Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
EM«AUZ2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
İ L J v U l 1 l^fITJJL / ekonomi(g cumhuriyet.com.tr 13
İRİCETLER
SESU Kozmetik.
:ut temizliği ve cilt
umına yönelik ürün
pazesine. tüy dökiicü
mi de ekledi. Cildi
riş etmeyen Aloe-
a katkılı krem,
)nomik ve hoş
cusuyla dikkat
:iyor.
FA'nuı yeni VVieüness
:ut bakıtn ürünleri
,anııs nıinetalleri ve
.un özleri içerivor.
ün, green tea ve limon
nslannın
nşımından oluşan
kusu ve pH oranı
igeli formülü ile cildi
ruyor.
BNET. Türkiye
jzyonla MücadeJe
açlandırma ve Doğal
rlıklan Koruma
kfi'nın(TEMA)
ernet sponsoru oldu.
onsorluk kapsamında
MA'nın internet
şimi ve hosting
metleri BNET
afindan sağlanıyor.
MARSHALL Boya,
ış noktalarına ve
yacılara yönelik çekiliş
mpanvası başlaftı. Ay
ıuna dek sürecek
mpanya kapsamında,
arshall
rtancılanndan 30
l>on liralık üriin
ına 1 adet çekiliş
ponu verUecek.
kilişte talihiiye *->=>•*«
nauit Kangoo, 70
iiye de IBM marka
gisayar verilecek.
BURGER KJNG,
ni ürünlerini
onomik bir pakette
narak Chicken
nders. Chicken
ings, Acılı Jalepone
slu Burger, Cajun
slu Chicken Tenders
Onion Rings ve orta
ıla'nın yeraldıgı
•saplı Beşli sinin her
jnünii 750 bin liraya
;eticiye sunuyor.
TNT. 09.00-12.00
press Senisi ile rüm
tıderileri Avrupa'nın
) noktasına ertesi gün
ıştın>or. TNT,
rupa'yabirgecede
limat vaptığı bu
visini ağustos-ekiın
ısında kullanan
işteriJerine Swatch
rka kol saati hediye
ıcek.
EUROPAY.
stercard \e Anadolu
:di Kartı Turizm ve
aret AŞ ışbirliğiyle
ki\e'deüretilen
[V chıp'h kart ile ilk
Avrupa'nın farklı
?lennde uluslararası
me ıslemlerini
:ekle>tirdi.
EK. Lezzete
ulukKaravanı'adlı
iliğinin ilkini
ıhada 3-5 Temmuz
tleriarasıoda
ıer"de gerçekleştirdi.
ıvan3-31 Temmuz
ıleriırasında
ılya'nın farkh
alamı gezecek.
IARMARA 34.
ılajmı yeniledi.
ie 5 alkol içeren
hesaolı oluşu ile ön
ı çıfcyor.
Cumhurbaşkanı'nın veto gerekçesini okumadığını söyleyen Tanm Bakanı Gökalp:
Yenî yasayı biz hazırlayafamEkononü Servisi - Tanm ve
Köyişleri Bakanı Hüsnü Mı-
suf Gökalp. tütün konusunda
ilgınç bir tutum aldı. Tütün
Yasası'nın veto edilmesi ilgi-
li sorulan. "Cumhurbaskanı-
nın veto gerekçeJerini okuma-
dım. o, kanunu aldığı zaman il-
gili uzmanlara incelettirmiştir.
Ama yeni bir tütün kanuntı-
nun çıkması lazım. Bakanhk
olarak, tütünün üretimi, üreti-
cinin durumu ile fabrikasyo-
• Türkiye'de aşın bir tütün üretimi olmadığını, yurtdışında da
Türkiye'de üretilen sigaralann satılmadığını söyleyen Tanm Bakanı
Gökalp, veto gerekçelerini okumadığını, ama yeni bir tütün yasasınm
çıkması gerektiğini belirtti.
nu ihmal edilmemiş bir yasa
hazırlanıaya tatibiz" şeklinde
yanıtladı.
Türkiye'de aşın bir tütün
üretimi olmadığını savunan
Gökalp. hiçbir ülkede Türk tü-
tünü satılmadığını. tütün yasa-
sınm da yıllar önce hazırlan-
mış ve birçok konunun ihmal
edilmiş olduğunu anlattı. Ya-
sanın hazırlanma aşamasında
katkıda bulunmak istedikleri-
ni de hatırlatan Gökalp, 600
bin çiftçi ailesinın rüründe ça-
lıştığını. Tanm ve Köyişleri
Bakanhğı 'nın aktif olarak ça-
lışmalar içinde yer alması ge-
rektiğini. bu nedenle de tütü-
nün üretimi, işlenmesi ve pa-
zarlanması konusunda dünya-
daki örnekleri inceleyerek bir
Yaklaşık600bin
çiftçinin yansıru
tarladan
uzaklaştırmak ve
Tekel'de çalışan 30
bin isçinin \arısını
işsiz bırakmak
anlanuna gelen
Tütün Yasası, bu
haüyle çıkarsa
geçinıini bu işren
sağlayan 3 milvona
yakın insanı
mağdur edecek.
yasa hazırlanması gerektiğini
dile getirdi.
Uluslararası kuruluşlardan
gelen paralan tanmcılar ola-
rak kullanmadıklannı bildiren
Gökalp, tt
Biz üretimimize,
kendi organizasyonumuza ve
vmmBliğinarttşınagözümüzü
diktik" dedi.
Vetoya destek bûyfldfi
Tütün Yasası'nı "sosyalyö-
nü olmamasr nedeniyle im-
zalamayan Cumhurbaşkanı
Abmet Necdet Sezer'e, ke-
simlerin desteği sürüyor. Ka-
mu Işletmeciliğini Geüştirme
Merkezi Vakfı (KİGEM), ya-
sanın iade edilmesinin olum-
lu bir gelişme olduğunu bil-
dirdi. Tütün Eksperleri Der-
neği Genel Başkanı Faruk
Gülpınar da "Hükümetin
yanüş rurumunda ısrariı of-
ması, 3 mihyon insanla ihtilaf
anlanuna getir" diye konuştu.
Öte yandan Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliği (TOBB)
veto edilen tütün yasasınm çı-
kanlması gerektiğini bildirdi.
TOBB'un açıklamasmda,
ekonomideki dalgalanmalann
sona ermesi, piyasalann den-
geye oturması açısmdan tütün
yasasının çıkanlması gerekti-
ği dile getirildi.
Cumhurbaşkam Sezer'in veto ettlğl Tütün yasası ne getlrfyor, ne götürüyor?
Ekononıi Senisi - Devletin
tütün sektöriinden tamamen çe-
kilmesini sağlayan yasa tasan-
sı, Tekerinözelleştirilmesi için
ön hazırlık özelliğini taşıyor.
Özelleştirmenin yaklaşık
600 bin çiftçinin yansını tarla-
dan uzaklaştırmak \e Tekel'de
çalışan 30 bin işçinin yansını
işsiz bırakmak anJamına geldi-
ğine dikkat çekilirken tütün ya-
sa tasarısının çifçinın ürettigı
üriin fiyatının düşmesine, tü-
keticinin de sigarayı daha paha-
lıya almasına yol açacağı vur-
gulanıyor.
T=p-Aynca tasandaki düzenle-
melerle. 600 bin aılenin tütün
üretemeyeceğine ve kentlere
Tütün ekicisine göç yolu
göç etmek zorunda kalacağına
dikkat çekiliyor. Tütün yasa
taslağının piyasada ve çiftçiler
ile tüketicilerin yaşamında
yol açacağı değişiklikler
şöyle:
/ Fiyaü yabancüar beür-
leyecek: Tekel, K.İT statüsün-
den çıkartılarak iktisadı dev-
let teşekkülüne dönüsü-
yor. Yasa tasarısı adeta Te-
kel'in özelleştirilmesine ze-
min hazırlıyor. Ekilecek tütün
miktannı. cinsini ve fiyatını ya-
bancılar belirleyecek.
/ Sigara pahalanacak: Tütün
piyasasında yapılacak düzenle-
melerin hpkı Süt Endüstn-
/_ si Kurumu'nun (SEK.)
özelleştirilmesi sonra-
sında yaşananlara
benzemesinden en-
dişe ediliyor. Piyasa-
nın yabancılara terk
edilmesi. çiftçinin
ürettiği ürünün fiya-
tının düşmesine ve rüke-
ticının aldığı sıgaranın paha-
lanmasma yol açacak.
/ Çiftçiler göçe zorlanryor: Ta-
sannm yasalaşması, Türkiye'de
şark tütünü ekiminin azalması-
na yol açacak. Yabancı tütün
üretimi artacak. Bu durum aile-
leriyle birlikte yaklaşık 3.5 mil-
yon kişiyı etkileyecek ve çiftçi-
ler kente göç etmek zorunda ka-
lacak.
/ Destek ahmlan bitecek: Tü-
tünde destekleme alımlanna
son venliyor. Devlet 2000 ve
2001 yılı ürünü haricinde tütün
almamayı planlıyor. Tüfünün
yazıh sözleşme ya da açık art-
tırma yoluyla piyasada alış ve
satışına olanak tanınıyor.
/ Serbeşleştirme kurulu oiuşa-
cak: Tütün, tütün mamulleri ve
alkollü içkilerpiyasası düzenle-
me kurulu oluşturuluyor. Zira-
at çevreleri bu kurulun oluşu-
nun bir şey ifade etmediğini ve
kurulun, piyasayı serbest bıra-
karak yabancılann eline geç-
mesine neden olacağını belirti-
yorlar.
/ İthalatimtrvaaendişelendiri-
yor: Taslağa göre yaprak tütün
ithali yasaklanıyor. Bunun is-
tisnası ise üretici şirketlerle il-
gili. Üretim şartlanru yerine ge-
tiren şirketlere üretim ihtiyaçla-
nyla sınırlı olmak üzere ithalat
imtiyazı tanınıyor.
DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ / ERGÎN YILDIZOĞLU LONDRA
ingiltere'de parlamentonun, seçim-
lerden sonraki ilk "Başbakanın sorula-
ra cevap verme" oturumunu yorumla-
yan Andrevv Ravvnsley (The Obser-
ver'in köşe yazarı), işçi Partisi (İP) saf-
lanna bakarak "Amma sefil bir galip-
lergrubu bu.. siyasibirviagraalmışgi-
bi durmalan gerekirken prozac yut-
muş gibi uyuşuklar" diyordu. Gerçek-
ten de seçirnferi üst üste ikinci kez hem
de parlamentoda ezici bir çoğunluk el-
de ederek kazanan İP lideriiği ve yöne-
tim kadrolarında böyle bir ikinci döne-
me başlarken görülmesi beklenen öz
güvenden, heyecandan eser yok. Kı-
sacası zaferin tadı yok!
Bu madalyonun bir yüzü. Öbür yü-
zünde İP hükümetine karşı belirgin bir
biçimde yükselmeye başlayan bir mu-
halefet dalgası var. Ancak bu muhale-
fet, Muhafazakâr Parti saflarındaki ani
bir enerji yükselmesinden değil (O par-
ti şimdi, ölüm döşeğinde) İP'nin içinde-
ki sol ve dışındaki radikal sol kanatta
başlayan hareketlilikten kaynaklanıyor.
Zafer mi dedinlz?
Ingiliz işçi Partisi'nin, zaferinin tadı-
nı çıkaramaması doğal. Çünkü ortada
birzafer yok. İPseçimleri, seçmen İP'yi
sevdiği için değil, Muhafazakâr Par-
ti'nin neo-liberal politikalarına hâlâ bü-
yük nefret duyduğu için kazandı.
Gerek seçimden önce gerekse de
seçimlerden hemen sonra yapılan ka-
muoyu yoklamalan, toplumda bir sola
kaymanın başladığını, hatta seçmenin
giderek İP'nin de soluna geçmekte ol-
duğunu gösteriyordu. Örneğin seçme-
nin yüzde 51 'i İP liderliğinin çok fazla
sağcılaşmış olduğunu düşünüyordu.
Yüzde 73'ü tren yollarının yeniden ka-
mulaştınlmasını istiyor, yüzde 81 'i hü-
kümetin I). dönemde sağlık sistemine
yönelik özelleştirme planlanna karşı çı-
kıyordu. (Aktaran Socialist Review
temmuz/ağustos). Dört yıllık İP hükü-
meti seçmende büyük bir düş kırıklığı
yaratmıştı. Bu yüzden 1918'den bu ya-
na en düşük katılımla gerçekleşen se-
çimlerde, İP, kayıtlı seçmenin yalnızca
yüzde 25'inin oyunu alabildi. Seçimler-
de katılım İşçi Partisi'nin en güçlü ol-
duğu bölgelerde genel ortalamadan
12-13 puan daha da düşüktü. Seçmen
sandık başına gitmemiş, İP'yi destek-
lememişti. Hatta, BBC'nin biryorumu-
na göre seçimlerde; "Küçük sol parti-
lersaygın bir varlık göstermişler, aşın-
sol adaylar ufak fakat belirgin oranlar-
da oy almışlardı. Sosyalist adayların
katıldığı ve yüzde 2'den daha yüksek
oy aldıklan bölgelerde İşçi Partisi'nin
oyları yüzde 5'ten fazla gerilemişti".
Şimdi, İP lideriiği, hem daha önce söz
verip de yapamadıklanndan dolayı
eleştirildiğini hem de ikinci dönemde
Zaferin Tadı Yok!yapmak istediklerinin giderek artan bir
direnişle karşılaşacağını biliyor. Işte bu
yüzden zaferin tadı yok! • - • •
İP tabanı sola kayıyor
Bir süredir, İşçi Partisi yerel şubele-
rinde, sendika toplantılarında, parla-
mento grubunun kabine dışındaki üye-
leri arasında belirgin bir huzursuzluk
ri" (6-7/07). Şimdi, Blair parlamentoda
sorulara cevap oturumunda, muhale-
fetsıralanndan değil, kendi saflanndan
gelen sorularla zorianıyor. Örneğin so-
lun sözcülerinden Dennis Skinner,
"sosyal sigorta reformu" tartışmasın-
da BJair'e "yaşlı, hasta ve özürlüleri bı-
rak", "şişman kedilerin peşinden git"
diyebiliyor.
Seçimlerde Blair'in tümüyle yok say-
var. The New Satesmen dergisine gö-
re son haftalarda gazete başlıklanna
bakanlar "Solun yükselmekte olduğu-
nu Roy Hatterlsy'n/r) İP'nin eski baş-
kan yardımcılanndan ve geleneksel
kanattan saygın bir siyasi yorumcu-
E. Y) deyimiyle, bir darbeyle parti yö-
netimini ele geçirmiş olan kadroyu he-
def alan, bir karşı darbenin hazırlan-
makta olduğunu düşünebilirler" (2/07).
VVall Street Journal'ın bir baş maka-
lesine göre de "Seçimlerden bu yana,
Tony Blair'/ vepolitikalannı hedefalan
yeni birgüç yükseliyor... Bunlarparti-
nin kabine dışında kalan milletvekille-
dığı sendikal hareket içinde de bir hoş-
nutsuzluk gelişiyor. Sendikalar Konfe-
derasyonu (TUC) eski başkanı Ron
Todd'un "Ben İşçi Partisi'ne oy verdim
ama 8 Haziran günü İşçi Partisi'nin za-
ferini kutlayamadım. 54 yıldır üye ol-
duğum partinin yıkılmasına yas tut-
tum " sözleri, partinin bu geleneksel ta-
banındaki havayı çok iyi yansrtıyor. Se-
çimlerden önce Itfaiye Işçileri Sendika-
sı, İşçi Partisi'ne verdiği geleneksel
mali desteği sorgulayan, üyelerini da-
ha soldaki parti ve akımlan destekle-
mekte serbest bırakan bir karar almış-
tı. Kamu Işçileri Sendikası (Unison) da
seçimlerden iki hafta sonra şok bir ka-
rarla, bu mali desteği gözden geçir-
mekte olduğunu açıkladı. Tren Yolfan
Sendikası (RMT) lideriiği benzer bir
önerinin konferansa gelmesini son da-
kikada önleyebildi. Şimdi giderek artan
sayıda sendika içinde işçi temsilcileri
İP'ye verilen bu mali desteğin çekilme-
sini talep etmeye başladı. Bu yüzden
Financial Times bir yorumunda, "Ip
yönetiminin, özellikle sol eğilimli sen-
dikalann içinde sosyalistlerin etkisinin
artmakta olmasından korktuğunu"
(26/06) bildiriyor ve sendika lideriikle-
rinin "eskiye göre çok daha sola kay-
mış olmasına" dikkat çekiyor, bunun-
la, posta idaresinde, tren yollannda ar-
tan izinsiz grevler ve genelde sendika-
laşma oranındaki artışlar arasında bir
bağfantı kuruyordu.
Sosyalistlerin etkisl artıyor
Bu sola kaymanın VVall StreetJour-
nal ve Financial Time açısmdan iyice
endişe yaratan bir diğer göstergesi de
radikal solun işçi hareketi içinde ivme
kazanarak artan etkisi. Sosyalistler se-
çimlere, çeşitli gruplardan oluşan Sos-
yalist Ittifak (Sİ), Iskoçya Sosyalist
Partisi (ISP) ve 1984 madenci grevınin
lideri Scargill'in Sosyalist İşçi Parti-
si (İPS) olarak girdiler. Sİ ve ISP seçim-
lerde ittifak yaparak yüzde 2.3 oy aldı-
lar. İPS yüzde 1.4 oy aldı. Hem bu oran-
lar 1997 seçimlerine göre yüzde
100'den daha büyük bir artış anlamı-
na geliyordu hem de özellikle işçi böl-
gelerinde yüzde 5, yüzde 7'ye yükse-
lebiliyordu. Eğer Scargill'in partisi de
Sl'ye katılmış olsaydı çok daha iyi so-
nuç almak mümkün olacaktı. Yeşiller
de tarihlerinin en başanlı seçimini ya-
şamışlardı. Sosyalistler, şimdi İngilte-
re'de kalıcı mevziler kazandılar, sendi-
kalar içindeki etkinliklerinin de artma-
sına yardımcı olan bir ortamda çalışma
şansı elde etmiş oldular.
Dünyada küreselleşme karşıtı bir
muhalefetin yükselmekte olması hem
sosya/ist hareketin toplumun diğer ke-
simleriyle bağlannı hem de uluslarara-
sı düzlemde çeşitli sosyalist gruplar
arasında etkileşimi ve işbirliğini güç-
lendirjyor. Diğer birdeyişle, İngiltere'de
oluşan yeni bir konjonktür, uluslarara-
sı düzlemde bir başka yeni konjonktür-
le de çakışıyor. Türkiye'deki sosyalist-
lerin, hızla iflas eden geleneksel parti-
lere karşı bir alternatif oluşturabilmek
için, bu iki yeni konjonktürün getirdiği
ders ve olanaklardan bir an evvel fay-
dalanmaya başlaması gerekiyor. Sanı-
rım ilk adım örgütsel bağımsızlığını ko-
ruyarak, tartışma hakkını saklı tutarak
en temel sosyalist prensiplerle bir an-
ti emperyalist platformda buluşmak-
tan geçiyor.
ANKARAPAZARI
YAKUP KEPENEK
Nereden Nereye?
Ülke ekonomilerinin gidişini ve geleceğini, çok
büyük ölçüde, geçtikleri yollar belirler. Bilimsel
çalışmalarda önemli bir esin kaynağı olan geç-
mişteki gelişmeler, aynı zamanda toplumsal bel-
leğin oluşmasına da yardım eder.
Son yıllarda, dünya ekonomisinin gelişimini ele
alan araştırmalar artıyor. Bunların içinde biri, içe-
riğinin sayısal ve niteliksel yönleriyle öne çıkıyor.
Ünlü ekonomik büyüme ve gelişme tarihçisi An-
gus Maddison'un, Dünya Ekonomisi Binyıilık
Bir Bakış (The VVorld Economy A Millenial Pers-
pective) OECD tarafından geçenlerde yayımlandı.
Başlığının bin yıllık demesine bakmayın, çalışma,
iki bin yılı kapsıyor ve küresel bir yaklaşım sergi-
liyor.
Çalışmanın ilginç bir yönü, 1950-1998 dönemin-
de, dünyanın yedi bölgesi ve 124 ülkesinin, nüfus,
ulusal gelir ve kişi başına gelir serilerini içerme-
sidir. Bu veriler, uluslararası karşılaştırmalara ola-
nak veriyor.
Ülkemizin ve kimi üfkelerin 1950 ve sonrasında
kişi başına gelir artışlan onyılfara göre şöyle:
tıllar
1950
I960
ıro
I980
\WQ
IW8
\rtt}-
Tûrki>e
IS18
2518
3450
W '
5411
6552
-U
Meksika
2365
3155
4320
6289
6097
6655
i l
> uaanistan
1915
3146
6211
89"!
9984
11268
Portelu/
2069
3004
5"14
S05'
10852
12929
tspanta
2397
343"
"291
W 2
12210
1422^
<.»
G.Kore
""0
ııo<
1954
-([14
8704
I2K2
Cin
43f
A"3
"S3
1067
1858
3117
15JP.1 l««.l««
Burada kişi başına gelirler. satın alma gücü eş-
değeri olarak ve uluslararası karşılaştırmalarda
kullanılan ABD Dolan cinsinden verilmektedir.
En son yılın (1998) kişi başına geliri başlangıç yı-
lı olan 1950'nin kişi başına gelirine bölündüğün-
de, ortaya çıkan sonuç, artış katsayısı olarak alı-
nabilir. Tablonun en son sırasında verilen bu sayı-
lar, ilgili ülkenin kişi başına gelirinin, 1950-1998
döneminde kaç kat arrnğını gösteriyor,
Buna göre, Türkiye'nin kişi başına geliri, 1950-
1998 döneminde 3,6 kat artmıştır. Meksika'da da
2,8 kat artışla, Türkiye benzeri bir durum var.
Buna karşılık, en hızla kişi başına gelir artışı sağ-
layan G. Kore'nin artış katsayısı 15,8'e yükseliyor.
Yanm yüzyıl önce ülkemizle yaklaşık aynı gelir dü-
zeyine sahip olan üç Güney Avrupa ülkesi ise, aJ-
tı kat dolayında kişi başına gelir artışı sağlamayı ba-
şarmış bulunuyor. Sonuç olarak Türkiye, ne Uzak-
doğu ne de Güney Avrupa kadar kişi başına gelir
artışı sağlayabilmiştir; daha çok Meksika ya da
Latin Amerika benzeri bir gelişme düzeyinde ka-
lıyor.
• • •
Anımsatılmalı; ülke, 1950 sonrasının Demokrat
Parti döneminde küçük Amerika olacaktı; 1960
ve 1970'lerin Adalet Partisi yönetiminde ise Böy-
yük Türkiye masalı anlatıldı. 1980'den günümü-
ze ülke, kuralsız ve sınırsız liberalizm ile düzlü-
ğe çıkılacağı yalanının arkasına takıldı.
Ülkeyi yöneten siyasetçiler ve onlann destekçi-
leri, bu dönemleri, özellikle de 1980 sonrasını öve
öve bitiremez. Borçlanmaya, vurgun ve talana
dayalı birözel sermaye birikiminin yılmaz savunu-
culan, 1980 sonrasında, büyük yapısal dönüşüm-
terin gerçekleştiğini, ekonominin kanatlandığını
ve de uçmakta olduğunu, sabah akşam bir dua
gibi tekrarlayıp durdular. Uyarı dinlemediler, onla-
ra göre ekonomi özelleşerek güzelleşmekte ve
pariak bir geleceğe doğru hızla gitmekteydi.
Yukandaki sayılar, 1950 ya da 1980 sonrasında,
ülkenin ekonomik gelişmesinin hiç de pariak ol-
madığının kanıtıdır. Sayılar, bu yıllardaki iktidarla-
nn ekonomi yönetimlerinin ne kadar başansız
olduğunun belgesidir. Türkiye, 1950'lerde, üç Gü-
ney Avrupa ülkesi, Yunanistan, Portekiz ve İspan-
ya ile yaklaşık aynı kişi başına gefire sahipti. Bu-
gün ise kişi başına gelir bakımından bu ülkeleıie
aramızda giderek genişleyen uçurum oluşuyor.
Hükümet, bu uçurumu kapatacak ulusal eko-
nomi polrtikalan oluşturacak yerde, yalnız eko-
nominin değil, ülkenin yönetimini de IMF'ye tes-
lim ediyor.
yakup@metu.edu.tr
Not Geçen hafta birçok köşe yazan, kendileri-
ne e-posta yoluyla mesaj yolladığım gibi bir du-
rumla karşılaşmış. Böyle bir ileti göndermediğimi
açıklamak isterim.
Sendikayla anlaşıldı, sıra ÖİB'de
ÎSDEMÎR'in
devrinde sona doğru
MlTTLUDEMtRKAN
EREĞLÎ - Ihracata
dayalı yapısı nedeniyle
krizi az zararla atlatma-
yı başaran ERDEMİR.
2005 yılında Avru-
pa'nın ilk on çelik üre-
ticisi arasına girme he-
defmi, ISDEMlR'i de
bünyesine katarak ger-
çeklestirmeyi planlıyor.
Ereğli De-
mir ve Çelik
Fabrikalan
TAŞ (ERDE-
MIR) Genel E R D E M İ R
Müdürü Şener
Macun, JSDE-
MİR'de istih-
dam ve ücret
nın. emeklilikleri ge-
lenlerin aynlmasıyla 6
bine indirilmesi planla-
nıyor. Bu süreçte
emeklilerden boşala-
cak kadrolara da taşe-
ron olarak çabşanlar sı-
navla alınabilecek.
ERDEMlR'inAvru-
pa'da ilk 10"a girebil-
mesi için 5 miJyon
ton/yıl çelik üretimine
ulaşması gere-
kiyor. Fabrika-
nın şu anda
yaklaşık 3 mil-
yon ton/yıl olan
üretim İcapasi-
tesine 2 milyon
tonyıl kapasi-
teli ISDEMlR
konulannda sendikayla
anlaşmaya vanldığını
belirtti. Macun. Özel-
leştirme Idaresi Baş-
kanhğı (ÖlB) ile ilgili
devirsözleşmesi görüş-
melerinin de olumlu
sonuçlanmasmı bekle-
düderini ifade etti.
ERDEMlR'e dev-
riyle birlikte İSDE-
MlR'de şu an 8 bin olan
kadrolu çalışan sayısı-
de eklenince bu hedef
sağlanmış olacak.
ERDEMİR. çalışan-
lanna. müşterilerine ve
tedarikçilerine yönelik
geleneksel ödül töreni-
ni geçen hafta gerçek-
leştirdi. Yüksek kalite
puanlannı sağlamalan
nedeniyle 2 tedarikçi-
ye ve 2000 yılında en
çok alım yapan 8 müş-
teriye ödüller verildi.
\