17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 MAY1S 2001 PA2AR HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ StRMEN DeğepbiliPlik Sevgili, "Çıktıkaçıkalınla on yılda... Dağ başını duman almış... Bir başkadır benim memleketim..." Ellerinde küçüklü büyüklü Türk bayraklan, çe- şitli yaştan okul çocuklan, başlannda öğretmen- teri, onlann yanı sıra kadınlı erkekli çeşitli yaştan insan, kimi zaman gözlerinin içi gülüyor, kimi za- man gözpınarlarından yaşlar süzülüyor... - Kasabamız şenlendi, sağ olun! Var olun! di- ye teşekkür ediyor bize, yaşlı bir kadın. Perşembe günü, Priştine'deki Türk eşgüdüm evinin yeni bölümünün açılış töreninde Içişleri Bakanı Ismail Cem ile birlikteyiz. Ögrencilerle, öğretmenlerle konuşuyoruz; biz- leri gözleriyle kucaklıyorlar, bayraklan sallayıp duruyortar... Altıncı sınıf öğrencisi Bahar, yaklaşıyor yanı- matereddütle.. - Yoksa siz.. diyor, yoksa siz.. o televizyonda- ki... Anlaşılan "Ikinci Bahar" tutkusu Priştine'ye kadarvannış... Priştine Türkleri bizi öylesine bağırianna bası- yorlar ki, ilk kez gelen genç gazeteci arkadaşla- nn gözleri doluyor. ••• Rumeli, ah bizim Rumeli! Artık bizim olmasa bile, tarihimiz olan Rume- li!.. Adım başında eski günlerimizi yansıtan eser- lerin, hoyratça, gaddarca yerle bir edildiği Ru- meli!.. Bir ara, 1389'da Kosova'da şehit düşen 1. Murat'ın komutanlanndan Rrfat Paşa'nın 1. Ko- sova Savaşı alanının biraz ötesindeki türbesine gidiyoruz. Daha bahçeye girmeden önce, inanılmaz bir pislikle karşılaşıyoruz. Bahçe de hakeza... , Türbenin solundaki ağaca, küçük Türk bay- raklannın yanı sıra çaputlar, çocuk çamaşırlan bağlanmış... Türbenin içine girmek için ayakka- bı çıkarmaya gerek yok. Zemindeki halılar, yol- dan daha beter çamur, çiniler sökülmüş... Daha fazla dayanamıyorum. Türbe kadar pis "türbedar!"ı bırakıp çıkıyorum. Duvann dibinde Türkiye'nin ilgisini(!) görüyo- rum, üzerinde Arapça dahil birkaç dilde yazılar olan karton "Ülker" kutuları... Üç adım ötemizde, Balkan popu teneke bir müziğin, hoparlörden yükseldiği yere uydurma bir atlıkarınca dikiyoriar. Görüntü, bir Emir Kusturica filmi. Adı, Türkiye'nin kadirbilmezliği. • • • Dönüşte, uçakta durumu ismail Cem'e anla- tıyoruz. Başlar başlamaz kesiyor: - Biliyorum, biliyorum... Ben de gördüm, u- tanç verici, Diyanet ve vakıflaria temas kurdum. Yapılacak.. onlaryapmazsa bizyaptıracağız bir- kaç aya kadar... Yıllarca kaç kişi gelip geçti buradan. Cem gi7 bi tarihine saygılı biri çıkmasa bu utanç kimbilir daha ne kadar sürecekti?.. Kadir kıymet bilmezliğimizin kanıtlannı gör- mek için, oralara kadar gitmeye gerek yok. Anadolu Hisarı ile Kanlıca arasındaki Amca- zade Hüseyin Paşa yalısı her gün milyonlarca ki- şinin gözleri önünde, çöküyor. Devtetricali,ya- bancı konuklannı göğüsleri kabararak ve hiç utanmadan geçiriyorlar önünden. Amcazade Hüseyin Paşa'nın 17. yüzyıl son- lanndayaptırdığı ve günümüze, yalnızcaT plan- lı zengin bezemeli ortasında fıskıyesi olan di- vanhanesi kalmış Türk mimarisinin en özgün ör- neklerinden ve bogazın en eski sivil yapısı olan bu binada, 1699 Kariofça Antlaşması'nın gö- rüşmelerinin bir bölümü yapılmış. Pasarofça'dan sonra erken Lale Devri döneminde Damat Ib- rahim Paşa, Avusturya Elçisi'ne burada ziyafet vermiş. Şimdi gözümüzün önünde göçüyor... Yanm yamalak bildiği tarihinin efsaneleriyle şi- şinen bir toplum, tarihinin gününe kalmış eser- lerinin yok olup gidişini bigâne seyrediyor. Kıymet bilmezliğin bu kadanna doğrusu pes!.. Okuyan'dan KESK'e ziyaret 'Kıdem tazminatı kaldınlmayacak' tstanbul Haber Servi- si - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan. kıdem tazmi- natlannın kaldmlmaya- cağını savunarak Sen- dikalar Yasası'nın AB standartlannın ölçü alı- narak hazırlanmasının önemli olduğunu be- lirtti. Okuyan, Kamu , Emekçileri Sendikalan Konfederasyonu (KESK)GenelBaşkanı SamiEvren'i KESK'in Unkapanı'ndaki genel merkezinde ziyaret ederekbir süre görüştü. Okuyan, görüşmede yaptığı konuşmada, Sendikalar Yasası'nın tartışılarak kabul edil- mesi için KESK'i ziya- ret ettiğini ifade etti. tş Güvencesi Yasa Tasan- sı'nın mutlaka yasala- şacağını söyleyen Oku- yan, kıdem tazminatı fonunun işçinin hak kaybını önlemek için oluşturulduğunu sa- vundu. Gazetecilerin ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Deniş' in u tş Güvence- si Yasa Tasansı'nın ek- sik olduğu ve yenilene- ceği" sözlerini anımsat- ması üzerine Okuyan, "Derviş'le aramızda bir sorun yoktur. Kıdem tazminatuun kaldınl- ması söz konusu değil- dir" diyekonuştu. Evren de demokratik ve özgürlükçü bir yasa- nın kabul edilmesini is- teyerek grev ve toplu- sözleşme içermeyen bir yasanın emekçilerin ör- gütlenmesi önünde en- gel olacağını vurguladı. Yasanın Uluslararası Çalışma Örgütü'nün standartlanna göre ya- pılması gerektiğini be- lirten Evren, tüm anti- demokratik yasalara tepki göstereceklerini kaydetü. Meclis'ten geçen Bankalar Yasası'na göre banka batıranlann yakınlannın mallan fona geçecek Batddar Hazine'ye yüklencli• Fonun batık açığı, bütçe giderleri ile ilişkilendirilmeksizin sflindi. Böylece bir bölümü 'fiktif' özellik taşıyan ve hortumculanri yurtdışındaki kendi paravan kuruluşlanna da ait olan borçlar Hazine'ye ödettirildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosa) - Koalisyondaki uzun tartışmalann ar- dından TBMM'den geçen Bankalar Yasası'na göre Tasarruf Mevduatı Si- gortaFonu'nun(TMSF)enaz 12mil- yar dolan bulan zarar, Hazine'ye yük- lendi. Banka kaynaklannı lehlerine kullanan hortumcular ile eş ve çocuk- larının malvarlıklannı devralmak için ise fonun eli güçlendirildi. Cumhur- başkanı'nın onayına sunulan yasa ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu özel yetkilerle donatıldı. Yasanın, getirdi- ği diğer temel değişiklikler şöyle: Batıkların zararı Batık bankalann zararlan için Ha- zine Müsteşarlığı'nca fona verilen devlet iç borçlanma senetlerinden do- ğan borçlar, Bakanlar Kurulu karan ile tasfiye edilecek. Böylece TMSF'nin 12milyardolar olarak açıkladığı zarar, bütçe giderle- ri ile ilişkilendirilmeksizin Hazine ta- rafindan üstlenildi. Bir bölümü fîktiF özellik taşıyan ve hortumculann yurt- dışmda kendi kuruluşlanna da ait olan borçlar Hazine'ye yüklenmiş oldu. Fonun alacaflı öncellKII Batık bankanın yönetim ve deneti- minde bulunan kişiler, eş ve çocukla- KEÇECİLER: Sözleşmedetek sorun ilkaltıoy ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler, yaklaşık 450 bin kamu işçisi adına yürütülen toplu iş sözleşmesi görüş- melerinde tek sorunun birinci altı ay verilecek zammın kök ücretlere yan- sıtüıp yansıtılmaması olduğunu belir- terek "2,3 ve 4. aylar için ücretkre, he- deflenen enflasyon oranında zam ya- pılmasında Türk-tş ile anlaşük" dedi. Keçeciler dün toplu iş sözleşmele- rine ilişkin gazete- cilerin sorulannı yanıtladı. Keçeci- ler, Devlet Bakanı Kemal Derviş ile çalışma yaptıklan- nı belirterek teknik çalışmalann sürdü- ğünü, Türk-lş yöneticileri ile çarşam- ba veya perşembe günü bir araya ge- leceklerini söyledi. Keçeciler şunlan kaydetti: u Tek sancı birinci altı ay zammınınkök ücretkre yansunasubr. Biz yüzde 18 diyoruz, onlar yüzde 20 dryor. Burada 2 puanlık bir (ark var aramızda. Onlar kök ücretlere yansı- sın, biz yansımasın dryonız." tşçiye tehdit Kamu işçisinin aldığı ücretin üçte birine çahşmak isteyen 10 milyon iş- siz bulunduğunu belirten Keçeciler, kamu işçilerinüı en önemli garantisi- nin iş güvencesi olduğunu söyledi. Keçeciler, "Bizişçimiridüşünüyoruz ve onu sokağa sevk etmemenin gayre- ti içindeyiz. Bütün bunlara rağmen hâlâbiz iş güvencesini devam ettirece- ğiz. işçirnizte de anlaşacağız ama on- lardan da anlayış beknyoruz" dedi. BDDK üyelerinin görevlerine son verildi IMF'ye direnen gidiyor BANUSALMAN AITOARA-MeeriyaTenıizerin istifasınm ardından Bankacüık Düzenleme ve Deneüeme Kurulu (BDDK) üyelerinin görevlerine de önceki gece TBMM'den geçen ya- sayla son veriliyor. Devlet Bakanı KemalDerviş'in istemi üzerine son anda eklenen geçici maddeyle. BDDK üyelerinin görevlerinin so- na erdiriünesinde "IMF'nin istek- lerine göre hareket edecek bir eki- bin oluşturulraasr amacının yattı- ğı öğrenüdi. Bu değişiklikle, ku- nıllann bağımsızhğı, kurul yöne- timlerine getirilenlere sağlanan gü- vence de ortadan kaldınhrken bun- dan sonra tüm kurul yönetimleri- nin her yeni hükümette bir yasay- la değiştirümesinin de yolu açıldı. Yasayla birlikte BDDK'ye yapıla- cakyeni atamalar ise hükümet için- de yeni bir kriz oluşturabilecek ko- nu olarak görünüyor. BDDK 2. Başkanı Biltekin Öz- demir, üyeler Kemal Çevik- Böge Hacıhasanoğiu, Servet Taşdelen, Halil Yetkin ve Ural Şekerci'nin görevlerinin. önceki gece TB- MM'de kabul edilen Bankalar Ya- sası'na eklenen geçici bir maddey- le, yasanın yürürlüğe girişinden itibaren sona erdirilmesi hükme bağlandı. Derviş'in kendi ekibini oluşturma isteminin yanı sıra BD- DK'yle IMF arasmda yaşanan restleşmenin bu düzenlemede etki- li olduğu belirtildi. Özellikle fondaki bankalann tas- fiyesi, yine bu bankalann yurtdışı kredilerine garanti verilmesme iîiş- kin IMF'nin istemleri sıkıntı ya- ratroıştı. IMF'nin niyet mektubun- da öngörüldüğü biçimde BD- DK'nin fondaki bankalarla iigili tasarrufta bulunmamasından ra- hatsız olduğu belirtiliyordu. n ile bunlann bağlantıh olduklan ki- şilerin banka kaynağını kullanarak edindikleri mallar ve ortak olduklan başka şirketler. Tasarruf Mevduatı Si- gorta Fonu'na geçecek. Fona devredi- len bankalarla iigili alacak-verecek için mahkemeye gidilmeyecek, bu mallann değeri takdirkomisyonlan' tarafından belırlenecek. Fonun ala- caklan, 'kamu alacağı' sayılarak ön- celikle tahsil edilecek. Dolanlı Işlemler Fon, el koyduğu bankadan kullan- dınlan şu kaynaklan devralmaya yet- kilikılındı: "Ortaklar,yÖneticUer, yö- netim kurulu. kredi komiteleri. şube- ler,diğer \etkOive görevliler aracıhğry- la üçüncü kişilere rehnedilen banka kaynaktan. Karşihğında kredi sağla- mak amaci)la kullandınlan kredüer. Yurtiçi ve \ urtdışındaki depo hesapla- n ve bu hesaptan güvence göstererek edinilen para ve mallar. Burüardan kaynaklanan her türiü hak ve abacak- lar. Dolanlı işlemlerte edindikleri veya üçüncü kişilere edindirdikleri mallar, hakve alacaklann sağlanmasuvda kul- lanılan banka kaynaklan." Kottt nlyet ayrımı Hortumlanan kaynaklara fon tara- fından el konulmasında 'iyi nîyet-kö- tü niyet' aynmı yapıldı. El koymaya ilişkin hükümler, batık banka sahipleri ve yöneticilerinden 'banka kaynaklannı bankanın emin şekflde çahşmasım tehükeye düşüre- cekbiçimde kendi lehlerine kuOandık- lan ve> a bankayı bu suretle zarara uğ- rarüklanbeürtenenlere' uygulanacak. Mall Iştlralc lorunluluflu Mali sektörün üç temel ayağını oluşturan bankacüık, sermaye piya- sası ve sigortacıhğın aynı gelişmişlik düzeyine getirilmesi amacıyla AB normlan temel alındı. Buna göre ban- kalar, mali kurumlar dışındaki ortak- lıklara, ancak şirket özkaynağımn yüzde 15'i oranında katılabilecek. Bu ortaklıklann toplam tutan da banka özkaynaklannın yüzde 65'ini geçe- meyecek. uzman mahfceme Fonun eylem ve işlemlerine karşı açılacak davalar, ilk derece mahke- mesi olarak Danıştay'da göriilecek. B- DDK, idari para cezalannı, iigili ba- kanın mali bünyesini ve savunmasını dikkate alarak yanya kadar indirebi- lecek. Bankalar ile fon tarafından açı- lacak hukuk davalanna, 'uzman mah- keme' olarak birinci asliye ticaret mahkemelerinde bakılacak. Yeni kredi tanımı Uluslararası uygulamalar ve AB di- rektifleri çerçevesinde 'kredi' tanımı genişletildi. Yeni kredi tanımı şöyle: "Nakdi kredUer Ueteminat mektupla- n, kefaleder, gayrinakdi kredfler, tah- viller, ödünçler, vaıiddann vadeli saü- şmdan doğan alacaklar, vadesi geçmiş nakdi kredüer, gayrinakdi kredüerin nakdetahvüolan bedei)eıi,vadefiişkm ve opsrjon sözleşmeleri Ue benzeri di- ğer sözleşmeler \e ortaklık paylan." Anlaşmalı hesaplar Bundan sonra batacak bankalarda hortumculann; yakınlanna veya şo- för, çaycı, sekreter gibi paravan kişi- lere anlaşmalı olarak açıp, devlete borç olarak yükledikleri '(iktifhesap- lar' aynca değerlendirilecek. TMSF, batacak bankalann 'gerçek bir mu- ameleye dayandıği kamüanan borçla- rmı' garanti edecek. islaml finans, banka ^ . statüsunde 'Faizsiz finans' adıyla çalışan özel finans kurumlan, sistem içinde ban- kalarla benzer statüye getınldi. ÖFK Birlıği ve 'güvence fonu' kurulacak. Zor duruma düşen ÖFK, birlik bün- yesinde oluşturulan tasfiye kurulun- ca tasfiye edilecek. OFK, mali yasalar açısından 'banka' olarak kabul edilecek, 'teminat mektubu' verebilecek. tĞNELİ FIRÇA ZAFERTEMOÇtN ÜÜ IÎ İPPUNA4E5İIIE MEHMET ÇEKİMHEZ Bankalar Yasası yap-boz tahtası • Eski Bankalar Yeminli Murakıplan --'f Derneği Başkanı Mehmet Çekinmez, J* Meclis'te kabul edilen Bankalar Yasası'nda önemli maddelerinin anayasaya aykınlık içerdiğini söyledi. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Eski Ban- kalar Yeminli Murakıp- lan Derneği Başkanı Mehmet Çekinmez, ön- ceki gece TBMM'den geçen Bankalar Yasa- sı'nın Resmi Gazete'de yayımını dahi bekleme- den, ivedilikle yeni bir yasa tasansı hazırlanma- sı gerekliliğini ortaya koyduğunu söyledi. Ka- bul edilen yasanın önem- li maddelerindeki anaya- saya aykınlık savlanna diİckat çeken Çekinmez, fondaki bankalar için ya- sanın geriye doğru ışletil- mesiyle hukukun temel ilkelerinde çatışma yara- tıldığını söyledi. Çekin- mez, "6183 sstyih Amme Alacaklannuı Tahsil Usuhı Hakkmdaki Yasa madembu kadar başan- h da, neden 2-3 yüda bir af çıkanp duruyorlar'' diye sordu. "Yaz boz sü- reciyle hukuki istikrar kabnanuşnr" diyen Çe- kinmez, BDDK'de yeni bir örgütlenmeye gidil- mesi ve bankacılıkla il- gisi olmayanlann teknik kadroda görevlendiril- memesi gerektiğini söy- ledi. Mehmet Çekinmez, Bankalar Yasası'nın 16 yılda 15 kez değiştirildi- ğini anımsatırken Devlet Bakanı Kemal Derviş'in bankacılarla yaptığı gö- rüşmedeh basına yansı- yan "Acelemiz var. Böyle çıksuvdüzehiriz'' sözlen- ne dikkat çekti. Çekinmez, yasanın teknik ve hukuki değıl, kamu vicdanınuı rahatla- tılması gerekçesiyle ya- pıldığını belirterek "Ya- sanm teknik savunucusu yoktur. Plan ve Bütçe Ko- misyonu'na gönderilir- ken bifc bakanlar memur edilip çahşünlnuşlardır" dedi. Çekinmez, Bankalar Yasası'yla batık banka sahip ve yöneticileri ile akrabalanndan fonun Alacaklan için Amme Alacaklan Yasası'nın uygulanmasıyla bekle- nendüzeydetahsilat ya- püamayacağuu savundu. S/FIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Telekom tartışması, hükümetin MHP kanadını neden bu kadar çok kızdınyor? Onlar, vatan millet için mi yetkinin Ulaştırma Bakanlığı'nda ol- masını istiyorlar? Kemal Derviş başkasının adamı da, MHP'li bakan- lar bu ülkenin bakanlan mı? Son kriz sırasında açıkça ortaya çıktı ki, mil- liyetçilik edebiyatı bu ülkeyi her ge- çen gün daha çok fakiıieştiriyor. Ne- den mi böyle? Çok basit Milliyetçi- lik konusunu en çok kullanan MHP son seçimlerde eski oy oranlannı ne- redeyse üçe katladı. Ecevit'in DSP'sinin de seçimlerdeki başansı- nın ardında "sol milliyetçilik" sloga- nının büyük etkisi olmuştu. 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ana söylemleri de "bölücülüğe", "anars/ye" karşı vatanın milletin kur- tanlmasıydı. 12 Eylül döneminde ya- zılan bütün ders kitaplan, 12 Eylül cuntasının liderlerinin yaptığı konuş- MHP'yle 'Tanrı Türk'ü Koru'muyor!malar hep "milliyetçi" edebiyatın pe- kiştirilmesi yönündeydi. Onu izleyen dönemde Kürt sorununun demokra- tik bir şekilde çözülememesi de "Türk milliyetçiliği"rim yükselişini art- tırdı. Son 15-20 yıl içinde Türkiye bir milliyetçilik dalgasıyla yüz yüze gel- di. Istiklal Marşı, Türk bayrağı bütün toplum tarafından neredeyse yeni- den keşfedildi. Milliyetçilik söylemiyle, demokra- si düşmanlığı, otoriter ve despotik tercihler birbirini destekleyip geliştir- di. MHP gibi geleneğinde şiddet ve otorite olan milliyetçi bir hareketin yüzde 18Tık oy yüzdesine ulaşması bu ortam içinde gerçekleşti. ^icak, Türkiye'de milliyetçilik geliştikçe, otorite sevdalılan güçlerini arttırdık- ça ve militarizm tarihinin en prestijli aşamasmı yakaladıkça ülkenin so- runlan arttı, yolsuzluk aldı yürüdü, ekonomik iflas gündeme geldi. Yük- selen milliyetçilikle, yolsuzluğun ve rüşvetin at başı gitmesinin tesadüf olduğunu kim söyleyebilir? Güç ka- zanan mirıtarizmle, hırsızlannyaygın- laşıp iktidann tepelerine tırmanması arasında bir bağ olmadığını kim id- dia edebilir? ••• Türkiye; Cumhuriyet'in kuruluşun- dan bu yana en büyük ekonomik ve siyasi krizi yaşıyor. Türkiye; Cumhu- riyet'in kuruluşundan bu yana en mil- liyetçi© hükümet tarafından yönef- liyor. Türkiye'nin askeri gücünün, Cumhuriyet'in kuruluşundan bu ya- na en yüksek düzeye ulaşması övü- nülerek anlatılıyor. Yeniden Enis Oksüz'e dönersek, o neden Telekom konusunda ısrarlı davranıyor? Milletin çıkarlannı sa- vunduğu için mi? Telekom en büyük rant olanaklanndan birisiydi, tıpkı bankalar gibi. Şimdi hem bankalar hem de Telekom, siyasilerin keyfin- ce kullanamayacağı bir duruma ge- tiriliyor. Iştetam bu noktadaşimdiye kadar hiçbir konuda ulusal çıkaıiar- dan söz etmeyen birtopluluk, aniden "ulusal çıkar" derdine düştü. MHP'nin çıkaıianyia, ulusal çıkarla- nn birden nasıl örtüştüğünü gülerek izleyebilirsiniz. MHP'liler "ulusal çıkar"\an koru- ma konusunda kahramanca(!) mü- cadele ettikçe, tesadüf bu ya halk yoksullaşıyor, ekonomi çöküyor. Bü- tün bunlann hiçbirinin rastlantı olma- dığı bir gerçek. Türkiye ilkel milliyet- çilikle, baskıcılığın, gelişmeye diren- menin, yotsuzluk ve hırsızlığın el ele olduğu gerçeğini hiç bu kadar açık bir şekilde yaşamamıştı. Vatan millet edebiyatı kann doyur- muyor. Demokrasi düşmanlığı üzeri- ne kurulan despotizm bir ülkeyi güç- lü hale getirmiyor, tam tersine ele gü- ne muhtaç hale düşürüyor. MHP'nin iktidara ortak olması bir bakıma bu ülkenin geleceği için iyi bir deneme olanağı yarattı. Kaba milliyetçiliğin, yükselişe değil bunalıma neden ol- duğunu halk yaşayarak görüyor. Halkta büyük umutlar yaratan Refah Partisi'nin bir koalisyonla iktidara ge- lince içine düştüğü durumu, şimdi de MHP yaşıyor. ••• MHP iktidarayapıştıkçave "ulusal çıkartaT adına nutuk attıkça, ne ya- zık ki "Tann Türk'ü" korumuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle