28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 TEMMUZ 2002 PAZAR HABERLER ** •• DUNY4DA BUGUN DSP'deki istifalar ve erken seçim tartışmalanyla süren siyasi belirsizliğin ekonomiye maliyeti ağır oldu ALİ SÎRMEN Mutluluğun Resmi Sevgili, Otuzyıl kadarönce, bir Cumhuriyet Bayramı tatiliydi. Abant Gölü kıyısındaki sanşın çocuğun gördüğü eşeğe binmek istemi babası tarafın- dan olumlu karşılanmıştı. Eşeğin üzerinden gülücükler saçarak sordu çocuk: - Ben çok mutluyum babacığım, sen de mut- lu musun? Otuzlu yaşlarının başlarında olduğu halde, kendini çok görmüş geçimniş sanan baba, ba- na döndü ve "Sotvya bak" der gibi, acı acı gü- lümsedi. Yalnızcacoçuklann küçükşeylerie mutlu ola- cağını düşünüyordu. Gerçeğin böyle olmadığı- nı anlaması için sahiden daha görüp geçirece- ği şeyler vardı. Bilmiyorum aradan geçen otuzyıldan sonra, adam mutluluğun tarifini buldu mu? O zamanlar bu konuda çok kuşkucuydu ve ülkemizde kendisinin de mensubu olduğu or- ta sınıfın bir kesiminin, "mutlulukşablonunun" (bu deyimi kullanıyordu) Hollyvvood filmleri ta- rafından oluşturulduğunu, bunun da çok garip olduğunu söylüyordu. - "Gerçekte mutluluk yoktur", derken nan- körlük ediyordu. Mutlu olmak için yeterince şeyi vardı. Ama bütün bunlara sahip olmasına karşın, du- rumunun ayırdında olmayan adama mutlu de- nebilirmiydi? • • • Nâzım Hikmet. bir şiirinde Abidin Dino'ya sorar - Mutluluğun resmini çizebilir misin Abidin? Mutluluk nedir ki, resmi çizilebilsin? Bir ressam belki de mutluluğun bir insanın yü- zündeki yansımasını çizebilir. Hepsi o kadar... Melih Cevdet Anday yıllar önce Cumhuri- yet'teki enfes cuma yazılarından birinde, "iyi- lik" ve "kötülük" kavramlarını irdelerken soru- yordu: "Acaba önce hangisi vardı, iyilik mi, yoksa kötülük mü?" Mutluluk konusunda aynı tereddüde gerek yok. Kutsal kitaplar insanın önce ebedi bir mutluluk içinde yaşadığını yazıyor. öyle ya, soyundan geldiğimiz Âdem ile Hav- va cenette ebedi bir mutluluk içinde yaşıyorlar- dı, ta ki, yasak meyveyi tadana kadar... Bu meraklan yüzünden kovuldularcennetten.. bir anlamda meraklan, mutluluklarını mutsuz- luğa çevirdi. Bu takdirde insanlığın tarihinin mutsuzluğun öyküsü olduğunu söyleyebilir miyiz? Sanırım hayır. Çünkü Tann affedicidir ve cezası sonsuza dek sürmez, der kutsal kitap. • • • Yine de bir soru yanıtsız kalıyor bu durumda. Eğer O Âdem Babamız ile Havva Anamız, ger- çekten çok mutlu idiyseler, neden yasak mey- veyi tatmak gibi saçma bir meraka kapılmışlar- dı? Yoksa mutluluklarında eksik kalan bir şey mi vardı? Ya da hiçbir şeyleri eksik değildi de, nankör- lüklerinden, içinde yaşadıkları mutluluğun ayır- dına mı varamıyorlardı? lyi de ayırdına varılamayan mutluluk mutlu- luk olabilir mi? Yoksa, önce mutluluklarının farkında ve hal- lerinden hoşnuttular da, sonradan sıkıldılar mı? öyle ise, bu nasıl mutluluktu ki, insana sıkın- tı verebiliyor, yeni şeyler aramasına neden olu- yordu? Görüyorsun Sevgili, mutluluk üzerine biraz kafa yorduğun zaman işter iyice çatallaşıyor, sonunda onun varlığını bile sorgulamaya baş- lıyorsun. Belki de mutluluğun en iyi tarifi "mutsuz ol- mama hali" olarak tanımlanabilir diyeceğim, ama "Mutsuzluğun ne olduğunu bilebilmek için mutluluğun ne olduğunu bilmek gerek- mezmi", sorusu karşısında bu tarif deyinean- lamını yitiriyor. Bütün bunlan düşünürken merak ettim, aca- ba otuz yıl önce Abant kıyısında eşeğe bindiği için mutluluktan uçan ve "Ben çok mutluyum baba, sen de mutlu musun" diye soran çocuk, şimdi o anı anımsıyor mu ve anımsıyorsa eğer, o anın görüntüsü belleğinin derinliklerinden yü- zeyefırladığında, yüzündeyeniden bir mutluluk gülücüğü oluşuyor mu? ABD Savunma Bakan Yardımcısı Wolfowitz, Irak için geliyor VVASHEVGTON (AA) - ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz*in Türkiye zi- yaretinde ele alınması öngörülen temel konu- lann başında Irak'ın ya- ıusıraAB,NATOvete- rorizmin bulunduğu öğ- renıldı. ABD Savunma Ba- lcanlığı Pentagon'dan bir yetkili, Wolfowitz'in Türkiye ve Afganistan'ı kapsayan ziyaretiyle il- gili bilgi verdi. Penta- gorı yetkilisi, Wolfo- witz'in ziyaretinin, Tür- kiye'deki siyasi geliş- mebrle bağlantılı bu- lunmadığını, ziyaretin aylar öncesinden plan- landığını vurguladı. Wolfowitz'in ziyaretin- de temel konular arasın- da Irak'ın bulunduğu- nu belirten yetkili, "Irak konusundan kaçmmak zor. Daha Önce de defa- larca söylediğhniz gibi ABD Başkanı George W.Bush,Irak'ayöneHk nernangj bir savaş pia- nını onaylamış değiL Bush, bizim Irak'ta po- litikamızın, rejim deği- şiküği olduğunu söyle- dL Türidye'de yapaca- ğımızgörüşmeler, elbet- te, Tfirkiye'nin Irakko- nusundald düşünceleri- ni öğrenmekiçin bir fir- sat olacak. Türkiye önemli bir möttefik ve Irak'm komşusu" diye konuştu. Günlük fatura40 milyon dolarHACER BOYACIOGLU ANKARA - Erken seçim tartış- malan ve hükümetin DSP kanadın- da art arda gelen istifalar, ekonomi- ye de olumsuz yansıdı. Belirsizliğe bağlı olarak borçlanma faizinin yüz- de 79'a çıkması Hazine'nin faizyü- künü 1 hafta içinde 811 trilyon lira arttınrken Ankara Ticaret Odası fa- izlerin aynı durumda kalması duru- munda, her gün 40 milyon dolarlık ek maliyet oluşacağı uyansında bu- lundu. Standart and Poor's, Moody's ve JCR'm Türkiye'nin görünümü- nü negatife çevirdiği hafta içinde, 18 ulusötesi şirketyönetidsıni bir ara- ya getirecek Yatırımcı Konseyi top- lantısı da, belirsizlik gerekçesiyle iptal edildi. Hüsameftin Ozkan'ın istifasıyla Belirsizlik ve istifalar, Hazine'nin, geçen hafta yüzde 79 faizle borçlanmasına neden oldu. Hazine'ye bir hafta içerisinde 900 trilyon lira ek maliyet getiren faizlerin aynı düzeyde kalmasmın günlük maliyeti ise 40 milyon dolar. başlayan siyasi dalgalanma, ekono- miye. kredi notlannın düşürülmesi, faizlerin, dolann ve Türkiye'nin borç yükünün artması olarak yansıdı. Si- yasete endeksli geçen son 1 hafta içinde. ekonomide yaşanan gelış- meler özetle şöyle: Faizler çıkü, borç yükü artü: Ha- zine'nin borçlanma maliyeti. bir haf- ta içerisinde yaklaşık 900 trilyon li- ra arttı. Hazine, 8 Temmuz'da ger- çekleştirdiği döviz tahvil ihalesinde yüzde 9 faizle borçlanabildı. Hazi- randa yüzde 6.5 olan dövizde borç- lanma faizinin yüzde 9 "a çıkmasının, ek maliyeti 11 trilyon lira oldu. Ha- zine'nin, hafta içinde gerçekleştirdi- ği TL cinsinden 2 ihalede ise faiz- ler yüzde 79.67'ye kadar çıktı ve Hazine 2.2 katrilyon lira faiz ödeme- yi kabul etti. Faizlerin yüzde 80"e ulaşması, Hazine'nin mayıs ayına göre, 800 trilyon daha fazla faiz öde- mesine neden oldu. Ankara Ticaret Odası 'nın araştır- masına göre de, belirsizlik sürecinin ortadan kalkmaması ve buna bağlı olarak faizlerin yüzde 79'larda kal- ması durumunda, Hazine'ye her gün 40 milyon dolarlık ek maliyet gele- cek. riuslararas kuruluşlar not düşür- dü: Uluslararası kredi derecelendir- me kuruluşlan, yaşanan siyasi geliş- meleri, Türkiye'nin kredi notuna olumsuz olarak yansıttı. Son 1 haf- talık süreçte, Standart and Poor's, Moody s ve JCR Türkiye'nin görü- nümünü durağandan negatife çevı- rirken uluslararası kredi derecelen- dirme kuruluşu Fitch, Türkiye'nin notunu düşürebileceğini açıkladı. Fitch' in başanalisti Nick Eisenger. ey- lül ya da ekim başına kadar. mevcut siyasi belirsizliğe çözüm bulunama- ması halinde Türkiye'nin kredi no- tunu düşürebileceklerini açıkladı. Dolan MB durdurdu: Ekonomı- den sorumlu Devlet Bakanı Kemai Derviş'in istifa haberi, dolar ve fa- izde yükselişi de beraberinde getir- di. istifa haberinin piyasalarda du- yulmasıyla, bono piyasasında bile- şik faizler yüzde 72'den yüzde 77 'ye çıkarken dolar da 1 milyon 720 bin lira oldu. Dolardaki yükseliş Merkez Bankası'nı da harekete geçirdi. Ban- kanın müdahalesıyle, dolar tekrar 1 milyon 680 bin lira düzeyine geri- ledi. Yatınmcı Konsevi toplanüsı iptal edildi: Türkiye ekonomisı için tek kaynak olarak sunulan yabancı ser- mayeye yönelik Yatınmcı Konseyi toplantısı da belirsizlik nedeniyle iptal edildi. Hazine bürokratlan, ara- lannda BiD Gates'in de bulundufu 18 ulusötesi şırket yöneticisi ve IMF- Dünya Bankası başkanlannın katı- lımıyla gerçekleşecek toplantıyı, is- tenilen verim elde edilemeyeceği için iptal ettiklerini açıkladı. UlusalFutbol Takımı oyuncularından Fatih Akyel, adının Tekirdağ Saray Beîediyesi 'nce bir parka verilmesi nedeniyle CHP Genel Başkanı Deniz Baykal 'a teşekkür ziyaretinde bulundu. Akyel, milli takımda giydiği 4 numaralı formasını Baykal 'a hediye etti. (Fotoğraf: AA) Cem-Özkan-Derviş üçlüsünün erken seçimde birlik arayışına olumsuz yanıt geldi Ittifak arayışma destek yokANKARA(Cumburi>«tBürosa)-DSP'den kopmalarsonucunda isnıaO Cem, Hüsamet- tin Özkan ve Kenıal Derviş'in önderliğinde oluşturulan *yeni ohışum" olası bir erken se- çimde ittifak veya birliktelik için aradığı desteği bulamıyor. Oluşumun ilk günlerin- de Derviş ve Cem'le temas kuran DTP Ge- nel Başkanı Mehmet AK Bayar, "Veni ohı- şam yok, DSP'nin devanu Beklentflere ce- vap vermekten uzak" dedi. Devlet Bakanı Kemal Derviş'in birleşme çağnsuıı değer- lendiren CHP lideri Deniz Baykal ise "BK işimize bakryoruz. Bu son ohışumcular için de böyle. Birleşeceksek niye ayrddık'' diye konuştu. SHP Genel SekretenFîkriSağtar da, DSP 'den istifa ederek yeni bir parti kur- mayı amaçlayan millervekillerine kendi par- tilerine katılmalan için çağnda bulundu. Kemal Deniş'in "CHP ile el ele rutuşu- ruz" çağnsına yanıt CHP lideri Baykal dan geldi. Baykal, gazetecilerin bu yöndeki so- rulannı yanıtlarken "Birleşecektiysekbu ay- nşma niye?Şariasözü gibi okJu ama bu nok- tada daha fazla söyleyecek bir şey bulamı- yorunı. Bizim dışınuzdaki ohışumlarla ilgi- li değeriendirme yapmak istemiyonıın. Biz işimize bakrvoruz. Buotuşumlann sonuncu- su için de böyle'' dedi.Baykal, şöyle devam etti: "Bir siyasi parti,beffi bir anda onun içinde buhınan insanlann, kişilerin şöhret ve imaj örtülerinin ötesinde de bir anlam ve değer taşımak zorundadır. Siyasi parti bir kunımdur. Çeşnüdönemlerdetutumu, tavn denenerek ortaya çıknuş, ne istediği bihnen, kişilere bağn ohnadan birkabcılıkifadeeden bir kurumdur. Siyasi parti budur. Yani, beffi bir zaman noktasindabeUi kişilerin bir araya gebnesryle bir parti oiuşmınor." KRİZ ANKARA'YI SARSTI Siyasisonuç seçim oldu • Hüsamettin Ozkan'ın DSP'den istifasıyla başlayan deprem, Türk siyasetinde temel taşlan yerinden oynattı. Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel "Toz duman çöktü. Bazı arkadaşlanmızın geri döneceğine inanıyorum" dedi. Dışişleri Bakanlığı'na Gürerin atanması iç ve dış politikada farklı yorumlandı Ecevit, AB'yi rahatlatamadıANKARA (Cumhuri>et Bü- rosu)-DSP'de geçen hafta yaşa- nan istifalara Dışişleri Bakanı İsmaâ Cem'in de eklenmesi dış politikada da sıkıntılı bir döne- me neden oldu. Başbakan Bülent Ecevit'in Cem'in yerine AB \e Kıbns konulannda "şahin" gö- rüşleriyle bilinen Şükrü Sina GiireTi ataması AB çe\Telerin- de rahatsızlık yarattı. Gürel'in AB başkentlerindeki kaygıyı gi- dermek üzere hafta ortasında AB ülkelerinin büyükelçilerine bir yemek vereceği öğrenildi. Gürel'in masasındaki ilk dosya Irak olacak. Pazartesiden cumaya kadar yaşanan siyasi dalgalanma, dış politikada da önemli sonuçlara neden oldu. Cem'in istifa etme- siyle boşalan Dışişleri Bakanlı- ğı'na Gürel'in atanması iç ve dış politikada farklı değerlendiril- di. tç politikada "MHP'yejesf olarak değerlendirilen atama, dış politikaya kritik 6 ayda Türkiye- AB ilişkılerinde sılönh yaratabi- leceği yorumlanyla yansıdı. Baş- bakan Ecevit, önceki gün katıl- dığı bir televizyon programında Gürel'in atanması ve AB ile iliş- kilerle ilgili olarak "Özel top- lanülarda belki biraz farku dü- şünceve nüanslarolmuş olabiü r. Gürel bir si>aset bilimcisi ve po- ütikacı olarak uzun yıllar çabş- üğunızarkadaşuruz. AB potirika- sına ciddi bir karşı çıkışının ge- leceğini sanmıyorum. Bazı ko- nularda direnç olabilir, ama hiç- bir zamanbunuAB kapüannı ka- patacakölçüyevardn-acağmısan- nnyorum" demişti. Ancak Ece- vit'in bu açıklamalarının AB başkentlerinde tam bir rahatla- ma yaratmadığı gözleniyor. ABD'nin de özellikle Kıbns ko- nusunda izlenecek politika ko- nusunda kaygı duyduğu kayde- diliyor. Gürel'in bakanlıgı ve dışpoli- tikaya ilişkin önemli başlıklar şöyle: AB: AB, Kopenhag Zirvesi'nde genişlemeye ilişkin temel kara- nnı alacak. Bu zirvede Türki- ye'ye tam üyelik yönünde bir perspektif çizilmemesi, üyelik süreciningörünürgelecekte ger- çekleşme şansını azaltacak. Kıbns: Gürel, Türkiye'nin Kıb- ns'a ilişkin devletpolitikasının en şahin savunucularından. Tajyi- be Gülek'in Kıbns ile ilgili ba- kanlığa atanmasuıa karşın temel politikanın Gürel'ce izleneceği- ne kesin gözle bakılıyor. Irak: Gürel'in ilk ciddi dosya- sı Irak olacak. Gürel'in Ece\ifin oluşturduğu Irak politikasından dışan çıkması beklenmiyor. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - DSP de Baş- bakan Yardımcısı Hüsa- mettin Ozkan'ın pazarte- si akşamı istifasıyla baş- layan depremin siyasi so- nuçlan netleşmeye başlı- yor. DSP'den kopan ts- mail Cem ve Ozkan'ın ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş ile başlattıklan ha- reket yeni bir siyasi par- tiye doğru yönelirken DSP'den istifalarla gü\ e- noyu için kritik bir raka- ma inen hükümet "şim- dilik kaydn/la" görevinin başında. Başbakan Bülent Ecevit de MHP ve ANAP'la yapılan koalis- yon protokolü kapsamın- da hükümet başkanı ola- rak görevini sürdürecek. 5 günlük siyasi bunalımın en net sonucu ise erken genel seçimlerin kaçınıl- maz hale gelmesi. Pazartesi başlayan cu- ma günü durulan siyasi deprem, Türk siyasetin- deki temel taşlan yerinden etti. Ecevit-Özkan görüş- mesinin ardından başla- yan istifa depremi DSP'yi DYP'nin de altına iterek parlamentoda 3. parti ya- parken hükümet de 276 çoğunluğunu yitirme teh- likesiyle karşı karşıya kal- dı. IMF'nin dayatmasıy- la 17 ay önce hükümete gi- ren Kemal Derviş'in siya- si geleceği geçen hafta içinde netleşri. Ecevit tarafından Baş- bakan Yardımcılığı ve Dı- şişleri Bakanlığı'na ata- nan Şükrü Sina Gürel ise 5 günlük gelişmelerin ar- dından Cumhurivefe yaptığı değerlendirmede, u Toz duman çöktü. flke- ye dayalı bir hareket ol- madığı beffi ohıyor. flkeü olnıadığıru bile bilegiden- lere diyecek bir şeyimiz yok ama bazı arkadaşla- rmuzın geri dönebileceği- ne inanrvonım" dedi. 5 günlük siyasi bunalı- mın ardından öne çıkan bazı unsurlar şöyle: • DSP'den kopan Cem ve Özkan, Derviş'le bir- likte yeni bir parti kura- caklar. Yeni parti. olası bir erken seçimde yeralabil- mesine olanak sağlaya- cak şekilde TBMM'de grup kurabilecek bir sayı- ya da ulaştı. • Koalisyon hükümeti, istifalann 45'i bulması üzerine zor günler yaşıyor. Güvenoyu için kritik olan 276'nın az üzerinde mil- letvekiline sahip olan 3 'lü koalisyonun geleceği, DSP'li milletvekillerimn istifa edip etmemesine bağlı. • Geldiği günden bu yana dikkatleri üzerine çeken, siyasi geleceği açı- sından türlü spekülasyon- lara neden olan Kemal Derviş'in de ne yapacağı bu hafta içinde netleşmiş oldu. Derviş, CHP yerine 57. hükümette berabergö- rev yaptığı DSP'li Cem- Özkan ikilisine kahldığı- nı açıkladı. • Geçen hafta içinde yaşanan gelişmelerin en temel sonuçlanndan biri de erken genel seçimle- rin kaçınılmaz duruma gelmesi. Erken seçime tek direnen parti Ecevit'in DSP'si olarak görülüyor. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] DSP içindeki büyük isyanın, en çok solu ilgitendirmesi gerekiyor. Solda ol- duğunu söyleyen bir parti lideri, ye- ni oluşumculann "so/"da olmadığını söyleyerek onlara uzak durduğunu vurguluyordu. "Onlar sermayenin adamı, ABD'nin tezgâhladığı oyu- nun birparçası" diyenler de var. Ba- zı çevreler ise, "Düne kadar Ece- vit'in yanındaydılar, hangiilke teme- linde itiraz edip aynldılarki!" demek- teler. Ecevit de bu eleştiriyi yapan- lar arasındaydı. Solun soğuk durmasına, MHP'nin Ecevit'e arka_çıkmasına rağmen Cem- Derviş- Özkan üçlüsünün ön- derlik ettiği yeni oluşum, toplumda umut yaratacak kadaretkili oluyor. So- run, acaba bu insanların ne kadar solcu olmamalannda mı düğümleni- yor? Celal Doğan'la telefonla ko- nuştuk, o da bu partinin merkezde ku- rulması gerektiği düşüncesini dile ge- tiriyor. Sonuç olarak, yeni kurulacak par- tinin nerede durduğundan çok, üst- Yeni Oluşum ve Sol lenecegi işlev önem kazanıyor. Top- lum da bu işlevi önemsiyor. Nedir bu işlev? Önce hareketin çıkış nedenle- rine bakarsak, ne yapabileceklerini da- ha iyi anlanz. Bu çıkış MHP'nin kilit- lediği demokratikleşme ve Türkiye'nin önünü karartmaya karşı bir patlama özelliği taşıyor. Bu hareketin çıktığı günleri, yani birkaç gün öncesini anım- sayalım. AB kapısı kapanmıştı. De- mokratikleşme konusunda hiçbir çı- kış yolu görünmüyordu. Herkesi bü- yük bir umutsuzluk kaplam.ştı.. • • • Sorun Ecevit'in sağlığının çok öte- sindeydi. Ecevit'in ayağa kaJktığı ilk liderlertoplantısının ardından yapılan açıklamada da hiçbir çıkış yolu gö- rünmüyordu. Kıbns'ta banşçı çözüm, ölüm cezasının kaldınlması, anadil- de eğitim ve yayın, düşünce ve ör- gütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin kaldınlması dahil hiçbir ko- nuda çözüm umudu ve işareti kalma- mıştı. Isyan bu koşullarda patladı. Dikkat edin.. MHP, ayrılanlara kar- şı Ecevit'i destekliyor. Bahçeli'nin DSP'lileri yeniden partilerine dönme- ye çağırması, çatışma ve kavganın fıangi eksende olduğunu da gözler önüne seriyor. Türkiye aslında soğuk savaş döne- minden çıkışın sancılarını yaşıyor. MHP bir soğuk savaş dönemi parti- si. Kürt sorununun demokrasi teme- linde çözülmek istenmemesi, Kürt kimliğinin reddi temelinde geliştirilen politikalar, MHP'nin bir soğuk savaş dönemi partisi olarak büyümesini sağladı. Bülent Ecevit, bir soğuk savaş dö- nemi politikacısı. Sonunda MHP ile kader birliği içine girmesi, onun dra- matik kaderini de gözler önüne seri- yor. DSP'deki patlama aslında toplum- daki beklentilerle çakışıyor. Toplum ar- tık bu siyaset tarzının değişmesini, AB konusunda kapanan kapılann açıl- masını ve ekonomik çöküşe dur den- mesini istiyor. Emekçiler, çalışanlar, toplumun tüm kesimleri Türkiye'yi tüm dünyadan tecrit eden "şahin" siyasetlerin artık sona ermesini, kö- tü talihin değişmesini istiyor. ••• Dramatik olan solun durumu. Sol, siyasetin tamamen dışında.. birtra- fik polisi gibi hareket ediyor. Orta yer- de Türkiye'nin kaderini etkileyeçek önemli bir mücadele yaşanıyor. Üs- telik bu mücadele. o mücadeleyi yü- rütenlerin kimliklerinin veamaçlann/n çok ötesinde bir anlam taşıyor. Tür- kiye, ya bir 12 Eylül devleti olarak halkını yoksullaştıran, vurguncuları koruyan, çürüyen bir sistem içinde varlığını sürdürecek, ya da bir deği- şim ve dönüşüm yoluyla kendisine bir rota çizecek. Çizilecek bu rota, toplumun gele- ceğini belirleyecek. Bir avuç devlet- ten geçinen asalak dışında bu rota ça- lışanı, işadamını, üreteni, emekçiyi, memuru, herkesi ılgilendiriyor. Bu- gün başlayacak yolculuk içinde top- lumun birçok sınıfı yer alıyor. Çünkü despotik devlet herkesin acı çekme- sine neden oluyor. Bu düzen değiş- mek zorunda. Bu değişiklik en çok emekçileri ve yoksul halkı ilgilendirıyor. Dolayısıy- la da solu. Sol, değişiklik isteginin başını çekmek zorunda. Bugünkü saflaşma çok karmaşık di- ye, bunun dışında kalmak gerekmi- yor. Türkiye'nin önünün önce açıl- ması lazım. Bu süreç ve gelişme içln^ de yeni saflaşmalar ve yeni mücade- lelerin de kapısı açılır. Şu andaki mü- cadelenin en çok solu ilgitendirmesi gerekiyor. Kavganın dışında kalarak, ya da MHP ile aynı safa girerek birso- nuç elde edilemez. Şimdi mücadeie zamanı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle