Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 MAY1S 2001 PA2AR
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ StRMEN
DeğepbiliPlik
Sevgili,
"Çıktıkaçıkalınla on yılda... Dağ başını duman
almış... Bir başkadır benim memleketim..."
Ellerinde küçüklü büyüklü Türk bayraklan, çe-
şitli yaştan okul çocuklan, başlannda öğretmen-
teri, onlann yanı sıra kadınlı erkekli çeşitli yaştan
insan, kimi zaman gözlerinin içi gülüyor, kimi za-
man gözpınarlarından yaşlar süzülüyor...
- Kasabamız şenlendi, sağ olun! Var olun! di-
ye teşekkür ediyor bize, yaşlı bir kadın.
Perşembe günü, Priştine'deki Türk eşgüdüm
evinin yeni bölümünün açılış töreninde Içişleri
Bakanı Ismail Cem ile birlikteyiz.
Ögrencilerle, öğretmenlerle konuşuyoruz; biz-
leri gözleriyle kucaklıyorlar, bayraklan sallayıp
duruyortar...
Altıncı sınıf öğrencisi Bahar, yaklaşıyor yanı-
matereddütle..
- Yoksa siz.. diyor, yoksa siz.. o televizyonda-
ki...
Anlaşılan "Ikinci Bahar" tutkusu Priştine'ye
kadarvannış...
Priştine Türkleri bizi öylesine bağırianna bası-
yorlar ki, ilk kez gelen genç gazeteci arkadaşla-
nn gözleri doluyor.
•••
Rumeli, ah bizim Rumeli!
Artık bizim olmasa bile, tarihimiz olan Rume-
li!..
Adım başında eski günlerimizi yansıtan eser-
lerin, hoyratça, gaddarca yerle bir edildiği Ru-
meli!..
Bir ara, 1389'da Kosova'da şehit düşen 1.
Murat'ın komutanlanndan Rrfat Paşa'nın 1. Ko-
sova Savaşı alanının biraz ötesindeki türbesine
gidiyoruz.
Daha bahçeye girmeden önce, inanılmaz bir
pislikle karşılaşıyoruz. Bahçe de hakeza...
, Türbenin solundaki ağaca, küçük Türk bay-
raklannın yanı sıra çaputlar, çocuk çamaşırlan
bağlanmış... Türbenin içine girmek için ayakka-
bı çıkarmaya gerek yok. Zemindeki halılar, yol-
dan daha beter çamur, çiniler sökülmüş...
Daha fazla dayanamıyorum. Türbe kadar pis
"türbedar!"ı bırakıp çıkıyorum.
Duvann dibinde Türkiye'nin ilgisini(!) görüyo-
rum, üzerinde Arapça dahil birkaç dilde yazılar
olan karton "Ülker" kutuları...
Üç adım ötemizde, Balkan popu teneke bir
müziğin, hoparlörden yükseldiği yere uydurma
bir atlıkarınca dikiyoriar.
Görüntü, bir Emir Kusturica filmi.
Adı, Türkiye'nin kadirbilmezliği.
• • •
Dönüşte, uçakta durumu ismail Cem'e anla-
tıyoruz. Başlar başlamaz kesiyor:
- Biliyorum, biliyorum... Ben de gördüm, u-
tanç verici, Diyanet ve vakıflaria temas kurdum.
Yapılacak.. onlaryapmazsa bizyaptıracağız bir-
kaç aya kadar...
Yıllarca kaç kişi gelip geçti buradan. Cem gi7
bi tarihine saygılı biri çıkmasa bu utanç kimbilir
daha ne kadar sürecekti?..
Kadir kıymet bilmezliğimizin kanıtlannı gör-
mek için, oralara kadar gitmeye gerek yok.
Anadolu Hisarı ile Kanlıca arasındaki Amca-
zade Hüseyin Paşa yalısı her gün milyonlarca ki-
şinin gözleri önünde, çöküyor. Devtetricali,ya-
bancı konuklannı göğüsleri kabararak ve hiç
utanmadan geçiriyorlar önünden.
Amcazade Hüseyin Paşa'nın 17. yüzyıl son-
lanndayaptırdığı ve günümüze, yalnızcaT plan-
lı zengin bezemeli ortasında fıskıyesi olan di-
vanhanesi kalmış Türk mimarisinin en özgün ör-
neklerinden ve bogazın en eski sivil yapısı olan
bu binada, 1699 Kariofça Antlaşması'nın gö-
rüşmelerinin bir bölümü yapılmış. Pasarofça'dan
sonra erken Lale Devri döneminde Damat Ib-
rahim Paşa, Avusturya Elçisi'ne burada ziyafet
vermiş.
Şimdi gözümüzün önünde göçüyor...
Yanm yamalak bildiği tarihinin efsaneleriyle şi-
şinen bir toplum, tarihinin gününe kalmış eser-
lerinin yok olup gidişini bigâne seyrediyor.
Kıymet bilmezliğin bu kadanna doğrusu pes!..
Okuyan'dan KESK'e ziyaret
'Kıdem tazminatı
kaldınlmayacak'
tstanbul Haber Servi-
si - Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Yaşar
Okuyan. kıdem tazmi-
natlannın kaldmlmaya-
cağını savunarak Sen-
dikalar Yasası'nın AB
standartlannın ölçü alı-
narak hazırlanmasının
önemli olduğunu be-
lirtti. Okuyan, Kamu
, Emekçileri Sendikalan
Konfederasyonu
(KESK)GenelBaşkanı
SamiEvren'i KESK'in
Unkapanı'ndaki genel
merkezinde ziyaret
ederekbir süre görüştü.
Okuyan, görüşmede
yaptığı konuşmada,
Sendikalar Yasası'nın
tartışılarak kabul edil-
mesi için KESK'i ziya-
ret ettiğini ifade etti. tş
Güvencesi Yasa Tasan-
sı'nın mutlaka yasala-
şacağını söyleyen Oku-
yan, kıdem tazminatı
fonunun işçinin hak
kaybını önlemek için
oluşturulduğunu sa-
vundu. Gazetecilerin
ekonomiden sorumlu
Devlet Bakanı Kemal
Deniş' in
u
tş Güvence-
si Yasa Tasansı'nın ek-
sik olduğu ve yenilene-
ceği" sözlerini anımsat-
ması üzerine Okuyan,
"Derviş'le aramızda bir
sorun yoktur. Kıdem
tazminatuun kaldınl-
ması söz konusu değil-
dir" diyekonuştu.
Evren de demokratik
ve özgürlükçü bir yasa-
nın kabul edilmesini is-
teyerek grev ve toplu-
sözleşme içermeyen bir
yasanın emekçilerin ör-
gütlenmesi önünde en-
gel olacağını vurguladı.
Yasanın Uluslararası
Çalışma Örgütü'nün
standartlanna göre ya-
pılması gerektiğini be-
lirten Evren, tüm anti-
demokratik yasalara
tepki göstereceklerini
kaydetü.
Meclis'ten geçen Bankalar Yasası'na göre banka batıranlann yakınlannın mallan fona geçecek
Batddar Hazine'ye yüklencli• Fonun batık açığı, bütçe
giderleri ile
ilişkilendirilmeksizin sflindi.
Böylece bir bölümü 'fiktif'
özellik taşıyan ve
hortumculanri yurtdışındaki
kendi paravan kuruluşlanna
da ait olan borçlar Hazine'ye
ödettirildi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosa) -
Koalisyondaki uzun tartışmalann ar-
dından TBMM'den geçen Bankalar
Yasası'na göre Tasarruf Mevduatı Si-
gortaFonu'nun(TMSF)enaz 12mil-
yar dolan bulan zarar, Hazine'ye yük-
lendi. Banka kaynaklannı lehlerine
kullanan hortumcular ile eş ve çocuk-
larının malvarlıklannı devralmak için
ise fonun eli güçlendirildi. Cumhur-
başkanı'nın onayına sunulan yasa ile
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu özel
yetkilerle donatıldı. Yasanın, getirdi-
ği diğer temel değişiklikler şöyle:
Batıkların zararı
Batık bankalann zararlan için Ha-
zine Müsteşarlığı'nca fona verilen
devlet iç borçlanma senetlerinden do-
ğan borçlar, Bakanlar Kurulu karan
ile tasfiye edilecek.
Böylece TMSF'nin 12milyardolar
olarak açıkladığı zarar, bütçe giderle-
ri ile ilişkilendirilmeksizin Hazine ta-
rafindan üstlenildi. Bir bölümü fîktiF
özellik taşıyan ve hortumculann yurt-
dışmda kendi kuruluşlanna da ait olan
borçlar Hazine'ye yüklenmiş oldu.
Fonun alacaflı öncellKII
Batık bankanın yönetim ve deneti-
minde bulunan kişiler, eş ve çocukla-
KEÇECİLER:
Sözleşmedetek
sorun ilkaltıoy
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler,
yaklaşık 450 bin kamu işçisi adına
yürütülen toplu iş sözleşmesi görüş-
melerinde tek sorunun birinci altı ay
verilecek zammın kök ücretlere yan-
sıtüıp yansıtılmaması olduğunu belir-
terek "2,3 ve 4. aylar için ücretkre, he-
deflenen enflasyon oranında zam ya-
pılmasında Türk-tş ile anlaşük" dedi.
Keçeciler dün
toplu iş sözleşmele-
rine ilişkin gazete-
cilerin sorulannı
yanıtladı. Keçeci-
ler, Devlet Bakanı
Kemal Derviş ile
çalışma yaptıklan-
nı belirterek teknik
çalışmalann sürdü-
ğünü, Türk-lş yöneticileri ile çarşam-
ba veya perşembe günü bir araya ge-
leceklerini söyledi. Keçeciler şunlan
kaydetti:
u
Tek sancı birinci altı ay
zammınınkök ücretkre yansunasubr.
Biz yüzde 18 diyoruz, onlar yüzde 20
dryor. Burada 2 puanlık bir (ark var
aramızda. Onlar kök ücretlere yansı-
sın, biz yansımasın dryonız."
tşçiye tehdit
Kamu işçisinin aldığı ücretin üçte
birine çahşmak isteyen 10 milyon iş-
siz bulunduğunu belirten Keçeciler,
kamu işçilerinüı en önemli garantisi-
nin iş güvencesi olduğunu söyledi.
Keçeciler, "Bizişçimiridüşünüyoruz
ve onu sokağa sevk etmemenin gayre-
ti içindeyiz. Bütün bunlara rağmen
hâlâbiz iş güvencesini devam ettirece-
ğiz. işçirnizte de anlaşacağız ama on-
lardan da anlayış beknyoruz" dedi.
BDDK üyelerinin görevlerine son verildi
IMF'ye direnen gidiyor
BANUSALMAN
AITOARA-MeeriyaTenıizerin
istifasınm ardından Bankacüık
Düzenleme ve Deneüeme Kurulu
(BDDK) üyelerinin görevlerine de
önceki gece TBMM'den geçen ya-
sayla son veriliyor. Devlet Bakanı
KemalDerviş'in istemi üzerine son
anda eklenen geçici maddeyle.
BDDK üyelerinin görevlerinin so-
na erdiriünesinde "IMF'nin istek-
lerine göre hareket edecek bir eki-
bin oluşturulraasr amacının yattı-
ğı öğrenüdi. Bu değişiklikle, ku-
nıllann bağımsızhğı, kurul yöne-
timlerine getirilenlere sağlanan gü-
vence de ortadan kaldınhrken bun-
dan sonra tüm kurul yönetimleri-
nin her yeni hükümette bir yasay-
la değiştirümesinin de yolu açıldı.
Yasayla birlikte BDDK'ye yapıla-
cakyeni atamalar ise hükümet için-
de yeni bir kriz oluşturabilecek ko-
nu olarak görünüyor.
BDDK 2. Başkanı Biltekin Öz-
demir, üyeler Kemal Çevik- Böge
Hacıhasanoğiu, Servet Taşdelen,
Halil Yetkin ve Ural Şekerci'nin
görevlerinin. önceki gece TB-
MM'de kabul edilen Bankalar Ya-
sası'na eklenen geçici bir maddey-
le, yasanın yürürlüğe girişinden
itibaren sona erdirilmesi hükme
bağlandı. Derviş'in kendi ekibini
oluşturma isteminin yanı sıra BD-
DK'yle IMF arasmda yaşanan
restleşmenin bu düzenlemede etki-
li olduğu belirtildi.
Özellikle fondaki bankalann tas-
fiyesi, yine bu bankalann yurtdışı
kredilerine garanti verilmesme iîiş-
kin IMF'nin istemleri sıkıntı ya-
ratroıştı. IMF'nin niyet mektubun-
da öngörüldüğü biçimde BD-
DK'nin fondaki bankalarla iigili
tasarrufta bulunmamasından ra-
hatsız olduğu belirtiliyordu.
n ile bunlann bağlantıh olduklan ki-
şilerin banka kaynağını kullanarak
edindikleri mallar ve ortak olduklan
başka şirketler. Tasarruf Mevduatı Si-
gorta Fonu'na geçecek. Fona devredi-
len bankalarla iigili alacak-verecek
için mahkemeye gidilmeyecek, bu
mallann değeri takdirkomisyonlan'
tarafından belırlenecek. Fonun ala-
caklan, 'kamu alacağı' sayılarak ön-
celikle tahsil edilecek.
Dolanlı Işlemler
Fon, el koyduğu bankadan kullan-
dınlan şu kaynaklan devralmaya yet-
kilikılındı: "Ortaklar,yÖneticUer, yö-
netim kurulu. kredi komiteleri. şube-
ler,diğer \etkOive görevliler aracıhğry-
la üçüncü kişilere rehnedilen banka
kaynaktan. Karşihğında kredi sağla-
mak amaci)la kullandınlan kredüer.
Yurtiçi ve \ urtdışındaki depo hesapla-
n ve bu hesaptan güvence göstererek
edinilen para ve mallar. Burüardan
kaynaklanan her türiü hak ve abacak-
lar. Dolanlı işlemlerte edindikleri veya
üçüncü kişilere edindirdikleri mallar,
hakve alacaklann sağlanmasuvda kul-
lanılan banka kaynaklan."
Kottt nlyet ayrımı
Hortumlanan kaynaklara fon tara-
fından el konulmasında 'iyi nîyet-kö-
tü niyet' aynmı yapıldı.
El koymaya ilişkin hükümler, batık
banka sahipleri ve yöneticilerinden
'banka kaynaklannı bankanın emin
şekflde çahşmasım tehükeye düşüre-
cekbiçimde kendi lehlerine kuOandık-
lan ve> a bankayı bu suretle zarara uğ-
rarüklanbeürtenenlere' uygulanacak.
Mall Iştlralc lorunluluflu
Mali sektörün üç temel ayağını
oluşturan bankacüık, sermaye piya-
sası ve sigortacıhğın aynı gelişmişlik
düzeyine getirilmesi amacıyla AB
normlan temel alındı. Buna göre ban-
kalar, mali kurumlar dışındaki ortak-
lıklara, ancak şirket özkaynağımn
yüzde 15'i oranında katılabilecek. Bu
ortaklıklann toplam tutan da banka
özkaynaklannın yüzde 65'ini geçe-
meyecek.
uzman mahfceme
Fonun eylem ve işlemlerine karşı
açılacak davalar, ilk derece mahke-
mesi olarak Danıştay'da göriilecek. B-
DDK, idari para cezalannı, iigili ba-
kanın mali bünyesini ve savunmasını
dikkate alarak yanya kadar indirebi-
lecek. Bankalar ile fon tarafından açı-
lacak hukuk davalanna, 'uzman mah-
keme' olarak birinci asliye ticaret
mahkemelerinde bakılacak.
Yeni kredi tanımı
Uluslararası uygulamalar ve AB di-
rektifleri çerçevesinde 'kredi' tanımı
genişletildi. Yeni kredi tanımı şöyle:
"Nakdi kredUer Ueteminat mektupla-
n, kefaleder, gayrinakdi kredfler, tah-
viller, ödünçler, vaıiddann vadeli saü-
şmdan doğan alacaklar, vadesi geçmiş
nakdi kredüer, gayrinakdi kredüerin
nakdetahvüolan bedei)eıi,vadefiişkm
ve opsrjon sözleşmeleri Ue benzeri di-
ğer sözleşmeler \e ortaklık paylan."
Anlaşmalı hesaplar
Bundan sonra batacak bankalarda
hortumculann; yakınlanna veya şo-
för, çaycı, sekreter gibi paravan kişi-
lere anlaşmalı olarak açıp, devlete
borç olarak yükledikleri '(iktifhesap-
lar' aynca değerlendirilecek. TMSF,
batacak bankalann 'gerçek bir mu-
ameleye dayandıği kamüanan borçla-
rmı' garanti edecek.
islaml finans, banka ^ .
statüsunde
'Faizsiz finans' adıyla çalışan özel
finans kurumlan, sistem içinde ban-
kalarla benzer statüye getınldi. ÖFK
Birlıği ve 'güvence fonu' kurulacak.
Zor duruma düşen ÖFK, birlik bün-
yesinde oluşturulan tasfiye kurulun-
ca tasfiye edilecek. OFK, mali
yasalar açısından 'banka' olarak
kabul edilecek, 'teminat mektubu'
verebilecek.
tĞNELİ FIRÇA ZAFERTEMOÇtN
ÜÜ IÎ
İPPUNA4E5İIIE
MEHMET ÇEKİMHEZ
Bankalar Yasası
yap-boz tahtası
• Eski Bankalar Yeminli Murakıplan --'f
Derneği Başkanı Mehmet Çekinmez, J*
Meclis'te kabul edilen Bankalar Yasası'nda
önemli maddelerinin anayasaya aykınlık
içerdiğini söyledi.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Eski Ban-
kalar Yeminli Murakıp-
lan Derneği Başkanı
Mehmet Çekinmez, ön-
ceki gece TBMM'den
geçen Bankalar Yasa-
sı'nın Resmi Gazete'de
yayımını dahi bekleme-
den, ivedilikle yeni bir
yasa tasansı hazırlanma-
sı gerekliliğini ortaya
koyduğunu söyledi. Ka-
bul edilen yasanın önem-
li maddelerindeki anaya-
saya aykınlık savlanna
diİckat çeken Çekinmez,
fondaki bankalar için ya-
sanın geriye doğru ışletil-
mesiyle hukukun temel
ilkelerinde çatışma yara-
tıldığını söyledi. Çekin-
mez, "6183 sstyih Amme
Alacaklannuı Tahsil
Usuhı Hakkmdaki Yasa
madembu kadar başan-
h da, neden 2-3 yüda bir
af çıkanp duruyorlar''
diye sordu. "Yaz boz sü-
reciyle hukuki istikrar
kabnanuşnr" diyen Çe-
kinmez, BDDK'de yeni
bir örgütlenmeye gidil-
mesi ve bankacılıkla il-
gisi olmayanlann teknik
kadroda görevlendiril-
memesi gerektiğini söy-
ledi.
Mehmet Çekinmez,
Bankalar Yasası'nın 16
yılda 15 kez değiştirildi-
ğini anımsatırken Devlet
Bakanı Kemal Derviş'in
bankacılarla yaptığı gö-
rüşmedeh basına yansı-
yan "Acelemiz var. Böyle
çıksuvdüzehiriz'' sözlen-
ne dikkat çekti.
Çekinmez, yasanın
teknik ve hukuki değıl,
kamu vicdanınuı rahatla-
tılması gerekçesiyle ya-
pıldığını belirterek "Ya-
sanm teknik savunucusu
yoktur. Plan ve Bütçe Ko-
misyonu'na gönderilir-
ken bifc bakanlar memur
edilip çahşünlnuşlardır"
dedi.
Çekinmez, Bankalar
Yasası'yla batık banka
sahip ve yöneticileri ile
akrabalanndan fonun
Alacaklan için Amme
Alacaklan Yasası'nın
uygulanmasıyla bekle-
nendüzeydetahsilat ya-
püamayacağuu savundu.
S/FIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Telekom tartışması, hükümetin
MHP kanadını neden bu kadar çok
kızdınyor? Onlar, vatan millet için mi
yetkinin Ulaştırma Bakanlığı'nda ol-
masını istiyorlar? Kemal Derviş
başkasının adamı da, MHP'li bakan-
lar bu ülkenin bakanlan mı? Son kriz
sırasında açıkça ortaya çıktı ki, mil-
liyetçilik edebiyatı bu ülkeyi her ge-
çen gün daha çok fakiıieştiriyor. Ne-
den mi böyle? Çok basit Milliyetçi-
lik konusunu en çok kullanan MHP
son seçimlerde eski oy oranlannı ne-
redeyse üçe katladı. Ecevit'in
DSP'sinin de seçimlerdeki başansı-
nın ardında "sol milliyetçilik" sloga-
nının büyük etkisi olmuştu.
12 Eylül 1980 askeri darbesinin
ana söylemleri de "bölücülüğe",
"anars/ye" karşı vatanın milletin kur-
tanlmasıydı. 12 Eylül döneminde ya-
zılan bütün ders kitaplan, 12 Eylül
cuntasının liderlerinin yaptığı konuş-
MHP'yle 'Tanrı Türk'ü Koru'muyor!malar hep "milliyetçi" edebiyatın pe-
kiştirilmesi yönündeydi. Onu izleyen
dönemde Kürt sorununun demokra-
tik bir şekilde çözülememesi de
"Türk milliyetçiliği"rim yükselişini art-
tırdı. Son 15-20 yıl içinde Türkiye bir
milliyetçilik dalgasıyla yüz yüze gel-
di. Istiklal Marşı, Türk bayrağı bütün
toplum tarafından neredeyse yeni-
den keşfedildi.
Milliyetçilik söylemiyle, demokra-
si düşmanlığı, otoriter ve despotik
tercihler birbirini destekleyip geliştir-
di. MHP gibi geleneğinde şiddet ve
otorite olan milliyetçi bir hareketin
yüzde 18Tık oy yüzdesine ulaşması
bu ortam içinde gerçekleşti. ^icak,
Türkiye'de milliyetçilik geliştikçe,
otorite sevdalılan güçlerini arttırdık-
ça ve militarizm tarihinin en prestijli
aşamasmı yakaladıkça ülkenin so-
runlan arttı, yolsuzluk aldı yürüdü,
ekonomik iflas gündeme geldi. Yük-
selen milliyetçilikle, yolsuzluğun ve
rüşvetin at başı gitmesinin tesadüf
olduğunu kim söyleyebilir? Güç ka-
zanan mirıtarizmle, hırsızlannyaygın-
laşıp iktidann tepelerine tırmanması
arasında bir bağ olmadığını kim id-
dia edebilir?
•••
Türkiye; Cumhuriyet'in kuruluşun-
dan bu yana en büyük ekonomik ve
siyasi krizi yaşıyor. Türkiye; Cumhu-
riyet'in kuruluşundan bu yana en mil-
liyetçi© hükümet tarafından yönef-
liyor. Türkiye'nin askeri gücünün,
Cumhuriyet'in kuruluşundan bu ya-
na en yüksek düzeye ulaşması övü-
nülerek anlatılıyor.
Yeniden Enis Oksüz'e dönersek,
o neden Telekom konusunda ısrarlı
davranıyor? Milletin çıkarlannı sa-
vunduğu için mi? Telekom en büyük
rant olanaklanndan birisiydi, tıpkı
bankalar gibi. Şimdi hem bankalar
hem de Telekom, siyasilerin keyfin-
ce kullanamayacağı bir duruma ge-
tiriliyor. Iştetam bu noktadaşimdiye
kadar hiçbir konuda ulusal çıkaıiar-
dan söz etmeyen birtopluluk, aniden
"ulusal çıkar" derdine düştü.
MHP'nin çıkaıianyia, ulusal çıkarla-
nn birden nasıl örtüştüğünü gülerek
izleyebilirsiniz.
MHP'liler "ulusal çıkar"\an koru-
ma konusunda kahramanca(!) mü-
cadele ettikçe, tesadüf bu ya halk
yoksullaşıyor, ekonomi çöküyor. Bü-
tün bunlann hiçbirinin rastlantı olma-
dığı bir gerçek. Türkiye ilkel milliyet-
çilikle, baskıcılığın, gelişmeye diren-
menin, yotsuzluk ve hırsızlığın el ele
olduğu gerçeğini hiç bu kadar açık
bir şekilde yaşamamıştı.
Vatan millet edebiyatı kann doyur-
muyor. Demokrasi düşmanlığı üzeri-
ne kurulan despotizm bir ülkeyi güç-
lü hale getirmiyor, tam tersine ele gü-
ne muhtaç hale düşürüyor. MHP'nin
iktidara ortak olması bir bakıma bu
ülkenin geleceği için iyi bir deneme
olanağı yarattı. Kaba milliyetçiliğin,
yükselişe değil bunalıma neden ol-
duğunu halk yaşayarak görüyor.
Halkta büyük umutlar yaratan Refah
Partisi'nin bir koalisyonla iktidara ge-
lince içine düştüğü durumu, şimdi
de MHP yaşıyor.
•••
MHP iktidarayapıştıkçave "ulusal
çıkartaT adına nutuk attıkça, ne ya-
zık ki "Tann Türk'ü" korumuyor.