23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İAYFA CUMHURİYET 28 MAYIS 2001 PAZARTESİ HABERLER Hafta ortasında bir deklarasyon yayımlayacaklar; sonuç ahnmazsa eylemde kararlılar Rektöıieıiııistifa rEBRUTOKTAR ANKARA-Üniversite sorunlanna çözüm getirmemekte direnen hükü- mete restçeken rektörler, gelecek haf- ta içinde bir deklarasyon yayımlaya- cak. Ankara, Gazi, ODTÛ \e Hacet- tepe Üniversıtesi rektörlerinin loko- motif olduğu girişime. 49 rektörden destek geldi. Rektörlerin gündemin- de "Anrtkabir'i cüppeyle zjyaret ede- rek üniversiteleri cumhurivet tarihi- nin en kötü noktasınagetirmekle suç- ladıklan hükümeti Atatürk'e şikâyet etmek, sorunlann eö/ümüiçin hükü- metebeffi birsüretanımak.sonuç ahn- mazsa Çankaya Köşkü'ne çıkarak Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer'e toplu istifalannı sunmak" gibi eylem biçimlen var. Önceki gün bir araya gelen Anka- ra, Gazı. ODTÜ \e Hacettepe Üni\ er- sitesi rektörleri. ülkenin geleceği için hükümeti son kez uyarmaya karar verdi. Öncelikle çözülmesini bekle- dikleri konulan tartışan rektörler, top- lu istifaya kadar uzanabilecek bir ey- lem planıtu tartışmaya açacaklar. • Rektörlerin gündeminde '"Anıtkabir'i cüppevle ziyaret ederek üniversiteleri cumhuriyet tarihinin en kötü noktasına getirmekle suçladıklan hükümeti Atatürk'e şikâyet etmek, sorunlann cözümü için hükümete bir süre tammak, sonuç almmazsa Çankaya Köşkü'ne çıkarak Cumhurbaşkanı Sezer'e istifalannı sunmak" gibi eylem biçimleri var. Hafta boyunca diğer rektörlerle tele- fontrafığine girecek rektörler.bir ara- ya gelemezlerse, ortak imzalannm bulunduğu bir deklarasyonu açıkla- yacak. Rektörler, öncelikli soranlannı şöyle sıralayacak: # Araştırma fonlan kaldınlmasın. # îdari ve akademik kadrolann maaşlan iyileştirilsin. # Protokoideki sıramız yenıden 4'üncülüğe getirilsin. % 3000 araştırma görevlisi kadro- su daha verilsın. # Döner sermaye faizlerimize el konulmasın. % Tıp fakültelerinde döner serma- yeden peşin vergi alınmasın. SSK, Bağ-Kur'dan tedavi ücretleri, ancak yıl sonunda geliyor. Rektörler. bu uyanlarakulak \enl- memesi halinde "Cumhuriyet tarihi- nin en kötü rektörleri olarak anıl- mak" yerine "onurumuzlaistifaede- riz" seçeneğinı gündeme geürecek- ler. Hacenepe Üniversıtesi Rektörü Prof. Dr. Tunçalp Ozgen. "Tünı rek- tör arkadaşlarla bağlantı halindeyiz. Ne >apacağımıza karar verince, yani yönteme karar verince. diğerleri de buna katılacaklar. Önce yolumuzu yordanumızıbetirieyeceğiz"' dedi Başbakan Bülent Ecevit'le eylül ayından itıbaren dıyalog halinde ol- malanna karşın çözüm alamadıklan- nın altmı cizen Özgen. "Kendisi bize söz verdi, arna bu yerine getirilmedr diye sitem etti. Özgen. Şili ve Arjantin'de bütçe- nin yüzde 20'si eğitime aynhrken Türkiye'de bu oranin yüzde 2 olduğu- na dikkat çekerek "Tasarruf yapıla- cak en son adres eğitimdir. Niyeyse bizde Uk adres" diye tepki gösterdi. Özgen, Türkiye'de eğitime değil se- çime yatınm yapıldığını belirterek " Herkesşunubilmetiki.eğitim düzel- tilmeden, ünhersiteleri iytteştirmeden Türkiye Cumhuriyetisıkmtılanndan kurtuİamayaeak" dedi. Özgen. hükümetin kendilerini oya- ladığını söylerken ''Ancak artıksab- nmız tükendi. Bu TBMM'den 15>a- sa geçebilîyorsa bizim sorunlanmızı çözebilecek 1 tane daha çıkabüir. Bu, 16 da olabiör" diye tepki gösterdi. "Eğitim en önemfi konu ise ikiyüz- lülükyapılmasuV" diyenÖzgen, vakıf üniversitelerine yapılan ayncalıklan da eleştirdi. Özgen. ''Buna vicdanı- mızel vernüyor" dedi. Yıldız Teknik Oniversitesi Rektö- rü Prof. Dr. Ayhan Alkış. Ankara'da başlayan girişimi sonuna kadar des- teklediklennı söyledi. Üniversitelerin kriz dönemlerinde sosyal ve siyasal yaşamda da ağırlı- ğını duyurması gerektiğini anlatan Alkış, "Cniversitelerin boğazınısıkan ve nefes almasını zorlaştıran gelişme- lere karşı başlayan bu girişim. ülkeyi de etkisine alan bir kapsama ulaşa- caktvr. Bu da ünrversitelerin krizden çıkışına vetoplumsalgönenççakşma- lannavönelecektir" dedi. Ondokuz Mayıs Üniversıtesi Rek- törü Prof. Dr. Ferit Bernay. "Her yd ünhersheve giden öğrenci sayısı aru- yor,üniversiteler ise rnaliveakademik açıdan küçülüvor. Verilen kadro savv sı ve mal'ı kaynaklarazaltıtıyor. Bura- da büyük bir mantık çelişkisi var" sözleriyle rahatsızhklannı aktardı. Bernay. şu andahastanelerinde 600 hemşireye gereksinim varken 297 hemşireleri olduğunu. bu nedenle de düşüky atak kapasıtesi ile hizmet ver- diklerinıbelirtti. Hükümetin, seslerine kulak ver- mek zorunda olduğunu kaydeden Bernay. "Bunukendimi/için değil ÜV- kemiz için istiyoruz" dedi. PAZARTESİ ORHAN BUUSALI Üniversiteler Platformu: Devrim yasaları uyguLatısııı tstanbul Haber Servisi-Türkiye'deki 26 üniversi- tenin Atatürkçü Düşünce Kulüpleri'nin katıltmıy- la gerçekleştirilen "II. Gelenekscl Demokratik CumhuriyetCniversitekriPlatformu' 4 nda öğrenci- ler. üniversitelerin özerk yapıya kavuşturulmasmı istedi. Platformun sonuç bildirgesmde. •'Rejiıni yıkmak için çahşan bölücü>gerici,işbirtik- çi örgütknmekrin ka- panması îçin devrim yasalannın bir an ön- ceuygulanması gerek- ti§" vurgulandı. Eski- şehirOsmangazi Ünt- versitesi Atatürkçü Düşünce Kulübü tara- findan geçen hafta 26 üniversitenin katıh- mıyla "II. Geleneksel Demokratik Cumhu- riyet İ'nh'ersitefcri Platformu-Öğrenci Kongresi" gerçekleştirildi. Kongrenın sonuç bildirgesinde, üniversitelerin özerkyapıyakavuşturularak bu ku- rumlara laik, demokratik, çağdaş, tam bağımsız eğitim sisteminin hâkim olmasi istendi. Bildirge- de, mali desteğin sadece devletüniversitelerine ve- rilmesi. vakıfüniversitelerine sağlanan olanaklann devlet üniversitelerine aktanlması gerektiği belir- tildi. Bildtrgede, ekonomideki sorunlann çözümü için "IMF. Dünya Bankası gibi ulusal egemenliği- mizew tam bağunsı/uğımıza zararveren uluslara- rası kuruluşlara başvurulmamakdır" denildi. • II. Geleneksel Demokratik Cumhuriyet Üniversiteleri Platformu'nda öğrenciler, üniversitelerin özerk bir yapıya kavuşturulmasını istedi. Tatile 3 hafta kaldı Yoğun sınav maratonu ANKARA (ANKA)-2000-2001 öğretimyth 3 haf- ta sonra sona eriyor. îlköğretim ve ortaöğretim ka- demesindeki yaklaşık 15 milyon öğrenci 10 Eylül'e kadartatil yapacak. 2000-2001 öğretimyıh 15Ha- ziran'da tamamlanacak. Îlköğretim kademesmde- ki 10 milyon 460 bin 219, ortaöğretim kademesin- dekt 2 milyon 606 bin 994 öğrenci ile 500 bini aş- kın öğretmen, uzun tatile başlayacak. Ortaöğretim kademesinde başansız dersleri olan öğrenciler, 3 hafta içerisinde düzenlenecek ortalama yükseltme ve sorumluluk smavlanna girecek. Okullar 10 Kvlüfde açüacak 2001-2002 öğretim yılı ise 10 Eylül 2001 tarihin- de başlayacak. Îlköğretim 8'inci sınıf öğrencileri- nin katılacağı OrtaöğretimKurumlan Öğrenci Seç- me ve Yerleştirme Smavı 10 Haziran'da düzenle- necek. Smava yaklaşık 500 bin öğrencinin girme- si beklenirken sınav sonucunda anadolu liseleri, fen liseleri, anadolu öğretmen liseleri, anadolu i- mam-hatip liseleri ile anadolumesleki ve teknikli- selere 88 bin 863 öğrenci yerleştiriîecek. Îlköğre- tim ve ortaögretim kademesinde öğrenim gören ögrencüerin katılabileceği De\ let Parasız Yatılıhk ve Bursluluk Smavi ise 23 Haziran günü düzenle- necek. ÖSS17Hazkan,YabancıDilSınavı 24 Ha- ziran'da yapılacak. O^'detörbanyasağı 2001 ÖSS'de türban yasağı ilkkezuygulanacak ve türbanlı adaylar sınav salonuna ahnmayacak. Ön- lisans programlanndan lisans programknna geçiş için düzenlenen Dikey Geçiş Smavı ise 22 Tem- muz'da gerçekleştirilecek. Öğretmen. kaymakam, müfettiş adaylannm gireceği KMS ise 7-8Temmuz günlerinde yapılacak. Efsanevi Güneydoğu Gezisi VIP Turizm ve Tuana Okutna İstekli Çocuk Eğitim VakfiÇfOÇEV) işbjrliğiyle düzenlenen "Efsanevi Güneydoğu GezBİ" kapsamında bölgeye gelen bir gnıp kadın, Diyarbakır'ın Kjrmasırt Kö\ü tlköğretim Okulu'nun onarunuu üstlendi. Köy deki öğrenci ve kadınlaıia da sohbet eden grup tarafından çocuklara gîtar konseri verildi. (AA) Çocıüdar için seriiven kampı Bolu-Abant 'ta, 8-16 yaş grubundaki çocuklara yönelik düzenlenecek kampın amacı katıhmcılarda özgüven, liderlik ve yaratıcılığı gelişiirmek tstanbul Haber Senisi - Tür- kiye'de çocuklara yönelik dü- zenlenen ilk "Serüven >e Doğa Sportan Kampı" bu yaz açıh- yor. Okçuluktan dağbısıkletıne. eğitsel oyunlardan fotoğrafçıh- ğa dekbirçok aktivıtenm yer ala- cağı kampta. aynca ailelerin ço- cuklannı merak etmemeleri için kamp havatı ınternetten *canlı olarak"" yayımlanacak. Kampın kurucusu Serdar Kı- bç. kamptaki temel hedeflerinın çocuklarda "özgüven.liderlikve yarabcıhk"* yaratmak olduğunu söyledi. Daha önce birçok ulus- lararası serüven yanşına Türki- ye'yi temsilen katılmış olan Kı- hç. kampta temel olarak "kamp- çtlık, yön bulma. doğa yürüyüş^ leri, kano, dağbisikleti, okçuluk. eğitsel oyunlar, drama. ükyar- dım ve fotoğrafçılık" etkınlikle- rinın yer alacağını vurguladı. Kampta çocuklara yönelik çe- şitlı eğlencelerin de düzenlene- ceğini ifade eden Kılıç. çocuk- lara kendi alanlannda uzman eğıtmenler tarafından ders \eri- leceğini bildirdi. Kamptaki sloganlarının u Her şeyi kampçı yapar" olduğunu belirten Kılıç, "Asıl amacımız, çocuklann doğal ihtiyaçlannı kendi kendilerine gidermelerini öğrenmelerini sağlamak" dedi. Kılıç, kamp hayatmın internet- ten canlı olarak yayımlanacağı- nı. böylelikle ailelerin çocukla- nnı sürekli olarak izleyebilecek- lerini söyledi. Serüven kampının diğer bir özelliği ise kampta "para" kul- lanılmaması. Kampın ücreti ai- leler tarafından önceden "her şey dahir olarak ödeniyor ve ço- cuklann ihtiyaç duyabileceği her şey onlarakamptatemin edi- liyor. Kılıç. kampta abur cubur olmayacağını ve günde bir saat hariç cep telefonu kullanılma- vacağını da belirtiyor. Bolu-Abanfta 8-16 yaş gru- bundaki çocuklara yönelik dü- zenlenecekkamp. 16 Haziran'da başlayacak. 25 Ağustos'a dek bir veya iki haftalık dönemler halinde düzenlenecek kampa her dönem 75 çocuk alınacak. Bir haftahğı 350 miKon, ikı haftalığı ise 550 milyon İira olan kampa katılmak isteyenler için telefon numarasr. 0212 277 27 42. Hukuksuzluktan Profesör .\NKARA (Cumhurivet Bü- rosu) - Gazi Üniversıtesi Fen- Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bö- lümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turhan Uslu. 18 yıldır karşılaş- tığı keyfilik ve hukuksuzluğu Cumhurbaşkanlığı. Başbakan- Uk ve Milli Eğitim Bakanhğı'na bir mektupla anlattı. Başbakan- hk mekrubu YÖK'e; YÖK. Rektör Prof. Dr. Rıza Ayhan"a, Ayhan da şikâyetlerin odak nok- tasını oluşturan Dekan Prof. Dr. Hasan Vurdu"ya iletti. Uslu, şi- kâyet ettiği dekan tarafından Kastamonu'ya sürgün edildi. Uslu. "Benkadıyıkadıv a şikâyet etmiş oldum" sözlerivle yaşa- dıklannı anlattı. Türkiye ve KKTC'mn kıvı bitki örtüsü ve korunması gere- ken kıyılan konusunda uzman- lar arasında yer alan. 18 yıldır Gazi Üniversitesi'nde eğitim veren ve çok sayıda araştırma yapan Prof. Dr. Uslu. çalışmala- nran karşıhğını Kastamonu Or- man Fakültesi"ne sürülerek aldı. şikâyetçi olduğu için Ankara'dan Kastamonu'ya sürüldü Irajikoınik sürgünü Öğretim üyesi olduğu Gazi Üniversıtesi Fen- Edebiyat Fa- kültesi'ndeki haksız uygulama- lan ve keyfilikleri YÖK. Cum- hurbaşkanlığı ve Başbakanhk'a bir mektupla ileten Turhan Us- lu, savlannın araştınlmasını ve soruşturma kapsamma alınma- sını istedi. Ijslu'nun Başbakan- brüt maaşınm dörtte biri kesilen Uslu'nun üniversitedeki odası boşaltıhrkenbilimsel doküman- lan da kendisine iade edilmedi. Uslu. atandığı Kastamonu Or- man Fakültesi"nde de. ders ver- diği 8. haftada görevini aksattı- ğı gerekçesiyle uyanldı. Öğren- cilerden aldıâı imza ile 6 derse • Gazi Üniversitesi'nin 18 yıîlık öğretim üyesi Prof. Dr. Turhan Uslu, Gazi Üniversitesi'nde karşılaşüğı keyfi uygulamalan Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Milli Eğitim Bakanhğı'na bir mektupla anlatmak isteyince şikâyet ettiği dekan tarafından jet kararla Kastamonu'ya sürüldü. lık"a yazdığı mektup. YÖK'e iletildi. YÖK, bu konuyu araş- tırmak yerine mektubu Gazi Üniversitesi Rektörlüğü'ne ile- tınce. Uslu"yu Kastamonu Or- man Fakültesi'ne sürgün eden süreç başladı. Gazı Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi. Uslu hakkmda çe§itli gerekçeler gös- tererek 4 soruşturma açtı. 2 kez girdiğini belgeleyen Uslu. YÖK Yasası'na göre haftada 2 saatten az ders venlemeyeceğıne işaret etti. Uslu, Gazi Üniversitesi Rek- törü ve Dekanı'nın yasalan çiğ- neyerek aylardır gehştırme taz- minatı veyolluklannı da verme- diğini vurgulayarak "Dekanya- salan çiğnemeye devam ediyor %efakültenin ikinciprofesörü ol- mama karşın, fakülte kuruluna ve vönetim kuruluna beni almı- yor" diye tepki gösterdi. Uslu. yaşadığı haksızhklara şu örneklerı verdi: "YÖK De- netteme Kurulu üyesinin hanı- mı diye 10yıl önce üniversiteden aynlmış bir kimse.biilümeöğre- tim görevlisi diye alınır. TÜBİ- TAK dergisinin editörünün oğ- luna yükseklisans tc/i yaptınlır. Araştırma projesi dersinde öğ- rencilere konu verilip araştırma yapması istenir. Ancak öğrenci- lerinhaberi olmadan. öğrencik- rin adı konmadan proje tezi ay- nen o hoca tarafından kendi adıyla yayımlanır. Dönem baş- lannda bazı öğretim üyeleri iyi İngili/ce bilen öğrenci olup ol- madığını sorarlar, Onlara ter- cümeedilecek kitaplar gosteriBr. Eğer bu kitaplann tercümesi biterse bu öğrencilerin okullan bıttiğinde araştırma görevlisi o- larak bölüme girmeleri konu- lannda güvenceler veriBr." Universîtelep Çokertiliyor... Gürüz yönetimi ve bu hükümet döneminde durum- lan her bakımdan belki bir kat daha kötüleşen iiniversi- teler, sonunda isyan bayrağını açtı. Okuduğumuza gö- re eylem hazırlıklan içindeler. Önce toplu bildiri yayım- layacaklar.. biraz bekleyecekler, arkasından da cüppe- leriyle yürüyecekler. Universite öğretim üyelerinin maaşlan komiktir. En büyüğü 750 milyon, yardımcı doçentin 400 milyon ci- vannda. Universite öğretim üyeliği pahalı bir meslektir, akademisyen, öğretim kalttesini sürekli yükseltebilmek için durmadan kendini geliştirmek, yenilemek ve bunun için de harcama yapmak durumundadır. Hükümetin, üniversitelere bütçeden ayrılan payı düşürmeleri yetmi- yormuşgibi, Derviş'in üstüne üstlük üniversitelerin araş- tırmafonlarını da kaldırmagirişimi, bardağı taşıran dam- la oldu. Bu fonlar, belki de kalması gereken tek fondur, Bu fonlarla üniversitelerde araştırmalar destekleniyor, bilgi üretiliyor ve araştırmacı yetiştiriliyordu.. Şimdi, za- ten az sayıda yapılan araştırmalara da elveda! • • • Üniversiteler, enselerine tokadı yiyince ağızlanndaki lokmayı bırakmaya alışttnlmtş kurumlara dönüştürüldü. Devietle ne kadar iç içe, o kadar boynu kıldan ince! Top- lumun seçkinlerinin, yöneticilerinin, uzmanlannın, egiti- cilerinin yetiştirildiği üniversiteler, her ülkenin gözbe- bekleri gibidir. Aklı biraz başında ve geleceği biraz dü- şünen ülke yönetimleri; üniversiteler, üniversitelerdeki eğitim ve öğrenimin kalitesi, bilgi üretimi, teknoloji üre- tim ve geliştirilmesi üzerine titrer. Bu dinamik kurumla- rın, topluma her açıdan en çokyararı sağlayabilmeleri- nin yolunu yordamını arar. Üniversiteleri; kalkınmanın, refahın kaldıracı olarak kullanmaya çalışır. "Üniversite- ler toplumlann beynidir" sözü laf olarak söylenmemiş- tir. Aptal yöneticiler ve kafa çeperieri dapdaracık siya- setçiler, kalkınmışlık ile universite kalitesi arasındaki iliş- kiyi bilmezler. Veya görmek istemezler. Yağmaya ve ta- lana dayanan siyasi sıstemi yönetmeye alışmış, bütün ülkeyi hortumlama sistemine dönüştürmeyi becermiş parti ve yöneticilerinin, üniversitelerie toplumsal gelecek arasında bir ilişki kurmalan zaten beklenemez. Anlaşıl- dığı kadanyla Kema! Derviş de, üniversiteler konusun- da. yerli siyasetçilerımizden farklı düşünmemektedir. • • • Avrupa'nın zenginliğinin temeli, daha 11. yüzyıla ka- dar gider. Bu temel, eğitimin yaygınlaşmasına dayanır. 11. yüzyılda, Almanya'da ve arkasından diğer ülkeler- de 5-14 yaşlan arasındaki bütün çocuklara okula gitme zorunluluğu getirilmişti. 19. yüzyılda merkezîAvrupaül- kelerinde toplumda okur yazar oranının yüzde 70'lere çıkması, üniversitelerin toplumlann en güçlü kuruluşla- n arasına girmesi, Osmaniı ve Türkiye'nin neden bugün sef alet eşiğinde süründüğünü de açıklar. Bugün Alman- ya, üniversitelerinde eğitim, bilim ve araştırmanın kali- tesiriı hızla arttırmayı, ülkenin uluslararası rekabetçi özel- liğiniyükseltmenin yolu olarakgörmektedir. Almanya ay- nca ABD'deki gibi çok seçkinler üniversitesi oluştur- mak için harekete geçmiştir. Ülkelerin zenginliği, üniver- sitelerinde yapılan öğretimin kalitesi ve araştır-geliştir- me ile tamamen doğru orantılıdır... Ama Türkiye'de bu- nu anlayacak ve hayata geçirecek tek bir siyasetçi var mıdır? • • • ODTÜ Rektörü Ural Akbulut, bu koşullarda rektör- lük yapmak istemiyorum, diyor. Haklıdır, yapmamalıdır. Hiçbir universite rektörü yapmamalı, hepsi gerektiğin- de topluca ıstita eylemıne kadar işi götürmelidir. Çün- kü, istisnasız bütün hükümetler ve bütünYÖK yönetim- leri, üniversiteleri adım adım çökertmek için ellerinden. gelenı yaptılar... Bu tutum, isterbilinçli isterbilinçsiz, Tür- kiye Cumhuriyeti'nin geleceğine karşı kurulan bir büyük komplodur ve ister istemez büyük hainlik anlamına ge- lir... Bu vurdumduymazlığı parçalayabilecek güç ise si- yasetçinin değil, tamamen üniversitelerin elindedir. Rek- törler üniversitelere karşı oynanan bu oyunu bozmaz- larsa, bozacak her yolu ve yöntemi denemezlerse, bu kara dönemden bizzat sorumlu olacaklar ve tarih onla- rı asla affetmeyecektir... obursali" bilimmerkezi.org.tr Faks:0212-513 90 98 Düzertme:Yazanmızın dün yayımlanan yazısı teknik aksaklıktan dolayı mükerrer çıkmıştır. Okuyuculan- mızdan özür dileriz. Öğrenciyurdunda dayakla namaz İPEKYEZDANİ Fatih'te llım Yayma Ce- miyeti'ne ait "FethiyeÖzel ErkekÖğrenciYurdu" nda. öğrencilerin dayakla na- maz kılmaya zorlandığı. kot pantolon giyenlere "dinsiz" denildiğı ve sahte makbuz kesilerek öğrenci- lerden zorla para toplandı- ğı iddia edildi. Yurt müdü- rü ve aynı zamanda Akit gazetesi yazan MustafaTo- paloğhı. öğrencîlenn iddi- alarının "iftira" olduğunu belirterek "Bu zamanda kim kimi dövebilir karde- şim" dedi. Radikal dinci gruplara yakmlığıyla bilınen llim Yayma Cemiyeti'nin sahi- bi olduğu Fatih Çarşam- ba'daki FethiyeÖzel Erkek Öğrenci Yurdu'nda, Yurt Müdürü Mustafa Topaloğ- lu'nun yurtta öğrencileri baskı ve dayakla namazkıl- maya zorladığı. namaz kıl- mayanlan dövdüğü iddia edildi. Müdür Topaloğlu'nun, sabah namazma kalkma- yanlan odasına çağırvp 'Her sabah namaza kalka- caksınız, kalkmavanlann buradaişiyok1 diyerek da- yak attığı ve başka yurtlara sürgüne gönderdiği öne sü- rüldü. Yurtta kalan öğrenciler. ünıversiteyi kazanıp tstan- bul'a ilk geldiklerinde ken- dilerine devlet yurdu çık- madığını ve kalacak yerle- ri olmadığmı belirterek ar- kadaşlan vasıtasıylaburaya geldiklerini anlattılar. Ken- dilerine ilk başta yurdun parasız oldugunun söylen- diğini ifade eden öğrenci- ler, *Ancakdahasonrasah- te makbuz keserek her ay bizdenparatoplamayabaş- ladılar" diye konuştu. Öğ- renciler, aynca dışandan yurtla ilgisi olmayan hoca- lann yurda getirtilerek öğ- rencilere "dinibilgiler'" ver- dirildiğini söylediler. Mûdûre tepki Yurt Müdürü Topalog lu'nun kendiii hakkmd yurtta anketyaptırdığmı \ öğrencilerin yüzde 9O'ı t; rafmdan istenmediginin o tayaçıktığını üeri süren ö renciler şöyle konuştu: "Anketin ardından 'B ni istemiyorsunuz, ar kimse beni buradan bir j re gönderemez' diyetehc lersavurdu.Laikbirdüzı de bu kişileria bu şeki idareci olarakbulunmal nı kesinlikle isıemivoru Yurt Müdüıü Topal lu'nun uygulamalanna kin Fatih llçe Vlilli Eğ Müdürlüğü ile llçe Er yet Müdürlüği'ne şik dilekçesi verdflderini i eden öğrenciler, ancal güne dekyurdon dene mediğini ve hctvangi t lemyapılmadıjuu sö) ler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle