23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 amzlfade istanbul Haber visi - Eski Istanbul ni>et Müdürü Kazım ınoz. göreviyle ilgili olay hıkkında ınbul Curtıhuriyet 'cılığı'nda ifade di. Abanoz adliye jşında gazetecilerin, örevinız sırasmda jnbul Valisi Erol k ı r ' m telefonlannın ılenmesi hakkında mı de verdiniz" sorusu erine "Yıne bana de mi rdireceksiniz? •vcıdanbilgialın. ıkara'da AKP'de ırev yapıyorum, sizleri y içmeye beklerim" :di. j'de kayıt öleni I İstanbul Haber ervisi - İstanbul Iniversitesi (1Ü) ğrencileri, dün Avcılar .ampusu Öğrenci Lültür Merkezi'nde ygulanan hızlı kayıt istemiyle yeni döneme merhaba" dediler. Kayıt aptırmaya gelen 10 bin ığrenciyi. öğretim lyeleri karşıladı. "lÜ'lü ılmak ayncalıktır" loganıyla ',erçekleştirilen hızlı ıayıt sistemiyle iğrenciler, kayıt şlemlerini 30 dakika çinde tamamladı ve •akülte kimlik kartlannı ıldılar. Kar Plastik'teki grev • İstanbul Haber Servisi-Türkiye Deri-tş Sendikası, Petrol lş Sendikası'nm Kar Plastik AŞ'de yürüttüğü greve yapılan silahlı saldınyı kınadı. Sendikadan yapılan açıklamada, "saldınnın bugüne kadar sürekli olarak grevcileri taciz eden, yasadışı yollara başvurarak üretimi sürdürmeye çalışan işveTen tarafından tertiplendiğine dair güçlü kanıtlar vardır. Bu tür tertipler içinde olan işvereni kımyoruz" denildi. Medresette eğitim ve sanat • İstanbul Haber Servisi - Birleşmiş Milktkr Kalkınma Programı Temsilciliği ve Eczacıbaşı ... , topluluğunun sponsorluğunda onanmı gervekleştirilen Iznik Süleyman Paşa Medresesi dûn düzenlenen törenle hizmete açıldı. LunchÇopba'ya • • • •• •••••• ambataı odulu • (stanbul Haber Servisi -Otacı'run ürettiği Diyet Life Lırıch Çabuk Çorba, TSE 20)1Altın Anbalaj Ödülü'nü kazandı Otacı'dan yaoılan açıklamada, öfonlerie ve öğün anlannia tiketiloüecek olan çcrbano düşük kalorili vtyüksk oranda lif içerdiğ belirtilerek mdeyetokluk hissi vffdiğıkaydedildi. Fııeltilezam lAIS\ARA(AA)-6 N>'lu ueloilin pn-akade satış fiyatına jınndm geçerli olmak iiere üzde 3.99 carunla zam yapıldı. /karşıkıt Ana Dağıtım Srketsri Demeği'nden (^DEl) yapılan jçıklanaya göre, kanbl'un Avrupa akasada 6 No'lu iıeloiin perakende satış iyatı^Ol bin liradan •13 tn liraya cıkanldı. Fehmi Işıklar, bugün yaşanan sorunların temelinin darbeye dayandığını söylüyor: 12 EyliiPle hesaplaşmahyız HATİCETUNCER DtSK davası, 12 Eylül dar- becilerinin "sorgulama, yargı- lama" yöntemleri kadar sendi- kal mücadele ve örgütlü toplu- ma tahammülsüzlüklerinin simgesi oldu. Dava, İstanbul Sıkıyönetim Askeri Savcısı Albay Süleyman Takkeci'nin hazırİadığı 817 sayfalık ıddianameyle 25 Hazi- ran 1981 tarihinde açıldı. Ilk davada, 52 DİSK yöneticisi "Anayasayı tağyir,tebdilveilga- ya teşebbüs" suçunu düzenle- yenTCY'nin 146.maddesige- reğince idam istemiyle yargı- landı. Yargılama sürecinde DlSK'e bağlı sendikalann yö- neticileri hakkında açılan da- valann birleştirilmesiyle de sa- nık sayısı 1477'ye çıkarken 78 sendikacının idamı istendi. tlk duruşması 24 Aralık 1981'de yapılan davada Aralık 1986'da karara vanldı. Askeri Yargıtay, 16 Temmuz 1991 'de tüm sanık- lar hakkında beraat karan veril- mesi gerektiğini belirtti. O dönem DİSK Genel Sek- reterliği görevini sürdüren Feh- mi Işıklar, DİSK davasında i- dam istemiyle yargılananlar- danbiriydi. 1987'deBursa'dan SHP milletvekili seçilen Işık- lar, 1990'da Halkın Emek Par- tisi (HEP) Genel Başkanı oldu. Seçim işbirliği çen^esinde yeniden SHP'ye dönen Işıklar. 1991'de Diyarbakır Milletve- kili seçildi. TBMM Başkanve- killiği de yapan Işıklar'ın mil- letvekılliği, Anayasa Mahke- mesi tarafından kapatılan HEP'in seçim gezilerinde yap- tığı konuşmalarnedeniyle düş- rü. Işıklar, şimdi Foça'da mey- ve yetıştiriyor ama "Toplumun sorunlanna uzak değUim" di- yor. Işıklar, 12 Eylül dönemine ilişkin tanıklıklan ve değerlen- dirmeleri konusundaki sorula- nmızı yanıtladı. • Türkiye'nin 12 Eylûl'e ge- lişini değerlendirir misiniz? • 12 Eylül'den önce alınan TVOdak kararratifflfı amacr, iş- • çi ve emekçilerden biraz daha kısmak, bu kaynağı sermaye sı- nıfına aktarmaktı. Bunun de- mokratik bir ortamda olmaya- cağı apaçık ortaya çıkmıştı. Iş- veren örgütleri büyük gazete ilanlan vererek biraz daha iyi • Fehmi Işıklar, "Türkiye'de insan haklan dünyada kabul edilen Hayvan Haklan Bildirgesi'nden daha geriyse 12 Eylül'den bugüne kadar yönetenler sorumludur ve hepsi utanmahdır. Bugün şikâyetçi olunan 'insan haklan, sendikal haklar, özgürlükler, yeniden düzenlenmeli, A\Tupa biraz daha geniş çerçeve istiyor' yakınmalannın temelinde bu geçirdiğimiz süreç var" diyor. yaşama ve çahşma koşullan amacıyla grev yapan işçileri suçluyor ve ideolojik grev ni- telemesi yapıyorlardı. 12 Ey- lül'e böylesi bir ortamda giril- di. Dolayısıyla 12 Eylül'ü bu doğrultuda yaptılar ve 24 Ocak kararlannın uygulanmasına ça- lıştılar. • DtSKyöneticUerinibune- denle mi yargıladılar? • 12 Eylül bildirgesi gözden geçirilirse aynı suçlama o bil- dirgede de var. Grevlerin ide- olojik olduğu ve ekonomiyi çö- kerttiğı ifade edihyordu. Bun- lan özel sektörde örgütlü olan DtSK yapıyordu. DİSK yöne- ticileri gözaltına alınmalıydı. Bunu yaparken çok ikiyüzlü davrandılar, "GÖzamna alma amacıyla çağırmadık, güvence altma alma amacıyla çağu-dık" dediler. Sankı insanlann canı tehlikede de bunlann korun- ması gerekiyor. Belkı işçi sını- fının tepkisinden korkmuşlar- dır. • DİSK davası nasıl bir or- tamda sürüyordu? • Türkiye lşveren Sendika- lan Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Halit Narin, "Bugüne kadar işçiler güldü, bugünden sonra biraz da biz gülenm" de- mişti. Gözaltı süreleri uzatıldı. 30 gün, 45 gün, 60 gün, belki de 90 güne kadar uzatıldı. Ben ve birçok arkadaş 99 gün gö- zaltında kaldık. Yani kendi çı- kardıklan yasaya da uymadı- lar. 12 Eylül darbecisinin başı Kenan Evren çeşitli illerde mi- ting yaparak hem kamuoyunu. hem de yargıyı yönlendirmeye çalıştı. lçeri ahnanlar, ne ko- nuşma ne de cevap verme hak- kma sahipti. Bütün arkadaşla- nmıza çok ciddi işkencelerya- • pıidı. Gençlere de bizden daha fazla işkenee yapıldı. • DİSK da\^sı, darbecilerin sendikal örgütlenmeye bakış açılaruungostergesiydi galiba? • DtSKiddianamesinin41. sayfasında şöyle deniyor: "lş- çflerin yasal olaraktanınaneko- nomik mücadele dışında bir mûcadele)e yönelmemeleri ge- rekir''. Yani toplusözleşme ya- pacaksın ama grev yapmaya- caksın. Yani "Grev yaparsan ben bunu ideolojik olarak nhe- lerim r diyor. Bizim o dönem- de bütün grevlerimiz. yasal prosedürleri yerine getirilmiş. ondan sonra uygulanmıştır. Ya- salarda "Grev şu hakk olursa ideolojik grevdir, suçtur, yasak- tu-" gibi bir kısıtlama ya da ta- nımlama yok. DİSK iddiana- mesinin 71 sayfasında da şu ifadeler vardı: "Salt düşünce, ister faydah, ister zararlı olsun, zihinkrde kaldıgL dışanya yan- snnadığ] sürece sadcce zihinler- de kalacağı cihetle takdir veya kıımmag mümkün olmadtğıgi- bikısrtlanması elbette mümkün değUdkT Bizi yargılayan anla- yış u Düşünce eğer kafanda ka- byorsa, ben bunu suç saynuyo- rum" diyor. "Ama ifade erriğin an ya da yazdığın an ben onu suç sayanm" diyor. • Zoıiucezaevikoşullannda günler nasıl geçti? • Davutpaşa'daveMetris'te kaldım. Koşullan kötüydü, ola- naklanmız da sınırlıydı. Mah- kemeye dilekçe verıp bize iş- kence yapanlann bulunmasını istedik. Mahkeme "işkenceci- leriarayıp bulmakta serbest ol- duğuma" karar verdi. Hem tu- tukluyum hem de işkencecile- ri arayıp bulup "Bundan şikâ- yetçivinı' 1 diyeceğim. Işkence- den "dolayı aylarca kıpırdaya- madım. Şimdiki DtSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi so- yup giydiriyordu beni. Ağnlar dayanılmaz olunca çıktığım doktor "Fehmi Bey" diye hitap edince şaşırdım "Aman bey de- me, başuı belava gjrer"" dedim. Onlara da çok büyük haksızhk yapıyorlardı. Yıllar sonra Bur- sa'da SHP'den milletvekili ada- yıyken o doktorla karşılaştım. Beni tanı merkezine götürüp muayene etti. Bir böbreğimin küçüldüğü ortaya çıktı. Şimdi hiç yok. Işkencede kaybetmi- şim. Tuvalet yasağı vardı tuva- lete de gidemiyorduk. Kan pıh- tılaşmış ve kurumuş. Kenan Evren o zamanlar, "Organlan- ma bağjşlavın" diye kampanya açmıştı. Bir insanın organını yok eden adamdı. Organ ver- sem bile bir organım eksik Ke- nan Evren yüzünden. • 12 Eylül darbesi Türkiye toplumunda neleri değiştirdi? • Yasalar bu çerçevede ele alınmıştır. Yargılamalar bu çer- çevede yapılıyordu, cezalar. idamlar, bu nedenle uygulanı- yordu. Toplumun belli bir ke- simi siyasetin dışına itildi. Bir süre sonra ülkeyi yönetecek olan gençlerin çoğıi, ya sakat bırakıldı ya da siyasi yasaklı oldu. tşçi sınıfına ekonomik mücadeleden başka hak tanı- mayan bir anlayışla yargılan- dık. 4 yıl tutuklu kaldık. O ka- dar işkenee. o kadar tutuklu kaldıktan sonra beraat ettık. Dört DtSKyöneticisi çıktıktan sonra ılk seçimde milletvekili oldu. Abdullah Baştürk, İsma- il Hakkı Önal 1stanbul 'dan, Ömer Çiftçi Ankara'dan. ben de Bursa'dan milletvekili seçil- dim. Bir anlamda 12 Eylül'ün tasvip görmediği, kitlelerin be- nimsemediği bir yönetim, zor- la yapılmış bir darbe olduğu kanıtlandı. Bana göre de faşist bir darbeydi. Ciddi bir devlet terörü uygulanmıştı. Kitleler korkutulmuş, sindirilmişti. Li- teratürde terör tanımlamasma en uygun bir biçimde, uygula- malar yapümıştı. Bugün şikâ- yetçi olunan "İnsan haklan, sendikal haklar, özgürlükler ye- niden düzenlenmeli, A\nıpa bi- raz daha geniş çerçeve istiyor" yakınmalannın temelinde bu geçirdiğimiz süreç var. Türki- ye'de insanhaklan dünyada ka- bul edilen Hayvan Haklan Bil- dirgesi'nden daha geriyse 12 Eylül'den bugüne kadar yöne- tenler sorumludur ve hepsı utanmahdır. Yürürlükteki 12 Eylül Anayasası, halen değiş- tvrilemez 15. maddeyi bağnn- da taşıyor. O dönemde çıkanl- mış yasalann, anayasaya aykı- nlığı iddia bile edilemez. Geç- mişte ne kadar suç işlendiğini ortaya çıkarmadan, bunlann hesabı sorulamadan geleceğe çok umutla bakmak mümkün değildir. • 12Eylülsonrasısolu değer- iendirir misiniz? • 12 Eylül'den sonra solu da solcu olmayanlar temsil etti. 12 Eylül kendine göre bir sol da- yattı. Erdaltnönü'yü aşırı sol- cu kabul eden bir anlayış ile sol dayatıldı. CHP'nin bugünkü yapısıyla bu işleri yürütebile- ceğine inanmıyorum. Ecevit de "demokratiksolum'' diyor. Uy- gulamaları Ozal'ı da aratacak duruma geldi. Gerçek sol, bana göre ucuz politika seçmeyen, sloganvari politikayı seçmeyen, Türkiye'nin ve dünyanın duru- munu yeniden gözden geçiren, yeni duruma göre toplumu ör- gütleyebilen harekertir. Böyle bir sol parti oluşursa elimizden geldiği kadar katkıda bulunu- ruz. Zannediyorumbunu yakın tarihte gerçekleştirmek müm- kün olacaktır. • 12 Eylül'ü neden aşama- dık? • 12 Eylül öncesinde terör vardı, anarşi vardı, insanlarölü- yorlardı diyorlar. Bizim kurucu genel başkanırruz KemalTürk- Fer de öldürülmüştü. Fakat 12 Eylül olur olmaz olaylar nasıl birdenbire durdu, o hiç açıklan- mıyor. Toplumda böyle bir ir- deleme sorgulama yok. Hukuk okuyan birçok genç, DİSK da- vasuıı incelemeli, doktora tezi olarak ele almalı. Türkiye'ye çok zaman kaybettirdi. Top- lumsal tepki ve örgüüenmeler, siyasi örgütlenmeler olmalıycU. Kendimizi de eleştirmeliyiz. 12 Eylül'ün getirdiklerini ortadan kaldıracak bir yapıyı oluştura- madık. • Bir süredirgözlerden uzak kaldımz. • Şimdi Foça'da sakin bir yerdeyim. Bir tarla aldım, onu bahçe haline getirdim. Toplu- mun sorunlanna uzak değilim. Yakında çok daha aktif bir bi- çimde ilgili olacağım. Kendisi sorun üreten partilerle Türki- ye'nin sorunlannı çözmek mümkün değil. SÜRECEK Ocalan: Kimseyi direkt öldürmedim ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Abdullah Ocalan, Ankara 8. Ağır Ceza Mahke- mesi'nde 101 sanık ile yargı- landığı dava için talımatla ifade verdi. "Direkt olarak kjmseyi öldürmedim. Sadece teorikdeğcrlendirmelery^pı- yorduk" diyen terör örgütü lideri, "Benim üzerime atılan suçlann planlamasından da, yapılmasından da haberim olmadı. Benim onaylamadı- ğım pek çok eylem yapıldı" iddiasında bulundu. Davanrn dünkü duruşması- na, sanıklardan gelen olmaz- ken. Ocalan'ın avukatı Hati- ce Korkut ile 2 sanık avııkatı hazır bulundu. Mahkeme Başkanı Hikmet Uyar, sanık Abdullah Öca- lan'm Imrah Adası'ndaki ce- zaevinde Mudanya Asliye Ce- za Mahkemesi'nce alınan ta- limat ifadelerinin mahkeme- ye geldiğini büdirdi. 12 Eylül 1980'den önce P- KK örgütünün kurucusu ve yöneticisi olduğunukaydeden Ocalan, "Fakat örgüt,osırada PKK olarak bilinmiyordu. Apocular, Ukocular olarak bi- Hniyordu" dedi. Ocalan, ifa- desinde özetle şunlan kaydet- ti: "Direkt olarak kimseyi 61- dûnnedim, kimseden herhan- gibir gaspyapmadım,failibel- liobnayan şekilde adamöldür- meye katılmadım. Suç tarihin- de, örgütün, ana>asal düzeni silahla yıkıp yerine başka bir sistem kurmak gibi bir amacı yoktu. Sadece teorik değerlen- dirmeler >apıyorduk. Bölücü- hık suçlamasını kabul etmiyo- rum. Benim üzerime atılan suçlann planlamasından da, yapümasından da haberim ol- madı. Benim onaylamadığım pek çok eylenüer yapıkh. Suç tarihinden önce Apocular ve Ukocularolarakteorikve pro- paganda anlamında eylemle- rim oldu. Örgütle de çatışma- ya girdim. Çünkü benim te- orik düşünceme göre öngör- düğüm hususlan örgüt ger- çekleştirmedT' Dava konusu eylemlerden hiçbirisine katılmadığını sa- vunan Ocalan, "Fakat örgütü kurup yöneticisi olduğum için bunlarda olan sorumluluğu- mu kabul ediyorum. Ben,' söz konusu eylemleri yapın' diye bir şey söylemedim. fakat be- nim aduna eylemler yapümış. Benim sonırnluluğum, objek- tif bir sorumluluktur" dedi. Sanık Abdullah Ocalan, bi- rebir şiddet eylemine başvur- madığıru öne sürerek, "Benim bu konuda örgütle çaüsmam da oldu. Çünkü ben meşru sa- Minma hakkuun doğru kulla- nıünasmı söylememe rağmen, bazı elemanlann, köyleri ba- sıp çocuklan öldürdükleri ol- du. Bunlan kabul etmem mümkün değiL Yapılan süah- u soygun ve öldürmeleri de az- mettirmem mümkün degir savıru kaydetti. tddianamede, Abdullah Ocalan ve eşi Kesi- re Yüdmm (Ocalan) ile örgü- tün üst düzey sorumlulan Ce- nül Bayık ve Murat Karayı- lan'ın da aralannda bulundu- ğu 101 sanığın, "12 Eylül 1980'den önce Şanuurfa ve çe% resinde işledikleri suçlarla ilgili olarak" ölüm cezasına mahkûm edilmeleri isteniyor. Velioğhı: Oku, avukatımız ol Hiyetimi ve Nüfus CTfcdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. fLJAAZAN TÜRKERİ • Baştarafi Arka Sayfada mamlayamadığı. aynca, geçen yd Gaziantep'te ortaya çıkarüan te- rör örgütünün en büyükcephane- liğinin bulunduğu evin yakmında göstermeBk olarak pazarcıhkyap- tığı saptandı." Gözaltına alınanlann evlerinde yapılan aramalarda, Kalaşnikof marka uzun namlulu 4 otomatik silah, MP-5 marka bir makineli ta- banca. Makarow marka 4 tabanca, 187 Kalaşnikof fişeği, 273 taban- ca fişeği, 14 Kalaşnikof şarjörü, 4 tabanca şarjörü, 8 sahte nüfus cüz- danı ve 500 mark para ele geçiril- diğini belirten Kalkan, 2 cep tele- fonunael konulduğunu ifade etti. Kalkan, sanıklann sorgulama- lan sırasında, MardinKızıltepe ve Gaziantep'te yaptıklan eylemle- rin ortaya çıkanldığına dikkat çekti. Kalkan. sanıklann 1992'den bu yana Kızıltepe'de 2 yaralama, 2 sorgulama, 3 öldürme, Istan- bul'da da 2 kaçırma olayı gerçek- leştirdiklerini söyledi. Kalkan, sanıklann yer göster- mesi sonucu Mardin'in Kızıltepe ilçesi Akziyeret köyü yakınlann- da örgüt tarafından öldürülen Ab- dulkadir Ay ve Abdulbaki Evir- gen'in cesetlerinin bulunabilmesi için yapılan kazıda örgüte ait si- lahlann gömülü olarak bulundu- ğunu belirtti. Kalkan, Aydın Dağ- lı'nm, Diyarbakır'da meydana ge- len olaylarla ilgili sorgulamasının yapılması için Diyarbakır Emni- yet Müdürlüğü görevlilerine tes- lim edildiğini ve Kızıltepe'de ele geçirilen silahlann, bölgede kul- lanılıp kullarulmacUğının saptan- ması amacıyla Diyarbakır Bölge Kriminal Polis Laboratuvan'na gönderileceğini sözlerine ekledi. Batman kent merkezi, Gercüş ve Kozluk ilçelerinde bir haftadan bu yana sürdürülen operasyonla- nn ardından gözaltma alınan 19 kişiden 5'i tutuklandı. Hizbullah'a yardrm ve yatakhk ettikleri gerekçesiyle tutuklanan- lar arasında Kozluk Çok Amaçlı Lisesi'nde müdür yardrmcılığı ya- pan Akm tsmailoğlu' nun yer aldı- ğı öğrenildi. PKK operasyonu Şırnak kırsalında güvenlik güç- lerince düzenlenen operasyonlar- da 2 PKK'li öldürûldü, l'i de ya- ralı yakalandı. Örgütten kaçan 4 kişi de güvenlik güçlerine teslim oldu. Çöpevi için çahşmaya ginti Yurt Haberteri Serviâ- Edime'nin Keşan ilçesin- de, çöp evini boşaltmak istemeyen 70 yaşındaki Mustafa Demir. polısle silahlı çatışmaya girdi. Ev sahibinin öldürüldü- ğü çatışmada, 1 polis şe- hit oldu. Büyûkcami Mahalle- si'nde oturan, çöplerden kâğıt toplayarak geçimi- ni sağlayan Mustafa De- mir, belediye ekiplerinin evini tahliye etmesine izin vermedi. Evinde bu- lunan pompalı tüfek ile rasgele ateş açan De- mir'e, polis müdahale et- ti. Demir'in tüm uyanla- ra rağmen evi boşaltma- ması üzerine, içeriye gaz bombası atıldı. Bu sırada çıkan silahlı çatışmada, Demir öldürûldü, polis memuru Nuri Tamşman şehit oldu. MBBB BAŞKANI SEFA SİRMEN; OkuUarın su parası için fon olıışturulınah İstanbulHaberServisi- Marmara ve Boğazlan Belediyeler Birliği (MBBB) Başkanı Sefa Sirmen, MBBB encüme- ni tarafından ilköğretim okullannın su ve elektrik paralannın Hazine tara- findan yaratılacakbir fon- dankarşılanması yolunda çalışma yapılmasının ka- rarlaştınldığını söyledi. Bir dönem aradan son- ra yeniden seçilen lzmit Büyükşehir Belediye Başkanı Sinnen başkan- lığında toplandı. Sirmen okullann su ve elektrik sonmlanndan başka ye- rel yönetimler yasa tasa- nsının iyileştirilerek par- lamentodan geçirilmesi konusunda çalışma yap- maya karar verildiğini. bu nedenle Başbakan, Baş- bakan yardımcılan, Içiş- leri Bakanı ve ekonomi- den sorumlu Devlet Ba- kanı Kemal Derviş'in zi- yaret edileceğini belirtti. Sirmen şöyle devam etti: "İUer Bankasf nm müte- ahhitlere olan borçlaruu ödemekiçin1 katrüyonun üzerindeki paranm kredi olarak alınması ve bu pa- ranın aylık yaklaşık 200 trUyonu bulanfaizinin be- lediyelerden kesilmesi, bazıbelediyelerin borda- nrun kesilirken bazıhuv nınisehjçkesümemesine- deniyle belediyeler ara- smda aynmcdıkyapüma- sı, bankanm betediyelere göndermesi gereken pay- lardan afet görmüş gibi diğer betediyelere kaynak aktanlması üzerinde du- rulmuştur. Bu durumun gerekçesi ilebirtikte Cum- hurbaşkanunıza Devlet DeneüemeKuruhı'nu ha- reketegeçirmeküzere arz edilrnesikararlaşürünnş- tnf G U N D E M MUSTAFA BALBAY B Baştarafi 1. Sayfada alatım: - ABD'nin NATO'yıı devreye sokması. - NATO'nun değişen işlevi ve terör olaylan kar- şısındaki tutumu. - Türkiye-NATO ilişkileri ve son kararia Türki- ye'ye düşecek işlev. ABD'den ilk gün gelen haberier şu yöndeydi: - Bir an önce bir hedef bulalım ve yerle bir edin- ceye kadar vuralım. Halkımıza da dönüp, "Bakın, terörün altında kalmadık, 24 saat içinde hesabını sorduk" diyelim. Aksi halde Amerikan halkının bi- ze olan güvenini diri tutamayız. Ikinci gün gelen haberterse biraz daha değişik- ti: - Tamam, bu saldınnın attında kalmayalım. Ama Öfkeyle kalkıp olur olmaz yerieri vurmayalım. Bu durum bize terör kadar zarar verebilir. Kaldı ki, dünyanın bütün kıtalanndan teröre kınama gelse de, "Amerika ektiğini biçiyor" haberleri de var. Bu imajı güçlendirmeyelim. Uluslararası kurumlan devreye sokalım. ABD'de esen ılımlı rüzgâr önceki gece yansı NA- TO değirmenini döndürdü. NATO, ilk kez 5. mad- deyi işletme karan aldı. Bu maddenin ruhu şu: - Müttefik ülkelerden birine yöneltilen saldın tü- müne yöneltilmiş gibi karşılık görür. Tam NATO'nun soğuk savaş dönemindeki işle- vini yitirdiği, artık yerini 21. yüzyılın kurumlanna bı- rakmasının gerektiliği konuşulurken 11 Eylül mila- dıyla biıiikte yepyeni bir durum ortaya çıktı. Nisan 1999'daki NATO zirvesinde özellikle Tür- kiye'nin de bastırmasıyla, terörün uluslararası bir tehdit oluşturduğu, buna karşı alınması gereken önlemlerin sadece teröre muhatap ülkeye bırakıl- maması gerektiği görüşü metne dökülmüştü. Bu tanımın daha da güçlendirilecegi ve NATO'ya bu doğrultuda işlevlerin yüklenecegi görülüyor. Tabii burada AB ülkelerinin net yanıtlamast ge- reken sorulan hemen gediğine koyalım: - Bundan sonra bize dokunmayan terör örgütü bin yaşasın diyecekler mi? - Terör örgütü benim topraklanmda eylem yap- madığı sürece dokunmam, eylem yaparsa sınır dı- şı ederim, nereye giderse gider, diyecekler mi? - Ben ticaretime bakanm, ürünümü kim alırsa al- sın deyip terör örgütlerinin namlusuna mermi sü- recekler mi? Sorulan çengelli bırakıp Türkiye boyutuna geçe- lim... Savaşta tabur, banşta taburel NATO'nun karanyla birlikte bizdeki kimi çevre- lerde hemen şu hava estirilmeye başlandı: - Yaşasın, bu çok yerinde bir karar. Biz bundan yarartanabiliriz. Hemen devreye girmek gerekiyor. Alınan karar ilk bakışta, Türkiye'nin uzun süre- dir mücadelesini verdiği çok önemli bir adım gibi görünüyor. Hatta gibisi fazla gibi... Ancak, Ameri- ka'yla yatağa girmenin kime ne fayda sağlayaca- ğını da iyi hesap etmeli... Körfez Savaşı hâlâ belleklerde. Türkiye, 40 mil- yar dolar zarara uğradı. Sadece Kuveyt fonundan 1 milyar dolar alabildi. Bunun da koşulu şuydu: - Silah a'mak! ABD, Körfez Savaşı'nda yaklaşık 60 milyar do- lar harcadı, Suudi-Kuveyt petro-dolar hesaplann- dan da tam 65 milyar dolar çekti. Biz krizin fatura- sını çektik, ABD dolannı çekti. Hiç arzu etmiyoruz ama, ola ki ABD'nin döne dö- ne aradığı düşrran çevremizdeki ülkelerden birin- de çıkarsa, önümüze NATO karannı koyacaklar. 9O'lı yıllarda yeri geldikçe 20. yüzyıl kurumlan- nın, NATO'nun, BM'nin klasik işlevlerinin bittiğini, ya yenileneceklerini ya da yenilerinin kurulacağıhı vurguladık. ABD'deki terör bu adımlan hızlandıra- cak. Gündem savaş olunca bizden taburtabur as- ker isteyen, gündem masa olunca önümüze tabu- re dahi koymayan anlayışa karşı dikkatli olmamız, her karann peşinden koşmamamız gerekiyor. ankcum@ttnet.net tr Yeni bir 'Hayata Dönüş' kaygısı ANKARA (Cumhuri- yetBürosu) - îçişleri Ba- kanı Rüştü Kâzım Yü- cekn'in ölüm oruçları- na ilişkin "Bundan böy- le müsamaha, hoşgörü olmayacak" değerlen- dirmesi "Hayata Dö- nüş" benzeri operasyon kaygısına neden oldu. îçişleri Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen'in şehit töreninde ölüm oruçla- nyla ilgili, "3 aydır mü- samahalı idik. Akh seli- min galip geleceğini dü- şündük. Ama artık bu karannuzdan döndük. Bundan böyie müsama- ha, hoşgörü olmayacak. Müdahale edibnesigere- kirse müdahale edifc- cek" sözleri, bu kaygıyı güçlendirdi. Adalet Bakanı Hik- met Sami Türk, Îçişleri Bakanı Yücelen'in ter- sine operasyonun söz konusu olmadığını be- lirtirken Küçükarmutlu benzeri yerlerde sürdü- rülen eylemlerden duy- du"ğu rahatsızlığı dile getirdi. Şu anda cezaevlerinde 25'i açlık grevi, 172'si ölüm orucunda olmak üzere toplam 197 tutuk- lu ve hükümlü, eylemi sürdürüyor. Taksimdeki intihar saldırısı Avusturyalı tnrist Rigg de öldü tstanbul Haber Servi- si - Taksim Gümüşsu- yu'nda konuşlandınlan çevik kuvvet polislerine yönelik intihar saldın- sında ağır yaralanan Avusturyalı turist Amanda Rigg. doktorla- nn tüm çabalanna kar- şmkurtanlamadı. Saldı- nda ölenlerin sayısı 2'si polis 3 kişiye yükseldi. DHKP/C örgütü üye- si olduğu ileri sürülen Uğur Bülbül'ün beline sardığı 1.5 kilogramhk TNT kalıplannı, Gü- müşsuyu'ndaki çevik kuvvet polislerinin ara- sında patlatması sonucu ölenlerin sayısı 3'e çık- tı. Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü ekiplerine yönelik saldrnda yarala- nan ve Taksim Eğitim ve Araştırma Hastane- si'nde tedavi altına alı- nan Avusturyalı Aman- da Rigg, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtanlamadı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle