Katalog

CUMHURlYET 28 MAYIS 2001 PA2ART HÂBERLER sutYılmaz a etsin' anbul Haber Servisi Partisi (ÎP) tstanbul şkanı Kamil Dede, ğı yazılı amada, Kanadalı L firmasından et aldığı iddia edilen ,ut Yılmaz'ınve :r sorumlulann istifa ilip yargı önüne ınlmasını istedi. ie. "'AECL'den ahnan DGM savcısmm lianamesine kadar en rüşvet. ihale bu maya verilemeyince •malannm yaptığı ırcamalar, Hazine'den :ri ödettmldi" dedi. flGKyarın oplanıvor IANKARA(AA)-MilH 3üvenlik Kurulu (MGK), .ann Cumhurbaşkanı AhmetNecdet Sezer"in başkanhğmda toplanacak. MGK'nin Çankaya K.öşkü"ndeki mayıs ayı olağan toplantısı, saat 0930"da başlayacak. Toplantıda sotı iç ve dış gelişmeler değerlendirilecek. IMaşmak mümkündeğfl' • ANKARA (ANKA) - ANAP Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçmbayır, anayasa değişiküğinden önce ifade ve düşünce özgürlüğünün tartışmaya açılması gereküğini belirterek lk Bu konuda uzlaşma olmazsa anayasa değişikliğinde uzlaşmak mümkün değil" dedi. ANAP'lı Ertuğrul Yalçınbayır, TBMM Partilerarası Uzlaşma Komisyonu'nda, "uzlaşıldı" diye gûndeme getirilen maddelerin birçoğunda rezervler olduğuna dikkat çekti. Bunlardan birinin devletin dili tartışması olduğunu belirten Yalçınbayır, "Tutucu davranmanın bir anlamı yok. Devletin düi olmaz" diye konuştu. F tipi eylemine gözaltı • İstanbul Haber Servisi -Kadıköy iskele MeydanındaF tipi cczaev lerini protesto ctmck isteyen "Yaşamı Savunma Inisıyatifi" üyesi 5 kişi gözaltma aİındı. Tek tip siyah kıyafetler giyen 1 'i kadın 5 kişınin cllerindeki dövizleri açıp basm açıklaması yapmalan sivil polislerce engeîlendi. Yücel yeniden TZOB Başkanı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Ziraat Odalan Birliğı (TZOB) Yönetim Kuralu Başkanlığına Rıruk Yücel yeniden seçildı. Geçen cuma günü başlayan ve 3 gün süren genel kurul dün yapılan seçimlerle sona erdi. Seçimler sonunda, Muzaffer Türkoğlu, Nizamettin Aydiş, Nuri Şeyda Sorman, Mehmet Rıfat Akyüz, Hüseyin Önbey. Şahin Tekin, Ali thsan Kalkan, Nurettin tnce ile Salih Acar yönetim kurulu üyeliklerine seçildiler. Yeni yönetim kurulu, gelecek günlerde düzenleyeceği toplantıda görev dağılımı yapacak. Düzeltme • İstanbulHaber Servisi - Gazetemizin 26 Mayıs 2001 tarihli sayısmda arka sayfada yer alan "Havah Beyoğlu îçin Çahşıyoruz" başlıkh haberde, "Beyoğlu ve Moda" konulu toplantıyı Mimar Svnan Üniversitesi (MSÜ) Tekstil Bölümü'nün düzenlediği belirtilmişti. "Beyoğlu ve Moda" konulu toplantı MSÜ Meslek Yüksekokulu Moda ve Konfeksiyon Programı tarafından düzenlenmiştir. Düzeltir, özür dileriz. MesutYılmaz, haklanndaki iddialann kıskançlık ürünü olduğunu iddia etti: ANAP boy hedefi oldutZMtR (CumhuriyetEgeBürosu) - ANAP Genel Başkanı, Devlet Baka- nı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yü- maz. ANAP'ın iki cephede birden mücadele verdiğini ileri sürerek "Bir tarafta ülkenin içine düştüğü çok bo- yutlu krizden çıkması için katkı veri- yoruz, diğer yanda bize yöneük saldı- rüara karşı kendimizi savunmaya ça- uşryoruz" dedi. Yılmaz, partisinin tzmir il kongre- sinde yaptığı konuşmada, ANAP ola- rak Türkıye'ye çok hizmet verdikle- rini söyleyerek bunun ceremesini de çektiklerini kaydetti. ANAP'm çok ihanete uğradığmı savunan Yılmaz, "Büyök kıskançlık duygusu ve hasete varan çekememezliğin boy hedefi ol- duk. Türk siyasetine getirdikkrimiz, birçoklanna göre haksuhk oldu. Ba- DevtetBahçeü, önceki gün Ankara'nın Beypazan üçesinde>aptığı ziyaretJerin ardından dün MHP'Bban bakanlar ve parti yöneticileri üe birükteeski GümrükBakanı Gün Sazak'ın 6lümüniin21.yüı nedeniyle Eskişehir'in Mihabççıkflçesi Sazak köyünde düzentenen programa katikh. Sazak köyüne gelirken BahçetTnin konvoyunda trafık kazası mejdana geldi. 3 aracın çarpışması sonucu maddi hasar oluştu (Fotoğraf: AA) • Partisinin îzmir il kongresinde konuşan ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, "Çok ihanete uğradtğımız doğru, ama ANAP'ın gözü tek tek bireylerde değil, yaptığı işlerin doğruluğundadır. Ben dahil hiç kimse kendinibulunmaz hintkumaşı saymamalf diye konuştu. na kaursa foyalannı meydana çıkar- dık" diye konuştu. Türk siyasetine ge- tirdikleri yeni anlayış nedeniyle son zamanlardabazı kesimlerin "öîke,kin veyıpratmakampanyasıyla'* karşılaş- tıklannı ileri süren Yılmaz şunlan söyledi: tt AsusiziMralariayıpratddığınuzda bu yüzden oy kaybettiğimiz de doğru- dur. ANAP'ıyıpratıp pesettirmeyeça- hşryoıiar; ama sizin huzurunuzda söy- lüyorum ki ANAP pes ermeyecek. Bi- n yıpratmaya çakşanlar, taşüstünetaş koyanuyorlar. OnVara kızmıyorum, çünkü onlar yıkmaktan başka bir şey yapamazlar. Çok ihanete uğradığımız doğru, ama ANAP'ın gözü tektek bi- reylerde değiVyapOğı işlerin doğrulu- ğundadır. Ben dahil hiç kimse kendi- ni bulunmaz hintkumaşı saymaman. Miüete hizmetten başka amacımız yok; \ alanla, dedikoduyla, şahsi men- faatler peşinde koşmakla kaybedüe- cek zamaıunuzyok.Türkiye'nin gele- ceğiniyönetmeyetanbiz. Güçlüve çağ- daş Türkiye'vi AB'ye sokmak da bi- ârn eserimiz olacak." Büyük Efes Oteli'nde yapılan se- çimde, ANAP îzmir tl Başkanlığı'na Bilal Doğan seçildi. Doğan ile tlhan Kaya'mn çekiştiği kongrede Doğan 546 delegeden 325 oy aldı. Salonda sık sık Mesut Yılmaz'ın desteklediği aday Doğan aleyhine slogan atıhrken bir kısım delegenin de salonu terk ettiği gözlendi. tşçüeregözaltı Bu arada, SümerbankBasma Sana- yi Fabrikası işçileri, kongrenin yapıl- dığı Büyük Efes Oteli önünde Devlet Bakanı Yüksel Yalova otele girerken "Sümerbank özeüeştirüemez' 1 , "Sü- merbank bİ2Mndir w , "Yalova istifa" diye bağvrarak pankart açmak istedi- ler. Olay yerinde bulunan polis. iş- çileri gözaltma aldı. SağlıkBakanı Osman Durmuş, Genel Başkan Bahçeli adına konuştu: Başbakanhğahayır deııihııez lZMtR(AA)-Sağlık Bakanı Osman Durmuş. MHP'nin, ilke- lerinebağlı bir parti olduğunubelirterek "MHP, transfer kelime- sinilügatinde taşunaz" dedi. Bakan Durmuş, MHP tzmir Konak ve Bornova ilçe örgütleri- ni ziyaret etti. Durmuş, ziyaretleri sırasında, gazetecilenn soru- larını yanıtladı. Durmuş, bir gazetecinin, "Sonbaharda MHP'ye, DYP ve FP'den 40 mOktvekiHnin katilacagı ve MHP'nin başba- kanhğı isteyecegı söyleıüyTir. Sizin değertendirmeniz nedir" şek- lindeki sorusuna şucevabı verdi. "MHP.kendisiylebirtiktehare- ketetnıekisteyen miBetveVdune, 'Hayır bana gelme' diyemez, de- memetidir. MHP, bir başka partiye aday olnıuş kişüeri kabul et- memekiçin a>larca, \ıllarea direndi. Ancak Banh demokrasiler- de de olduğu gibi. o ortamda miBerv«kfli yaşayanuyor, ilkeJerine uygun bir ortam bulamıyorsa, ona Hayır gelme' deme hakkına sahip değHizT Siyasi partilerin amacının iktidara gelmek oldu- ğunu anlatan Durmuş, şöyle devam etti. "Genel Başkanınuz.bu tür kaühmlaıia iktidar olmayı düşünmemiştir. Ama Türkiye g- eleceğlnde şartiar ne>i doğurur? Bir başbakanhk tekBfi ve>a ih- tinıali sözkonusu olursa,"Hayır ben başbakan olmam' demek de demokrasi ve insanlann bekİentisi bakımından şık olmaz." FP Genel Başkanı Kutan'dan hükümete karşı yapılan eylemlere destek: TOBB ve nıenıurun protestosu haklı İZMİR(AA)-Fazılet Parti- si (FP) Genel Başkanı Recai Kutan; işçi. memur, esnaf ve sanayicinin yanı sıra çiftçinin de kriz içinde olduğunu be- lirtü. Recai Kutan, "TOBB toplantısındaki protesto, me- mur eylemlerindeki protesto tamamen hakhdır ve Türkiye gerçeklerine uygundur. Çiftçi, isyamnda hakhdır" diye ko- nuştu. Îzmir'in Hatay semtin- deki Özuysal çim halı saha- sında, FP Îzmir 11 Başkanlı- ğı'nca düzenlenen halı saha futbol turnuvasının açıhşını yapan FP Genel Başkanı Re- cai Kutan, açüıştan önce dü- zenlediği basm toplantısına, lig şampiyonu olan Fenerbah- çe'yi ve Fenerbahçelileri kut- layarak başladı. Recai Kutan. bir gazetecinin. FP'de yeni oluşumdan söz edildiğini anımsatması üzerine şunlan söyledi: "FP'de birttk, berabertik ve bütünlükaynendevam ediyor. Ama siyasette yeni oluşum id- dialan var. CHP'den aynlan- lar, Mehmet Ağar aynbir ohı- şumda, Tayyip Erdoğan ayn, hattaKaradeniz'den Havdar Baş isimli zat da ayn bir olu- şum başlatacak' deniyor. TO- BB öncülüğünde bir oluşum- dan da bahsediliyor. Ö>le bir hava esiyor. Ama şu ana ka- dar net bir adım atanyok. Btz de basuıdan i/Ji\oruz." Menderes: Yeni parti ile siyasete renk gelir ANKARA (ANKA) -DYP îstanbul Millet- vekili Aydm Mende- res, Recep Taçyhî Er- doğan'ın parti kurma çabalannı "Siyasette herkes kendi nasibiıü buhur" şeklinde değer- lendirirken partisinin yeni girişimlerle ilgili bir sıkıntısı obnayaca- ğıra söyledi. Menderes parti ge- nel merkezinde düzen- lediği basm toplantı- sında bir gazetecinin Recep Tayyip Erdo- ğan'm haziranda par- tileşmeyi düşündüğü- nü ve merkez sağ oyla- ratalip olduğunu belir- terek "Başanh ohna şansınedir" şeklindeki sorusu üzerine şu kar- şılığı verdi: "Buyur- sunlar gelsinler, renk geür, çeşMiük gelir si- yasete. Kim akhndan geçiriyorsa siyasi par- tiyi kurmayu kurmah- dir.MiUetimizinönüne geimelidir. Siyasette herkes kendi nasibini bulur.DYP'ninyeni gi- rişimlerte ilgiliherhan- gi bir sıkınrısj yoktur, ohnaz. Onun için bü- tün bu girişimleri memnunlukla karşı- ter." Menderes buna kar- ştn adres olarak DYP'yi gösterirken "Mflkömk tüneün so- nundaki jştğı görmüş- tür.BuDYP'dir"dedi. Aydm Mendetes, "Hükümet de Sayuı KemalDerviş deısrar- la bu sondarm cevabh- nı wrmekten kaçmak- tadjrlar" diyekonuştu. SlFIR NOKTAS1 /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com Profesör FıkriCanoruç, Dic- le Üniversitesi Rektörü. Daha önceki bir yazımda "Fikri Ca- noruç'u tanımam, Kemal Gü- rûz'ü ise yapttklan nedeniyle tanıyorum" demiştim. Önceki gün Dtyarbakır'daDicleÜniver- sitesi'ne gittim. Rektör Cano- ruç ve arkadaşlannı tanımaola- nağınt buldum. YÖK Başkanı Kemal Gürüz'ün, görevinden almak için canla başla çalıştığı, bunun için "üst merc/(er"den, raporlardan söz ettiği Canoruç ve arkadaşlannın üniversiteiçin neler yaptıklanna yerinde tanık oldum. Dicle Üniversitesi'nde beni en çok etkileyen 1200 metre- karelikkapalı atanakurulu olan radyoterapi merkeziydi. 1994 yılında getirilen ve kansere kar- şı ışın tedavisinde kullanılacak bu cihazlar, yıllardır atıl bir du- rumdaymış. Canoruç ve arka- daşları bugünün parasıyla 7 trilyon Türk Urası'na mal olan ve bakımstzlığa terk edilen bu cihazlan bizmete sokabilmek için özelbirgayret içine girmiş- ler. Biz girtiğimizde merkezin başındaki Yard. Doç. Dr. Bur- hanettin Zincircioglu, "Mer- Dicle Üniversitesi ve Diyarbakır Festivali kezi bir ay sonra hizmete aça- cağız" diyerek müjdeyi verdi. Diyarbakır ve yöresinde kan- sere karşı ışın tedavisi yapabi- lecek bir rnerkez yok. Kanser hastalan ışın tedavisi için ls- tanbul, Ankara gibi büyük şe- hirlere gitmek zorundalar. Bu merkezin açılmasıyla birlikte yöre ilk kez bir tedavi merke- zine kavuşmuş olacak. Cano- ruç ve arkadaşlan yıltarca çü- rümeye terk edilmiş bu mer- kezi harekete geçirmenin he- yecanı içindeydiler, DicleÜniversitesi (DÜ), 11 fa- külte, 18 meslek yüksekokulu ve 16.000 öğrencisiyle bölgede önemli bir eğitim kurumu. Ga~ zeteci arkadaşlara, bölgedeki esnafa ve halka sordum. Gü- rüz'ün iddialannın aksine, Fikri Canoruç rektöıiüğe atandığın- dan bu yana üniversitede hiç o- lay olmamış. Bir cumartesi gü- nü ziyaret ettiğimiz DÜ öğretim üyelerinin bir kısmı, temizleyip piknikalanı halinegetirdikleri bir ağaçlık alanda piknik yapıyor- lardı. Onkoloji Hastanesi'nin ka- ba inşaatı bitmiş durumdaydı. Rektör Yardımcısı Fizik Profe- sörü Zülküf Günsün ve Fakül- te Genel Sekreteri Kimya Pro- fesörü Çetin Aytekin, kadro sorunundan yakındılar. YÖK Başkanlığı'nın, üniversitenin çok acil ihtiyacı olan kadro ata- malarını bir türlü yapmadığını söylediler. Kemal Gürüz, anlaşı- lan istemediği rektörlerin bulun- duğu üniversitelere bir de kad- ro eziyeti yaparak onları yıldır- mak istiyordu. 12 Eylül sisteminin temel ku- rumlanndan olan YÖK, üniver- siteleri birer bilim yuvası değil de emir komuta zincirinin uy- gulandığı bürokratik merkezle- re dönüştürmek istiyordu. Üni- versiteler, bilimsel kariyere gö- re değil merkeze bağlılığa prim veren birer devlet dairesi haline getirilmek tstendiler... Bütün bu çarpık yapılanmaya rağmen birçok üniversitede öğretim üyeleri bilimi geliştirmek, bilim- sel bağımsızlığı koruyabilmek için Kemal Gürüz'e rağmen ça- balannı sürdürüyoıiar. Cumhur- başkanı Ahmet Necdet Se- zer'in varlığı ve YÖK'e ilişkin demokratiktutumu, üniversite- ler için yeni bir umut kapısı ha- line geldi. Dicle Üniversitesi'nin yaşadığı sıkıntılan dinleyince bi- limle demokrasi arastndaki ba- ğın öneminibir kezdaha görme olanağını bulduk. • • • Diyarbakır, yaralannı sanyor ve birkürtür kenti olmanın mut- luluğunu yaşıyor. Diyarbakırs- por'un süper tigeçıkması, kent- te bir bayram havası yaratmış. Diyarbakır Büyükşehir Beledi- yesi'nin, Bilgi Üniversitesi ve Avrupa Birliği'nin katkılanyla düzenlediği 1. Kültür ve Sanat Festivali büyük bir coşkuyla başladı. Festival bir hafta süre- cek, sanat ve kürtürün hemen her dalındayapılacak etkinlikte- re sahne olacak. Diyarbakır'ın ünlü surlannın hemen dibinde yapılan açılış konserine binler- ce Diyarbakırit coşkuyla katıldı. Onlarca sanatçı Diyarbakır'a gelmenin, bu kentle yıllar son- ra buluşmanın heyecanınıyaşı- yor. Yazar Mehmet Uzun, Is- veç'ten gelmişti. Isviçre'den kalkıp gelen NihatBehram, 30 yıl sonra yeniden Diyarba- kır'daydı. Rırtkay Aaâz, Tuncer Necmioğlu, Mahir Günşiray, Jülide Kural, Yasemin Gök- su, Moğollar'dan Cahit Ber- kay, Mazlum Çimen, Rojin, Murat Belge, Mete Tunçay, Menderes Samancılar, Vecdi Sayar, Isa Çelik, ilk gün onlar- ca isim arasında gözüme çar- panlardan. Diyarbakır, yine bir ilkiyaşryor. Yaralannı sanyor, kimlik ve dil sorununun çözüldüğü birTürki- ye içinde yerini alacak olmanın özleminiyaşıyor. DiyarbakırBü- yükşehir Belediye Başkanı Fe- ridun Çelik açılışta yaptığı ko- nuşmada, "Bu festivali önü- müzdeki yıllardan itibaren ulus- lararası bir festivale çevirece- ğiz. Dünyantn dörtbiryanından sanatçılan buraya davet ede- ceğiz, on/an yerel kültür ve sa- natımızla buluşturacağız" diye- rek hedeflerini açıkladı. Türkiye'nin bir değişimin eşi- ğinegeldiğini Diyarbakır 1 da da- ha yakından hissedebiliyor- sunuz... 2000 Lt YILLARDi ERDAL ATABEK Çocuğuma Okul Apıyorum... U) Her yıl bugünlerde pek çok anne ve baba 'ı cuklarına okul anyor'. llkokula başlayacak çocı olan aileler için en önemli sorun, çocuklarının 'e tim sürecini tamamlayacağı' bir okul bulabilm tir. Çünkü, çocuklarının en az liseyi bitirinceye dar 'iyi bir okulda eğitim görmesi' anneler babî için önemli bir hedeftir. Aileler bu hedef için büt lerinde fedakârlık yapmayı da göze almaktadır. 'lyi bir eğitim' ne demektir? Aileler bu kavra 'nitelikli bir eğitim - iyi biryabancı dil' olaraktanı lıyor görünmektedir. 'Nitelikli eğitim' de hem ge derslerin eğitiminde başan hem de sosyal çalışn ların (spor, tiyatro, çevre vb.) etkinliği olarak ka edilmektedir. Böylece 'devlet okullan mı - özel oh lar mû' ikilemi de bu eksende kıyaslanmakta Devlet okullan, ücretsiz oluşu, disiplini, eğitimir daha ciddi oluşu ile tercih edilirken, sınıflann k£ balık oluşu, eğitimdeki otoriter tutum, sosyal etl< liklerin olmayışı nedeniyle de eleştirilmektedir. Ö okullar arastnda da farklar bulunmaktadır. Iddi olan özel okullar, öğrenciyi çok yönlü yetiştirmı sosyal etkinliklerle kişiliklerinin desteklenmes özgüven kazandırıcı tutumulannı olumlu puan I nesine koyarken yüksek ücretleri, disiplîn eksik leri, vitrin çabalannın fazlalığı ile de puan yitirmı tedirler. Peki, bu durumda anne baba olarak neler ya labilir? Okulda nelere dikkat etmek gerekir? Ne re bakılarak ne anlaşılabilir? Sorular ve sorur bunlardır. Eğitim, birçocukta 'bilgi kazanmayı ve kullann yı, beceri geliştirmeyi, sorun çözmeyi kazandınr, şilik gelişimini etkiler, davranış modelini değiştı Ister devlet okulu olsun, ister özel okul olsun, I okul, eğitim felsefesiyle, eğitim yöntemleriyte, e tim kadrosuyla, okul içi iletişimiyle, okul ortamı bu beş etkiyi olumlu ya da olumsuz olarak gerçt leştirir. Bir okulun öğrenci üzerindeki etkisi sadece oV lun tutumuylabelirlenmez, öğrencilerin sosyal öz likleri, sosyal tutumlan, öğrenci ailelerinin sınıfsal tum ve davranışlan da öğrenci üzerinde etkili ol Bütün bunlar da 'kişisel ve kurumsal değerîer' c mektir. ömeğin, 'başan've 'dürüstlük' gibi iki değeri ı alalım. Bir okul 'başan'y< dürüstlükten ayıraraki başına bir hedei olarak belirlerse, öğrenci velileri bu tutumu desteklerse, öğrenciler 'başan için t araç kullanılır' görüşünü benimserter, değer yar lan da bu olur. Ama bir okul başarıyı ancak düri olursa başan sayarsa, okulun velileri de bu tutur desteklerse, öğrenciler başannın ancak dürüst y lakazanıldığı zaman başan sayıldığını öğrenirler. 1 rinci okulun öğrencileri arasında 'kopya çekmek' zekâ gösterisi sayılırken, ikinci okulun öğrencil için kopya çekmek 'utanılacak bir davranış' sa^ Davranışlan biçimlendiren en önemli etken, so/ değerierdir. Onun için de okullan değerlendir? birden fazla faktöre önem vermek gerekir. ^ -Faktörleri yakından incelersek; ^ı * -* • Bilgi kazanmave kullanma: Eğitimdeveritt ginin amacı olmalıdır. Bilgi yüklemeyi hedefl ezberci eğitim sistemi, bütün karşı savlara k\ pek çok okulda sürüp gitmektedir. 'Ezbersi^ tim', 'öğrenci odaklı eğitim' gibi adlaıia yapılrn çalışılan da henüz denemelerdir. Çünkü, 'eleş\ düşünce eğitimi', farklı yöntemler, farklı öğretm ler, hatta farklı aileler istemektedir ve kendi baş, bir kültürdür. Toplumumuz henüz bu kültüre sa\ değildir. Ancak çok iyi niyetli özel okullar ve dev\ okullan görüyorum ve mutlu oluyorum. • Beceri geliştirme: Gerek bedensel gerekse; hinsel beceri kazandırma eğitimin çok öner amaçlarından birisidir. Mantıksal düşünrne. fels fe, matematiksel düşünme gibi zihinsel beceri kadar, bedensel beceriler, el becerileri, duyusal l ceriler (sanatsal etkinlikler) çok önemlidir. lyi okul bu amaca çok önem vermelidir. • Sorun çözme eğitimi: Bu amaçlave bu adla< tim yapılmalıdır. Her insanın, her yaşta sorun ç me yöntemleri vardır. Ağlayan bir çocuk da, aı daşına vuran çocukda, gizlenen çocuk da, her ruya yanıt vermek isteyen çocuk da kendi s< çözme yöntemlerini kullanmaktadır. Böyle bir tim, çocuklann kendilerini yönetmelerini sağl cak, gelecekleri için büyük bir katkı olacaktır. Konuyu haftaya da sürdüreceğiz. e-mail: erdalataktu superontine.com Faks:0212-513 90 98 CHP'de devir teslim töreni Ali Topuz, Özdemif edevr* tstanbul Haber Servi- si - CHP'nin geçen haf- ta yapılan İstanbul İl Kongresi'nde başkanlı- ğı yitiren AKTopuz, gö- revini seçimin galibi Ce- malÖzdemir e devretti. Topuz, bundan sonra da örgütün emrinde oldu- ğunuvurgularken Özde- mir, partinin tüm üyele- rine eşit uzaklıkta oldu- ğunu belirtti. CHP'nin İstanbul İl Merkezi'nde düzenle- nen devir teslim töreniy- le eskiİl Başkanı Topuz. yerini CemalÖzdemir'e bıraktı. Eskive yeni baş- kan, salona birlikte gi- reTİerken Özdemir, To- puz'a çiçek verdi ve el ele tutuşarak salonu se- lamladılar. CHP'li belediye baş- kanlan, ilçe başkanlan, il meclisi ve parti mecli- si üyelerinin de katıldığı toplantıda Topuz, il kongresinin sonucunun tek taraflı olmadığını, yanşakatılanher iki eki- bi de "tatmin anımsattı. Bu d CHP tarihinde şanmadığına d ken Topuz, "( genç, dinamiV birarkadaşac rum. CHP'ji kenbenliğimi yetim.Elbirtij miribüv'üteli] İl Başkanı ise " M Top 1 şullarda gö riskleraldı.ti temeyerekb: İe karşı karş ma t ü m CHP'nin ya b" diye kor Adayhğı karşı olma ten Özderr eşitmesafe sebenimiç dirveolmi nelmerke gütieiçten birliktelil- ma\ı. z a kuUanms rum" de<