16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURlYET 28 MAYIS 2001 PAZARTEÎ OLAYLAR VE olay.gorus(&cumhuriyet.corn.tr RADA BİR MMtKUMAŞ rleşmış Mılletler Turk Derneğı Başkanı lusıınGücüne taıançla... Sevr Antlaşması'yla yalnız Osmanlı imparator- gu hantadan sılınmıyor, Turkler de yok edılmek tenıyordu Geçmışlen değıl, bugunlerı bıle bar- ariık orneklerıyle dolu Avrupa, barbar dıye ço- uklannabellettığıTurktenyeryuzunden sılmek ıçın ar gucuylesavaşıyordu Karadenız kıyısında, ozel- kleSamsun yoresındeyaşayan Hınstıyanlann can juvenlıklerını sağlayamarnaktan oturu sıkıştmlı- torüu Osmanlı Imparatoriuğu Bu nedenle, Sam- îunyoresındekı olayları gormek, denettemekve on- lemler almak uzere Mustafa Kemal Paşa buraya göndenlıyordu Ama bu adı ogrenen Batı sıkıntı duyuyordu Çunku MustafaKemal adını Çanakka- le'den anımsıyordu 4 yıl once emperyalıst guçle- nn Çanakkale'yı geçmesıne ızın vermeyen bu yı- ğrt generalın adı, ışgalcılenn kuşkulanmasına ye- tıyordu Bunun ıçın Mustafa Kemal Paşa ışgal al- tındakı Istanbul'dan Anadolu'ya gızlıce yola çıkı- yordu Gerçı, son padışah Vahdethn daha sonra olacakiardan bazılarını kestırebılseydı, Mustafa Ke- mal'ı Anadolu'ya kesınlıkle gondemnezdı 19 Mayıs 1919 gunu Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a ayak basmasıyla karanlık ıçındekı Ana- dolu'ya bır ışık demetı gırmış oluyordu 81 yıl on- ce Samsun'da doğan bır yıldız, bır baktma Turk- lenn toplumsal kutup yıldızı oluyordu Çanakkale kahramanı Mustafa Kemal Paşa, Anadolu'ya ayak basar basmaz, bu ulusun gucu- ne olan ınancıyla yollara duşuyordu Oyle kı Sam- sun'dan Havza'ya doğru yururken yanındakılerie "dağ başını duman almış" marşını haykınyordu is- veçlı Feîix Korlıng'ın duzenlemesınden Turkçeye uyariananGençlık Marşı'nın sozlennı 1916'daTurk- çe olarak yazan Alı Ulvı Elove'yt bu nedenle su- reklı saygıyla anıyor gençlığımız 19 Mayıs 1919, yalnız Turk ulusal Kurtuluş Sa- vaşt'nın başlangıç gunu değıl yaşamakta olduğu- muz cumhurıyetın tohumunun Anadolu toprağına ekıldığı ılk gundur de Mustafa Kemal Erzurum KongresıoncesıMazharMufHKansuya" Yaz Zamanı gelınce, hukumetbıçtmı, cumhunyet ola- caktır" bunun ıçın dıyordu Bır "kışı" devletı olan Osmanlı Imparatoriuğuyenne bır "halk" devletı kur- mak ıstıyordu 36 padışahın 14'unun devrildiğı; styasal canavartıklann, gelışıguzellıklerın kol gez- dığı bıryonetım bıçımıne artıkdayanamıyordu Turk halkı O, dış duşmanı yurttan kovar kovmaz, ıç duşmanı da yok etmek zorundaydı Bunun ıçın saltanat da, halrfelık de şenye ve evkaf vekâ- leti de, tekkeler, zaviyeler de kaldırılmalıydı An- cak boylece Anadolu'dakı ışık tutulmasının onune geçılebılır ve ulkeye uygarlığın ışıklan saçılabılırdı Bunlar yapıldı da 20 yuzyılda en buyuk tansığı (muctzeyı) Turkler, Anadolu topraklannda Musta- fa Kemal Paşa'nın onculuğunde gerçekleştırmış ol- dular, baş ışık Mustafa Kemal ve arkadaşlan, Kur- tuluş Savaşı'nı başarmkala kalmadılar yepyenı ba- ğımsız, laık bır devlet de kurdutar Bu devletı çağ- daş uygarlığın verılerıyle donattılar Anadolu'nun aydınlanmasından yarasalar gıbı gozlen kamaşanlar, yenı yonetıme çelme atmak ıs- tedıler GerekKurtuluş Savaşı'nın başarılması ıçın, gerekse yenı cumhurıyetın yerleşıp guçlenmesı ıçınkurulmalan zorunlu olan Istıklâl Mahkemele- lî bugun demokrasıye aykın gosterılerek Mustafa Kemal ktşılığını karalama haınlığını yaşar durum- dayız Hüniyet gazetesınde Nunye Akman ıle soyleşırken "120 000 (yuz ytrnv bın) kışının asıldı- ğını" soyleme bılgısızlığını ya da kotuluğunu ışle- mıştı Abdurrahman Dılipak (2 Şubat 1992) 6 Ha- zıran 1992 gunu MehmetAltan, Uğur Mumcu ıle tartışırken bu sayıyı 30 000 (otuz bın) olarak ven- yordu Hasan Mezarcı adındakı cumhunyet duş- manı, Uğur Mumcu ıle bır tartışmasında bu sayıyı 500 OOO'e (beş yuz bın) fırlatıyordu Ne yazık kı bu uydurma kotulemecılık toplumda yeter oranda tepkı gormuyordu En buyuk acı da, bu sapıklaria savaşan Uğur Mumcu'nun alçakça olduruluşu ol- du Bu kez Nunye Akman Sabah gazetesınde "Ikı yaşh bılge adam" dıye tanıttığı Ismet Bozdağ ve Cemal Kutay la goruşuyordu (11 Hazıran 1995) Buyaşlı bılge(') adamlarlayapılan goruşmenın, yal- nız başlığına bakmak haınlığı anlamaya yetryordu "Makyavel mezanndan kalksa Mustafa Kemal'ı alnından operdı" Mustafa Kemal'ın 19 Mayıs 1919'dabaşlayan ve sureklı olarakyukselen etkıleyıcılığını golgelemekk ıçın, bu kez Bandırma Vapuru'nun boyutlannı ına- nılmaz bıçımde buyutup neredeyse "transatlantık" yaptılar' Ayrıca, Ataturk'un cebıne kırmızı bır ku- tuyla 40 (kırk) bın altını koyduğunu soylemek ol- çusunde de Acem palavralarını solluyorlardı Çun- ku 40 bın altın, 280 kılogram eder kı bunu cep de- ğıl sıradan sandıklar bıle taşımaz Bırleşmış Uluslar Orgutu'ne ıkmcı genel sekre- ter seçıten Isveçlı Dag Hammarskjoeld goreve baş- ladığı gun, kendı ulkesınden bır ozanın bır sozunu yıneledı BM Genel Kurulu onunde "Insanoğlunun en güzel duası zafer ıçın değıl, banş ıçın ettığı du- adır" Bu soz, Mustafa Kemal'ın 19 Mayıs 1919'da başlayan Anadolu yaşamını ne de guzel ozetlemek- tedır Çunku Mustafa Kemal sureklı barışı egemen kılmak ıstedı Hıçbır zaman asken zaferlennı one geçıncı olmadı Mustafa Kemarıngerçektemelını 19 Mayıs'ta kur- duğu Turkıye Cumhunyetı, yalnız bır yonetım bıçı- mı değıldır Kulturde, duşuncede, bılımde, sanat- ta, teknıkte, uygariıkta ılen bır toplum yaratmaktır Cumhunyetın amacı Ama bugun "kamusal olan her şey kotu, ozel olan herşey tyı" anlayışında olan- lar, oy uğruna sıyasette dını kullanan haınler ıle kı- mı aymazlardır Ne olursa olsun 19 Mayıs 1919'da Samsun'da doğan yıldız 81 yıldır sonmedı, yeryu- zunungerçek guneşı sonmedıkçe bu yıldızda son- durulemeyecektır MALATYA ASLİYE 3. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dos>aNo 2000 258 Davacılar Nejla Battal \e arkdaşlan vekıh A\ lzzet Unsalan tarafından davahlar ale>hıne açılan ferağa ıc- bar davasının yapılan yargılaması sırasmda bır kısım davahlann adreskn vapılan zabıta araşurmasına rağ- men tespıt edılemedığınden adlanna ılaaen teblıgat > a- pılmasına kaıar venlmış olmakla Davalı Mehmet Refık Karahanoğlu Mahınut Ağa oğlu, Mehmet Fatıh Saltoğlu \hmet Saltoğlu Ahye Demet Saitoğlu \e Serdar Sahap Saltoğlu nun duruş- manm atılı bulunduğu 12 06 2001 gunu saat 10 00 da mahkeme salonunda bızzat bulunmaları veya kendıle- nnı bır vekılle temsıl ettırmelen aksı takdırde duruşma- lara yokluklannda devam edılıp jokluklannda karar venkceğı hususu da% a dılekçesmın teblıgı >enne kaun olmak uzere ılan olunur Basuv 27722 Küreselleşme Dediğimiz... YoncaÖZDEMİRLVHve/sif* ofPıttsburgh GmduateSchoolojPublıc and Internatıonal Affaıts ureselleşme, 199O'h yıllarda modatenmler ara- sınagın\erdı Yal- nızca akademıs- yenler değıl, polıtı- kacılar ve basın da gunumuzun sı- yasal ve ekonomık yapısını tanım- lamak IÇIB sık sık bu tenrru kullanır oldu Fakatkureselleşmenın pek çok değışıktanımlan \e anlamlan oldu- ğu \ e belkı de bır aldatmaca olduğu şımdıye kadar kımı çe\relerce goz ardı edıldı Kımılenne gore kuTeselleşme, ta- nhsel bır çığır, yanı soğuk sa\ aş do- nemımn sıyasal \ e ekonomık duze- nının yıkılmaya başladığı yent bır donem Bu tamrru kabul edenlere gore kureselleşme aynı zamanda dunya super guçlen arasmdakı güç denğesi'nın Amerıka lehme değışme- sı anlamına gelıyor (1) Kureselleşmenın ıkıncı anlamı da- ha çok ekonomık olup, pazarlann serbestleşmesı. ozelleştırme de\- letlenn elmı ekonomıden çekmesı. artan uluslararası yatvnmlar ve dun- ya mah pazarlannın butunleşmesı gıbı bır dızı gehşmeyı ıçenyor Bu goruşun sahıplen tanhsel olarak ku- reselleşmeyı yenı bır donem olarak gormezler Tersıne, onlara gore de- ğışen tek şey bu oluşumun hızıdır (2) Uçuncu bır tanıma gore kuresel- leşme sanayı kapıtahzmmden sana- yı sonrası kapıtahzme geçışı sımge- leyen teknolojık ve sosyal bır dev- nmdır Bu fıkn destekleyenlere go- re kureselleşme yalnızca ekonomık alanda değıl, sosyal alanda da ken- dını gosteren yenı bır etkınhk bıçı- mıdır Boylece, uretuıun ve tekno- lojının ulusal sınırlan aşarak butun- leşmesı, ışçı pazarlannınbır yandan uzmanlaşmaya (ıhtısaslaşmaya) doğ- ru gıtmesı. ote yandan da dunya ça- pmda brrbınnı etkılemesı. yanı kı- saca dunyanın tekpazar olma yolun- da ılerlemesı, kureselleşme dedığı- mız olguyu tanımlar (3) Son kureselleşme tanımı, kuresel- leşmeye daha ıdeolojık bır anlam yukler Bu tanıma gore kureselleş- me Amerıka'nm, soğuk savaşın bıt- mesıyle kesmleşen sıy asal \ e eko- nomık zafendır Yanı Amenkan tek- nolojısı. sermayesı \e kurumlannın tum dunyaya ya> ılması \ e tum dun- yaca bemmsenmesı. kureselleşme- nın ta kendısıdır Lıberal bazı duşu- nurîere gore bu ıstenen ve beklenen "tarihinsonu"anlamma gelıyor (4) Gunumuzun bazı sol duşunurlenne gore ıse bu kanıtlanmış bır utkudan (zaferden) çok kapıtalızmm ıdeolo- jık bır oğesıdır (5) Aslında bu dort farklı tanım. go- runduğukadar da bırbırınden kopuk değıl Kureselleşme hem tanhsel, hem ekonomık. hem teknolojık hem de sosyal anlama sahıp Fakatbu te- nmın son yıllarda bu kadar sık ve ıs- rarlakullanılması \e Turkıye de ıçın- de olmak uzere pek çok ulkeye ba- zı ekonomık ve sıyasal polıtıkalann kaçınılmazmış gıbıkureselleşme ba- hanesıyk dayattınlması ıster ıstemez ınsana son tanımın sol \orumunun dahaaklayatkın oldugunuduşundur- tuyor Küreselleşmenm tanhsel boyutu yadsmamaz Kabul edılemez olan, kureselleşmenın sadece bulunduğu- muz çağa ozgubır gelışme gıbı gos- tenlmesıdır Kureselleşme, kuşkusuz kapıtalızmın bır aşaması, ancak ılk kez ortaya çıkan bır aşama değıl. tam tersıne, bazı araştırmalara gore 1870-1914 arasındakı donem ekono- mık açıdan gunumuzdekınden çok dahakuresel \e çok daha serbest bır sısteme sahıptı (6) KarîFolanyi tt Bu- yukDe^şim" adh unlu yapıtmdabu donemı "kendi kendine işleven pa- zar" utopvasınmha\atageçırUme\e çahşıidığı, insanı\e çevresitu vıkıma (felakete ) gotüren bir sureç olarak anlabr (7) Ekonomıkyazında "alûn çağı" dıye de adlandınlan bu do- nem. ekonomınm tamamen pazar kurallanna gore ışledığı ve devlet çıkarlannın kapıtalızmm çıkarlann- dan ıbaret duruma geldığı ılk do- nem olmuştur Sonra bu oyle bır uluslararası keşmekeşe neden ol- muştur kı (1 Dunya Savaşı ve ar- dından 11 Dunya Savaşı). daha 1940'lann ılk yansmda kurulmaya başlanan savaş sonrası duzenınde küresel serbest ekonomi utopva- sı'ndan vazgeçılmış ve ulusdevfct e ekonomık \e sosyal alandabuyuk rol- lervenlmıştır Bugunkureselleşme dedığımız ol- guya baktığımızda aynı surece ye- nıden gırdığımızı goruyoruz Ame- nka'nm uluslararası sıyasal alanda- kı başansı ve rakıp duzenm (komu- nızmın) çokuşu, uçuncubır dunya sa- vaşı tehhkesım ortadan kaldırmıştır Artık sermayedarlara savaş sonrası razı olduklan ulusal sımrlar dar gel- mektedır Ulusal pazar sınırlan aşıl- malı, ulus de\1et'ler dahıl. uluslara- rası sermayerun onundekı tum engel- lerkalkmalıdır Bu aşamada bazı lı- beral duşunurlerın de yardımıyla oluşturulan "küresetteşme^temj" sermayedarlann yardımma koşmak- ta, hâlâ dırenen devletlerı olayın ka- çınılmazhğı konusunda ıkna etmek- tedır Ikna olmayanlar ıçm de çeşıt- lı uluslararası kurumlar (IMF. Dun- ya Bankası ve Dunya Tıcaret Orgu- tu gıbı) devreye gırmekte ve çeşıth ekonomık yaptmmlarla sermaye ge- reksınımınde olan ulkeler -aslında ıdeolojık olan, ama tek doğruymuş gıbı gostenlen- bazı pohtıkalan uy- gulamaya zorlamaktadır Bugun gelışmış ve gelışmemış tum ulkeler sınırlannı uluslararası serma- >eye açmayı kendı çıkanna gormek- tedır Kureselleşme soylemı oyle bır panık yaratmvştır kı. Turkıye de da- hıltum ulkeler ekonomık serbestleş- me konusunda adeta bırbmyle yan- şır duruma gelmıştır Nesnel olarak bakıldığmda ıse kureselleşmenın kı- mın çıkanna yaradığı açıkça gorul- mektedır Buyuk sermayedarlar ser- \ etlenne sen et katarken duşuk ge- hrlılerın durumu gıttıkçe kotuleş- mekte \ eboylece dunyaçapında zen- gınlerie yoksullann arası gıttıkçe açıl- maktadır Uluslararası seçkın'ınay- dınlan (elıtın entelektuellen) taraftn- dan da desteklenen buyuk sermaye- run dunya uzerındekı egemenhğı sağ- lamlaşmakta veher gunAmenkan tar- zı bırtakım değerler tum dunyaya ıh- raç edılmektedır Kureselleşmeye sıyasal değerler yukleyenlenn pek çoğu ekonomık i.erbestleşmenm otomatıkolarak de- mokratıkleşmeyı de getıreceğıne manmaktadır Boylece kureselleş- me soylemı ıle Amenkan tıpı de- mokrasının de dunya çapındakı za- fen ılan edılmış, demokrası kavra- mı sosyal haklar ve fırsat eşıtlığı oğelennden anndmlarak ıçı boşal- tılmışbır şekılde onumuze konulmuş- tur Gerçek demokrası tanımına go- re ışçı sendıkalannın ve toplumun sosyal yardımlara gereksınımı olan kesımlerının gucunun azalmasının demokrasıyı pekıştırmedığı, tersıne azalttığı unutulmaktadır Aynı za- manda bu kıtleleT küreselleşme su- recmı durduramayacakkonuma ıtı mekte ve bır "demokrası açığı"olu; turulmaktadır Tabu bu arada ar makta olanmıkro-mıllıyetçılık, ırV çılık ve orgutlu suçlar da gozan edılmektedır "BUgi devrimi" ded ğımız haberleşme ve ıleüşım aU nmdakı gelışmelenn ıse demokras yı mı guçlendırdığı, yoksa çok k£ nallı bır tekseslılık mı yarattığı h« nuz bellı değıldır Sonuçolarak,kureselleşme ioyk mmm buyuk kısmmın kasıtlı bır u> durmaca oldugunu soyleyebıhn.. Ne kadar saklanmaya çahşılsa da. b soylem en çok uluslararası sermayc darlara yaramakta \e ezılen kıtlek re karşm serbest pazar ekonomısıı uygulamaya çalışan yonetıcıkre13 bır bahane yaratmaktadır Yazık l ulkemız de aynı oyunun ıçensınde dır Umıt edıyoruz kı. devletlerı sermaye ıçm değıl. ınsanlar ıçınol duğu unutulduğunda neler olabıle ceğı bır oncekı deneme kadaracıbı sureçle anunsanmaz yoostl(5 pitt.edu (1) Phılıp McMıthael Globdcatıo Myths and Reahtıes Ruıal Socıolog \ 61 no 1 1996 (2) Jonathan Perraton et al TheClo bahzalıonofEconomıcActı\ıt\ VHPO lıhcal Eeonom\ \ 2 1997 \eWimredıtu ıgrokandRob\anTulder TheLog*. ojln ternatıonal Restnıclunng Londo» Roul ledge 1995 (3)JessıcaMathens Po\ıersM fb reıgn AJfaırs \ 76 no I (4) Ftancıs Fuku\ama TheEntafHıs tor\ and the Last Man Nev, \oA he< Prew 1992 <y Stephen Gıll GlobaUzatıon. Mar ket Cnıhzatıon and Dısaphnan \et-h berahsm Mûlenıum \ 24 W~ (6) PaulHınt and (jrahame Himtps^r Globalızaııon m Questwn Lonâm ftr- ht\ Press 1996 (7) Karl Polam 1 The Greai Tımsjır matıon Boston Beacon Press IW AtatürkNiçin Ağladı? M. tskender ÖZTURANLİHÎ^«AÇ« B ır 19 Mayıs'ı daha gerıde bırak- tık Kurtuluş Sa\aşrnınbaşladı- ğı gunun 82 yüındayız Bugun- lerde bu savaşımı başlatan Ate- turk'u daha denn duygu ve du- şuncelerle anımsamamak. Ataturk'u duşunme- mek olanaksız Bılmdığı gıbı buyuk kurtancı Mustafa Ke- maL 19 Mayısı "•Gcnçiik ve Spor Bajranu" olarak Turk gençhğıne armağan etmıştır Her yaşta genç kafalann sevınmesı, bayram yap- ması gereken onemh bır gundur 19 Mayıs Ne var kı bugun sevmecek, bayram yapacak durumda değıl, ağlayacak durumdayız Bılmdığı gıbı ağlamak, gulmenın karşıtı- diT tnsan, düşunenbır varhk olduğu kadar, gu- len \e ağlayan bır yaratıktır da Kuşlar, bocek- ler, çıçekler, ağaçlar gulemezler, ağlayamaz- lar Dunya yuzunde ağlamasını ve gulmesını bılen tek yaratık ınsandır Ne var kı gulune- cek yerde gulmesını, ağlanacak yerde ağlama- sını bılen ınsanlann sayısı oylesıne çok değıl- dır Eşını, kardeşını, anasmı, babasını yıtıren bır kışı ağlar da ulkesının geleceğınden tasa- lanan bır kışı ağlayamaz çoğu zaman lşte asıl bu konuda ağlayabılen, duşune duşune ağla- masını bılen msan, ınsandır Ataturk'un oyle olur olmaz şeyler ıçm ağ- ladtğmı ve guldüğunu goren ve yazan olma- mışttr AmaalW gun suren Buyuk Soylev'ını 20 Ekım 1927 gunu bıtınrken gozyaşını tuta- madığını gorenler \e soyleyenler vardır Ye- nnde ve zamanmda ağlamasını bılen bır kışı olduğu ıçındırkı gızleyememıştır gozyaşlan- nı u Ey Turk gençtiğj! Birinci ödevin, Türk bağunsızlığınL, Türk cumhurivctini sonsuza değin korumak ve savunmakUr... Bunun içtn gereken guç, damarlanndaki soycul kanda vardu"" derken sesı tıtremıştır Çok ly1bıhnektedır kı gençlık, bır toplumun barometresıdır Barometre nasıl havaların ıyı ya da kotu olacağını gostenrse gençlığın tu- tumu da toplumunhangı yone gıdeceğını şaş- mazbıçımde gostenr Gençlıkbır ulusun umut kaynağıdır O umudu sondurmekdoğrubır dav- ranış değıldır Umudun guleryuzu, umudun gu- zel yuzudur gençlık Her çağda ılen atılımla- nn, tum ozgurluklenn. tum mutluluklann bay- rağını taşıyanhep genç ınsanlar olmuştur Bır toplumu eskımışın çukurundan çıkaran, daha yenımn daha ıyının, daha guzelın ışığmı ya- kan gençlerdır Gençlerdır yannlann turkusu- nu soyleyen duşmanlık yenne kardeşlık. sa- vaş yenne banş ısteyen Ataturk bunun ıçın- dır kı cumhunyetı korkmadan ve çekmme- den Turk gençlığme emanet etmıştır Yanıldığını da kımse soyleyemez ve soyle- memıştır Ne \ ar kı en az otuz yıldan ben sı- yasal ıktıdariar gençlerdenkorkmaktadırlar Sı- lahlı e>lemlere katılan şıddete yonelerek Turk ulusununyuzunu kızartanbır avuç kışıyı Turk gençlığı sandıklan ıçın panığe kapılmışlar, onlara "\onetime katılma. demokrasi>e kat- kıda bulunma ve banşa yarduncı olma" ola- nağı tanımamışlardır Dernekkurma ozgurlu- ğunubıle almışlardır ellennden Aydmlık gun- lenn Ataturk unguvendığı.ınandığıgençku- şakların ozgur duşunceh olmasına ıçsel doy- gunluk %e mutluluk ıçınde ya^amasına bağlı oldugunu goz ardı ermışler. belırledığı ulusal ve çağdaş eğıtım polıtıkasını delık deşık ede- rek medrese eğıtımıne yonelmışlerdır Bırer devnm kalesı olan halkev len ve halkodalan- nı yıkıp atmışlar. koye ışık ve aydmlık gotu- recek olan Koy Enstıtulerını kapatarak yerle- nne ımam okullan açmışlardır Bu uygula- malanyla laıkhkten \e ulusal eğıtım polıtıka- smdan vazgeçtıklen ıçın gençhğı de koylu- yu de boşlukta bırakmışlârdır Bununla da yetınmemışler, Ataturk'un eko- nomi polıtıkasını bır vana bırakıp Osmaıı m yapüğı gıbı gereksız borçlanmalarla ull:ek nomısmı ıçınden çıkılmaz bır durunwşi mışlerdır u Dışandanborçdiknniekk«h netikmez" dıyen ve "parasal kavnakkr» yetertioldugunu, kendi ıç dinanıiğimuki >inustesindengeteceğnnizi'" soyleyen Atau yolundan aynlarak "çağdaş bir Düyumli mrj i c" olan IMF nın dumen suyuna gıraşl dır Guzeum Turkıye'yı ele gune avuç s?a\ ulke durumunagetırmışler, ıç \e dış borçlaıöa yebümek ıçın vatanın en onemlı gehrkrm»- lan yetmedtğı ıçın topraklannı da haracnıeat satıhğa çıkarmışlardır Boylesme bır durum karşısında, sız ı ^aıız 74 yıl once Ataturk'un doktuğu gozya^arrı dan bır kısmının cumhunvetı gençlığe ena- net etmesınden duyduğu sev ınçten, bırkısnı nın da kendısınden sonra gençlığın hofgcnı leceğı, uzennetıtredığı laıklık ılkesınder ocu venleceğı ve uzenne tıtredığı ""tambagBret hk"tan gununbırınde \azgeçıleceğı kavgwı dan kaynaklanmış olacağmı duşunmezm.' nız9 Ve bu koşullarda sız de benım gıbı Gen< ve Spor Bayramı nı kutladığımız şu guı ıçınde "Neredesin Ey Ataturk" dıye hayl mak gereğını duymaz mısınız17 Baz tstasyonlan Yönetmeliğine Yürütmeyi Durdurma D0Ç.Dr. EnÜn MEMÎŞ \tarmara bm HukukFak Oğı L\esı A nayasa, devlet organlan- nı, ıdare makamlannı, obur kuruluşlan ve kışı- lenbağlayan temelhukuk kurallannı saptar (mad 11) Yargıbolumundeyargıyetkısının uygulamaya yoneltılmış çerçevesı çı- zılır Yasama ve yurutme organlany- la ıdare, "Mahkeme karartanna u>- makzorundaduf Bu organlar ve ıda- re, mahkeme kararlanm, "Hiçbir su- retle değiştiremez ve bunlann >erine gptirilmesinigecikaremez''(md 138) Gunumuzdehtzlakırletılen doğanın tum canlılarmyaşamlanru tehlıkeye at- ması toplucanlı olumlennın oluşma- sıyla, anayasal haklar katoluğuna ek- lenen "çevre hakta"nırL (md 56), ın- sanoğlunun "sertçetdrdekfi haklar'"ına gıren "yaşam hakkı''yla kesıştığı go- rulebılır Sağhklı yaşam ıçm sağhklı bır çevrede, hatta bu yetmez, sağlıkh bır dunyadayaşamak zorunluluğu var- dtr Insan oldurmek cınayettır Fabn- ka atıklan ve baz ıstasyonlannın yay- dığı radyasyon dalgalanyla ınsan olu- mune sebep olmak da cmayettır Sa- nayılennurettığıkımyasal olum mad- delennın çevreyı kırletmesı doğayı öldurmeye nedenolmaya devam etme- sı, bugun artık her yerde sorgulan- maktadır Anayasa, çevre hakkma "Sağhklı ve dengelibir çevredeyaşama hakkı"" der Çevreyı gehştırme, sağlığını ko- ruma, kırlenmesım onlememn devle- tın ve yurttaşlann bır odevı olduğuna dıkkat çeker (md 56'2) ÇevTe kırlılığı, "dengeli ve sağhkh çevrebuincrnıuretır Bu bılınç gıde- rekulusal ve uluslararası orgutlenme- lere (Greenpeace gıbı) donuşur Kuş- kusuz ekktromarnetikkirienmede bu bılıncı rahatsız edıcı, onlem ahnmaz- sa gıdenlmesı olanakstz (telafisı ım- kânsız) olumcul zararlar vencıdır Danıştavımız, Ulaştırma Bakanh- ğı'nm hazırladığı "Mobü Telekomu- nikasyon Şebekelerine Ait Baz Istas- vonlannın Kuruluş Yeri, CMçunüeri, lşletilmesi ve Denetienmesi Hakkın- daki \ onetmeük1 " hakkında "yürut- me\idurdurma'"karan (D 10 D, Esas 2000 5396 15 01 20O0T)ahr Ancak yönetmehgın uygulanmaya devam olunması ıstenmıştır Anavasanın duzenledığı çevre hak- kı, devlete ve kışılere çevremn kırlen- mesım onleme odevını vermıştır 8 maddesı. yurutme vetkısı ve gorevı- mn anayasa ve yasalara uygun olarak kuHanümasınıongorur 124 maddeıse bakanlıklara, gorev alanlannı ılgılen- dıren >asalar ve tuzuklenn uygulan- masıru sağlamak uzere \e "bunlara a>- kmolmamak" koşuluyla "vonetme- likler çıkarma1 " ıznı \ermıştır Bakanlıklann kuruluş > asası (Say1 3046 md 35) bakanlıklann kendıhız- met alanlarvna gırebılenkonulara vo- nelık benzer etkınlıklerınde bırhkte davranmayı ıçenr Durdurmakaran almanyonetmebk- te, baz istasyonlan nın vayabıleceğı elektromanyetık dalgalann şıddetmm olçulmesı, kuruluş yerlen, baz ıstas- yonlannın ınsana \e çevte kırlenme- smezararvermesınınonlenmesı ozet- le çevre teknık ve sağhk konulan du- zenlemr Şuvarkı uvgulanmasırun durdurul- ması karan ahnan bu vonetmehk çı- kanlmadan önce, Çevre ve Sağlıkba- kanlıklan da genelgelen (11 ve 29 Mayıs 2000 tanhlı)yavımlamış ve bu genelgelerde "ivonlaştvncı olmavan rad\asyon-elektroman\etık kıriıliK" konusu ışlenmış uygulama esasları dıle getınlmıştır Çevre BakanhğıGe- nelgesı(Sayı 1609/5031) ıçm açılan ıptal ve yururluğu durdurma davasın- da "durdurma'" ıstemı reddedılmış- tır (D 6 D, E 2000/3862) Kararda elektromanyetıkkırlenmeye neden ol- ma potansıyeh olabılen baz ıstasyon- lannın yapılış yerlennın seçımıne aıt yetkı ve gorev ın Çevre Bakanlığı na ılışkın olduğu (443 sayılı Çevre Ba- kanlığı Kuruluş ve Gorevlen Kanun Hukmunde Kararnamesı) yansıtıhr Demek kı, Ulaştırma Bakanlığı nın hazırladığı yonetmelıkte çevre ve ın- san sağlığmı ılgüendıren çevre hakkı- nı ıçeren gorev ve yetkı alanı Çevre ve Sağhk bakanhklannın aynı yonlu gorev ve yetkı alanlanvla ortüşmek- tedır Bakanlıklann kuruluş vasasın- da (md 35). her bakanlığın ana hız- met ve gorevlenyle ılgılı konularda, otekı bakanhklar \e kamu kurum ve kuruluşlanyla uyacaklan kurallann yururluktekı mevzuatauymasını, kay- nak ısrafını onleyecek ve eşgudümu sağlayacak onlemlen almakla gorev - h oldugunu, ozelhkle kendı hızmet alanlanna gıren konulara vonehk et- kınlıklerde (Başbakanlıkça belırlenrruş ılkeler kapsamında) bırbırlenne da- mşmak gereklı ışbırlığı ıçınde eşgu- dum sağlamak yukumluluğunu taşıdık- lan belırtılmıştır Dolayısı>la Çevre ve Sağhk Bakanlığı nın oluru alın- madan gerçekleştınlmış olan Ulaştır- ma Bakanlığı yonetmelığı (RG 24130/04 08 2000) hukuka a>kın ve danıştay karannda denıldığı gıbı bır "eksikdûzenleme" değıl, bırtur "yet- ki aşımı" (tecavuzu) (D 6 D K 1988/334) karmaşası sonucu gerçek- leştınlmıştır Boyle durumlarda ka- nımca "vokluk" soz konusudur Çun- ku değımlen 3^ madde. ılgılı bakan- lıklannbırhkte davranmasıru ıstemek- tedır Anayasava gore Başbakan, "Bakan- lann goreNİerinin anayasa ve kanun- Vara u\gun olarak >erine getirümesi- ni gozettnek ve duzettici onkmleri al- mak" (md 112 3)sorumluluğunuta- şır \ asava gore ıse bakanlıklann ken- dı gorev alanlannda dığer bakanlıkla- nn da gorevı olması durumunda ışbır- lığı ve eşgudum sağlanarak gereksı- nım doğmltusunda duzenleme vapıl- mahdır \unitubnesinindurduruhna- smakarar venlcn Ulaştırma Bakanlı- ğı yonetmelığı, ulkemızde mevcut 450.900 ve 1800 mhz trekansbandm- da çalışmakta olan mobıl telekomu- mkasvon ve gelecekte "yeni nesil şe- bekeleri" baz ıstasyonlannın kunılu- şu smır değerlenn olçumuyontemle- n hakkındakı yakmmalann Ulaştır- ma Bakanlığf na yapılacağı hususla- nnı duzenler Gerçekten UlaştırmaBakanlığı, Ku- ruluş Yasası (Sayı 3348), Telsız Ya- sası (Sayı 2813), Telgraf ve Telefon \asası(Sa\ı 406)hukumlenyleCte- lekomunikasyonkurumunungörev ve >etküeri sakh kalmak kavdryla"), ha- berleşme ış ve hızmetlennınkamuya- ran ve ulusal guvenlıkamaçlannauy- gun olarak yapılması ıçmbırçok alan- da onemlı gorevlen yenne getırmek- le donatılmıştır Ancak Çevre Bakan- lığı Kanun Hukmunde Kararnamesı ve 2872 Sayılı Çevre Yasası hukumle- nnde de çevremn korunması, çevre kırlûığının önlenmesı amacıyla, ulke koşullanna uygun teknolojıyı.1 ması gereken tesıslerın nıtelıl saptama çevre standartlanve jık kıstaslar esas olmak uzere olçumve denetımlen gerçeklc bazında laboratu\arlar kurma' de kirienme alanlanna veya ten sektörlen saptama, ılgılı \ lar arasında eşgudum kurm kanlıklararası ısbırlığını sağ kelen ıçeren yonetmelığı olu! ozetle çevreye zarar verecek len yurtgeneltnde ızlemek gı ler ongorulmuştur 181 Say Bakanlığı Kanun Hukmunde mesı de bu bakanlığın çevr m ılgüendıren her tur onlem aldırma gorevlen olduğuna ker Demek kı her uç bakanh tasyonlannın kurulrnasınf odevlen vardır Ulaşttrm ğı'tun Çevre ve Sağhk baV dışlayıcı savunması ve vet razı mevzuata aykındır Yurutmemn anayasa ve gundavranması hukmune şm Başbakan'ın Ulaşörı ğı'na gonderdiğı b i r (08.02^001/2001-9savih) zenlemevapıhncavakads yonlannın montajı \ e 1 devam olunmasını uyg anayasanm ustunlugu vı ğım zedeler Hukuk devletı bağlan lenenkaran yenne geun samn değımlen 8 11 v« lenne tdan Yargılama sı na aykındır (md 27- yasalannuygulanması i Anayasanm ustunlugün kural toplumu olmalt} da öoce \önetenler uyx
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle