Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 MAYIS 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Ecevit: Siyasal arayışlann hiçbiriyle ilgilenmiyorum. Bizim gündemimiz farklı
Hiikümette revizyon yok
MUSTAFA BALBAY
ERZURUM - Başbakan Bü-
lent Ecevit. son zamanlarda
gündeme gelen siyasi arayış-
lann hiçbiriyle ilgilenmediği-
nı belirterek "Bizinı gündemi-
miz farklı. Hiikümette revizyo-
nu kesinlikle düşünmüyoruz.
İki yüda yapısal değişimler ger-
çekleştirdik'" dedi. Ecevit, yol-
suzluk operasyonlannın kimi
devlet kurumlannı olumsuz et-
kilediğini, eneıji politikalan-
nın aksamaması gerektiğini
söyledi. Ecevit, Ziraat Banka-
sı şubelerinin azaltılması ve
yeniden düzenlenmesine iliş-
kin adımlarda da yanlışlıklar
olduğunubelirtti. Ecevit, Dev-
let Bakanı Kemal Derviş'in si-
yasetle ilişkileri konusundaki
sorulann tümüne "Bilmiyo-
rum, yorum yok, işimize baka-
lım'" benzeri karşılıklar \ erdi.
Ecevit. köy-kent projeleri
çerçevesinde Erzurum'a gider-
ken ATA uçağında gazetecile-
rin sorulannı yanıtladı. Ecevit,
sorulara geçmeden önce köy-
kent projelerinin önemine dik-
kat çekerek Türkiye'nin dört
bir yanından istekler geldiğini
söyledi. Ekonomik krizin köy-
kentleri olumlu etkilediğini
vurgulayan Ecev ıt. "Örneğin5
köyden oluşan bir köy-f kent
her tüıiü adımını ortak atabi-
lir. Ortak sağlık ocağı. ortak
okul sorunu çözebilir. Ama her
köy tek tek bu işi > apamaz. Ben
bu proje> i kentlilere anlatmak-
tazorlukçektim. Hâlâ anlama-
yanlar da var. Ama köv lüler be-
ni çok i>i anladı" dedi.
Ecevit'e yöneltilen sorular
ve yanıtlan şöyle:
- Hububat fiyatlannda bir
anlaşma var mı?
- Bunu Bakanlar Kurulu'nda
kararlaştıracağız. Henüz aynn-
tı görüşmedık.
- MHP'nin davatması sözko-
nusu mu?
- Hayırtartışma bıle olmadı.
- Derviş'in IMFye gönderi-
len mektup doğrultusunda ta-
lebi var mı?
- Hayır, onunla da aynntı gö-
rüşmedik.
- Bahçeli, Toprak Mahsulle-
ri Ofisi çerçevesinde çözüm
aradıklannı söyiedL
- Bilemiyorum bana intikal
eden bir şey yok.
- Derviş DSP'ye girecek mi?
- Bilemiyorum.
- Solun lideri olacağı değer-
• Başbakan Ecevit, Ziraat Bankası şubelerinin azaltılması ve
yeniden düzenlenmesine ilişkin adımlarda da yanlışlıklar olduğunu
belirtti ve "Operasyonlar enerji politikalarını etkilememeli" dedi.
Erzurum'un Çat ilçesine giden Başbakan Bülent Ecevitfleeşi Rahşan Ecevit, yurttaşlar tarafin-
dan büyük sevghle karşılandı. Ecevit'in ayağını öpmek isteyen bir kadına ise izin veriunedi (AA)
lendirmeJeri var?
- Hayır, bu konuda yorum
yapmam.
- Siyasetteki arayışlann te-
melinde ne vaöyor?
- Siyasette arayış içinde
olanlar var. Bu hükümet çok
şey yaptı. Yapısal değişimler
gerçekleştirdik. Ben yapılma-
sı gerekenlerle ilgileniyorum.
Kım ne demiş. kim parti kura-
cakmış, hiçbiriyle ilgilenmiyo-
rum.
- Hükümetin ikinci vılı doldu.
Ekonominin yanında hiikü-
mette de bir yeniden yapdanma
söz konusu mu?
- Hiikümette yeniden yapı-
lanmaya gerek yok. Çalışmala-
n sürdürüyor. Hükümet hızlan-
dıkça Meclis de çalışıyor. Ben
bunlarla ilgileniyorum. Öteki-
lerin hepsi spekülasyon, senar-
yo.
- Revizyon söz konusu mu?
- Hiç düşünmedik.
- Siyasette boşluk var mı?
- Bakışa göre değişir.
- Siyasette niçin yeni arayış-
lara y öneliniyor?
- Olabilir, çağımız çok hare-
ketli.
- Derviş'e DSP'nin kapılan
açıkmı?
- Bilemiyorum. Şu sırada si-
yasal konulara girmek istemi-
yorum. Yapılması gereken iş-
ler var. Dikkatlerimizi kimin
parti kuracağına, kimin ne ya-
pacağına yöneltemeyiz.
- Hükümetin ikinci yılında
"çok iyi yaptık" ya da "kötü
oldu" dediğiniz neler var?
- Bir yanşma yaptırtmadım.
Ama 1997 yılından hesaplar-
sak aynı hızla çalışmalanmızı
sürdürüyoruz. Son 2 yılda 284
yasa çıkarttık. Bunlann çoğu
yapısal dönüşümle ilgiliydi.
- Bev az Enerji ve Mavi Akım
operasyonlarmm seyrini nasıl
değeriendiriyorsunuz?
- Artık o yargının işidir, bir
şey söylemeyeyim.
- Enerji politikalannın bu
operasyonlardan etkilendiği
söyleniyor. Kaûlır mısınız?
- Bazı kurumlarda duyarlı-
Iıklar var. Enerji, Türkiye için
çok önemli. Soruşturmalar ne-
deniyle aksamaması gerekir.
- Mavi Akım gerekli mi?
- Bu konudaki görüşmeler
benim hükümetim döneminde
başlamıştı.
- Mümtaz Soysal, Erdal tnö-
nü parti kurma arayışlarında,
bunlardan bir şey çıkar mı,
yoksa havanda su mu dövülü-
yor?
- Siz bilirsiniz onlan. Ben-
den bu konuda yorum yok.
- Emlak BankasTnın kapaül-
ması büvük tepki topluyor. Bir
şey yapacak mısınız?
- Üzerinde duruyoruz. Ama
karar alınmış durumda. Ziraat
Bankası'ndaki uygulamalar
tepki yaratıyor. Yanlış tespitler
var. Kalkınmış yerlerdeki şu-
beler kapatılabilir. Ama örne-
ğin Taşkesti'de 22 köyün bu-
lunduğu köy-kent merkezinde
şube var, bu kapatılıyor. Bu
köyler bütün işlemlerini bu şu-
beden yapıyordu, iyi bir hesap
yapılamadı. Biz de yetkimizi
daralttık. halkta rahatsızlık
var.
Başbakan Ecevit, köy-kent projesiyle ilgili incelemelerde bulundu
w
Hedefimiz 11 yılhk zonınlu eğitim9
ERZURUM/ÇAT
(Cumhuriyet) - Başbakan
Bülent Ecevit yıllardan be-
n kırsal alanda köy-kentler
kurulması gereğinı sa\iın-
duğunu belirterek "Allah
izin verirse bu >il köy-kent-
ler için aülım yıh olacakbr"
dedi.
Başbakan Ecevit, çeşitli
temaslarda bulunmak üze-
re geldiği Erzurum'da ilk
önce Çat ilçesine bağlı Has
mezrasına gitti. Ecevit,
100 araçlık konvoyla stabi-
lize yolda 3 saat süren yol-
culuk sırasında köylüler
tarafmdan sevgi gösterile-
riyle karşılandı. Köylüler.
Başbakan Ecevit ve eşi
Rahşan Ecevit'e sorunlan-
nı anlattılar ve kır çıçekle-
rinden oluşan buketler
sundular. Ecevit, daha son-
ra Has mezrasında Çafa
bağlı 41 köyün muhtarla-
nyla köy-kent talepleri ko-
nusunda açık hava toplan-
tısı yaptı. Ecevit, Has mez-
rasından sonra yaklaşık 35
kilometrelik stabilize yolu
aşarak Çat ilçesine geçti.
Ecevit burada. "1974'teki
Karaoğlan'ı unutmadık.
Geçim kaynağımız hay-
vancüığa umut olun" pan-
kartlan ile karşılandı.
Ecevit daha sonra Yatılı
llköğretim Bölge Oku-
lu'nun açılışını yaptı. Ece-
vit, Türkiye'nin çok ağır
sorunlan olduğunu, bu so-
runlann hepsinin üstesin-
den gelmeye çalıştıklannı
belirterek "Fakat ben ina-
nıyorum ki köylü kalkın-
madan Türkiye'nin kal-
kınması mümkün değil-
dir" dedi. 1997 yılında
başlatılan eğitim reformu
çalışmalan sonunda zo-
runlu ilköğretimin 8 yıla
çıkanldığını kaydeden
Ecevit, "Bundan sonraki
hedef, 11 yıllık zonınlu eği-
time geçmektir" dedi.
Temaslarının ardından
Ankara'ya gitmek üzere
Erzurum Havaalanı'na ge-
len Ecevit, olumsuz hava
koşullan nedeniyle 55 da-
kika bekledi. Ecevit daha
sonra "Ata" uçağıyla An-
kara'ya hareket etti.
Başbakan Ecevit
77 yaşıııa girdi
ANKARA(AA)-
DSP Genel Başkanı
ve Başbakan Bülent
Ecevit 77 yaşına gi-
riyor.
Ecevit'in
1999'daki doğum
günü, şu anda başın-
da bulunduğu 57.
hükümetin kurulu-
şuna rastlamış, Ece-
vit 75 yaşına girdiği
gün 5. kez başbakan
olmuştu.
Bülent Ecevit.
1925 yılında Istan-
bul'da doğdu. tstan-
bul Amerikan Kole-
ji'nden 1944 yılında
mezun olan Ecevit.
1946 yılında, aynı
okuldan sınıf arka-
daşı Rahşan Ecevit
(Aral) ile evlendi.
Bülent Ecevit, 18
Nisan'da yapılan
erken genel seçim-
ler sonucu oluştu-
rulan DSP-MHP
ANAP'ın oluştur-
duğu 57. hükümet-
te de 5. kez başba-
kanlık görevini üst-
lendi.
IRMIKI AYDIN ENGİN aengin(â doruk.net.tr
Acele yardıma ihtiyacım var.
Çok acele psikolog, sosyal psi-
kolog, sosyolog gibi ilim irfan
sahıbi kişilerin aklına ihtiyacım
var.
Sorun şu:
Önceki akşam. Alışılmadık
bir durum ama, gerçek: işim
yok. Ne bir yerlere bir yazı ye-
tişecek, ne ertesi güne hazır-
lanmak gerek. Gel gör ki evde
oturup kitap okumaya filan da
niyetim yok. Televizyonlazaten
barışık değilim.
Sokaklara vurdum.
Inanmayacaksınız ama Bo-
ğaz köprüsünün üstünde As-
ya'dan Avrupa yönüne giden
tekaraç benimkiydi. Köprünün
üstünde kafama dank etti: Maç
var. Fenerbahçe Samsun'da
şampiyonluğu sağlama alma
çabasında; Galatasaray, Istan-
bul'da gözü Trabzon kalesin-
de, kulağı Samsun'da top oy-
nuyor.
Beşiktaş'tan geçerken ilk y-
er sarsıntısı patladı. Fenerbah-
çe ikinci gölü atmış. Taksim'de
arabayı park ettığimde yer gök
bir kez daha sarsıldı. Fenerbah-
çe üçüncü golü de atmış.
Bir Futbol Yazısı (Ama Ciddi...)
Ondan sonra gecenın geç,
sabahın ilk saatlerine kadar
kendımi o çılgın şenliğin içine
saldım. Taksim Meydanı. Son-
ra Yeşilköy'de Atatürk Havali-
manı'nın önü. Ardından ver eli-
nı Bağdat Caddesı. Bir ara çev-
remdekilere uyup Fenerbah-
çe'nin Samandratesislerinede
gitmeyi düşündüm, ama yolu
bilmiyordum, vazgeçip Bağdat
Caddesi'ndeki çılgınlığın için-
de kaybolmayı yeğledim.
Eve geç, çok geç döndüm.
Bütün akşam ve gece süren
gözlemlerimi, notlanmı bu da-
racık köşede sizlerle bölüş-
mem olanaksız. Zaten televiz-
yonlar birbiriyle yarışarak, TV
muhabirieri birbiriyle itişip kakı-
şarak Samsun'dan başlayıp
Samandıra'ya kadar adım adım
saniye saniye "Fenerbahçe
bayramı"r\\ aktardılar. Bunca
yıldır medyada kürek sallanm,
bu kadar canlı yayın arabasını
aynı anda, aynı yerde görme-
dim.
Ağlayan, kısılmış sesıyle dur-
maksızın "En büyük Fener,
başka büyük yok" diye bağı-
ran, yüzünü sarı ve lacivert bir
bulamaca sokup çıkarmış kız-
lar, oğlanlar... Durmadan salla-
nan binlerce (belki yüz binlerce)
sarı-lacivert bayrak; kimlerin,
neden ve neyle çaldığını anla-
yamadığım marşlar, şarkılar... O
şarkılarla tepinen, dans eden,
halay çeken, olmadı durmadan
zıplayan kadınlar, erkekler, ço-
cuklar, moruklar, başörtülü tey-
zeler, seyyar satıcılar, banka
müdürü kılıklı adamlar... Tıner-
ci çocuklarla hiç duraksamak-
sızın "çaaak" yapan polis me-
muru; kapıdan giren müşterile-
ri umursamadan elindeki Fe-
nerbahçe bayrağını sallayan,
posbıyıklı, üniformalı lüks otel
kapıcısı... Fenerbahçe'nin
şampiyonluğunu kutlayan yı-
ğınlar içinde "halkın nabzı"n\
tutmak için görevlendirilmiş,
mikrofon uzartığı herkese "Şu
anda ne hissediyorsun" diye
soran acemi spor habercisi...
Kendisıne mikrofon uzatılınca
birden ciddileşip "demeç ver-
me" pozuna geçen bir adam-
cağızın olanca cıddiyetiyle "Şu
anda çok önemli şeyler hisse-
diyorum "yanıtı... Soluklanmak
için girdiğim bir Beyoğlu kahve-
sinde, "Fenerbahçe bayra-
m;"nı naklen veren TV kanalla-
rından birinde, Fenerbahçe yö-
neticisi olduğu anlaşılan (adını
duyamadım) kerli ferli bir ada-
mın da TV mikrofonuna, sözcü-
ğü sözcüğüne aynı yanıtı ver-
mesi: "Şu anda çok önemli
şeyler hissediyorum"'... Yeşil-
köy'de havalimanı önünde yü-
zünü boyalı kalemlerle Fener-
bahçe formasına çevirmiş gü-
zelce ve giyım kuşamından var-
lıklı aile kızı olduğu besbelli bir
genç kadının, Fenerbahçe fut-
bolcularını taşıyan otobüse
hamle edip gözyaşları (sahiden
ve sahici gözyaşları) içinde
"Seni seviyorum, Revivo seni
seviyorum. Duy beni Revivo"
diye salya sümük haykınşı...
• • •
Yüz binlerce kişinin önceki
akşam ve gece kendi sosyal
konumlarını umursamayıp,
kendi kimliklerıni bir yana bıra-
kıp "Fenerbahçelilik" diye ta-
nımlanası bir ortak kimlikte bu-
luşmalarının bir anlamı olmalı.
Bu "anonim kimlik"\n sınıf,
zümre, sosyal katman gibi ay-
rılıkları geçici bir süre için si-
likleştiren bu "Fenerbahçe
bayramı "nda alanlara taşma-
sını ya da bu "anonim kimlik"\
sadece bu bayramın yaratmış
oluşunu açıklamak gerek.
Gerek olmasına gerek de
benim bilgilerimin sınırları bu-
na elvermiyor. Bu geçici kim-
lik yitiminin, bu belki de bir
gecelik kimlik değişiminin psi-
kolojik, sosyo-psikolojik, sos-
yolojik bir açıklamasını ken-
dim beceremiyorum.
O yüzden çok acele psiko-
log, sosyal psikolog, sosyo-
log gibi ilim irfan sahıbi kişile-
rin aklına, bilimine, bilgisine
ihtiyacım var...
Nedir bu kimlik değişimi?
"Futbol dini"ri\n müminlerinin
bu kadar yığınsallaşmasının
bir açıklaması vardır. Ama
ne?
Derviş, Türkiye'ye neden
gelmiş?
Merkez Bankası Başkanlığı için
düşünülüp ekonomiden sorumlu
Devlet Bakanı oluveren Kemal
Derviş, Türkiye'ye geldikten kısa bir
süre sonra "siyasete gireceği"
mesajlan vermeye başladı. Derviş,
geçen günlerde TFfT'de yayımlanan
bir röportajında ise "Ben, Türkiye'ye
gelmeden önce, 2-3 ay danışmanltk
yapar, dönerim diyordum. Durumun
bu kadar kötü olduğunu
bilmiyordum" dedi. Derviş'in
Türkiye'ye gelişınde asıl amacının
"siyaset yapma düşüncesi mi,
yoksa sadece ekonomik
danışmanhk mı" olduğunu
anlayabilmek için biraz gerilere
gitmek gerekiyor...
Bu konudaki ipuçlannı Derviş'in 21
yıllık arkadaşı, Bagımsız Malatya
Milletvekili Ahmet Özal verdi. Özal
kendisinin IMF'de çalıştığı
dönemde, yine Dünya Bankası'nda
görev yapan Derviş'le hemen her
gün "tenis maçı" yaptıklannı aktanp
eklıyor: "Kemal ta o dönemde,
hayalinin siyaset olduğunu söylerdi.
'Bir gün Türkiye'ye dönüp siyaset
yapacağım' derdi. Kendisi çok hırslı
bir insandır, kafasına bir şey koydu
mu mutlaka yapar. Kemal'le o
dönemde hemen her gün tenis
maçı yapardık ve her sefehnde de
benı yenerdı. Bundan 3-4 yıl önce
Türkiye'ye gelmişti. Istanbul'da yine
tenis maçı yaptık. Ben o zaman ilk
kez onu 6-2 yendim. Ondan sonra
ne zaman beni görse, 'Bir maç
yapalım' der. Çünkü yenilgiyi kabul
etmek istemez. Ama ben bir kez
yendim ya, tekliflerini hep geri
çeviriyorum."
Koltuktan düşmeye gör...
Hükümette kabine revizyonu
yapılacağı söylentileri yayılınca
kulisler hareketlendi. Kimlerin
bakanlıktan alınacağı, kimlerin
bakan olacağı üzerinde
tahminler yapılırken eski Devlet
Bakanı ve MHP Genel Başkan
Yardımcısı Ercüment
Konukman, bir anısını anlattı:
"Eşimle birtikte şehir dışında bir
programa gidiyorduk. Yola
çıkmadan önce bakandım,
ancak yolculuk sırasında
görevden alındığımı öğrendim.
Duyulunca da yanımızda, ne
eskort kaldı ne de bir tek polis.
Biziyemeğe davet eden vali de
ortalıktan kayboldu. Eşimle 'ne
yapalım' diye düşündük, geri
dönmek olmazdı. Bız de yola
devam etcne karan aldık. Tam
diğer ilin sınırlanna girdiğimiz
sırada valinin yemek daveti
geldi. Şimdi bakanlıktan
alındığımı söylesem
olmayacak, yalan söyiemem de
doğru değil. Yemek davetini
'Acelemiz var* diyerek geri
çevirdik ve yola devam ettik."
Konukman, bir sonraki ilin
sınınnda polis eskortlanyla
karşılandığını anlattı ve devam
etti: "Görevliler, valinin bizi
yemeğe davet ettiğini söylediler.
Ne yaptıksa bunu atlatamadık.
Çaresiz gittik valilik konağına.
Vali, bizi kapıda karşıladı. Baktım
olmayacak, valiye söylemeye
karar verdim. 'Sayın vali, ben
bakanlıktan alındım, sanıyorum
haberiniz yok' dedim."
Konukman, valinin verdiği yanıtı
gülümseyerek aktardı:
"Biliyorum sayın bakan, ben de
birçok kez görevden alındım.
Bunun ne demek olduğunu
bilirim. O yüzden sizi ısraria
yemeğe çağırdım."
Her şey özelleştirme için!,
TBMM Genel Kurulu'nda medya
patronlanna kamu ıhalelerine girme
yolunu açan RTÜK tasansı
görüşülürken "demokratik solcular"
da "özelleştırmenin adil koşullarda
gerçekleşmesi için" tasanya sahip
çıktı. Gazeteci kökenli, DSP Istanbul
Milletvekili Erol Al'ın bazı sozlerinı
tutanaklardan aynen aktanyoruz:
"Gürültü koparan kamu ihalelerine
girme yasağı konusuna getirilen
sınırlama hıçbir şekilde
uygulanamamıştır. Yasanın bu
hükmü ölüdür. Böyle bir hüküm,
girişim özgühüğünü açıkça
sınıriamaktadır. (...) Bugün Türkiye'de
benim bildiğim kadanyla Koç Grubu,
Sabancı Grubu ve Anadolu Grubu
dışında tüm sermaye gruplannın,
radyo ve televizyonlan vardır. Hal
böyleyken sermaye binkimi olan her
gruba kamu ihalelerine girme yasağı
koyarsanız, özelleştirmeyi kimlerte
yapacaksınız? Yüzde 100 hisse
sahıbi olduklannı varsayarsak -ki bu
mümkün değil, anonim şirketlerde 5
ortak olması gerekiyor-1336, eğer
yüzde 50 hisse sahıbi olurlarsa 2700
kişı veya grup ihale yasağı
kapsamına giriyor. Bu gruplan ihale
dışı bırakarak devlet kurumlannı üç
beş kuruşa bedavacılara ya da
yukanda saydığım üç gruba mı
hedıye edeceğiz?"
Kim doğru söylüyor?
"Beyaz Operasyon",
"Mavi Baskın" gibi
gündeme damgasını
vuran gelişmeler
Jandarma Genel
Komutanlığı'nca
yönlendirilince, ANAP
milletvekili Cumhur
Ersümer'in
TBMM'deki
savunması da buna
dayandı. Ersümer,
genel kurul kürsüsünde
"Operasyonlardaki gizlemeler,
maskelemeler... Olağandışı
işJemler... Çağdaş demokrasi ve
hukuk devletinin
zedelenmesiyle" söze başladı.
FP'lilerin sık sık gündeme
getirdiği soruyu da kendisi
yineledi: "Bugün mü
demokrasiyi istiyorsunuz, niye
siz 28 Şubat'ta demokrasiye
sahip çıkmadınız, tarzında
iddialar dile getirildi."
Devamını tutanaklardan
izliyoruz: Cumhur Ersümer:
Sayın Erbakan ın. Sayın Mesut
Yılmaz'ı 28 Şubat'ın ertesi günü
ziyaret ettiğinde, ben grup
başkanvekili olarak sayın genel
başkanımın yanındaydım. Saytn
Cumhur Ersümer
genel başkanımızın
çok net bir ifadesi
oldu, Sayın Erbakan'a
dedi ki; "Sayın
Erbakan, o Miıli
Güvenlik Kurulu'ndaki
imzayı atmadan önce,
eğer bize gelip
bunlan dile
getirdikten sonra
oturur sizle
konuşurduk."
Avni Doğan (FP):
Daha imzalamamıştı...
Temel Karamollaoğlu (FP):
Ben oradaydım, öyle bir söz
olmadı; yalan söylüyorsun,
yalan... Çarpıtıyorsun, yalan
söylüyorsun...
Ersümer: Hiç rahatsız olmayın.
Karamollaoğlu: Yalan
söylüyorsunuz, öyte bir ifade
olmadı. Ersümer: Hayır, tek bir
kelimesi yalan değildir.
Biryanda REFAHYOL, sicili
takıyyecilikle dolu olan
siyasetçıler... Diğer yanda,
hakkındaki suçlamalara karşın
yargıdan kaçan eski bakan...
"Demokrasi kahramanlığı"
oyunu, son olarak bu aktörlerle
partamentoya yansıdı...
Tüm Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan, Bülent Sanoğlu.
[email protected]