17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 TEMMUZ 2001 ÇARŞAI 14 J v U J - i l U J v kultur(a cumhuriyet.com.tr Ünlü ozan, Stories From The City, Stories From The Sea adlı yeni albümünün tanıtımı için Açıkhava'da PJ Harvey'in not deflerinden PJ Harvey'in konseri bu akşam saat 21JO'da. CUMHUR CANBAZOĞLU Rock dünyasının zirvesindeki bir isim daha Istanbul 'da ve bizim müziksever, lis- tesindeki bir ismin daha iizerini çizmeye hazırlanıyor. Doksanlarda art arda rafine çıkışlanyla, giyimiyle kuşamıyla, söyle- miyle, erkek egemenliğine karşı duran çiz- gisiyle dünya miizik sahnesinde en öne otu- ran PollyJean Harvey'in de festivaJe gelme- siyle listede Pink Floyd, Mark Knopfler, Tom VVaits, Leonard Cohen, U2 gibı ısım- ler biraz daha yainız kalıyor. P. J. Harvey, Kasım 2000 tarih- li yeni albümü Stories From The City, Stories From The Sea'nin (Kentten Öyküler, Denizden Öy- küler) tanıtım turnesi kapsamın- da bu gece 21.30'da Açıkhava Tiyatrosu'da sahneye çıkıyor. Daha önce hiç yaşamadığı. bil- mediğı en büyük Amerikan met- ropolü New York'ta altı ayda yazdıklannı koltuğunun altına "•"""""" sıkıştmp Ingiltere kıyılanna giden, burada bir avuç müzisyenin katkısıyla parçaları kaydeden Harvey'in albümünün ismi fızik- sel ve düşünsel açıdan iki ayn mekânda oluşmuş bir ürünü simgeliyor. Konserin büyük bölümünde de bu 12 par- çalık albümden ömekler verecek ünJü ozan; aynca klasik repertuvannı izlerse, Dry al- bümünden Hair. To Bring You My Love'dan Send His Love To Me ve C'Mon Bflh/, Rid Of Me'den Man Size, Is This Desire'dan Angelene adlı parçalan da yorumlayacak. Polly Jean'in anne ve babası 'eskf hippi- lerden. Kentten kaçıp 600 nüfuslu Yeovil ad- lı köye yerleşiyorlar. P. J. Harvey orada dün- yaya geliyor. Eyde Pink Floyd'un parçala- nyla büyüyor. Önce saksofon, ardından da gitar çalıyor. 1991 'de birgrup kurarak Lond- ra'da şansını denemeye karar veriyor ve şan- sı yaver gidiyor. 1992 Martı'nda ilk albü- mü 'Dry'ı çıkartjyor. Dry dünya çapında büyük ılgi görüyor, ama ona yılın besteci- si ve kadın yorumcusu unvanını veren Rol- ling Stone dergisi haricinde basın o dönem- depek tutmuyor P J.'yi. Bir dergide 'Cehen- nemden Gelen Fahişe' başlığıyla bir eleşti- • Polly Jean Harvey, doksanJarda art arda rafine çıkışlanyla, giyimiyle kuşamıyla, söylemiyle, erkek egemenliğine karşı duran çizgisiyle dünya müzik sahnesinde en öne oturdu. Bizce yeni kuşak kadın rockçılar arasında karakteriyle, cesur söylemi ve özgün diliyle diğerlerinden hayli önde seyreden P. J. Harvey gün geçtikçe zirvede yalmz kalıyor. ri yazısı yayımlarunca büyük moral çökün- tüsü içine giren P. J. köydekı evlerine dö- nüyor. Iki ay elini gitara sürmeden yaşadık- tan sonra yoğun bir çalışmaya giriyor ve 1993 'te Rid On Me'yi yayımhyor. tkinci al- büm ses getinnce Rid On Me'deki sekiz parçasının çıplak halıni ve beş yeni beste- yi '4-TrackDenıos' adıyla aynı yılın sonun- da piyasaya sürüyor. Ardından 1995 'te To Bring You My Lo- ve (Iki dalda Grammy'e aday gösterilmiş- ti) adlı albümle eski punkçı kız, rockın pri- madonnalığına soyunuyor? Aynı yıl, To Bring You My Love albümünün yapımcı- lanndan John Parish'le o dönem birlikte yarattıklan parçalardan oluşan, dark kokan DanceHaBAtLousePöintalbümünü yayım- lıyor. 1998'de Is The Desire albümünde dört yıl- dır aldığı şan derslennden kazandıklannı din- leyenlerine aktaran, şarkılannda minik rol- ler yüklendiği öyküler anlatan, bazen de kendisıyle düet yapar gibi iki, üç sesi bera- ber çıkartan Harvey, sonra Hal Hartiey'nin Isa'nın yaşamını anlattığı The Book OfLi- fe'da oyunculuk yapıyor. Is That All There Is, Nickel Under The Foot ve SteJ- la Does Trick filmlerine müzik ha- zırlıyor. Kendi yazıp söylüyor par- çalannı; ama bir Joni INIitcheU ya da Suzanne Vega değıl; Sinead O'Connor, Patti Smith, bıraz da Diamanda Galas arası bir stili var. Biraz cadı, aynı zamanda masum bakışlı, rüya ile gerçek arasında gidip gelen pes ve derin bir yorum. _____ Bizce yeni kuşak kadm rockçı- lararasında karakteriyle, cesur söy- lemi ve özgün diliyle diğerlerinden hayli ön- de seyreden P. J. Harvey gün geçtikçe zir- vede yainız kalıyor. Buraya kadarherşey gü- zel ve olumlu, ama can sıkan bir notu da ak- tarmakta yarar var: PJ Harvey'in konserle- rinden sonra Batı basınında çıkan irili ufak- h eleştirilerde dikkatimızi bir nokta çekti; Ingiliz ozanla sahnede çalan grubun yeter- sizliğı. Eric Feldman (bas), Rob EUis (vur- malılar ve klavyeler). MargaretFieJder'a (gi- tar, viyolonsel) ağır eleştiriler yönelten mü- zik basını aynca ozanın konserlerini kısa tut- masını da saygısızlık olarak değerlendiriyor. Umanz abartıyorlardır... Nick Cave, günümüz MTV kültürünün hızında artıkbazı duygulann yaşanamadığına inanıyor Hüznün saklanacağı yer kalmadı• "Kendimi esas olarak besteci, şarkıcı, baba, eş ve ogul olarak görüyorum. Asıl odaklandığım konular bunlar. Filozof oldugumu da hiç sanrmyorum. Amacım başkalarına bir şey öğretmek değil. Çok az şey biliyorum. Yazmamın nedeni daha iyi bir insan olmaya çalışmak. Çünkii yazmadığım zaman çok çekilmez biri oluyorum." KültürServisi - "Günümüzde hüz- nün yaşanması için yeterli bir za- nıanın ve mekânın ohnadığuu gö- rüyoruz. Radyoyu açtığınızda hü- zünlüparçalarduymuyorsunuz.As- lında kinısc bir duygu hakkında bir şeylerduymakistemiyor. Hüznün ne- fesalacak mekânaihtiyaa \arthr.Gü- nümüzün MTV 7 kültürünün hızm- da artık hüznün saklanacağı fazla bir yer kalmadı bence." Pazartesi gecesi Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu, Nick Cave'in sözünü ettiği mekânlardan biri ol- du. Ünlü ozan. Türkiye'ye ne yeni yetme bir punkçı ne de dünyaya karşı öfke dolu bir hırçınlıkta bir rock yıldızı olarak geldi. 8. Uluslararası Istanbul Caz Fes- ; tivali kapsamında izlediğimiz Ca- ,' ve, kendi deyimiyle artık "yetişldn müziği" yapıyor. Eski alışkanlıkJa- nnın yerinı çok daha düzenli ve di- ! sıplinli bir yaşamın alışkanlıkJan | almış. Sabah dokuzdan akşam altı- • ya kadar piyanosuyla baş başa kal- dığt ofisinde çaJışıyor ve ofisine ', eşi ve çocukJan dahil kimseyi sok- : muyor. Grubu The Bad Seeds'le birlikte yayımladığı 'No More Shall We Part' 1 adlı albümünün dünya turne- Kayıt yapmayı sevmiyor. Onu asıl heyecanlandıran şarkı sözü yaz- mak: "Sabah dokuzdan akşam al- nya kadar ofisimde pivanonun ba- şında çahşıyorum ve şarkı sözü ya- zıyorum. Asıl sevdiğinı şey bu. Za- ten müzikyapmamın asıl amacı da bu. Kayıt yapmak benim için üdn- cil bir şey." Yalnızca iyi bir ınsan olmak için yazdıgını belirtiyor:"Ben kendimi esas olarak besteci, şarkıcı. baba, eş ve oğul olarak görüyorum. Benim asıi odaklandığım konular bunlar. Filozofoldugumu da hiç zannetmi- yonım. Benim amacım başkalan- na bir şey öğretmek değil. Bir şey- ler öğretebilecekkonumda oldugu- mu da zannetmiyorum. Çok az şey biliyorum. Yazmamın nedeni daha iyi bir insan olmaya çalışmak. Çün- kü yazmadığım zaman çok çekil- mez bir insan olmonım. Sanmm be- nim için bu kavranu anlayan ilk ka- dın eşim oldu." Elektronik müzik yerine ellerini kullanarak müzik yapmaktan hoşlanryor. (Fotoğraflar: VEDAT ARIK) si kapsamında Istanbul'a gelen sanatçı, ilk albümü 'From Her To Eternity'den bu yana geçen yirmi yı] içinde pek çok şeyin değiştiği- ni söylüyor. "From Her To Eter- nftysyi yayımladığunızda nasıl bir müzik yapmak istediğimiz hakkın- da en ufak bir fikrimiz yoktu. Ar- tık var. Bu oldukça büyük bir deği- şiktik" diyor Cave. 'Siyasette şiirsellik yok' ÖzellikJe son albümünde sık sık geçen 'nurse/hemşire'nin kim oldu- ğu konusunda gelen soruyu şöyle yanıtlıyor: "Bendedoğrusutam ola- rak bilmiyorum bu hemşirenin kim olduğunu. Son albümümde devam- h ondan bahsediliyor. Belki degüven- liği, rahathğı temsil ediyor." Onun şarkılan belki doğrudan si- yasetle ilgili değil. Ama aşka, ya- bancılaşmaya, dine, ölüme ve ya- şama ilişkin sözleri siyasetin ne ka- dar dışında olabilir ki? Siyasette iJgilendiğini, siyaset- ten anladığıru, hatta bu konuda kay- gılandığını söylüyor. Ama siyase- tin içinde bir şiirsellik bulmadığı- nı belirtiyor. Bu yüzden belki doğ- rudan bir siyaset yok Cave'in şar- kılannda. 'No More Shall We Part'la 'The Boarman's Call' arasında dört yıl- lık bir zaman var. Cave, The Boat- man's Call'dan sonra artık şarkı ya- pamayacağını düşünmüş. "TheBo- atman"s Call'dan sonra neredeyse4 yıl boyunca hiçbir albüm yayunla- madık. Bunun iki yıh boyunca as- lında canını hiç şarkı yazmak iste- ınedi. hatta arnk yazamayacağum düşünmeyc başladun. Ben buna 'The Boatman's Call'un laneti' di- yorum. Bu dönemde ve daha son- raki iki yılda da müziğidaha çok an- lamava çalışnm." Wûn VVenders ile fîhn yapacak Film yönetmeyi de çok istediğini belirten Cave. yeni bir senaryo yaz- dığını ve bunun 80'li yıllann Avus- turyası'nda geçtiğini söylüyor. Çe- şitli film müzikleri üzerine çalışan şarkıcı gelecek yıl da Wim Wen- ders'le birlikte bir film yapmayı dü- şünüyor. Elektronik müziğe oldukça uzak duran sanatçı, "Bu tür müziği çok sevTyorum" diyor, ama kendisi böy- Ie bir şey yapmayı düşünmüyor. "Ellerimi kullanarak müzik yap- mayı, pivanonun ruşlanna basmayı seviyorum. Fiziksel olarak müzik yapmaktan hoşlanıyorum. Bu ko- nularda biraztutucuyum. Dola- yBryiabügisryar- la müzik yapmaya- cağun." usta yorumcu Izleyenlere Türlclye'ye yeniden geleceği mesajını verdi Kötü tohumla aşkın göğstuıe sığmdık • Açıkhava Tiyatrosu 'nda uzun sıralar olu- ' şurken bırçok Nick C«ve hayranı da bilet bu- , lamadan geri dönmek zorunda kaldı. Pek çok kişı konsen dışardan izledi. • Fotoğraf çekimine konserden beş daki- ; kaönce ikna olarak. izin verdi. 1 • Siyah dar takım elbisesiyle sahneye çı- kan Cave. MurderBallads albümünden Stag- gerLce'yle başladığı konserinin ilk dakika- sından ıtibaren ızleyenJerini coşrurdu. Ünlü rockçu ceketıni yalnızca ikinci biste çıkar- dı. Konser boyunca üç kez 'Oh My Lord'u sö)leyen sanatçı, 'And No More Shall We Part'tan önceki albümlerinden de pek çok şar- kı söyledi. The Bad Seeds'in özellikle davul \e keman sololan dikkat çekti. • 'Lover Song' adlı şarkının 'I put my hand overher' sözlennde kendisine elini uza- tan ön sıralardaki gençlerin elini tuttu. • Konser boyunca sürekli sigara içen ün- lü şarkıcı, kendisi için sahneye atılan sigara- lardan birini de alıp içti. • Sahnede oldukça enerjik bir performans sergileyen Cave, ara sıra dapiyanosunun ba- şına geçti. • Güvenlikgörevlilerinin sahne önüne ge- çen izleyicileri dışan atmaya çahşmasına tepki gösterdi. izleyicileri sahne önüne da- vet etti. • İki kez bis yapan sanatçı, ikinci bıste pi- yanosunun başına geçerek son albümünden 'Love Letter'ı söyledi. Izleyiciye veda eder- ken "Birkaç yıJ içinde görüşmek üzere" de- dı. • Istanbul, turnesinin son ayağı ohnası ne- deniyle basın toplantısında özellikle en uzun konuşmalanndan birini yaptı. • Kuliste kimseyle konuşma- dı. VakıfçalışanlannagöreLou Reed'e benzer kaprisler yap- tı, belirli prensiplerini korudu. • Albümü Türkiye'de bir ay önce çıktığı için seyirci yeni parçalanru bilmiyordu. Bu ne- denle 15-20 yıllık parçalannı istek olarak bağırarak belirten se- yirciler. bu parçalara katıldı. Çok interaktif sayılmazdı seyirci. • Yalnızca bir televizyon kamerasına izin verdi, konseri NTV çekti, diğer televizyon- lara dağıttı. • Kurumsal sponsor Garanti Bankası'nın levhalannın sahnenin fonuna konulmasını istemedi. DEF1VE GOLGE* TURGAY FİŞEKÇİ YteshiAlmıetlerTapl Kimi şairler vardır, ülkelerinin belirli bir dö miriın simgesi olurlar. Yaşadıkları dönem, yazdıkları şiir, döner ruh hali örtüşüverir birbiriyle. Ahmet Erhan da öyle oldu. Çoğu 1980 < cesi dergilerde yayımlanmış, büyük çoğur ğun dönemi yansıtan en iyi şiirler olduğunda l leştiği ürünleri 1981'de Âlacakaranlıktaki Ü adıyla kitaplaştığında şair-şiir ve dönemin bir riyle örtüştüğü bir kez daha görüldü. Kitap p peşe yeni basımlar yaptı. Toplumsal ya da yazınsal bir yanılsama det di bu. Gerçekten de o yıllarda 20-22 yaşlarındc Ahmet Erhan, dönemin gençliğinin yaşadığı o h an ölümle, öldürülmeyle yüz yüze geçen o kc ku dolu günleri, yoğun bir lirizmle de yoğurara geniş soluklu güçlü bir şiir yaratmıştı. Yaşanılan dönemin bütün insani fcoyutlann şiire taşınmasıydı yaptığj. Umut da, umutsuzlı da, ölüm korkusu da, başkaldın da, sevgi de, se' gisizlik de hayattaki yerleri kadar yer bulmuşi şiirde. Bu şiirin kaynağı bir yandan hayatın kendis öte yandan Yesenin'den Pavese'ye dek acıy derinliğine batıp çıkmış yeryüzü şiirinin kalıtıyd Ne ki Ahmet Erhan yalnızca "alacakaranl/k" şa iri degildi. Insana, topluma, doğaya ve dünya ya kapsayıcı bir bütünlükle bakabiliyordu. Aynı dönemde 1979'da yazdığı Akdeniz Lirik leri, ondaki lirizmin ne denli farklı alanlara yayı labileceginı de gösterir. Güneşin diktatörlüğü sürüyor Akdeniz'de. Yakıcı, beyne burgu burgu işleyen. Bütün gün yollarda kimseler yok. Birbaşımayım. Yüzümyanık. Akşam olunca insanlar doluşuyor o turuncu kahvelere. Güneş çekiyor askerterini dünyadan. Ama yıldızlar gözcü kuleleri gibi * ' yanıp sönüyor gökyüzünde... Aradan geçen yirmi yılda on iki şiir kitabı ya yımlandı Ahmet Erhan'ın. Dünyaya bakan v< onu yorumlayan birşairin yansımasıydı hepsi de Geçen günlerde yayımlanan son kitabı Re simli Ahmetler Tarihi'ne (Bilgi Yayınevi) baktım Okuduğum şiirler bana ülkemin, insanlığınsor yıllarından izler, duyarlıklar aktardı. Üç kuşak/ık kişisel bir serüven -baba Ahmet şair Ahmet Erhan ve oğlu Ahmet Deniz- ayn zamanda ülkenin son elli yıllık geçmişi. Kitabın öteki şiirlerinde de, şairin o dinmel bilmeyen güçlü IJrizminin, ülkenin ve insanın ya- kın yıllarıyla nasıl buluştuğu görülüyor. "öküz" dergisinin temmuz sayısında yayım- lanan Ahmet Erhan'ın son şiirinden şairin uzur yıllardır yaşadığı Ankara'dan ayrılıp Istanbul'f yerleştiği anlaşılıyor. Son yirmi yılı Ahmet Erhan denli yoğunlukla şi- ire taşıyabılen başka bir şaır var mı, bilmiyorum Bildiğim, onun yaratı sürecinin sürmesinin günümüz şiirinin türlü dalgalanmalar içindek başıbozukluğunda güçlü bir deniz feneri işlev göreceğidir. Soderbergh'in Tpafik'i Küba'da • HAVANA (AFP)-'Trafik' (Traffic) adlı filmle 'en iyi yardımcı erkek oyuncu' dalında Oscar kazanan Benicio Del Toro ve filmın yönetmeni Steven Soderbergh. 8 Temmuz Pazar günü filmin prömiyerini gerçekleştirmek üzere Havana'ya gittiler. 18 Temmuz Çarşamba günü konuyla ilgili bir basın toplantısı düzenleyecekleri açıklanan Del Toro ve Soderbergh, Küba'da bulunduklan süre içerisinde Küba kültürünü tanımaya çalışacak ve Kübalı film yapımcılanyla görüşecekler. Psikanaliz Yazıları • Kültür Servisi - Bağlam Yayınlan tarafından yayımlanan 'Psikanaliz Yazılan' adlı kitap/derginin 2. sayısı çıktı. Yılda iki kez yayunlanması planlanan 'Baharlık Kitap Dizisi'nin her sayısında bir temel dosya konusu yer alıyor. İlk sayıdaki dosyayı Freud'un 'Düşlerin Yorumu' adlı yapıtının yayımJanışının 100. yılı dolayısıyla 'E)üş ve Düşlerin Yorumu'na ayıran kitap, 2. sayısında 'Psikanaliz ve Kadınlık' temasını konu ediyor. Kitapta psikanalitik incelemelerin yanı sıra Adalet Ağaoğlu ve Cahit Uçuk'un da yazılan yer alıyor. Bvis'in konsen verdiği salon • NEW YORK (AA) - Rock'n Roll kralı EIvis Presley'in 26 Haziran 1977'de son konserini verdiği Indianapolis'teki 'Market Square Arena' salonu, 8 Temmuz Pazar günü yıkıldı. Uzman yıkıcılar, binaya yerleştirdikleri patlayıcılan ateşJemeden önce 'Baylar bayanlar Elvis Presley binadan aynlmıştır" anonsunu yaptılar. Yaklaşık 20 yı]dır kentteki en büyük konser ve spor olaylanna sahne olan salon, son yıllarda kentin en büyük basketbol ekibi Indiana Pacers'ın başka yere taşınması üzerine gözden düşmüştü. Elvis'in her ölüm yıldönümünde salonun çevresinde mumlarla anma törenleri düzenleyenJer yıkıma tepki gösterdiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle