28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
S^YFA CUMHURİYET 14 TEMMUZ 2002 PAZAR HABERLERlN DEVAMI G U N C E L CİJNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada rcı" diye karşılandı. Biraragözden düşer gibi oldu. Ne varki, ça- fcuk toparlandı. Siyasal istıkrarı tekrar yakalamanın, piyasa- lann kaygı duyduğu "belirsizlikten" çıkış yolu- ııu erken seçimde gösterdi. Genelde onaylan- <Jı. Fakat ekonominin erken seçimle rayından çıkacağını öne süren Başbakan'a ters düştü. Son olarakyeni oluşumun kilit adamların baş- lcalarından biri olarak ortayaçıkması kimi çev- rsler -özellikle Ecevit'le Bahçeli- ne düşünür- se düşünsün Dervış'in popülaritesini yükseltti. Son iki üç gün Derviş'i yine ön plana alan ge- lışmeleri içeriyor. Ekonomıden sorumlu bakanla Başbakan'ın açıklamaları yeni bir Derviş bunalımına işaret ediyor. Sayıca "büyük" parti MHP lideri Bahçeli, Der- viş'in hem hükümette kalmasını hem de "baş- ka bir siyasal oluşumla Hgi kurmasını 'ahlaki' bulmadığını" söylüyor. MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bü- lent Yahnici daha ıleri: "Dervış'in Bakanlar Ku- rulu toplantılarındaki görüşmeleri 'yeni oluşuma taşıyacağını"' öne sürüyor. Hükümette kalmayı kabul etmesinden sonra Ecevit'in "Derviş'in oluşum denilen variıkla bir- likte hareket edemeyeceğini, zaten bir partiye, hem de başka bir partiye bağlılık olamayacağı- nı" söylemesine karşın; aldığı yanıt doyurucu içerikte değil: Derviş; "Bir yandan hükümette kabine üyesi olarak kalırken, biryandan da yeni oluşuma des- tek vermem uzun süre mümkün değil. Ancak, kabinede kalmam yeni oluşumu desteklemedi- ğim anlamına gelmez. Bu oluşumu destekliyo- rum" diyor. Şu son iki cümle Ecevit'e de Bahçeli'ye de yanıt: "Siyasi süreç ve oluşum birkaç gün için- de şekillenir. llelebet hükümette kalacak deği- lim." Derviş, Ecevit'i değil, Cumhurbaşkanı'nı kır- mamak için hükümette kaldığını belirtirken ola- sı tutumunu da böylece açıklamış oluyor. Yolun sonuna geldiler: Derviş, hükümette "/cer/7en"duruyor. Ecevit, Derviş'i "kerhen istiyor". Bahçeli, Başbakan is- tedi diye Derviş'in görevi sürdürmesine şimdi- lik "kerhen" onay veriyor. • • • Ne var ki; hükümetin gözden çıkarmasına karşın iç ve dış ekonomi dünyası tam aksi yön- de açıklamalarla Derviş'e tam destek veriyor. IMF Başkanı Hörst Köhler, hararetle övdü- ğü Ecevit'le konuşacağı yerde telaşla Derviş'i arayarak "vaziyeti soruyor". Yabancı yayın or- ganları zaten yeni bir kriz beklentisi içindeki Türk ekonomisinin Derviş'ten sonraki çabala- rına olumsuz gözle bakıyor. TÜSİAD, hatta Mo- ody's gibi kurumlar Derviş'in seçimlere kadar işbaşında kalmasından yana. Derviş'le sadece yeni bir siyasal sayfa açıl- mıyor, sarsıntılardan çıkamayan ekonomide de yeni depremler olasılığı giderek egemen olma- ya başlıyor. Bu saptamaların yanı sıra; Derviş'in Sedat Ergin'e verdiği demeçte "gerekirse seçimlere kadargörevde kalmaktan söz etmesi" ilginç de- ğil mi? • • • Şimdilerde yeni oluşumun partileşeceği gün, program ve tüzüğü merak konusu. Derviş'in tanımlaması gibi "sosyal-liberal sen- tezi" bir parti mi doğacağı, ne kadar sol, ne ka- dar liberal bir parti olacağı tartışılıyor. Bu arada Ecevit'in yeni partiyle ilgili iki kanı- sı dikkat çekiyor. önceki gün konuşan Ecevit'e göre, "bir erken seçimde 'oluşum denen varlık' kurulu partilerden birine yamanma, onun adını, kimliğini kullanma ihtiyacı duyacaktır". Dün yayımlanan demecinde Derviş, "Bakar- sınız yeni oluşum mevcut bir partiyle biheşebi- lir" diyor. Ikincisi daha da ilginç. Ecevit, oluşumdan do- ğacak partinin "maddi gereksinimler, sıkıntıları nasıl aşacağını" soruyor. Başbakanım merak buyurmayınız. Aşarlar, aşarlar. Hatta, partinizin oylarını kat be kat aşarlar! AL GÖZÜM SEYRETUS / IŞIL ÖZGENTÜRK Bir ikLyokmu bahsekaülan? • Baştarafi Arka Sayfada gi bıle açma imkânı bu- luyordu. Parti başkanlı- ğı çok nankör bir iştir, adama hiç zaman bırak- maz, durum tehlikeli. Evet senaryodan bol bir şey yok canım. Der- viş'li bir senaryo daha aklıma geldi Gülen Ha- nım. Derviş'i hani sızin çok soğuk bulduğumız. televizyona mutlaka as- kılı pantolonlarla çıkıp, askılar nedeniyle kendi- leri. çocuk izleyenleri daha da çocuk sanan ve en olmadık pembe ba- lonlan şişiren has arka- daşlan var ya, ya Derviş onlan devletin önemli yerlerine atarsa, işte o zaman bu oyun iyice cı- vıtır. Ama bir işkolu pat- lama gösterebilir. Panto- lon askısı yapan fırma- lartn şimdiden milyon- larca yedek askı yapma- lannda fayda var. Rah- metli İdris Küçükö- mer'in öğrencisi bir ik- tısatçı olduğum için bu- nu büyük bir gönül ra- hatlığıyla söylüyorum. Bu arada Genelkur- may'ın ne düşündüğünü açıklayan hiçbir büdiri ortada dolaşmıyor. Sa- dece işadamlan ve siya- setçiler hiç durmadan konuşuyorlar. Bu ülkenin en bozul- mamış kurumunun da elbette bu işler için söy- leyeceği sözü vardır. Ya- kında onu da öğreniriz. Biz, şu vatandaş deni- lenler her şeyi en sonra öğreniyoruz.Yoksahak- sızmıyım? Gülen Hamm bırakın ağlamayı. böyle komik bir ülkede yaşadığınız için Tann'ya dua edin yoksa canınız çok sıkılır. Bakahnı hangi at yanşı kazanacak, bahis oyna- maya ne dersiniz. Bu arada yazımı gazeteye gönderirken hasta deni- len Ecevit'in usta bir hamle yaparak Sadetrin Tantan'la görüştüğünü öğrendun. Pes! Bence Ecevit hasta filan değil. seyreyleisil(â yahoo.com Taktik sa\ aslarıI Baştarafi 1. Sayfada Enerji Operasyonu'nda da partisıne haber ver- mediği için Içışleri Ba- kanlığı görevinden alı- nan, daha sonra da ANAP'tan istifa eden Tantan, Ecevit'e. "hiç- bir siyasi karşıhk bek- lemediğini" söyledi. Tantan, "mandacüa- ra" karşı, ulusal çıkarlar için Başbakan'a destek karan vereceğini belir- tirken üstü kapalı olarak eski partısi ANAP'a yüklendi. Tantan'm, Başbakan Ecevit ile Başbakanhk Konutu'nda görüşme- sinde şu değerlendırme- yi yaptıgı behrtıldi: "Türkiye'de israf ve yolsuzluk, ekonomi ve siyaseti büyük bir ba- taklığa, içinden cıkıl- maz duruma sürüklü- yor. Yolsuzluk ekono- misine sebep olan ak- törler, bu kirliliklerinin halk tarafından tespit edilmemesi için de AB pazarlamasıyla gizle- meye çahşıyorlar. Geli- nen noktada, öyle bir gündem oluşturuluyor ki, AB pazarlamasını yürütenler, sanki Tür- kiye'nin önünü açacak- lar, halk refaha erişe- cekmiş gibi sahte gün- dem oluşrurdular. Bu tuzağa karşı, bu tuza- ğın siyasi ve sivil mi- marlarının organizas- yonuna karşı bîr yurt- taş olarak, ulusal çıkar- ları, toplumsal değerle- rin üzerinde gören mil- li bir anlayışın örgütlü bir şekilde buna karşı durması gerekir." Yurttaşlık Hareke- ti'nin önden olarak ülke genelindeki örgütlerinin gücü oranında Ecevit'e destek verme karan alan Tantan, bunun için "hiç- bir karşılık beklemedi- ğinin" altını çizdi. Başbakan Bülent Ece- vit de Tantan'a Yurttaş- lık Hareketi'nin duru- munu ve örgütlenmesini sordu. Tantan'ın Başba- kan Ecevit üe yaptığı gö- rüşmenin ardından yakın çe\Tesıne "Ankara'ya gerektiğinde döneriz" dediği öğrenildi. Tan- tan'ın bu sözlen. gelecek günlerde DSP ıle Tantan arasında yeni gelişmeler olabileceği şeklinde yo- rumlandı. Ecevit'in Tantan ile yaptığı bu beklenmedik görüşme, Cem-Derviş- Özkan üçlüsüne dolaylı yoldan destek veren ve AB'ye yönelik yaklaşı- mı nedeniyle yeni oluşu- ma sıcak baktığını açık- ANAP kararaşamasında Siyasetteki son gelişmeler, üçlü koalisyonun en küçük ortağı ANAP'ı da hükümetin geleceğine ilişkin karar verme noktasına itti. ANAP'ın hükümette kalma ya da çekilme karanna ilişkin değerlendirmeler, ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yümaz'ın yann toplayacağı başkanlık divanında yapılacak. ANAP genel başkan yardımcılan Miraç Akdoğan ve Bülent Akarcalı, partilüerin bu konulardaki eğilimini belirlemek için telefon anketi uyguluyorlar. Başkanlık divanından, mevcut hükümet, yeni hükmet formülleri ve erken seçim konulannda bir karar almması bekleniyor. Toplantı öncesinde, önceki gün bazı başkanlık divanı üyeleri bu toplantıya hazırlık amacıyla bir araya geldi. Toplantıda mevcut gelişmelerle ilgili "beyin cimnastiği" yaptıklannı belirten başkanlık divanı üyeleri, "Hükümetteld konumumuzdan kaynaklanan dunımu, devam şansı var mı yok mu, bunu ele aldık. Biz üç yıldır hükümeti sürdürüyonız. Bu hükümetin sürmesinden yanayız. Diğer yandan da ciddi olarak AB hedefimiz var. Birinci önceligimiz bu" diye konuştu. Başkanlık divanından sonra gerek görülmesi durumunda merkez karar yönetim kurulu (MKYK.) ve parti grubunun da toplanabileceği öğrenildi. ça ifade eden ANAP li- deri Mesut Yılmaz'a yö- nelik misilleme olarak da değerlendirildi. Ecevifin ileriki gün- lerde Temizel ile de bir araya geleceği öğrenildi. Derviş'in ekonomiden sorumlu Devlet Bakan- lığı görevine getiribnesi- nin ardından Mart 2001'deBDDKden isti- fa eden Temizel, ANAP'ın da tepkisini çekiyordu. BDDK baş- kanlığından önce Mali- ye Bakanı olarak görev yapan Temizel. sermaye gelirlerinin de vergilen- dirilmesi esasına daya- nan 'Mali Milat'a geçil- mesi karannı verdiği için büyük sermaye gruplan- nuı tepkisini görmüştü. Mali milat nedeniyle ser- mayenin ürktüğünü sa- vunan çeşitli kesimler, Temizel'i yaşanan eko- nomik krizlerin de so- rumlusu olarak göster- mişti. Temizel, BDKK Başkanlığı yaptığı dö- nemde de birçok banka- nın fona dewedibnesi karannı aldığı için eleş- tirilmişti. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ise is- tifalann sürdüğü DSP'- den aynlmayı düşünme- diğini belirterek Ecevit ile beraber hareket ede- ceği mesajı verdi. Cem: Rüya görmüyoruz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Siyasetteki yeni olu- şumun lideri eski Dışişleri Ba- kanı İsmail Cem. "Rüya gör- müyorum. Ayaklarım yere basıyor. Tüm destekleri, tep- kileri ihriyatlı karşılıyorum" dedi. Cem, Hüsamettin Öz- kan ve Kemal DenişTe baş- lattıklan hareketin .Anadolu'da büyük yankı uyandırdığını be- lirtti. Cem. Cumhuriyet'in soru- lannı yanıtlarken hareketin başlangıcının çok iyi olduğunu \airgulayarak şunlan söyledi: "Rüya görmüyorum. Niçin yola çıktığımı çok i>i biliyo- rum. Ayaklarım yere bası- yor. Bizim oluşumumu- .- za değişik adlar tak- * mak isteyenler ola- caktır. Sağdan sol- dan farklı değer- lendirmeler ya- pan olacaktır. Bunlarla ilgili değilim. Ben, yaptığım plan çer- çevesinde yoluma devam ede- ceğim. Başlangıcın bu kadar güzel olması devamı konu- sunda da beni umutlandırı- yor." Yapılan kimi anketlerde ken- disine verilen desteğin yüzde 50-60 arasında olduğunu söyle- yen Cem, "Ancak söylediğim gibi bütün bunları ihriyatlı karşılıyorum. Bizim hareke- timizin adı sosyal demokrat harekettir. Bunu da farklı yerlere çekmek isteyenlerle il- gili değilim" diye konuştu. Cem, bu hareketin hükümeti düşürüp düşürmeyeceği soru- suna da "Konunun bu yanı benim günde- mimde değil. Biz bir hükü- meti dü- şürmek yerine bir hü- kümet kurmak için yola çıkmadık. Köklü, kah- cı, tek başına iktidarı hedef- leyen bir hareket olarak yola çık- tık" dedi. Cem, TBMM kulisle- rinde de gazetecilerin kur- mayı planladığı partiye ilişkin sorulan yanıt- ladı. Yeni olu- şumun, sos- yal demokrasi ekseni üzerin- de kurulmaya ça- lışıldığını ve farklı renk ve büyüklükte tes- pih tanelerinin bu eksen etrafında toplanacağını anlatan Cem, "işi sıkı tuttuklarını, eksen bozulursa tespih tanelerinin dağüabileceğini" söyledi. Özellikle AB konusuna, çok ciddi yaklaştıklannı dile geti- ren Cem, sözlerini şöyle sür- dürdü: "AB o kadar çok konu- şulmaya başlandı ki, toplum- sal saygınlığını kaybetti. 'Sa- kız yaptf diye bir kavram vardır, öyle oldu.Aralık ayın- da AB için çok önemli karar- lar alınacak, fakat AB konu- sunda bir tıkanıklık yaşanı- yor. Şu anki hükümet olur ya da başka bir hükümet olur, AB konusunda en büyük des- teği bizim sağlayacağımız da kesindir. Bizim millervekille- rimiz zaten DSP'den gelen millervekilleri, onlar zaten AB'ye öncülük etmiş kişiler. Bizim için en büyük ciddiyet konularından biri olan ÂB konusuna zaten gereken öne- mi gösterecekler." Destek büyük' Bir gazetecinin, "Bir koalis- yon kuracak mısınız? Ya da muhtemel bir koalisyona ka- tılacak mısınız" sorusuna Cem, şu yanıtı verdi: "Dün bir, bugün iki... Ko- alisyon falan konuşmanın za- manı değil. Öte yandan ben tek başıma öyle bir şey söyle- yemem. Sayın Hüsamettin Özkan ve milletvekilleriyle görüşüyorum. Dün bir ko- nuşma yaptım ve bu konuş- maya müthiş bir destek geldi. Milliyet gazetesinin internet sayfasında yapılan ve şu ana kadar 14 bin kişinin katıldı- ğı ankette yüzde 56 oranında destek aldığımızı görüyoruz. Yüzde 13'lük bir bölüm de programı görmek istediğini beyan etmiş. Bu yüzde 13'ün yarısı programı beğense ve bize katılsa yüzde 60'lık bir destek demektir. Fakat sade- ce buraya bakarak pembe rü- yalar görecek değiliz." Yeni oluşuma, toplumun bü- yük bir destek sağladığını gör- mekten mutlu olduğunu dile getiren Cem, "Bizim çağdaş çoğunluk dediğimiz bir kav- ram var. Bunun içerisinde zi- raatçısı var, esnafı var, işada- mı var, kısaca çağdaş halk var. Çağdaş birikimleri de- ğerlendireceğiz" dedi. Seçlm hazırhğı Seçim hazırlığını sürdürdük- lerini bildiren Cem, muhtemel bir seçimin, 2 aydan önce olma- sını beklemediklerini belirterek şöyle konuştu: "Seçim hazır- lıklarımız görüşmeler çerçe- vesinde sürüyor. Bizim seçi- me giremeyeceğimiz konu- sundaki açıklamaları çok ciddiye almıyorum. Hukuk hocalarının söylediklerini da- ha geçerli buluyorunı. Biz hiçbir zaman yıkıcılığı değil, yapıcılığın bayraklan olmak istedik ve yıkıcı davranışlar- dan da uzak olacağız." Bahçeli'nin, "Devlet Baka- nı Derviş'in davranışını ahla- ki bulmuyorum" sözlerini na- sıl değerlendiriyorsunuz" soru- su üzerine Cem, "Derviş, bu hükümet için çok önemlidir ve çok önemli bir işle^ vardır. Bu bazda, Sayın Bahçeli'nin Devlet Bakanı Derviş hakkın- daki sözlerini yakışıksız bul- duğumu söyleyebilirim. Son 3 yıl içerisinde siyaset üslu- buna hep birlikte bir saygın- lık kazandırdık ve bu saygın- lığın bozulmasını istemiyo- ruz" dedi. Yunan basmmdaTürkiye'deki gelişmelerin ilişkileri olumsuz etkileyebileceği dile getirildi Türkiye yönetimsiz kalabilir ANKARA (AA) - Türkiye'deki siyasi ge- lişmeler, yabancı basında geniş şekilde yer almaya de\am ediyor. Atina'nın ilk kez bir Türk dışişleri bakanı- nın istifasını bu kadar yakından izlediğini be- lirten Yunan gazeteleri, "Türkiye'deki kri- zin ahşılmış siyasi çalkantılardan farklı bir karakter taşıdığı" yorumunu yaptılar. "Tür- kiye'deki siyasi krizin Türk-Yunan ilişkile- ri ve Kıbns konusunu tehdit eder bir nite- liğe bürünmesi olasılığının varlığına" dik- kati çeken Ta Nea gazetesi. "AB'nin kritik kararlar alacağı Kopenhag zirvesinin ya- pılacağı tarihe kadar Türkiye'nin yöne- timsiz kalabileceği" değerlendirmesini yap- Xx. Ta Nea, "Tüm cephelerde kayıplara uğ- raması halinde, canavarın yaralı hayvan- lar gibi tepki göstermesi olasıdır. Zaten 'uz- laşmacı' Cem dahi Türkiye'nin tepkisinin limitsiz olacağını söylemişti" görüşünü ak- tardı. Ethnos gazetesi ise. Atina'nın "yapıla- cağı anlaşüan" erken seçimlerde dış politi- ka konularının sert bir biçimde gündeme gel- mesinden endişe ettiğini yazdı. 'AB 50 yıl gerlye glder' ElefterosTipos gazetesi Başbakan Bülent Ecevit'in "ısrarla" istifa etmemesinin, Baş- bakan'ı "hangi güç merkezlerinin destek- lediği" sorusunu gündeme getirdiğini kay- detti. Elefteros Tipos, "Türkiye bu haliyle AB'ye girerse elde edilecek tek sonuç AB'nin 50 yıl geriye gitmesidir" yorumu- nu yaptı. tngiliz Financial Times gazetesi, ismail Cem'in yeni bir siyasi hareketi şekillendire- ceğini, Cem'in ilk hedefi olarak, AB'ye gir- mek için gereken reformlan yapmayı göster- diğini yazdı. Financial Times. internet say- fasuıda "Türkiye'nin geleceği" konulu bir açık forum kurdu ve herkesin. "www.ft.com/turkeypoll" adresindeki fo- ruma katılabileceğini duyurdu. Dervl? vazgeçilmez eleman' Fransız Le Figaro gazetesi ise "Cem*in ülkede beklenen yeni dönemi başlatabile- ceğini" belirtti. Devlet Bakanı Kemal Der- viş'i "bütün hükümet formüUerinin vaz- geçilmez elemanı" olarak değerlendiren ga- zete, Derviş'in "ekonomik istikrar uğru- na" istifasını geri çektığinı belirtti. GUNDEM MUSTAFA BALBAY I Baştarafi 1. Sayfada Cem'in başını çektiği hareket de bunun bir gös- tergesı. DSP içinde bir yarış olsaydı, yanşı Cem ka- zansaydı ve bugünkü çıkışını sürdürseydi, daha şık olurdu. Ancak ısmet lnönü'nün Ecevit'e verdiği şansı, Ecevit bugünkü kuşaklara vermekten yana değil. DSP'den ayrılanlara bakınca, değişik birgruplaş- ma olduğunu görüyoruz. Bir kesim gerçekten de Cem-Özkan-Derviş'le yola çıkıp yeni bir hareket başlatmanın heyecanını yaşıyor. Bir kesim, önümüz- deki seçimlerde DSP'nin bir varlık gösteremeyece- ğinı düşünüyor, yeni oluşumda yer kapabilir miyim, kaygısında. Bir kesim de "Beni buraya çağınyorlar, gideyim"edilgenliğinde. Son kesimin birözelliği de Ecevıtler'e çok bağlı olması! Zaten konuya bu ya- nıyla baktığımızda durumu şöyle de karikatürize edebiliriz: Ecevitler'e çok bağlı olanlar DSP'yi terk etti, da- ha az bağlı olanlar kaldı! Cem ekibinin önümüzdeki hafta 7-8 kişi daha bek- lediğıni sanıyoruz. Hafta ortası durum netleştikten sonra şu sorulara yanıt arayacaklar: - Kaç belediye başkanı bize katılır? - DSP örgütlerinden kaçıyla birlikte oluruz? - Seçim öncesi yeni bir hükümet oluşumunun ba- şını çekebilir miyiz? Son sorunun yanıtı biraz da Mesut Yılmaz'a ba- kar. Mesut Bey, Brüksel dönüşü değişik kesimlerle temas kurdu. önceki gece Istanbul'da Hüsamettin özkan'la da buluştu. Bu hafta içinde kesin kararını verecektir. Kritik bir soru soralım: - ANAP kadrosu tümüyle Yılmaz'la mı hareket ed- er? Sanmıyoruz. Eğer Mesut Bey, radikal bir adım atıp bu hükümetin dışında kalarak yeni harekette be- reket aramaya girışırse, 15-20 kadar ANAP'lının da MHP ile hareket etme niyetinde olduğu bilgilerı var. Heyecanlar mezarlığı Bu haftaki tozun dumanın ardından önümüzdeki hafta yeniden bir kanşma-barışma süreci yaşaya- cağız. Biz baştaki konuya dönelim... Eğer siyasi partile- rin içinde sağlıklı yapılanmalar olmazsa, lıderler "par- tibenim malımdır" demeye devam ederse, yeni ara- yışlar da hep patlamalarla çıkacak. Bu patlamalarla başlayan heyecanların da çoğu kısa sürede sönecek. Siyasi tarihimize şöyle bir ad da takabiliriz: Heyecanlar mezarlığı! Her yeni partinin, oluşumun yarattığı heyecanın onda biri gerçek olsaydı, şimdiye nerelere ulaşmış olmazdık. Ne yazık ki, heyecanlar önde gerçekler ar- kada gidiyoruz. Meclis'teki siyasi partilerimizin görünümünde bir değişiklik yok: MHP, ocak... DSP, dernek... ANAP, arkadaş grubu... DYP, aileşirketi... SP-AKP, cemaat... Siyasi partiler, parlamenter sıstemin vazgeçilmez unsurudur dıyoruz ama, yüce Meclisimizin çatısı al- tında partiden başka her şey var. Yukarıda partilerin önüne koyduğumuz takıların tümünde mutlak bir sahiplik var. Ama siyasi parti- lerde bunun olmaması gerekir. Ecevitler'in yıllardır uyguladığı parti yönetme anlayışı herkese egemen olunca, bu partilerde de zaman zaman isyan baş- layınca insan ister istemez bir Anadolu ozanının sö- zünü anımsıyor: Itaat eken, isyan biçer! Yazıyı yeni oluşumla noktalarsak... Her şeye kar- şın heyecanlar mezarlığı olmasın isteriz... Sadece medyasal ve dış destekli hormonlarla büyümesin is- tenz... Bu oluşumun neyi başaracağını neyi başa- ramayacağını öngörmek için de biraz süre ve için- deki netleşmeyi beklemek isteriz! [email protected] Beyaz Enerji davası ANAP cezalan görmezden geldi ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - ANAP, Beyaz Enerji davasında hiçbir sanığın çete oluş- turmak suçundan mah- kûm olmadığını belir- tirken bürokratlara ve- rilen ağır hapis ve para cezalannı görmezden geldi. Koalisyonun kü- çük ortağı, bürokratla- nn "münferit" olaylar- dan dolayı mahkûm edildiklerini iddia etti. ANAP Genel Merke- zi'nden yapılan yazılı açıklamada, Beyaz Enerji davasının önceki gün sonuçlandığı anım- satılarak operasyonun başında ortaya atüan çete suçlamalan ve Enerji Bakanlığı bünye- sindeki çete ile ihalele- re fesat kanştınldığı id- dialannın gerçek dışı oldugunun kanıtlandığı öne sürüldü. Soruştur- mada, Enerji Bakanlı- ğı'nın hedef aluıdığı da- va ile ilgili "hiçbir bağlantısı olmadığı halde" eski Enerji Ba- kanı Cumhur Ersü- mer'in istifa etmek zo- runda bırakıldığı belir- tildi. Çete oluşturmak suçundan hiçbir bürok- ratın mahkûm olmadığı anlatılan açıklamada şöyledenildi:"3TEAŞ yöneticisi münferit, şahsi rüşvet suçlaması ile mahkûm edilirken diğer bürokratlar bir iki münferit olaydan dolayı görevi kötüye kullanma veya görevi ihmal gibi tamamen kişisel nitelikli suçlar- la mahkûm edilmiş- lerse de büyük çoğun- luğunun mahkûmiyet cezalan, hafif cezalar olması nedeniyle para cezasına çevrilmiştir. Bu sonuç açıkça gös- termektedir ki, Beyaz Enerji operasyonu- nun başında ortaya atüan çete suçlamala- rı ve Enerji Bakanlığı bünyesinde çete orga- nizasyonlan ile ihale- lere fesat kanştınldığı itham ve iddialan ta- mamen gerçek dışıdır ve bir hukuk ayıbıdır. Yargıyı kullanarak Anavatan Partisi'ne ve Türk siyasi hayatı- na çamur atmak iste- yenlere >ine en güzel cevabı yüce Türk yar- gısı vermiş bulunmak- tadır." Eski TEAŞ Genel Müdürü Muzaffer Sel- vi toplam 9 yıl 8 ay 20 gün ağır, 1 yıl 5 ay 15 gün hapis ve 928 milyar 348 milyon 708 bin lira ağır para cezasına; yar- dımcısı Ünal Peker 9 yıl 8 ay 20 gün ağır, 1 yıl 5 ay 15 gün hapis ce- zasına ve 199 milyar 971 milyon 920 bin 833 lıra ağır para cezasına; eski ANAP'h Devlet Bakanı Birsel Sönmez de 8 yıl 4 ay ağır, 1 yıl 5 ay 15 gün hapis ve 510 milyar 77 milyon 500 bin lira ağır para ce- zasına mahkûm edildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle