Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 TEMMUZ 2001 PAZ/
HABERLER
DUNY4DA BUGÜTV
ALİ SİRMEN
Olimpiyatı Görmek
Sevgili,
Dün yan gözle ekrana bakarak, doğrusu pek
beklenen sonuca bakarken, bırden düşündüm:
"Benim, Türkiye'de yapılacak bir olimpiyatı
görme şansım gittikçe azalmaktaydı."
Bence alamazdı, ama eğer alabilseydi bile
Istanbul 2008 Olimpiyatları'nı, ben o zaman 69
yaşında olacaktım.
Şimdi sen, haklı olarak, "Hayat sirgotası var,
amayaşam garantisi diye bir şeyyok.. nereden
emindin, 2008 Olimpiyatı İstanbul'da yapılsay-
dı bile göreceğini" diyebilirsin.
Ama unutmayalım, süre uzadıkça olasılık da-
ha da azalıyor.
Onun için ben, istanbul'da yapılacak bir olim-
piyatı izleme tutkumdan vazgeçtim.
Şimd/lerde, başka bir şeye taktım ki, onun
gerçekleşme olasılığı da oldukça zayıf.
Diyorum ki, güreş, boks ve haltergibi, biran-
lamda azgelişmişlere bırakılmış, müsaadeli
spor dalları dışında, ikinci bir madalya kazana-
bilsek... Bir atletimiz, veya bayrak takımımız,
yahut da yüzücümüz veya basket, voleybol ta-
kımlanmızdan birinin bir olimpiyat madalyası
aldığını görsem.
Biz atletizmde bir kez, silahlarsustuktan bir-
kaç yıl sonra savaş yorgunu Avrupa'nın Lond-
rası'nda yapılan 1948 Olimpiyatlan'nda Ruhi
Sarıalp ile üç adım atlama dalında bronz ma-
dalya alabildik.
Sonradan tanışmak mazhariyetine eriştiğim
Sarıalp, gerçek bir sporcu, düşünür, yürekli bir
aydındı.
Ne yazık ki, onu ne yeterince anlayabildik ne
de toplum olarak vefa borcumuzu ödeyebildik.
Bu müstesna sporcumuzun ölümünün ardın-
dan, en ilginci Aydınlık'ta olmak üzere iki ya da
üç yazı ancak çıktı.
• • •
Evet, 13 Temmuz Cuma günü yapılan oyla-
manın sonucunda, 2008 içinlstanbul'un çıkma-
sını hiç beklemiyordum.
Sanırım bekleyen de yoktu.
Her şeyden önce ön komite, dört alanda Is-
tanbul için olumsuz oy kullanmıştı. Bunlar tra-
fiğin bozukluğu, çevre kirliliği, Türk ekonomisi-
nin istikrarsızlığı, tesislerin yetersizliğiydi.
Tabii hiç dile getirilmeyen başka bir husus
daha vardı. Olimpiyat ruhu.
Gerçekten de Türkiye, olimpiyatlan oluştu-
ran dallarda, kendi açısından geleneksel birka-
çı dışında herhangi bir başarı gösterememiş,
dereceye girememişti.
Yine de Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Si-
nan Erdem'in belirttiği gibi uzun soluklu birya-
rıştı bu. Türkiye 2008'i beklemiyordu ama..
2012, belki de 2016'da sonuç almak için yan-
şı bu aşamada ciddi olarak sürdürmesi gerek-
liydi.
• ••
Dört yıl sonra ne olacağını ise şimdiden kes-
tirmek çok güç. Her şeyden önce, Türkiye'nin,
önümüzdeki dört yıl önemli değişimleri geçir-
mesi, krizi atlatması ve yenilenmesi şart.
Ama bütün bunlar da yetmiyor, ayrıca büyük
dünya güçlerinin (devletleri değil, firmalan kas-
tediyorum) bu yönde ikna edilmeleri gerek.
Çin büyük bir pazar, dünya devleri için cazip
bir iş alanı olduğundan kazandı 2008 Olimpi-
yatları'nı Pekin.
Etkili Amerikan 7V kanallarından birine sahip
olan General Electric'in önde gelen müşterile-
rinden, en büyük pazarlarından biri Çin.
Durum böyle olunca insan haklan ihlalleri fa-
lan ikinci plana düşüyor.
Tabii olimpiyatların, shovv ve ticaret yönü ya-
nında sportif yanı da aynı biçimde ikinci plan-
da kalıyor.
Yeni bir dünyaya giriyoruz, yeni kavramlar,
yeni ikiyüzlülükler, yeni değeryargıları oluşuyor
piyasa kurallarına uygun olarak.
Bu arada benim İstanbul'da olimpiyat izleme
olanağım da azalıyor ne yazık ki...
TarnnAçıkCezaevfnin atölyelerinde kamyon kasasın-
dan yatak odasına kadar çeşitli eşyalar üretilryor. (AA)
Adana'dahokting
gibicezaevi
ADANA (AA) - Ada-
na'nm Ceyhan ilçesin-
deki Tanm Açık Ceza-
evi'nin arazisinde tanm
ürünü yetiştiriliyor,
atölyelerinde kamyon
kasasından yatak oda-
sına kadar çeşitli eşya-
lar üretiliyor. Fınnın-
dan günde 5 bin ekmek
çıkıyor.
Tanm Açık Cezaevi
Müdürü Sedat Tekin.
1700 dekar alan üzerin-
de kurulu ve halen 180
hükümlünün yattığı ce-
zaevi bünyesınde de-
mir. ağaç. doğrama, bi-
riket ve parke taşı atöl-
yeleri bulunduğunu
söyledi. Atölyelerde
traktör römorku, kaz-
ma. kürek, tınnık gibi
çeşitli tanm aletlerinin
imalatının yapıldığını
söyleyen Tekin, 1600
dekar alanda da buğday,
mısır. karpuz ve ayçiçe-
ği ürettiklerini belirtti.
Cezaevindeki finnda
da günde yaklaşık 5 bin
ekmek üretildiğini ve
kent merkezindeki bü-
felerde 75 bin liradan
satıldığını kaydeden
Tekin, şunlan söyledi:
"Geçen yıl sanşlanmız-
dan yaklaşık 140 milyar
lira gelir elde cttik. Bu
yıl hedefîmiz, bu raka-
mı daha da yükseklere
taşımakür."
Bakan Türk, 'Hayata Dönüş' operasyonundan sonra gerçekleri görenlerin sayısının arttığını söyledi
Eylemcfleriıı sayısı azahyorEDİRNE (Cumhuriyet) -
Adalet Bakanı Hikmet Sami
Türk. Türkiye'deki bütün ceza-
evlerinde açlık grevi ve ölüm
orucu eylemlerini sürdürenle-
rin sayısında önemli ölçüde
azalma olduğunu belirtti.
Edirne'deki temaslan kapsa-
mında Edirne Valisi Fahri Yü-
cel'i makamında ziyaret eden
Adalet Bakanı Türk, "Suçu ne
olursa olsun, hiçbir insanın ha-
yatını kaybetmesini istemeyiz.
İnsan hayatını ortaya koyarak
eylem yapmak, insanlık dışıdır"
dedi. Adalet Bakanı, Türki-
ye'deki bütün cezaevlerinde aç-
lık grevi ve ölüm oruçlan sayı-
• Ölüm orucu eylemlerinde yaşamını
yitirerüerin sayısı 29'a ulaşırken Adalet
Bakanı Türk, F tipi cezaevlerinin
kapatılması ve DGM'lerin kaldmlması
konusundaki isteklerin kabul
edilemez oldugımu yineledi. Bakan
Türk "İnsan hayatını ortaya koyarak
eylem yapmak insanltk dışıdır" dedi.
sında önemli ölçüde azalma ol-
duğunu belirterek 'Hayata Dö-
nüş' operasyonundan sonra
'gerçekleri görenlerin sayısının'
arttığını ıfade etti. Türk. açlık
grevi ve ölüm orucu eylemleri-
nin. gün geçirilmeden sona er-
dirilmesini istedi.
F tipi cezaevlerinin kapatıl-
ması, eski koğuş sistemine dö-
nülmesi ve DGM'lerin kaldırıl-
ması konusundaki isteklerin de
kabul edilemez olduğunu yine-
leyen Türk, F tipi cezaevlerin-
de açık görüş imkânları ile iş
atölyelerinde çalışma imkânla-
nnın yaratıldığını hatırlatarak
atölyelere girmeyen tutuklu ve
hükümlülerin kendi kendilerini
tecrit ettiğini söyledi.
21 tahllye
Edirne F Tipi Cezaevi 'nde aç-
lık grevi ve ölüm orucunda olan
21 hükümlünün, Adli Tıp Kuru-
mu raporlanyla sağhk durumla-
nnın belirlenmesinden sonra.
cezalannın 6 ay erteJenerek tah-
liye edildiklerini belirten Türk,
"Türkiye genelinde83 kişiniıı ce-
zası ertclendi. 45 kişi de tutuklu
olduğu için, rapor üzerinde ru-
tuktuluk karan kakünldT dedi.
Madalya töreninde duygusal anlar
Şehit aileleri ik gazüer için düzenlenen devlet övünç madaryası
ve beraü töreninde katılınıcılar gözvaşlanna hâkim olamadı.
Zonguldak Valisi îsmet Metin. törende >aptığı konuşmada "Hiç
kimse bu milletin merhametini. gaflet ve hıyanetle istismara
kalkmasın" dedi Zonguldak Atatürk Kültür Merkezi
Salonu'nda düzenlenen törene şehit ve gazi yakmlaru vali
yardımcılan, Emniyet Müdürü Mustafa Öncül. Karadeniz
Bölge Komutanı Tuğamiral Şükrü Bozoğlu. Zonguldak Belediye
Başkanı İsmail Eşref, bazı kay makamlar, ilçe ve belde belediye
başkanlan ve daire müdürleri kahldı. Vali Metin'iıı konuşurken
ağlaması, törene katılanlan da hüzünJendirdi Vali Metin, 6
şehit ailesi ile 16 gaziye madalya ve beratlannı verdl Bu arada,
tekerJekli sandahe ile merdivenden çıkamayan gazi Özcan
Ak> iğifi. jandarnıalar kucağına alarak tören yerine çıkardı.
\'ali Metin, tören esnasında şehit Oğuzhan Demirdöven'in
çocuğu Buğrahan'a madalya taktı. (Fotograflar: AA)
İnsan kaçakçılığında transit ülke olan Türkiye'de 7 ayda 29 bin göçmen yakalandı
Kriz kaçakçıhğı artbrdı
İLHANTAŞÇI
ANKARA - İnsan kacakçıh-
ğmın nedenlerinin başında. iş-
sizliğin artmasına koşut olarak
geçim sıkıntısına düşen insan-
lann iş bulma umudu geliyor.
Geçim sıkıntısı çeken insanlar,
kaçakçılık şebekelerince daha
kolay aldatılıyor. İnsan kaçakçı-
lığında transit ülke konumun-
daki Türkiye'de kaçakçılık şe-
bekeleri kişi başına 8-10 bin
mark ahyorlar.
Türkiye'de 1995 yılından bu-
güne değin toplam 259 bin 758
göçmen yakalanırken bu yılın
ilk 7 ayında yakalanan göçmen
sayısı 29 bin 684'e ulaştı. 2001
yılında farklı uyruklu toplam
372 insan kaçakçıhğı organiza-
törü ele geçirildi.
Kaçakçılık ve Organize Suç-
larla Mücadele Dairesi'nce ha-
zırlanan raporda, insan kaçakçı-
lığında en önemli etkenin eko-
nomik bunalım ve yaşam stan-
dardmdaki farklıIıklar olduğu-
na dikkat çeklidi.
Işsizliğin artmasına koşut
olarak geçim sıkıntısı çeken in-
sanlann kandırılmasmın kolay-
laştığı vurgulanarak bunun da
ğuna dikkat çekildi.
Terör örgütlerl
Terör örgütlerinin, üye veya
sempatizanlarını yurtdışına çı-
karmak, eğitmek ve finans temi-
ni için insan kaçakçıhğı faaliyet-
• Emniyet verilerine göre 1998-2001 yıüan arasında,
kaçakçıhğı organize eden farklı uyruklu toplam
1507 kişi yakalandı. Son 3 yılda Türkiye uyruklu
1228 insan kacakçısı yakalanırken bunlardan 372'si
yılın son 7 ayında ele geçirildi. Türkiye'deki kaçakçılık
şebekelerinin kişi başına 8-10 bin mark aldığı belirtildi.
insan kaçakçılarının faaliyetle-
rine hız kazandırdığı belirtildi.
Türkiye'nin. tüm olumsuz
koşulların bir arada bulunduğu
Orta ve Yakmdoğu ülkeleriyle
refah düzeyi yüksek ülkeler ara-
sında yer alması nedeniyle tran-
sit ülke konumunda bulundu-
lerınde de etkin rol oynadıklan
kaydedildi. Şebekelenn, kandır-
dıklan insanlardan kişi başına al-
dıkları 8-10 bin marklık paranın
suçun artmasında rol oynadığı
belirtildi.
Irak. Afganistan. Iran gibi ül-
kelerde yaşanan siyasi istikrar-
sızlık, rejim değişiklikleri ile ba-
zı Afrika ülkelerinde yaşanan iç
savaş sonucunda bu ülkelerden
kaçan kişilerin hedef ülkelere u-
laşmak için Türkiye'yi transit
olarak kullandıklan belirlendi.
Emniyetin belirlemelerine gö-
re. insan kaçakçılığında kullanı-
lan yönler şöyle:
• Balkanlar, Afrikah ve Asya-
lı gruplann transferindekullanı-
lan gözde güzergâhlardan.
• Doğu ülkeleri-Türkiye-Bul-
garistan-Romanya-Macaristan-
Avusturya-Çek veya Slovakya
cumhuriyetleri üzerinden Avus-
turya ve Almanya.
• Doğu Ülkeleri-Türkiye-Bul-
garistan veya Yunanistan-Make-
donya-Ama\utluk-ttalya üzerin-
den Orta ve Batı Avrupa ülkele-
ri.
• Doğu ülkeleri-Türkiye-Gü-
ney Avrupa Ülkeleri-Batı Avru-
pa ülkeleri.
SîFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR
269. gün: Ölümler sürüyor
Erdoğanda
yaşamınıyitinü
ALPERTÜRGUT
Küçökarmutlu'da bir evde, günde bir bardak
çayla ölüm orucu eylemini sürdüren 45
yaşındaki Sevgi Erdoğan'm yaşarnı,
eyleminin 265. gününde sona erdi. TAYAD'h *
aileler, Erdoğan'm, 12 Temmuz 1991 günü =
öldürülen Devrimci Sol (Dev-Sol) örgütünûn
liderlerinden olan eşi Jbrahim Erdoğan'm
10. ölüm yıldönümünde yaşamını yitirmek \
istediğini, hatta bunun için çok uğraştığmı
belirtiler. Küçükarmutlu'da dün saat 14.47'de
yaşamını yitiren Sevgi Erdoğan'm yatağı,
ziyaretçilerin getirdiği karanfillerle süslendi.
Cezaevinden hafizalannı yitirdikleri için
tahliye edilen Mustafa Karaağaç ve Doğan
Karataştan. Erdoğan'm yatağının başında ,
saygı duruşunda bulundular. ;
Refakatçisl son anlarını anlattı
Küçükarmutlu Cemevi'nde bugün cenaze
töreni düzenlenecek olan ölüm orucunun
29. kayıbı Erdoğan'm vasiyeti ise
Karacaahmet Mezarhğı'nda eşiyle birlikte
yarmaktı. Sevgi Erdoğan'm refakatçisi Jate
Çeök, Erdoğan'm son anlanru şöyle anlattı:
"Bugün (dün) sabah saatlerinde yeni
elbisesini giydirmemizi ve eDerine kına
yapıimasuu istedi
Saat lOJO'de
bilinci gittL
lOJO'da ani bir
şekflde başını sola
çevirerek eşûıin,
kızuun resnûne
baktı ve derin bir
iççekti. 12.45'te
cezaevinden yeni
tahliye olan
Korsakoff hastası
Doğan Karataştan
onun ellerini hıttu.
Gözünden bir
damla yaş geML
Doğan eüyk, onun
gözlerindeki yaşı
sildL 14.45te nefes
alışlan kcsiidi. eli aşağı düştö. 14.47 de ise
yaşamı sona erdi" Sağhk durumunun
kötüleşmesi üzerine cezası 6 ay ertelenerek
tahliye edilen Sevgi Erdoğan, eylemini önce
Izmir Yamanlar'da, ardından
Büyükarmutlu'da, son olarak da
Küçükarmutlu'daki bir eve taşıdı.
ijağlıkdunımıınun
kötüleşmesi üzerine
tahliye edilen ve
eylemini
Küçükarmutlu
f
daki
evde sürdüren Sevgi
Erdoğan, eyleminin
265. gününde
yaşamınıyUirdl
Erdoğan için bugün ,
Küçükarmutlu
Cemevi'nde cenaze
töreni düzenlenecek
Bir mevslm daha deviremedl
İç organlan iflas eden ve 17-18 kiloya düşen
bedeniyle eylemini sürdürdüğü evde bir süre
önce görüştüğümüz Erdoğan. "Mevsûnleri
teker teker devireceğime inanmazdjm.
Eyiemin varfağına, artük yaşadığını her gün
kendim tanıkhk ediyorum. Evlem sırasında
kalbün durdu, bilincim gidip geldi. Doktoriar
vücudum eridiği için damar dahi bulamadj.
Ayağımda bukJukian damar ise çatlamtştj"
diye konuşmuştu. Istanbul Oniversitesi
Iktisat Fakültesi'nden mezun olan ve 1974
yılında eşi Ibrahim ErdoğanTa evlenen Sevgi
Erdoğan'm 1979 yılında Şirvan adını
verdikleri kızı doğdu. 12 Eylül'ün ardından
gözaltında bebeği yamndayken işkence
gördü. Eşi ile birlikte 1981 yılında girdiği
Metris Cezaevi'nde 2 yıl tutuklu kalan
Ejdoğan. TAYAD eylemleriyle ilgili olarak
da 1993 yılında Bayrampaşa Cezaevi nde 6
ay kadar yattı. 1994 yılmda Mersin'de tekrar
tutuklanan Erdoğan, 12.5 yıl ceza almıştı.
oralcalislar@yahoo.com
Ahmet Kaya'nın ölümünden ön-
ce hazırladığı 10 türküden oluşan
"Hoşçakalın Gözüm" başlıklı albüm-
deki sözler, yaşadığımız döneme,
vurdumduymazlığa, linç girişimcile-
rine, suskunlara, bir sanatçının isya-
nını dile getiriyor. Bu ülkenin sanata
ve aykınlığa karşı ne kadar acımasız
olduğu gerçeğiyle bu albümün tür-
külerini dinlerken bir kez daha yüz
yüze geliyorsunuz.
"Siz Yanmayın" türküsünde bakın
nelersöylüyor: "İki damla gözyaşım-
la/Satıldım pazariarda/Kırdılaryüre-
ğimi/Kırdılar azarlarla/Sürgünlere
yolladılar/Sabah dörtte yağmuıiar-
la/Ben yandım./Siz yanmayın alla-
haşkına...
• • •
Albümün tanıtımına, Ahmet Ka-
ya'nın "cadı kazanına" atılışına tep-
ki gösteren ya da gösteremeyen
dostları katılmıştı. Halil Ergün, Ah-
met Kaya'nın linç edilmesi, bu ülke-
nin sanatçısına, bu ülkenin itiraz e-
den insanına bir gözdağıydı. Hepi-
mizi korkutma, sindirme girişimiydi.
Bu linç girişimine yeteri kadar itiraz
edebildik mi! Ahmet Kaya'nın yurt-
dışında sürgünlerde yaşamını yitir-
Ahmet Kaya'dan Sitem Türküîeri
mesi, büyük bir act ve büyük bir
utançtırbu ülke için. Hepimiz birpar-
ça suçluyuz" dedi.
Halil Ergün konuşurken Ahmet Ka-
ya'nın linç edildiği o gece gözlerimin
önüne geldi. Ahmet, kendine özgü
üslubuyla "Bir Kürtçe klip çekece-
ğim, bakalım yayımlayabilecek misi-
niz" türünden bir söz etti. Birçogunu
tanıdığımız "vatansever" "sanatçı-
lar" ona "Onuncu Yıl Marşı"y\a kar-
şılık verdiler. Ardından gazetelerde
linç girişimi devam etti.
Ahmet Kaya'nın cadı kazanına atı-
lışına yeteri kadar tepki göstereme-
miştik. Onun yurtdışında, sürgün bir
yaşama mahkûm edilmesi bütün
Türkiyeli aydınlar için bir ayıptı. Bir
buluşmamızda Orhan Pamuk, "Ah-
met Kaya için bir şeyler yapalım. Bu
korkunç kampanyaya sessiz kalma-
yalım" sözleriyle duygularını dile ge-
tirmişti. Bizler harekete geçemeden
Ahmet'in Paris'ten ölüm haberini al-
dık.
• • •
Ahmet Kaya, o "ünlü" konuşmayı
yaptığında meğerse Kürtçe klibi ha-
zıriamış bile. Bu klip, albümün tanı-
tıldığı gece gösterildi. "Kervan" isim-
li butürkü.biryolveaşköyküsüydü.
Gülten Kaya, Kürtçe klibi bütün TV
kanallarına dağıttığını söyledi. Şimdi-
ye kadar buklibin yayımlandığınata-
nık olmadık.
Ahmet Kaya, işte bu bağnazlığa
ya da korkaklığa dikkat çekmek is-
temişti.
Toplumda devlet destekli egemen
düşüncelere dayanarak kabadayılık
yapmak kolaydır. Bunu bütün yaşa-
mımız boyunca çokça gördük. An-
cak işin acı yanı, son dönemde bu
bağnazlığın geçmişte muhatabı ol-
muş bazı kişilerin de artık egemen
düşüncelerin kabadayısı olması. Ah-
met Kaya'nın linç edildiği geceye dö-
nün, orada bu isimlerin bir kısmını
görebilirsiniz.
• • •
Ahmet Kaya'nın duyarlı yüreği bu
linci kaldıramadı. Şimdi o Paris'te
Yılmaz Güney'in, Oscar VVilde'ın,
Paris Komüncülerinin yattığı mezar-
lıkta yatıyor. Ahmet Kaya memleke-
tinehasretgitti. Bir sanatçının mem-
leketine hasret gitmesinin ne demek
olduğunu daha önce Nâzım Hik-
met'ten, Yılmaz Güney'den biliyo-
ruz.
Ahmet Kaya da tıpkı Nâzım gibi
hasretini şiirlere, türkülere dökmüş-
tü.
Son albümünde "Memleket Has-
reti" başlıklı türküde bu duygularını
dile getiriyor: "Giderim buralar-
dan/Giderim bir gece vakti/Umurun-
da olmaz bilirim/Ya beni sarar-
sa/Memleket hasreti/ Bağırsan du-
yamam ki/ İstanbul'da değilim ki/
Çağırsan gelemem ki/ Vama'da de-
ğilim ki/Ben bende değilim ki/Ya be-
ni sararsa /Memleket hasreti."
• • •
Gütten Kaya, Ahmet Kaya'nın son
aibümünü sunarken şunlan söyledi:
"Adını 'Bir masum türkü, bir hazin
öykü' olarak koyduğumuz bu hikâye
gözlerinizin önünde yazıldı. Bu şar-
kılar size ne yaşatacak bilemiyoruz..
ama biz bu çalışmayı yaparken 'se-
vinç' bizden o kadar uzaktı ki... Bu
şarkılar, 'Ahmet Kaya Özel Linç
Programı'/w? başlatıldığı Magazin
Gazetecileh Derneği Odül Töreni
sonrasının oluşturduğu moralsizlik
ve şarkılardan korkanlann ona ya-
şattığı yalnızlık psikolojisi ile okun-
muştur."
Ahmet Kaya, yurtdışında sitemler
içindeydi. Yürütülen linç girişimi kar-
şısında suskun kalan dostlarına küs-
kündü. "Sizyanmayın" şarkısında bu
sitemi şu sözlerle dile getiriyordu:
"Burada bu şarkımı söylerken,/ Be-
nim Türkiye'de yaşadığım çok zor
günlerdeJBir 'merhaba'sını istedi-
ğim,/ Fakat o 'memaba'yı benden
esirgeyen/Ulusal anlamda bu kade-
ripaylaştığım,/ Bütün arkadaşlarıma
ve dostlanma/ Ince bir sitemdir../
Umanm,/ Bunu anlahar..."
* • •
Ahmet Kaya, yalnızlık içinde, ölüm
yolculuğuna çıktığının farkındaydı.
"Hoşçakalın Gözüm" parçasıyla si-
temler içinde bu dünyaya veda eder:
"Nedir bu başımdaki felaket/Kırk yıl-
dır sefalette bu Ahmet/Kefenimi alın
dikin bir zahmetl Gömün beni,
gömün beni bir başıma..."