara adresındekı Sendıka Genel
Merkezı toplantı salonunda 28 07 2002 tanhınde
vapılacaktır
Delegelere \e ılgılılere du>oırulur
GL^VDEM:
1 \oklama veaçılış,
2 Genel kurul Başkanlık Kurulu'nun oluşturulması,
3 Savgıduruşu
4 Genel Başkan'ın açış konuşması,
5 Genel Başkan Genel Yonetım Kurulu Genel
Denetım Kurulu asıl ve vedek uyelennın seçımı
6 Dılek onenler\ekapanış
SARIYER SULH HUKUK
HÂKİMLtĞt'NDEN
DosyaNo 2002 354
Mahkememızın 2002'3 54 esas, 2002724 ka-
rar sayılı ılamı ıle Sanver, Yenıkoy Mahallesı,
Cılt 013 09, Aıle Sıra 1327, Sıra 26'da nufusa
kayıtlı Ebulhasan ıle Mana'dan olma 5 8 1928
doğumlu Emıne Kenanoğlu'na İstanbul Barosu
avukatlanndan Av tbrahım Bulbul vası olarak
atanmıştır Basm 41108