23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 AĞUSTOS 2001 PAZAR 10 PAZAR YAZILARI Bir nefes özgürlük veeşitlik... Köln Gan'nın hemen arkasındaki, eskiden "Küçük Istanbul" diye anılan Weıdengasse'ye doğru yürüyorum. Şu günlerde üzerine bir de kitap yayımlanan Weidengasse, artık eski görkemini yitirmiş. Yıllar önce yapımma başlanan "Mediapark" yüzünden dûkkân kiralan yûkselince, zaten kendi işgücünü kullanarak ayakta kalmaya çalışan küçük dükkânlar birer ikişer kapanmaya başladı. Eskiden hafta sonları mahşeri bir kalabalığın işgaline uğrayan sokak, artık çok sakin. Weidengasse'deki bizimkileri, kasetçi dükkânlan, export'çulan ve manavlan, döner ve lahmacun kokulanyla bırakıyorum. Bir de o içinde hiçbir kitap olmayan "ku-aathaneleriyle"... Weidengasse'yi ikiye bölen "Hansaring" bulvanna giriyorum. Avrupa'nın en büyük kaset ve CD mağazası "Saturn"a girmek istemiyor canım. Taa Ren Nehri'ne kadar uzanan bu geniş bulvarda yürümek, aylaklık etmek istiyorum. Çift yönlü trafiğe karşın insanlar kafelenn teraslanna taşmışlar, salkım saçak oturuyorlar. Köln'ûn bu en geniş bulvannın bütün binalan finans kapital tarafından "kapaübnış". Bankaların ve sigorta şirketlerinin dışında kimse yokbu bulvarda. Bir de bu iş hanlannda çalışan insanlann öğle tatillerinde yemek yedikleri ve kahve içtikleri restoran ve kafeler. Ren Nehri'ne kadar bulvar üzerindeki o eski ve güzel binalar finans kapitalin fıldişi kulelerine dönüşür. Ren Nehri'ne doğru yürüyorum. Şehir yan sokaklar ve kavşaklar, meydanlar, yeşil parklara açılarak soluk ahyor. Bu beton ve cam yığını sokaklar, birdenbire asırlık bir çınar ağacırun yeşiliyle şenleniyor. Bulvar afişlerle dolu; konser, diskotek, yürüyüş. Afişlere bakarak yürüyorum. Bir yandan da aklım "bizimkikrde'', Cenova'da. Bir afiş de bizimkilerden: Haydi Cenova'ya. Afişlerin en garibi, en kötü kâğıda basılmış. Diğer lüks afişlerin içinde hemen seçiliyor. Oysa bulvarda Köln Gan'na doğru Berlin'deki Love Parade'ye giden teknocu gençlere rastlıyorum. Bir büfenin önünde rastlıyorum ona. Önce bir şaka zannediyorum. Alık reklamcılann sivri zekâ bir kampanyası diye KOLN düşünüyorum. "Efeane sigara oldu" yazıyor afişte. Che'nin o bildiğimiz bereli fotoğrafı. 19 filtreli sigara 5 mark. Hemen büfeye dalıyorum. "Şu yeni Che marka sigaradan bir tane" diyonım. Satıcı umursamaz bir tavırla, kırmızı ve siyah renklerin egemen olduğu paketi uzatıyor. Satıcılann o her zaman hazır sahte gülüşü bir teşekkürle parayı ahyor. Paketi alıp çıkıyorum. Che sigarası cebimde, Ren Nehri'ne vanyorum. Ren her zaman olduğu gibi dingin, nazlı nazlı akıyor Hollanda Ovası'na doğru. Ren Nehri'nin sahilinde bir banka oturup Che'nin bereli resminin olduğu paketi açıyorum. Sigaralann ucuna, filtrenin hemen altına da Che'nin o ikonlaşmış resmini basmışlar. Kapitalizmin, para kokusu aldığı zaman satmayacağı şey yoktur. Bir tane Che sigarası yakıyorum, tadı hiç iyi değil, tütünü çok kötü. Belli ki Che admı kullanıp para kazanmak istiyorlar. Küba Devrimi'nin efsane adı "Che", artık bir sigara markası. Küreselleşmenin derinleştirdiği bir şey bu. Artık metropollerin puslu havasında insanlar, eğer böyle arzulan varsa, ciğerlerine bir yudum "özgûrlûkve eşitlik" çekebilecekler. '" Kâr, özgûrlükten hiç korkmuyor olabilir, peki ya özgürlük? Ren Nehri'nin kıyısında bir kafede bir yorgunluk kahvesi içmek için mola veriyorum. Radyo açık, haberleri dinliyoruz. G-8 zirvesinde ölüm. Cario Giuliani. Berlin Duvan'nın yıkılmasının ardında kendini dünyanın tek hükümranı ilan eden ve adına küreselleşme denilen vahşi kapitalizm, "yeni ortaçağ"da insani her türlü direnişe bir korkuyla saldınyordu. Cenova'daki yüz binlerce insana olanca vahşetiyle saldıran polis, Berlin'deki tekno müziği eşliğinde, sentetik uyuşturucu Extacy almış ve kendi gövdesini en mahrem yerine kadar sergileyen gençlere hiç ses çıkarmıyordu. Berlin'deki bu hedonistler genç, ama Cenova'da barikatlarda direniş örgütleyenler de 9O'lı yıllann gençliği. Yeni ortaçağda her şey satılık. Ama Che'yi sigara markası yapanlar bir şeyi unutuyor: Insan. Her şeyin satılık olduğu bu dünyada bizim olan ne kaldı? HÜSEYİN MOR "St. Nicholas PARK OTEL" *** Doğanın Özünde Tatil (Çam ağaçlanyla çevrilı, sahn, senn, güleryüzlü, dosl bir ortamda keyıflı bir tatıl ıçin ) • Açık büfe kahvaltı, akşam yemegi • 2 yüzme havuzu (1 'ı kaydıraklı) • Mıni market, bılardo. masa tenısı, atari • Odalarda telefon, sıcak su, balkon, müzık yayını, ketıl.vantılatör • Hamam. sauna • Yûrüyüş. çevrc gezileri, paragliding. at turlan, dalış, tekne turlan • Ücretsız günlük gazetenız Y.P kışı başı gûnlük 24 500.000 Rezervasyon ve bılgı ıçın: 0 252 - 616 63 53 / 616 63 56 Bılgı ıçin ınternet ^-wwfethiye neften otelimızın sayfalanna ulaşabilıruuz e-maıl. nic.parkotel@superonline.com St Nkhobs PARK OTEL - Hisaröoü/ÖLL DENİZ-FETHİY E "Cumhunyet ohırianna %IO indirim " Beyaz kafalı bir siyah adamBu tür tartışmalı kararlan da nedense hep Işçi Partisi hükümetleri ahyor bu ülkede. Hangi ölçüye uygun, hangi politikamn sonucudur akıl sır erdirilemeyen bu tür kararlar artık Işçi Partisi klasiği sıfatıyla tanımlanıyor. Hükümet şimdi de bayram değil seyran değil, ABD'de faaliyette bulunan İslam Milleti adlı örgütün lideri siyah eylemci(!) LouisFarrakban'ın, Ingiltere'ye giriş yasağmı kaldınverdi. Söz konusu yasak, Farrakhan'm duyanın tüylerini diken diken eden Yahudi karşıtı sözleri yüzünden Thatcher döneminde konmuştu. Bu zat kelimenin tam anlamıyla bir ırkçı. Siyahlar için tam bir baş belası ve ABD siyah hareketi içinde sevilen bir lider de değil. Görüşlerindeki "siyah amaçlardan uzak" kimi noktalar onu siyah hareket için tehlikeli kılıyor. Kimilerinin sandığı gibi radikalliğiyle ABD yönetimi için değil, kendisinden çok daha haklı gerekçelerle mücadelesini sürdüren diğer siyah hareketler için büyük bir tehlike arz ediyor. Bu adam sayesinde ABD'deki siyah hareket büyük bir bölünmüşlük yaşıyor. Cûnkü hazretin "düşmanlarryla"(!) arasında bir fark yok. Savunduklarına bakmca görülebilir bir şey bu. Yahudilere bakışıyla siyah düşmanı Ku Klux Klandan, Korelilere ilişkin değerlendirmeleriyle ırkçı dazlaklardan. yoksul siyahlara ilişkin tutumuyla seçkin zümreci îslamcılardan izler taşıdığı anlaşılabilir. Parçalanmış bir kişilik tabii bu ve bu kişiliği tek bir politik kimlikle, fslamcılıkla ifade ediyor. Bu yüzden de samimi Müslümanlarca da sevilmiyor adam. ABD'de zenginleşen Korelileri, ülkenın ekonomik dengesini siyahlar aleyhine bozan etkenlerden biri olarak görmenin Islamla bir ilgisi yok elbette. Üretici güçlerin sadece aynı ulustan olması gerektiğini savunan bir sürü beyinsiz var dünyada. Farrakhan da onlardan biri. Üretimde ortak kimliğin bir smıfa ait olduğunu herkes kavrayamıyor malum. Muhteremin siyahlar adına öne sürdüğü talepler de "siyahlann çiftlik alabilmelerr. "fabrika kurabilmeleri" ve "uluslararası tkarete girebilmeteri" LONDRA MUSTAFA ERDEMOL noktalannda toplanıyor. Irkçılığın kimi beyazlarda kültürel boyutta yerleşik bir davranış biçimi olduğu ve asıl vurgunun buraya yapılması gerektiği düşünülürse, söz konusu taleplerin doğrudan ^ _ _ ^ ^ doğruya ırkçılıkla mücadeleyle bağlantılı olmadığı anlaşılabilir. Yani Farrakhan'm ırkçılığa karşı mücadelesi(l) de bir tuhaf. Hem ırkçı, hem de -samimi Müslümanlarca kendilerinden sayılmasa da- Islamcı oluşu nasıl anlaşılmalı peki? Siyahlann, ABD'de Islama yönelmelerinde, lslamın vaat ettikleri etkili olmuştur, buna kuşku yok. Ama Islamcı tebliğini yaparken siyahın beyaz adamla ilişkisini görebildi. Ne diyordu siyah adam: "Beyaz adam kitabıyla geldi." Yani Incil'iyle. Yıllar boyu köle kılmışında, elinde Incil'iyle Hıristiyanlık büyük rol oynamıştı. Siyah adam Islamı seçiyor. Kime karşı? Beyaz adamın dini olduğuna inandığı Hıristiyanlığa karşı. Yani Farrakhan'ın Islamı seçişi, Islami bir yaşam biçimini arzu etmesinden kaynaklanmıyor. 'Dikkat bizon çikabilir9 ABD'nin en büyük Harley Davidson rallisi her yıl Güney Dakota eyaletinde düzenleniyor. 6 Ağustos'ta başlayan ve 1 hafta sürecek 61. Sturgis Motosiklet Rallisi'ne yüzlerce motosikktli kaüldL Yanşmacüar, Custer Eyalet Parkı'ndan geçerken bekJenmedik bir konuk yüzünden zor anlar yaşadı. Bir bizon, hızia gelen motosiklettere aldırmadan yola çılap ağır ağır karşıdan karşıya geçtL (AP) îslamcılığı, beyaz adamın dinine karşı politik bir tercih olarak beliriyor. Bu adamı mücadele ettikleriyle, "aymlaştiran" örnekler sadece bunlar değil. O da karşı olduğu zümreler gibi insanlar arasında aynmlar yapıyor. Ikinci sınıf vatandaş \ olmak istemediklerini haykırmak için düzenlediği "Bir Milyon Siyah Adam" adlı yürüyüşe kadınlann katılmasını engellemişti. Yani ikinci sınıf vatandaş olmayı istemeyen Farrakhan ve örgütü, aile içindeki "birincilerle" dile getirdiler bu taleplerini. Farrakhan'm National of Islam (İslam Milleti) adlı örgütü yoksul siyahlan üyeliğe kabul etmiyor. Çürikü yoksullar "kötü imajh siyahlar" olarak değerlendiriliyor örgüt tarafından. Özal'ın "Ben zenginleri severim" deyişi kadar anlaşılabilir bir tavır bu. Bizim Mehmet Şevki Eygi ile Farrakhan'm tanışmalannı çok isterdim. Eygi, halen köşe yazarlığı yaptığı varakparede sık sık kurmayı düşündüğü bir okuldan söz eder. Enderun adını vereceğini söylediği bu okula sadece elli öğrenci (erkek tabiı) seçecekmiş. Seçtikleri arasında yoksullann olmasmı istemiyormuş. Çünkü yoksul kişinin beklentilen ve talepleri çok olacağından işi engellemesi bile mümkünmüş. Beyazlânn adaleti(!) sonucu idama mahkûm olan siyah gazeteci Mummia Abu Cemal için Farrakhan ve örgürünün kılını bile kıpırdatmadığını da hatırlatayım bu arada. Türkiye'de yargısız infazlara karşı çıkmayan kimi Islamcılann tavırîarına ne kadar benziyor. Yani işte böyle bir adam. Thatcher döneminde konan lngiltere'ye giriş yasağı kaldınlıyor. lngiltere babamın memleketi değil, ama ben bu yasağı destekliyorum. Benim gibi düşünmediği için adama yasak konmasını içime bir güzel de sindirmiştim. Demokrat bir tavır değil benimki, doğru. Demokrasılerde seçimle gelmiş hükümler yerine teknokratlar hükümeti isteyen bizim aydınlar mı beni eleştirecekler yani. Irkçı görüşlerine karşın Farrakhan'ı destekleyen azımsanmayacak bir kitle var lngiltere'de. Seçimlerde işe yarayacak bir kitle. Ecevit'in Fethullah'taki aydınlığı görebilmesi gibi, Blair de Farrakhan'm içindeki beyaz adamı bir bakışta görebildi. Hükümet etmek demek neyi nerede göreceğini bilmek demek biliyorsunuz. , .. ..'_'.'" Tanntanımaz ninenin var olmayan milyonlan Kuzey Amerika'nın binlerce ateistini temsil eden tanntanımaz önder Madalyn O'Hair, 4 yıl Önce kızı, oğlu ve torunuyla birlikte ortadan kaybolmuştu. Kaybolma olayı geçen yılın son günlerine kadar gizemini korudu... 77 yaşmdaki tanntammaz ninenin kayboluşunun hemen ardmdan devreye giren söylenti kampanyası Madalyn O'Hair'le beraberindekilerin, derneğin 600 bin dolarlık parasını iç ettiğini savladı. Merkezi Teksas'ta olan tanntanımazlar, Amerika'nm en azılı yobazlannın odak yerlerinden biri olan Teksas eyaletinin ardından, Alabama, Georgia ve Florida'daki köktendincilerin de katıldığı sistemli bir saldınyla kmanmaya başlamışlardı. Milyarlık bütçeleri olan ve televizyon Evangelistleri olarak ünlenen köktendinciler, kaybolma olayınm "Tann'nın gazabı" olduğunu 4 yıl boyunca TV ekranlannda haykınp durdular. Coğunun 1500 dolarlık "Gucd" marka giysisi olan köktendinci TV rahipleri, tanntammaz liderin "cehennemde kavrulduğunır ilan ederken, ellerindeki tncil'leri havaya kaldınyor ve "HaDeluya'' diye bağınyorlardı. Bu sözcük, Hıristiyanlann "Allah-u Ekber"iydi. Polislerin 4 yıllık soruşturması, umutsuzlukla noktalanmak üzereyken, Ed Martin adlı deneyimli bir dedektif, tanntanımazlann önderinin ve berabenndekilerin Teksas'ta bir ormandaki çukura gömüldüklerini ortaya çıkardı. Martin, yıllar sonra, mezar içindeki kemiklerin, O'Hair, kızı, oğlu ve torununa ait olduğunu kanıtlamıştı. Parçalanmış kafataslannı ve diğer kemik parçalannı inceleten Martin, kurbanlann cinayete kurban gittiğini açıkladı. Polis, kanıtlan değerlendirdikten sonra, David Waters adlı işsiz güçsüz bir sabıkalı soyguncunun yakasına yapışacaktı. Kaybolma olayının ardından üretilen bin türlü söylenti arasında. tanntanımaz ninenin, yabancı ülkelerdeki bankalarda milyonlarca dolarlık banka hesabı olduğu savı, manşetlerden düşmüyordu. Amerika'nın sayısı binleri geçen köktendinci gazeteleri, televizyonlan ve radyolan, 4 yıl boyunca masa başında üretilen yalanlarla, O'Hair'le beraberindekilerin, Avrupa'nın lüks kentlerinde har vurup harman savurduğunu öne sürdüler. İşte bu söylentilere inanan 30 yaşmdaki Waters, sonradan öldürüp diğer kurbanlanyla birlikte mezara gömdüğü ortağının yardunıyla, ateist nineyle beraberindekileri evden kaçırmış ve var olmayan banka hesaplanndaki paraya sahip olmak istemişti. 20 yıl hapis cezası alan katil. ateist ninenin "Benim yabancı bankalarda miryonum yok, emekü maaşryla geçiniyorum" demesine inanmadığını ve kurbanlannı öldürdüğünü itiraf etmişti. TORONTO ENGtN AŞKEN O'Hair'in kayıp olduğu yıllarda, onun Paris'te, Monte Carlo'da, Londra ve Zürih'te pahalı otellerde göründüğü yalanmı tekrarlayanlann bir kesimi de, haftalık tirajı 6 milyon olan ve tüm içeriği uyduruk yazılan içeren bulvar gazeteleriydi. 1965'te ateist örgütünü kuran ve din, bilim ve ekonomi politik alanmda uzmanlığı olan ateist nine. yayımladığı onlarca kitapla, yıkanmış beyinleri annmaya çağırdı hep. Amerikan siyasetinin kopmaz bir parçası olan din sömürüsüne yasal düzeyde sürdürdügü savaşla, güç odaklannın nefret simgesi olmuştu. Laik anayasanm, yobazlann yani sıra, laik geçinen çıkarcılarca da sulandınldığı inancındaydı. Okullarda derslere dua ile başlama geleneğini, Yüksek Mahkeme'de açtığı davayla yasaklatan o oldu. Mahkeme salonlannda ve ABD dolannda yazılı "In God We Tnıst- Biz Tann'ya güveniriz" deyişinin laik bir ülkeye yaîaşmadığını savunarak yıllarca dava açtı devlet hakkında. Paralarda ve mahkeme salonu duvarlanndaki "Tann" sözcüğünü yasaklamayı reddeden yargıçlar, Nixon'un, Reagan'ın atadığı tutucu adamlar olduğu için, sonuca ateist nine pek şaşmadı. ama çok öfkelendi. ABD başkanlannın görev alma törenlerinde ve duruşmalarda söylenmesi âdet olan "So Help Me God-Böylece Tann yardımcım olsun" deyişinin yasaklanmasını isteyen ateist nine, bu davayı da yitirecekti. Madalyn O'Hair. Incil'in ilköğretim okullanndan çıkanhnası için bir dava daha açtı ve bu davayı kazanarak Hıristiyanlann kutsal kitabını okullarda yasaklattı. Her gittiği yerde "Tann inancının insan beynini çehnejediğini" söylerdi ateist nine. "Özgür yaratun gücünün", "sorgulama gereğuıin" din inancı olduğu sürece asla gönenemeyeceğine inanmıştı. Onun en çok öfkelendiği konu, 1954'teSenatörJoe McCarthy''nin öncülüğüyle paralarakonan "Tann" sözcüğünün yargıçlarca laikliğe karşı bulunmamasıydı. Kuzey Amerikalı ateistlerin şimdiki başkanı EUen Johnson, şöyle tanımlıyor ateist nineyi: "Madalyn O'Hara, yüreği msanlık ve bilinç için çarpan soylu bir savaşuncrydı. Yobazlann 'Amerika'nın en çok nefret edilen kadını' olarak anmasuıa karşm, o aydınlığın, acunanuı ve sevginin sesi olmuştu. O'Hair, bağımlılığın ve umarsızhğuı yeni biçimi diye tanımladığı dinsd inancı, nesnel gerçeğin yandsamalı ve düşsel tanum olarak görürdü. Dini doğa ve toptum fenomenlerinin, doğa-üstü olay ve güçler görünümüne büründürüldüğü bir dayatmacıhk olarak değeriendiren ateist nine, düşlerdeki tek cennetin; gökyüzü cenneti değil, yeryüzü cenneti olması gerektiğini söylerdi." VİLLA DATÇA APARTHOTEL Türkiye'nın eşsız güzelliklerine sahip, aynca nem oranı sıfir, oksıjen oranı en bol olan DATÇA yanmadasında sızlen beklıyor. VİLLA DATÇA, MAVİBAYRAKLI denıze sıfir olup büyük ve çocuk yüzme havuzu. havuz ban, iskele ban, beach ban, cafe'si, fast-food'u. açık ve kapalı restaurantları, market'i, çocuk parkı, kuaförü, plaj voleybolo ve kapalı ldimalı DISCO'su ıie hem dınlenebılmenız, hem eğlenebılmenız ıçin hızmetımzdedır Siz de VtLLA DATÇA'da bir tatıli hak ettığınızı düşünmüyor musunuz? O halde hemen bızı arayınız. Fiyatlannuz' lkişıO.K. 12.500.000.-TL. lkışiY.P. 17.500.000 - TL. Fıyatlanmıza KDV dahildır. Kredı kartı geçerlıdir. İskele M»h. Çökertroe Mevkü PK 67 DATÇA/MIĞLA-TURKEY Tel: +90 (252) 712 27 25 - 712 35 25, F»ks: +90(252) 712 39 55 www.villadatca.com E-mail: villıdatca'a iiir.com ÖRBU - HOTa KONAK UUİ 25 konak odası, 100 kişilik restoran, leziz Ege ve Avrupa mutfaklan çqitleri, snack bar, kültürel eğlenceler, su sporlan, tarihi gezıler. "Yaşlı" meşe ağaçlannın altında, antik şehir Ören'ın üstünde, guller ve çimlerle ıçı çe, 13 adet lüks apart villa. 2 geniş oda, salon, balkon, mutfak. AGUSTOS2001 OTEL Odası lKişiY.P. 17.000.000.- VİLLA 1 Kişi Y.P. 18.000.00.- 0-6yaşücretsiz,7-12yaş%50 Tel: (2661416 43 01 - 02 Faks: (266) 416 43 01 ÖREN/BURHANİYE Büyüleyici Ören plajına 80 m. uzaklıktayız. Cumhuriyet gazeteniz günlük olarak bizden. MAVİ DE\İZ TATtL EVLERİ Tiirkiye nin cennet köşesi, mavi bayrak ödülü, Marmaris Turunç Koyu'nda denize sıfir, yüzme havuzu, havuz bar, sabah ve akşam zengin açık büfe, her cumartesi havuzbaşı barbekü parti, tüm pide ve pizza çeşitleri, odalarda müstakil elektrikli şofben, klima, müzik, telefon 0-2 yaş ücretsiz, aynı odada üçüncü kişi %50 indirimli Iki Kişilik Odada 1 Kişl 7 Cece 8 Cün 150.000.000.-TL I Rezer>as\on '• Tel. 0 252.476 71 9 0 - 9 1 ' '~" Fax 0 252 476 70 07 w w hotelmavıdeıuz com BODRUM'DA S.\HlBtNDEN SATILIK YAZLIK Yalıkavak'ta, lebiderya deniz manzaralı, nem oranı düşük, 1 salon + 1 oda + 15 nr veranda acele satılık. 19milyar. Tel: O 532 615 88 67 Kalbinizi Koruyun TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs Cad. No: 8 Şişli/lstanbul Tel: (212) 212 07 07 (pbx) (10 hat) Faks:(212)212 68 35
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle