Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 MAYIS 2001 PAZAR
10 PAZAR Y4ZILARI dishab(a cumhuriyet.com.tr
ENGtN
AŞKIN
Oradabir
Türk var,
uzakta -*"*••=.••
Türkiye'de gençliğin ilkyazmda depreşir
dış ülke tutkusu. Yasaklarla kuşatıhnış bir
yaşamın ekonomik ve toplumsal
özgürlüğe olan yoğun özlemi, "bir
yeriere" kapağı atma istemini körükler
durur. Dar kalıplara uymaya durmadan
zorlayan baskılarm hep buyrukçu ve
bağnaz cenderesinden kurtulmak isteyen
genç, genelde hep Amerika'ya gitmeyi
düşler. Onu sıkboğaz eden, ruhsal
depremlere zorlayan o acımasız ve
konformist dayatmacılıktan kurtulmanın
tek yoludur dışanlara girmek. Amerika
olmazsa Kanada ya da Avrupa'da, oralann
gençleri gibi özgürce yaşamak. Gerisini
iyice irdelemeden, deneysel ve kültürel
birikimini sorgulamadan, dil bihneden
kapağı atacağı ortamda, bir düş ülkesinin
onu bekledığini sanır. Dış yaşam •
deneyimi, bavul turizmini aşmayan bir
kuşağm yetersizliğiyle büyük bunahmlara
yuvarlanacağı gerçeği hiç aklına gelmez
genç bireyin. Dışanlarda Türk olmak,
ancak göç denen deneyimle her gün
yaşanarak öğrenilen bir cebelleşmenin
öyküsüdür. Neon ışıklanrun örttüğü yaban
kentlerinde, çoğu kez yahuzlıkla, üzgüyle
ve düş kınklığıyla simgelenen bir
yaşamla yüz yüze gelir genç birey. Adrm
adrm yüzleşeceği dışlanmayı pek
anlayamaz ilk önceleri. Kulağını çınlatan
uyum sözcüğü, adım attığı ve belki de
yaşarmnm sonuna kadar sürdüreceği
yepyeni evrende, onu herj yinelenen bir
toplumsal smava zorlar. Oğrenihnesi ya
da pekiştirilmesi gereken yeni bir dil, yeni
yaşam kurallan,
TORONTO geldiği
dünyadan çok
başka bir ortamı
haber verir. Eğer
yüzü esmerse,
eğer kara
bıyıklıysa,
horlayıcılığm ilk
deneyimleriyle yüz yüze gelir. Admın
telafruzundan, kötü Ingilizcesinden kopup
geldiği kültüre ve ulusal kimliğine kadar,
onu yâd ellerde bekleyen horgörü,
acımasızca saldınr. Irkçıhğın, o kara
sözcüğün kirli anlamıyla çok yakından
tanışır az sonra. Insan onuruna yönelik
tüm çirkinliklerin özet tanısıdır ırkçılık.
Onun esmer yüzünden daha koyu renkli
olan yüzlerin, cildi siyah olanlann zor
koşullannı gördükçe, kendi durumuna
sevinir gibi olur. Özgeçmişi ve bireysel
deneyimi oldukça aynmlı olan başka
göçmenlerin de benzer bunahmlara yenik
düştüğünü öğrenir. Kafaya durmadan
kakılan tarih kesitlerindeki kıyımlarla
suçlandığı anlar, bilgi dağarcığının
yetersizliğiyle hep "Hsyır, olmadı"
umarsızhğına sığınır. Zaten eciş bücüş
olan Türkçesi, belki boyalı Türk
medyasuıdaki köşe yazarlanndan gelen
esinle, belki de Toronto'da kendi
toplumundaki zibidilerin etkisiyle
Türkilizceye dönüşmüştür. Büyük
Kanada kentlerinde dernek kimliğiyle
oluşturulan elitist ve gösterişçi
etkinliklere layık görülmediği için ya
kahvelere ya da irtica odaklanna rutsak
düşer. Takunyadan kravata aşama yapan
bol dövizli yobazlann art niyetli
dostluğunu hiç irdelemez. Büyük
umutlarla geldiği yeni ülkeyi tanımak,
öğrenmek, özümsemek için parmağını
bile kıpırdatmamıştır. Kördüşünüye teslim
olan çelişikli yaşamında, içe
kapanmışlığının suçunu Kanada'ya yükler
hep. Tüm içeriksizliğine karşın bilgiyi
durmadan horlar. Hemen her gün geriye
kesin dönüş yapacağını ilan edip durur,
ama köprüler kesınlikle atıldığı için o asla
geriye dönemeyecektir. Tıpkı onu
dışlayan toplumu gibi, kafasındaki
gettoda sıkışıp kahnıştu-. Yıllardır yaşam
sürdüğü Kanada'ya tümüyle sırtını
çevirmiştir. Bu böyledir de, Türkiye'ye
giderken, Türk pasaportunun sorunlar
yarattığını hiç unutmadan, hep Kanada
pasaportunu taşır cebinde. Durmadan
Kanada'yı kötüler. Birçok göçmen
yurttaşı gibi, Kanada onun için sadece
maaş çekinde bir adrestir.
Lordlar Kamarası'nda taranmakyasakIngiliz medyasında öyle pek de kıyamet
koparmadı.. ama nedense benim çok ilgimi
çekti. Haber özetle şu: 27 yaşındaki kadın
berberi Maria Hicks, Lordlar Kamarası'na
girmek için aday gösterilince, bu tür
başvurulann değerlendirildiği komisyonun
başkanı Stevenson adlı lord fena bozulmuş,
"Listeye berberleri koyamazsınız. adaylann
Lordlar Kamarası'na uygun olması gerekir"
demiş. Bu kısacık haberden de anlaşılıyor ki,
Lord cenaplan sadece berberleri değil,
muhtemelen aynı düzeyde gördüğü benzeri
meslekleri de İcüçümseyen ifadeleri pek bir
perdesiz sarf etmiş anlaşılan. Adı geçenin,
alçakgönüllü adam taklidi yapmak gereğini
unutup dilini tutamaması açıksözlülüğünden
değil, çok belli ki patavatsızlığından
kaynaklanmış. Oysa Lord'un, milletin gözü
önünde en azından görüntüde, hiçbir mesleği
ve meslek erbabını küçümsemiyormuş gibi
davranması gerekirdi. Monarşinin eliyle
ayncalıklı duruma getirilen kişilerin bir de
açık seçik başka meslekteki kategorileri
küçümsemeleri yok mu.. gerçekten kızıyor
insan. Lord hazretlerinin "adaylann Lordlar
Kamarası'na uygun olması gerekü-" sözleri
bir hayli dikkat çekici. Bir şaşkınlık anına mı
geldi de söyledi bilinmez ama, herhalde Lord
efendi de biliyor olmalıdır ki, Kamara'ya
"uygunluğu" adayın kendisi değil, onu oraya
seçen belirliyor. Yani bugünkü Lordlar
Kamarası'nı oluşturan muhteremlerin
arasında da Stevenson gibi düşünecek
olursak, mesleki açıdan "uygun" olmaması
gereken, fakat geçmişte Başbakan'ın
önermeye değer gördüğü, kraliçenin de
teveccühüne mazhar olmuş şahsiyetler
bulunabilir pekâlâ. Bu önermenin
ya da mazhariyetin politik taktik
vs. gibi nedenleri olduğu da
unutulmamalı. Yaşantımızda
vazgeçilmesi düşünülemeyecek
mesleklerden biri berberlik
bildiğiniz gibi. Fakat her nedense
toplumda vazgeçilmezliği
oranında hak ettiği itiban
görmüyor. Bunda berberlik mesleği değil,
yarardan çok imaja meyilli kafa suçlu elbette.
Yine hak ettikleri saygıyı görmeyen kimi
mesleklerden ne parlak adlar çıkmıştır oysa...
Iktisatçı ve sosyolog oluşunun yanı sıra
Konfüçyüs'ün bir arşiv memuru olduğu da
iddia edilir. Diderot, bir ara baba mesleği
bıçakçılık yapmış, matbaanın mucidi
Gutenberg yıllarca bir kuyumcuda, J. J.
Rousseau da hem bitki aşılama işinde hem de
LONDRA
bir gravürcünün yanında çıraklık etmişlerdi.
Isa, kimilerine göre balıkçı, büyük bir
çoğunluğa göre ise bir marangozdu
bildiğiniz gibi. Kristof Kolomb'un dokumacı
olduğu da bilinmedik bir şey değil. Yani Lord
Stevenson'a sorarsanız, arşiv memuru,
bıçakçı, çırak, marangoz veya dokumacı
oldunuz mu lord olma şansınız yok. Tamam..
bu meslekler soylu olmaya engeldir
kimilerine göre, ama kimilerine
göre de kral, imparator ya da
sultan olmak, işçi olmaya engel
değildir. Rus Çan Deli Petro'nun
kılık kıyafet değiştırip Hollanda
ERDEMOL tersanelerinde işçi olarak çalıştığı
söylenir.
^ ^ _ ^ ^ ^ Bizden de verilecek çarpıcı
~~^^~^~" örnekler var. Avcı Sultan Mehmed
döneminin en büyük musiki üstatlanndan Itri
Mustafa Efendi'nin Esirciler Şeyhliği yaptığı
kimin aklına gelir? Şair Cemal Süreya ile
Nabi Darphane Müdürlğü yapmışlardı. Şair
Bayburtlu Zihni ise maliyeciydi bildiğiniz
gibi. Lordlar, sıradan
insanlann aralannda olmalanna pek sıcak
bakmıyorlar ama, sıradan insanlar gibi
davranmak zorunda kalıyorlar. Soylulann da
vergi ödemelerine karar verilince geçim
MUSTAFA
sıkıntısına düşmüş ne kadar lord varsa. sahibi
olduklan şatolannı para karşılığı halkın
ziyaretine açtıklannı daha önce yazmıştun.
Milletten uzaklarda yaşamaya pek bir tutkun
lordlann meteliksiz kalınca haneyi para
karşılığı gezdirmeleri 'Lordluk'a uygun
olabildiğine göre, bir berberin lord olması da
garip bulunmamalıydı. Kaldı ki berberlik,
dünyanın en şefkatli mesleklerinden biri oysa.
Reşat Ekrem Koçu, Türk Giyim Kuşam
Sözlüğü'nde eskiden berberlerin, tıraşı,
müşterinin başını dizine yatırarak yaptığını
yazar. Düşünebiliyor musunuz?
Uzaktan sizi gören de başınızı babanızın
dizine koyup, saçrnızı okşattığınızı sanabilir.
Ingilizlerin History Today adlı popüler tarih
dergisinin kapağında bu görüntü, gravür
olarak yer almıştı. Demek ki sadece bizde
değil, dünyanın başka yerlerinde de
berberler, tıraşı, Koçu'nun aktardığı gibi
yapıyorlardı. Yani Lord, bence Maria
Hanım'a karşı çıkarak. o kendini beğenmişlik
dolu kafasını koyabileceğı şefkatli bir dizden
mahrum oldu aslında. Maria Hanım'ın
reddedilmesi ise kendisi için gayet iyi
olmuştur. Dizi ne kadar güçlü olursa olsun,
züppe bir kafayı taşıması
zor olurdu belki.. kimbilir?
Ayıbalıklannı
kurtarma -- -;
operasyonu
Rusya, ûlkenin kuzeyindeki Beyaz
Deniz'de buzda sıkışıp kalan ve açlık
tehHkesryie karşı karşıya bulunan
yaklaşık 2 milyon yetişİdn ve 300
yavru Grönland ayıbahğını
kurtarma operasyonu başlatü.
Kuzeydeki Murmansk Lmuun'ndan
dün bir buz kırma gemisi yola
çıkü. Gemi, taşıyabileceği kadar
yavru ayıbahğını alıp 10-12
günlük bir volculuktan sonra,
doğal beslenme alanı olan
Barents Denizi'ne götürecek.
Bir uçak da 5 bin ayıbalığııu
besleyecek kadar yiyecek
götürecek. 2 milyon ayıbahğı
Beyaz Deniz Körfezi'ndeki buz
kütielerinin ûzerinde sılaşıp
kaldL Geçen yıl doğan
ayıbalıklannın parçalanan
buzlann ûzerinde Barents
Denizi'ne ulaşması gerekiyordu.
Ancak bu yıl buzlar hava
koşuDan yüzünden parçalanmadı.
(REUTERS) ;
Doğu Avrupa mafyası Âlmanya'da
Geçenlerde Stuttgart'ta yakayı
ele veren Rus Vbdimir'i
gündüz görseniz, gece
uykunuz kaçar. Dev yapılı,
kapı gibi, görünümü dehşet
verici. En ünlü plastik cerrahi
uzmanı bile Vladimir'de
başanlı olamaz. Polis onu
basına. "En zor işlerin
üstcsinden gelen örgüt adamı"
diye tanıtırken Vladimir çok
öfkeli bakıyordu. Alman
polisine göre, Rusya'da 6 bin
500 çete var. Yüz bine yakın
"eteman" bu çetelere
çalışıyor. Hdmut Kohl'ün
1980'li yıllarda Alman asıllı
Ruslara ülkenin kapılannı
açması sonucu Almanya'ya 3
milyon göçmen yerleşti.
Rusya Almanlan Federasyonu
Başkanı Adoif Braun, daha
1.4 milyon Alman asıllı
Rus'un gelmek için sıra
beklediğini söyledi. Gelir
gelmez ellerine Alman
pasaportu tutuşturulan bu
insanlar sayısız hükümet
desteğinden yararlanırken
seçme ve seçihne hakkını da
elde ediyorlar. Türklere 40
yıldır verilmeyen haklann
çoğundan onlar yararlanıyor.
Bir başka gerçek de Almanca
öğrenmekte ve dolayısıyla
topluma uyum sağlamakta çok
büyük zorluklarla
karşılaştıklan. 18 yaşın
altındaki Rus gençlerinin çoğu
okulda sorun yaşıyor, boş
zamanlannı Rus
diskoteklerinde ya da gençlik
çetelerinde geçiriyor.
Almanya'nın kapılan Rus
Yahudilerine de açık. 10 yılda
65 bin Yahudi Ahnanya'ya
yerleştirildi. Benzeri
toplumsal sorunlan onlar da
yaşamakta. Berlin
Yahudi
cemaatinden
tarihçi Juüus
Schoeps'ün
"Almanya'ya
gelen Rus
Yahudilerinden
yüzde 30'u Yahudi ~~"~™~
değfl" açıklaması çok ilginç!
Moskova'da bu işin de
karaborsası varmış. Schoeps'e
göre: "4 bin maıia basüran
Yahudi okhığunu kanıtlayan
bdgefcri elde edebilrvor.""
Alman polisi, Rus mafyasının
ülkeye böylece "yasal yoktan"
adam soktuğuna inanıyor.
Polis sendikası gecenlerde
kamuoyunun ve politikacılann
dikkatini, Doğu Avrupa'dan
gelen bu tehlikeye çekmek
STUTTCART
AHMET
ARPAD
istedi. Sendika Başkanı
Konrad Freiberg'in
açıklamalan alarm verici!
Özellikle Sovyetler Birliği'nin
dağıhnası sonucu ordu, polis
ve istihbarat kuruluşlanndan
on binlerce eleman işsiz kaldı.
Kapatılan kimı parti ve devlet
şirketlerinin kapitallerinin
hangi kanallara gittiğini de
kimse bilmiyor. Alman
polisine göre bu paralar
çetelerin oluşturulmasında
kullanılmış.
Batı'nın Rusya'ya
akıttığı onlarca
milyarlık
yardımlar da
ülkeye girdikten
birkaç gün sonra
resmi paralarla
•^^~^~— birleştirilıp yine
Batı'ya yatınm olarak
çıkanlmakta. Rus mafyasının
Slovakya, Almanya ve
Fransa'daki "temsilcileri" bu
paralan özellikle enerji
kuruluşlanndan çöp
endüstrisine, turizmden inşaat
sektörüne kadar değişik
alanlara yahrmakta. Fransız
Rivierası ile Ispanya'nın
Akdeniz kıyılannda büyük
emlak ticareti artık Ruslann
"denetiminde." Avrupa'daki
Rus mafyası Almanya'dan
yönetiliyor. Başkent Berlin ile
Frankfurt'ta "yeralü'' onlardan
soruluyor. Avrupa'daki
organıze suçlarda Ruslar
giderek ağırlık kazanıyor.
Insan ve uyuşturucu ticareti ile
fuhuş, başka örgütlerden, kaba
kuvvetten hiç çekinmeyen
Ruslara geçiyor. Sendika
Başkanı. "Pblonya'da bir
komiserin a\hğv Almanya'da
temizlik işlerine giden
Polonyalı bir kadının
kazancından düşük olduğu
sûrece, Doğu Avrupa'da
güvenlik güçlerindeki yiyiciliği
ayıplayamayız'
1
' dıyor.
Freiberg, AB'nin sınırlanru
Rusya'ya dayandırmak isteyen
Alman politikacılann
"uyuklamasının" bıiinçli
olduğuna inanıyor. Başkan'a
göre politikacılar ivedi
önlemler almazsa eski
demirperde ülkeleri AB üyesi
olduğunda Avrupa'yı tam bir
fıyasko bekliyor. "AB'nin
doğuya açılmasuu sadece
ekonomik çıkarlan nedeniyle
onaylayanlar, bu büyümenin
hukuki, iç güvenlik ve
toplumsal açıdan ne büyük
riskler taşıdığını göz artn
ediyorlar'' dıyor Freiberg.
Dubai'nin neyi
güzel?
Türk Hava Yollan yerine bu
kez zamanlama nedeniyle
Emirates Hava Yollan'nı
tercih ediyoruz. Hizmette
THY'den geri kalmıyor
Emirates. Basra
Körfezi'nden Dubai'ye uçak
süzülürken ışıklarla
bezenmiş bir şehri
izliyorsunuz pınl pınl.
Dubai'de Istanbul'un
serinliği, yerini gecenin
sıcaklığına bırakıyor.
Birleşik Arap Emirlikleri, 7
emirliğin bulunduğu federe
bir ülke. 1971 'de
bagımsızhğına kavuşmuş,
yüzölçümü 83 bin 600 km2.
nüfusu 2.7 milyon. Başkent
Abu Dabi ile Dubai en t .[„„,
büyük şehirleri. Dubai'de
sıcaklık nisan ayında 30-32
derece civannda, Körfez'den
sürekli hafif esen rüzgân
var, bu yüzden sıcaklık
rahatsız edici değil.
Dubai aslında bir Arap şehri
yerine daha çok Amerikan
şehirlerini anımsarıyor.
Yüksek binalan
ve villalan,
yollan ve
dükkânlan.. her
şey Amerikan
havası veriyor.
Kaldığım 5 gün
içerisinde ^ ^ _ _ _ _
hemen hemen
hiç Arapça duymadun
desem doğru. Dubai'de
ticaret ve hizmet sektörü
tamamen yabancılara açık.
Araplar bütün işleri Hintli,
Pakistanlı ve Filipinlilere
ihale etmişler sanki. Her
yerde onlar var. Dubai'nin
geniş yollan yeşil çimen ve
çiçeklerle süslenmiş.
Arabalann çoğunu "üst
klas" arabalar oluşturuyor.
Binalar da Arap
mimarisinden pek
etkilenmemiş görünüyor;
daha çok cam kaplamalı.
hoş, modern binalar. Hoş,
mimari yapılanyla villalar,
sanki birbiriyle yanş halinde
zenginlikte. Araplann
dışında bu villalara sahip
olma hakkı yabancılara
tanınmamış. Tann Araplara
burada petrol, kum ve denizi
DUBAİ
vermiş. Günde 2.2 milyon
varil petrol üretimi ile
zenginliği kanıtlanıyor. Her
taraf kum; şehir sanki plajın
üzerine kurulmuş. Tatlı su
deniz suyundan üretiliyor.
Dubai'de hiçbir ağaç ve
yeşillik kendiliğinden
olmamış. Hep bu yeşil
çimenler, çiçekler ve az da
olsa ağaçlar kendileri
tarafmdan yetiştirilmiş.
Dubai, petrol zenginliğinin
ötesinde Ortadoğu'nun
ticaret ve turizm merkezi
olma yolunda önemli aşama
kaydetmiş. Sahillerdeki altın
kumsallar, temiz, berrak
denizi ve özellikle hemen
bütün otel zincirleri 3e • - '• t
Dubai, Ortadoğu'nun
"MiamTsi olma yolunda.
Nitekim geniş golf sahalan,
yeni kurulmakta olan
modern marinası ve daha
birçok olanaklan ile
Dubai'nin, özellikle zengin
turistlerin uğrak yeri olacağı
kesin. Hemen her yerde içki
serbest. Insan
kendisini -
Arapça yazılan
görmese- bir
Amerikan
şehrinde sanıyor.
Dünyanın bütün
tanınmış
markalan
Dubai'de yerini almış.
Dubai'de her şey ama her
şey, insan yapısı. Kumdan,
çölden, yeşil bir "vaha"
yaratılmış.
Yöneticiler, petrolün bir gün
biteceğinin farkındalar. Bu
yüzden ülke ticarete ve
turizme olabildiğince
açılmış. Kendinizi güven
içinde hissediyorsunuz.
Dubai'nin neyi güzel
derseniz, geleceği güzel
diyebilirim. Ortalama 5 yıl
sonra Dubai, Ortadoğu'nun
incisi olmaya aday.
Eğer yolunuz Dubai'ye
düşerse altın
kumsallannı ve
denizini görmeden
dönmeyin. Yalnız yaz
aylannın yüksek nemi ve
sıcaklığının bunaltıcı
olduğunu da unutmayın.
MEHMET
PALA
1)1 M / İ SK\ f-M.l-.RI-. İI.CİİNC: Ö Y k Ü . h R . TFK.NİK KONL'I.AR.
MAY1S 2001 ~ SAYI 205
DE>4ÎZDE SICAK VE GÜNEŞLE MÜCADELE
EPOKSİVE
KULLANIM YERLERİ
KIYI KIYI
DENİZLER
TEKNELERDE ELEKTRİKSEL LMNİYET
Demirciler Silesi, 8 Codde, No 71 Zeytinbomu- İSTANBUL
Tef: (0212) 664 16 94 • 510 28 71 Fab (0212) 558 67 85
İLAN
ADIYAMAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 2000/583
Davacı Ali Kaya, davalılar Ergin Buğur ve Aysel Işçimen aleyhlerine açmış olduğu
tazminat davası ile ilgili duruşma gün ve saatinin davalılardan Gazikent Mah. 17. Cad.
Gül Apt. D. 1 Gaziantep adresinde ikamet eden Aysel Işçimen'e tebliği cihetine gidilmiş,
ancak adreste bulunmaması nedeniyle teblıgatın yapılamadığı. bila tebliğ iade edildiği,
davalı Aysel Işçimen'in 18.6.2001 tarihlı duruşmaya gelmesi veya kendisini bır vekille
temsil ettirmesi, aksi halde davanın gıyabında yürütülüp karara bağlanacağı hususu ila-
nen tebliğ olunur. 16.4.2001.
Basın: 24555
tLAN
TC
DERELt ASLtYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 2000/52
Davacı Giresun merkez Kavaklar Mahallesi nüfusu-
na kayrtlı Adem ve Ayşe'den olma 1972 dlu Hava Çak-
mak tarafmdan aynı yerde nüfusa kayıtlı Mahmut ve
Leman'dan olma 1969 d.lu davaiı Yaşar Çakmak aley-
hine açılan şıddetli geçünsizlik nedeniyle boşanma ve
müşterek çocuklan 1990 d.lu Feıiıat Çakınak'ın velaye-
tinin kendisine verilmesine ılışkin talebine yönelik açı-
lan davada yapılan tüm araştırmalara rağmen davalı Ya-
şar Çakmak'ın teblıgata yarar açık adresi tespıt edile-
medığinden adı geçene dava dilekçesi ve duruşma gü-
nünün ilanen tebliğıne karar verilmış olmakla,
Karar gereğince yukanda açık kımlıği yazılı davalı
Yaşar Çakmak'ın mahkememızin 1.6.2001 günü saat
11.25'te yapılacak olan duruşmasına bizzat gelmesi ve-
ya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde
yokluğunda yargılamaya devanı olunacağı ve sonuçlan-
dınlacağı hususu ilanen tebliğ olunur.
Basın: 15323
Şoföriük dersleri verilir.
05354669492
EYÜP 3. ASLtYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Esas No. 2000/439
Davacı: Fikrettin Öngel
Vekili: Av. Abidin Gürocak, Millet Cad. Muratpaşa
Sok. No: 8 Yenihan Kat: 5 Büro: 517 Aksaray-lstanbul
Davalı: Orhan Özgele, Fevziçakmak Mah. 2. Cadde
No: 8/15 Esenler-lstanbul
Dava: Alacak
Cevap süresi: 15 gündür
Davacı vekilince davalı aleyhine açılan ecrimisil da-
vasının ara karan gereğince,
Davalıya belırtilen adresine dava dilekçesinin tebliğ
edilemediği, adres araştırmasında da adı geçenin elve-
nşli adresinın bulunamadığı anlaşıhnakla, 7201 sayıli
kanunun 29; 28 maddelen hükümlerine binaen dava di-
lekçesinin ilanen tebliğine karar verihniştir.
Davalının 10.07.2001 tanh, saat 09.30'da hazır olma-
sı, bellı olunan gün ve saatte gelmeniz veya kendinizi
bir vekil ile temsil ettırmenız, gehnedığiniz veya ma-
zeret bildirmediğiniz ve delillerinizi ibraz etmedığiniz
takdirde HUMK'nin 213 ve 375. maddelen gereğince
yargılamamn yokluğunuzda yapılıp hakkınızda hüküm
kurulacağı hususu dava dilekçesinin tebliği yerine ge-
çerli olmak üzere ilan olunur. Işbu ilan yayımlandığı ta-
rihten itibaren 15 gün sonra yapılmış sayılacaktır. ll^n
olunur. 04.05.2001 Basın: 26311
İLAN
KADIKÖY 2. SULH HUKUK
MAHKEMESİ
Dosya No. 2001,51
Mahkememizce verilen 17.1.2001 tarih 2001/51 Es.
2001/267 K. sayıh karar ile, M.K. 355. maddesi gereğin-
ce, Ahmet kızı 1957 doğxımlu Leman Özdabağ vesayet
altına alınarak, kendisine kardeşı Bilge Topçu vası tayin
edilmiştir.
Keyfıyet ilan olunur. 17.4.2001.
Basın: 25063
BİLCİNİZE
2 yaşında sanşın, yakışıklı PAŞA gibi
bir kedi sahibi olmak isteyenlerin dikkatine.
0 212 513 84 60-61
0 212 512 05 05 - (552 - 555)
Tunceli Eğitim ve Sağlık vakfı
www.tuncelivakfi.org.