Katalog

1ÛL2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA P I Ş H A B E R L E R [email protected] 11 Protestanların nefireti ilkokullara kadar indi KatoikükDkul öğrencikri dün depotiskordununda korku içinde okuHannagMebOdOer. (Fotoğraf: AP) DçHaberierSmisi-KıızeyManda'da Katohkve Protestanlararasındaki nef- ret küçük çocuklan hedef almaya de- vam ediyor. Öncekigün okullanna gi- derkensaldınya ugrayan Katoliköğren- ciler dün de okullanna, atılantaşlar ve patlayan molotofkokteylleri arasında gitmekzorundakalaı. ÖncekigünBel- fast'ta Katolikılkokul çocuklaraun Pro- testan tnahallesindeki Holly Cross îl- kokulu'na gelmelerine engel olan Pro- testanlar polisle çatişmış, olaylar sıra- smda 15 polisle 1 veü yaralanmıştı. Dün okul yöneticileri velileıden ye- ni bır gergınük yaşanmaması için ço- cuklannı okula alternatifyollardan ge- tirraeleriıu istedi. Ancak yine de öğ- renciler ve veliler okula korku dolubir yolculuk yaptı. Öfkeli Protestanlar, ra- hipler ve velileri eşliğinde Ardoyne Caddesi'ndengeçerek okula gitmek is- teyen 45 öğrenciye taşlar, saksüar, so- palarvemolotofkokteyllerifirlatülar.Bü- yük korkuya kapûan öğrenci ve velile- rin bir bölümükaçıp evlerine geri dön- mek zorundakaldı. Polis, göstericilere coplarlamüdahaleetti. Birpolis memu- ru olaylar sırasında kullanılan bir mo- lotofkokteyli yüzünden yaralandı. Mflister veUteriuyarmıştı Holly Cross Katolik ılkokulunda du- rumun sakin olduğuna dikkat çeken tngilız haber ajanslan, her iki kesimi temsil eden politikacılann halkı sakin olmaya çağırdıklannı duyurdu. Ülke- deki en büyük Protestan milis örgütü Ulster Savunma Birliği (UDA) önceki gün velileri, okula giden anayoldan uzak durmalan için uyarrruştı. TL'YE ITİBAR, EKONOMİYE İSTİKRARİ TÜRK LIRASINAŞ Ü Ü -..«•» ••*>• İTİBAR İÇİN HÜKÜMET GÖREV BAŞINA Ekonomik kriz nedeniyle son altı ay içinde binlerce işyeri kapandı. Resmi rakamlara göre 738 bin, gayri resmi rakamlara göre iki milyon'a yakın vatandaşımız işini kaybetti. Türk lirası'na saygınlığmı geri kazandırmak için, ATO'nun başlattığı ve halkımızın olağanüstü destek verdiği kampanya, hükümetçe uygulamaya konulacak ekonomik politikalarla daha sağlıklı bir zemine oturacak. Artık döviz cinsinden para birimleri yerleşik para birimi olmaktan çıksm. Unutmayahm, dövize bağımh bir ülkenin, uyuşturucuya bağımlı bir bünyeden farkı yoktur. • Yurtdışma çıkışlarda alman 50 Dolar'dan vazgeçilsin veya TL'ye dönülsün. • Bedelli askerük için talep edilen döviz borçlanması TL'ye çevrilsin. • Hükümetin ve resmi kuruluşlarm tedbir ve kararları dövize endeksli olmasın. • Eğitim kurumları ve özel üniversiteler hakkmda TL'ye dönüş için yasa çıkarüsın. • İşyeri ve konut kiralarmın TL ile yapüması konusunda kararname çıkarüsın. • Dövize endeksli hazine ihalesi yapümasm. • Bankalarda yatan döviz cinsinden KİT mevduatları TL'ye çevrilsin. • Özelleştirmeler TL ile yapüsın. • Merkez Bankası spekülatif hareketlere hızlı bir şekilde müdahale etsin, spekülatif hareketlerde bulunan kurum ve kuruluşları uyarsm ve kamuoyuna açıklasm. • Kamu kurumları dövize endeksli fiyat politikasından vazgeçerek enflasyona endeksli fiyat politikasma geçsin. Devlet, her türlü yurtiçi işlemlerini Türk lirası'yla yapsın. Devlet, kendi parasına önce kendisi güvensin! TL'ye itibar ancak, devletin gerçek desteğiyle sağlanabilir. ATO, ona destek veren 450'nin üzerindeki sivil toplum kuruluşu ve milyonlarca Türk vatandaşı, hükümetimizden bu bilinçle yeni düzenlemeler bekliyor. TL'YE İTlBAR KAMPANYASI Destek Hattı: 0.312.287 21 03 e-matl: [email protected] ANKARA TİCARET ODASl SAYDAM YALÇIN DOĞAN CinayetinTetevotesiSuçlu, yasalardan kaçan bir adam. Polis onu an- yor. Kansıyia sorunu var. Kaçakadam kansınate- lefon ediyor ve "onunla banşacağmı, sonra da polise teslim olacağını" söylüyor. Aynı zamandaTV'lereteletonedefBkkansıylabu- luşacağıyeribildiriyor. Canlıyayinda banşacak ve poliseteslim olacak. Tüm TV'ler olayın üstüne at- lıyor. Çünkü, kaçak adam üstüne senaryolann bi- ni bir para. Kaçak, gerçekten söz verdiği yere geliyor, kan- sı da geliyor. TV'ler canlı yayına geçiyor ve tam o sırada adam kansını canlı yayında ötdürüyor. Ve bu olayla biıiikte, Amenka'da yayın ahlakı, canlıyayın sorumluluğuna dönükmüthişbir tar- tışma başlıyor. Tartışmayla kalmıyor. Savcılık harekete geçe- rek, TV'leri kadının öldürülmesinden sorumlu tutarak TV'ler hakkında kamu davası açıyor. Savcıya göre, eğer canlı yayın olmasaydı, adambelki de kansınıöldürmeyecekti. Canlıya- yın ya da haber yanşı, bır cinayete yol açmıştı. Her gün yeni suçlu yaratmak YaTürkiye'de?.. Savcının işı zor!.. Bırakın canlı yayıntartışmalarını, daha baştan inanılmazbir ha- ber çarpıtması var. Ustelik, ikilı. Medyada ve po- liste. Kaldı ki Garihcinayetinde olaylarartıkhaber çarpıtrnasını çoktan aşıyor. Önce polis... Cinayetin araştınlması, izinin sürülmesi, bulgu- lar ve bunlardan hareketie medyaya sızdınlan ha- berler, ardından bu haberierin çoğununyanlış çık- ması, polistekıçıkmazısergiVıyor. Polis, biriterini suç- lu diye yakalıyor. Ama sonra hiçbir kanıt buluna- madığı için yakalananlar serbest bırakılıyor. Erte- sigün, bu kez başkalan suçlu damgasıyiyor. Son- ra onlann da suçsuz olduğu ortaya çıkıyor. Cina- yeti aydınlatamamanın baskısıyla, polis her gün yeni bir suçluyaratmakla meşgulL Başkaülke- lerde, boyleyanılgıyadüşen polislere iştenel çek- tiriüyor!.. Dün cinayetzanlısıyakalanıyor. Şimdipoliste ve medyada yeni bir perde açılıyor. Kim bilir, ne ha- berler, ne teoriler!.. Zanlının yakalanması, son on gündüryaşanan faciazincirinı etbette unutturmu- yor. Yerierde sûrünenler BazıTVIer ise mesleki ve ahlaki sınırlan çoktan aştyor. Onlar haber vermek yerine, haberieri te- levote haline getirmekle meşgul!.. Son örnek, ci- nayetin televolesi. Bunun adı, artık ne haber yanşı ne reyting kav- gası. Bu cinayethaberifilan degil, bu habercilik cin- neti!.. Helede öncekigün ShovvTV kepazeliği, bı- rakın haberciliği, insan haklannı ayaklar altına alan, olayın savcılıkça soruşturulmasını gerektiren bir medya skandalı. Show TV'nın şoförü, Garih cinayetinde sorgu- lanan ve serbest bırakılan bır kadını canlı yayına çıkarmak istıyor. Buraya kadar habercilik yanşt. Ama kadın çıkmak ıstemiyor. Şoför, kadını kolun- dan zorla tutup çeke çeke goturmeye kalkıyor. Getirmezse, TV yöneticisi kım bılir o şoföre ne ya- par!.. Kadın, feryat tıgan, düşup bayılıyor. Medya terörü ışte bu!.. Medyaterörünün, her- kesingozu onundeki somuttürlerinden biri. Ha şu ve bu gibı haberterte siyasal iktidarlara, iş çevre- lerine şantaj yapıp istedığinı elde etmeye çalış- mak, yani medyaterörü; ha tek tek ınsanlan, ken- di arzusu doğrultusunda, boyun eğmeye zorta- mak!.. Baktım o zavallı kadıncağız, Show TVnin canlı yayını için yerierde sürunüyor. Oysa yerierde sü- rünen, medyanın ta kendisi!.. E-mail: ydoganta cumhuriyet.com.tr Faks. 0212 513 90 98 Poos'un Kıbrıs raporu. Adada çözüm adaylıkiçin şart değil STRASBOURG (AA) -AvrupaParlamen- tosu Kıbns Raportörü, Lüksemburglu sosyalist parlamenterJacques Po- os, Kıbns Rum kesimi- nin Avrupa Birliği'ne (AB) tam üyeliği için Kıbns sonmunun çözû- münün şart olmadığını ileri sürdü. A\Tupa Parlamentosu Genel Kurulu'nda dün yapılan toplantıda. AB'yetam üyelikmüza- kerelerine başlayan 12 ülkeüeilgjliraporlar tar- tışüdı. Kıbns Rapor- törüPoos,yaptığı konuş- mada, KKTC Cumhur- başkanı Rauf Denktaş"ı, BM toplumlararası do- laylı görüşmelerini terk etmekle suçladı. Poos, BM Genel Sekreteri'nin çabalannadestekverdik- lerini ve Ada'daki soru- nun çözümüiçinönerilen fedeîasyonu destekledik- lerinisöyledi. Poos, Rum kesiminin AB'ye tam üyelik müzakerelerinin büyük bir başanyla ta- mamlanmaktaolduğunu belirtti. Poos tarafın- dan k ahnan ve Avnıpa ParlamentosuGenel Ku- rulu'nda tartışmaya açı- lan raporda, "Türki- ye'nin, Kuzey Kıbrıs'ı ilhak etraesi durumun- da, AB üyeliğini unut- masıgerekece^" ıfade- si yer alıyor. Raporda, Helsinki Zirvesi sonuç- lanna atıftabulunularak, Ada'daki sorunun çözü- münün, Rum kesiminin üyeliğikonusunda koşul olamayacağı iddıaedili- yor. Rum kesiminineko- nomik ve siyasi açıdan AB'ye üyeliğe hazır ol- duğukaydedılenraporda, Ada'nınbölünmüşlüğüy- le ilgıh sorununhala de- vam ettiği belirtiliyor. Poos'un Kıbns raporu, bugün Genel Kurul'da oylanacak. 'Spekülas>ondan kaçınmalmz' AB Komısyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verha- ugen. Poos'un açıkladı- ğıraporüzerinekonuşmi yaptı. Verhaugen, Avrup Parlamentosu'nu, Kıbr konusunda Türkiye'; tehditten vazgeçirme> yönelik çaba olarak d ğerlendirilen konuşm smda, "Başan sağla mazsa ne yapacağunı ilişkin spekülasyond kaçınmahyu" dedi.