Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SYFA CUMHURİYET 1 EYLÜL2001 CUMARTESl
HABERLER
PÜNYADA BUGUN
AÂ SİRMEN
1 Eylül Barış Günü ve
Naıtzarayı Umumiye
3ir Dünya Barış Günü'nü daha, iç barışını
sğlayamamış, barış kavramını kavrayama-
rrş, yöneticileri banştan korkan birülkede, ya-
şroruz. Ne kadar kutlu olabilirse o kadar ol-
sn!
/öneticilere verilen talimatta, barış gösteri-
leine ideolojik içerikli olmamak kaydıyla, hoş-
gırü ve kolaylık gösterilmesi belirtilmiş.
3ir demokraside, ideolojiden ve barışa hoş-
g«rü gösterip göstermeme konusunda görüş
bdirmek hakkına bile sahip değildir devlet.
3ir demokraside, vatandaş devlete, "Alhoş-
gtrünü başına çal! Ben hakkımı istiyorum!" di-
y«bilir.
Jünkü demokrasinin mihenk taşı, özüne,
rrevkii ve serveti ne olursa olsun, hiçbir bire-
yiı, nrteliği ne olursa olsun, hiçbir kurumun do-
kmamayacağı temel hak ve özgürlüklerdir.
Hoşgörü, bu yasal hakların dışında kalan iliş-
kier alanında geçerlidir.
Işin ilginç yönü, Türkiye'de barışı anlama-
yşn, banşa çok yatkın olmayan yalnız rejim de-
ği, yurttaşın da barış düşüncesinden, uzlaşma
ksvramından pek nasibini aldığı söylenemez.
Hâlâ töre cinayetinin mazur görüldüğü toplu-
mun, bu mazeretinin en fazla ileri sürüldüğü
coğrafyasında yapılan barış çağrılannın içten-
liğine kuşku ile bakmamızı mazur görürsünüz
sanınm.
• * *
1 Eylül 2001 de, 21. yüzyılın ilk barış günürv
de, Türkiye'nin manzarayı umumiyesi de ol-
dukça garip.
Bu görüntüyü nrteleyecek sözcük, "şaşkın-
lık", "yalakalık" ya da açıkgözlüğü zeka sanıp,
sonunda hep okka altına giden sözde uyanı-
ğın sıfatı olan "hamakat" mıdır acaba?
Hani bir deli bir kuyuya bir taş atmış, kırk
akıllı çıkaramamış misali.. Rahşan Hanım affı,
tartışma konusu oluyor, bu affı toplumun ba-
şına bela eden Rahşan Hanım kendisini savu-
nuyor.
Işin garibi bu olayda taşı atan belli de, kırk
akıllı nerede?
Seçkin ve değerli bir işadamı öldürülüyor;
bütün Türkiye içtenlikle üzülüyor, cinayeti kını-
yor. Ama toplumlann ilk heyecanda aklını yiti-
rip tarihini unutması doğru mu?
Şişli Belediyesi'nin pek işbilir başkanı, Teş-
vikiye Caddesi'nin adını değiştirip, bu iş ada-
mının adını veriyor. O semtin ve caddenin adı
tarihi yansrtır. Belediye başkanları ve meclis
üyeleri, semtlerin tarihleri üzerinde oynama
hakkına da sahipler mi?
Hoş bu gariplere sorsantz, "Teşvikiyeadı ne-
reden geliyor" diye.. tabii ki bilmezler.
Zaten sorun da orada ya!
• • •
Saat başı haberleri endişe içinde dinliyorum
ve korktuğum haber gelmeyince, bir "çok şü-
kûr" çekiyorum.
Korktuğum haber, Vener Yermez'in ölü ola-
rak ele geçirilmesi.
Kimse kusura bakmasın! 62 yaşında birTürk
vatandaşı olarak, Üzeyir Garih cinayeti ile il-
gili haberiere ve senaryolara pek aklım ermi-
yor.
Anlatılanlar, benim aklıma yakın gelmiyor. Bil-
mem sizler ne düşünüyorsunuz?
Şu ana dek bütün senaryolar iflas etti.
Eğer Yener Yermez, ölürse, işte o zaman es-
rarı çözmek hiç mümkün olmayacak.
Sakın beni bozgunculukla suçlamayın.. pek
çok kişi, daha nice kuşkular getiriyor dile. Ge-
çenlerde genç gazeteci arkadaşlaria birlikte bir
yemek yedik, ileri sürülen görüşleri dinlesey-
diniz...
2001 yılında ülkemiz yüzde 10 fakirleşmiş.
Hani bir lafvardır, "Allah kimseyiaçlık veyok-
sullukla terbiye etmesin" diye .
Vallahi şu başımıza gelmeyen aklımıza bakı-
yorum da, "Aman terbiye et de Rabbim, ister
açlık isteryoklukla olsun, tek akhmız başımıza
gelsin de..." diyeceğim geliyor.
TCDD 1. BÖIge
Ûlkikii dctyatımı
tstanbul Haber Ser-
visi - Birleşik Taşıma-
cdık Çahşanlan Sendi-
kast, TCDD l. Bölge
Müdürlüğü'nün milli-
yetçi hareketin hayat
felsefesini çahşanlara
kanun olarak dayattı-
gını savundu. Sendika
yetkilileri, 1. Bölge
Mldürlüğü görevine
getirilen Nejat Fırat" ın
20 Ağustos'ta yayım-
ladğı "yönetimdepro-
tolol kurallan" emn-
niı, "ülkücülük felse-
feane uyan, kadınlan
vealt birimkrde çalı-
şaı personeli aşağıla-
yan,tehditkr savuraıT
nielikte olduğunu ıd-
1
dketti.
• İCESK'ebağhBirle-
şii. Taşımacıhk Çalı-
şaalan Sendikası Is-
taıbul 1 No'lu Şube-
sindan yapılan açıkla-
mda, TCDD 1. Bölge
Nüdürlüğü'nün kural-
laave kanunlara aykı-
"ruygulamaları kınan-
dı. Açıklamada, de-
miryolları tarihinde
bugüne kadar görül-
memiş derecede yay-
gın bir siyasi kadrolaş-
ma yaşandığı belirtil-
di. Açıklamada, 1.
Bölge Müdürü Nejat
Fırat'ın yayımladığı
protokol kurallanyla
ilgili emirde, "oturur-
ken amiriniz veya üst-
leriniz karşısmda ba-
cak bacak üstüne at-
mayın, seviyenizi bffin,
kaduı erkeğe, ast üste
selam verir" gibi ifa-
deler yer aldığı kayde-
dildi.
Fırat'ın yasadışı,
toplumun, ülkenin ve
çalışanlann zaranna
uygulamalan hayata
geçirmeye çalışması-
nın, büyük bir talihsiz-
lik olduğunun belırtıl-
diğı açıklamada, AB
sürecindeki Türki-
ye'nin demiryolu ger-
çeğini görmezden gel-
diği vurgulandı.
MHP'li genel müdürün yönetimindeki İller Bankası, 2.5 yılda 1 katrilyonluk proje ihalesi yaptı
'Vurgun'da yeıriperdeMUTLU SERELİ
ANKARA - Bayındırhk ve Iskân
Bakanhğı'nadönük "Vurgun operas-
yonu"nun ardından, gözler İller Ban-
kası ihalelerine çevrildi. İller Banka-
sı Genel Müdürü trfan Onal'ın, gö-
reve getirilişinden bu yana geçen 2.5
yıllık dönemde. toplam bedelleri 1
katrilyon liraya ulaşan 508 projenin
ihale edildiği ve bu ihalelerin tama-
mının davetiye usulü ile gerçekleşti-
rildiği bildirildi. Bakanlığına akraba-
lan ve partilileri dolduran Koray Ay-
dın'ın, îller Bankası'nın başına getir-
diği lrfan Önal'm 18 Nisan 1999 se-
çimlennde MHP'nin Hatay 3. sıra
mılletvekili adayı olduğu öğrenildi.
• Son seçimlerde MHP'nin Hatay'dan 3. sıra milletvekili adayı olan iller Bankası Genel
Müdürü Önal'ın ilk icraatı, 'ihalelerin açık yapılacağına ilişkin yönetim kurulu karaıını' iptal
etmek oldu. Koray Aydın'ın onayından geçen ihalelerin tamamı davetiye usulü ile yapıldı.
Bayındırhk ve Iskân Bakanhğı'nda
gerçekleştinlen "Vurgun operasyo-
nu'', Bakan KorayAydın'ı zor durum-
da bırakırken, bakanlığa bağlı kuru-
luşlarda yapılan ihalelerin de günde-
me gehnesine neden oldu. 17 Ağus-
tos depreminden sonra açtığı altyapı
ihaleleriyle ilgılı olarak ciddi usul-
süzlük iddialan ortaya atılan iller
Bankası, operasyonla birlikte gözle-
rin çevTİldiğı kuruluşlardan biri oldu.
1933 yılında kurulan İller Banka-
sı'nın, MHP'li genel müdürün yöne-
timinde olduğu 2.5 yıl ıçınde, tanhın-
de görülmemiş bir bıçımde borçlan-
dığı bildirildi. İller Bankası'nın İrfan
Önal göreve geldığinde toplam 16
trilyon lira olan bankalara borcu, bu
dönemde 1 katnlyonu aştı. Bu borç-
lann faizleriyle birlikte belediyelerin
borçlanna eklenerek belediyelerden
toparlanmaya çalışıldığı ileri sürüldü.
iller Barikası'nda 2 buçuk yılda
toplam bedeli 1 katnlyona ulaşan 508
ihale yapıldığı öğrenildi. İhalelerin
"açık" yapılacağına ilişkin yönetim
kurulu kararı iptal edildi ve bütün iha-
leler davetiye usulü ile gerçekleştiril-
di.
iller Bankası'nın Macunköy'deki
tesislerinin sadece lokanta kısmının
onanmı için 6 trilyon lira harcandığı,
bunun 3.5 trilyon lirasının ihaleyi alan
Hatay kökenli firmaya, geri kalan 3
trilyonunun ise Ankara'da yapılan
MHP Genel Merkezi bınasının harca-
malanna aktanldığı ileri sürüldü.
Onanm ihalesıni 4 ayn firma aknış
gibi göstenldıği, ancak bu 4 firmanın
da Hatay'dan Önal'ın yakını olduğu
belirtilen aynı kişiye ait olduğu kay-
dedildi.
Eski bir İller Bankası yöneticisi, ve-
rilen bütün ihalelerin bakanın onayın-
dan geçtiğine dikkat çekerek, "Ba-
kanlıkta Aydın'ın haberi ohnadan tu-
valct bile ibale edilmez. Her şe> baka-
nın talimatıylayapılır. Liste gidcr ve iş-
ler o listeşe göre dağınlır. Bu işlerden
yüzde 15peşin komis\on alındığmı da
herkes bitir" diye konuştu. Aynı yö-
netici, bütün iddialann gözaltındaki
Müsteşar Yardımcısı Sedat Aban'ın
üzerine yıkılmaya çalışıldığını, böy-
lece Bakan Koray Aydın ve Müsteşar
AK HeJvacı'nın kurtanlmaya çalışıldı-
ğını söyledi.
7 trilyon ciroya 54 milyar
Bakan Aydın
vergi kaçırdı
ANKARA (Cumhu-
riyetBürosu) -Ortağı
olduğu şırketlere dep-
rem ihalelerinde çıkar
sağladığı savlanan Ba-
yındırlık ve İskân Ba-
kan ı Koray Aydın'ın
vergiden de kaçtığı or-
taya çıktı. Bakanın ıkı
ayn şirketince ödenen
vergilenn, açıkladığı 7
trilyonluk ciroya oran-
la çok düşük olduğu
saptandı. Aydın'ın, ak-
rabalan ile kurduğu ı-
ki ayn şirketin 2000
yılı için toplam 181
milyar liralık kâr be-
yan ettiği, buna karşı-
lık 54 milyar lu^ vergı
ödediği belirlendi.
Aile girketlerl
Vurgun operasyonu
sonrası Koray Aydın,
babası Halil İbrahim
Aydın, kayınbıraden
Tevfîk Erkan Hancıoğ-
lu ile 2000 yılında kur-
duğu "HalU İbrahim
Aydın İnşaat Malze-
meleri Elektrik Sanayi
ve Ticaret Limitet Şir-
keti" ve yine babası ile
1987'de kurduğu "Yo-
lalan İnşaat Malzeme-
leri Ticaret ve Sanayi
Limitet ŞirketT adlı
firmalann bir yılda
toplam "6 trilyon 963
milyar 422 milyon 446
bin lira ciro yapnğını'"
açıklanuştı.
Edinilen bilgiye gö-
re, Aydın'ın ortağı ol-
duğu "Halil İbrahim
Aydın Limitet'' şirketi
2001 yılında verdiği
beyanda 2000 yılında
113 milyar lira kâr el-
de ettiğini beyan ede-
rek 34 milyar liralık
kurumlar vergisi öde-
di. Aydın'ın diğer şır-
keti "Yolalanlimitef
şirketi ise yine 2000
yılında 68 milyar lira
kâr beyanı karşılığın-
da 20 milyar lira ku-
rumlar vergisi ödeme
bildinminde bulundu.
'SemboHk' vergi
Vergi uzmanlan,
Koray Aydın'ın açık-
ladığı yaklaşık 7 tril-
yonluk ciro ile kıyas-
landığı takdirde, gerek
beyan ettığı kânn, ge-
rekse ödediği verginin
"sembolik" kaldığına
dikkat çektiler. Piyasa-
da, inşaat malzemele-
rınde ortalama kâr ora-
nımn yüzde 25 oldu-
ğunu ifade eden kay-
naklar. "Bu oranın en
az \Tizde 15'e düşeceği
göz önüne alındığında,
7 trih/onluk cironun en
az kân yaklaşık 1 tril-
yon lira olnıası gerekir.
Oysa, bevan edilen kâ-
nn ilti şirket için top-
lam 181 milyar lira ol-
ması karşısmda, bir
ka\ıt dışıhktan, olası
bir vergi kaçağmdan
söz etmek mümkün-
dür" dediler.
tĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
™
'Vurgun' nedeniyle sıkıntılı günler geçiren parti yönetimi suçlamalara bakacak
MHP iddianameyi beldiyorHaber Merkezi -Bayuıdırlık
Bakanlığı'ndaki "Vurgun"
operasyonu nedeniyle sıkıntıya
giren MHP yönetimınde,
tt
İd-
dianamede Aydın'ın adının
geçmesi durumunda istifa et-
mesi gerektiği'' görüşü ağn-lık
kazandı. MHP lideri ve Başba-
kan Yardımcısı Devlet Bahçe-
K'nın durumu "değerlendirdi-
ğine'' dikkat çekilırken bazı D-
SP'li mılletvekilleri Aydın'ın
istifasını istedi. Aydın hakkın-
da verilen gensoru önergesi
TBMM Genel Kurulu'nda gö-
rüşülürken DSP'den bir grup
milletvekilinin bu önergeye
destek vereceğinin altı çizildi.
Bayındu-lık Bakanlığı'ndaki
operasyon, MHP'ye sıkıntılı
günler yaşatıyor. Aydm ve ak-
• DSP'li muhalifler Bayındırhk Bakanı Koray Aydın'ın
istifasını istedi. MHP yönetiminde ise iddianamede
adının geçmesi durumunda Aydın'ın istifa etmesi
görüşü ağırlık kazandı.
rabalanmn şirketlerıyle bağ-
lantılı sıkıntılar, parti yöneticı-
lerinin savunma yapmalannı
güçleştiriyor. Sessizliğıni ko-
ruyan Bahçeh'nın bugün Kı-
zılcahamam Patalya Oteli'nde
başlayacak 2 günlük çalışma
kampında bazı işaretler vere-
bileceği belirtildi. Il başkanla-
n ve Merkez Yönetim Kurulu
üyelerinin katılacağı toplantıda
parti içi çalışmalar değerlendi-
rilecek.
Hükümetin ANAP kanadı
"Beyaz Enerji" operasyonu dö-
nemindeki "Olay yargıda"
yaklaşımlanyla ters düşmemek
için Aydın'a yüklenmedi.
DSP Istanbul Milletvekili
Rıdvan Budak ve Ankara Mil-
letvekili Uluç Gürkan "Enerji
Bakanlığı'nda istenea, burada
da istenmefi. Soruşturma baka-
nın en yakınındakilere dayan-
dı" dediler. Bursa Milletveki-
li ,\li ArabacL anayasanm 112.
maddesinde "Her bakan, baş-
bakana karşı sorumlu olup ay-
nca kendi yetldsi içindeld işler-
den ve emri altındakilerin ev-
lem ve işlemkrinden de sorum-
ludur" denildiğine dikkat çek-
ti. DYP Genel Başkan Yardım-
cısı Nevfel Şahin de Aydın'ın
istifasını istedi.
ÖDP Genel Başkanı Ufuk
Uras dün yaptığı yazılı açıkla-
mada, "Vurgun operasyo-
nu"nun ilk gününden itibaren
Aydın'ın kamuoyunu yanılt-
maya çalıştığını söyledi.
VAVEK'ten yapılan yazılı
açıklamada, Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Devlet
BahçeB'nin. "Aydm'm en ufak
sorumluluğu varsa bakanhk-
tan ve MHP'den istifa etmefi"
dediği anımsatılarak Bakan
Aydın'ın bakanlığındaki yol-
suzlukta sorumluluğunu kiinin
saptayacağı soruldu.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcatislar@yahoo.com
Bugün edebıyattan söz etmek
istiyordum. Önümde Variık der-
gisinin eylül sayısı duruyor. Yazı-
lann arasında merakla dolaşıyo-
rum. Antonio Negri üzerine ya-
zılmtş bir yazı ilgimi çekti. Neg-
ri'nin Michael Hardt'la birlikte
kaleme aldıkları "Imparatoriuk"
adlı krtap, dünya solu için yeni bir
anlayış ve yeni bir bakış açısı ge-
tiriyor. Tabii beraberinde tartış-
malan da.
John Kraniauskas'm "Impa-
ratorluk" üzerine yazdığı "impa-
ratorluk ya da Çokluk" yazısı-
nı ilgiyle karıştırdım. Akşama
okumaya kararlıyım. Sonra da
kitabı. Variık dergisinin sayfalan
arasında dolaşırken Hüseyin
Mevsim imzalı "Şair ve Uğur-
suz Kadınlar" başlıklı yazı ilgimi
çekti. Ünlü Rus şaır Mayakovs-
ki'nin henüz 36 yaşında iken ın-
tihannı ele alan yazı, şaırın adım
adım nasıl ıntıhara gittığini çö-
zümlemeye çalışıyordu.
• • •
Mevsim'in incelemesinde ve
yazıya koyduğu başlıkta şairin
kadınlar nedeniyle intihar ettiği
Mayakovski'nin Dramatik İntihan
sonucunu çıkarmak mümkün. başanlı geçmeyen amelıyattan * * *
Erkek dünyasında zaten bu tür- sonra yaşama karşı olağanüstü Sonunda 14 Nisan 1930 sa-
den güçlü önyargılar da olduğu ilgisiz oldum. Vladimır Vladimt- bahı, bir tartışmanın ardından
ıçın Mayakovski'yi de kadınlar roviç(Mayakovski)bunubirtür- yaşamına kıyar. Onun ölümü
ölüme götürdü diye düşünebilir- lü kabullenemiyordu. Öyle sanı- üzerine, o zamanki resmi bildin
dik. Mayakovski'nin bir şaır du- yorum ki bedensel ilgisizlığım ölümü şöyle açıklar: "Tamamen
yarlılığıyla kadınlarla inişli çıkışlı ona çok acı çektiriyordu. Bun- özel nedenlerin yol açtığı; top-
bır ilişki trafiği izlemesî şaşırtıcı dan dolayı aramızda çok ağır, lumsal ve edebi faaliyetleriyle
değil. Ancak, Mayakovski'nin o sancılı ve aptalca kavgalann çık- herhangi bir bağlantısının söz
tanhııyıbılenlerbılirki,ölümünün tığı oldu. Benim kayıtsızlığım konusu dahi olmadığı; intihann
nedenı o zamanki kurulu düze- Vladimır'i çileden çıkanyordu. uzun süren ve şainn tam olarak
ne ayak uyduramayan aykın sa- Sık sık ısrarcı bir tavır takınıyor, sıynlamadığı bir hastalığı neti-
natçı kişiliğidir. hattaacımasızoluyordu.Herke- cesınde geldiği..."
Mayakovski'nin son aşkı tıyat- se karşı asabi, kuşkucu davran- Resmı açıklama böyleydi, a-
ro oyuncusu Veronika Polons- maya başladı, en önemsiz ay- ma Mayakovski'nin bunalımlara
kaya'dır. Veronika evlidir, iki er- nntı canını sıkıyor ve hırçınlaş- düşmesine, gerilim içinde yaşa-
kek arasında sıkışıp kalır. Maya- masına neden oluyordu. Ben rnasına neden olan etken büyük
kovski'ye âşıktır, ondan hamile ona daha çok bağlanıyor, değer ölçüde yazdıklanna karşı "res-
kalır. Evli olduğu ıçın çocuğu al- veriyor ve onu anlamaya çalışı- mi" çevrelerde oluşan olumsuz
dınr. Ağır bir kürtaj geçiren Vero- yordum. Onsuz yaşamayı hayal tutumdu. Banya (Hamam) adlı
nıka ile Mayakovski arasında bile edemiyordum, o olmayınca oyunu Sovyet bürokrasisinı ağır
cınsel bir soğukluk oluşur. Bu sıkılıyor, ona kavuşmayı arzulu- bir dılle hicvediyordu. İşte bu hı-
soğukluk gerilimi daha da arttı- yordum, ama yanına vannca yi- cıv belki onun genç yaşta ölüme
rır. ne karşılıklı atışmalar, incitmeler yolculuğunun ana nedenı ola-
Veronika anılarında o gerilimli başlıyordu ve bir an önce on- caktı. Mihail Zoşçenko, Le-
günlen şöyle anlatır: "Tam olarak dan kaçmak istiyordum." ningrad'daki ilk temsilin ardın-
dan resmi tepkiyi şu sözterie di-
le getirir "Seyircıler oyunu ola-
ğanüstü soğuk karşıladılar. Hiç-
bir kahkaha patlamasına tanık
olmadım. Daha büyükbaşansız-
lık görmedim."
•••
Büyükyaratıcılann ve sanatçı-
lann kaderi bu. Mayakovski'nin
ölümünün üzerınden sekiz yıl
geçmişti, bu kez Türkiye'de bir
şair, resmi görüşün hışmına uğ-
ruyor ve cezaevini boyluyordu.
Nâzım Hikmet, uzun yıllarceza-
evinde kaldıktan sonra yaşamı-
nın son dönemini Sovyetler Bir-
liği'nde geçirdi. Nâzım, Türki-
ye'de bulamadığı huzuru, Sov-
yetler'de de bulamadı. Bir sabah
o da Moskova'dakı evinin kapı-
sında kalbıne yenik düştü. Ma-
yakovski de sıkıntılarına yenik
düşmüş ve canına kıymıştı.
Uğursuz kadınlar sözü bir ger-
çeği ifade etmiyor. Uğursuz olan,
özgüriüklere ve sanatçılann, ya-
zarlann eleştirisine tahammül
edemeyen iktidariardır. Evrensel
olan ve kurtulamadığımız da
bu... Yanieleştiriyedüşmanlık...
26 kişi sorguda
Aban'ın
dili
çozuldu
ANKARA (AA)- Ba-
yındırhk ve İskân Ba-
kanhğı'nm bazı kamu
binalannın ihalelerinde
yolsuzluk yapıldığı id-
diasıyla başlatılan
"Vurgun" operasyonu
kapsammda, bugöne
kadar 89 kişinin gözal-
tına almdığı bildirildi.
Müsteşar Yardımcısı
Sedat Aban'ın önemli
açıklamalarda bulundu-
ğu belirtildi. Kaçakçüık
ve Organize Suçlar Şu-
be Müdürlüğü'nde ha-
len 23'ü bürokrat, 3'ü
müteahhit olmak üzere
26 kişinin gözaltında ol-
duğu, bu kişilerden
16'sının pazar günü
DGM'ye sevk edileceği
ifade edildi.
Gözakma almdıktan
sonra, hakkındaki iddi-
alar konusunda ifade
vermekten kaçınan Ba-
yındırlık ve iskân Ba-
kanlığı Müsteşar Yar-
dımcısı Sedat Aban'ın
konuşmaya başladığı ve
Savcı Köksal'a "önem-
li açıklamalarda" bu-
lunduğu bildirildi.
Soruşturmayı yürüten
yetkililer, ihalelerle ilgi-
li alman rüşvetin dışın-
da, Bayındırhk ve îskân
Bakanlığı'ndan ihale
alan firmalann resmi ve
dini bayramlar ile özel
günlerde bürokratlara*
çok sayıda takım elbise
gönderdiklerinin tespit
edildiğini belirttiler.
Yazın bunları'
Durmuş'uıv
itirafi l
tstanbul Haber Sen ^ı
- Sağlık Bakanı Osman
Durmuş, bakanlığındaki
yolsuzluklardan şikâyet
ederek '"Benim baka5-.l1-
ğnnda sahte makbuzJ^n
her türlü şeye kadar yol-
suzluk var" dedi. Dur-
muş, yolsuzluklarla nü-
cadele ettiğini ancak yol-
suzluğa kanştığı için gö-
revden aldıklannın yeni-
den göreve geldiğini söy-
ledi.
Ordinaryüs Prof. Dr.
Mazhar Osman • J I
z-
man'ın ölümüniJ L
yıldönümünde. Bai
RuhveSinirHaste.
Hastanesi'nde düzet '
nen anma törenine katı-
lan Sağlık Bakanı Osman
Durmuş, gazetecilerin
sorulannı yanıtladı.
Kendi bakanlığında da
yolsuzluklar olduğunu
itiraf eden Durmuş,
"Sağhk Bakanlığj'nda 3
tane savcıhğa suç " -
rusu var. Hudut S- i
Sağhk Genei Mü 1-
ğü'nde büyük yob\ ak-
larvar.Lütfenyazmbtuı-
lan. Benim bakanhğtm-
da sahte makbuzdan her
türlü şeye kadar yolsuz-
lukvar. Benbununlamü-
cadele ediyorum" diye
konuştu.