Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
I EYLÜL2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Anayasa değişikliği önerisi
Anayasa'nın 82. mad-
desi TBMMûyeliğiilebağ-
daşmayan işleri" şöyle ta-
nımlıyor: "İBMM üyeleri,
devlet ve diğerkamu tüzel
kişilerinde ve bunlana bağ-
lı kurvluşlarda; devletin ve-
ya diğer kamu tüzel kişile-
rinin doğrvdan doğruya ya
da dolayh oiarak kaMğı te-
şebbûs ve ortakltklarda;
özelgelirkaynaklan ve özel
imkânlan kanunla sağlan-
mış kamuyaranna çalışan
derneklerin ve devletten
yardım sağlayan ve vergi
muafıyeti olan vakıflann,
kamu kurumu niteliğinde
meslek kuruluşlan ve sen-
dikalar ve bunlann üst ku-
ruluşlannın ve katıldıklan
teşebbüs veya ortaklıklann
yönetim ve denetim kurul-
lanndagörevaJamazlar, ve-
kili olamazlar, herhangi bir
taahhüt işinidoğrvdan ve-
ya dolaylı oiarak kabul ede-
mezler, temsilcilik ve ha-
kemlik yapamazlar."
Bayındıriık Bakanı Koray
Aydın'ın babası ve kayın-
biraderi ile biriikte deprem
konırtlan ihalesinin hemen
öncesinde şirket kurması
ömeğinden hareketle, mil-
letvekillerimiz ve bakanla-
nmızın 82. maddeyi farklı
yorumladıklannı söyleyebi-
liriz: TBMM üyeleri ve ba-
kanlar, özel şirket ve bun-
lara bağlı kurvluşlarda; özel
şirketlerin doğrvdan doğ-
rvya ya da dolaylı oiarak
katıldığı teşebbüs ve or-
taklıklann yönetim ve de-
netim kurullannda görev
alabilir, bunlann vekili ola-
bilir, herhangi bir taahhüt
işini doğrvdan veya dolay-
lı oiarakkabul edebilir, tem-
silcilik ve hakemlikyapabi-
lirier."
Hazır anayasa değişik-
liği gündemdeyken, tartış-
malan önlemek için yuka-
rıdaki yorumun bir fıkra
oiarak 82. maddeye ek-
lenmesi önerilmeli. Bu de-
ğişiklik yapılmalı ki, her-
kes rahat etsin, koalisyon-
daki istikrar da bozulma-
sın!
Sembol
IS1KKANSU
Eğitimde zonunlu başarıMilli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğ-
lu'ndan "8 yıllık eğitim devriminin uyuşuk-
luğa boğdurulamayacağına" ilişkin yazı-
mıza yanıt geldi.
Bostancıoğlu yanıtında, okullaşmaora-
nındaki, okul bina ve dersliklerindeki, ilköğ-
retim bölge okulları ile pansiyonlu ilköğ-
retim okuilarındaki artışlara ilişkin istatis-
tiki bilgilerin geniş dökümünü yaparak 8
yıllık eğitimin uygulanmasında "başanlı" ol-
duğunu dile getiriyor ve şöyle diyor:
"Milli Eğitim Bakanlığı görevimi 2 yılı aş-
kın süredir anayasa, yasa ve yönetmelik-
lerden ödün vermeden, Atatürk ilke ve
devrimlerinin savunucusu ve uygulayıcısı
oiarak dürüst ve adil şekilde sürdürüyorum.
Bakanlığımın bütün personelinden de bu-
nu istiyor ve bekliyor, bvnun sağlanması
için gereken önlemlerialıyor, bu konuda as-
la taviz veırniyorum.
Benim ve mesai arkadaşlarımın çalışma
temposunu ve şu anda hangi önemli ko-
nularda ne gibi çalışmalaryapmakta oldu-
ğumuzu bilseydiniz, 'günü kurtarmaya dö-
nük tutum içinde olduğumu, gerici kadro-
larateslimolduğumıT söylemezdiniz. Ça-
lışmalanmı sonuçlandırmadan, projeleri
tamamlamadan basın önüne çıkmayı, 'rek-
lam' yapmayı sevmediğimi ve böyle biryön-
tem izlemediğimi bilseydiniz, beni 'silik'
oiarak değeriendirmezdiniz.
8 yıllık eğitimde ulaştığımız düzeyi bilsey-
diniz, bu alanda 'güçlü rüzgârların dindi-
ğini' de söylemezdiniz. Çünkü 8 yıllık eği-
tim uygulaması ilk günkü heyecanıyla ba-
şanlı bir şekilde sürdürülmektedir. Elde
edilen başan benim ya da çalışma arka-
daşlanmın kişisel görüşlerine değil, sayı-
sal verilere dayanmaktadır."
Sayın Bakan'ın verdiği "sayısal veriler"
kuşkusuz doğrudur. Ancak, okullaşma
oranının artması 8 yıllık "zorunlu" eğitim
devriminin "zonınlu" bir sonucudur. Okul
binalanndaki, dersliklerdeki, bilgisayar kul-
lanımındaki artışlar da 8 yıllık "zorunlu"
eğitim devrimi sonrası yurttaşların ödedi-
ği doğrudan ve dolaylı vergilerin eğitime
yaptıklan katkıların bu alana kaydırılması-
nın "zorunlu" bir sonucudur. Ortada bir
"başan" söz konusuysa, bu durum, dev-
rimin öngördüğü "zorunlu" bir başarıdır.
Bir başka "sayısal veri" ise bizi başka bir
sonuca götürebilir:
8 yıllık eğitim devrimi öncesi gericiliği kö-
rükleyen kitapları okullara tavsiye edip
devrim sonrası aynı kitaplan "tavsiye lis-
fes/"nden çıkaranların çok büyük bir kıs-
mı bugün aynı kurullarda görev yapmayı
sürdürmektedir.
Kendisini ve kadrolannı "başanlı" bulan
Milli Eğitim Bakanı'na "tavsiye"mizşudur:
Sayın Bostancıoğlu, cumhuriyetin er-
ken yıllarında tüm yoksunluklara karşın
"devrimci atılımlar" yapmış, alçakgönüllü
bir sessizlik içinde Cebeci Asri Mezarlı-
ğı'nda yan yana yatan üç Milli Eğitim Ba-
kanı'nın; Mustafa Necati'nin, Vasıf Çı-
nar'ın, Reşit Galip'in gencecik yaşların-
da gerçekleştirdiklerine göz atmalıdır.
Diyanet İşleri Başkanlı-
ğı'nın hazııiadığı ve dün
camilerde okunan hutbe-
deki bir bölüm "Maale-
sef" diye başlıyor, "Milli
parama yerine evler ya-
bancı paralar ile kiralan-
makta, çarşı pazarda insa-
nımız döviz ile alışveriş
yapmaktadır. Ulkede
emek- sermaye-istihdam
ve üretim dengesi, yerini
sadece döviz alınıp satılan
bûrolara bırakmıştır. Bu
gidiş doğru değildir" diye
sürüyor. Hutbedeki bir
tümce de şöyle: "Birülke-
nin milli parası, o ülkenin
diğer devletler nezdinde-
ki milli onurunun sembo-
lüdür." Hey gidi, hey! Es-
ki Cumhurbaşkanı Turgut
Özal, birzamanlarimam-
lara cam'ıye yardım olsun
diye dolar verirdi. O, ne-
yin sembolüydü peki?
Türk-lş uzmanı Koray De-
ğirmenci, vergiler üzerinde ça-
lışmış:
"Bu yıl verilen vergi beyanna-
melerine göre işadamtan, ser-
best meslek sahipleri ve sanat-
çılann yıllık ortalama getirleri 3
milyar 180 milyon 875 bin lira-
dvr. Yanibukişilerayda 265 mil-
yon kazanmakta ve bu gelirie-
ri için ayda 73 milyon lira ver-
gi vermektediher."
Değirmenci, sanayicilerin ver-
Eşitlik sağlanmış
gilerini de aşağı yukan hesap-
lamış:
"Deterjan sanayicilerinin ay-
lık ortalama gelirleri 1 milyar
341 milyon 103 bin, demir-çe-
lik sanayicilerinin 300 milyon
472 bin, cteriimalatçılannın 166
milyon 359 bin, elektrikli ev ate-
ti üretenlerin 252 milyon 58 bin,
iplik imal eden mensucat sana-
yicilerinin 171 milyon 453 bin,
kumaş imalatı yapan mensu-
cat sanayicilerinin ise 305 mil-
yon 104 bin liradır. Bu kişiler-
den demir-çeliksanayicileri 77
milyon 710 bin lira, iplik sana-
yicileri ise 40 milyon 73 bin li-
ra vergi veımektedir."
Kamu kesiminde çalışan iş-
çilerin ödedikleri vergilere ge-
lince:
"Brüt ücreti 700 milyon lira
dolayında bulunan kamu işçi-
siaylıkyaklaşık 150 milyon ver-
gi verirken bazı kamu işçilerinin
ödediği vergi ise 200 milyona
ulaşmaktadır. Yani, bazı kamu
işçilerinden alınan vergi en çok
kazanan sanayid grubunun ver-
diği vergiye hemen hemen eşit-
tir."
Kim demişse "Bu ülkede eşit-
lik yoktur" diye, halt etmiş!
ISSIZ ODA YAZILARI
VEDAT ÖZDEMtROĞLU
Liraya Destek Duası!
Liramızın uluslararası piya-
sadaki değerini arttırıp itibar
kazanmasını sağlayarabbim!..
Türk Lirası'nı öyle bir hale
getir ki; New York, Tokyo,
Londra ve de tekmil önemli
borsalar, paramızın adı geçin-
ce şöyle bir irkilsinler, paniğe
kapılsınlar yarabbim!...
Ulusumuzun gayreti, spe-
külatörienn katkılan ve senin de
inayetinle Türk Urası tüm za-
manlann en değeıiı parası olup,
dünyanın en zenginlerinin cüz-
danlanndaki yerini alsın ya-
rabbim!..
Inşallah, bundan kısa bir sü-
re sonra, diyelim ki orta vade-
de, Amerika Birleşik Devletle-
ri'nde "Urayasaklansın!.. Do-
lara dönelim" kampanyaları
yürütülür hale gelsin yarab-
bim!..
Bize yardımlannı esirgeme-
yen Dünya Bankası, IMF ve
benzeri müesseselerin yetkili-
lerine zihin açıklığı, tüm perso-
neline esenlik ver yarabbim!..
Piyasalanmıza her daim sı-
cak para eyle yarabbim!..
Borç verecek kişilere cö-
mertlik ve güven hisleri ihsan
eyle yarabbim!..
Iç borçlardaki faiz oranları-
nı gazabınla yola getir yarab-
bim!..
Dev şirketleri kandınp borç-
landıran ve bu şekilde Türk
ekonomisinin ol imajını bozan
sahtekârlann kanallarını rey-
tinge, gazetelerini tiraja hasret
bırak yarabbim!..
Standart and Poors gibi kre-
di şirketlerinin Türkiye'ye gö-
nül gözüyle bakmalannı sağ-
layıp, şu genç ekonomimizin
"poor" durumdan en azından
"standart" duruma geçişini
hızlandır yarabbim!..
Küreselleşme diye de bili-
nen globalizmin özümüze za-
raıiannı men, faydalarını gani
eyle yarabbim!..
Kurulu düzenini bırakıp tüm
birikimini ve vaktini harcamak
üzere memleketine dönen, iyi
kalpli kulun Kemal Derviş'e
bol şansla birlikte, ilk seçim-
de barajı rahatlıkla geçecek
bir seçmen kitlesi ver yarab-
bim!..
Kriz kurbanlanna moral, işi-
ni kaybedenlere iş, umudunu
kaybedenlereyeni perspektif-
ler ihsan eyle yarabbim!..
Piyasa ekonomisinin yalnız-
laştırdığı bireylere sosyalleş-
me imkânı tanı, bencil anla-
yışlan kahredip topluma aynı
amaçlar için birlikte mücade-
le etme azmi ver, sınrfsal sa-
vaşımın banş zemininde maz-
lumlar lehinde ivme kazanma-
sını kolaylaştır fakat tüm bun-
larta birlikte darbe faktörünü de
paralize et yarabbim!..
Bilinci olmayana bilinç, bilin-
ci olana eylem fikri, eylemci-
ye cesaret, cesura ümit, ümit-
liye şans ver yarabbim!..
Doları, markı, Euro'yu, ster-
lini ve de tüm yabancı parala-
n uzun vadede günlük hayatı-
mızdan silip bir nostalji malze-
mesi haline getir yarabbim!..
Yerli parayla birlikte, yerli
mallanna da dönüşü mümkün
kıl, eski yerli malı haftalannın
yeni kuşaklartarafından data-
nınıp, yerli malı havai fişekler
eşliğinde kutlanmasının yolu-
nu aç yarabbim!..
Türk ürası'nın dolardan da-
ha yaygın, sterlinden daha co-
ol, marktan dahagüvenilir, Eu-
ro'dan daha taze ve de Fran-
sız Frankı'ndan daha estetik
hale getir yarabbim!..
Görüldüğü gibi işimiz sana
kaldı yarabbim!..
Yarabbim sen büyüksün...
Yarabbim sen gönülsün..
Durdur dolann artışını...
Kullann gülsün!..
Banş Günü
Bugün 1 Eylül...
Dünya Banş Günü... Dünya
ve Banş, sadece bugün bir
araya gelin yann yine herkes
kendi yoluna...
Savaştan başka yaşam bi-
çini bilmeyen Filistinli çocuk,
günün kutlu olsun!..
En güzel zamanlannı asker-
degeçiren Israilli genç, günün
kudu olsun!..
Bosnalı anneler, Arnavut an-
neer, Sırp anneler, Makedon-
yada oğlunu kaybeden Ingi-
lizoaba, şehit analan, Cumar-
tesi Anneleri; gününüz kutlu
olsun!..
Annesinin kucağında dün-
yanın kim bilir neresinden ge-
lecek bir lokma yiyecek bek-
leyen Afrikalı bebek, günün
kutlu olsun!..
Insan ırkı, 21. yüzyılın ba-
şında, kendi dünyasına böyle
bir banş günü uygun görüyor
demek ki... Ölüm, açlık, gele-
cek korkulan içinde, güçlü ve
zenginin, güçsüz ve yoksulu
ezdiği bir dünya...
Keşke silahlar, mayınlar, di-
kenli teller yenebilseydi...
Kimse aç kalmazdı!..
KtM KtME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak@turk.net
ÇÎZGtLİK KÂMtL MASARACI
HARBt SEMİH POROY semihporoy(a yahoo.com
KÜÇÜKÇEKMECE 2. ASLtYE HUKUK
HÂKÎMLİĞl'NDEN
DosyaNo: 2000/570 Esas
2001/773 Karar
Davacı Hatıce Coşlam taraftndan davalı Mustafa Coşkun aleyhıne açılan bo-
anma davası sonunda,
Etavanın kabulü ile tstanbul, Eyüp Sakarya Mah. C: 0016, KSN: 0083 sayı-
ı yerde nüfusa kayıtlı bulunan Resul ve Perihan'dan olma 1956 doğumlu Ha-
tce Coşkun ile Dursun ve Hanife'den olma 1953 doğumlu Mustafa Coşkun'un
»şanmalanna karar verilmış olup, davalı Mustafa Coşkunun dosyada mevcut
dresınden teblığe yarar adresı tüm aramalara rağmen bulunamadığından ışbu
ianuı gazetede yayını tarihinden ıtibaren 15 gün içinde temyız edılmedıği tak-
urde kesınleşmış sayılacağı hususu tebliğ yerine kainı olmak üzere ilan olunur.
Basın: 48163
TARIHTE BUGUN MÜMTAZ AE
V
•*•-#
' ' * *
1 Eylül
H/TLfR'/N MİMARI
1981'De BüSÜN, ALMAU MHHABJ VE NA2İ YÖNEÜCİ-
sı ALgeer speen (çpoe) % YAÇINDA âcoü. tssi
rıUNpA MAzı PABTıSl'NE GİREN SPEE&.GlPE-
REK Hı'TLEB'ıtJ RESUÎ MtMA&l OLAGA.KT)'.
İPEOLOJtMtN eTKiSlYLE PEVjAMtrSAL MPIIAZ
/A/fA EPEC&ZTİR. BU ARADA, SAUAYİ gAKAN-
Llğ/AJl DA ÜSrt£A/£MEK, ÖAErfMj A&THS-
MAK iCtN eSieLS&i ÇAUŞriieACAK,ÇOK
ETKİLİ OtACAICTia.. SAVAÇ SOHUAİPA *UJ-
(İULAN uu&jgeec vAnıtEMESi 'M>e (SE,
1 /MSHA/Ut£ SuÇU İŞLEDİĞİNİ /&4&UI £P£A/
TEK KİŞİ YİNE O OLACAtTf!
ZJO YfL UAPİS C£Z4£tAJf ÇEfŞTİtcTEM SON-
RA , 196&'OA S4L/A//A/C4, AM/LA£/Nf MZ4-
ORDU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 2000/479 Karar No: 2001/329
Davacı, Döndü Kaymaz tarafından davalı eşi Lemik Kaymaz'a karşı açılan boşanma
davasının yapüan duruşması sonunda; Ordu ılı Merkez Karaağaç köyü cilt 55, Hane
74'te kayıtlı. Ahmet ve Nefise'den olma 1966 doğumlu Döndü Kaymaz ile Lütfi ve Mu-
radiye'den olma 1961 doğumlu Melik Kaymaz'ın boşanmalanna. taraflann çocuklan
Filiz ve Gökhan'ın velayetinin davacı anneye bırakılmasına, kişisel ilişki kurulmasuıa,
çocuklar için toplam 50 milyon lira iştirak nafakasının davalıdan ahnmastna karar ve-
rilmiştir. Davalının adresi bulunamadığından tebligat yerine geçerli olmak üzere ilanen
duyurulur. Basın: 48774
SARIYER HALK EĞİTİMt
MERKEZİ
TtYATRO KOLU
TÎYATRO KURSU
Son müracaat: 23.09.2001
Tel: 0 212 291 11 51
0 535 389 58 20
GORUŞ
EMİN GÜRSES
İstikrarsızlığa Karşı
Sürekli 30 Ağustos
30 Ağustos, Mustafa Kemal hareketinin dinamiz-
minin en önemli sembollerinden biridir. 79. yılında bu
dinamizme gereksinim, yüksek düzeyde devam edi-
yor. Mumcu, Sabancı ve diğerlerinde olduğu gibi bir
dizi istikrarsızlaştırma cinayetinin arkasındaki gerçek-
ler ortaya çıkanlamadı. Üzeyir Garih cinayetinde de
cinayeti işleyen(ler) bulunsa da bu tür olayları bölge-
sel ve uluslararası çerçevede değeriendırmek, saldı-
nya uğrayanlann doğrudan ve dolaytı bağlantılannı tah-
lil etmek daha anlamlı olacaktır.
Istikrarsızlaştırarak yıldırmak ya da bu tür yollarla
belirli çevrelere mesaj vererek tavizkâr bir tutum içe-
risine sokmak, uluslararası ilişkilerde özellikle geliş-
miş merkezi ülkelerin istihbarat birimlerince sıkça
başvurulan bir yöntemdir. Ingiliz istihbarat servisi 1952
yılı sonunda Iran'da Anglo-lranian Şirketi'ni kamu-
laştırmaya çalışan Başbakan Musaddık ı görevden
uzaklaştırmak için CIA'dan ricada bulunmuştu. Zama-
nın CIA şefi Allen W. Dulles, Associated Press'i kul-
lanarak yalan haberlerle Musaddık yönetimine karşı
bir karalama kampanyası başlatmış, Tahran sokak-
lan hükümet karşıtı afışlerle donatılmış ve bunu bir di-
ni liderin öldürülerek suçun Tahran'daki komünistle-
re atılması izlemişti. Bu operasyonda Iran'daki dini gaıp-
lar da kullanılmış ve başanlı olunmuştu.
Cezayir'de 1950'li yıllarda Fransiz istihbaratında
görev yapan general Paul Aussaresses anılannda ba-
ğımsızlıkçı liderterden Larbi Bin Mahidi'yi öldürdük-
ten sonra ölüme nasıl intihar süsü verdiklerini ve ben-
zer olaylan yazmaktadır. General, başında bulundu-
ğu ölüm mangalannın bu faaliyetlerinden o zaman Fran-
sa adalet bakanı olan François Mitterand'ın ve hü-
kümetin haberdar olduğunu da ifade etmektedir.
1986'da Berlin'de bir diskotek bombalanmış, 3 ki-
şi ölmüş, 200 kişi yaralanmıştı. Batı basını ve özellik-
le o donem ABD Başkanı Reagan olaydan Libya'yı
sorumlu tutmuştu. 1986'dakı Libyabombalamasının
bahanesi bulunmuştu. Bir Alman televizyonunun
Ağustos 1998'de verdiği haberde, olayı Alman istih-
baratının da işbirliği ile CIA ve MOSSAD organize et-
mişti. 1980'li yıllarda Italya'da sağ gruplann gittiği ba-
zı kahvehanelerin bombalanması olaylan gündeme gel-
diğinde saldırganlann komünistler olduğuna kamuoyu
genelde inandınlmıştı basının yönlendirilmesiyle. Son-
radan olaylann CIA'nın uzantısı Gtadyo tarafından or-
ganize edildiği ortaya çıktı.
196O'larr(a CIA, Castro'dan kurtulmak için Kü-
ba'nın işgal editmesi gereğine inanryordu. Kübalı göç-
menlerin de yaşadığı Miami'de güçlü bir bomba pat-
latılacak, ölümlerden Havana sorumlu tutulacak ve iş-
gal gerçekleştirilecekti. Fakat, olaya Moskova'nın kâ-
nşması olasılığı nedeniyle bu plandan vazgeçilmişti.
Kuzey Irak konusunda dünya kamuoyu yoğun ya-
lan propaganda ile yönlendirilirken aradan bilgi sız-
masını engellernekte zorlanıyorlar. Irak'ta görevli Bır-
leşmiş Milletler Özel Komisyonu'nun (UNSCOM) ba-
zı üyelerinin ABD'ce bölgede istihbarat için kullanıl-
dığını New York Times Ocak 1999'da yazmıştı.
Kissinger anlatıyor. Nısan 1975'te Vietnam'daki
savaştan çekilmeye çabalayan ABD'nin buyukelçisi-
ne eskı Kamboçya Başbakanı Sirik Matak şöyle hi-
tap etmişti; "Tek hatam size inanmak olmuştur". Ne
yazıyor CIA merkezinin girişinde? 'Gerçeği öğrene-
ceksin ve gerçek seni özgür kılacak'. Geçmiş hakkın-
da perde arkası bilgisi almak, gefişmelere karşı ha-
zırlıklı olmamıza yardımcı olur.
Eylül 1919'da Mustafa Kemal dahiliye nazınna ne
diyordu? "Düşmanlaria millet aleyhinde hainane ter-
tibatta bulunuyorsunuz. Güvendiğiniz şahıslann ve
kuvvetin akibetini öğrendiğiniz zaman kendi akibeti-
nizle karşılaştırmayı unutmayınız". Londra'nın Mayıs
1922'de Anadolu'da Hıristiyan kıyımı olduğu yalanı-
nı nasıl yaydığını, Vahdettin'in "ümrtterinı Allah'tan son-
ra Ingiltere'ye bağladığım" söylediğini, işbirlikçi Ali
Kemal in Peyam-ı Sabah'ta (25 Nisan 1920) Musta-
fa Kemal için idam ıstediğini, Londra'nın, 'ya banş ya-
parsın ya da Ingiltere 'nin komutasındaki Yunanistan 'la
savaşı göze alırsın' tehdidine direnen Mustafa Ke-
mal'den kurtulmanın yollarını arayan Lloyd Geor-
ge'un hesaplannı hatırlamakta yarar vardır.
Uluslararası düzeyde örgütlenen bazı güçlü basın-
yayın organları haberlerde tehlikeli bir yönlendirme-
ye aracı olabilmektedirler. Bunlan kullanarak yaban-
cı istihbarat birimlerinin Türkiye üzerinden bölgesel
hesaplar yapması anlaşılır. Siz bunlan müttefik zan-
nedip sonra pişman olma durumuna düşmemelisiniz.
Komplolara direnebılmek için 30 Ağustos geleneğini
sürekli kılarak tarihten ders çıkarmanın yollarını açık
tırtmahyız.
E-posta: emingurses(" yahoo.com
Fax: 0212 513 85 95
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6
1 2 3 4
SOLDANSAĞA:
1/ Marmaris ^
yakınında. do-
ğal güzelliğiy- 2
le ünlü bir 3
koy...Baryum 4
elementinin
simgesi. 2/
Asya'da bir 6
ülke... Nâzım 7
Hikmet'inbir _
oyunu. 3/
Türk müzi- ^
ğinde bir makam. 4/
Akım. ısı, ses gibi 1
şeyleri geçiren mad- 2
de. 5/ Ay takviminin 3
sekizinci ayı. 6/ Gü- 4
reşte bir oyun... Bir 5
şeyin özünü oluştu- g
ran ana öğe. II "Yi- -,
ğit yiğidin yoldaşı/ „
— yiğidin öz karda-
şı" (Karacaoğlan)..
El ya da yüz hareketleriyle gösterme. 8/ Dağcı-
lık. 9/ tstanbul'daki Bizans kiliselerinin en ta-
nuımışlarından biri.
YUKARIDAıN AŞAĞIYA:
1/ "Uydurma, yalan" anlamında argo sözcük. 2/ Sı-
nırnişanı... "Fahrettin—-": Kurtuluş Savaşı'nda
tzmir'e ilk giren komutan. 3/ Kadın rahip... Bir no-
ta. 4/ Bilgiçlik taslayan kimse... Uluslararası Basın
Enstitüsü'nün simgesi. 5/ Ölü yıkanan kerevet. 6/
Toprağı sürmek için birlikte koşulan iki hayvan...
"Ikinci" anlamında eski sözcük. II "Tüysüz şef-
tali" de denilen ve yurdumuzda da yetiştirilen bir
meyve. 8/ Hamur topağı... Sezme yeteneği. 9/ Es-
ki Türklerde deniz tannçası... Yerli malı simgele-
yen harfler.