13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 HA2İRAN 2001 SALI 8 HABERLERIN DEVAMI G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada lerde bulunan, programın hedeflerini büyüme, istih- dam, işlerini yitıren işçilere yenı ış bulma gıbi öğelere bağlayan Dervış; tam içimizden biri olmaya başladı dediğimiz sırada IMF sözcüsü kimliğini yine sahnele- di: "Bütün bunların gerçekleşmesi için programın cid- diyetle ve bütünüyle uygulanması gerekir" dedi. Derviş neden kaygılanıyor? Hükümetin IMF progra- mından sapma olasılığından mı? Gereksiz bir kaygı. Zira Derviş hükümeti yola getirdi. Örneğin buğdaya verilen birazcık fazla para ile kamu işçilerine düşük zammı "başka yoldan çıkarma" taah- hüdünde bulundu hükümet. Programdan azıcık sapma olursa; kaygıya ne gerek. "Başka yollardan " namıyla halktan geri alır hükümet. Derviş de rahatlar, sözünden çıkmayacağımıza ulusla- rarası alanda ant içtığimiz IMF de... (Eşi Cathy Yenge, Türk tabiyetinde mi değil mi hâlâ öğrenemediğimiz) Kemal Derviş, durmadan IMF da- yatmalarını kılına dokunmadan yerine getirmemizdeki zorunluluğu Osmanlı balyozu gibi başımıza vurup du- ruyor. Ne var ki bir başka olasıhğa hiç ama hiç değin- miyor. Neden gerçekleşmesin dedırtecek kadarciddiye alın- ması gereken bir olasılık: Derviş'in (IMF'nın, ABD'nin, AB'nin) sürekli istediği gi- bi, IMF programını "ciddiyetle ve bütünüyle uygulama- mıza" karşın: IMFdenetimindeolmasınakarşınyaprogrambiryer- de çuvallar, yenı -çoğu kesimlerce bugünlerde dillen- dirilen- 3. kriz patlak verırse.. sorumlusu kim olacak? Evet kım? IMF mi yoksa Türk hükümeti mi? IMF takımı bu olasıhğa önceden önlem aldı. Progra- mın Türk hükümetinin programı olduğunu açıkladı. Oysa yabancı kaynaklar, programı tam uygulamaz, yeni bir kriz yaşarsak zırnık para vermeyeceklerini söy- lüyortar. Ne yapacağız o zaman? • Boş verelim bu olasılıkları... IMF ve arkasında duran ABD hata yapmaz. işte o kadar! Öyleyse? Takasla baş- layan mutlu işaretlerle yüklü haftamıza bakıp dolara, borsaya hava atalım. Takastan başlıca yararlanan kesim diye gösterilen bankalar âleminden yükselen seslere kulak verelim; fa- izler düşecek, döviz sakinleşecek, borsa canlanacak! Dün sabahki haberler pek öyte değil. Özellikle ban- kalan mutlu eden takasın ilk günü dolar 1 milyon 198 binden 1 milyon 200 bine, faiz ancak 1 puan düşüşe, borsa tırmanırken duraklamaya geçti. Böylesi rahat nefes Oh be! Bu söylemler bile insana rahat bir nefes aldı- nyor. Bizler de tutturmuşuz; yok devlet dışardan yönetili- yor, yok IMF buyrukları tepemize yumruk gibi iniyor, ulusal onurumuzla oynanıyorgibi.. hükümetin, partile- rin, bu konularda duyarlı olan kurumlann es geçtiği ba- ğımsızlık türküleri söylüyoruz. Kimı yazarlar; örneğin batık bankaların bir çatı altın- da birleştirilmesi olayına değinirken "Pekiama bu ban- kalar aracılığıyla uçup giden 10-12 milyar dolar ne ola- cak?" diye sorgulamalara yol açıyorlar. Ne olacak mı? Deve olacak deve! O kadar böbürlen- meye, bu konuları deşip sorgu suale yol açmaya kalk- mamalı. Bir panelde Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Şûk- rü Binay: "Bankalarayak uydurmazsa, banka ithal ederiz" 6e- miş mi dememış mi? Demiş! İşte takım, işte radikal önlemler... Derviş'in bankacı- sından başka kim, ama kim böylesine cesaretle konu- şabilir? Iş, eninde sonunda banka ithaline kadar dayandık- tan sonra; ama pardon bağımsızlıkmış, ulusal onurmuş gibi kavramlar tam anlamıyla ayvayı yer! Zaten sırtımızı okşayarak "arkanızdayız" diye -Baş- kan George W. Bush gibi- gururumuzu okşayarak yol alanların Düyun-u Umumiye'den beter dayatmalarla varmak istediği hedef de bu. Her dediklerini kabul eden, elleri altında bir Türki- ye'ye... Çoğu gitti, azı kaldı! ÖSS'de kopya bilmecesi ANKARA/DÎYAR- BAKIR (Cumhuriyet) - Öğrenci Seçme ve Yer- leştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Dr. Fethi Toker. Diyarba- kır'da sorulann yanıtla- rının korsan telsiz yayını aracılığıyla yayım- lanması olayının sına\ sırasında meydana gel- diğini belirterek "Bu,sı- navm iptal edilmesini ge- rcktirecek bir durum de- ğUdir" dedi. Soru kitap- çığının çahnmadığını açıklayan Diyarbakır Emniyet Müdürü Atilla Çınar ise olayla ılgili 3 kişinin gözaltına alındı- ğını söyledi. 2 yıl önce yapılan sınavdan bir gün önce Marmara Üniver- sitesi Ilahıyat Fakülte- si'nde 2 soru kitapçığı- nın çalınmasının ardın- dan bu kez Diyarba- kır"da sınav sahtekârlığı yaşandı. 17 Haziran Pa- zar günü saat 09.30'da başlayan ÖSS'de soru kitapçığı Diyarbakır Fa- tih Lisesi'nde, Abdur- rahman Olgaç adlı üni- versite adayı tarafmdan sınavdan 1 saat sonra dı- şarıya çıkarıldı. Olgaç, daha önceden 3 bin mark karşılığında anlaştığı Yemlihan Akduman ve Ramazan tnan'a yanıtla- n korsan radyo yayını ile saat 11,00'den itibaren okumaya başladı. Yapılan ihbar sonucu Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü. tüm okulların önünde adayla- n tek tek ararken Akdu- man ve tnan'ın üzerinde kulaklıklı alet bulundu. Bu adaylann verdikleri ifadeler üzerine de Ol- gaç "a ait eve baskın ya- pıldı. Baskında evde rad- yo vericisi düzenekleri ele geçirildi. RTÜK Sezer'den döndü ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, RTÜK Yasası 'nı TBMM'ye iade ederken 13 sayfalık gerekçesinde hem medya gruplanna hem de hü- kümete "basın özgürlüğü" ve "hukuk" dersi verdi. Devletin anayasal görevlerinden birinin tekelleşme ve kartelleşmeyi önlemek olduğunu vurgulayan Sezer, medya gruplannın iha- lelere girmesinin ve borsada işlem görmesinin "idare üze- rinde baskı yaratacak bir un- suroluşturabileceği'' uyansın- da bulundu. Sezer, 50 milyon kat arttınlan para cezalannın uygulanabilirliğinin olanak- sızlığının altını çizerken inter- nete ilişkin düzenlemelerin özel bir yasayla yapılmasını is- tedi. Yasanın kamu yaran ile bağdaşmadığını. demokratik geleneklere, temel hak ve öz- gürlüklere. hukuka ve anayasal ilkelere uygun düşmeyen ku- rallar içerdığini belirten Sezer. 13 sayfalık iade gerekçesinde düzenlemenin medya ve yazı- lı basında tekelleşmeyi kaçı- nılmaz hale getireceğinin altı- nı çizdi. Cumhurbaşkanı Sezer, RTÜK Yasası'nı bir kez daha görüşülmesı için TBMM'ye gönderdi. Sezer. iade gerekçe- sinde yayın kuruluşlanna uy- gulanacak idari para cezalan- nın RTÜK'ün gelirleri arasın- da gösterilmesinin "üst kuru- lun ceza verirken yanlı ve key- fi davranabileeeği" kuşkusuna neden olacağını belirtti. Tele- v izyon ya da radyo sahipliği için getirilen yüzde 20'lik yıl- lık izlenme oranı sınınnın uy- gulanabilir olmadığını kayde- den Sezer. bu düzenlemenin büyük sermaye gruplannın te- levizyon ve radyoculuk alanın- da tekelleşmelerine olanak ya- ratacak içerikte olduğunu bil- dirdi. Tekelleşen ya da kartelleşen görsel ve işitsel medyanın, ekonomık alanda haksızlık ya- ratabılecek bir güce ulaşırken haber alma özgürlüğünü de kı- sıtlayabileceğini belirten Se- zer. medyanın kamu ihaleleri- ne girişindeki smırlamalann kaldınlmasını da eleştirdi. Sezer, intemet ortamındaki sorunlann, ifade özgüriüğü e- sas ahnarak ve yayınlar üze- rindeki denetim yargıya bıra- kılarak giderilebileceğini be- lirterek bu konudaki ilke ve di- ğer düzenlemelerin özel bir ya- sa ile yapılmasının gerektiğini bildirdi. Sezer ulusal, bölgesel ve ye- rel düzeydeki medya kuruluş- lannın kapanmasına neden olacak tutarlardaki para ceza- lannın hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığını vurguladı. Se- zer, Basın Yasası'nda öngörü- len para cezalannın haber, dü- şünce ve kanaatlerin özgürce yayımlanmasını ve basın işlet- melerinin yaşamını sürdürme- sini engelleyeceğini belirtti. Koç'a6 îtalyan Yüksek Iiyakat Nişam' İtaiyan BiryükelçiKği ttalya ve Tûridye arasuıda mevcut olan tkarl ekonomik ve flrîli UişkJIerin geliştirflmesinde ve sağlamlaştınlmasında sergilemiş oldoğu katkılardan ötürü işadamı Rahmi Koç'a İtalya'nın en önemli nişanlanndan olan u Itatya Cumhuriyeti Yüksek Liyakat NişanTnı verdL Venedik Sarayf nda dfizenlenen ödül töreninde Bmükelçi Vîttorio Claudio Surdo'nun yaptığı kısa konuşmamn ardından Koç'a liyakat nişanı takıldı. Töreniıı ardından gazetecilerin sorularuu yanıüayan Koç, ekonomidc yaşanan geüşmeleri degeriendirdL Olunüu gefişmeJere karşın borsada meydana gelen dalgalanmalan anlayamadığuu belirten Koç, "Hiç sebebi yokken bazen Koç Hoküng'in hisseleri düşüyor, bazen çıkryor. Yani şu ana kadar izah edebilmiş değilim. Yatanz borsanın derinliği az, dolayısıyla en ufak bir dedikodu, en ufak bir hareket, borsamızı müspet veya menfı etldliyor" dedi Koç> Hazine'nin gerçekleştirdiği iç borç takasını da "Çok isabetli bir iş" şekÛnde değeriendirdi. Törene kablan tş Bankası Genel Müdürü Ersin (Vince ise en kötü dönemlerde bik Hazine (kkmeterinde performans eksiği olmadığuu belirterek Hazine'nin kredibUitesinin her gün yükseWiğinisö>1edi. (KAAN SAĞANAK) RTUK Yasası ekime kalıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM, Cumhurbaşkanı Ahmet NecdetSezer tarafindan geri gönderilen RTÜK Yasası'nı sonbahardan önce yeniden görüşemeyecek. Başbakan Bü- lent Ecevit. yasanın veto edilmesiyle ilgilı ola- rak "Cumhurbaşkanının takdiridir. Hemen gündeme ahnamaz, ileri bir tarihte herhalde ye- niden ete alınır" değerlendirmesini yaptı. . Anayasanın 89. maddesi gereğince cumhur- başkanı, yayımlanmasını uygun bulmadığı ka- nunlan TBMM'ye geri gönderebilıyor. TB- MM, geri gönderilen yasayı aynen kabul eder- se cumhurbaşkanının yayımlaması gerekiyor. TBMM, geri gönderilen yasada değişiklik ya- parsa, cumhurbaşkanı değiştirilen yasayı tek- rar TBMM'ye gönderebiliyor. Hükümet yasa konusunda ısrarlı olursa, 1 Temmuz'da başla- ması planlanan TBMM tatili öncesinde hiçbir değişiklik yapmadan aynen geçirmesi gereki- yor. Ancak bunun zor olacağı belirtiliyor. Ece- vit, gazetecilerin sorulannı yanıtlarken "Ge- rekçeyi inceledim. Cumhurbaşkanı'run takdi- ridir. CumhurbaşkanTnm görüşlerini de göz önünde buiunduracakûr" dedi. Ecevit, "Tatil- den önce yasa yeniden ele alınabilecek mi" so- rusuna da "Meclis'in şu anda çok >oğun bir gündemi var. İleri bir tarihte herhalde yeniden ele alınır" yanıtını verdi. MHP Grup Başkamekili Mehmet Şandır. "Yasa gelecek döneme kahr" dedi. DYP Grup Başkanv ekilı Nevzat Ercan, TBMM Genel Ku- rulu'nda hükümeti eleştirirken "MecUsjazboz tahtasına döndü. Cumhurbaşkanı RTÜK Yasa- sı'nı iade ettl ama yine umursanuyorsunuz. Çünkü drvet borcunuz var, onu ödemeye çalışı- yorsunuz" diye konuştu. DSP'li Anayasa Ko- misyonu Başkanvekili KemalAtahan. tasannın iadesinin hem Meclis'e hem de üyesi bulundu- ğu komisyona "uyan" niteliğinde olduğunu söyledi. Sezer'e destek Yeni bir fırsat çıktı ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) - Tekelleşmeye yasal kilıf hazu"la- yan RTUK Yasası'nı iade eden Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer'e, kamuoyundan büyük destek geldı. RTÜK Başkanı Nuri Kayış, yasanın iadesiyle büyük bir yanlış- tan dönüldüğünü belirtirken "Tür- kiye'nin önüne yeni bir firsat çıktı. Bu değeriendirilmeli*' diye konuş- tu. RTÜK Başkanı Nuri Kayış, ha- berleşme özgürlüğünün önünde önemli bir engel olan yasanın iade- sinin Türkiye adına bir kazanç ol- duğunu vurguladı. Yasanın, RTÜK'ün özerkliğini de ortadan kaldırdığına dikkat çeken Kayış, u Yaym kuruluşlan üzerinde otori- te olan RTÜK'ün tarafsızuğı ve özerkliğinin korunması gerekir" dedi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu'ndan yapı- lan açıklamada, medyanın çeşitli dallan için yeni kurallar getiren ve caydıncı olmak yerine öldürücü ni- telik taşıyan cezalar öngören yasa- nın iade edilmesinin "halkm bügi- lenme hakkuun geleceği üzerindeki kuşkulan giderecek bir önenT ta- şıdığı kaydedildi. Sezer'in bu tutu- muyla "yetkin hukukçu kimhgini'' bir kez daha kanıtladığı belirtilen açıklamada, "Savin Cumhurbaşka- nı'nın geri gönderme karan, TB- MM'vi oluşturan milletvekillerine bir kez daha değerlendirme yapma olanağmı da yaratmışnr. Yasanın, sağduv unun hâkim olduğu bir or- tamda gözden gecirileceğine olan inancumzı da vurgulamak isteriz" denildi. Çağdas Gazeteciler Derne- ği Genel Başkanı tsmet Demirdö- ğen de "Umanm, uyarüar dikkate ahnaraközgürtükçü bir \asa hazır- lanır" dedi. DSP'li Uluç Gürkan, "Dfleğhn, Cumhurbaşkanı'nın iade gerekçelerinin dikkate ahnarak RTÜK konusunda kamu yarannı gözeten bir düzenlemenin yaptlma- sı" dedi. Internet Teknolojileri Der- neği Başkanı Mustafa Akgül, yasa- nın internet boyutunu 'tam bir fela- ket' diye nitelerken iade karannın doğru olduğunu söyledi. Köşk'iin yetldlerine tırpanANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Partilerarası Uzlaş- ma Komisyonu, 37 maddelik anayasa değişikliği paketinin ardından cumhurbaşkanının yetkilerinin sınırlandırılma- sına yönelik olarak ikinci bir paket hazırlamak için bugün toplanıyor. Alt komisyonun önerilerinin kabul edilmesi durumunda cumhurbaşkanı, YÖK ve Anayasa Mahkeme- si olmak üzere birçok kuru- ma atama yapamayacak. Başbakan Bülent Ecevit, 37 maddelik değişiklik paketi- nin Meclis tatile girmeden önce çıkanlmasının zor oldu- ğunu söyledi. Partilerarası Uzlaşma Ko- misyonu'nun üzerinde uzlaş- tığı 37 maddelik anayasa de- ğişikliği paketinin TBMM Genel Kurulu'na ne zaman geleceği yönündeki tartışma- lar sürüyor. Başbakan Bülent Ecevit, dün TBMM Başkanı Ömer İzgj ile bir araya geldi. Anayasa değişikliği takvimi hakkında görüştüklerini kay- deden Ecevit. "Mecüs tatile girmeden önce anayasa deği- şiklikleri geçer mi" sorusu üzerine "Bu süreçte geçmesi zor olur. Ancak diğer partiler ne düşünüyor, bilemiyoruz" dedi. Anayasa Komisyonu Baş- kanı Turhan Tavan ise ana- yasa değişikliklerinin Meclis tatile girmeden önce çıkma- sında yarar olduğunu belirte- rek Meclis'te oluşan uzlaşma ortamının olumlu yönde de- ğerlendirilmesi gerektiğini İşçiden îşvereneçoğn Kartal A\masan Ayakkabı Fabrikası'nda üretimin durdurulmasıyla işsiz kalan Deıi-İş Sendikasr na üye 246 tşçi. protesto e>lemi yaptı. Fabrika önünde çadır kurarak 19 gündür eylem yapan işçiler adına basın , açıklaması yapan Deri-îş Senctikası Genel Başkanı Ye- ner Ka> a, "İşçiter kıdem taznıinatlannı istemiyorlar. Tazminatian karşüığı fabrikanın açıinıasını isn'yor- lar. Bu işjeri açılana dek e\lemimiz sürecek" dedL Türk-İş 1. Bölge Başkanı Faruk Büyükkucak da Ay- masan işçikrinin e>lemine Hak-İşveDİSK'in dedes- tek vermesinin sendikal mücadele adına olumlu bir gelişnıe olduğunu vurguladı. Fabrika önünde ai- tekrhle biriikte çadır kuran işçiler. "Fabrika açılsın. üretinı başlasm",u İşçi Kı> ımına son" şloganlannı at- nlar.(Fotoğraf: GÖZDE AKGÜNGÖR) bildirdi. Partilerarası Uzlaş- ma Komisyonu. bugün bir araya gelerek cumhurbaşka- nının yetkilerini düzenleyen anayasa maddelerini gözden geçirecek. Alt komisyonun önerilerinin kabul edilmesi durumunda, cumhurbaşkanı "5+5" olmak üzere 5 yıllığı- na iki kez seçilebilecek. Cumhurbaşkamnm yetkileri- ne büyük oranda sınırlama getirilirken anayasa değişik- liklerini halkoyuna sunma yetkisi kaldınlacak. TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar veremeyecek olan cumhurbaşkanı, YÖK üyele- ri ile üniversite rektörleri, Anayasa Mahkemesi ile Da- mştay üyeleri, Yargıtay cum- huriyet başsavcısı ve Yargı- tay cumhuriyet başsavcıveki- li, Askeri Yargıtay üyeleri, Hâkimler ve Savcılar Yük- sek Kurulu üyelerini ataya- mayacak. Yüce Divan'a sevk edilen cumhurbaşkamnın görevinin kendiliğinden sona ermesi de önerilirken cumhurbaşkanı- nın kararlanna karşı yargı yolunun açılması öngö- rülüyor. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada 'Soru-yonım'\a görünümü maddeleyelim: 1- Kamu bankalannın yeniden yapılandınlmasına ilişkin yasatasansı, geçen hafta Plan ve Bütçe Komis- yonu'ndan geçti. Dün de genel kurula indi. Tasannın ilk halinde, bankalar üzerinde her türlü işlemi yapa- cak olan yöneticilerin bu işlemler nedeniyle yargılana- mayacağı hükmü vardı. Itirazlar üzerine bunda deği- şiklik yapıldı. Şöyle bir madde eklendi: "... Ancak açıkça suç teşkil eden işlemlerde yargı yolu açıktır." Tasannın ilk hali, kamu bankalanna hükmedecek bürokratlara tam bir dokunulmazlık getiriyordu. Bu hali de, belirsiz bir dokunulmazlık getiriyor. Ne de- mek, 'açıkça suç"? Suç suçtur. Bunun kapalıcası, uslucası puslucası mı olur? Hukuk biliminde elbette suçun nitelikleri konu- sunda sınıflamalar olur ama, yasa koyucu böyle bir ta- nım yapma hakkına sahip mi? 2- Kamu bankalannı tasfiye edecek olanlar, madem bunun kaçınılmaz olduğunu düşünüyor, madem çağın gereği olduğunu düşünüyor, neden yargıdan kaçıyor- lar? Bu durumda akla, 'demek ki bunlar, hukukun dışı- na çıkıp her türlü işi yapacaklar' kuşkusu gelmez mi? 3- Hükümet dönüp dönüp 9O'lı yıllarda yapılan iş- lemlerin yargı dışı kalması için girişimde bulunuyor. Son tasanda da böyle bir hüküm vardı. Bugünkü yö- neticiler, geçmişteki olumsuzluklann üstüne gitmez- se bundan sorumlu tutulmayacaklardı. Bunu bir ölçü- de değiştirdiler. Ancak, niyetin ne olduğu da anlaşıl- mış oldu. Geçmişi sorgulamadan örtmek, kirti göm- leğin üzerine temiz bir gömlek giyip 'bakın tertemiz olduk' demeye benzemiyor mu? Ansen'in seçimi... 4- Başta da vurguladığımız gibi Yenal Ansen'in sor- gulanması rastlantı ötesi bir zamanlama! Ansen'in önünde iki yol var: Ya her şeyi anlatıp batan kredileri nasıl verdiğini açıklayacak ya da daha önceki gibi usulüne uydurul- muş işlemlere dayanarak 'yasadışı iş yapmadık' di- yecek. Ansen'in ikinci şıkkı tercih etmesi, araç uçuruma yu- variandıktan sonra şoförün, 'ben yoldan çıkmadım, yol başka tarafa saptı' demesine benzer! Birinci şık yeni bir başlangıç olur. Yüksek rakımlı te- pelerde 'seçkin' ve 'öz'lü kişilerin kimler adına ne tür iş- leri takip ettiği anlaşılmış olur. Bir genel müdürün ma- kamını koruması için neler yapması gerektiği ortaya çıkmış olur. Çok şey olur! 5- Ansen, Eğebank'a, yani yiyen II. Yahya'ya veri- len krediler nedeniyle ayrıca sorgulanıyor. Ansen, an- latma yolunu seçerse Egebank adına devletin daha ne kadar borç ödeyeceğini de öğrenmiş oluruz! 6- Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'nun (YDK) raporlannı başta Meclis'tekiler olmak üzere tüm sorumlu noktadakilerin okuması gerekir. Halk Banka- sı'na ait yıllık rapoıiarda bugüne gelişten kesitler yer alryor. Bu raporiann gereğini yapmayanlann da sorum- luluğu devam ediyor. 7- Kamu bankacılığı dünyanın her ülkesinde var. Sistemin düzenli çalışması için önemli bir işlev görü- yorlar. Siyasetten kumandalı, kötü yönetimlerin elinde he- ba edilen Ziraat Bankası, Halk Bankası ve Emlak Ban- kası, şimdi de kötü yasa yapıcılann elinde darmada- ğın ediliyor... Dünyada olmayan kamu bankacılığı değil, siyaset- yandaş bankacılığı! [email protected] Türkiye'yekredf karan doğnı' • VVASHLNGTON (AA)-ABD'de yayımlanan Uberal eğilimli The VVashington Post gazetesi, başlangıçta IMF'nin krizdeki ülkelere yardımına sıcak bakmayan ABD Hazine Bakanı Paul O'Neill'in, yönetime gelince gerçekleri gördüğünü ve Türkiye ile Arjantin'e yardım ederek doğru yaptığını yazdı. Gazetenin yorumunda, O'Neill'in, daha önceki krizlerde hatalan olan IMF'de reform yapma çabalannın da doğru olduğu ifade edildi. Kayv trlyoıf davaa sona dognı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kapatüan RPnın Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın da aralannda bulunduğu 79 kişinin, "Kamu kurumunu dolandırdıklan ve bu yolla Siyasi Partiler Yasası'na aykın davrandıklan" gerekçesiyle yargılandıklan davada, biürkişi raporunun beklenmesine karar verildi. Uzan ifade verti • ADANA (AA) - Çukurova Elektrik AŞ (ÇEAŞ) Yönetim Kurulu Başkanı Cem Uzan, Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK), ÇEAŞ'ı zarara ugramklan iddiasıyla yönetim kurulu üyelerinin ifadelerinin alınması yönündeki yazılı başvurusu üzerine Adana Adliyesi'ne gelerek ifade verdi. Yaklaşık bir saat süreyle adliyede kalan Uzaa savcılara verdiği ifadenin tamamlanmasının ardından aynldı. Motorinezam • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Motorinin perakende satış fıyatına ortalama yüzde 5.88 oranrnda zam yapıldı. Zamlı fıyatlar bugünden itibaren geçerli olacak. 5.88'lik zammın ardından motorinin litresi Istanbul Avrupa Yakası'nda 774 bin, Ankara'da 783 bin, Izmir'de ise 769 bin liradan satılacak. KuryeöWirüldüf 75mlyarçahM* • ANKARA (AA) - Şekerbank'ın Inegö] Şubesi 'nden aldığı para ve çeklerle yola çıkan Hasan Özşahin adlı banka kuryesi, Inegöl-Bursa karayolunun 24. kilometresinde 26 EA 088 plakalı araçta ölü bulundu. Özşahin'in ?>A el ateş edilerek öldürüldüğü öğrenilirken 75 mifyar lira ile çok sa>ıda çekin çahndığı belirtildi. Organ bapşna soruştırma • ADANA (AA) - Adana Cumhuriyet Başsavcüığı, Adana'da çıkan bir kavgada bıçakla ağır yaralanan ve kaldınldığı hastanede beyin ölümü gerçekleşen gencin babasının nzasıyla bağışlanan organlannın, otopsi yapılmadan ahndığı iddiasıyla Başkent Üniversitesi Hastanesi hakkında soruşturma başlattı. Hastane Başhekimi Turgut Noyan ise yasanın otopsinin daha sonra yapılabileceğini yazdığını söyledi. hçloianniiceleri I ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ilaçta yaşanan sıkıntının giderilmesi ve israfin önlenmesi amacıyla SSK Başkanlıgı'nın 2001 yılı ilaç listesi ve uygulama talimatını belirledi. Ayakta yapılan tedavilerde reçetelere en fazla 4 kalemi ve 5 günlük tedavi dozunu aşmayacak şekilde ilaç yazılacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle