Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 TEMMUZ 2001 PAZAR • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
J H J N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
I Btzştarajı 1. Sayfada
Yoli-Jmuzun nasıl açıldığını, hükümetimizin IMF'ye
önderdiği, insanımızı bir kez daha ezecek koşul-
ırı içeren ek niyet mektubunda bulduk: "Daha çok
Ölsek de gam yemeyiz artık. Dünyanın hiçbir ül-
esine nasip olmayan bir özelliğimiz var. Ardı arka-
ı kesilmeyen zarnla zımbalanan, zam yiyip yaşa-
layı sürdüren kahramanlar ülkesi Türkiye! Ne mut-
J bize.'..
Gerçekte programı virgülüne dokunmadan uygu-
«r, yeni zamlar öngörürken biz mi kazanıyoruz, IMF
ii? Iki bilinmeyenli denklemin üçüncü ayağı var.
IMF kodarnanlannın aba altından sopa gösteren
emeçleri...
IMF Başkanı Horst Köhler, ikinci dilim krediyi lc-
î Direktörleri'nin onaylamasından sonra -dil sürç-
•>esi falan diye yutturulması da olanaksız- yazılı
emecinde "Türk hükümetinden 'siyasal birlik' içe-
sinde hareket etmesini" istedi.
Derviş ikide bir IMF'nin içişlerimize kanşma me-
akı olmadığını söyler durur. Ama Köhler, içimizde
urmadan tartıştığımız temel bir olaya, tükenmiş bir
ükümetin gidip gitmemesi tartışmalarına "sakın
a" diye işaret parmağını sallıyor.
Adamlar Türkiye'deki sistemi biçimlendirme ni-
etlerini aşama aşama piyasaya sürüyorlar.
Köhler'den birgün sonra Başyardımcısı Stanley
ischer uyarıdan çok tehdit kokan bir demeçle
ahneye girdi.
Başyardımcı, Başkanı'nın siyasal açıdan söyle-
liklerini daha da açan, kimi uyarılarının ne deme-
e geldiğini irdeleyen cümleleri art arda sıraladı.
Köhler, "Türk hükümetinin siyasi birlik içerisinde
areket etmesigerekiyor" mu demişti; Başyardım-
ısı Stanley Fischer, bu söylemi genişletiyor.
Önce programı çok hızla yaşama geçiren Türki-
e'ye klasik anlamda övgüler sıralıyor ve...
Ktmedi, devamı var
... Faizlenn mutlaka aşağı çekilmesi zorunluğu-
a değinen sert uyanlarda bulunuyor. Arkadan önü-
nüzdeki günlerde kimi beklentileri kamçılayacak bir
nüjde geliyor:
Faizleri düşürmek ön şart. Yoksa? "Programda
3vizyon!"
Daha daha... Işbaşı yapması olası hükümetleri bi-
i kıskıvrak bağlayacak, "Siyasi dunım daha kötü-
e gitse bile atılan adımlardan, programdan geri-
e dönülemeyeceği" vurgulamasında bulunuyor.
Fischer'in sözlerinden çıkanlması zorunlu tehdit-
îri, dersleri şu cümlesı kanıtlamıyor mu: "Hükümet
leğişse bile program değişmez."
Adamlar dünden bugüne Türkiye'deki gelişme-
îri özenle izleyerek her olasılığa göre hazıriıklı.
VVashington'dakiler ortada fol yok yumurta yok-
en daha bugünden kulaklara küpe olacak kimi si-
asal saptamalar yapıyorlar.
örneğin, Ecevit'in gitmesi olasılığına dayanarak
lelecek o\an hükümete daha bugünden IMF'siz
aşam olanağı (yaşam hakkı) tanınmayacağını du-
uruyoriar. Durumu Fischer özetliyor:
"Bu hükümet gitse de kalsa da.. program uygu-
macaktır."
Bir gerçegi IMF'ye anımsatalım: Bülent-Rahşan
icevit ikilisinde bedensel ve zihinsel aksaklıklar
ıe olursa olsun bu iktidar hırsı, başbakanlığa dört
•lle sanlan kararlılık baki kaldıkça.. telaşa gerek
ok:
"Hükümet de, IMF ile teslimiyetçi ilişkiler de de-
tişmez."
Nedenlerin başlıcası gözler önünde: Kasım ve
ubat aylanndaki iki ekonomik krizi göremeyerek
lerekli önlemleri alamayan Başbakanımız; batırdı-
Ii ekonomiyi kurtarmaya gelen taze siyasetçi ro-
jnde.
Bu hırsı piri var oldukça.. bu hükümet gider mi
liç!
AL GÖZÜM SEYREYLE
ŞIL ÖZGENTÜRK
Hadi zilleri takın!
I Baştarafı Arka Sayfada
i inandıramamışlar. Sonunda onlar da hayal gör-
lüklerim kabul etmişler. Ama işin aslı öyle değil-
rüş. Bir Rus telsız konuşmasında işin aslı bütün
çıklıği)la yer aJıyormuş.
Efendım, bir Rus askeri uçağı Asya'mn ortala-
ından bir yerden havalanacakmış. Moskova'ya
loğru. Orada et ucuz, ama Moskova'da pahalı.
jç-dönkahraman Rus askeri bir çiftlikten iki üç
nek çalıp bir güzel uçağa binmişler ve uçak ha-
alanmij. Ancak ineklere kemertakmadıldan için
lareketeden inekler uçağın dengesini bozmaya ve
ıçak iça tehlikeli olmaya başlamışlar. Bunun üs-
iine uçdctaki akılhlar, uçağın kapısını açıp inek-
;ri gökvüzüne bırakmışlar.
Japortayfalann hayal zannettikleri ve güverte-
e lök cye düşen inek o ineklerden biriymiş.
Nedet gülmüyorsunuz? Hâlâ zil takıp oynama
jvamırda değil misiniz? Ama sakın üzülmeyin.
ann haimize o günleri gösterecek. Tann bile so-
unda i-raf etmiş: "Bu Tûrklerin işine benim bi-
; akhmermiyor."
Ah Tim baba sen bilmiyor musun? Gene şu
)NA ıreselesi. Bilim adamlan açık açık itiraf et-
ıler. Tirklerin DNA'sı başka hiçbir ulusunkine
enzemyormuş. Yani ne olduğu pek belli değil-
ıiş.
Allah\llah, yani şu bilim adamlanna da bazen
aşıyonm. Türk DNA'sının özelliklerini anlamak
;in yüıerce. binlerce test yapıyorlar. Oysa şöy-
; Türk: e'ye, özellilde de Istanbul'a gelip bir do-
îşsalar îir iki televizyon kanah izleyip bir iki tak-
iye biceler meseleyi hemen kavrayacaklar. Ta-
ii bu aida aralarmdan. "'Burası tam bir labora-
ııvar,b«ı burada kalıyorunT dıyerek kendini ate-
e ataca bilim adamlan çıkacaktır. Kalsınlar, bel-
i gözlenleri ve deneyleri sonucu Nobel armağa-
ı almai aday bir DNA tespit ederler.
Ne\s:efendim, okey masasına düşen inekten
aşladu nerelere geldik. Allahaşkına hâlâ bık-
ladınnmı? IMF, piyasalar, Deniş'in birlikte
emek «ediği medyatik ekonomi profesörlerinin
buk suuk konuşmaları... Dönüp cebinizdeki
aravaakın ve başlayın zil takıp oynamaya.
ürk ınyını yabancı ülkelerde başanyla temsil
den. redan iftihanmız Tarkan zilleri çoktan
ıktıbu.
Gözlerde okunan umutTrafik kazjasındayitirdiğikonuşma ve hareket kabüiyetinisevginin gücüyle
tekrar kazanmaya başlayan Onur'un yüreği annesininyanında çarptyor
HATtCETUNCER
"Ben ölseydim bile gözlerim
burada olacakü" dedı çocuk an-
nesine. "Dedi" ama sesini duy-
madı annesi. Gözleriyle. oğlu-
nun bir kartona yazılı harfler
üzerinde gezintisini dikkatle iz-
leyerek dinledi oğlunu. Anne
oğluna. oğlu annesine sevginin
en uçsuz bucaksızıyla baktı.
Onur'un parmakları bir kez da-
ha dolaştı kartondaki harfler
üzerinde: "Ben seni yalnız bı-
rakmaın'". Üç buçuk yıl önce-
ki trafik kazasında hareket ve
konuşma kabiliyetıni yitiren 15
yaşındaki Onur'la annesi Seher
Turan zorlukları birbirlerıne
sevgileri ve dirençleriyle aşı-
yorlar.
Otomobil çarptı
Petkim Ilköğretim Okulu 6.
sınıf öğrencisi Onur Lnaian'a,
7 Aralık 1997"de babasını ziya-
ret için gittiği Bolu'da ekmek
almaya giderken hızlı gelen bir
otomobil çarptı. Doktorların
kaza sonrasında Onur'a teşhisi
"post travmatik serebral pals'
idi. Yani kafa tra\Tnası sonucu
vücudunun hiçbir uzvunu kul-
lanamıyor, konuşamıyordu.
Onur. Hacettepe Üniversitesi
Tıp Fakültesi 'nde bir buçuk ay
yoğun bakımda kaldı. Annesi
oğluna seslenip okşadıkça nab-
zı yükseliyordu Onur'un.
Izmit Devlet Hastanesi'nde
hemşirelik yapan Seher Turan
oğlunu daha sonra Şirinev-
ler'deki 70. Yıl Fizik Tedavi Re-
habilitasyon KJiniği'ne yatırdı.
Oradan Bolu Fizik Tedavi Mer-
kezi'ne götürdü. Doktorlar
ümitli değıldi ama anne yılma-
dı. Ankara Üniversitesi Cebeci
Fizik Tedavi Rehabılitasyon
Kliniğı'nde de uzun süre kaldı-
lar. Onur, Marmara Üniversite-
si Başıbüyük Nörolojik Bilim-
ler Enstitüsü'nde amelivat edil-
dikten sonra yeniden Ankara'ya
döndüler. Onur ve annesi üç bu-
çuk yılın sadece bir yılını evle-
rinde geçirdiler. Dört ameliyat
geçiren Onur, şimdi Kocaeli Ya-
nmca'daki evlerinde annesiyle
birlikte vücudunun hareket ka-
biliyetini geliştirmeye çalışıyor.
Bir parmağın bir milimetre-
den de küçük hareketi için saat-
lerce, günlerce birlikte çalışı-
yorlar. Onur, çalışmalar sonucu
sağ kolunu hareket ettirebiliyor.
Karton üzerine yazılı harfler
üzerinde ellerini dolaştınp zeki
espriler yapıyor çevresindekile-
re.
Doktoriuk hayall
Doktor olma hayallerinden
vazgeçmiş değil Onur. "Şeytan-
la kapıştun" diye yazıp karşı-
sındakinin gözlerine bakıyor;
saçları, kaşları. kirpikleriyle ay-
nı renkte sansı bol kahverengi
gözleriyle.
Karşısındakini okuyor,
"Gözlerinin rengi otunnuş" di-
yor. Ne demek istediğini yine
kartonda dolaşarak anlatıyor.
"Ben insanlan gözlerinden tanı-
nra".
Henüz 15 yaşında insanlann
gözlerini okumayı öğrenmiş. Si-
yasete ilişkin iddıalı düşüncele-
ri var. "Bazen hayattan bıköğım
oluyor ama çok az somurtu-
rum" deyip gülüyor. Her sözde
annesinin kendisininkilerle ay-
nı renkteki gözlerine bakıyor.
Görenin "Birbirinize öyle bak-
mayın, içim ürperi>t)r'' dedirte-
cek kadar yüklü bakışmalar sü-
rüp gidiyor.Onur'un ve Seher
Hemşire'nin pes etmeye hiç ni-
yetleri yok. Artık sıra Onur'un
eğitiminde. Şimdi Onur'un eği-
tim alabileceği bir kurum bula-
bilme çalışmalan var. Çünkü
Onur doktor olacak. Tıpkı ken-
disine yardım eden doktorlar gi-
bi o da başkalanna yardım ede-
cek.
Fransa'ya dîplomatik tavırI Baştarafı 1. Sayfada
sı Şevket Bülent Yahnici.
Kayseri Milletvekili Ab-
dutlah Gül ile çok sayı-
da davetli katıldı.
Resepsıyona hüküm'et-
ten, Dışişleri Bakanlı-
ğı'ndan ve Genelkurmay
Başkanhğı'ndan üst dü-
zeyde hiçbir katılım ol-
maması dikkat çekti. Bu
tavn, Fransa'nın 18 O-
cak'ta aldığı Ermeni soy-
kınmı karanna bağlayan
yetkililer, iki ülke arasın-
daki ilişkilerin yakınlaş-
ma sütecine girmesine
karşın böyle bir tepki ve-
rilmesinin de doğal oldu-
ğunu kaydettiler. Türkiye
ile ekonomik ilişkilerin
son 6 ayda yüzde 25 ora-
nında azalmasına neden
olan soykınm kararı, iki
ülke arasındaki diploma-
tik ilişkilerin bir süre as-
kıya alınmasına neden ol-
muştu, ancak Türkiye "de-
ki ekonomik bunalım,
Fransa ile yeniden ilişki
kurulmasını gerektirmiş-
ti. Fransa, Türkiye'nin
ekonomik bunalımdan
geçtiği bir dönemde 70
kişilik üst diizey işadam-
lan grubunu Istanbul ve
Ankara'ya göndererek
ekonomik desteğin süre-
ceği mesajını vermişti.
Başbakan Bülent Ecevit
tarafından 15 dakikalığı-
na kabul edilen heyet,
Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer tarafından
kabul edilmemişti.
Keskince köylülenne
1.4trifyon lira tazminat
ŞANLIURFA(AA)- Şanhurfa'nm Birecik
ilçesine bağlı Keskince köyü sakinlerinin, ka-
mulaştırma kararı olmadan fıstık bahçelerine
ev yaptmldığı gerekçesiyle Tanm Reformu
Genel Müdürlüğü ile Ilçe Mal Müdürlüğü
aleyhine açtıklan tazminat davası sonuçlandı.
Mahkeme, iki kurumu, 14 köylüye yaklaşık
800 milyar lira tazminat ödemeye mahkûm et-
ti. Ödenecek tazminat tutarı, yasal faizleriyle
birlikte 1.4 trilyon lırayı buluyor.
Birecik ilçesine bağlı Keskince köyü, Bire-
cik Barajı göi havzası altında kalınca, aynı
köyün sınırlan içinde bulunan Hazine'ye ait
230 dönümlük alan, Keskince köylülerine ye-
ni yerleşim yeri olarak tahsis edildi. Kendile-
rine ait fıstık bahçelerinin yerıne evler yapıl-
dığını öne süren Çıl, Aydın ve Kaya ailesin-
den 14 kişi, Asliye Hukuk Mahkemesi'ne baş-
\oirarak Ilçe Mal Müdürlüğü ve Tanm Refor-
mu Genel Müdürlüğü aleyhine, 935 milyar li-
ralık 'kamulaştırmasız el atmadan dolayı taz-
minat ve aJacak' davası açmıştı.
Sevim Karaca
toprağa verildi
İstanbui Habcr Servisi - Yalo-
va'da geçirdiği kalp krizi sonucu
yaşamını yitiren TEMA Başkanı
Havrvrtin Karaca'nın eşı Sevim
Kairaca,Istanbul'da toprağa veril-
di. Karaca'nın cenazesi Farih Ca-
mii'nde ikindi namazının ardın-
dan kıhnan cenaze namazından
sonra Edırnekapı Şehitligi'ndeki
aile kabristanına defnedildi. Ce-
naze töreni sırasında kızlan Eöf
Aran ve Kına Karaca ile taziye-
leri kabul eden Hayrettin Kara-
ca'nın çok üzgün olduğu görü]-
dü. Karaca ailesinin yakmları ve
TEMA Vakfı yöneticilerinin de
katıldığı cenaze törenine. Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Mesut Yümaz, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan
ve CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal çelenk gönderdi.
Avcüar'da 'domuz bağı'
yöntemiyle dnayet
ISTANBUL (AA) - Avcılar'da, boğularak öl-
dürüldükten sonra "domuzbağı'' ile bağlanmış
halde kiralık bir otomobil in bagajında bulunan
cesedin kime ait olduğu henüz belirlenemedi.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Ambarlı
Caddesi üzerinde terk edilmiş olarak bulunan
34 VY 5390 plakalı otomobilin bagajında bu-
lunan 45-50 yaşlanndaki bir erkeğe ait ceset,
Adli Tıp Kurumu morguna kaldınldı. Adli Tıp
Kurumu yetkilileri, battaniyeye sanlı olarak
morga alınan cesedin, henüz otopsisinin de ya-
pılmadığını bildirdiler. Bu arada, cesedin bu-
lunduğu otomobilin 6 Temmuz 2001 günü Tür-
kıye'ye ginş yapan Yunanistan uyruklu Roum-
pos LHmitrios tarafından havalimanından kira-
landığı belırlendi. Sanyer'de bir otelde kalan
Dımitrıos'un. 4 gün önce kadın arkadaşı Afix>-
dit Kartelia ile otelden aynldığı ve otel görev-
lilerince o günden sonra görülmediği tespit
edildi. Cesedin Dimitrios'a ait olabileceğini be-
lirten polis yetkilileri, esrarengiz olayın çözül-
mesi amacıyla Kartelia'nın yakalanmasına ça-
lışıldığını kaydettiler.
S a y ı s a l L o t o ç e k i l d i
Altıyı iki kişi tutturdu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Sayısal Loto'nun dün yapılan bu
haftaki çekilişınde kuponlannda 1,
20, 22. 37, 40 ve 44 rakamlannı
işaretleyen iki kişi. 226 milyar 431
milyon 55 biner lira ikramiye
kazandı.
Milli Piyango Idaresi'nden yapılan
açıklamaya göre Sayısal Loto'da 5
bilenler 1 milyar 59 milyon 455
bin, 4 bilenler 8 milyon 210 bin, 3
bilenler ise 1 milyon 85 bin lira
kazandı. Bu haftaki çekilişte büyük
ikramiyeyi paylaşan kuponların
Istanbul (Kadıköy) ve Balıkesir"den
(Ayvalık) yatırıldığı bildirildi.
19 temmuz 1954 : Çağtan aşaca^ BirŞampiyonun (Dogum ÇÛttÜ
1950'kr: Mefam^Dafyitografi Çağt -> Türkiye (Rekprtan ve Şampiyonfuijan
1960'lar: <Ekfgrif$(DaÇtibgrafı Çağt -> <Dünya <Re^prian veŞamfiyoniuiSan
1970'ier: <E(eÇtn>tut<DaÇtilofjrqfi Çağt -> <Dünya <Re%prtan \>e Şampiyonfufym
1980'ter-90'far-2000'ter:cBi^isayarÇağt-^<DüTtya Çtfprfan ve fampiyonfuÇJan
vd9 Temmuz 2001
14<Rs$pr(u28CDünyaŞampiyonluğu + 76352 Çence OVJ^ŞUEl^ + İŞ
lüm ÇağCarda OM>JZ<%WK. 'YÖNPLMİ + MİLLİ %L$%*fL üstünfütynyfe
Tümyeni[if(lenge[iştirerefi,(Daima <Başanlann Zirvekrinde
' •*- 71 Onparma^fa (BiCğisayar %uttanımı
Fivatlanmız (tam pansivon, açık büfej
Haziran - Eylül: 13.000.000.- TL.
Temmuz-Ağustos: 16.000.000.- TL.
Mavi, yeşil ve dostluğun birleştiği yer
OTEL MİMAS
Otele ait özelplaj, mavi baymklı bir deniz,
spor alanlan, oyıın salonu, yiizme havuzu,
animasyonlan ve her gece canlı müziği ile
OtelMimas *** tatilyapma imkânını orta
gelirli dostlanmızın hizmetine sunuyor.
Cumhuriyet gazetesi bizden
Tel: 0 232 73128 68 - 67Faks: 0 232 73128 66
Otel Mimas Karaburun/İzmir
- .ııııl r i l ı ~ i | i nıılll ' 1 * 1 nUKtı
Mtyol. KjtfM CM | H * S M IMD) M (.1310,
MıııMy . MJrety* SoH* 1»4 <M*r» sırro)
Fat> «O12)S17 »2J1- H « m HSf> AnM.iMrv
Td (312)517 93 57 51/87 58
Td (218)33*11 50 33» M 42
T^ (212)230 90 37 2M 30 49
T« (312)Sei2»OO-5713131
>oz50 Aotmail.com
İşletmenlik + Muhasebe + Daktifografi + Yabancıdil
Princess Otel
Güvercinlik - Bodrum
Bodrum'un en güzel koyunda,
sessiz ve sakin doğa ortamında,
) ^ Odalarda telefon ve sıcak su,
u* Yüzme havuzu,
J-** Damak zevkine uygun murfak,
ı^ Eşsiz koylara yatla gezintiler,
i^
0
Her gün canlı müzik.
Açıkbüfe, tam pansivon 20.000.000.-TL
Telefon: (0252) 374 52 43 - (0252) 374 50 93
CEP: 0542 571 55 62
Cumhuriyet Gazetesi bizden
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
İktidar ortaklığıyla yoğu varı.
Ama arada dokundurdu kurda:
'Laf edip durma orda burda.
Bakanlannın kafası sisli,
Biri varki; 'en is'li!
Biz ters lafedenı atıyoruz,
Memlekette ne var yok satıyoruz.
Sen de kalacaksan bizimle ortak,
Kulağına kocaman bir tıkaç tak!'
Karıştı birbirine bakanlar kurulu,
Söze girdi bir arkadan kurulu:
'Biz boyun eğmeyiz Altaylardan beri,
Sözümüzü dinlemeyen gitsin geri.
Zaten siz de benzemiyorsunuz anya,
Itibannızı indirdiniz yanya.'
Ortalık karışınca araya girdi güvercin:
'Demokratik bir kriz çıkardınız,
Ben olmasam içinden zor çıkardınız.
Olsun bir süre gergin durun,
Ama dervişe mesafeli durun.
Kriz uzarsa ben çözerim,
Her şeyi çözüyoruz derim...'
'Haklısın güvercin kardeş' dedi an:
'Izlemekte zohanıyorum sende olanları.
Keşke biz de değişsek senin kadar,
Bazen kindarsın bazen kafadar.
Sahi güvercin nasıl bir kuştur,
Bu nasıl kükreyip susuştur?'
'Konuyu dağıtmayalım' dedi güvercin:
'Ben de bilmiyorum özelliklerimi,
Anımsamaya çalışıyorum güzelliklerimi.
Bendeki bu iki kanat,
Bazen kes damahan kanat,
Bazen aç gökyüzüne kanat,
Şimdi bunlan bırakalım,
Tek bir hayvanmışız gibi yapalım.'
'Hayatta olmaz' dedi kurt:
'Ne demek tek bir hayvan,
Baksanıza benim nerem yayvan,
Boyum enimden uzun,
Israr ediyorsanız bu oyunu bozun.'
Güvercin gagasını gıcırdatarak gülümsedi:
'Vefer, ensemde pişirmeyin bozayı.
Benden bunu isteyen küresel ayı.
Biliyorsunuz işler bozuk ormanda,
Ne yuvada düzen var ne harmanda.
Küresel ayının vereceği paraya muhtacız,
Yoksa bu kış açız.'
'Parayı alalım ama tek tip olmayalım'
dedi kurt:
'Arada onlara tek tipmişiz gibi yapanz,
Sonra kendi alışkanlıklanmıza bakanz.'
Vızıldayıp araya girdi an,
Uyardı ortaklan:
'Bu kez eskisi gibi değil işler,
Yoldan çıksak küresel ayı deftere işler.
Çare yok tek tip olacağız,
Tek ses çıkaracağız.
Yoksa önümüzdeki seçimi zor çıkaracağız'
Kurt dedi:
'Ben ulurum, başka ses nasıl olurum.'
An dedi:
'Ben vızıldanm, ötesi yok dostlanm.'
Güvercin dedi:
'Ben de öterim, yok başka hüneıim.'
Kızdı uzaktan dinleyen küresel ayı:
'Yeterbe, gerdiniz yine yayı.
Biliyorsunuz ki, biz yönetiyoruz dünyayı.
Hepiniz ortak bir sesle,
Bize bağlılığınızı bildireceksiniz...
Bundan sonra hır-güryok,
Yelkenleri suya indireceksiniz.
Uyacaksınız vereceğim programa,
Ineceksiniz kilodan grama.'
Yine güvercin buldu çözümü,
An yerken üzümü:
'Arkadaşlar bir çözüm buldum,
Hepinizin içine sinecek.
Bundan sonra kimse konuşmayacak,
Herkes koltuğuna sinecek.'
Susup tek tip oldu; kurt, güvercin, an,
Yok sayıldı doğa yasalan.
Ama yok saysanız da o yasalar vardır,
Bunu anlamaya küresel ayının beyni dardır!
ankcum@ttnetnet.tr
VEFAT
Sendikamız Genel Eğitim Sekreteri
Polat Akbaş'ıneşi
SEVİM AKBAŞ
yakalandığı hastalıktan
kurtulamayarak aramızdan aynlmıştır.
Cenazesi 15 Temmuz 2001 Pazargünü
öğlen namazından sonra
Kartal Cemevi'nden alınarak
Gülsuyu Mezarlığı'nda
toprağa verilecektir.
Ailesine, sevenlerine başsağlığı diliyoruz.
Kristai-tş Sendikası
Kartal Cemevi: Esentepe Mah.
No: 13 Kartal
AOTİK ÖREN'DE TÜRK VE AVRUPA KÜLTÜRLERİYLE (ÇİÇE TATİL
YAPMAKAYRICAJJKTIR
HOTR KONAK ULE FBHUR VH1AS
ş meşe pjljmudu
jjSaçIannui alandj, Antık Şehır
Oren in üstünde vegüller-
çımlerle içıçe 13 ipart lüks villa-
2 oda, salon, geniş ballton
25 konjk odası, 100 kışılik restoran,
lezız Ege&Avnıpa
muttak çeşitleri. snack bar, kültüfd
eglenceler, su sporlan. iarihi geziler
İNCE ELENMİŞ, ALTIN
SARISIKUMLUYÜZME
İŞTAHINIZIKABARTA-
CAK OLAN ÖREN PLAJ1
Temmuz 2001
HOK! Kooai Lılr 1 bi? YP 17İM0JM0.-11
Fer Tur VJU I Kişi YP 18.000.000.-TL
'<.' 6 \JÎ ucrasız. 7 12 wş °o
î0l
Tel: (266) 416 43 01 -02 Fax- (266) 416 43 03 Ören-Burhafuye