Katalog

1 4 EYLÜL 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA • » •• >• •• TARIHIN EN BUYUK TERORU ROBOTEK \«*\ TURHANSELÇUK y/ DURUST TABİATL1 İSTAttŞUL EFEtiDİSt ABDÜLCANBAZ KÂRİKULÂDE MACERALAEI K1S1M BİRDEN Emekli OrgeneralKemal Yavuz, ABD'nin saldırtyıyapanları cezalandımcağını söyledi: Türkiye sürüklenmemeliKemal Yavuz'dan: Terorizmin kaynaklan, Türkiye 'nin çevresinde oluşuyor. NATO, 16 kritik nokta seçmiştir. Bunun 13 tanesi Türkiye'nin çevresindedir. Bu gelişme karşısında Türkiye'nin ihmal edilebilir bir ülke olmadığını bir kere daha vurgulamak gerekiyor. IŞ1KKANSU ANKARA - Eski Harp Akademile- n Komutanı, emekli Orgeneral Kemal Yavuz, ABD'ye yönelık saldınrun ar- dından Türkiye'nin, olayların ya da Amenka'nın peşınden sürûklenmek yenne, kendı ınısıyatıfıyle harekete geçmesı gerektığını söyledi. Teronzmin kaynaklannın çoğun- lukla Türkiye'nin çevresinde oluştu- ğunu aktaran Yavuz, "NATO, 16 kri- tik nokta seçmiştir. Bunun 13 tanesi Türidve'nin çevresindedir. Bu gelişme karşısmda Türkiye'nin ihmal edilebi- lir bir ülke olmadığmı bir kere daha \urgulamak gerekiyor r> dedı. Kemal Yavuz, ıyı yönetılemedığı ıçın coğraf- yasının Türkiye'nin sırtına yük haline geldiğıne değinerek "Ama iyi yöneti- len bir Türkhe'de bu coğrafya başka- lannın sırüna bineceğimiz bir avantaj- dır. Bu konuyu bir kez daha haürla- makta ve bugiin Tûrkhe'nin en büyük sorununun vönetüememe sorunuoldu- ğunubir kere daha haüriamakta yarar vardr" dıye konuştu. Yönellnen hedefler Erneklı Orgeneral Kemal Yavuz. Cumhuriyet'ın konuya ılışkin sorula- rını şöyle yanıtladı: - Amerika'ya yönelik saldınlann amaa nedir? - Son 10 yıl ıçınde dünya sıyasetıne damgasını vuran iki temel unsur var: Birircisi, para patronlan tarafindan ye- ru düıya düzenınin oluşturulmaya ça- lışılnası. Ikıncısı de Amenka'nın, dünjanın tek patronu olması. Her iki unsu- da sunı unsurlar Çünkü yanlış unsırlar Ortaya konan dünya düzenı yerü değıl, emperyalızmın en koyu şeklı Dünyanınbu şekılde, tekbirpat- ron arafından vönetılmesı mümkün değı. Neden bu olay oldu sorusuna ce\;o ararken yönelınen hedeflere baknak lazım. Dünya Tıcaret Merke- zı neyi terasıl ediyor? Yenı dünya dü- zenni. Pentagon neyı temsıl ediyor? Amaika'nın dünyayı zorladığı gücü. SaUırıyı gerçekleştlrenler -«a5dın>ıgerçekleştirenkrkonusun- da çşirli savİarortayakonuyor. Kim ya da kmler > apmış olabilir? - îerhalde dış destekle oluşmuş bir ola> Hiç Jeğılse, malı açıdan dış des- teğcyönelmış bir olay. Fakat Ameri- ka'nn ıçınden çok büyük bir destek görnüş olması lazım. Hatta olayı ya- panann, önemlı ölçüde ABD vatan- daşın olması dahi mümkün. Ben bu- nurçok tıüyük bir teşkılat olduğunu samıyorum. Çünkü bır teşkılat büyü- dügı nıspette onun gızlılığı zorlaşır. Vrrarika'nın yeni dünya düzenine :epk du>an gruplar tarafindan oluştu- rukuş bı durum gibi gözüküyor. Saldından sonra insanlar akrabalannı anyor. Yakınlanru kaybedenlerin yası sürüyor. (Fotoğraflar. REUTERS/ AP) - Saldınnın zamanlamasına ne di- yorsunuz? - Şu anda Amenka'da çok zayıf bır başkan var. Üstelık zayıf olmanın ya- nında, çok tutucu ve sağcı bır başkan. Ekıbı kuvvetlı gıbı gözüküyor, ama kendı ıçensınde ekıbın bütünlüğü yok. Ekıbin ıçındekı Başkan Yardımcısı DickChenev ıle Savunma Bakanı Do- nald Rumsfeld şahin olarak değerlen- dınliyorlar. Eskı kafalılar, Amen- ka'nın 1. DünyaHarbi'ndenöncekıtu- tumu gıbı, Amenka'nın her şeye hâ- kım olduğunu. >alnızca Amenka'nın menfaatlannın önemlı olduğunu savu- nuyorlar. Esas Bush'u tutucu yapan unsunlar da bu ısımler. Bunun yanın- da, eskı bır asker olmasına karşın Dı- şışlen Bakanı Colin Ptmell çok daha dengelı ve ılımlı. Olaya Amenka bü- yük tepki gösterecektir, ama sennkan- hlıkla düşündükleri zaman yanlışhkla- n anlayacak, daha akıllı bır politika ız- leme gereğını duyacaktır. - ABD'ye yönelik saidıruun yeni bir süreci başlatacağı ikri sürülüyor. Dün- ya>ayansıma nasü olacaktır sizce? - Bence Avrupa, tımsah gözyaşlan döküyor. Amenka ıle ekonomık ve sı- yası açıdan rekabet ıçınde olan Avru- pa bır yandan gözyaşı döküyor. bır yandan da ıçten ıçe mutlu olmuş gıbı Dılenz, Avrupalılar teronzmin bu den- lı azmasından kendılennın de sorum- lu olduklannın vıcdan muhasebesım >aparlar. Çünkü bugüne değın Türki- ye'nin güneydoğusunda olduğu gıbı, teronzme karşı ılgısız kaldılar, hatta bırçok vesıleyle teronzmı bıhnçlı bır bıçımde destekledıler. Türklye'ye etfcisl - Türkiye'ye etkisi ne olabilir? - Teronzmin kaynaklan. Türki- ye'nin çe\ resınde oluşuyor. NATO. 16 kntık nokta seçmiştir. Bunun 13 tane- si Türkiye'nin çevresındedır. Bu geliş- me karşısmda Türkıye'nın ihmal edı- lebilır bir ülke olmadığının bır kere da- ha vurgulanması ve özellıkle Avru- pa'nın Türkıye'>ı gözden çıkarması- nın yanlış olduğunun Avrupa'ya doğ- ru dürüst anlatılması lazım Olavlann peşınden sürüklenmemek, şahsiyetlı bır politika ızlemek gerekiyor. Türkiye beklemede1 - Şahsiyetii politikadan kasnnız ne- dir? - Türkiye, maalesef bırçok olayda olduğu gıbı beklemede. Şahsiyetlı po- lıtıkadan kastım şu: Bır kere teronzm- den çok çekmış bir toplum olarak, bu tehlıkeyı özellıkle Avrupa ülkelenne, ABD'dekı örnekten kalkarak açıkça ortaya koymak gerekiyor. tkıncısı, Amenka'nın sıyasetıyle ve- ya başka bır ülkenın sıyasetıyle değıl, kendı ınısıyatıfımızle harekete geçme- liyız. - Türkhe'nin sözünü ettiğiniz hare- kete geçmesi için elinde gerekli araçla- n, kozlan vnr mı? - Türkiye'nin, Amenka'nın tepkıle- nnı beklemeye ihtıyacı yok. Amenka, bu ola> ın dış desteğını bulacak ve bu- nu en ağır şekılde cezalandıracaktır. O sebeple Türkiye, olaylann ardından sürüklenmemelıdır. Stratejistler: SemboKk değeri büyük tstanbul Haber Servisi - Stratejıst Erol Mütertimkr, ABD'ye yönelik saldınlann şimdiye dek beklenen teronzm teorisinin ötesinde olduğunu belirterek, olasılıklann ah alta konulması durumunda bütün argümanlann Usame bin Ladin'i gösterdığıni söyledi. Ankara Öniversitesi (AÜ) Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Doğu Erp, de dünyada eşıtlik, adaietsizlik, insanlann ihtıyaçlanru gıdermek ve seslerini duyurmak için olağan yollar kapah olduğu sürece, terorizmin bitmeyeceğini savundu. ABD'dekı saldınlan gazetemize değerlendiren stratejist Erol Mütercinîfcr, olay nedeniyle Türkiye'nin bölgede güç kazanacağını belirtti. Saldmyı kimin gerçekleştirdiği yönündeki sorulara yanıt vermenin zor olduğunu ifade eden Mûtercimler, olasılıklann alt alta konulması durumunda bütün argümanlann Usame bin Ladin'i gösterdığini belirtti. Öuncı olasılık olarak Amerika'dakı Davidyentarikatı gibı cemaatlerin düşünülebileceğini ifade eden Mûtercimler, birtakjm gruplann koalisyon kurarak hareket etmiş olabileceğini de söyledi. Mûtercimler, saldınyı bir devletin organize etmesi olasılığırun düşük olduğunu da belirtti. Mûtercimler şöyle devam etti: u OzeUikfe soğuk sa\aşm brtiminden sonra, 1990'dan Mbaren başja>an bir süreç var. NATO'nun savunma konsepti 3 kez değiştirildi. Bir genel trend vanh. ABD'de ciddi hazırhkJar vardı, işte bu son olay bütün bu konuya savunanlan son derece haklı kıhmştof Ergil: Organizasyon iyl Prof. Dr. Doğu Ergil, ABD'dekı terörist saldınlann yüksek teknoloji içermeyen ama organizasyon ve hazırük dozu son derece yüksek bır terörist saldın olduğunu, hedeflerin, ABD'nin gücünün smırsız olmadığının ülke yönetimi ve halkma anlatılması amacıyla seçildiğini belirtti. Prof. Dr. Doğu Ergıl, New York ve Washington'daki saldınlann şimdiye kadar beklenen "terorizm teorisuıin'' ötesinde olduğunu belirterek bu teorinın öngördüğü yüksek teknoloji, tahrip gücü çok yüksek nükleer, kimyasal ve biyolojik silahlan kullanan, bu silahlan kullanmak için eğitilmiş terörist tipıni de yansıtmadığıru söyledi. DUZYAZI ORHAN BtRGtT Hoş Geldin NATO... Brükseldeki mahkemenin, Özdemir Saban- cı'nın katil zanhsı Fehriye Erdal'ın, Istanbul'da işlediği bildirilen bir suç nedeni ile Belçika'da yargılanabileceğine ilişkin kararı, "Avrupa Terör- le Mücadele Sözleşmesı "nin bir maddesinı ade- ta altüst ediyor. Sözü edilen madde, bır katil ola- yının terör sayılabilmesi için eylemde otomatik si- lah kullanılmasını öngörüyordu ve Fehriye'nin şa- yet Özdemir Sabancı'yı öldürenler arasında bu- lunduğu kesinieşmış olsa dahı, Belçıka adaleti önünde hesap vermesinin bu maddeye göre mümkün olmadığınt ileri sürenlerin sesleri, Sa- bancı'nın kanının hesabını soranlarınkini bastın- yordu. Belçika Danıştayı'nda dün bu yöndeki itirazı ele alan yargıç De Wo(f, Fehriye'nin Türkiye'de iş- lediği suçtan ötürü, bugün bulunduğu ülkede yargılanabileceğini söylerken "Ben otomatik ya da yan otomatik silah olup olmadığını umursa- mıyonım. Davayı kabul ediyorum. Çünkü bunu çok ciddi bir olay olarak kabul ediyorum. Daha önce Gend Savcısı'nın ve hükumetin aldığı ka- rahara hâkim olarak uymak mecbunyetinde de- ğilim" diyor! Gerçi Fehriye ve yandaşlannın önünde, yargıç Wolfun kararının kesinleşmesi için bir de temyiz aşaması var; ama iki gündür Belçika TV ve rad- yolannda Türkiye'nin bugüne kadar terörle nasıl mücadele ettiğini anlatan övücü yayınlara baka- rak bu ülke kamuoyunun bize karşı bu anı dönü- şünün nedenini anlamak çok da zor olmamalı. Yargıçların da insan ve elbette bulunduklan ka- muoyunun birer bireyi olduklannı unutmamalı. Çünkü aynı Brüksel, NATO'nun da başkenti ve Kuzey Atlantik Savunma Örgütü önceki gün yap- tığı olağanüstü toplantıda, teşkilatın 52 yıldır uy- kuda tutulan ünlü 5. maddesinı yaşama geçirmek için düğmeye basıyor. Böylece, üye ülkelerden birisine karşı yapılmış olan terör saldırısını, öte- ki 18 ülkenin kendisine karşı yapılmış olduğunu oybirliği ile kabul ediyor. Böylece, 11 Eylül teröristlerinin bıçaklı sakJın- lan karşısında, 17 Avrupalı devlet, ABD ile kader birliği yapmayı benimsiyor. Hani herkesin terörü, kendi sorunuydu Bu "Avrupalı" devletlerin hemen tümüne ya- kınının, 11 Eylül'de ABD'ye yapılan hunhar sal- dırıya kadar, "müttefik" Türkiye'nin terörle sa- vaşmak için neler verdiğini bilmemesi mümkün müdür? Dün Fehriye'nin yargılanması için atılan adımdan önce Belçika'da üslenen malum örgüt- lerin, cezaevleri eylemleri karşısındaki tutumla- nnı orgütlenme özgürlüğü olarak benimseyenler, Dursun Karataş'ın Fransa'dan kaçırılışına izle- yici kalanlar, Öcalan'ın Suriye'den ayrılmak zo- runda kalışından sonra Afrika'ya kadar uzanan zorunlu yolculugunda kendisine planlı bir bıçim- de yataklık yapanlar, hangi ülkelerin resmi kim- liklilerıydıler? Haritamızı parçalamak amacı ıle ıç kalkışma- cıları silahlandıranlar, hem Türkiye'ye 12 Eylül ile bir askeri rejimin yönetimini davet ettiler hem de o rejimin yasalanmızda bıraktığı teressübatı ba- hane ederek Türkiye'nin AB üyeliği için gerekli öl- çütlere sahip olmadığını söylediler. Şimdi aynı ülkelerin hemen ezici çoğunluğunun üyesi bulun- duğu NATO'nun bizim de katıldığımız son kara- n ile rttifakın 5. maddesini yaşama geçiriyorlar. A- ma Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, AB Savunma ör- gütü'nde söz sahibi olmasına da sırtlarını çeviri- yorlar. ABD'de 11 Eylül günü kitlelerin imhasına yö- nelik vahşi saldınyı, Türk halkından daha başka ülkelerin insanlannın bizim kadar anlayabilece- ğini sanmıyorum. Ama, bizim geçirdiğimiz acılı dönemi de, biz- den başka hiçbir "dost ü//ce"nin yeterince anla- madığını söylemenin günü geldiğini biliyorum. Türkiye, 11 Eylül sonrası uluslararası ilişkiler- de, kendi stratejik konumunun ve terörden edin- diği deneyimlerin sağladığı birikimlerden elbet- te yararianmalıdır. Ama bunu yaparken özgürlük- leri geliştirme yolunda attığı adımlardan vazgeç- mek şöyle dursun, bu adımlan kısaltmaktan da kesinkes vazgeçmelidir. NATO'nun en eski üyelerinden birisi olan Tür- kiye, şimdi 11 Eylül 2001 öncesınden dahagüç- lü olarak AB'ye kabul edilecektir. Bunun için ken- di iç hukukunu düzenleme amacı ile yaptığı ha- zırlıklan sonuçlandırmak, ama onun dışında Kıb- ns ve Ege'deki haklı tutumundan ödün verme- mek konusunda Ankara'nın yerleşik politikasını sürdüreceğini, Avrupalı dostlarımız galiba daha bir anlayışla karşılayacaklardır. ••• Ehh. Madem öyle. Gençlik yıllan "NATO'ya Ha- yır" kampanyalan içinde geçmiş bir kusağın men- subu olarak şimdi kalkıp neredeyse işlevini bitir- miş olduğunu sandığım bu yaşlı örgüt için, "Hoş geldin NATO" demekten niye eziklik duyacağım ki! Faks:0212-6770762 obirgrt(5 e-kolay.net TÜRKİYE AVHUPA VAKFI'NDAN DUYURU Türkıye-Avrupa Vakfı Bırinci Olağan Mü- tevelli Heyet Toplantısı 22 Eylül 2001 (Cu- martesı) günü saat 14.00'te Pera Palas Oteli Kubbelı Salonu'nda toplanacaktır. Nisap sağ- lanamadığı takdirde toplantı 29 Eylül 2001 (Cumartesı) günü aym saatte aym yerde yapı- lacaktır. Toplantı gündemı aşağıdadır: 1. Açıbş: Başkanın konuşması ve saygı du- ruşu 2. Dıvan seçimi 3. Çalışma Raporu'nun okunması 4. Denetım Kurulu Raporu'nun okunması 5. Raporlar üzenne görüşme ve aklama 6. Yenı dönem faalıyet programı 7. Yıllık bütçemn okunması ve görüşülmesı 8. Resmı Senet'ın bazı maddelennin değiştınl- mesı 9. Seçımler 10. Kapanış