23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 AĞUSTOS 2001 PAZAF HABERLER DUNYADA BUGUN ALİSİRMEN Vir Taşra Biipokratımn Amları' * Sevgili, Anı kitaplannı çok sevmemin nedeni, okunma- lannın kolaylığından ziyade, tarihimize ışık tutma- lanndandır. ûrneğin Niyazi Berkes'in anılannı okurken Tür- kiye'nin 1940'ların ortalarında yaşadığı büyük kı- rılma noktasına doğru nasıl yol aldığını, gerici odaklanmanın, daha dışarıdan bakınca güçlü gö- rünen Hasan ÂJi Yücel'in bakanlık döneminde bi- le, kendisinin halefi olacak olan gerici tutucu Re- şat Şemsettin Sirer'in, milli eğitim teşkilatı için- de nasıl örgütlenmesini güçlendirıp kimı olumlu gi- rişimleri mayınlamaya başladığını, küçücük bir atama olayıru okurken bütün çıplaklığıyla gördüm. Bu yüzdendir ki Galatasaray'dan kardeşım olan (benden 13 yaş küçük) Ahmet Şensılay bir gö- rüşmemizde "Bir Taşra Bürokratının Anılan'm ge- tirdiğinde, Ahmet Altan'ın, "Isyan Günlerinde Aşk"\n\ bir süre erteleyip hemen bu anılara eğil- dim. Iki cildi üç günde yuttum. Genç bir Mülkiye memurunun Balıkesir'de, sert- liğiyle tanınmış, ama okudukça gerçekten ismiy- le müsemma babacan bir adam olduğunu anla- dığımız Vali Naci Babacan yanında maiyet me- murluğuyla başlayan ve sonunda Mardin'in Ömer- lisi'nde kaymakam iken Î402 sayılı yasa ile nok- talanan "Bir Taşra Bürokratının Anılan"nda, çal- kantılı bir dönemin Türkiyesi'nin bütün tiplerini ya- kından ve uzaktan izlemek olanağını buluyorsun. ••• Kaymakam ve vali, devletin bölgedeki temsilci- leridir. Çok partili dediğimiz ve demokrasi olduğu- nu da sandığımız sistemde, artık bunların kader- leri, Ankara'daki siyasetçinin veya yerel politika- cının, -geçiş dönemlerinde- askerlerin ıki dudağı arasında olsa bile, vatandaş onlan devletin ken- disi olarak görür. Ahmet Şensılay'ın krtabını okur- ken kaymakamın ya da valinin kişiliklerinin, bir bölge halkının yaşamını olumlu ya da olumsuz yönde nasıl etkileyebilecegini görmek mümkün. Kitabın 1. cildinin 176 sayfasında Uluğbey Kay- makamlığı sırasında, kaymakamlık lojmanının devlet malı eşyalarını da oradan aynlırken bera- berinde götüren "uyanık!" kaymakamın, sonra- dan Türkiye'nin kalbinin attığı kente vali olduğu- nu, bakanlık koltuğuna yükseldiğini, şu anda mil- letvekili olarak, mensubu bulunduğu partinin yö- netiminde iki numarada olduğunu öğreniyoruz. Sevgili, biraz düşünür araştınrsan onu kim ol- duğunu hemen bulursun ve devletteki negatif se- leksiyonun (olumsuzu, kötüyü seçme) hangi bo- yutlara vardığını dehşet içinde görürsün. • • • Birbirini izleyen, kimi zaman komik, kimi zaman heyecan, kimi zaman hüzün vericl olaylann mer- kezinde, bürokrat bir aileden gelen genç bir bü- rokratın anılannı okurken ben bugün Türkiye'nin içine düştüğü krizin birçok nedenini de bir kez da- ha görmek olanağını buldum. Büyük umutlarla kurulan bir Cumhuriyetin için- de idealistlerie eyyamcılann, adamlarla cüdamla- nn hep karşı karşıya geldiklerini gördüm. Genç taşra bürokratı T. Ahmet Şensılay, artık or- ta yaşlı bir adamdır, özel sektörde başanlı bir yö- neticidir. Kitabı bitirdikten sonra yaptığımız konuşmada, "Şimdiki aklın olsa..." sorumu havada kaptı ve "Şimdiki aklım olsa, asla kaymakam olmazdım. Kitabın kapağı doğru seçilmiştir. Herbiri dev de- ğirmen olan politikacılar karşısında yalnız ve za- vallı bir donkişot" dedi. Sonra düşündüm, iyi ki gençlerin yaşlandıkça edindikleri akılları yok. Yoksa dünya yaşanmaz olurdu, kimi işler var ki kimse onlara soyunmaz- dı. Kitapta hep olumsuzluklar yok Sevgili, olumlu ve pınl pınt insanlar da dolu. Ve inan bana Sevgili, sonunda, haksızlıklar kar- şısında yenilseler bile onlar varlar ve bu devlet, bu toplum hâlâ biraz ayakta durabiliyorsa eğer, on- lar sayesindedir. "Bir Taşra Bürokratının Anılan" mutlaka okun- ması gereken, bir anı kitabının ötesinde, yakınta- rihin çok canlı ve çarpıcı bir tanıklığı. Ulusal Muhtariyet Partisi Muhturkır da parti kuruyor İSTANBUL (AA)-Tür- kiye'de son dönemde sık sık sözû edilen yeni olu- şumlara, "Muhtarlar Hareketi" de dahil olu- yor. Türkiye'nin çeşitiiü- lerinden çok sayıda muh- tar, 6 aydır sessizce yü- rüttükleri çalışma sonu- cunda Ulusal Mubtari- yet Partisi'ni (UMP) ku- nıyor. Partinin genel ba$- kanhğuu, geçici olarak Tûm Türldye Muhtaıiar Derneği Genel Başkanı Hüseyin Ozkan yürüte- cek. 30 ildeki muhtarlar derneği başkanının da kaokhğı çahşmalarsonu- cunda kuruculan tama- men muhtariardan olu- şan UMP'nin tüzüğü ha- zuiandı. Genel merkez binası Ankara Kralay"da yer alacak LMP'nin ku- ruluş dilekçesinin veril- mesi amacıyla, Içişleri Bakanbğı'ndan 13 Ağus- tos Pazartesi günü için randevu alındL Bu tarih- ten itibaren partinin Tûrkiyegeneündeörgût- lenme çabşmalanna baş- lanacak. Ozkan, Türki- ye'yi kurtaracak parti göremedikleri için parti kurmaya karar verdikk- rinisöviedL Yılmaz'm başlattığı ulusal güvenlik tartışmasmm tırmanması kulisleri de hareketlendirdi Seçim senaıyoları arttıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP lıderi ve Başbakan Yardımcı- sı Mesut Yümaz'ın açtığı "ulusal gü- venük" tartışması, hükümetın gelece- ği ve seçim konulannda yeni senaryo- ların yaygınlaşmasına neden oldu. Kulislerde, "Yümaz'ın AB yasalan- nın çıkanlmamasını gerekçe gösterip vuruşarak hükümetten çekiiebilece- ğp, «MHP ve DSP'nin içinde yer al- dığı seçim hükümetinin kuruiâbilece- ği", "sonbahardaparlamento aritme- tiğinin değişmesryle Bülent Ecevit'in başbakanlığının tartışmalı hale gelebi- leceğT > a da "ANAP yerine yenilikçi- lerin hükümete girebiieceğj" berızen senaryolar dile getirilmeye başlandı. Sonbaharda netleşecek yeni oluşum- • Kulislerde, "Yılmaz'ın AB yasalannın çıkanlmamasını gerekçe göstererek vuruşarak hükümetten çekilebileceği", "MHP ve DSP'nin içinde yer aldığı seçim hükümeti kurulabileceği", "Sonbaharda parlamento aritmetiğinin değişmesiyle Bülent Ecevit'in başbakanlığının tartışmalı hale gelebileceği" benzeri senaryolar dile getiriliyor. lann TBMM'mn yapısım değiştire- ceği, bu durumda 2002'de seçimin ka- çmılmaz olacağı görüşü de öne çıktı. Yılmaz, Genelkurmay Başkanlığı ve hükümet ortaklan arasında karşı- lıklı açıklamalarla ulusal güvenlik tar- tışmasının tırmanması. kulisleri de hareketlendirdi. Siyaset kulislerinde, ulusal güvenlik tartışmasıyla bırlikte yeni kurulacak siyasi partilere koşut olarak yeni hükümet modelleri ve se- çim senaryolan konuşulmaya başlan- dı. Öne çıkan bazı senaryolar şöyle: ANAP gjdici: Partısinin çok büyük güç kaybettiğini anlayan Yılmaz, ulu- sal güvenlik konusunu tartışmaya aça- rak ortaklanyla arasının bozulması ve duyarlı çevrelerden tepkı almayı gö- ze aldı. Yılmaz'm bu çıkışının arka- smda, partisinin barajın altmda kal- masmı önlemek \ e özellıkJe Güney- doğu'dan oy alma planı yattığına dik- kat çekıldı. Yılmaz'm, AB Ulusal Programf nda yer alan anayasal ve ya- sal düzenlemelerin yaşama geçirile- memesinı gerekçe göstererek sorum- luluğu ortaklanna atıp "vuruşarak" hükümetten çekilebileceği kaydedil- di. Yılmaz'ın böylece hem kendi ta- banını toparlama hem de genişletme planını uygulayabileceği vurgulandı. DSP-MHP seçim hükümeti: ANAP'ın hükümetten çekılmesi du- rumunda, yeni hükümet modelleri gündeme gelecek. Sonbaharda parla- mento aritmetiğinde büyük değişik- likler beklenırken yeni bir hükümet formülünün yaşama geçirilmesinin de kolay olmayacağı vurgulanıyor. DYP lideri Çiller: Hükümet Medine düencisi İstanbul Haber Servisi - DYP Genel Başkanı Tansu ÇiDer, "Türkiye'yi adeta kapı kapı dolaş&rarak Medine dilencisi gibi, birtakım yeıierden kaynak bulduk getirdık' diyenler, esnafin gücünü bümiyortar*' dedi. Çiller, Türkiye'nin devlet bunalımı yaşadığını söyledı. Maslak'ta bulunan Atatürk Oto Sanayi Sitesi'ndeki İstanbul Oto Sanatkârlan Esnaf Odası'ru ziyaret eden Çiller, hükümetin ülkeyi daralma sürecine soktuğunu ve bu noktada esnafin bir suçunun bulunmadığını belirtti. ÇiHer, "Türkr>«'deikösadi kriz vardır. Çünkü Türkiye işgal alündadır. Türldye cehatetgafletişgali atündadır. Bilmeyenler işgal altına almıştanhr" dedi ve Türkiye için tek çıkış yolunun üretimi arttırmakta olduğunu vurguladı. "İktidara geldiğimizde Uk öncc mab'aflaişe başla\acağc" diyen DYP Lideri Tansu Çiller. bankalarda batan paralann esnafin sırtına yüklendiğıni, her gün zam üstüne zam yapıldığını, insanlann zamlardan başının döndüğünü, savcüann baskı altında olduğunu ve bu baskının adaleti hırpaladığını savundu. "Devlet bunalımı yaşanıyor Çiller, Türkiye'nin bugün bir devlet bunalımı yaşadığını vurgulayarak şöyle devam etti: *Demokratik geçmişi hiç de müsait obnayaniar ile ara rejimi sahipknıneyi tarbşanlar, kapdanna jandarma geidiği zaman demokrat kesiliyorlar. Bu iktidar 18 bankaya 15 milvar dolar ödedL Bense bunu size Sdeyeceğim. \ atandaşın bu iktidardan tek beklennsi, çekip gitmesL Bugün esnaân sabn taşnuşsa, Başbakanak binas önünde yazarkasalar firtarjlmışsa, tanker gefip önünde protesto etntişse, hâlâ iktidar bu mesajı alamanuşsa, bu miSetin başka ne yapmasmı bekuyor?" ÇUkr-Eleştirdi İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN DYP'nin, olası bir seçim öncesinde ekonomik krizin sorumluluğunu pay- laşmamak için hükümete girmek iste- meyebileceğinin altı çiziliyor. Bir for- mül bulunamazsa, DSP-MHP seçim hükümeti kurularak ilkbaharda seçi- me gidilebileceği kaydedıldi. Yeni oluşumlar dengeleri degişrire- cek: Yeni partilerin kurulması sonu- cunda hükümet ortaklannın seçime gitmek zorunda kalacaklan belirtili- yor. Kulislerde, fnönü'nün eylül ayın- da kurmayı planladığı parti ile yeni- likçilerin kuracağı partinin transfer- ler yapabilecekleri, bu durumda da parlamentodaki haraketliliğin erken seçimi zorlayacağı değerlendirmele- ri yapıldı. Erdoğanın avukati: İddialar gerçek dışı tstanbul Haber Servisi - Yeni parti hazırlıklannı sürdüren Recep Tayyip Erdoğanın avukatı Hajati YazKi, müvekkili hakkında basında çıkan id- dialann gerçek dışı, tek yanlı ve hak- sız olduğunu belirterek haklannı hu- kuksal zeminde arayacaklannı söy- ledi. Yazıcı, yetkililerin, gerçekleri değil, istediklerini elde etmek için araştırmayı yapan Mülkiye müfettişi- ni değiştirdiklerini öne sürdü. Erdoğan'm avukatlan Hayati Yazı- cı, Nevzat Er ve Mehmet Doğan Ku- bat, dün Topkapı Eresin Otel'de dü- zenledikleri basın toplantısında, baş- ta Albayrak AŞ'ye ilişkin iddialar ol- mak üzere, müvekkillerine yönelik iddia ve haberleri yanıtladılar. Iddi- alann, Erdoğan'ın saygınlığını yıp- ratmaya yönelik, gerçek dışı olduğu- nu söyleyen Yazıcı, Albayrak AŞ'ye verilen ihalelerde de hiçbir yasadışı durumun olmadığmı. bunun Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müfettişi Doğan Atamer'in raporunda da belirtıldiği- ni ifade etti. Erdoğan hakkmdaki id- dialan araştıran Mülkiye Başmüfetti- şi Mustafa Günaydan'ın, elındeki iş yoğunluğu gerekçesiyle bu görevden ahndığını ve dosyanın Candan Eren'e verildiğini vurguladı. 1859'dan beri siyasi hayata 279 parti girdi. Bugün ise 37 parti faaliyet gösteriyor Kîmler geldi ldınler geçtiANKARA (AA) - Türk siyasi hayati 1859 yılından bu güne 279 partinin kuruluşuna sahne oldu. Bu partilerden 88'i Cumhuri- yet'in ilanından önce. 191'i ise Cumhuriyet'ın ilanından sonra kuruldu. Kurulan ilk parti Süleymaniye- li Şeyh Ahmet' in genel başkanlı- ğınıyaptığı TedaiJerCemiyeti''... Fedailer Cemiyeti, 1859'da Istan- bul'da faaliyete başladı. Kurulan son parti ise FP'nin kapatılması- nın ardından, 20 Temmuz 2001 günü Recai Kutan'ın genel baş- kanlığmdaki Saadet Partisi. Büyük önder Atatürk de ülke- nin kurtarılması çalışmalan sıra- sında bazı partilerde üyelik ve ge- nel başkanlık görevlerinde bulun- du. Bu partiler \e kuruluş tarihle- ri şöyle: • 88 parti Cumhuriyet'in ilanından önce, 191 parti ise Cumhuriyet'in ilanından sonra kuruldu. İlk parti Şeyh Ahmet'in Fedailer Cemiyeti'ydi. "Şarki Anadolu Müdafaa-i Hu- kuk Cemiyeti" 1919. Erzurum. "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" 1919, Sıvas- Ankara. "Birinci Grup" (Birinci Müdafaa-i Hukuk Grubu), 1921, Ankara. Genel Başkan Mustafa Kemal Paşa. Kurtuluş Savaşı dönemi "Cumhuriyet Halk Partisi" (CHP), 1923, Ankara. Genel Baş- kan Gazi Mustafa Kemal Paşa. Türk siyasi hayatında dönemin görüşlerine göre çok sayıda parti kuruldu. Kurtuluş Savaşı sırasın- da manda yönetimi yanlılan, Türk ulusunun bağımsızlığmı savunan- Iar ve çeşitli etnik gruplar görüş- lerini yansıtan partiler kurdular. llginç isimleriyle dikkati çeken partilerden bazılan şunlar: "Cenevre Türk Yurdu, 1911, CenevTe", "Lozan ve Neuchatel Türk Yurdu, 1912, Neuchatel, Lo- zan", "Paris Türk Yurdu, 1913, Paris", "tngiliz Muhipleri Cemiye- ti, 1919, İstanbul", "Gizli Komü- nist Fuiiası, 1920, Ankara", "Mim Mim Gruplan, (Müdafaa-i Mflo*- ye Teşkilati), 1920, İstanbul", "Yal- nız Vatan İçin Partisi, 1946, İstan- bul", "Ufak Parti, 1957", "Mute- dil Uberal Parti, 1961", "Düstur Partisi,1961",''MedeniyetveHay- vansever Ekonomi ve Tarun Par- tisi, 1998". Türkiye, 1972 yılında bir kadın- lar partisinin kuruluşuna da sahne oldu. "Türkiye Ulusal KadınJar Partisi"nin Genel Başkanı Mü- beccel Göktuna'ydı. 22 Haziran 2001 tarihinde Ana- yasa Mahkemesi tarafından kapa- tılmasına karar verilen Fazilet Par- tisi de Türk siyasi hayatındaki tek Fazilet Partisi değil. Aynı isimle, 4 Temmuz 1983'te kurulan Huri- ye Beşbudak'ın genel başkanlık yaptığı Fazilet Partisi, 1984'te kendisini feshederek ANAP'a il- tihak karan almıştı. Türk siyasi hayatındaki aktif parti sayısı 20 Temmuz 2001'de Saadet Partisi "nin kuruluşuyla 37'ye yükseldi. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com Markaris, daha önceki bir gelişinde Heybeliada'nın bir sokağına yönelmiş ve şunlan söylemişti: "Evimiz aynı du- nıyor. Çatıyı biraz yükseltmişler o ka- dar. Bahçe güzelleşmiş. Bizimzamanı- mızda o kadar bakımlı değildi." Evin üst katında kendileri otururmuş, aft ka- tında ise amcası. "Amcam her sabah anneme, 'Tasula bak bakalım vapur Büyükada'dan çıktı mı?' diye seslenir- di. Vapur yaklaşmaya başlarken apar topar evden ftrfardı." Teodoros Angelopulos'un nere- deyse bütün önemli filmlerinin senaryo- sunu yazan Petros Markaris, Heybeli- adalı. 1963 yılında Heybeliada'dan Vi- yana'ya okumaya giden Markaris, da- ha sonra Atina'ya yerleşti. Ancak, o doğduğu topraklardan kopmamış. Sık sık Türkiye'ye geliyor. Angelopulos'un filmlerindeki duyarlı senaryolarda bir Heybeliada kokusu olduğunu bizler çok sonra öğrendik. Markaris'in geçen yıl "Gece Bülteni" isimli romanı Panayot Abacı tarafın- dan Türkçeye çevrildi. Onunla bir se- naryo çalışması için geldiğı Büyükada yolunda vapurda karşılaştık. Büyüka- da'da ilk kez düzenlenen "Büyükada Petros Markaris Büyükada'da Kitap Şenliği"ne onu da davet edince sevinerek "evefdedi. Doğduğu, büyü- düğü ve genç yaşta terk ettiği Prens Adalar'ında bu kez ünlü bir yazar ola- rak kitaplannı imzaladı. ••• Bu sene ilki düzenlenen "Büyüka- da Kitap Şenliği" geçen çarşamba günü Toktamış Ateş'in imza ve söy- leşisiyle başladı. Cuma günü Büyü- kada'nın ünlü ailesi Halikarnas Balık- çısı'nın da babası olan Şakir Paşa'nın torunlarından Nermidil Erener Bi- nark "Şakirpaşa Köşkü" isimli anı ki- tabını imzaladı. Dün Hıncal Uluç, Cezmi Ersöz ve Petros Markans ki- tap şenliğindeydi. Imzagünleri bugün ve önümüzdeki hafta içinde Mıgırdıç Margosyan, Zeynep Oral, Duygu Asena, Liz Behamoras, Gündüz Vassaf, Yıldız Sertel, Mario Levi, Celal Başlangıç, Ataol Behramoğ- lu'nun da aralarında bulunduğu ya- zariann katılımıyla sürecek. . . • • • Büyükada ya da eski ifadesiyle Prinkipo Adası, uzun zamandır özle- mini çektiği bir kültüretkinliğinin key- fini yaşıyor. Adalar, edebiyat tarihi- mizde eskiden önemli bir yere sa- hipti. Halide Edip'ten Reşat Nuri Güntekin'e, Hüseyin Rahmi Gürpı- nar'dan Sait Faik'e, Yahya Ke- mal'den Halikarnas Balıkçısı'na ka- dar onlarca edebiyatçıya iîham kay- nağı olmuştu. Adalan azınlıklann, özellikle Rum- lann terk etmesi, önemli bir kültüryı- kımına yol açmıştı. Adalar, kışlık ya- şamını büyük ölçüde yitirmişti. Çün- kü Rumlar kış yaz adalarda oturu- yorlar ve adalara önemli bir kimlik kazandırıyorlardı. 6-7 Eylül 1955 olayları, daha da önemlisi 1964'ler- de Kıbns sorununun tırmandığı gün- lerde adadaki Yunan tebaalı Rumla- nn bir gece yansı apar topar yurtdı- şı edilmesi adalann eski canlılığının yitirmesine neden oldu. • • • Adalar, Istanbul'un hemen yanı ba- şında, yemyeşil ormanlan, motoriu araç yerine faytonlanyla, bir eski İs- tanbul görüntüsünü ve havasını ko- rumaya çalışıyor. Korumaya çalışı- yordiyorum, çünkü adalar sürekli in- şaat ve yapılaşma tehdidi altındâ. Fırsat buldukça SİT alanı olmasına rağmen, kaçak inşaatlar kıyı köşe sü- rüyor. Daha da önemlisi, motoriu araç tehdidi. Özellikle Büyükada ve Heybeliada resmi araçlann neredey- se egemenliği altında. Adalarda motoriu araç yasağı var. Yalnızca zorunlu hizmet araçlarına izin veriliyor. Işte bu "zorunlu"hizmet araçlannın sayısı ve yollardaki trafiği her sene artıyor. Bazen yolda yürti- yüşe çıktığınıza pişman edecek şe- kilde resmi araçlann birisi gidip biri- si geliyor. Adalar Kaymakamı Mus- tafa Farsakoğlu, geidiği günden iti- baren örnek bir tutum sergileyerek makam otomobilini şehre gönderdi ve kendisi faytonla dolaşıyor. • • • Gelin görün ki, orman idaresinin pikabından, polis araçlanna, beledi- ye zabıtasından itfaiye arabasına ve hatta ambulansa kadar pek çok araç "pek de zorunlu" olmayan neden- lerle ortalıkta dolaşıp, kimilerine ser- vis yapıyorlar. Bunu engellemeyi de başaramıyoruz. Adalann bugünlerinden şikâyet ederken bu adalarda yaşamış Hali- de Edip'in eski bir ada anısını sizler- le paylaşmak istedim. Halide Edip'in 1900'lü yılların hemen başında yaz- lan oturduğu Burgazada onu çok et- kilemiş: "Nihayet Burgazada'da bir ey tuttuk, gittik. Ev eski biçim, ge- niş sofalı, morsalkımlı, bahçesigül, hanımeli kaplı bir yerdi. Orada ha- yat benim için tamamen değişti. Adeta Beşiktaş 'taki evde yaşıyorgi- bi olurdum. Dik bir sırtın üstünde I- di. önü denize kadar çamlık, aşağı- sı kumluk, pencerelerinin önünden mavi denize bakar dururdum. Ora- ya hasta gittim, yalnız maddi değil manevi muvazenemi (dengemi) de buldum." Büyükada Kitap Şenliği 26 Ağus- tos'a kadar Büyükada iskelesinin he- men yanı başında Saydam Planet O- tel- Cafe'de sürüyor. Bekleriz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle