Katalog

SOCAK2002PA2AR CUMHURİYET SAYFA t\\ j I A I U JV kultur(S cumhuriyet.com.tr 15 Onat KüHar'ı amyoruz • Kültür Servisi - 30 Aralık 1994'te The Marmara Oteli'ne konan bombamn patlamasıyla öldürülen gazetemiz yazan Onat Kutlar için, aranuzdan aynhşının 7. yılında Pen Yazarlar Derneği tarafından bir anma toplantısı düzenlendi. 10 Ocak Perşembe akşamı Nâzım Hikmet Kültûr ve Sanat Vakfi Tiyatro Salonu'nda düzenlenecek toplantıda Demirtaş Ceyhun, Konur Ertop, Doğan HÎzlan, Vecdi Sayar, Onat Kutlar'ın deneme yazarlığını, öykücülüğünü, sinema eleştinnenliğini ve şairliğini tartışacak; Rutkay Aziz ise Kutlar'ın yapıtlanndan örnekler sunacak. Toplantıdan önce saat 17.00'de The Marmara Oteli'ne gidilerek Kutlar'ın bombalı saldınya uğradığı masaya çıçek bırakılacak. Gültekin Çizgen'den Totografça-Sanatça' • Kültür Servisi - Gültekin Çizgen'in fotoğraf ve sanat üzenne yeni denemelerinin yer atdığı 'Fotoğrafça-Sanatça' kitabı, Kodak Professional'ın katkılanyla, Benl Yayuılan'ndan çıktı. 224 sayfalık kitapta 27 yeni Deneme, Fotografça Fotoğrafa Dair, Eleştiri, Portreler, Sanatça başlıklan altında toplandı. Gerek ülkemiz, gerek dünya fotoğraflannın sorunlan ûzerine yaklaşımlar, eleştiriler sergilemeye çalışan Tan Oral, çizgileriyle fotoğraf üzerine espriler kattı. Çizgen'in bu kitabı fotoğraf üzerine yazdığı 7. deneme kitabı. Üntii yapımlarum:ag Sinema Kulübü'nde • ANKARA (AA) - Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfi (um:ag) Sinema Kulübü, ünlü yönetmenlerin başyapıtlannı, başkentli sanatseverlerle buluşturmaya devam ediyor. Filmler, salı ve cuma günleri, vakfrn gösterim salonunda, tngilizce ya da tngilizce altyazılı olarak gösteriliyor. Bu ayın programında, Michelangelo Antonioni'nin 'Zabriskie Point-Zabriskie Noktası', Jean-Luc Godard'ın 'Breathless-Serseri Âşıklar'ı, Louis Malle'nin 'Lacombe Lucien' ve Jean Renoir'in 'Grand Illusion-Büyük Yanılsama' adlı filmleri yer alıyor. Esra Üner'in resim sergisi I Kültür Servisi - Ressam Esra Üner, ilk kişisel resim sergisini dün Kaş Sanat Galensi'nde açtı. Tuval üzerine kanşık teknik uygulayan Üner, eski Türk sanatı ebruyu tuvale aktararak ve zeminde değişik dokular kullanarak renkleri birleştiriyor. Yaptığı resimlerle insanlan gülümsetmeyi, içlerinde güzel duygular uyandırmayı ve en önemlisi biraz düşündürmeyi amaçhyor. Sergi 30 Ocak'a dek görülebilir. (0 212 247 11 85) IUeyzen' Hit Kültüp Merkezi'nde • Kültür Servisi - Tuncer Cücenoğlu'nun Kültür Bakanlığı Ödüllü 'Neyzen' adlı oyunu, 4 Ocak'ta yapılan galayla Hit Kültür Merkezi'nde sahnelenmeye başladı. Işıl Kasapoğlu'nun yönettiği oyunda, Ismet Kuntay ve Avni Dilligil en başanlı aktör ödüllerini kazanan Burak Sergen oynuyor. Kamuran Gündemir'm elinde 11 yaşında, üstün yetenekli bir fenomen filizleniyor: Emrecan Yavuz Piyanist,hoca ve aydınERHANKARAESMEN "Bak Emre, gökyüzüne bir çizgi çize- ceksin. Bu kâğrüa, kalemk,firçayla,bo- yayia olsa işin kolaydı. Ama sen bunu seslerle yapacaksm. SoL la_. Başparma- ğına çok iş düşecek-. Derin nefes al, ken- dini ayaıia ve başlayahm_." Kamuran Gündemir Hoca son çok yetenekli öğrencisi Emrecan Yavuz ile piyano başında. Bu özel ve yoğun ça- lışma seansının bir bölümünü ben de yoğun bir keyifle izlıyonım. Emre- can" ın, 11 yaşındaki bu uyanık, cin gi- bi zeki, sevimli ve müzik için doğmuş yaratığın henüz tam gelişememiş ellen tuşlann üzerınde ınanılmaz bir rahatlık ve berraklıkla akıyor. Tuşlarla oynaşan, piyanoyla dövüşen, seslerle havalanan ve havalandıran, kuvvetli basan ya da kontrollü basan pek çok piyanist türü vardır. Farklı üs- lupla da olsa, piyano denen o gizemli ve büyülü çalgıyı başanyla kullananlann hepsinin bir ortak özeÜıği, o müthiş ale- ti gözükmez bir ağ ile yumuşakça sara- rak kucaklamalandrr. Emre 11 yaşında bu özel kucaklamayı becermiş. Kamu- ran Bey'e göre: "ÜkyıllanndabeUd bi- raz zaman kaybıve yönlendirümeeksik- Bği olmuş. Ancak, bu sevimli kerata, do- kuz yaşmda bfle piyanoyla hamur otana- yı ve onu sarmasını beceriyordu. Gele- ceğin önemii bir müzisyenini yetiştirryor olduğumu hissediyorum. Hepimiz ifti- har edeceğiz onunla." Bu rastlaşmanın ve konuşmalann yer aldığı günden iki hafta kadar önce Emre Ankarah müzıkseverlerin önün- de bır Mozart sonatla boy göstermişti. Ünlü Türk Marşı'yla bıten o sevimli so- nat... Ankara'nın müzik, kültür yaşa- mına çeşitli ve değişik önemli katkılar- da bulunagelen And Vakfi'nın 2001 yı- lı büyük müzik ödülü Kamuran Günde- mir Hoca'ya veriliyordu. Bu ödül tö- renlennın geleneğine uyarak düzenle- nen bır de küçük dinletiyı o akşam Em- re sunuyordu. Türk ve dünya müzik çevrelerinde çoğu başanlı paraboller çi- zen çok değerli eski öğrencilerinin ara- sından böyle bir akşamdaki dinleti için Kamuran Hoca en son sevdalısını, 11 yaşındaki bu üstün yetenekli, sevimli TUŞLARIN ÜZERİNDE GEZÎNEN MÎNİKPAR>IAKLAR-Kamıu^nGündernirH(Ka'nmsonyetenekBi>^n- dsi Emrecan'ın henüz tam geUşmemiş elleri tuşlann üzerinden inanılmaz bir rahatlık ve berrakhkla akıyor. delikanlıyı seçmıştı. O akşam. Ankara- lı müzikseverler bir fenomenı ayılarak keşfediyordu. Bu fenomenın Kamuran Gündemir'in elinde filizlenıyor oluşu, kendisi için, şanslı ve anlamlı bir du- rum. Serbest prvanistlik yerine hocahk Selçuk-Kamuran Gündemir ıkilısını otuz yıl kadar öncekı resıtallerinde din- lediğimde çok etkilendiğimi hatırhyo- rum. Ayn ayn çok iyi piyanıstlerdi. fki- si bir araya geldiklerinde ise çok anlam- lı ve mutlu bır yaşam birlikteliğinin de görünmez desteğiyle harikalar yarah- yorlardı. Yetmişli yıllann Türkiye'deki büyük piyano olayı gözüyle bakıhyor- du bu ikiliye. Yıllar sonra Kamuran Ağabey, tdü Biret'in çok özel bir dinle- ti programından sonra, bu satırlann ya- zannın da nacızane yönlendincilik kat- kısıyla sürdürdüğü bir söyleşi progra- mında kendısine yönelttiğimiz bir soru- yu tam bir berraklık içinde şöyle yanıt- lıyordu: "Eşinizle birtikte konservatu- vârda hocasınız; bir yandan da bir kon- sertist kariyeri sürdürme ara>ışlan için- desiniz. Olay, ulkeden ülkeye sâk sık se- yahat etmeyi; en uygun seçflnuş zaman- larda, en uygun uluslararası ortamlar- da bulunmayı; aynca plak şirketkrtvie sürekti üişkfleriçinde kalahilmeyi gerek- tiriyordu. Pınmh bir iştL Ama hocahk bitrneliydi. tkisine birden aynı yoğun- hıkta vakit ayırabilrnekolanaksızdL Oy- sa hocahğıpekçokseviyorduk. 12 yaşm- da ve hatta bazen daha küçükyaşlarda- ki bir yetenekti füizinfiziksel,psikolojik ve entelektüelgefişmesini bir manevi ba- ba heyecanrylaizierken ona müzikyara- ücıhğının derin dünyasını keşfettirmeye çahşmak gerçekten yoğun keyif veren bir iştL Çok da yorucuydu. Ama bize, çok severek yapüğnnızdan hiç de ezrvet gibi gehniyordu. Dolayısryla, bir yol ay- nmmda serbest pryariistiik kariyeri ye- rine hocahğı yeğledik. Sonralan bazen hayıflandığımız olmuştur, ama genelde hocahkkariyerimizde çok mutlu okhık." Gerçekten, şimdi kendileri müzik eği- timinin üst basamaklannı tırmanmış Salem Bey ve Binnur Hanım'dan gele- rek gencecık bir Emrecan'a kadar iki kuşak insan, Gündemırler'in sevgi, bil- gi ve bilgelık dolu rahlesınden geçtiler. Fazd'lar. Muhittm'ler, Emre'ler... Hoca- ya ödül verilen akşam, Berlin'deki ka- nyerini uluslararası arka arkaya yanş- ma ödüllen kazanarak sürdüren Emre Eövar'ın sevinçten pmldayan gözlerle, Gündemırler'in etrafmda pervane gibi dolaşması, bunca yıllık özvenye çok iç- ten ve insani bır alkışın tutulması anla- mına gelıyordu. Atatürkçü aydın yönfl Müzisyen kişiliğiyle tanınan ve alkış- lanan Kamuran Gündemir'in Atatürk- çü aydın yönünü. insanlar daha az bilir. Kendisiyle ılgili hazırlanmış olan bır ta- nıtma video bantında Ay\alık'ta son de- rece alçakgönüllü ve sınn-lı ailevi ve sosyal bir çevreden gelip "Halkevieri Mucizesi"nın kanadı altrnda gelişen bir yetenek olarak tanımlıyordu kendini. Ahmet Adnan Saygun Hoca gibi pres- tijli, güçlü isimler Kamuran Bey'in ola- ğanüstü yeteneğini fark edip onu kon- servatuvara almayı denemişlerdi. An- cak babasının da yetenekli bir amatör müzisyen olmasuıa karşrn ailevi koşul- lar Ayvalık'tan aynlmasına izın verme- miştir, ta ki o dönemlerin çok güçlü sos- yal dayanak kurumu olarak Halkevi bu işe el koyup ve küçük Kamuran'ı alıp Ayvalık'tan Ankara'yapostalasın. Son- ralan Paris'e kadar uzanan hayat çizgi- sinde Atatürk dönemınin ve Halkevle- n'nin kuvvetli çizgisıni buluyoruz böy- lece. Kendisi ve Selçuk Hanım birlikte, tüm yaşamlannı o dönemlenn, aydınlık coşkusunun sürdürücüsü olarak yaşa- mışlardır. Ferhunde Erkin ve Mitbah Fenmen gibi iki efsanevı eğitıcının elinde yeti- şip yabancı ülkelerde üst eğitıminı ve musiki kültürü gelişimini tamamlayan Kamuran Bey, sonrakı kuşağın büyük eğiticısi olmuştur. Kendileri çok alçak- gönüllü olduklan için burada kullana- cağun sıfatlardan belkı memnun olma- yacaklardır, ama gelecek kuşaklar Gün- demırler'den de efsane olarak söz ede- cektir. 1. AFM Uluslararası Bağımsız Film Festivali 18-27 Ocak tarihleri arasında îstanbul'da gerçekleştirilecek Bağımsız sinemanın özgünyapıtları KONUK YÖNETMENLER - 'Pi' fifaniyk (üstte) tanman Darren Aronofsky ve açıhş gecesmde 'Öyk Bir Şey Yok' adh fihni gösterflecek olan Hal Harüey (yanda) festivalin konuklan arasında. Kültür Servisi - "Bağnnsız FDmler Festivah' neden ohnasm" sorusundan yola çıkılarak hazırlanan ni- telikli bir festivale kavuşuyor îstanbullu sinemase- verler: "1. AFM Uhıslararası Bağımsız Fflm Festi- vaH" 18-27 Ocak tarihJeri arasında AFM Beyoğlu Fi- taş Sinemalan'nda gerçekleştirilecek festival, ba- ğımsız sinemanın özgün yapıtlannın sunulması amacıyla sınırlandınlmamış. Usta yönetmenlere ay- nlan özel gösterimler hariç, 1998 tari- hınden ıtibaren çekilmış bağunsız si- nema örneklerini sanatseverlerle bu- luşturan festivalde, farklı temalardan yola çıkılarak hazırlanan 7 bölüm bir- birini tamamlayarak bütünü oluşturu- yor. tt Hit Fflmler" başlığı altında topla- nanlar ödüllü bağunsız filmler yer alı- yor. "llkFflnıler" bölümünde ise ümit vaat eden yönetmenlerin "ilkleri" sa- natseverlere sunuluyor. Film yönet- menJeri ve bestecilerin etkileşim ve sa- natsal işbirliğiyle oluşturduklan yapıt- lara ve besteci-yönetmenlerin yapıtla- nna ise "Müzik ve Fflm" bölümünde yer veriliyor. "Gökkuşağı Fflmkri''yle Türkiye'de ilk kez gay ve lezbiyen bağımsız sinema filmleri gösterilirken "Nöbetçi Sinema" bölümünde bağımsız sinemanın çarpıcı anlatım tarzı ve içerdiği pornografik öğeler nedeniyle son yıllann tarrışma yaratan örnekleri sa- natseverlerin gündemine gelecek. Festivalin "E Şıkkı" bölümünde de şaşırtıcı bir an- latım diline sahip bağımsız sinema yaprtlanna ve ka- ra mızah türiinde bır animasyon filme yer verihniş. Özel Gösterim kuşağında izleyiciyle buluşacak yö- netmen Matthew Barnev. Festival nedeniyle Îstanbullu sanatseverlerin ko- nuğu olacak iki önemli ısim var: "Pi" filmiyle tanı- nan yönetmen Darren Aronofsky ve izleyiciyle bu- luşacağı açılış gecesinde "No Such Thmg-Öyle Bir Şe>' Yok" adlı fılmi gösterilecek olan Hal Hartky. Dikkate değer bir nokta da Cannes Film Festivali 'nde gösterilen "Övle Bir ŞeyYok"un bu festivalde yeni kop- yasının sanatseverlere sunulacak ol- ması. Yedinci sanatın kuramsal boyutuna dair etkinlikler de festival kapsamuı- da yer alıyor. Türkiye'de sinema yap- maktan bağunsız sinemaya kadar fark- lı konulann tartışılacağı "sohbetkr" ve "animasyon atöheçahşmasr festi- vale, sanatseverlerin katılabilecekleri bir boyut kazandrnyor. Türkiye'den Kısa Fflmler, bağunsız sinemacılann yola kısa filmlerle çürtığı dikkate alı- narak yer verilmiş bir bölüm. 75 kısa fılmden seçi- len 8 bağımsız yapıt arasından "en çok sevilen", fes- tival sonunda izleyici oylanyla belirlenecek ve ödül- lendirilecek. Bu bölüm kapsamında yanşma dışı bir kısa filmin gösterimi de gerçekleştirilecek. 9 Ocak tarihine kadar indirimin geçerli olacağı festival filmleri biletleri biletiX kanalıyla edinile- bilir. (0 216 45415 55) Amatör Tiyatrolar Birliği Üretim Kooperatifi gruplan sahneliyor Yenimahalle Belediyesi 'nden 10 oyun ANKARA (AA) - Yenimahalle Belediyesi, ocak ayında 10 oyun sergileyecek. Yenimahalle Belediyesi'nden yapılan açıklamaya göre, Amatör Tiyatrolar Birliği Üretim Kooperatifi gruplannın sahneleyeceği oyunlar Yenimahalle Belediyesi 50. Yıl Dört Mevsim Tiyatro Sahnesi'nde izlenebilecek. Bugün saat 13.00'te Can Şenliği Oyunculan 'PüsküDü Deve' adlı çocuk oyununu, saat 16.30'da Ankara Sanatevi Tiyatrosu 'Cam Bardaklar Kınlsm' adlı oyunu sahneleyecek. Çarşamba günü saat 20.00'de Gan Şenliği Oyunculan'mn 'Gençlik Hiçbir Zaman Yaşlanmryor' adlı oyunu seyredilebilir. 13 Ocak'ta saat 13.00'te Ankara Sanat Kooperatifi 'Küçük Prens'i (çocuk oyunu) sahneliyor. 15 Ocak Çarşamba günü saat 20.00'de Özgür Tiyatro 'Nâzun'a Saygı' Aşkm Vatam Yoktur adlı oyıınla seyirciyle buluşacak. Özgür Tiyatro aym oyunu 20 ve 25 Ocak'ta yeniden sahneleyecek. 19 Ocak Cumartesi günü saat 13.00'te Genç Oyuncular Sahnesi'nin 'Gökkuşağuun Alünda' adlı çocuk oyunu ve saat 20.00'de Tiyatro Oryent'in 'Yürek Cehennem' adlı oyunu görülebilir. 26 Ocak Cumartesi günü saat 15.30'daKarşıSahne 'Kertenkele' adlı oyununu sahnelerken, Genç Oyuncular Sahnesi'nin 'Yük' adlı oyunu 26 Ocak'ta saat 20.00'de ve 27 Ocak'ta saat 16.30'da izlenebilir. Genç kalemler Cumhuriyet'te. YOLYORGUNU Yalnızlığa vurdum yol yorgunu yüreğimi. Bir akşam vaktiydi, küskündüm Ve ellerimi yabancı bir yüzün Iğreti kıvrımlannda unutmuştum. Yağmur kokmuyordu artık gökyüzü, Kuraktım... Sevdaya suskun bir dal koptu gözlerimden ansızın, Irkildim. Tanıdık masallar boşanıverdi damarianmdan. Soru sormayı sevdayı öldürürken dirilttim. YUSUF YAĞDIRAN BİLİR MİSİN Bilir misin adı yoktur sensizliğin. Ve sonu yoktur adsız bekleyişlerin. Sonsuz bir şarkıdır içimde hüzün. Aşkın gözyaşına dönüştüğü gün. Bilir misin Kaç penceresi var bu odanın ve daha kaç kapısı bilmediğin? Uzak bir şehirdir içimde umut Gitmeyi isteyip gidemediğim. DİLEK KAUNDEMİR