17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 TEMMUZ 2001 ÇARŞAM HABERLER Soysal yargılanıyor • ANKARA (AA)- Terörist Cevat Soysal. "Devletin hâkimiyeti altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya matuf fiil işledıği" gerekçesiyle idam istemiyle yargılandığı davada, "Taleplerimın dikkate alınmaması psikolojimı olumsuz etkiliyor" dedi. Davanın Ankara l No'lu DGM'de göriiJen dünkü duruşmasmda, Soysal'm avukatının soruşturmanın genişletilmesi istemi reddedildi. Gupbetçilepden anlamlı bağış • İZMİR(AA)- Almanya'da yaşayan bir grup işçi, Izmirlı şehit polis çocuklannın eğitimi için bağışta bulundu. Mainz kentinde yaşayan 35 Türk ailenin katkısıyla toplanan 11 bin 150 Alman Markı tutanndaki bağış, Izmir Emniyet Müdürü Halil Tataş"ın makamında. Izmir Polis Eşleri Yardımlaşma Derneğı Başkanı Fatma Tataş'a verildi. Önce kardeşini kuptardı • İstanbul Haber Servisi- BağcılarÇınar Mahallesi'nde bulunan 5 katlı bir apartmanın 4. katında henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Apartmanda mahsur kalan 2 kardeşten büyük olan 12 yaşındaki Çilem Akbulut kurtulmak için 4. kattan ilk önce kardeşi Umut'u attı, sonra da kendisi atladı. Iki kardeş IÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldınlarak tedavi altına alındı. Kc çocuklapına destek • İstanbul Haber Senisi- Sokakta yaşayan ya da sokakta çalışmak zorunda olup cinsel tacizle karşılaşan kız çocuklannın bannabılecekleri bir merkez kuruldu. Sosyal hızmetlerden sorumlu İstanbul Vali Yardımcısı Mehmet Seyman, merkezde ilk etapta 15 kızın bannacağını açıkladı. İşsizlep için ppoje İstanbul Haber Senisi- Eminönü Beledıyesi. ilçedeki işsizlere iş bulmak amacıyla 'Işsizleri îş Ile Buluşturma Projesi' adı altında bir proje başlattı. Yapılan açıklamada işsizlik oranı en yüksek olan ilçenin Eminönü olduğu belirtıldi. Belediye Başkanı Lütfi Kibiroğlu, işe eleman alınırken ilçede oturan vatandaşlara öncelik verilmesi gerektiğini ifade etti. Kibiroğlu, vatandaşlann krizden etkılenmemesi ve işyerlerinin ayakta kalması için projeyi başlattıklannı söyledi. Atalay toprağa verildi • İSTANBUL (AA)- Çahştığı binadan düşerek ölen. Dünya Yayın Grubu bünyesindeki Globus dergisinin fotoğraf editörü Fevzi Ferhat Atalay, dün toprağa verildi. Karacaahmet Mezarlığı içindeki ŞehitlikCamii'nde ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından defhedilen Atalay'ın cenaze törenine, babası Ragıp ve annesi Halıde Atalay, Dünya Gazetesi Genel Yaym Yönetmeni Osman Arolat. Globus Dergisi Genel Yaym Yönetmeni Hakan Güldağ ile meslektaşlan katıldı. Bayrampaşa'daki operasyonun canlı tanığı Av. Hasan Demir anlattı: Onlerine geleııi vurdular Hasan Demirden: Keskin nişancılan yerleştirip idare bölümünden, bizim bulunduğumuz koğuşlara doğru ateş açmaya başladılar. Hiçbir uyan, hiçbir çağn yapmadılar. îlk ateşte Fırat Tavuk öldürüldü, sekiz kişi de yaralandı. tPEKYEZDANl Operasyon sırasında Bayrampaşa Cezaevi'nde tutuklu bu- lunan Demir, o geceyaşanan insanhkdışı ola>1an unutamıyor. "Keskin nişancılar tarafin- dan uzun namlulu, yüksek enerjili silahlaria maltaya, ko- ğuşlara ve avluya ateş edildiği'' bilirkişi raporuyla da saptanan Bayrampaşa Cezaevi'ndeki "Hayata Dönüş" operasyonu- nun, "canlı taruklanndan" avu- kat Hasan Demir, operasyonun gerçek yüzünü anlattı. 19 Aralık gecesi gürültüler- le uyandıklarını belirten De- mir, "operasyon gecesini" şöy- le anlattı: "Üst kattaki mazgallann bat- yozlarla kuıldığuu gördük. Da- ha sonra oraya keskin nişancı- lan yerleştirip idare bölümün- den, bizim bulunduğumuz ko- ğuşlara doğru ateş açmaya baş- ladılar. Hiçbir uyan, hiçbir çağ- n yapmadılar, bizim bulundu- ğumuz koğuşa doğru ateş aça- rak ilerliyorlardı. Dk ateşte Fı- rat Tavuk öldürüldü, sekiz kişi de yaralandı." Bu sırada gaz bombalannın atıldığını ve 7. koğuş bölgesin- de yangın çıktığını ifade eden Demir, üzerlenne ateş açanla- nn kendilerine "Teslim olun, hepinizi geberteceğiz'' diye ba- ğırdıklannı söyledi. "Başıru kakhran herkese ateş açüdığı- nT belirten Demir, şöyle de- vam etti: "Biz çok yoğun ateş açıkuğı için sadece üst kata ÇH kan merdivenlerin altında ve mutfak bölgesinde hareket ede- biKrhalegeldik. 12,13,14,15ve 16. koğuşlar ara koridora çıkü- lar. Burası o sırada tamamen karanlık, >oğun bir gaz ve du- manla kaplıydL Çok yoğun ateş Tutuklu yakınlannın 'tahkir' davasıİstanbul Haber Senisi - Ce- zaevlerindeki ölüm orucu ey- lemlerine yönelik hazırladık- lan suç duyurusu dilekçesin- de, "Hükümetin manevi şahsi- yerini alenen tahkir vetezyif et- tikleri" öne sürülen 12 tutuk- lu yakınınm yargılanmasına başlandı. istanbul 4. Ağır Ceza Mah- kemesi'nde 6 yıl hapis iste- miyle yargılanan 12 tutuksuz sanıktan Müslüm Kaya, Ali Bulut. ıN'aime Kara, Fatih Alanbay. Şah İsmail Karagöz, Bekaroğlu: Bu katliama son verelim ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Rize Bağımsız Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, ölüm oruçlanmn insan hayatı ve toplumsal banşı tehdit ettiğini vurgulayarak hükümeti göreve çağırdı. Eylemcilere "Ölüm orucunu sona erdirin" çağnsında bulunan Bekaroğlu, hükümetten de fiili tecridin kaldınlmasını istedi. Bekaroğlu, dün yaptığı yazılı açıklamada "Bu katliama son verelim. Bugüne kadar 60 can alan ölüm oruçlan daha fazla can kaybı olmadan bitirilmelidir. Başta hükümet olmak üzere herkesi ölüm oruçlannı sona erdirecek koşullan hazırlamaya da\et ediyorum" dedi. Berran Yıldınm, Huri Yaviç ve Kerime Eroğlu hazır bu- lundu. Duruşmaya sanıklar- dan Nuriye Ozdemir, Süley- man Kartal. Rümeysa Ünal katılmadılar. Nezahat Alanbay dışındaki sanıklar, hazırlanan iddiana- meyi görmedıkleri gerekçe- siyle ifade vermedi. Nezahat Alanbay duruşmadakı ıfadesınde. "Ba- na bir dilekçe getirdiler, ben de arana imza atüm. Doğrusu be- nim okuma ve yazmam yok- tur. Neyle ilgili olduğunu da bil- miyordum. Cezaevieri ile ilgili olduğunu bilsem imzalardım. Benim hükümete hakarete kasbm yoktur" dedi. Iddıanamede, tüm sanıkla- nn 1 ile 6'şar yıl arasında ha- pis cezasına çarptınlması iste- niyor. Sanıklardan Şah ismail Karagöz, Berran Yıldınm ve Huri Yaviç iddıanameyi oku- yamadıklan için bu celse sa- vunma yapmayacaklannı be- lirtirken diğer sanıklar ise sav- cılıkta verdikJeri ifadeleri tek- rar ettiklerini bildirdiler. Du- ruşma, sanıklann sorgulanna devam edilebilmesi amacıyla ertelendi. Dilekçede Başbakan Bülent Ecevit, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ve dönemin Içişle- ri Bakanı Sadettin Tantan ile bazı görevliler hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ifa- de edilen iddianamede, dilek- çede "Hükümetin manevi şah- srvetini alenen tahkir ve tezyif etmek" suçunun işlendiğı kay- dediliyor. Koç, Zonguldak'ta toprağa verildi F ripi cezaevkrini protesto amacıyla ölüm orucuna başlayan ve evieminin 263. gününde kaklınldıgı Ankara Eğitim ve Araşnrnıa Hastanesi'nde yaşammı yitiren DHKP-C üyesi Afi Koç'un (30) cetuaesi, dün Zongutdak'ta toprağa verildi. Cenaze» yakmlan tarafindan önceJd gece Ankara"dan Zonguldak'ın Rat MahaDesfndeki evterine getirikn Koç, Bağhk Köyiçi Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Bağhk aife mezarfağmda defhedâdi Koç'un ablası HüJya Koç, cenazenin toprağa verilmesj srasında fenahk geçirdi. Yoğun giivenlik önlemtnin ahaötğı törende. Koç'un raezanna karanfüler kontdâu. Cenazeye katdanlar, bikfiri okuduktan sonra dağdddar. 1995 yıfanda turuklanan ve Bartın'daki cezaevinden getirikrek Sincan F Tipi Cezaeyi'ae konıüan Ali Koç, btırada öhînı orucuna başlamış, mart ayında Ankara Eğhim veAraşörma HastanesTne kalduıinuş ve önceki gûn yaşanum yitirmişü. (Fotoğraf: ÂLt AYAROĞLU) açıbnışti. Koğuşlardaki malze- meleri, fınndan tutun da çay torbalanna kadar her şeyi ko- ğuşlann önüne yığıp o ateşten korunmaya çaaşbk, Yapacağt- nuz başka hiçbir şey yokttı çün- kü. Biryandan yaraülar inhyor, bir yandan gaz bombalan aûh- yor. Saat 11.00 civannda ölüm oruççulanndan Aşur Kork- maz, aniden bir ateştopu haUn- de "Operasyonu durdurun" di- ye bağırarak havalandırmaya doğru firiadı. O sırada Aşur'un üzerine ateş açıldL Zaten ölüm nedeninin yanık değil, kurşun olduğu da adli öp raporuyla saptandı." 'Devamh ateş açddı' Operasyon sırasında koğuş- lann içine sürekli ateş açıldığı- nı, bu nedenle koğuşlara gir- menin "mümkün ounadığını'1 anlatan Demir, saat 15.00 civa- nnda yaralılan dışan çıkarma- ya karar verdiklerini söylüyor: " 'Yaralılanmızı alın, ölmek üzereler' diye bağırarak hava- landırmaya çıktık. Tam o sıra- da üzerimize anlanlması mümkün ounayan, ina- ıulmaz bir gaz bombası bombardunam vapıldı. Ardından hedef gözetil- meksizin ateş edibneye başlanch. Biz 'Yaralılar var, dışan çıkanlara ateş etmeyeceğinizi söyle- miştiniz, katliam yapı- yorsunuz, ateşi kesin, yaralılan alın' diye ba- ğırdık. Almadılar. Saat 16.00 civannda bizim bu- lunduğumuz 15. koğuşu hafîfçe araiayıp içeriye i- kinamluuzaralar.Veo sı- rada kapının önünde oturmakta olan insanla- ra direkt ateş açıldL Ora- da, gözümün önünde üç kişi, Alev Ateş, Mustafa Yılmaz ve Cengiz Çalı- koparan öldü, ateşbir da- kika arahksız sürdü, ora- daki yedi-sekiz kişi de ya- ralandL" Son ateşle bir- likte herkesin merdiven altına sığındığını ve ûst üste yığıldığını anlatan Demir, "Murat Ördekçi sadece bacagmdan yara ahnıştı, ama onu almad>- lar ve kan kaybmdan öl- dü. Havalandırmaya Murat'a yardım etmek üzere gönderdiğimiz iki sağhkçı arkadaşa da ateş açıldı, ikisi de yaralandı" diye konuştu. Operasyonun ardın- dan herkesin elleri ke- lepçelenerek cezaevüıin arkasından asfalt alana götürüldüğünü anlatan Demir, "O anda kalkan- h özel bir ekip geldi ve copla, dipçikle, kalkanla çok yoğun bir dayağa maruz kaldık. O ana ka- dar devam eden video çe- kimi, orada yapdmadı" diye konuştu. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Shakespeare'in Otheflo'su- nun mekânında dört sanatçı muhteşem bir caz konseri ver- diler. Venedikli komutan Bra- gadino, Magosa'nın nelereta- nık olacağını 470 yıl önce ne- reden bilebilirdi. ABD'li genç ve ünlü tenor saksofoncu Jos- hua Redman ve üç arkadaşı- nın konseri Gershvvin'in bir parçasıyla başladı. Kalenin ta- rihi duvarlan içinde bine yakın izleyici Magosa Festivali kap- samındaki bu olağanüstü gös- teriyi, olağanüstü bir mekânda zevkle izlediler. Seyircinin ilgi- si, Magosa'nın genç ve dina- mik Belediye Başkanı Oktay Kayalp'i memnun etmişti: "Bu en etkili konserüi" dedi. Kıbns, yazın en sıcak günle- rini yaşıyor. Bir süre önce hü- kümetten bir oldubittiyle çıka- nlan Toplumcu Kurtuluş Parti- si'nin (TKP) Ledra Palas kapı- s/nın hemen yanındaki tek kat- lı tarihi binasındayız. Hasan Erçakıca'nın arabasından çıktığımızda boğucu sıcağı hissediyoruz. TKP Genel Baş- kanı Mustafa Akıncı'ya hükü- metin neden bozulduğunu sordum. Akıncı şunlan söyledi: "Bu hükümet kendi dinamikleriyle bozulmadı, bozduruldu. So- Kıbrıs'ın Muhalefet Liderleri rvn Türkiye-KKTC ilişkisinde. Ben şöyle diyorum: 'Burada sadece muhtarlık kampanya- ları dışında her şeye Türkiye karar veriyor.' Hangi Türkiye sorusunu da somyoruz. Birinci Türkiye; de- mokrasiyi, insan haklannı, Ko- penhag kritehehni savunan, Kıbns'ta banşçı birçözümü is- teyen, AB'ye girmek isteyen Türkiye. Ikinci Türkiye ise de- mokrasi için acele etmeyelim diyen, devletin otoriteryapısı- nı değiştirmek istemeyen, Kıbns'ta her tühü çözüm ara- yışını ihanet olarak gören Tür- kiye. Bu görüşün tipik temsil- cilerinden birisi Mümtaz Soy- sal. Itfaiyesi bile sivillere bağlı ol- mayan bir devletten söz edile- bilirmi? Biz buna itirazettik. It- faiye polise bağlı, polis iç gü- venlik teşkilatına, iç güvenlik de Genelkurmay'a. Böyle hü- kümet olur mu? Ikinci olarak Rumlarta görüşmelerden çe- kilmek yanlıştı. Karşı çıktık ve bu konuda alman karara ret oyu verdik. 'Rumlan AB'ye al- mayın' dediler, BM görüşme- lerinden çekildiler. 'Siz ne öne- riyorsunuz' denildiğinde veri- lecek bir cevap da yok. O za- man Türk tarafının çözüm is- temediği gibi birsonuç ortaya çıktı." Mustafa Akıncı, "Sesiniyük- selten, 'hain' damgasınıyiyor" diyor. • • • Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Mehmet Ali Talat da uzun yıllar koalisyon- da bulunmuş ve başbakan yardımcılığı yapmıştı. Tepkile- ri ve eleştirileri Mustafa Akın- cı'dan farklı değildi. Talat, "Türkiye'deki medya sırf Denktaş'a bakıyor ve onun söylediklerini Kıbnslılann ortak düşüncesi gibi yansıtıyor" sözleriyle, Kıbns'ta yaygın bir tepkiyi dile getirdi. Eğer, Türki- ye'deki medya banş ve çözüm konusunda etkili bir çizgi izle- se Denktaş'ın ve çözümsüzlü- ğü savunanlann işi zorlaşır di- yenler Kıbns'ta çoğalmış du- rumda. Talat, geçenlerde Istan- bul'da katıldığı bir toplantıda- ki izlenimlerini şöyle aktardı: "Türkiye'dekilertavizsiz Denk- taş çizgisini alkışladılar. Top- lantı sonrası kişisel görüşme- lerde ise bize sempati duy- duklannı söylediler." M. Ali Ta- lat, son dönemde Türkiye ile KKTC arasındaki ilişkinin çar- pık olduğu fikrinin daha yük- sek sesle ifade edildiğini söy- ledi: "Derviş Eroğlu'nun Denktaş karşısında cumhur- başkanı adayı olması Türkiye tarafindan engellendi. Şener Levent'e yönelik baskılaryine bu dönemde gündeme geldi. TKP'nin hükümette olduğu dönemde askeherle ortaya çı- kan çelişmesi de bu eğilimi yaygınlaştıran biretken sayıla- bilir." Kıbns'ta kuşkulan arttıran bir diğer gelişme ise Ulusal Halk Hareketi'nin (UHH) ortaya çık- ması. Türk ordusu elindeki ko- ruma kapsamındaki tarihi bir binayı UHH'ye vermiş. UHH'nin yasal olarak kuruldu- ğu bile şüpheli. Kıbns'ta son dönemde yükselen muhalefe- te karşı Denktaş ya da Türkiye tarafindan örgütlendiği belirti- len bu hareketin ortaya çıkma- sıyla, bombalamalann artma- sı arasındaki bağdan söz edi- liyor. UHH'nin birden ortaya çıkması, konserler düzenle- mesi, "Yolumuz Türkiye'nin yolu, hainlere geçit yok" tü- ründen sloganlar kullanması da Kıbnslıları endişelendiriyor. • • • Kıbnstaki yeni gelişmeler- den birisi de Kıbns Ticaret Odası'nda (KTO) Denktaş'ın egemenliğinin sona enmesi. Denktaş'ın dünürü Boyacı ai- lesininegemenliğialtindaki K- TO'da bundan birkaç ay önce ilk kez 700 üyenin katıiımıyla yapılan kongreyi Ali Erei ve ar- kadaşlan kazanmışlardı. Erel ve arkadaşlan da Kıbns'ta ba- nşçı çözüm, AB'ye Rumlarla birlikte girebilme olanağının yaratılması gibi konularda ye- ni şeyler söylüyoriardı. Uluslararası Ticaret Oda- sı'na üyeliklerini Kıbns Rum kesiminden bağımsız olarak kabul ettinmişler, AB ile direkt temas olanağı sağlamışlardı. Rum kesiminin ticaret odasıy- la da eşrt ilişki temelinde bir te- mas kurmak için harekete geçmişlerdi. Kıbns'ta yeni şeyler oluyor- du. Çözüme karşı olanlann Tür- krye'yi Çikmaz sokaklara sürük- leme tehlikesi artarken banşçı ve makul çözüm için çaba har- cayanlann sayısı da artıyordu. GLOBALPOLTltKÜLTÜ] ERGtN YILDIZOĞLU BenÖküzmüyümmü?(1 Son günlerde hükümetin refleksleri zoka yutmı balığın çırpınışlanna benziyor. Ama siz aldırmayı bakın Telekom krizi aşılmış. Artık IMF ile gerginlık t tecekmiş. "Her vatandaşımızın cebine 300 dol, konacakmış!" lyi de, IMF'nın Financial Times sızdırdığı ve "esas sorunun, Telekom değil c yüksek bono faizleri olduğunu söyleyen" rapı da neyın nesı? Nemçin porogram buuu... Türkiye ekonomisi Kasım 2000'de krize girdiğır de ilk üç ay IMF durumu seyretti. Ondan sonra, şı batta devletin tepesı "anzaya geçti", TL dalışa ge< ti. Sonra, Derviş geldi ve bir "güçlü ekonomiye g« çiş programrnı üç taksitte, bando mızıka eşliğir de açıkladı. Iddiaya göre programın amacı, borçk nnı ödeyememe noktasına gelen Türkiye'yi yeni kre diler bularak iflastan kurtarmak, bunun ıçın de ulu; lararası piyasalara güven vermekti. (Zaten, bu "ki reselleşen" dünyada ulusal ekonominin hiçbir öne miyoktu ki. En iyi gelişme stratejısi, sanayı işletme lerini kapatıp tanmda üretimi durdurmak -köylüy mülksüzleştirmek-, tüm gereksinimlen dışardan i, haJetmek, bunlariçingereklidövizide, birtaraftar kamuya ait ne var ne yok satarak ve bu arada hiı met sektöründe uzmanlaşarak elde edilecek dövL le karşılamaktır.) Biröncekı, "son derece başanlı", "atternatrfi o! mayan" IMF programı ıptal edıldı, dalgalı kur sıste mine geçildi, enflasyonla mücadele rafa kaldırıld Yeni bir, "arternatifi olmayan" program benimser di. IMF'nin, "yapısaluyum" için gerekli gördüğü yg sal önlemlerin yüzde 99.99'u alındı. Bu arada kriz, bu gazetenin yazarlannın da öngöt düğü gibi, derinleştikçe derinleştı; işsizlik, yoksu luk arttıkça programı uygulayan hükümet, başlar gıçta sahıp olduğu az buçuk toplumsal desteği d kaybetti. Toplumsal dozu çözüldukçe MGK, top lumsal patlama kâbusları görmeye başlad 1998'den bu yana, 1999'da da giderek artan bir yc ğunlukta, IMF'nin kapısından giren sağlam çıkma diyen, Malezya ve Endonezya deneylennı, ulusla rarası ekonomistlerin yorumlannı aktaran. Yugos lavya'nın nasıl IMF bıçağıyla parçalandığını bitevı ye yazan gazetemızde Kassandra (2) kompleks geliştiren yazarlann sayısı da arttı. Sen btzimten dalga mı geçyön lenf Ancak, yabancı piyasalara birtürlü güven gelme di. Türkiye, IMF'nin taze kredi vaatlerine, "çok ba şanir bir konsolidasyona (pardon takas demem ge rekiyordu) rağmen borçlannı kazasız belasız çevi recek noktaya gelemedi. Hükümet söylenenleriı hepsini yaptı, ama uyguladığı program yıne fos çık tı. Yoksa büyük kurtancımız da mı ekonomiden an lamıyordu? Yoksa.. bir başka açıklama da olabili miydi? Bakınız Türkel Minibaş (yıne!) ne dıyor "(IMF'nin) Istikrar programlannın temel işlevi ül ke ekonomisinin makro dengelerini düzenle mek değil, kapitalist sistemin kendi istikrarsız lıklanna çözüm üretmektir. Son 20 yıldır uygu lanan paket programlann reel sektör yerine fa iz-kur- sınırsız dışa açılma üçgeni üzerine otur mas» da, çözüm olarak önerilenlerin uluslarara sı/ulusötesi sermaye hareketlerinin düzenlen mesi adına olduğunu göstermektedir." Şımdi bir kez daha bakalım! Kriz aşılamadı ama IMF baskısıyla bir sürü yasa çıktı. Bu yasalar, ban kacılık ve sigorta sektörü gibi mali hizmetlerı çoku luslu şirketlerin devralmasının koşullannı hazırladı hertürtü tahılı, tütünü, şekerpancan pıyasalannı, bu radaki yerli üreticiyi de devreden çıkaracak bir bi çimde dünya ekonomisinin engelsiz kullanımına aç tı. Bu da yetmezmiş gibi, ülkenin kamu arazıleri tü müyle satın alınacak hale getirildı. Söylentilere gö re yasanın 4. maddesindekı bir paragrafa göre ar tık bu topraklar başka devletlere de satılabilecekti Daha önce, Tahkim Yasası çıktığı için bu arazilef satın alan yabancı yatınmcılara, bu ülke halkının ge reksinimlerını göz önüne almadan ıstedıkleri gibi ça lışma özgürlüğü de verilmişti. Özetle, IMF ülke eko nomisinde çok büyük bir hafriyat çalışmasını ta mamladı, siyasi yapının, toplumsal dokunun diren cini de büyük ölçüde kırdı. IMF'nin bizzat kendi ektiği tohum da. çatlayaral nurtopu gibi bir borç krizine dönüşmek üzere. Amî bellı ki o, bu çocuğu sahiplenmeye niyetlı değil. Fi nancial Times'a rapor sızdınp adeta "araziye uy man/n"zemininihazırlıyor.Amaçocuk, IMF'nin. Bu yük cari açık ve kamu açığı ortamında başıboş ku sistemine geçilir, enflasyonla mücadele rafa kaldı nlırsa ve şirketlerin batma riski de gittikçe artarken siyasi güven uçup giderken faızler düşer mi? Bu işin bir de "ince ve gizli bir kimyası" var. C da kriz sözcüğünde gizli. Ulke bir borç krızi yaşıyor lyi ama, bu borçlan kim aldı? Ülke bu kadar borç lanırken halkın refahında en ufak bir iyıleşme olma dığına göre bu paralan kim kullandı? Bu kriz gerçek te kımin krizı? Bu borçlann ödenmesi için geniş hall- kitlelerinden fedakârlık istenebilir mi? Eğer kriz ger çek sahibine, bu borçlarla gelen paralan kullanan- lara fatura edilmezse toplumsal patlama engellene bilir mi? (1) "Kriz şizofrenidir" Hasan Bülent Kahraman... (2)Kassandra, TruvaKralıPriamos'unkızı. Olacak- lan önceden görme yetisi de dahil, tüm hediyelen rağmen Apollon'un isteğine boyun eğmez. Apollor da Kassandra'yı cezalandınr. Artık kimse Kassand- ra'ya inanmayacaktır. Hizbullah davası Öldürülen Avcı'nın eşi duruşmada bayıldı tstanbulHaber Servi- si - Şeriatçı terör örgütü Hizbullah'ın askeri ka- nat sorumlusu Hacı Inan ile Adana, Mersin, Tarsus ve Istanbul'da çeşitli kaçırma ve öl- dürme eylemlerinden sorumlu tutulan Meh- met Emin Ekid'nin de aralannda bulunduğu 18 saruğın yargılanma- sına devam edildi. İs- tanbul 5 No'lu DGM'deki oturuma, tu- tuklu olarak yargılanan Hacı Inan ve 12 sanık katıldı. Duruşmada, Hizbullah'ın "vahşet evteri''nde cesedi bulu- nan Mehmet Şerif Av- a'nın eşi AsheAva mü- dahil olarak dinlendi Eşinin Hizbullah ile bij ilişkisinin olmadığuı vurgulayan Avcı, "An- cak eniştem Mehme Kanlıbıçak'uı Hizbul- lah ile bazı bağlantılan- nın olduğunu ablarr Gülten'den öğrendimr dedi. Avcı, bu sırada fe- nalaşarak baygmlık ge- çirdi. Sanıklann tutukluluk durumlannın devamms karar veren mahkeme heyeti, oturumu eksik- lerin giderilmesi için er- teledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle