17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 TEMMUZ 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KURESELLEŞME ROB0TEK TURHAN SELÇUK LUHUST TABİATL1 İSTAflBUL EFENDİSİ flBDÜLCANBAZ HARİKU1ÂDE NACERALAJRI KISIM OIEKKİLİ BİRDEN PE5.ÎNPE OLPüCrÜMU OCrlzEUPı Hl ÛYİE P£ ÖISA û Avrupa Birtiği ve GüneyKore, Amerika'yıpfyasa kurallarına uymadığı içinşikâyetetti Ticaret savaşıkızışıyorFR"ED"ERIC F. CLAIRMONT Ekonomist Krizin bir başka sonucu, ticaret sa- vaşının kızışması olmuştur. Amerikan resmi çevreleri, bir kez daha, çelik sa- nayilerinin damping fiyatlanyla itha- latın kurbanı olduğunu ileri sürmekte- dirler. Bunun sonucunda ıse fabrika- larkapanmış, işten çıkarmalarartmış- tır. Buna karşılık Avrupa Birlıği, Bir- leşik Devletler'ı, hakh olarak, ithala- tın bir kısmma, piyasa kurallannı çiğ- _ neyerek kısıtlamalar koymakla suçla- maktadır. Güney Kore benzer neden- le Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) nez- dinde şikâyette bulunmuştur. Çelik sanayii, ihracata tanınan mu- azzam sübvansiyonlara karşın, Ame- rikan kapitalizminin dünya rekabeti- nin gerçek gücü karşısındaki yetersiz- liğini bütünüyle ortaya koymaktadır. Uslanmaz uyuşturucu bağımlısı Amerikan kapitalizmi, borçlanmatut- kunudur. Borç hastası olan bu ekono- minin hayatta kalmak için her yıl 400 ile 500 milyar dolar arasında enjeksi- yona ihtiyaç duyduğu tahmin edilmek- tedir. Siyasal çevrelerin tümü tarafin- dan desteklenen Amerikan Hazinesi, eğer 'güçlü dolar' dogmasını ilanıha- ye sürdürüyorsa bunu. giderek daha da fazla ihtiyaç duyulan yabancı ser- mayeyi çekmek kaygısıyla yapmakta- dır. Federal Rezerv'in de kabul ettıği- ne göre Avrupa ile Amerikan pazan arasındaki verimlilik oranı farkı, ya- bancı sermayenin Birleşik Devlet- ler'de yoğunlaşmasının başlıca motor- lanndan bırini oluşturmaktadır. Zira bu, yabancı kapitalistleri yatınmlannı arttırmaya itmektedır. Muazzam şir- ket birleşmeleri dalgası, satınalmalar, denetimlerin ele geçirilmesi bunun so- nuçlandır. Birleşik Devletler bugün dünya ta- sarrufunun yüzde 80'ini talan etmek- tedir. Ticaret Bakanlığı'na göre 1999'un ilk üç ayında yıllık yabancı yatınmlar ritmi, 1995'in aynı döne- mindekinden iki buçuk kat daha yük- sektir. Bir görüşe bakıhrsa, yabancı fi- nans odaklan giderek artan miktarlar- da dolan ellerinde tuttukça, 'yeşfl kâ- ğıdm' kuru düşmeyecektir. Borsa pa- zarlannın hızla küçülmesi bu dayana- ğı oldukça zayıf varsayımı yalanla- maktadır. Söz konusu fonlan Birleşik Devletler'e finans patlaması çekmiş- tir: Elverişsizbirkonjonktürdebu fon- ların fareye tek bir tik'la çekip gitme- si işten bile olmayacaktır. Dolardakî istlkrarsızlık Amerikan ekonomisi dünya ta- sarruflannı sahiplenmenin sınırına da- yanmıştır. Bu yüzden bu son dokuz yı- lın büyümesi bütünüyle boşa gıtme tehlıkesiyle karşı karşıyadır. Ticaret dengesindeki çalkalanma, dolann yer- leşik ıstikrarsızlığının daha vahim dü- zeylere ulaşmasına yol açacaktır. Bir- leşik Devletler'in devasa borçlan, ka- tı moneter politikalann tedavisine di- renerek, tırmanmayı sürdürecektir. Bu > r üklü borçlanma olgusu salt Bir- leşik Devletler'e özgü değildir. Ama dünya gayri safi iç hasılasının (GSlH) yüzde 30'uyla Amrikan ekonomisi stratejik bir konuma sahiptir. Ameri- ka, sermaye hareketlerinın, finans pi- yasalannm ve dünya ticaretinin ku- manda mevkilerinın tümünü elinde tutmaktadır. Böylece Amerikan eko- nomısini tehdit eden ekonomik gerile- me. dünya ekonomisi için de yıkıcı olabilecektir. Söz konusu olan, Ame- Dünyanın en yoksul bölgelerinde cep telefonlan sanhyor. Rekabet Amerika, Avrupa ve Asya arasında yaşanıyor. (AP) rikan borçlannın tasfiye edilip edil- meyeceği değildir. Versailles An- laşması ertesinde Keynes'in i- nandığımn aksine, bir borcun ödenip ödenmemesi yöneticilerin nitelikleri- ne bağlı değildir. Amerikan hükümeti ve büyük ser- mayesinin, borçlannı ödemek için ne istekleri ne de olanaklan vardır. Aynı düşünme biçimi 3. Dünya ülkeleri için de geçerhdir. Gelecek dönemde ister Amerika'nın isterse de başka ülkele- rin, borçlannı ödemeyi reddetmeleri olasılığı pekâlâ mevcuttur. Bu arada uzun erirnlı bir düzelme sağlayacak hiçbir öğe de ortalıkta görünmemek- tedir. Silahlanma harcamalannda bir pat- lama buna yetmeyecekrir. Birleşik Devletler şu anda silahlanmaya her yıl 300 milyar dolardan fazla harcamak- tadır. Başkan George W. Bush'un fü- ze kalkanı tasansı ile ortaya çok daha fazla para sürülse bıle bu, durumu de- ğıştirmeyecektir. Federal Rezerv'in talebi arttırmak için bir kez daha başvurduğu faiz dü- şürme gırişimleri, ehven-i şer olmak- la birlikte, temel hiçbir soruna çare oluşturamamıştır. Bankacılar ve büyük şirketlerin so- rumlulan için çıkış yolu, yine vergi cennetlerinde yasadışı işlemler, para- sal spekülasyonlar. kırli para aklanma- sı ve benzer çarelere başvurmaya de- vam edilmesidir. Seattle bozgunundan bir buçuk yıl sonra. küresel ekonomi- ye egemen kuruluşlar -Amerikan Ha- zinesi, Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Bankası ve Uluslararası Tica- ret Orgütü- gözden düşmüşlerdir. Li- beralizmin bildik şarkılan -serbest pi- yasa, serbestleştırme, kuralsızlaştır- ma- büyüsünü kaybetmiştir. Daha da önemlisi, geçen ocak ayında Porto Al- legre Dünya Sosyal Forumu'nda gö- rüldüğü gibi, iktidarlannın ve beş pa- ra etmeyen uygulamalanrun ipliğı bü- tünüyle pazara çıkanlmıştır. Wall Stre- et kriterlerine göre ekonomik patlama, ne denli şaşırtıcı olsa da Amerikalıla- nn çoğu "ganimetten" pay alamamış- tır. Süper zenginlerle, geri kalan her- kes arasındaki uçurum giderek daha da dennleşmektedır. 1998'de Amen- ka'nın en zengin yüzde lO'u, ulusun net zenginliğinin yüzde 76'sını gasp etmiştir. Bu zenginliğin yansından fazlası ise toplam nüfusa oranı yüzde 1 olan en zengin bir avuç Amerikah- nın elindedir. Tam Istlhdam savı Amerika nın "tam istihdam" savı- na gelince. Burada hapishanelen dol- duran ıki milyon ınsan hesap dışı bı- rakılmıştır. Onlar da hesaba katıldı- ğında. Amerika'dakı ışsizlik oranının, Ekonomik Kalkınma ve Ticaret Örgü- tü (OECD) üyelerinden farklı olmadı- ğı görülecekrır. Bu durumda, bütünüy- le yetersiz, entelekfüel kapasiteleri hayranlık uyandırmaktan uzak bir baş- kan, Birleşmiş Milletler Kalkınma ve Ticaret Konferansı'na (CNUCED) "Dünya ekonomisi uçunımun kena- nndadır" (2) dedirten bir kriz sarma- lmı nasıl durduracaktır? (1) Tasarrufun aıle gelirlenndeh payı (2) CNUCED, 2001 yılı ticaret ve kalhnma raporu CNUCED, Cene\re, 24Nısan2001 BİTTİ ' Le Monde Diplomatique, Mavıs 2001. Çevıri: Hüseyin Ba$ 40 kadar italyan sinemacı, Cenova'daki küreselleşme karşıtlarını ortaklaşa çekecek zirvesi filıııe çekîlecek Ettore Scola, çekim yapacak yönetinenfcnkn. ROMA (AA) - Aralannda Taviani kardeşler olarak bilinen Paolo ve Vittork) Taviani, Ettore Scola ve Mario MoniceUi'nin bulunduğu 40 kadar İtalyan süıemacımn. Cenova kentinde 20-22 Temmuz'da düzenlenecek G-8 zirvesini protesto edecek küreselleşme karşıtlarmı ortaklaşa fihne çekecekleri belirtildi. Başkent Roma'daki Luna Rossa prodüksiyon şirketi tarafından yapüan açıklamada, söz konusu girişimin, yapıma Fransesco Maselli ve Maııro Berardi'nin imzasını taşıdığı belirtildi ve sinemacılann amaçlannm. 'Cenova'da olup biteceklerin sanatsai bakış açısnia resmini çekmek' olduğu ıfade edildı. Projenin, katılııncılann kişisel desteğiyle finanse edildiği belirtilen açıklamada, toplanan yaklaşık 100 bin Euro'nun, fılmden kameralara, ulaşımdan konaklamaya kadar bütün masraflann karşılanmasına harcanacağı kaydedildi. Fihnin birçok versiyonunun çekileceği, bir saat sürmesi planlanan bir versiyonunun îtalyan devlet televizyonu RAI'ye satılmasının tasarlandığı açıklandı. Paolo ve Mttorio Taviani kardeşler de projede yer alıyor. DUZYAZI ORHAN BİRGİT Yalandan Kim Olmuş? IMF'nin ikınci dilim borç musluğunu ne zaman ve hangi koşullarla açacağı konusunda hükumetin can alıp, can verdiğı günlere rastladı, Bedrettin Ekdi'nin oğlu için yaptığı 1 milyon dolarhk sünnet düğünü. Çok merak ediyorum, ülkemizdeki ekonomik krizin çizdiği zikzaklan bizden daha fazla ilgi ile izleyen ya- bancı basın ve televizyonlar da, bizim medyamız gibi Istanbul Boğazı'nı şehrayine çeviren bu olaya ger ver- dimi? Verdiyse, 8 yaşındaki Ahmet Ekdi'nin elinde altın kabzalı bir tabanca, çevresinde televole gülleri ile poz verişınin altında yatan öyküyü, yani sünnet operasyo- nuna verilen bu olağanüstü önemi nasıl yorumladılar? Sünnet, Musevilerin de, Müslümanlann da oğlan ço- cuklan için uyguladığı bir operasyon. Museviler, çocu- ğun doğumunun ilk haftası ıçinde olayı çözümledikle- ri için, özellıkle bız Türklerdekı o gorkemlı eğlenceler, şaşaalı gostenlerle ilgılenmıyorlar. Sorunu nedense er- kekliğe ilk adım atma gibi değeriendiren bizim toplu- mumuzun o çok özel kesımı ıse, aılenın velıahtına ya- şadığı ve yaşayacağı dunyanın görkemıni anlatmanın çabası için ellerinden gelenı artlanna koymuyorlar. Öyle bir çaba olmasaydı, başta Istanbul Defterdar- lığı olmak uzere, kim Bedrettin Ekdı adındaki müteşeb- bis bir yurttaşa sahip olduğumuzu öğrenebilecektı? Gerçi, hafta sonunda Galatasaray Adası'ndaki sünnet düğününü renklendiren 25 ünlü sanatçımızın isimleri de, kendilerine verilmiş olduğu bildinlen çantalar do- lusu dolartar da bu başanlı vatandaşımız hakkında ye- terii bilgiye ulaşmamızı sağlamadı; ama olsun yine de parça buçuk öğrendiklerimız ile Siırtli zenginimizin is- terse, ülkesini IMF burgacından bile kurtarabileceği ortaya çıktı. "Çıktı" derken Ekdi'nin, 8 yaşındaki oğlunun bir ge- celik neşesi için sarf ettıği ileri surulen 1 milyon dola- nn da içinde olduğu servetten söz ediyoruz. Ama da- ha sünnet düğününün gider listesı yayımlanıp da Is- tanbul Defterdarlığı harekete geçer geçmez, tekzip makinesi çalışmaya başlıyor. Meğer o ünlü "d/Va"lar, sanatçılar tanımadıklan bir ev sahıbinin davetıne "hayır" adına ve ücret almadan katılmışlar! Elbette öyledir; yoksa onlar da birer vergi yükümlüsü olmazlar mıydı? O, bugüne kadar adını hiç duymadığımız davet sa- hibi de, ilk tanıtımlara göre Siırtli bir aşiret ağasıymış. 2001 yılının AB kapısındaki Türkıye'sine hiç de yaban- cı gelmemesi gereken bu feodal kimliğin de doğru ol- madığı, Siirt'te Bekdi adında bir aşiretin olmadığını, ötekı etkilı ve yetkilı ağalar soyleyınce, bu defa Bedri Ekdi'nin sadece Şışli yöresınde 400 gayrimenkulün ta- pusunu elinde tuttuğu ortaya çıkıyor. Butapulartoma- nnın başlangıcının ise, "tompalacılıkla edınıldiği söy- lenilince insan ıster ıstemez Öcner Lütfi Topal'ın da ay- nı yoldan geçerek başan çızgısini yakaladığını anımst- yor! Ama parayla imanın kimde olduğunun bilinemeye- ceği özdeyişinin bir kez daha haklı çıktığını, Bedri Ek- di'yi oğlunun sünnet murüvvetıni görmesı için Çanak- kale'deki cezaevinin kapılannı açan Cumhuriyet sav- cısının sözleri ortaya koyuyor. Meğer Başsavcı, göze- timinde 4 yıllık cezasını çeken mahkûmun öyle paralı biri olduğunu bile bilmiyormuş! Yoksa, baba ya da analannın cenazelerinde buluna- bilmek için üç günlük bıle ızin almakta onca güçlukle karşılaşan bunca tutuklu ya da hükümlü gibi bir sün- net operasyonunu, görkemli bir bin bir gece düğünü- ne döndürmek isteyen vatandaşa niye sıradışı işlem yapılacaktı ki? • • • Sıradışı sünnet düğünü yapabilen yurttaşın, resmi kayıtlara bakıhrsa tek doğru kımliğı, Maliye'deki vergi levhalanna geçtıği biçimde iki şirketin sahibi gorunme- si. Ama sıkı durun, onlardan bırisı beyanlardakinin ak- sıne bir terzi dükkânı; öteki ıse iki yıl önce kapatılmış. Ve sıradışı düğünün sahıbı yurttaşımız, zaman za- man sira içi işler de yaptığını göstermek için vergi bil- diriminde çoğu gınşımcımiz gibi'zarar" gösterip, tek kuruş vergi bile ödemıyormuş! Yukandan beri anlatmaya çalıştığımın özeti, o aklım- dan hiç çıkarmadığım özdeyış ile anlatılmıyor mu: Özellikle bizim ülkemızde "Yalandan kim o/müş"ki? • • * Yalandan kimse ölmediğı ıçın midir ki, acaba benim ülkemde "Kayıt Dışı Ekonomi" böylesıne başıboş cirit atmayı sürdürüyor ve birgecede 8 yaşındaki oğlundan 2 santimlik bir et parçasının kesilişıni muştulamak ama- cıyla 1 milyon dolannı havaya atan "bafaa"nın serüve- nini, ayda 85 dolar asgan ücret alabilen milyonlar ağ- zı açık bir şekilde okuyor! Faks:0 212-677 07 62 E-mail:obirgit(a e-kolay. net İtalya Havaalanına savunma fiizeleri ROMA/PARİS (AA) -G-8 zirvesine hazırla- nan italya, Cenova'daki havaalanına savunma fuzeleri yerleştirdi. Dünyadaki gelişmiş 8 sanayi ülkesinin (ABD. Almanya. Rus- ya, Ingiltere, Kanada. italya, Fransa, Japonya) liderlerinin katılacağı zirveye 10 gün kala Ce- nova'daki hazırlıklar arttınldı. Cenova Hava- alanı'na, olası bir saldı- nya karşı 'Spada' sa- vunma fuzeleri yerleş- tirildi. İtalyan hükümeti, ko- nuyla ilgili bir açıkJa- ma yapmazken füzele- rin küreselleşme karşıt- lanna değil, uluslarara- sı terör örgütlerinin ola- sı saldınlanna karşı ko- nulduğu sanılıyor. Bu arada Italya'nın yan resmi haber ajansı Ansa'ya 'Avrupalı Yeni Kızıl Tuga\lar' adh bir örgütten telefonlar gel- diğibildirildi. 'Avrupa- h Yeni Kızıl Tugavlar'ın Ansa yetkilılerine. "Adalet Bakanı ve önemli nluslararası ve İtalyan şahsiyetier dik- katli olsun. G-8 zirvesi- nin son günü (22 Tem- muz) Kızıl Tugaytariçin bü\ ük bir savaş olacak* dedikleri belirtildi. Öte yandan küresel-. leşme karşıtlammı, Ce- nova ve civar bölgeler- de toplantılar yaparak zirve sırasında ne tür gösteriler düzenleye- cekleri konusunda tak- tik geliştirmeyi sürdür- • dükleri bildirildi. Göstericilerin aynca, güvenlik kuvvetleriyle olası bir çatışmaya kar- şı kask, kalkan, gaz maskesi gibi malzeme topladığı kaydediliyor. Piyalog slstemi Fransa Dışişbri Ba- kanı Hubert Vedrine, ltalya'nın Cenova ken- tinde 20-22 Temmuz'da düzenlenecek G-8 zir- vesinde eylem yapma- ya hazırlanan küresel- leşme karşıtlanna bir 'di>r alog sistemi' öneri- sinde bulunacağını açıkladı. Vedrine, an- cak 'dijalogsisteminin' aynntılarmı açıkla- madı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle