17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EM«AUZ2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA İ L J v U l 1 l^fITJJL / ekonomi(g cumhuriyet.com.tr 13 İRİCETLER SESU Kozmetik. :ut temizliği ve cilt umına yönelik ürün pazesine. tüy dökiicü mi de ekledi. Cildi riş etmeyen Aloe- a katkılı krem, )nomik ve hoş cusuyla dikkat :iyor. FA'nuı yeni VVieüness :ut bakıtn ürünleri ,anııs nıinetalleri ve .un özleri içerivor. ün, green tea ve limon nslannın nşımından oluşan kusu ve pH oranı igeli formülü ile cildi ruyor. BNET. Türkiye jzyonla MücadeJe açlandırma ve Doğal rlıklan Koruma kfi'nın(TEMA) ernet sponsoru oldu. onsorluk kapsamında MA'nın internet şimi ve hosting metleri BNET afindan sağlanıyor. MARSHALL Boya, ış noktalarına ve yacılara yönelik çekiliş mpanvası başlaftı. Ay ıuna dek sürecek mpanya kapsamında, arshall rtancılanndan 30 l>on liralık üriin ına 1 adet çekiliş ponu verUecek. kilişte talihiiye *->=>•*« nauit Kangoo, 70 iiye de IBM marka gisayar verilecek. BURGER KJNG, ni ürünlerini onomik bir pakette narak Chicken nders. Chicken ings, Acılı Jalepone slu Burger, Cajun slu Chicken Tenders Onion Rings ve orta ıla'nın yeraldıgı •saplı Beşli sinin her jnünii 750 bin liraya ;eticiye sunuyor. TNT. 09.00-12.00 press Senisi ile rüm tıderileri Avrupa'nın ) noktasına ertesi gün ıştın>or. TNT, rupa'yabirgecede limat vaptığı bu visini ağustos-ekiın ısında kullanan işteriJerine Swatch rka kol saati hediye ıcek. EUROPAY. stercard \e Anadolu :di Kartı Turizm ve aret AŞ ışbirliğiyle ki\e'deüretilen [V chıp'h kart ile ilk Avrupa'nın farklı ?lennde uluslararası me ıslemlerini :ekle>tirdi. EK. Lezzete ulukKaravanı'adlı iliğinin ilkini ıhada 3-5 Temmuz tleriarasıoda ıer"de gerçekleştirdi. ıvan3-31 Temmuz ıleriırasında ılya'nın farkh alamı gezecek. IARMARA 34. ılajmı yeniledi. ie 5 alkol içeren hesaolı oluşu ile ön ı çıfcyor. Cumhurbaşkanı'nın veto gerekçesini okumadığını söyleyen Tanm Bakanı Gökalp: Yenî yasayı biz hazırlayafamEkononü Servisi - Tanm ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Mı- suf Gökalp. tütün konusunda ilgınç bir tutum aldı. Tütün Yasası'nın veto edilmesi ilgi- li sorulan. "Cumhurbaskanı- nın veto gerekçeJerini okuma- dım. o, kanunu aldığı zaman il- gili uzmanlara incelettirmiştir. Ama yeni bir tütün kanuntı- nun çıkması lazım. Bakanhk olarak, tütünün üretimi, üreti- cinin durumu ile fabrikasyo- • Türkiye'de aşın bir tütün üretimi olmadığını, yurtdışında da Türkiye'de üretilen sigaralann satılmadığını söyleyen Tanm Bakanı Gökalp, veto gerekçelerini okumadığını, ama yeni bir tütün yasasınm çıkması gerektiğini belirtti. nu ihmal edilmemiş bir yasa hazırlanıaya tatibiz" şeklinde yanıtladı. Türkiye'de aşın bir tütün üretimi olmadığını savunan Gökalp. hiçbir ülkede Türk tü- tünü satılmadığını. tütün yasa- sınm da yıllar önce hazırlan- mış ve birçok konunun ihmal edilmiş olduğunu anlattı. Ya- sanın hazırlanma aşamasında katkıda bulunmak istedikleri- ni de hatırlatan Gökalp, 600 bin çiftçi ailesinın rüründe ça- lıştığını. Tanm ve Köyişleri Bakanhğı 'nın aktif olarak ça- lışmalar içinde yer alması ge- rektiğini. bu nedenle de tütü- nün üretimi, işlenmesi ve pa- zarlanması konusunda dünya- daki örnekleri inceleyerek bir Yaklaşık600bin çiftçinin yansıru tarladan uzaklaştırmak ve Tekel'de çalışan 30 bin isçinin \arısını işsiz bırakmak anlanuna gelen Tütün Yasası, bu haüyle çıkarsa geçinıini bu işren sağlayan 3 milvona yakın insanı mağdur edecek. yasa hazırlanması gerektiğini dile getirdi. Uluslararası kuruluşlardan gelen paralan tanmcılar ola- rak kullanmadıklannı bildiren Gökalp, tt Biz üretimimize, kendi organizasyonumuza ve vmmBliğinarttşınagözümüzü diktik" dedi. Vetoya destek bûyfldfi Tütün Yasası'nı "sosyalyö- nü olmamasr nedeniyle im- zalamayan Cumhurbaşkanı Abmet Necdet Sezer'e, ke- simlerin desteği sürüyor. Ka- mu Işletmeciliğini Geüştirme Merkezi Vakfı (KİGEM), ya- sanın iade edilmesinin olum- lu bir gelişme olduğunu bil- dirdi. Tütün Eksperleri Der- neği Genel Başkanı Faruk Gülpınar da "Hükümetin yanüş rurumunda ısrariı of- ması, 3 mihyon insanla ihtilaf anlanuna getir" diye konuştu. Öte yandan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) veto edilen tütün yasasınm çı- kanlması gerektiğini bildirdi. TOBB'un açıklamasmda, ekonomideki dalgalanmalann sona ermesi, piyasalann den- geye oturması açısmdan tütün yasasının çıkanlması gerekti- ği dile getirildi. Cumhurbaşkam Sezer'in veto ettlğl Tütün yasası ne getlrfyor, ne götürüyor? Ekononıi Senisi - Devletin tütün sektöriinden tamamen çe- kilmesini sağlayan yasa tasan- sı, Tekerinözelleştirilmesi için ön hazırlık özelliğini taşıyor. Özelleştirmenin yaklaşık 600 bin çiftçinin yansını tarla- dan uzaklaştırmak \e Tekel'de çalışan 30 bin işçinin yansını işsiz bırakmak anJamına geldi- ğine dikkat çekilirken tütün ya- sa tasarısının çifçinın ürettigı üriin fiyatının düşmesine, tü- keticinin de sigarayı daha paha- lıya almasına yol açacağı vur- gulanıyor. T=p-Aynca tasandaki düzenle- melerle. 600 bin aılenin tütün üretemeyeceğine ve kentlere Tütün ekicisine göç yolu göç etmek zorunda kalacağına dikkat çekiliyor. Tütün yasa taslağının piyasada ve çiftçiler ile tüketicilerin yaşamında yol açacağı değişiklikler şöyle: / Fiyaü yabancüar beür- leyecek: Tekel, K.İT statüsün- den çıkartılarak iktisadı dev- let teşekkülüne dönüsü- yor. Yasa tasarısı adeta Te- kel'in özelleştirilmesine ze- min hazırlıyor. Ekilecek tütün miktannı. cinsini ve fiyatını ya- bancılar belirleyecek. / Sigara pahalanacak: Tütün piyasasında yapılacak düzenle- melerin hpkı Süt Endüstn- /_ si Kurumu'nun (SEK.) özelleştirilmesi sonra- sında yaşananlara benzemesinden en- dişe ediliyor. Piyasa- nın yabancılara terk edilmesi. çiftçinin ürettiği ürünün fiya- tının düşmesine ve rüke- ticının aldığı sıgaranın paha- lanmasma yol açacak. / Çiftçiler göçe zorlanryor: Ta- sannm yasalaşması, Türkiye'de şark tütünü ekiminin azalması- na yol açacak. Yabancı tütün üretimi artacak. Bu durum aile- leriyle birlikte yaklaşık 3.5 mil- yon kişiyı etkileyecek ve çiftçi- ler kente göç etmek zorunda ka- lacak. / Destek ahmlan bitecek: Tü- tünde destekleme alımlanna son venliyor. Devlet 2000 ve 2001 yılı ürünü haricinde tütün almamayı planlıyor. Tüfünün yazıh sözleşme ya da açık art- tırma yoluyla piyasada alış ve satışına olanak tanınıyor. / Serbeşleştirme kurulu oiuşa- cak: Tütün, tütün mamulleri ve alkollü içkilerpiyasası düzenle- me kurulu oluşturuluyor. Zira- at çevreleri bu kurulun oluşu- nun bir şey ifade etmediğini ve kurulun, piyasayı serbest bıra- karak yabancılann eline geç- mesine neden olacağını belirti- yorlar. / İthalatimtrvaaendişelendiri- yor: Taslağa göre yaprak tütün ithali yasaklanıyor. Bunun is- tisnası ise üretici şirketlerle il- gili. Üretim şartlanru yerine ge- tiren şirketlere üretim ihtiyaçla- nyla sınırlı olmak üzere ithalat imtiyazı tanınıyor. DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ / ERGÎN YILDIZOĞLU LONDRA ingiltere'de parlamentonun, seçim- lerden sonraki ilk "Başbakanın sorula- ra cevap verme" oturumunu yorumla- yan Andrevv Ravvnsley (The Obser- ver'in köşe yazarı), işçi Partisi (İP) saf- lanna bakarak "Amma sefil bir galip- lergrubu bu.. siyasibirviagraalmışgi- bi durmalan gerekirken prozac yut- muş gibi uyuşuklar" diyordu. Gerçek- ten de seçirnferi üst üste ikinci kez hem de parlamentoda ezici bir çoğunluk el- de ederek kazanan İP lideriiği ve yöne- tim kadrolarında böyle bir ikinci döne- me başlarken görülmesi beklenen öz güvenden, heyecandan eser yok. Kı- sacası zaferin tadı yok! Bu madalyonun bir yüzü. Öbür yü- zünde İP hükümetine karşı belirgin bir biçimde yükselmeye başlayan bir mu- halefet dalgası var. Ancak bu muhale- fet, Muhafazakâr Parti saflarındaki ani bir enerji yükselmesinden değil (O par- ti şimdi, ölüm döşeğinde) İP'nin içinde- ki sol ve dışındaki radikal sol kanatta başlayan hareketlilikten kaynaklanıyor. Zafer mi dedinlz? Ingiliz işçi Partisi'nin, zaferinin tadı- nı çıkaramaması doğal. Çünkü ortada birzafer yok. İPseçimleri, seçmen İP'yi sevdiği için değil, Muhafazakâr Par- ti'nin neo-liberal politikalarına hâlâ bü- yük nefret duyduğu için kazandı. Gerek seçimden önce gerekse de seçimlerden hemen sonra yapılan ka- muoyu yoklamalan, toplumda bir sola kaymanın başladığını, hatta seçmenin giderek İP'nin de soluna geçmekte ol- duğunu gösteriyordu. Örneğin seçme- nin yüzde 51 'i İP liderliğinin çok fazla sağcılaşmış olduğunu düşünüyordu. Yüzde 73'ü tren yollarının yeniden ka- mulaştınlmasını istiyor, yüzde 81 'i hü- kümetin I). dönemde sağlık sistemine yönelik özelleştirme planlanna karşı çı- kıyordu. (Aktaran Socialist Review temmuz/ağustos). Dört yıllık İP hükü- meti seçmende büyük bir düş kırıklığı yaratmıştı. Bu yüzden 1918'den bu ya- na en düşük katılımla gerçekleşen se- çimlerde, İP, kayıtlı seçmenin yalnızca yüzde 25'inin oyunu alabildi. Seçimler- de katılım İşçi Partisi'nin en güçlü ol- duğu bölgelerde genel ortalamadan 12-13 puan daha da düşüktü. Seçmen sandık başına gitmemiş, İP'yi destek- lememişti. Hatta, BBC'nin biryorumu- na göre seçimlerde; "Küçük sol parti- lersaygın bir varlık göstermişler, aşın- sol adaylar ufak fakat belirgin oranlar- da oy almışlardı. Sosyalist adayların katıldığı ve yüzde 2'den daha yüksek oy aldıklan bölgelerde İşçi Partisi'nin oyları yüzde 5'ten fazla gerilemişti". Şimdi, İP lideriiği, hem daha önce söz verip de yapamadıklanndan dolayı eleştirildiğini hem de ikinci dönemde Zaferin Tadı Yok!yapmak istediklerinin giderek artan bir direnişle karşılaşacağını biliyor. Işte bu yüzden zaferin tadı yok! • - • • İP tabanı sola kayıyor Bir süredir, İşçi Partisi yerel şubele- rinde, sendika toplantılarında, parla- mento grubunun kabine dışındaki üye- leri arasında belirgin bir huzursuzluk ri" (6-7/07). Şimdi, Blair parlamentoda sorulara cevap oturumunda, muhale- fetsıralanndan değil, kendi saflanndan gelen sorularla zorianıyor. Örneğin so- lun sözcülerinden Dennis Skinner, "sosyal sigorta reformu" tartışmasın- da BJair'e "yaşlı, hasta ve özürlüleri bı- rak", "şişman kedilerin peşinden git" diyebiliyor. Seçimlerde Blair'in tümüyle yok say- var. The New Satesmen dergisine gö- re son haftalarda gazete başlıklanna bakanlar "Solun yükselmekte olduğu- nu Roy Hatterlsy'n/r) İP'nin eski baş- kan yardımcılanndan ve geleneksel kanattan saygın bir siyasi yorumcu- E. Y) deyimiyle, bir darbeyle parti yö- netimini ele geçirmiş olan kadroyu he- def alan, bir karşı darbenin hazırlan- makta olduğunu düşünebilirler" (2/07). VVall Street Journal'ın bir baş maka- lesine göre de "Seçimlerden bu yana, Tony Blair'/ vepolitikalannı hedefalan yeni birgüç yükseliyor... Bunlarparti- nin kabine dışında kalan milletvekille- dığı sendikal hareket içinde de bir hoş- nutsuzluk gelişiyor. Sendikalar Konfe- derasyonu (TUC) eski başkanı Ron Todd'un "Ben İşçi Partisi'ne oy verdim ama 8 Haziran günü İşçi Partisi'nin za- ferini kutlayamadım. 54 yıldır üye ol- duğum partinin yıkılmasına yas tut- tum " sözleri, partinin bu geleneksel ta- banındaki havayı çok iyi yansrtıyor. Se- çimlerden önce Itfaiye Işçileri Sendika- sı, İşçi Partisi'ne verdiği geleneksel mali desteği sorgulayan, üyelerini da- ha soldaki parti ve akımlan destekle- mekte serbest bırakan bir karar almış- tı. Kamu Işçileri Sendikası (Unison) da seçimlerden iki hafta sonra şok bir ka- rarla, bu mali desteği gözden geçir- mekte olduğunu açıkladı. Tren Yolfan Sendikası (RMT) lideriiği benzer bir önerinin konferansa gelmesini son da- kikada önleyebildi. Şimdi giderek artan sayıda sendika içinde işçi temsilcileri İP'ye verilen bu mali desteğin çekilme- sini talep etmeye başladı. Bu yüzden Financial Times bir yorumunda, "Ip yönetiminin, özellikle sol eğilimli sen- dikalann içinde sosyalistlerin etkisinin artmakta olmasından korktuğunu" (26/06) bildiriyor ve sendika lideriikle- rinin "eskiye göre çok daha sola kay- mış olmasına" dikkat çekiyor, bunun- la, posta idaresinde, tren yollannda ar- tan izinsiz grevler ve genelde sendika- laşma oranındaki artışlar arasında bir bağfantı kuruyordu. Sosyalistlerin etkisl artıyor Bu sola kaymanın VVall StreetJour- nal ve Financial Time açısmdan iyice endişe yaratan bir diğer göstergesi de radikal solun işçi hareketi içinde ivme kazanarak artan etkisi. Sosyalistler se- çimlere, çeşitli gruplardan oluşan Sos- yalist Ittifak (Sİ), Iskoçya Sosyalist Partisi (ISP) ve 1984 madenci grevınin lideri Scargill'in Sosyalist İşçi Parti- si (İPS) olarak girdiler. Sİ ve ISP seçim- lerde ittifak yaparak yüzde 2.3 oy aldı- lar. İPS yüzde 1.4 oy aldı. Hem bu oran- lar 1997 seçimlerine göre yüzde 100'den daha büyük bir artış anlamı- na geliyordu hem de özellikle işçi böl- gelerinde yüzde 5, yüzde 7'ye yükse- lebiliyordu. Eğer Scargill'in partisi de Sl'ye katılmış olsaydı çok daha iyi so- nuç almak mümkün olacaktı. Yeşiller de tarihlerinin en başanlı seçimini ya- şamışlardı. Sosyalistler, şimdi İngilte- re'de kalıcı mevziler kazandılar, sendi- kalar içindeki etkinliklerinin de artma- sına yardımcı olan bir ortamda çalışma şansı elde etmiş oldular. Dünyada küreselleşme karşıtı bir muhalefetin yükselmekte olması hem sosya/ist hareketin toplumun diğer ke- simleriyle bağlannı hem de uluslarara- sı düzlemde çeşitli sosyalist gruplar arasında etkileşimi ve işbirliğini güç- lendirjyor. Diğer birdeyişle, İngiltere'de oluşan yeni bir konjonktür, uluslarara- sı düzlemde bir başka yeni konjonktür- le de çakışıyor. Türkiye'deki sosyalist- lerin, hızla iflas eden geleneksel parti- lere karşı bir alternatif oluşturabilmek için, bu iki yeni konjonktürün getirdiği ders ve olanaklardan bir an evvel fay- dalanmaya başlaması gerekiyor. Sanı- rım ilk adım örgütsel bağımsızlığını ko- ruyarak, tartışma hakkını saklı tutarak en temel sosyalist prensiplerle bir an- ti emperyalist platformda buluşmak- tan geçiyor. ANKARAPAZARI YAKUP KEPENEK Nereden Nereye? Ülke ekonomilerinin gidişini ve geleceğini, çok büyük ölçüde, geçtikleri yollar belirler. Bilimsel çalışmalarda önemli bir esin kaynağı olan geç- mişteki gelişmeler, aynı zamanda toplumsal bel- leğin oluşmasına da yardım eder. Son yıllarda, dünya ekonomisinin gelişimini ele alan araştırmalar artıyor. Bunların içinde biri, içe- riğinin sayısal ve niteliksel yönleriyle öne çıkıyor. Ünlü ekonomik büyüme ve gelişme tarihçisi An- gus Maddison'un, Dünya Ekonomisi Binyıilık Bir Bakış (The VVorld Economy A Millenial Pers- pective) OECD tarafından geçenlerde yayımlandı. Başlığının bin yıllık demesine bakmayın, çalışma, iki bin yılı kapsıyor ve küresel bir yaklaşım sergi- liyor. Çalışmanın ilginç bir yönü, 1950-1998 dönemin- de, dünyanın yedi bölgesi ve 124 ülkesinin, nüfus, ulusal gelir ve kişi başına gelir serilerini içerme- sidir. Bu veriler, uluslararası karşılaştırmalara ola- nak veriyor. Ülkemizin ve kimi üfkelerin 1950 ve sonrasında kişi başına gelir artışlan onyılfara göre şöyle: tıllar 1950 I960 ıro I980 \WQ IW8 \rtt}- Tûrki>e IS18 2518 3450 W ' 5411 6552 -U Meksika 2365 3155 4320 6289 6097 6655 i l > uaanistan 1915 3146 6211 89"! 9984 11268 Portelu/ 2069 3004 5"14 S05' 10852 12929 tspanta 2397 343" "291 W 2 12210 1422^ <.» G.Kore ""0 ııo< 1954 -([14 8704 I2K2 Cin 43f A"3 "S3 1067 1858 3117 15JP.1 l««.l«« Burada kişi başına gelirler. satın alma gücü eş- değeri olarak ve uluslararası karşılaştırmalarda kullanılan ABD Dolan cinsinden verilmektedir. En son yılın (1998) kişi başına geliri başlangıç yı- lı olan 1950'nin kişi başına gelirine bölündüğün- de, ortaya çıkan sonuç, artış katsayısı olarak alı- nabilir. Tablonun en son sırasında verilen bu sayı- lar, ilgili ülkenin kişi başına gelirinin, 1950-1998 döneminde kaç kat arrnğını gösteriyor, Buna göre, Türkiye'nin kişi başına geliri, 1950- 1998 döneminde 3,6 kat artmıştır. Meksika'da da 2,8 kat artışla, Türkiye benzeri bir durum var. Buna karşılık, en hızla kişi başına gelir artışı sağ- layan G. Kore'nin artış katsayısı 15,8'e yükseliyor. Yanm yüzyıl önce ülkemizle yaklaşık aynı gelir dü- zeyine sahip olan üç Güney Avrupa ülkesi ise, aJ- tı kat dolayında kişi başına gelir artışı sağlamayı ba- şarmış bulunuyor. Sonuç olarak Türkiye, ne Uzak- doğu ne de Güney Avrupa kadar kişi başına gelir artışı sağlayabilmiştir; daha çok Meksika ya da Latin Amerika benzeri bir gelişme düzeyinde ka- lıyor. • • • Anımsatılmalı; ülke, 1950 sonrasının Demokrat Parti döneminde küçük Amerika olacaktı; 1960 ve 1970'lerin Adalet Partisi yönetiminde ise Böy- yük Türkiye masalı anlatıldı. 1980'den günümü- ze ülke, kuralsız ve sınırsız liberalizm ile düzlü- ğe çıkılacağı yalanının arkasına takıldı. Ülkeyi yöneten siyasetçiler ve onlann destekçi- leri, bu dönemleri, özellikle de 1980 sonrasını öve öve bitiremez. Borçlanmaya, vurgun ve talana dayalı birözel sermaye birikiminin yılmaz savunu- culan, 1980 sonrasında, büyük yapısal dönüşüm- terin gerçekleştiğini, ekonominin kanatlandığını ve de uçmakta olduğunu, sabah akşam bir dua gibi tekrarlayıp durdular. Uyarı dinlemediler, onla- ra göre ekonomi özelleşerek güzelleşmekte ve pariak bir geleceğe doğru hızla gitmekteydi. Yukandaki sayılar, 1950 ya da 1980 sonrasında, ülkenin ekonomik gelişmesinin hiç de pariak ol- madığının kanıtıdır. Sayılar, bu yıllardaki iktidarla- nn ekonomi yönetimlerinin ne kadar başansız olduğunun belgesidir. Türkiye, 1950'lerde, üç Gü- ney Avrupa ülkesi, Yunanistan, Portekiz ve İspan- ya ile yaklaşık aynı kişi başına gefire sahipti. Bu- gün ise kişi başına gelir bakımından bu ülkeleıie aramızda giderek genişleyen uçurum oluşuyor. Hükümet, bu uçurumu kapatacak ulusal eko- nomi polrtikalan oluşturacak yerde, yalnız eko- nominin değil, ülkenin yönetimini de IMF'ye tes- lim ediyor. [email protected] Not Geçen hafta birçok köşe yazan, kendileri- ne e-posta yoluyla mesaj yolladığım gibi bir du- rumla karşılaşmış. Böyle bir ileti göndermediğimi açıklamak isterim. Sendikayla anlaşıldı, sıra ÖİB'de ÎSDEMÎR'in devrinde sona doğru MlTTLUDEMtRKAN EREĞLÎ - Ihracata dayalı yapısı nedeniyle krizi az zararla atlatma- yı başaran ERDEMİR. 2005 yılında Avru- pa'nın ilk on çelik üre- ticisi arasına girme he- defmi, ISDEMlR'i de bünyesine katarak ger- çeklestirmeyi planlıyor. Ereğli De- mir ve Çelik Fabrikalan TAŞ (ERDE- MIR) Genel E R D E M İ R Müdürü Şener Macun, JSDE- MİR'de istih- dam ve ücret nın. emeklilikleri ge- lenlerin aynlmasıyla 6 bine indirilmesi planla- nıyor. Bu süreçte emeklilerden boşala- cak kadrolara da taşe- ron olarak çabşanlar sı- navla alınabilecek. ERDEMlR'inAvru- pa'da ilk 10"a girebil- mesi için 5 miJyon ton/yıl çelik üretimine ulaşması gere- kiyor. Fabrika- nın şu anda yaklaşık 3 mil- yon ton/yıl olan üretim İcapasi- tesine 2 milyon tonyıl kapasi- teli ISDEMlR konulannda sendikayla anlaşmaya vanldığını belirtti. Macun. Özel- leştirme Idaresi Baş- kanhğı (ÖlB) ile ilgili devirsözleşmesi görüş- melerinin de olumlu sonuçlanmasmı bekle- düderini ifade etti. ERDEMlR'e dev- riyle birlikte İSDE- MlR'de şu an 8 bin olan kadrolu çalışan sayısı- de eklenince bu hedef sağlanmış olacak. ERDEMİR. çalışan- lanna. müşterilerine ve tedarikçilerine yönelik geleneksel ödül töreni- ni geçen hafta gerçek- leştirdi. Yüksek kalite puanlannı sağlamalan nedeniyle 2 tedarikçi- ye ve 2000 yılında en çok alım yapan 8 müş- teriye ödüller verildi. \
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle