Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 TEMMUZ 2001 ÇARŞAM
HABERLER
Soysal
yargılanıyor
• ANKARA (AA)-
Terörist Cevat Soysal.
"Devletin hâkimiyeti
altında bulunan
topraklardan bir kısmını
devlet idaresinden
ayırmaya matuf fiil
işledıği" gerekçesiyle
idam istemiyle
yargılandığı davada,
"Taleplerimın dikkate
alınmaması psikolojimı
olumsuz etkiliyor" dedi.
Davanın Ankara l No'lu
DGM'de göriiJen dünkü
duruşmasmda, Soysal'm
avukatının
soruşturmanın
genişletilmesi istemi
reddedildi.
Gupbetçilepden
anlamlı bağış
• İZMİR(AA)-
Almanya'da yaşayan bir
grup işçi, Izmirlı şehit
polis çocuklannın
eğitimi için bağışta
bulundu. Mainz kentinde
yaşayan 35 Türk ailenin
katkısıyla toplanan 11
bin 150 Alman Markı
tutanndaki bağış, Izmir
Emniyet Müdürü Halil
Tataş"ın makamında.
Izmir Polis Eşleri
Yardımlaşma Derneğı
Başkanı Fatma Tataş'a
verildi.
Önce kardeşini
kuptardı
• İstanbul Haber
Servisi- BağcılarÇınar
Mahallesi'nde bulunan 5
katlı bir apartmanın 4.
katında henüz
belirlenemeyen bir
nedenle yangın çıktı.
Apartmanda mahsur
kalan 2 kardeşten büyük
olan 12 yaşındaki Çilem
Akbulut kurtulmak için
4. kattan ilk önce kardeşi
Umut'u attı, sonra da
kendisi atladı. Iki kardeş
IÜ Tıp Fakültesi
Hastanesi'ne kaldınlarak
tedavi altına alındı.
Kc çocuklapına
destek
• İstanbul Haber
Senisi- Sokakta
yaşayan ya da sokakta
çalışmak zorunda olup
cinsel tacizle karşılaşan
kız çocuklannın
bannabılecekleri bir
merkez kuruldu. Sosyal
hızmetlerden sorumlu
İstanbul Vali Yardımcısı
Mehmet Seyman,
merkezde ilk etapta 15
kızın bannacağını
açıkladı.
İşsizlep için
ppoje
İstanbul Haber
Senisi- Eminönü
Beledıyesi. ilçedeki
işsizlere iş bulmak
amacıyla 'Işsizleri îş Ile
Buluşturma Projesi' adı
altında bir proje başlattı.
Yapılan açıklamada
işsizlik oranı en yüksek
olan ilçenin Eminönü
olduğu belirtıldi.
Belediye Başkanı Lütfi
Kibiroğlu, işe eleman
alınırken ilçede oturan
vatandaşlara öncelik
verilmesi gerektiğini
ifade etti. Kibiroğlu,
vatandaşlann krizden
etkılenmemesi ve
işyerlerinin ayakta
kalması için projeyi
başlattıklannı söyledi.
Atalay toprağa
verildi
• İSTANBUL (AA)-
Çahştığı binadan
düşerek ölen. Dünya
Yayın Grubu
bünyesindeki Globus
dergisinin fotoğraf
editörü Fevzi Ferhat
Atalay, dün toprağa
verildi. Karacaahmet
Mezarlığı içindeki
ŞehitlikCamii'nde
ikindi vakti kılınan
cenaze namazının
ardından defhedilen
Atalay'ın cenaze
törenine, babası Ragıp
ve annesi Halıde Atalay,
Dünya Gazetesi Genel
Yaym Yönetmeni Osman
Arolat. Globus Dergisi
Genel Yaym Yönetmeni
Hakan Güldağ ile
meslektaşlan katıldı.
Bayrampaşa'daki operasyonun canlı tanığı Av. Hasan Demir anlattı:
Onlerine geleııi vurdular
Hasan Demirden: Keskin nişancılan
yerleştirip idare bölümünden, bizim bulunduğumuz
koğuşlara doğru ateş açmaya başladılar. Hiçbir
uyan, hiçbir çağn yapmadılar. îlk ateşte Fırat Tavuk
öldürüldü, sekiz kişi de yaralandı.
tPEKYEZDANl
Operasyon sırasında Bayrampaşa Cezaevi'nde tutuklu bu-
lunan Demir, o geceyaşanan insanhkdışı ola>1an unutamıyor.
"Keskin nişancılar tarafin-
dan uzun namlulu, yüksek
enerjili silahlaria maltaya, ko-
ğuşlara ve avluya ateş edildiği''
bilirkişi raporuyla da saptanan
Bayrampaşa Cezaevi'ndeki
"Hayata Dönüş" operasyonu-
nun, "canlı taruklanndan" avu-
kat Hasan Demir, operasyonun
gerçek yüzünü anlattı.
19 Aralık gecesi gürültüler-
le uyandıklarını belirten De-
mir, "operasyon gecesini" şöy-
le anlattı:
"Üst kattaki mazgallann bat-
yozlarla kuıldığuu gördük. Da-
ha sonra oraya keskin nişancı-
lan yerleştirip idare bölümün-
den, bizim bulunduğumuz ko-
ğuşlara doğru ateş açmaya baş-
ladılar. Hiçbir uyan, hiçbir çağ-
n yapmadılar, bizim bulundu-
ğumuz koğuşa doğru ateş aça-
rak ilerliyorlardı. Dk ateşte Fı-
rat Tavuk öldürüldü, sekiz kişi
de yaralandı."
Bu sırada gaz bombalannın
atıldığını ve 7. koğuş bölgesin-
de yangın çıktığını ifade eden
Demir, üzerlenne ateş açanla-
nn kendilerine "Teslim olun,
hepinizi geberteceğiz'' diye ba-
ğırdıklannı söyledi. "Başıru
kakhran herkese ateş açüdığı-
nT belirten Demir, şöyle de-
vam etti: "Biz çok yoğun ateş
açıkuğı için sadece üst kata ÇH
kan merdivenlerin altında ve
mutfak bölgesinde hareket ede-
biKrhalegeldik. 12,13,14,15ve
16. koğuşlar ara koridora çıkü-
lar. Burası o sırada tamamen
karanlık, >oğun bir gaz ve du-
manla kaplıydL Çok yoğun ateş
Tutuklu yakınlannın 'tahkir' davasıİstanbul Haber Senisi - Ce-
zaevlerindeki ölüm orucu ey-
lemlerine yönelik hazırladık-
lan suç duyurusu dilekçesin-
de, "Hükümetin manevi şahsi-
yerini alenen tahkir vetezyif et-
tikleri" öne sürülen 12 tutuk-
lu yakınınm yargılanmasına
başlandı.
istanbul 4. Ağır Ceza Mah-
kemesi'nde 6 yıl hapis iste-
miyle yargılanan 12 tutuksuz
sanıktan Müslüm Kaya, Ali
Bulut. ıN'aime Kara, Fatih
Alanbay. Şah İsmail Karagöz,
Bekaroğlu:
Bu katliama
son verelim
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Rize Bağımsız
Milletvekili Mehmet
Bekaroğlu, ölüm oruçlanmn
insan hayatı ve toplumsal
banşı tehdit ettiğini
vurgulayarak hükümeti
göreve çağırdı. Eylemcilere
"Ölüm orucunu sona
erdirin" çağnsında bulunan
Bekaroğlu, hükümetten de
fiili tecridin kaldınlmasını
istedi. Bekaroğlu, dün
yaptığı yazılı açıklamada
"Bu katliama son verelim.
Bugüne kadar 60 can alan
ölüm oruçlan daha fazla
can kaybı olmadan
bitirilmelidir. Başta
hükümet olmak üzere
herkesi ölüm oruçlannı sona
erdirecek koşullan
hazırlamaya da\et
ediyorum" dedi.
Berran Yıldınm, Huri Yaviç
ve Kerime Eroğlu hazır bu-
lundu. Duruşmaya sanıklar-
dan Nuriye Ozdemir, Süley-
man Kartal. Rümeysa Ünal
katılmadılar.
Nezahat Alanbay dışındaki
sanıklar, hazırlanan iddiana-
meyi görmedıkleri gerekçe-
siyle ifade vermedi.
Nezahat Alanbay
duruşmadakı ıfadesınde. "Ba-
na bir dilekçe getirdiler, ben de
arana imza atüm. Doğrusu be-
nim okuma ve yazmam yok-
tur. Neyle ilgili olduğunu da bil-
miyordum. Cezaevieri ile ilgili
olduğunu bilsem imzalardım.
Benim hükümete hakarete
kasbm yoktur" dedi.
Iddıanamede, tüm sanıkla-
nn 1 ile 6'şar yıl arasında ha-
pis cezasına çarptınlması iste-
niyor. Sanıklardan Şah ismail
Karagöz, Berran Yıldınm ve
Huri Yaviç iddıanameyi oku-
yamadıklan için bu celse sa-
vunma yapmayacaklannı be-
lirtirken diğer sanıklar ise sav-
cılıkta verdikJeri ifadeleri tek-
rar ettiklerini bildirdiler. Du-
ruşma, sanıklann sorgulanna
devam edilebilmesi amacıyla
ertelendi.
Dilekçede Başbakan Bülent
Ecevit, Adalet Bakanı Hikmet
Sami Türk ve dönemin Içişle-
ri Bakanı Sadettin Tantan ile
bazı görevliler hakkında suç
duyurusunda bulunulduğu ifa-
de edilen iddianamede, dilek-
çede "Hükümetin manevi şah-
srvetini alenen tahkir ve tezyif
etmek" suçunun işlendiğı kay-
dediliyor.
Koç, Zonguldak'ta toprağa verildi
F ripi cezaevkrini protesto amacıyla ölüm
orucuna başlayan ve evieminin 263. gününde
kaklınldıgı Ankara Eğitim ve Araşnrnıa
Hastanesi'nde yaşammı yitiren DHKP-C üyesi
Afi Koç'un (30) cetuaesi, dün Zongutdak'ta
toprağa verildi. Cenaze» yakmlan tarafindan
önceJd gece Ankara"dan Zonguldak'ın Rat
MahaDesfndeki evterine getirikn Koç, Bağhk
Köyiçi Camii'nde kılınan cenaze namazının
ardından Bağhk aife mezarfağmda defhedâdi
Koç'un ablası HüJya Koç, cenazenin toprağa
verilmesj srasında fenahk geçirdi. Yoğun
giivenlik önlemtnin ahaötğı törende. Koç'un
raezanna karanfüler kontdâu. Cenazeye
katdanlar, bikfiri okuduktan sonra dağdddar.
1995 yıfanda turuklanan ve Bartın'daki
cezaevinden getirikrek Sincan F Tipi
Cezaeyi'ae konıüan Ali Koç, btırada öhînı
orucuna başlamış, mart ayında Ankara Eğhim
veAraşörma HastanesTne kalduıinuş ve
önceki gûn yaşanum yitirmişü.
(Fotoğraf: ÂLt AYAROĞLU)
açıbnışti. Koğuşlardaki malze-
meleri, fınndan tutun da çay
torbalanna kadar her şeyi ko-
ğuşlann önüne yığıp o ateşten
korunmaya çaaşbk, Yapacağt-
nuz başka hiçbir şey yokttı çün-
kü. Biryandan yaraülar inhyor,
bir yandan gaz bombalan aûh-
yor. Saat 11.00 civannda ölüm
oruççulanndan Aşur Kork-
maz, aniden bir ateştopu haUn-
de "Operasyonu durdurun" di-
ye bağırarak havalandırmaya
doğru firiadı. O sırada Aşur'un
üzerine ateş açıldL Zaten ölüm
nedeninin yanık değil, kurşun
olduğu da adli öp raporuyla
saptandı."
'Devamh ateş açddı'
Operasyon sırasında koğuş-
lann içine sürekli ateş açıldığı-
nı, bu nedenle koğuşlara gir-
menin "mümkün ounadığını'1
anlatan Demir, saat 15.00 civa-
nnda yaralılan dışan çıkarma-
ya karar verdiklerini söylüyor:
" 'Yaralılanmızı alın, ölmek
üzereler' diye bağırarak hava-
landırmaya çıktık. Tam o sıra-
da üzerimize anlanlması
mümkün ounayan, ina-
ıulmaz bir gaz bombası
bombardunam vapıldı.
Ardından hedef gözetil-
meksizin ateş edibneye
başlanch. Biz 'Yaralılar
var, dışan çıkanlara ateş
etmeyeceğinizi söyle-
miştiniz, katliam yapı-
yorsunuz, ateşi kesin,
yaralılan alın' diye ba-
ğırdık. Almadılar. Saat
16.00 civannda bizim bu-
lunduğumuz 15. koğuşu
hafîfçe araiayıp içeriye i-
kinamluuzaralar.Veo sı-
rada kapının önünde
oturmakta olan insanla-
ra direkt ateş açıldL Ora-
da, gözümün önünde üç
kişi, Alev Ateş, Mustafa
Yılmaz ve Cengiz Çalı-
koparan öldü, ateşbir da-
kika arahksız sürdü, ora-
daki yedi-sekiz kişi de ya-
ralandL" Son ateşle bir-
likte herkesin merdiven
altına sığındığını ve ûst
üste yığıldığını anlatan
Demir, "Murat Ördekçi
sadece bacagmdan yara
ahnıştı, ama onu almad>-
lar ve kan kaybmdan öl-
dü. Havalandırmaya
Murat'a yardım etmek
üzere gönderdiğimiz iki
sağhkçı arkadaşa da ateş
açıldı, ikisi de yaralandı"
diye konuştu.
Operasyonun ardın-
dan herkesin elleri ke-
lepçelenerek cezaevüıin
arkasından asfalt alana
götürüldüğünü anlatan
Demir, "O anda kalkan-
h özel bir ekip geldi ve
copla, dipçikle, kalkanla
çok yoğun bir dayağa
maruz kaldık. O ana ka-
dar devam eden video çe-
kimi, orada yapdmadı"
diye konuştu.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Shakespeare'in Otheflo'su-
nun mekânında dört sanatçı
muhteşem bir caz konseri ver-
diler. Venedikli komutan Bra-
gadino, Magosa'nın nelereta-
nık olacağını 470 yıl önce ne-
reden bilebilirdi. ABD'li genç
ve ünlü tenor saksofoncu Jos-
hua Redman ve üç arkadaşı-
nın konseri Gershvvin'in bir
parçasıyla başladı. Kalenin ta-
rihi duvarlan içinde bine yakın
izleyici Magosa Festivali kap-
samındaki bu olağanüstü gös-
teriyi, olağanüstü bir mekânda
zevkle izlediler. Seyircinin ilgi-
si, Magosa'nın genç ve dina-
mik Belediye Başkanı Oktay
Kayalp'i memnun etmişti: "Bu
en etkili konserüi" dedi.
Kıbns, yazın en sıcak günle-
rini yaşıyor. Bir süre önce hü-
kümetten bir oldubittiyle çıka-
nlan Toplumcu Kurtuluş Parti-
si'nin (TKP) Ledra Palas kapı-
s/nın hemen yanındaki tek kat-
lı tarihi binasındayız. Hasan
Erçakıca'nın arabasından
çıktığımızda boğucu sıcağı
hissediyoruz. TKP Genel Baş-
kanı Mustafa Akıncı'ya hükü-
metin neden bozulduğunu
sordum.
Akıncı şunlan söyledi: "Bu
hükümet kendi dinamikleriyle
bozulmadı, bozduruldu. So-
Kıbrıs'ın Muhalefet Liderleri
rvn Türkiye-KKTC ilişkisinde.
Ben şöyle diyorum: 'Burada
sadece muhtarlık kampanya-
ları dışında her şeye Türkiye
karar veriyor.'
Hangi Türkiye sorusunu da
somyoruz. Birinci Türkiye; de-
mokrasiyi, insan haklannı, Ko-
penhag kritehehni savunan,
Kıbns'ta banşçı birçözümü is-
teyen, AB'ye girmek isteyen
Türkiye. Ikinci Türkiye ise de-
mokrasi için acele etmeyelim
diyen, devletin otoriteryapısı-
nı değiştirmek istemeyen,
Kıbns'ta her tühü çözüm ara-
yışını ihanet olarak gören Tür-
kiye. Bu görüşün tipik temsil-
cilerinden birisi Mümtaz Soy-
sal.
Itfaiyesi bile sivillere bağlı ol-
mayan bir devletten söz edile-
bilirmi? Biz buna itirazettik. It-
faiye polise bağlı, polis iç gü-
venlik teşkilatına, iç güvenlik
de Genelkurmay'a. Böyle hü-
kümet olur mu? Ikinci olarak
Rumlarta görüşmelerden çe-
kilmek yanlıştı. Karşı çıktık ve
bu konuda alman karara ret
oyu verdik. 'Rumlan AB'ye al-
mayın' dediler, BM görüşme-
lerinden çekildiler. 'Siz ne öne-
riyorsunuz' denildiğinde veri-
lecek bir cevap da yok. O za-
man Türk tarafının çözüm is-
temediği gibi birsonuç ortaya
çıktı."
Mustafa Akıncı, "Sesiniyük-
selten, 'hain' damgasınıyiyor"
diyor.
• • •
Cumhuriyetçi Türk Partisi
Genel Başkanı Mehmet Ali
Talat da uzun yıllar koalisyon-
da bulunmuş ve başbakan
yardımcılığı yapmıştı. Tepkile-
ri ve eleştirileri Mustafa Akın-
cı'dan farklı değildi. Talat,
"Türkiye'deki medya sırf
Denktaş'a bakıyor ve onun
söylediklerini Kıbnslılann ortak
düşüncesi gibi yansıtıyor"
sözleriyle, Kıbns'ta yaygın bir
tepkiyi dile getirdi. Eğer, Türki-
ye'deki medya banş ve çözüm
konusunda etkili bir çizgi izle-
se Denktaş'ın ve çözümsüzlü-
ğü savunanlann işi zorlaşır di-
yenler Kıbns'ta çoğalmış du-
rumda.
Talat, geçenlerde Istan-
bul'da katıldığı bir toplantıda-
ki izlenimlerini şöyle aktardı:
"Türkiye'dekilertavizsiz Denk-
taş çizgisini alkışladılar. Top-
lantı sonrası kişisel görüşme-
lerde ise bize sempati duy-
duklannı söylediler." M. Ali Ta-
lat, son dönemde Türkiye ile
KKTC arasındaki ilişkinin çar-
pık olduğu fikrinin daha yük-
sek sesle ifade edildiğini söy-
ledi: "Derviş Eroğlu'nun
Denktaş karşısında cumhur-
başkanı adayı olması Türkiye
tarafindan engellendi. Şener
Levent'e yönelik baskılaryine
bu dönemde gündeme geldi.
TKP'nin hükümette olduğu
dönemde askeherle ortaya çı-
kan çelişmesi de bu eğilimi
yaygınlaştıran biretken sayıla-
bilir."
Kıbns'ta kuşkulan arttıran bir
diğer gelişme ise Ulusal Halk
Hareketi'nin (UHH) ortaya çık-
ması. Türk ordusu elindeki ko-
ruma kapsamındaki tarihi bir
binayı UHH'ye vermiş.
UHH'nin yasal olarak kuruldu-
ğu bile şüpheli. Kıbns'ta son
dönemde yükselen muhalefe-
te karşı Denktaş ya da Türkiye
tarafindan örgütlendiği belirti-
len bu hareketin ortaya çıkma-
sıyla, bombalamalann artma-
sı arasındaki bağdan söz edi-
liyor. UHH'nin birden ortaya
çıkması, konserler düzenle-
mesi, "Yolumuz Türkiye'nin
yolu, hainlere geçit yok" tü-
ründen sloganlar kullanması
da Kıbnslıları endişelendiriyor.
• • •
Kıbnstaki yeni gelişmeler-
den birisi de Kıbns Ticaret
Odası'nda (KTO) Denktaş'ın
egemenliğinin sona enmesi.
Denktaş'ın dünürü Boyacı ai-
lesininegemenliğialtindaki K-
TO'da bundan birkaç ay önce
ilk kez 700 üyenin katıiımıyla
yapılan kongreyi Ali Erei ve ar-
kadaşlan kazanmışlardı. Erel
ve arkadaşlan da Kıbns'ta ba-
nşçı çözüm, AB'ye Rumlarla
birlikte girebilme olanağının
yaratılması gibi konularda ye-
ni şeyler söylüyoriardı.
Uluslararası Ticaret Oda-
sı'na üyeliklerini Kıbns Rum
kesiminden bağımsız olarak
kabul ettinmişler, AB ile direkt
temas olanağı sağlamışlardı.
Rum kesiminin ticaret odasıy-
la da eşrt ilişki temelinde bir te-
mas kurmak için harekete
geçmişlerdi.
Kıbns'ta yeni şeyler oluyor-
du. Çözüme karşı olanlann Tür-
krye'yi Çikmaz sokaklara sürük-
leme tehlikesi artarken banşçı
ve makul çözüm için çaba har-
cayanlann sayısı da artıyordu.
GLOBALPOLTltKÜLTÜ]
ERGtN YILDIZOĞLU
BenÖküzmüyümmü?(1
Son günlerde hükümetin refleksleri zoka yutmı
balığın çırpınışlanna benziyor. Ama siz aldırmayı
bakın Telekom krizi aşılmış. Artık IMF ile gerginlık t
tecekmiş. "Her vatandaşımızın cebine 300 dol,
konacakmış!" lyi de, IMF'nın Financial Times
sızdırdığı ve "esas sorunun, Telekom değil c
yüksek bono faizleri olduğunu söyleyen" rapı
da neyın nesı?
Nemçin porogram buuu...
Türkiye ekonomisi Kasım 2000'de krize girdiğır
de ilk üç ay IMF durumu seyretti. Ondan sonra, şı
batta devletin tepesı "anzaya geçti", TL dalışa ge<
ti. Sonra, Derviş geldi ve bir "güçlü ekonomiye g«
çiş programrnı üç taksitte, bando mızıka eşliğir
de açıkladı. Iddiaya göre programın amacı, borçk
nnı ödeyememe noktasına gelen Türkiye'yi yeni kre
diler bularak iflastan kurtarmak, bunun ıçın de ulu;
lararası piyasalara güven vermekti. (Zaten, bu "ki
reselleşen" dünyada ulusal ekonominin hiçbir öne
miyoktu ki. En iyi gelişme stratejısi, sanayı işletme
lerini kapatıp tanmda üretimi durdurmak -köylüy
mülksüzleştirmek-, tüm gereksinimlen dışardan i,
haJetmek, bunlariçingereklidövizide, birtaraftar
kamuya ait ne var ne yok satarak ve bu arada hiı
met sektöründe uzmanlaşarak elde edilecek dövL
le karşılamaktır.)
Biröncekı, "son derece başanlı", "atternatrfi o!
mayan" IMF programı ıptal edıldı, dalgalı kur sıste
mine geçildi, enflasyonla mücadele rafa kaldırıld
Yeni bir, "arternatifi olmayan" program benimser
di. IMF'nin, "yapısaluyum" için gerekli gördüğü yg
sal önlemlerin yüzde 99.99'u alındı.
Bu arada kriz, bu gazetenin yazarlannın da öngöt
düğü gibi, derinleştikçe derinleştı; işsizlik, yoksu
luk arttıkça programı uygulayan hükümet, başlar
gıçta sahıp olduğu az buçuk toplumsal desteği d
kaybetti. Toplumsal dozu çözüldukçe MGK, top
lumsal patlama kâbusları görmeye başlad
1998'den bu yana, 1999'da da giderek artan bir yc
ğunlukta, IMF'nin kapısından giren sağlam çıkma
diyen, Malezya ve Endonezya deneylennı, ulusla
rarası ekonomistlerin yorumlannı aktaran. Yugos
lavya'nın nasıl IMF bıçağıyla parçalandığını bitevı
ye yazan gazetemızde Kassandra (2) kompleks
geliştiren yazarlann sayısı da arttı.
Sen btzimten dalga mı geçyön lenf
Ancak, yabancı piyasalara birtürlü güven gelme
di. Türkiye, IMF'nin taze kredi vaatlerine, "çok ba
şanir bir konsolidasyona (pardon takas demem ge
rekiyordu) rağmen borçlannı kazasız belasız çevi
recek noktaya gelemedi. Hükümet söylenenleriı
hepsini yaptı, ama uyguladığı program yıne fos çık
tı. Yoksa büyük kurtancımız da mı ekonomiden an
lamıyordu? Yoksa.. bir başka açıklama da olabili
miydi? Bakınız Türkel Minibaş (yıne!) ne dıyor
"(IMF'nin) Istikrar programlannın temel işlevi ül
ke ekonomisinin makro dengelerini düzenle
mek değil, kapitalist sistemin kendi istikrarsız
lıklanna çözüm üretmektir. Son 20 yıldır uygu
lanan paket programlann reel sektör yerine fa
iz-kur- sınırsız dışa açılma üçgeni üzerine otur
mas» da, çözüm olarak önerilenlerin uluslarara
sı/ulusötesi sermaye hareketlerinin düzenlen
mesi adına olduğunu göstermektedir."
Şımdi bir kez daha bakalım! Kriz aşılamadı ama
IMF baskısıyla bir sürü yasa çıktı. Bu yasalar, ban
kacılık ve sigorta sektörü gibi mali hizmetlerı çoku
luslu şirketlerin devralmasının koşullannı hazırladı
hertürtü tahılı, tütünü, şekerpancan pıyasalannı, bu
radaki yerli üreticiyi de devreden çıkaracak bir bi
çimde dünya ekonomisinin engelsiz kullanımına aç
tı. Bu da yetmezmiş gibi, ülkenin kamu arazıleri tü
müyle satın alınacak hale getirildı. Söylentilere gö
re yasanın 4. maddesindekı bir paragrafa göre ar
tık bu topraklar başka devletlere de satılabilecekti
Daha önce, Tahkim Yasası çıktığı için bu arazilef
satın alan yabancı yatınmcılara, bu ülke halkının ge
reksinimlerını göz önüne almadan ıstedıkleri gibi ça
lışma özgürlüğü de verilmişti. Özetle, IMF ülke eko
nomisinde çok büyük bir hafriyat çalışmasını ta
mamladı, siyasi yapının, toplumsal dokunun diren
cini de büyük ölçüde kırdı.
IMF'nin bizzat kendi ektiği tohum da. çatlayaral
nurtopu gibi bir borç krizine dönüşmek üzere. Amî
bellı ki o, bu çocuğu sahiplenmeye niyetlı değil. Fi
nancial Times'a rapor sızdınp adeta "araziye uy
man/n"zemininihazırlıyor.Amaçocuk, IMF'nin. Bu
yük cari açık ve kamu açığı ortamında başıboş ku
sistemine geçilir, enflasyonla mücadele rafa kaldı
nlırsa ve şirketlerin batma riski de gittikçe artarken
siyasi güven uçup giderken faızler düşer mi?
Bu işin bir de "ince ve gizli bir kimyası" var. C
da kriz sözcüğünde gizli. Ulke bir borç krızi yaşıyor
lyi ama, bu borçlan kim aldı? Ülke bu kadar borç
lanırken halkın refahında en ufak bir iyıleşme olma
dığına göre bu paralan kim kullandı? Bu kriz gerçek
te kımin krizı? Bu borçlann ödenmesi için geniş hall-
kitlelerinden fedakârlık istenebilir mi? Eğer kriz ger
çek sahibine, bu borçlarla gelen paralan kullanan-
lara fatura edilmezse toplumsal patlama engellene
bilir mi?
(1) "Kriz şizofrenidir" Hasan Bülent Kahraman...
(2)Kassandra, TruvaKralıPriamos'unkızı. Olacak-
lan önceden görme yetisi de dahil, tüm hediyelen
rağmen Apollon'un isteğine boyun eğmez. Apollor
da Kassandra'yı cezalandınr. Artık kimse Kassand-
ra'ya inanmayacaktır.
Hizbullah davası
Öldürülen Avcı'nın
eşi duruşmada bayıldı
tstanbulHaber Servi-
si - Şeriatçı terör örgütü
Hizbullah'ın askeri ka-
nat sorumlusu Hacı
Inan ile Adana, Mersin,
Tarsus ve Istanbul'da
çeşitli kaçırma ve öl-
dürme eylemlerinden
sorumlu tutulan Meh-
met Emin Ekid'nin de
aralannda bulunduğu
18 saruğın yargılanma-
sına devam edildi. İs-
tanbul 5 No'lu
DGM'deki oturuma, tu-
tuklu olarak yargılanan
Hacı Inan ve 12 sanık
katıldı. Duruşmada,
Hizbullah'ın "vahşet
evteri''nde cesedi bulu-
nan Mehmet Şerif Av-
a'nın eşi AsheAva mü-
dahil olarak dinlendi
Eşinin Hizbullah ile bij
ilişkisinin olmadığuı
vurgulayan Avcı, "An-
cak eniştem Mehme
Kanlıbıçak'uı Hizbul-
lah ile bazı bağlantılan-
nın olduğunu ablarr
Gülten'den öğrendimr
dedi. Avcı, bu sırada fe-
nalaşarak baygmlık ge-
çirdi.
Sanıklann tutukluluk
durumlannın devamms
karar veren mahkeme
heyeti, oturumu eksik-
lerin giderilmesi için er-
teledi.