23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
• 2 AĞUSTOS 2001 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIZI Halkların açhğa, işsizHğe, doğa kirüüğine karşıyaptldarı ulusaleylemlerSeattte üe birlikte uluslararaşı bir nitelik kazandıSefalete karşı omuz omuzairbuçuk-iki yıldanberi dünyanın her köşesinde yer alan ve çok geniş halk kesimlerini içeren küreselleşme karşıtı eylemlere işçi, emekçi, merriur, esnaf, köylü gibi değişik sosyal sınıflann yanında değişik nitelikte örgütler de katıldı. Anti Dünya Ticaret Örgütü Koordinasyonu, Dünya Dostlan, Pro- natura, Greenpeace gibi çevre örgütleri, insan hakları örgütleri, öğrenci, gençlik, kadın örgütleri gibi... ABD'nin, "Dünya Egemenli- ği" projesını gerçekleştırmek içın. "•KüreseUeşme"' adı altında serbest pıyasa ekonomısini bü- tün diinyaya yayma gayretlen dünya ölçüsünde protestolara yol açtı. Halklann açlığa. ışsız- İığe. doğa kırlılığine karşı ulusal eylemleri Seattle'da uluslararası bır nıtelık kazandı VVTO'nun (Dünya Ticaret Ör- gülü). 1999 Aralık ayında yer alan bu toplantısı Avrupa, Asya ve Pasifık ülkelennden gelen on .binlerce ışçı, sendikact. çevreci, J însan haklan örgütleri temsilci- lerinın baskınına uğradı. Sokağa çıkma yasağı ılan edıldı. yaratı- lan iç savaş havası ıçinde ilk gün Seattle'da, Davos'ta, Prag'da, Nice'te,Cenova'da, Quebec'te küreselleşme karşıtlan dünya liderierinin dikkatini çekmeye çalışülar. toplantı yapılamadı. Halklar kü- tında yapılan toplantı bır sonuca kın Doruğu" olarak adlandırdık- katıldığı protesto gösterileri ya- reselleşmenın getirdiğı eşitsizlı- ğı. yıkımı protesto ederken top- lantı ıçinde gelışmekte olan ülke- lenn dırenişı B.Clinton'ı zordu- ruma düşürmüştü. Hindıstan. Pakıstan, Malezya, Çin gibi ül- keler daha fazla lıberalleşmeye karşı çıkıyor, Avnıpa dahil pek çok ülke tanmını korumak isti- yordu. Sokak gösterlleri Tayland. Malezya, Singapur gibi ülkeler ise Asya krizinden globalleşen liberal ekonomiyi sorumlu tutuyorlardı. Ürkütücü sokak göstenlerinın baskısı al- vanlmadan dağıldı. Tayland Ti- caret Bakanı S. Paniçpakti bu ba- şansızlığı şöyle yorumladr "Bu, zengin ülkelerebir uyandır. Dün- ya ticaret anlaşmalannda geliş- mekteolan ülkeierinçıkarlan he- saba kaülmalıdır." Seattle'dan sonra Davos'ta "Dünya Ekonomik Platformu" Prag'da, Nıce'te. Lızbon'da. Ce- nova'da. Çuebec'te AB'nın. G-7'lenn, OECD'nın, yanı dün- yanm efendilenmn toplantıları devasa halk gösterilenne neden oldu. Asya ülkeleri ve ABnin li- derlenni bir araya getiren, ASE- AN"nın Seul'de yaptığı toplantı- da. küreselleşme karşıtlan, "Hal- lan altematıf programda. serbest ticaret ıçin yürütülen görüşmele- rin durdurulması gerektığini be- lırttiler. "KüreseUeşmeemekke- simine zarar veri\or"" dedıler Amerlkaiar zlrvesi 20 Nısan 2001'de. Quebec"te (Kebek) yapılan Amenkalar Zır- vesi'ndc. Kuzey-Güne\ Amen- kalar ve Karayıb bölgesınde tıca- retin daha da serbestleşmesi he- defi güdülüyordu. Zırvenin 2 günü sendikalar- dan. işçı örgütlerınden. insan haklan kuruluşlanndan ve çevre- cilerden oluşan 30.000 kışinin Bir alternatif varmı? Bunalım, direnış, çıkar yol u yılın ocak ayının son haftasında îsviçre'nin Davos kentinde büyük iş çevrelerinin temsilcileri bir araya gelirken Brezilya'nın Porto Alegre kentinde de "Dünya Sosyal Forumu" yapıldı. Davos kentinde protestocular baskıyla susturuldu. pıldı. Kanadalı dın adamları, Amerika Serbest Ticaret Anlaş- masrnın (NAFTA) yarattığı se- faletten söz ettiler. ÂBD, Kana- da ve Meksıka arasında yapılmış olan bu anlaşmanm Meksika'da yoksulluğa neden olduğunu an- İattılar. Bir buçuk-ikı yıldan beri dün- yanın her köşesinde yer alan ve çok geniş halk kesımlennı ıçeren küreseHeşme karşıtı eylemleri bu sayfalara sığdırmak olası değil Ancak bu eylemlere işçi. emek- çı, memur, esnaf, köylü gıbı de- ğişik sosyal sınıflann yanında değişik nitelikte örgütlenn katıl- dığını belirtmekte fayda var: Antı Dünya Ticaret Örgütü Koordinasyonu. Dünya Dostlan. Pro-natura, Greenpeace gibi çev- re örgütlen. insan haklan örgüt- len. öğrencı, gençlik, kadın ör- gütleri gibi. Bu küresel eylemler örgütlenıyor, bir dünya gücü ha- l\ne geliyorlar mı f) Bu sorunun yanıtı, ocak ayının son haftasında Porto Alegre ken- tinde verildi. Bu hafta içinde, Is- v ıçre"nın Davos kentinde büyük ış çevrelennin temsilcileri bır araya gelirken Brezılya'nın Por- to Alegre kentinde de "Dünya Sosyal Forumu" yer aldı. Da\os "Ekonomik Foru- mu"nda küresel ekonominın ge- leceğınden endışeler belırtildi. Hindıstan. Brezılya. Tayland gı- bı ülkeler, yüksek teknolojı dev- lerinın zengin ve fakir ülkeler arasındakı teknolojik uçurumu gıdermesinı ıstedıler. İsmail Cem'ın başkanlığındakı geniş Türk heyeti ıse sustu. Protestocu- lar baskıvla susturuldu. BIR YOL HİKAYESİ TAYFUN TALİPOĞLU Sen Onu Benim Gözüme Anlat! Evde ya da buroda bulunduğum saatler sınırlı da olsa. arada bir TV kanallannı dolaşıyorum. Elimdeki gazetede ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın ulusal güvenlikle ılgili niye ortaya atıldığı para piyasalan bakımından belli sözlerini okumaktaydım ki, Flash TV'de Ebru isımli bir hanım kızımızın klibı takıldı gözume. , „ Şarkının sbzleri anımsayabildiğim kadanyla "ben, sensiz yapamam" türundeki • ' sevgilinin sözlerine yanıt niteliğindeydi. (Bizım Cumhuriyet okuriannın izlememiş olacağını duşündüğum için anlatıyorum.) Hanım kızımız dans ediyor. Parçanın nakarat kısmında işaret parmağını gözune göturerek, iki kere "sen, onu benim gözüme anlat" bir kere de "sen onu benim dilime anlat" diyor. ve kameraya poposunu dönerek, eliyle iki kere poposuna vuruyor. tekrar "sen onu benim..." dedikten sonra bir iki sanıye susuyor "anlat" dıye nakaratı tamamîıyor. Ben demiyorum Ebru Hanımefendi sbylüyor. Yanıt gelmişti, daha fazla okumadım gazeteyi. Tavsıye ediyorum, mutlaka izleyin. Hatta ben daha da ileri gidip, haberlerden sonra her kanalda iki doz Ebru'nun klibinin gösterime girmesini istıyorum. Yanlış anlamayın dalga geçmiyorum. Ulusal yanıt gibi geldi bana. Seçim meydanlannda da sinevizyonla göstenlebılır Bodrumlu ama şimdi Bursa'da yaşayan Diş Hekimı Doğan Başöz anlattı. Yıllar önceki Bodrum'u karşılıklı yâd ettıkten sonra süngerciliğe dair bir haber yapmak istediğimi söyledım. Hikâyenin bir bölumu beni çok etkiledi. Hani filmlerde görmüşsünüzdur. ilk dalgıç elbiseleri vardır. Süngercinın kafasına o geçirilıp aşağıya bırakıldıktan sonra yukanda iki kişı pompayla oksijen gonderirmiş. Sungerci yukarı çekıldiğınde o başlık döndurulerek çıkanlır ve bir sigara yakılarak ağzına verilirmiş. Sigara tıtrerse vurgun yedığı anlaşıltrmış süngercinin ve tekrar dibe bırakılırmış aynı basınçta vücut kendisini dengelesin dıye. "Başıma gelmedi" diyor Doğan Agabey ama, "en korkuncu bu olsa gerek" diyor, "hele karanhktaysan..." ve kurtulma şansı süngercinin yüzde onmuş. Her hikâye Turkiye gibi gelıyor bana. Her devaluasyonda sigarayı titretmış olacağız kt, defalarca dibe bırakıldık. Ama bız, süngercilerden daha dayanıkiıyız. Susmayı erdem sayıyoruz. Can çekişıyor ama ölmüyoruz. Ebru kadar olamayıp, kendimızi dinlemış gibi gösteriyoruz. Kahvehanelerde söylenip, elektnğımızı birbırimize aktanyoruz. Sürekli kaybeden bir lider, - • yeni aklına gelmış "her şeyi tartışalım" diyor, "günaydın" dıyemıyoruz. Siz en iyisi televızyonlardaki yanşmalara takılın. önce "binleri bizi gözetlemişti", şimdi "dokunuyor". Fatih Altayiı nın deyımi ıle "bın bızı dudüklüyor" ttalipoglu" ixir.com : www.bamteli.tv. AB'nin, G-7'lerin, OECD'nin, yani dünyanın efendilerinin toplantüan halk gösterilerine neden oldu. BİTTİ İtalya'nın Genova kentinde yapılan G-8 Zirvesi'nde protestolar yoğundu. 'Halkçı Demokratik Milli BirKk' tezi rezilya Porto Alegre'de yapılan "Dünya SosyalForumu"na, 120 ülkeden 4 binden fazla delege katıldı. Hedef, küreselleşmeye karşı al- ternatifpolitikalar üretmekti. Gelişmek- te olan ülkelenn borçlaruçalışan çocuk- lar. feminizm, ırkçdık, genetikmüdaha- leler, çe\Tenin talanı, ekonomik küresel- leşmenin olumsuz etkileri gündemdey- di. Buraya Noam Chomsky, Samir Amin gibi bilim adamlan, Brezilya'nın Devlet Başkanı FernandoCardoso, BM Genel Sekreteri Kofı Annangıbı önem- li kişiler de katıhyordu. üretHen projeler tlk önce, söylemek gerekirki üretilen projeler iki büyük iktisatçının. Keynes ve Mara'ın teorilerine dayaruyordu. Av- rupa'dan, ''yeni tip sosyal demokrasi" sesleri yükselıyordu. Fransız sosyolo- ğu Pierre Bourdieu etrafında toplanmış olan grup, bir süreden beri, Avrupa'da yıpratümakta olan sosyal demokrasinin yerini alacak yeni bir dûzen arayışın- daydılar. Hedefleri, Avrupa ölçüsünde bsr "yeni tip sosyal devfef kurmak. Bu ve bunun gibi Keynesçi projeler aşağı- daki önlemeleri öngörüyor: - Sermaye- nin hegemonyasuu larrnak için devlet müdahaleleri uygulamak. - Sanayi ya- tmmlannın azalmasıru ve iç pazann tı- kanmasını önlemek için ekonominin ki- lit noktalannın devlet denetiminde ol- ması. -Kamuhizmetlerinin güçlendiril- mesi ve az gelirlilere sağlık, mesken. eğitim gibi konularda sosyal yardımlar yapılması. Görüldüğü gibi bu, "serbest piyasa ekonomisinden" kopuşu sağlayacak bır projedir. Almanya'da araştırmacı John Neelsen. "Bütün Ülkeierin İşcileri Bir- 1650117" başhklı çahşmasında, serbest piyasa ekonomisinde tekellerin gelişti- ğini ve serbest rekabetin işlemez hale geldiğini anlatıyor. Fiyatlan ve üretim koşullannı tekellerin tayin ettığıni be- lirttikten sonra şöyle diyor: "Bu neden- krie fîyatlar, sosyaltşbölümüve geür da- ğıhmı serbest bırakümamalv, siyasalyap- tınmlaria tespit edilmelidir. Bu durum- da devleti yok etmek değil, halkm gücü- ne dayaodırmak gereldr.'" S.Amin ise bir u dünya sosyalizmi*' projesine ihtiyaç olduğunu ileri sürüyor. Ona göre bu uzun vadeli birproje olacak. Bu proje ile, halka dayanan demokratik bir idare pazan kontrol altına alacak. Sosyal üretıme geçılecek, mali serma- yenin teknoloji, iletişim. medya, doğal kaynaklar, silahlanma üzerine kurduğu tekellere son verilecek. Devlet idaresin- de, hukuk sisteminde, sosyal yapıda po- litik ve adli düzende köklü reformlar ya- pılacak, bir genel planlama programı ile (SSCB'de olduğu gibi merkezi değil) ekonomi pazann kontrolünden kurtanla- cak. Değişik mülkiyet biçimlerinı içeren bir karma ekonomi sistemi kurulacak. Kapitallst sistemin çellşRileri Bu, kapitalist düzen ıçinde, demokra- tik mekanizmayı kullanacak, uzun va- dede sosyalizme ulaşma programıdır. S. Amin'e göre doğayı da tahrip eden ka- pitalist düzen içindeki çehşkiler o kadar serttir ki sert tepkilerle karşılaşması ka- çmılmazdır. Birtakımpatlamalar, sürek- li yaşamasına olanak vermeyeeektır. S. Amin, kapitalist sistemin yarattığı çeliş- kılen şöyle sıraltyor. 1. İnsan gibi yaşamak isteyen işçiler ve halklarla sermaye arasındaki çelişki. 2. Çıkar hesaplanyla küreyı talan eden- lerle yeryüzünde insan yaşamını koru- mak isteyenler arasındaki çelişki. 3. Kapitalizmin merkezi olan zengin ülkelerle, çevresinde sefalete sürükle- nen ülkeler arasındaki çelişki. Bu son çelişki, Porto Alegre'de kendini göster- di. Üçüncü dünya ülkeleri, "Halkçı De- mokratik MiDi Birnk" tezini ortaya at- tılar. Bu teze göre, emperyalizmle iş- birliği yapan politikalara karşı sosyal güçbirliği yapılacak, IMF, Dünya Ban- kası gibi dünya emperyalizmıni koru- yan örgütlenn yerine dünya ekenomisi- nın gelişmesini sağlayacak uluslararaşı örgütlerin kurulması için uluslararaşı iş- birliği yapılacak. Porto Alegre'de bir araya gelen bütün küreselleşme karşıtı güçler bir bildiri yayımladılar. Burada bütün alternatif projelerın bir sentezinı yaptüar: 1 - Yeni tip bir kıireselleşme ile kâr esasına dayanan bir ekonomi ye- nne, ınsanlan ve toplumlan geliştire- cek, yatmmlara ve ticarete dayanan bir düzen kurdular. 2 - Ülkelere hayatl faallyet- lerlnl serbetçe yapmak. gıdaıh- riyaçlarmı kendı kaynaklanndan sağla- mak, ekonomilerini koruma olasıhğını tanımak. Toplumsal, kültürel benliği ifade eden bütün değerlerin tek pazar değerine indırilmesine karşı çıkmak. 3 - Pazar ekonomisindeki kâr Cteğerl'nin yerini, sosyai fayda ve genel çıkar değerinın almasnu sağ- lamak. Insanlığın geleceğini tayin eden bilimsel. teknik buluşlar, temel insan haklan; sağlık, eğitim, güvenlik. altya- p» faaliyetleri, bankalar, mali kesim ka- mu kontrolü altında olacak. 4 - Bir yeni mali dünya siste- mi klirtllmall: Parasat işlemler, ser- maye hareketleri kontrol altına ahnma- lı. Çokuluslu şirketîerin ulusal devletler tarafuıdan kontrol edilmesi zordur. Hü- kümetler onlann elinde bir oyuncaktır. Tek çare, hükümetlerin halklann gücü- ne dayanarak siyasal güçlenni arttırma- sı ve dünya ölçüsünde bir güç yaratılma- sıdır. 5 - İnsanlığı, üç alanda daya- nisma Sağlayarak bir yeni enter- nasyonalizm oluşturmaya çağınyoruz: a) Fakır ülkeierin borçlaruun kaldınl- ması için uluslararaşı yardımla oluştu- rulacak bir dayanışma. Bu bir yeni dün- ya sosyal gelişme örgütü tarafından ger- çekleştirilebilecektir.. b) Her ülke veya topluhıkta çalışma saatlerinin azaltıl- ması, eşitüğin sağlanması için dayanış- ma. c) Doğanın korunması konusunda gereken politik önlemlerin ahnması için uluslararaşı dayanışma. Seattle'da başlayarak Nice'te, Prag'da ve diğer kentlerde yapılan gösterilerden sonra Porto Alegre'de artık, küreselleş- meye bir alternatif arama eylemı rayına oturdu. Dünya ölçüsünde sürekli bir güç oluştuğu düşünülüyor. (Bak: Le Monde Diplomatique, Paris, Ocak, Şubat 2001). Sayın Server TaniBB'nin bir yazısı şu başlığı taşıyordu: "Biz Porto Alegre'de Yoktuk". Âttilâ Ühan uyardı: "Türki- ye'ye Porto Alegre Yakisıyor, Yerimiz Yanhş." Ne acıdır ki, Porto Alegre'de bulunmamız bir yana, birçoğumuz Por- to Alegre'nin farkmda bile değil. Hâlâ, küreselleşmemn kaçınılmaz olduğunu düşünen pek çok insan var ülkemızde. Bir dizinin bir amacı da bu ters görüşü yıkmaktı, en azından.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle