12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 HAZİRAN 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Mevlüt Işık anılıyor • Haber Merkezi - Gazeteci Mevlüt Işık ölümünün 13. yılında Cebeci Asrı Mezarlığı'ndaki kabri başında anılacak. Ankara Gazeteciler Cemiyeti'nin bugün saat 14.00'te düzenleyeceği törene. Işık'ın ailesi ve sevenleri katılacak. Mevlüt Işık, 1948 yılında Kars"ta doğdu. Ankara Başkent Gazetecilik Yüksekokulu'ndan mezun olan Işık, Kars'ta Ekinci ve Hizmette Öncü gazetelerınde sorumlu müdür olarak çahştı. 1977-1978 arasında TRT Kars II Radyosu Müdürlüğü yapan Işık, çeşitli işlerde çalıştıktan sonra Türkiye Gazetesi Ankara Temsilcisi oldu. Mevlüt Işık, 1 Haziran 1988 günü Büyük Ankara Oteli'nde meydana gelen bir olayda yaşammı yitirdi. Sedat Peker gözaltında • tstanbul Haber Servisi - Organize suç örgütü elebaşısı olduğu iddia edilen Sedat Peker, 15 kişiyle birlikte gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne dün saat 11.00 sıralannda getirilen Peker'in şubeye almırken polislere direnmeye çalıştığı görüldü. Sedat Peker ve kardeşi Atilla Peker'ın de aralannda bulunduğu toplam 16 kişinin, Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu kapsamında yürütülen bir soruşturma nedeniyle gözaltına alındıklan bildirildi. Yasak kararına durdurma • ANKAR\ (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 4. tdare Mahkemesi. Kültür Bakanlığı Denetleme Üst Kurulu'nun "Hemşo" fılmi hakkındaki " 16 yaşından küçükler izleyemez" karannm yürütmesini durdurdu. Mahkeme, filmde tüm polis teşkilatının aşağılanmasının söz konusu olmadığını ve yapımda "'müstehcenlik" bulunmadığını bildirdi. Emeç'in büstünün çalınması • İstanbul Haber Servisi - Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, gazeteci Çetin Emeç'in büstünün çahnmasıyla ilgili "Olayın siyasi yönü varsa çok üzülürüm. O zaman belli kı öldüren güçler hâlâ emellerinden vazgeçmemişler" dedi. Öztürk, 5 ay önce Celal Bayar'ın 1 ay önce de Ismet Inönü'nün büstlerinin çalmdığını anımsattı. Efendi Çelik anıldı • İstanbul Haber Servisi - Eski CHP İstanbul ll Sekreteri Efendi Çelik, ölümünün 1. yıldönümünde Zincirlikuyu'daki mezan başında anıldı. Törene DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ile CHP'den aynlan Murat Karayalçın, Mehmet Moğultay ve eski CHP'liler katıldı. îstanbul'da yakalanan Hizbullahçınm 8 ayrı eyleme karıştığı bildirildi Ekincfye Okkan sorgıısu• Hizbullah'ın stratejistlerinden Abdülvahap Ekinci'nin, örgütün batıya açılmasında yoğun çaba gösterdiği belirlendi. Ekinci'nin Diyarbakır çevresinde adam kaçırma, öldürme ve yaralama gibi 8 ayn eyleme kanştığı bildirildi. İSTANBUL/DJYARBAKIR (Cum- huriyet) - İstanbul'da 16 kişiyle birlik- te yakalanan Hizbullah'ın Marmara so- rumlusu Abdülvahap Ekinci'nin Di- yarbakır ve çevresinde kaçırma, öldür- me ve yaralama gibi 8 ayn eyleme ka- nştığı belirlendi. Dicle Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'ni terk ederek ör- güte katılan Ekinci'nin kaçırma, sorgu ve infaz biriminde etkin görevlerde bu- lunduğu, örgütün batıya açılmasında yoğun çaba gösterdiği saptandı. îstanbul'da yakalanan Abdülvahap Ekinci (30) ve 16 örgüt üyesinin terör- le mücadele şubesindeki sorgusu sürü- yor. tstanbul Emniyet Müdürü Kazun Abanoz, Diyarbakır Emniyet Müdürü Naylon fatura suçlaması Aslıtürk davası için zamanaşımı iddiası Gaffar Okkan'ın şehit edilmeden ön- ce kimliklerini açıkladığı 26 Hizbul- lah tetikçisi arasında yer alan Ekinci'ye yönelik operasyonda, çok sayıda sahte kimlik de ele geçirdiklerini söyledi. Abanoz, "Avdınlaülan eylem var mı" sorusunu,"Bunlar aranan kişikr. Sor- gulan yeni başladı. Şu an bir şey söyle- yemem" diye yanıtladı. Diyarbakır'a gönderilecek Örgüt lideri Hüseyin Velioğlu'nun öl- dürüldüğü Beykoz'daki operasyondan sonra Hizbullah'ta dagılma süreci baş- ladığını ifade eden Abanoz. "Bizde ör- gütün yeniden yapılanmasınafirsatver- memek için çâlışmalarımızı sürdürü- yoruz. Hizbullah, örgüt olarak sistem değiştiriyor. Biz de ona göre kendi siste- mimizi değiştirerek operasyonlar yapı- yoruz" diye konuştu. Ekinci, sorgusu- nun tamamlanmasının ardından Diyar- bakır'a gönderilecek. Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'a yönelik suikastın zanlısı ola- rak aranırken yakalanan Abdülvahap Ekinci. Marmara bölge sorumluluğu- na getirilmeden önce Diyarbakır ve çevresinde çok sayıda eyleme kanştı. Batıya açümada öncü Bölgedeki görevi sırasında Hüseyin Velioğlu'nun en yakınındaki kişilerden biri oldu, bu nedenle de örgütün batıya açılması çahşmalannda öncü olarak gö- revlendirildi. Abdülvahap Ekinci'yle il- gili önemli bilgilere Okkan'a suikast planlamak isterken son anda yakalanan Mehmet Sabır Özdemir'in evinde ele geçirilen belgelerde rastlandı. DGM dosyalanndaki bilgilere göre de 1997 yılında örgütün askeri kanat sorumlularından Özdemir ile birlikte Diyarbakır'ın Yenişehir semt sorumlu- luğunu yaptığı belirtilen Ekinci, 1996 yılında Yasin Özalp ve Hatip Piriza- de'nin kaçınlmasından sorumlu tutul- du. Hizbullah iddianamelerine göre Ekinci, Hatip Pirizade'den MİT ajanı diye şüphelendi. Yasin Özalp'e ise gö- zaltına alınması üzerine örgüt tarafın- dan kuşkuyla bakıldı. Iddianamelere göre Ekinci ajan oldu- ğundan kuşku duyulan AzizBaşak,Nu- rettin Güneş, Hasan Bozan, Suat Erd- yes, Ali Eroğhı'nu kaçırma ve sorgula- ma eylemlerinde de yer aldı. Ekinci aynca örgütün Veysel Karani Camii sorumlusu olduğu belirtilen İs- mailSevinçin camiye gelen çocuklara cinsel tacizde bulunduğu ve fıili livata yaptığı gerekçesiyle öldürülmesi eyle- mini de gerçekleştirdi. tstanbul Haber Servi- si - Eski Şişli Belediye Başkanı Gülay Ash- türk'ün eşi Orhan Aslı- türk. ortağı Muhammet Ciğer ile sahibi oldukla- n bankaların içini bo- şaltmaktan yargılanan Yahya Murat DemireL, Ali Avni Balkaner, Hüse- yin Bayraktar, Hayyam Garipoğlu'nun da arala- nnda bulunduğu 87 sa- nığın. "Vergi Usul Yasa- sı'naMuhalefet" suçun- dan yargılanmalanna başlandı. Sanık avukat- lan, davanın zamanaşı- mına uğradığı iddiasın- da bulundu. istanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki du- ruşmaya sanıklardan Al- baraka Finans Kurumu Yönetim Kurulu üyeleri Kemal Unaktan, Yalçın Öner, Azmusamet Şir- keti Yönetim Kurulu üyeleri Ömer Cansu, Mehmet Cansu, Demsey Giyim Sana\i Şirketi Yö- netim Kurulu ü>esi ve emekli albav Rafet Tan- dır, Bisaş Şirketi Yöne- tim Kurulu üyesi Ziya Ekincioğlu, Haluk Ekin- cioğlu eski yönetim ku- rulu üyesi Orhan Yıldı- nm Çakmak ve Nedim Şener katıldı. 'Belgeler tam' Duruşmada ihracatı üzerlerinden geçiren şir- ketlerin yöneticileri, bel- gelerinin tam olduğunu söyleyerek ihracatı ya- pan şirketlerin KDV'yi ödemediklerini, ihracat- la ilgili evrak sahtecili- ğinden haberlerinin ol- madığını öne sürdü. Aslıtürk'ün avukatı, müvekkilinin Londra'da bulunduğunu belirterek talimatla ifadesinin ahn- masını istedi. Diğer sa- nık avukatlan da dava- nın zamanaşımma uğra- dığı iddiasmda bulundu. Mahkeme, diğer sa- nıklann sorgulannın za- manaşımı iddiası karara bağlandıktan sonra ya- pılmasına karar vererek oturumu erteledi. ÇÎZMEDEN YUKARI mkar «"superonline.com.tr MUSA KART Egebank'm içini boşaltmak suçundan yargılanmasına başlanan Yahya Murat Demirel: Siyasi oyuna getirfldim tfadesinde, amcası Süleyman DemireH de suçlayan Yahya Murat Demirel, suçlamalan kabul etmedi. İstanbul Haber Servisi - Fona devredilen Egebank'ın eski sahibi Yahya Murat Demirel'in de arala- nnda bulunduğu 36 sanığın "Çete oluşturarak bankayı 1 milyar 200 mihondolarzararauğratmaktan" yargılanmalanna başlandı. Suçla- malan reddeden Demirel, "Siyasi oyuna geldim" dedi. Önce davanın Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi'nde yatan sanıkla- n Ayşenur Esenkr Demirel, Emine Mehtap Ceylan ve Sevtap Arslan İstanbul DGM'ye getirildiler. Kar- tal Özel Tip Kapalı Cezaevi'nde tu- tuklu olan Egebank'ın eski sahibi Yahya Murat Demirel ve Nail Ke- çiü'nin de aralannda bulunduğu di- ğer 15 sanık ise saat 11.15 sırala- nnda DGM'ye getirildi. Duruşmada gazetecilerin görün- tü almasına tepki gösteren sanıklar, mahkeme heyetinden gazetecilerin dışanya çıkanlmasını istedi. Heyet de gazetecileri dışan çıkararak yal- nızca Anadolu Ajansı muhabirinin duruşmayı izlemesine izin verdi. Duruşma arasında fotoğraf çekme- mek kaydıy la tüm gazeteciler salo- na alındı. Daha sonra sanıklann yargılanmasına geçildi. Süleyman Demirel'e suçlama Sanıklardan Yahya Murat Demi- rel, hakkındaki suçlamalan kabul etmeyerek, kendisine haksızlık ya- pıldığmda amcası olan 9. Cumhur- başkanı Süleyman Demirel dahil tüm görevlüerin görevini yerine ge- tirmediğini iddia etti. Demirel, "Si- yasi oyunageldim. Egebank'a Tür- khe'de si\asi bir dönemin sonu.ye- ni bir dönemin başlangjcında el ko- nuldu. Soyadımdan dolayı hiçbir imtiyaz elde etmeye çahşmadım. Böyİe bir çabam olsaydı, afle fotoğ- rannda yer alırdım'' dedi. tşkence iddiası Gözaltında baskı, tehdit ve işken- ce gördüğünü iddia eden Demirel savunmasını şöyle sürdürdü: "Bu- radaki arkadaşlann bir kısmını ta- nımam. Fakat arnk bir kaderi pav - laşuğımız için onlardan da 'arka- daş' di\e söz edhorum. Onlar da ben as oyuncu" olduğum için ayıu muameleyetabitutuldu. Bana sor- gu odasında sorulan sorulan polis- ler hazırlaınadL" IRMIKI AYDIN ENGIN aengin « doruk.net.tr Avrupa Biriiği (AB), Kıbns üstüne tutumunu netleştireli çok oldu. Daha Helsinki Do- ruğu'nda. "2003'ekadarKıb- ns sorunu bir çözüme kavuş- tu kavuştu; yoksa 2003'te, koşullar ne olursa olsun Kıb- rıs'ın Avrupa Biriiği'ne tam üyelik süreci kesinlikle başla- yacaktır" dedi. Bu durumda ne yapılır? Ya birkaç yılla sınırlı çözüm sürecini hızlandınrsınız, barış- çıl çözümün koşullarını zor- larsınız... Ya da firsat bu fırsartır he- sabıyla Kuzey Kıbns'ın Türki- ye'ye ilhak'ının, Kuzey Kıbrıs'ı Türkiye'nin bir eyaleti, olma- dı bir vilayeti yapmanm taşla- rını döşemeye başlarsınız... Kuzey Kıbns'ın hâlâ değiş- meyen ve bu gidişle değişe- ceğe de benzemeyen patro- nu Rauf Denktaş, bu yolun taştannı döşemekle görevli taşeron. Işini iyi yapıyor. Önce görüşme masasını terk etti. Ardından, geçen günlerde Denktaş Taş Döşüyor hükümeti bozdu ve 'merkez sağ-merkez sol' koalisyonu yerine 'merkez sağ ve daha da sağ' bir koalisyonu işbaşı- na getirmek üzere kollan sıva- dı. Yetmedi, Kıbrıs'ın bağımsız bir devlete dönüşme sürecin- de 'Rum milliyetçilıği'ne bir tepki olarak oluşturulan 'Türk milliyetçisi' TMT'yi (Türk Mu- kavemet Teşkilatı'nı) yeniden canlandırmaya başladı. 'Ku- zey Kıbns'ın derin devleti' di- ye tanımlayabileceğimiz TMT, Kıbrıs'ta resmi görüşten fark- lı görüşleri savunan ve taşı- yanlan 'yok etmek'ten söz et- ti ve kollan sıvadı. Avrupa ga- zetesinin matbaasında bom- balar patladı; matbaa maki- neleri tahrip edildi ve Kıbns'ın kuzeyinde yeni bir milliyetçi terörün zehirli tohumları ye- şermeye başladı. Ardından 'Kıbns Fatihi' Ka- raoğlan, adeta durup durur- ken ortaya bir siyasal çözüm (!) önerisi attı: "Nasıl Çekler ve Slovaklar, bir zamanlar birlikte kurduk- ları Çekoslovakya nikâhını bozup iki ayn ve bağımsız cumhuriyete dönüştülerse Kıbrıs'ta da aynı yol izlen- sin!.." Aynı günlerde, üstelik kim- bilir kaçıncı kez, Türkiye Dı- şişleri Bakanlığı açıkladı: "EğerAB, Kıbrıs'ı birbütün olarak üyeliğe almaya kalkar- sa, Kuzey Kıbrıs'ın Türkiye ile integrationu (ilhak'ın kibarca- sı - ae) kaçınılmaz olur..." Ne tuhaf, aynı günlerde Yunanis- tan Dışişleri Bakanı da bakla- yı ağzından çıkardı ve "Kıbns AB üyesi olur, Kıbns Türkle- rine de azınlık statüsü tanınır" deyiverdi. Bugün işte tam bu nokta- dayız. • • • Bugün gelinen nokta Kıb- ns'ı çok aşan ve yalnız Kıb- rıs'ın değil Türkiye'nin de ge- leceğini karartacak bir geliş- menın ipuçlarını yeterinceta- şıyor. En kestirmesinden başla- yalım: AB, Kıbrıs'ı üyeliğe ka- bul eder ve Türkiye de söyle- diklerinde ısrar edip Kuzey Kıbrıs'ı ilhak ederse bunun anlamı, Avrupa Birliği'ne üye bir ülkenin bir bölümünü ilhak etmekten başka ne olabilir? Avrupa Birliği'nin buna se- yirci kalabileceğini ummak mümkün mü? Bir ekonomik birtikten bir siyasal birliğe, çok halklı, çokdevletli birfederas- yona (ya da konfederasyona) evrilme eşiğindeki Avrupa, olası birilhakı 'birfederaldev- letin topraklarından bir bölü- münü işgal etmek' olarak yo- rumiamaz mı? Peki yorumlarsa ne olur? Neler olabileceğini hesap- lamak zor değil. Burada tek tek sıralamaya da gerek yok. Ama herhalde, Türkiye'nin 1960'tan beri önüne koyduğu Avrupa Biriiği üyesi olma he- defi gibi kırk yıllık bir dış poli- tika çizgisinin temelinden yok olacağı belli. Bunun ekonomik, kültürel, demokratik, siyasal sonuçla- n, 'Türkiye nasıl bir geleceğe sürükleniyor' sorusunun ya- nrtlarını da içerir. • • • Yani sorun artık bir 'Kıbns sorunu' olmaktan çok, ama çok öteye taşınıyor ve Türki- ye'nin geleceği üstüne bu- günkü 'milliyetçi hükümet'm koyduğu bir ipoteğe dönüşü- yor. Kıbrıs'ı bağımsız bir devlet olarak benimseyemeyen, Kıbrıs'ın geleceğine Kıbnslı- ların karar vermesi gibi evren- se! bir ilkeye itibar etmeyen Türk ve Yunan politika esna- fının 'Türkiye-Kıbns-Yunanis- tan üçgeni'nüe yıllardır inatla çabalayıp kurdukları tuzağa düştük, düşüyoruz. POLİTİKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA 250 Trilyonluk PeşkeşL Devlet üniversitelerinin rektörleri dün Anka- ra'da toplanırken izmir'de Sümerbank Basma Sanayii Fabrikası'nda çalışan 750 işçi eylemle- rini sürdürüyordu... Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, dün ak- şam istifa eden Özelleştirmeden Sorumlu Dev- let Bakanı Yüksel Yalova, Sümerbank'ın Bas- ma Fabhkası'nı, özel ekonomi üniversitesi kurul- ması için izmirTicaret Odası Vakfı'na (İZTO) özel- leştirme kapsamında vermek istiyor... izmir'in Alsancak semtine çok yakın bir yerde bulunan Sümerbank Basma Sanayii Fabrıkası 160 dönüm üzerine kurulu ve değeri 250 trilyon... Fabrika önce Izmir ll Özel Idaresi'ne devre- dildi... Bu işin öncüsü ise Yüksel Yalova!.. Elbet Yalova, lideri Mesut Yılmaz'dan bu ko- nuda büyük destek alıyordu... Konu, Izmir ll Genel Meclisi'nde tartışıldı. An- cak, hükümetin ANAP kanadı bu konuda kesin kararlı: "760 dönüme kurulu fabrika İZTO'ya bedelsız olarak verilecek!" İşin bir de yasal yanı bulunuyor... Çünkü, istanbul 3. Idare Mahkemesi'nin 27 Şubat 2001 tarihli kararı, fabrikanın Izmir ll Özel idaresi'ne devir işlemini durdurdu... Ayrıca, Izmir 1 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıkla- rı'nı Koruma Kurulu, Sümerbank Basma Fabri- kası'nı 'endüstri arkeolojisi' kapsamında de- ğerlendınp koruma altına aldı!.. Bir siyasal iktidar, İzmir'in göbeğindekı 160 dö- nüme kurulu 250 trityon değerindeki fabrikayı nasıl olur da hibe edip 750 işçiyi sokağa atma- ya kalkışabilir? • • • 250 trilyonluk Sümerbank fabrikasını, özel eko- nomi üniversitesi kurulması için IZTO'ya 'bedel- siz tahsis' etmeyi düşünen hükümet, devlet üni- versitelerinde araştırma fonlarını da kaldırmayı planlıyor... Ekonomiyi batıran kafa bu kez devlet üniver- sitelerinin döner sermaye faizlerine el koyuyor, SSK ve Bağ-Kur'lu yurttaşların tedavi giderlerı- ni ödememek için direniyor... Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferrt Bernay bu acı gerçeğin altını çizerken şöy- le diyor: "Heryıl üniversiteye giden öğrenci sayısı artı- yor; üniversitelerise ekonomik ve akademik açı- dan küçülüyor." Ftektörlerin sorunları salt bunlarla sınırlı değil!.. Üniversiteler kadro sıkıntısı çekiyor!.. Rektörler 3 bin araştırma görevlisi istiyor... Eğitim düzeltilmeden, üniversiteler iyileştiril- meden Türkiye çağdaş ve demokratik bir ülke olabilir mi? Bazı kafalar üniversiteleri 'medrese'ye dönuş- türmek için çaba harcadı, din baronlannın kuşat- masındaki devlet üniversitelerini tarikatlara teslim etti, Said-i Nursi öğrencilerine fahri doktora ver- di... Harran Üniyersitesi'nde, Kahramanmaraş Sütçü Imam Üniversitesi nde ve daha pek çok devlet üniversitesinde yaşananları daha önceden çokyazdık!.. Hükümet eğitimi, sağlığı bir kenara itip özel üniversiteleri pompalıyor, 'tasarruf adı altında bilimin gelışmesini engelliyor... Bakın ne diyor Yıldız Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayhan Alkış: "Üniversitelerin boğazını sıkan ve nefes alma- sını zorlaştıran gelişmelere karşı mücadele ede- ceğiz..." • • • izmir'de 750 Sümerbank işçisi eylemde, rek- törler Ankara'da... Aslında Türkiye iç ve dış çıkar çevrelerince çembere alınmış durumda!.. Sümerbank'ın 250 trilyon değerindeki fabri- ka ve arsasını özel üniversite kurulması için hibe edebilen düşünce, devlet üniversitelerini ekono- mik kıskacaalıyor... Türkiyje böyle çağdışı kafalarla yönetildiği sü- rece, giderek batağa saplanır, ekonomik ve si- yasal bunalımlar geçırır!.. 12 Eylül 1980 süreci devlet üniversitelerini yozlaştırdı; küreselleşme oyunu, bilim insanın- dan emekçiye dek her kesim üzerinde etkili ol- du... Toplum, rektörlerin ve emekçilerin 'artık yeter' sesine kulak vermeli, bu yozlaşma ve çürüme sü- recine 'dur' denilmeli!.. hikmet.cetinkayaC" cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Eski Hazine Müsteşarı Konodoğlu, Dinçmen J e soruşturma izniistedi ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı- sı Sabih Kanadoğlu. Etibank'ın satışında yasalara aykın da\Tan- dığı iddiasıyla tstanbul DGM Başsavcılı- ğı'nca hakkında işlem yapılması istenen eski Hazine Müsteşan Ye- ner Dinçmen için so- ruşturma izni verilme- si istemiyle Başbakan- lık'a başvurdu. Alman bilgiye göre Kanadoğlu, istanbul DGM Başsavcıhğf nın Etibank soruşturması kapsamında Dinçmen hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı- lığı'na yaptığı suç du- yurusuna ilişkin ince- lemesini tamamladı. Kanadoğlu. Dinçmen hakkında ön inceleme yapılarak soruşturma izni verilmesi ıstemini içeren yazısını Başba- kanlık'a gönderdi. Ka- nadoğlu yazısında, "bankacılık sektörün- de zafiyeti açtkça tespit edilen gnıba, adı geçen bankaıun devir işlem- lerine olur vermek su- retiyle görevini kötüye kullanmak suçunu iş- lediği iddialarına iliş- kin olarak soruşturma izniverilmesi" istemın- de bulundu. Başsavcının bu yazı- sı, Hazine Müsteşarlı- ğı'nınbağlı olduğu Ke- mal Deniş tarafından değerlendirildikten sonra Dinçmen için ön inceleme başlatılacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle