Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12 AĞUSTOS 2001 PAZAR
12 PAZAR KONUGU
İTÜ Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği Bölümü 'nde öğretim üyesi olan Metin Mıhçakan Türkiye 'nin rezervlerini değerlendirdi
ikendimizeyetebilirizLEYLA TAVŞANOGLUKendimi bildim bileli Türkiye'nin bir petrol zengini ülke olup olmadığı tartışılır. Yabancı petrol şirketlerinin
Türkiye'dekipetrol ve doğalgaz potansiyelini yok saydıkları, hatta engelledikleri dedikodııları yayılır. Son olarak bir de buna " Türkiye bir petrol
denizi üzerinde oturuyor. Ama bazı güçler bunu engelliyor " savı ortaya atıldı. Işin gerçeğini öğrenmek için petrol ve doğalgaz sektörlerinde yıllarca
fiilen çalıştığını da bildiğim ÎTÜ Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Metin Mıhçakan 'la konuşayım dedim.
'Doğalgaz ve
petrol zengini
değiliz'
- Türkiye 'nin petrol tüketim miktart ne-
dir?
- TPAO'nun 1998 faaliyet raporuna göre
1998 yılında Türkiye'de tüketime sunulan
hampetrol (rafine petrol ürünlerini de içer-
mek üzere) toplam 26 milyon 959 bin 126
metrik tondur. Bu toplam arzm yalnızca 3
milyon 223 bin 626 metrik tonu. yani yüzde
12 kadarı yerli üretimdir. Buna karşılık
PÎGM tarafından verilen 1999 yıh sonu is-
tatistiklerine göre Türkiye'nin yerindepetrol
rezervi (kanıtlanmış. olası ve olabilir rezerv-
ler toplamı) 966 milyon 484 bin metrik ton
olup 1999 sonuna kadar bunun 109 milyon
526 bin 386 metrik tonu üretilmiştir. 1999 so-
nunda eldeki üretilebilir petrol rezervi 43
milyon 113 bin 288 metrik tondur. BO-
TAŞ'ın 1999 Faaliyet Raporu'na göre o yıl
içinde Türkiye'de toplam 12 milyar 377 mil-
yon metreküp doğalgaz satışı gerçekleşmiş-
tir. Bu, toplam tüketimın yaklaşık yüzde 4 ka-
darı yerli üretimle karşılanmış, geri kalan
yüzde 96 kadan yurtdışından ithal edilmiş-
tir. PÎGM tarafından yayımlanan bügilere
göre 1999 sonunda Türkiye'nin yerinde do-
ğalgaz rezervi (kanıtlanmış, olası ve olabilir
rezervler toplamı) 19 milyar 229 milyon 738
bin metreküp olup 1999 sonuna kadarbunun
4 milyar 267 milyon 58 bin 362 metreküpü
üretilmiştir. 1999 sonunda eldeki üretilebilir
doğalgaz rezervi 8 milyar 780 milyon 387 bin
638 metreküptür. Bugün bilindiği kadanyla
Türkiye petrol ve dpğalgaz zengini bir ülke
değil. Ama bu demek değildir ki var olan
potansiyel rezervlerin üretime konmasıyla
Türkiye rahatlamaz. Aksine, Türkiye böyle-
ce ekonomisinı ciddi biçimde düzeltecektir.
'Yeterli
arama
yapılmıyoı"
- Sizce Türkiye 'de petrol ve gaz aramakm
yeterinceyapdıyor mu?
-PİGMrakamlannagöre 1947yılındanbe-
ri petrol ve gaz arama amaçlı delinmiş kuyu
sayısı 1085. Merkezi ABD'de buhınan Ulus-
lararası Petrol Mühendisleri Birliği'nin ra-
kamlanna göre Nisan 2001'de ABD'de deli-
nen kuyu sayısı 1423, Güney Amerika'da 270,
Avrupa'da 89 (TPAO kuleleri buna dahil), Or-
tadogu'da 169, Afrika'da 60, Güneydoğu As-
ya'da 154. Petrol fiyatlannın en düşük oldu-
ğu 1986'da ABD'de yılda delinen kuyu sayı-
sı yaklaşık 4 bindi. Biz Türkiye'de yeterli pet-
rol ve gaz araması yapmamışız. Koskoca Tür-
kiye'de 1085 kuyu hiçbir şeydir. Dolayısıyla
Türkiye'nin çok ciddi biçimde petrol ve gaz
aramasına yönelmesi gerekir. Bugün Türki-
ye'de kıyamet kadar boru hattı döşeniyor, do-
ğalgaza hazırlık yapılıyor. "Türkiye enerji
kavşağı olacak. Herkes bizden petrol ve gaz
alacak" deniyor. Öyle bir şey çok zordur. Çûn-
kü Batı Avrupa, petrolünü ve gazını şu anda
büyük çoğunlukla Kuzey Denizi'nden sağh-
yor. Ama Kuzey Denizi'nin rezervlerinin bir
kısmı tükenmiştır. Üretim yavaş yavaş inişe
geçmiştir. Dolayısıyla Batı Avrupa ülkeleri
gelecek için petrol ve gaz anlaşmalannı Ku-
zey Afrika ülkeleriyle, özellikle de Cezayir'le
yapmışlardır.
- Bağiantı yapüan doğalgaz ve petrol kime
satılabilir?
- Belki bir şans Yunanistan satın alabilir.
Çe\Temiz zaten petrol üreticileriyle dolu. Tü-
ketici ülkeler de alım bağlantılannı başkala-
nyla çoktan yapmışlar. Bugün Türkiye doğal-
gaz alacak, ama hiçbir yeraltı deposu yok. Bu-
nu hiç kimse düşünmemiştir de. Bir kere o ga-
zı ve petrolü almayı taahhüt etmişsiniz. Bu-
nun parasını ödemek zorundasınız. Ama ki-
me satacaksmız? Türkiye hepsini kendisi mi
tüketmelidir? Öyleyse neden bunlan satın alı-
yor? O kadar parayı ithalata verinceye kadar
neden kendisi yatınm yapmıyor? Burada şu-
na dikkat çekmek istiyorum: Birisi çıkıp da
"Bu ülkenin attında dünya kadar rezerv var"
diyorsa elindeki somut kanıtlan da gösterme-
lidir. Yoksa. ancak "olabifir" kelimesini kul-
lanmak zorundadır. Ama ülkenin her tarafi
araştınhnamıştır; bunun için yatınm yapıl-
mamıştır. Hâlâ dahi arama ve üretim sondaj-
lan için yeterli pay aynlmamaktadir.
Dolayısıyla biz kendi ülkemizin petrol ve gaz
rezervlerinin ne olduğu konusunda doğru
dürüst fikir sahibi değiliz.
- Bu, ihmalden mi kaynaklanıyor?
- Bu, devletin politikasıdır. Benim bildiğim
kadanyla Türkiye'nin adamakılh belirlenmiş
bir enerji politikası yoktur.
PORTRE I Yrd. Doç. Dr. METİN MIHÇAKAN
1957, Antalya Elmalı doğumlu. Petrol mühendisliğinde lisans
derecesini İTÜ'den, yüksek lisans ve doktora derecelerini ABD 'de
Colorado School ofMines 'tan aldu Şu anda İTÜ Petrol ve
Doğalgaz Mühendisliği Bölümüf
nde öğretim üyesi, Daha önce
ABD'deSurtekLta\ Co. ve CSM, Batman ve Ankara'da Türkiye
Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Birleşik Arap Emirlikleri'nde
Schlumberger Middle EastS.A. gibi kuruluşlarda çalıştı. Kısa bir
süre TRİAS Ltd. şirketinin genel müdürlüğünüyaptı. Ulusal ve
uluslararası meslek örgütlerine üye. Petrol ve doğalgaz
mühendisliğinin ilgi alanma giren konularda araştırma
çalışmaları, teknik bildirileri ve ABD'de kayıtlı bir depatenti var.
-Son zamanlarda ortaya attlan savlaragöre Türkiye bir pet-
rol denizi üzerinde oturuyor, ama bazı güçler Türkiye 'nin pet-
rol zengini bir ülke olmasını istemedikleri için bu petrolün or-
taya çıkarılmasını engelliyorlar. Siz bu gö'rüşe katılıyor musu-
nuz?
- Bunun doğru ve yanhş taraflan var. Öncelikle yanlışlan sı-
ralayalım; yanlış izlenimleri giderelim. Birincisi, petrol yer al-
tında bir göl, deniz ya da nehir halinde bulunmaz. Halkın pet-
rol diye nitelediği akışkanla doğalgaz adı verilen gaz aynı şey-
lerdir. Sadece hafif moleküller üzerinden basınç kalkınca gaz
haline geçer, altta ağır olan moleküller o basınçta sıvı halde ka-
lır. O da petroldür. Bu malzeme, bisküvinin çayı gözenekleri içi-
ne emmesi gibi taşın gözenekleri içine yerleşir. Suda yer altın-
da aynı gözenekler içine yerleşir. Akış, birbirine bağlı gözenek-
lerboyunca olur. Ama bu akış çok yavaştır. Üretime açılmış bir
kuyunun 20-30 metre uzağında bir petrol damlacığı 30 cm.'lik
bir yolu haftalarca bir sürede alabilir. Dolayısıyla nehir gibi ak-
ma da söz konusu degildir. Gözeneklerin dışında yeraltı kayaç-
lannda çok sık görülen kınlmalar ya da faylanmalar, çatlama-
lar ve bunlann oluşturduğu açıklıklar boyunca petrol ve gaz akı-
şını daha rahat sürdürebilir. îlkel petrol, olgunlaşmasını yer al-
ündaki basınç ve sıcaklığın etkisiyle sürdürür. Oluşan petrol eğer
kaynak kayanın civannda düşük basınçlı, çatlaklı, kınklı, baş-
ka yapılar ya da kayaçlar bulabilirse onlann içine göç eder. Biz
buna petrolün göçü diyoruz. Bu göç, çevresi sızdırmaz kayaç-
larla kaplı bir başka kayacm gözeneklerinin içine girinceye ka-
dar devam eder. Orada genellikle de suyla karşılaşır. Petrol. da-
ha hafif olduğu için orada suyla yer değiştirir. Rezervuar dedi-
ğimiz yapınm üst kısmındaki gözeneklere doğru yükselir. Alt-
taki gözeneklere su iner. - .
- O zaman mı rezervuara kuyu delinir?
- Evet. Rezervuan tahmin ederiz ve kuyu deleriz. O göze-
nekler içinden petrol akar ve üretilir.
Sistem bu kadar basit, bir bu kadar da
karmaşıktır.
Anadolu plakası
- Türkiye 'de bu rezervuartar büyük
miktarlarda mı?
- Son depremlerden sonra çoğu ki-
şinin öğrendiği gibi Anadolu, yeryü-
zünü oluşturan plakalardan küçük bir
tanesidir. Bu plakalar mağma tabaka-
sının üzerinde yüzerler. Yüzerken de
birbirlerine sürtünürler, çarparlar. Bu
hareket çok yavaş biçimde olur.
Örnekler vereyim:
Hindistan yanmadası Afrika'nın
doğusunda. madagaskar'ı da içinde
bulunduran bir parçayken oradan ko-
pup Asya'yaçarpmıştır. O çarpmanın
etkisiyle Himalaya Dağlan oluşmuş-
tur. Bugünkü Arap Yanmadası kendi
başına bir plakadır. Arap plakası Gü-
neydoğu'da Anadolu plakasına çarp-
mıştır; Güneydoğu'da Toros Dağlan oluşmuştur. Bu bindirme
oradaki kayaçlann üzerinde inanılmaz basınç oluşturmuş ve
bunlan çok girift hale sokmuştur. Sonuç olarak oradaki kayaç-
lar büyük bir felaket yaşamıştır. Sayısız çatlamalar, kınlmalar.
bükülrneler, devrilmeler, faylanmalar aşağı yukan 500 milyon
yıldan beri arka arkaya oluşmuştur. Bu hâlâ sürüyor. Arap pla-
kasmın Kuzey Anadolu fayı boyunca itmesiyle Anadolu, batı-
ya hareket ediyor. Bu plakalann birbirinden bu şekilde ayn ol-
ması, bunlann farklı zamanlarda oluşmasına yol açmıştır. Arap
plakasındaki petrol ve gaz rezervuarlannın oluşumuyla Anado-
lu'dakiler aynı değildir. Ama Güneydoğu Anadolu Arap plaka-
sının bir parçası olduğu için oluşumu benzerdir. Trakya'da az
miktarda da olsa petrol ve gaz rezervlerimiz vardır. Ama orası
farklı bir şekilde oluşmuştur. Çünkü orası Avrasya plakası üze-
rinde kalır. Anadolu plakası üzerinde kalmaz. Jeolojik olarak
farklı kökenden oluşmuş yapılarda aynı şeylerin olmasını bek-
leyemezsiniz. Bakın, Türkiye'nin Güneydoğu Bölgesi'nde, ki-
reç taşlan üzerinde petrol rezervleri bulunmuştur. Çünkü onla-
n bulmak daha kolaydır. Burada ilginç bir nokta var. Jeologlar-
la,jeokimyacılarla, petrol mühendisi arkadaşlarla konuşuyoruz.
"Fızyokimyasal olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesi için şunu
sapbyoruz: Eski organik malzemekri topluyoruz. Ne kadar or-
ganik malzemeden bu bölgede ne kadar petrol türeyebüır? Bu-
na bakıyoruz. Bizim tahminimiz yaklaşık, burada 38 ila 40 mil-
yar varülik bir petrol türemesi söz konusudur."
Bunun hepsinin üretilebilir nitelikte olması gerekmiyor. Yi-
ne de önemli bir rakam. Ama bugün Türkiye'de kanıtlanmış olan
petrol rezervleri 6.6 milyar varildir.
- Peki bu geri kalan 34 milyar varil ne oldu?
- Hiç kimse bilmiyor. Bunlann başka bir yere kaçması söz ko-
nusu değil. Kaçtı, diyelim. Kendi civannda bir yere göç erme-
si lazım. Şimdi bunun aranması gerekiyor. Bu petrolün nereye
gitmiş olabileceği konusunda hipotezler var.
Ben arkadaşlara şunu sordum:
"Burada arama yapan uzmanlar mutlaka benzer hesaplar
yapblar. Onlar ne diyor?"
Aldığım yanıt. "Onlar da orada 35 milyar varfllik bir petrol
rezervi olması gerektiğmi söylüyorlar" oldu.
O kadar kınlmış, çatlamış bir bölgede bu petrol çok minik re-
zervlere dağılmış olabilir. Biz bunu belli ölçüde kireçtaşlann-
da görebiliyoruz. Öyle rezervler var ki. kuyuyu deliyorsunuz.
petrolü buluyorsunuz; ama bir hafta, on gün sonra o kuyuda pet-
rolün damlası kalmıyor.
- Bilinen 6.6 milyar varil petrolün hepsi üretilebilir nitelik-
te mi?
- Hayır. Bunlar kanıtlanmış. artı olası rezervler. Diyelim kı
bunun 3-4 milyar varili Güneydoğu Anadolu üçgenınde var. A-
ma hâlâ ortaya inanılmaz bir fark çıkıyor. 35 milyar varil pet-
rol yok.
Biz, bu petrolün aşağıdaki eski kum taşlanna da kaçmış ola-
bileceğini düşünüyoruz.
Kum taşiartnda arama
- O zaman neden aşağıdaki kum taşlannda arama yapılmı-
yor?
- Bizim sık sık tartıştığımız bir konu bu. Bu kum taşlannın
bazılan o çarpma afetinden sonra yukan yükselmiş durumda.
Ama inanılmaz derecede kınk bir yapı var. Bugün bir kuyu del-
menin maliyeti en basitinden 2 milyon dolar. Son derece emin
olmadan 2 milyon dolan oraya yatıramazsınız. Diyelim ki 2 mil-
yon dolan yatırdınız. Küçük bir rezerv buldunuz. Orada ürete-
ceğiniz petrol sizm masraflannızı karşılamıyorsa siz o rezervi
delmez ya da üretmezsiniz. Eskiden beri halk arasında." Yaban-
cılar geldi. Kuyu deldiler. Sonra kapabp gittüer" denilir. Hatta
kimisi daha ileri gider. "Petrol çıkmasın diye kuyunun içine a-
va döktüJer
1
" diye iddia eder. Ama hiç kimse'tıvanın litresinm
kaç para olduğunu düşünmez. Doğrudur, gelipituyuyu delmiş-
lerdir. Ama o şirket için bulunan rezerv ekonomik olmadığı için
kuyuyu kapatmışlardır.
Şöyle bir ömek vereyim.
Shell şirketi. Diyarbakır çevresinde yıllar içinde pek çok sa-
ha bulmuş ve petrol üretmişrir. Ama sonunda geri kalan rezerv-
ler ve işletme maliyeti Shell'e artık ekonomik gelmediği için
bunlan başka küçük bir şirkete sarmıştır. O küçük şirket için bu
rezervler ekonomiktir. Çünkü Shell kadar büyük bir kuruluş de-
ğildir. Buişlemleryapılırken Petrol Işlen Genel Müdürlüğü'ne
(PİGM) bütün bilgiler aktanlır.
Şimdi, kuyulann kasıtlı olarak kapatıldığını. ashnda bu ku-
yulann çok verimli olduğunu iddia eden kişiler, isterlerse ka-
patılmış kuyunun lisans sahasını alırlar ve üretim denemesi ya-
parlar. Hiç kimse de onlan engellemez. Ama ya ekonomik de-
ğilse? Bir konuda iddia ederseniz o işten çok iyi anlamak zo-
rundasınız.
Petrolü çıkarmak
- Peki, eskiden ekonomik olmayan bir rezerv, bugün ekono-
mik olabilir mi?
- Diyelim 10 yıl önce ekonomik olmayan bir rezerv, petrol fi-
yatlannın değişımine bağlı olarak bugün ekonomik hale gele-
bilir. O nedenledir ki TPAO eski sahalannı bile elden çıkarmak
istemez. Yeni geliştirilmiş bir teknikle eski petrolünü yeniden
üretebilir. Ya da petrol fiyatı çok artmış olabilir. Teknolojiyı uy-
gulamak ucuzlamıştır. Kalan petrolünü üretebilir.
Çoğu insan, petrol bir süre üretildikten sonra biter sanır. Bu
böyle değil. Bugün en iyi koşullarda bir petrol rezervuannın
yüzde 30-40'ını üretirseniz çok şanslısınız. Geri kalanı aşağı-
dadır. Farklı teknikler kullanılarak biraz daha çıkanlabilir. A-
ma bugün yüzde 50'si-yüzde 60'ından fazlası tüketilmiş petrol
rezervuan yoktur. Geri kalanı teknoloji geliştiği zaman üretile-
bilsin diye bekletilır. O kadar küçük gözeneklerden petrolü sı-
yınp almak o kadar kolay iş değil. Hele Güneydoğu Anadolu'da-
ki gibi petrol, reçel gibi olursa ıyice sıvaşır. O sıvaşmış petrolü
taşın gözeneklerinden çıkanp almak son derece zordur. Yerin 2
bin metre altındaki petrolü gözeneklerden fırçayla kazıyamaz-
sınız. Kimyasal yöntemlerle, buhar basarak, bugün yapıldığı gi-
bi karbondioksit gazı basarak üretim antırma yöntemlerine gi-
dilir. Bunlar pahalı işlemlerdir.
- Ya gaz sahalarında gazın kaçta kaçı çıkanlabiliyor?
Mıhçakan, elindeki resmi rakamlar ve somut
verilere dayanarak Türkiye de yeterince
araştırma yapılmadığı için ülkenin petrol ve
doğalgaz rezervleri konusunda yeterince bilgi
buhmmadığını söyledi. Son yapılan alım
bağlantılarıyla büyük miktarlarda petrol ve
doğalgaz ithal edileceğini, ama bunu satmanın
da pek miimkün olmadığım söyleyen Mıhçakan,
"Yabancılara bunca parayı ödeyecekyerde
neden kendimiz araştırmaya ve üretime yatınm
yapmıyorıtz " sorusunu sordu. Mıhçakan,
Türkiye nin eldeki bilgiler doğrultusunda
şimdilik petrol zengini olamayacağını. ama
yeterli araştırma ve üretim yapıldığında petrol
ve doğalgazda kendi kendine yetebileceğinin
altını ö'nemle çizdi.
-Yüzde 80-90"ı alınabilir. Yine geri kalanı aşağıda kalır. Do-
layısıyla. rezervler bittı. dendiğinde gerçekte bitmemıştır. On-
lar sadece ekonomik olarak bitmiştir. Geri kalanı elde tutulur.
Ama elde tutmanın da bir bedelı vardır. Aldığınız lisans sa-
hasının lisans koşullannı yerine getınnek üzere masraf yapar-
sınız.
- Arama sondajının bedeli ne kadardır? . s
-Üç milyon doları geçmez. Ama hangi koşullarda. nerede ve
kaç metre dennlikte arama yapacaksmız? Buna bağlı.
- En rantabl derinlik nedir?
- Öyle bir şey yoktur. Petrol ya da gaz her yerde olabilir. A-
ma şöyle bir kural vardır:
3 bin 500-4 bin metrenin altına inmeye başladıkça genellik-
le petrol değil, daha çok gaz bulunur. Orada yer içi sıcaklığı faz-
ladır. Moleküller sıcaklıkla birlikte parçalanır. küçük molekül-
lere dönüşür. O da gazdır. Güneydoğu Anadolu bölgesine dö-
nersek... 1984 yılında Shell şirketi Barbeş sahasında sığ delin-
miş. kireç taşlanndan bir kuyuyu derinleştirdi. Bunun adına
Derin Barbeş dedi. 3 bin 300 metreye. kum taşlanna indi; iyi
bir gaz rezervuan buldu. Gazın yanında bir de yoğuşuk dediği-
miz gazın yoğuşmasıyla oluşmuş çok hafif petrol saptadı. A-
ma bunun üretilmesıne izin verilmedi. Çünkü üfetilecek ne ga-
zı. ne de petrolü çevrede satabilecek bir yer vardt. Oysa yoğu-
şuk çok kıymetlı bir malzemedir. Yoğuşuğu üretebilmek için ga-
zı yakmak zorundaydı. Ama hükümet. ülkenin rezervlenninat-
mosfere yakılmasına ızın vermedi. O zaman boru hattı da yok-
tu. Hükümet şirkete boru hattı çekmesini söyledi. Shell bunu
kabul etınedi. Ama TPAO bunu görünce hemen yakınında Gü-
ney Hazro sahasında derin bir kuyu deldı. 3 bin 780 metrede
kum taşlannda o da bir gaz ve yoğuşuk rezervuan buldu. Böy-
lece, yıllardır kum taşlannda neden arama yapılmıyor. sorusu-
na çok iyi iki cevap geldi. Ama TPAO da bu gaz ve yoğuşuğu
üretemedi. Üretip nereye satacak?
Bir de o rezervuann teknik olarak
üretimi zordu. Orası kapatıldı. Bu-
gün boru hatlan döşenince bu iki re-
zerv üretime açılabılir.
Rezervler
- Demin sö'zünü ettiğimiz 35-40
milyar varillik petrol \vgaz rezervi
Türkiye 'yi bir Ortadoğu ülkesi zen-
ginliğine eriştirir mi?
-Asla. Oyeterlikte değil. Insanla-
nn bunu anlaması gerekiyor. Bura-
da önemli olan. ülkenin kaynaklan-
nm uygun biçimde üretilip üretilme-
diğidir.
- Yine de azımsanmayacak böyle
rezervlerimizi kendimiz üretmezken
neden kucak dolusuparalar harca-
yıp dışardan petrol alıyoruz?
- lşte bunun cevaplanması gereki-
yor. Siz yatınmını yapabilirseniz, o
bölgede arar. bulur. üretirseniz henı
kendi sanayiniz gelişecektir. hem ınsanlara iş sahaları yaratır-
sınız ve kendi öz kaynaklannızdan yararlanırsınız Böylece de
borçlanma gibi sorunlannız kalmayacak. Bu. pek çok yabancı
şirketle ortaklık kurularak da yapılabilir. Örneğin TPAO, Ame-
rikan El Paso şirketiyle çok güzel bir girişim içinde El Paso.
denizde petrol ve gaz aramacılığında deneyimli bir şirket. T-
PAO'yla anlaşma yaptılar. Şu anda bütün masrafı El Paso'ya ait
olmak üzere Iskenderun Körfezi"nde. açık denizde platformda
arama sondajı yapılacak.
Herhangi bir rezerv bulunursa masraflar ve üretim yan yan-
ya paylaşılacak. Bu. işin Güneydoğu tarafi. Bir de şu ana kadar
araştınlmamış olan Karadeniz ve Akdeniz var. Yine jeolog ve
jeofizikçi arkadaşlarla yaptığımız konuşmalardan anladığımız
kadanyla Batı Karadeniz'de çok güzel petrol ve gaz oluşabile-
cek havzalar var. Bir de Orta Karadeniz'de böyle bir şey söz ko-
nusu. Şu anda BP tarafından satın alınan Amerikan şirketi Ar-
co'yla TPAO iki yıl önce bir işbirliği yaptı. Batı Karadeniz'de.
yaklaşık 185 metre dennlikte iki kuyu deldiler. O havza başlan-
gıçta olumlu görülmüştü. toplam 50 milyon dolar para harcan-
dı. Ama iki arama kuyusu da kuru çıktı. Ama jeolog ve jeofi-
zikçilerin söylediklerine göre havza son derece umut vericidir
ve daha çok kuyu delinmesi lazımdır.
- Ya Orta Karadeniz?
- Eskiden beri söylenen bir bölgedir. Sinop açıklannda. ora-
da iyi bir havzanın bulunduğu söyleniyor. Ama bir dezavantaj
var. Sinop yöresinde kıyı denize çok dik indiği için kıta sahan-
lığı yok denecek kadar az. Su derinliği yaklaşık 2 bin metre.
Orada arama yapmak çok pahalı. Oraya yatınm yapıldığı tak-
dirde Türkıye'ye ciddi miktarlarda petrol ve gaz üretimi sağla-
yabilir. Ama derin denize sondaj yapmak teknik açıdan çok zor,
yine de imkânsız değil. Büyük yatınm yaparsanız zorluklar aşt-
lamaz nitelikte değil.
Yine de Türkiye petrol ve gaz açısından bir Ortadoğu ülkesi
değildir. Bu hayalle yaşamamak gerekir.
- İyi de Türkiye bu arama çalışmaJanna hız verirse kendi ih-
üyacını karşılayamaz mı?
- Tabii ki karşılar. Türkiye bugün kendi tükettiği petrolün sa-
dece yüzde 11 'ini üretiyor. Yeterli aramalar yapılır, verimli re-
zervler bulunursa bu miktar yüzde 100'e çıkabilir.