Katalog

SAYFA CUMHURİYET 6 NİSAN 2001 CUMA 8 HABERLER Ecevrt, polise ıınut verdi • ANKARA (Cumburiyet Bürosu) - Başbakan Bülent Ecevit, polis teşkilatının 156. kuruluş yıldönümü nedeniyle Içişleri Bakaru Sadettin Tantan, Emniyet Genel Müdürü Turan Genç ve beraberindeki heyeti kabul etti. Ecevit, kabulde polisin, huzurun ve halkın güvencesi olduğunu belirterek * Polisin halkahuzur sağlayabilmesi için kendisinin de huzur içinde olması gerekir" dedi. AIYT tesislerine yenistatü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt îkmal ve NATO POL Tesisleri Işletme Başkanlığı kurulmasına ilişkin yasa tasansı ile TSK'nin ihtiyaç fazlası mallanmn yabancı devletlerdeki kurum ve kuruluşlara satılabilmesine olanak sağlayan yasa tasansı dün TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildı. Yasa, özelleştirilen POAŞ içerisinde bakanlığa bağlı olarak çahşan Akaryakıt tkmal ve NATO Tesisleri (ANT) Başkanhğı'nın yeni bir hukuki statüye kavuşturulmasını öngörüyor. Çörekçi'den telefon • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilen subaylara ödenen kadrosuzluk tazmınatı ile Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personeline ödenen asayiş tazminatının arttınlmasına ilişkin KHK dün TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. FP Grup Başkanvekili Bülent Aruıç, emekli generallerin batan bankalar başta olmak üzere bazı özel şirketlerde görev aldığına dikkat çekerken adını andığı eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Ahmet Çörekçi FP grubunu aradı. Annç görüşmeler sırasında tekrar kürsüye çıkarken. Çörekçi 'tıin telefon ederek Park Holding'den aldığı öneriyi kabul etmediğini bildirdiğini aktardı. CHP'de isöfalar bîtmiyop • tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)-CHP'de istifacılara her geçen gün yenileri ekleniyor. Son olarak eski Didim Belediye Başkanı Mehmet Soysalan ve genel merkez tarafından görevden alınan Denizli eski il başkanı ile il meclisi üyeleri dün partiden istifa ettiler. Eski CHP Denizli İl Başkanı Sabir Kocamaz ile birlikte partilerinden aynlan 17 CHP üyesi dilekçelerinde, "Mevcut siyasi partiler. Türkiye'nin sorunlarma çözüm üretme ve büyük çoğunluğu temsil etmekten çok uzaktır" dediler. ADKF düzenledikleri Atatürk Kurultayı'nın asılsız iddialarla eleştirildiğini belirtti: Karalamalar gerçek chşıİstanbul Haber Servisi - Atatürkçü Düşünce Kulüpleri Federasyonu (ADKF) Başkanı AK Şahin, federasyonun, Türkiye çapında Atatürkçü, ilerici, devrimci gençleri, aydınlan, öğretim üyelerini ve Atatürkçü düşünce uğruna mücadele etmiş kişileri birleştiren tek kurum ADKF Başkanı AU Şahin, çok sayıda aydın, öğretim üyesi, yazarve demokratik kitleörgütü temsilcisinin katıhmıyla düzenledikleri Anadolu Kurultayı'nm, asılsız iddialarla karalanmaya çauşddığmı anlatb. olduğunu vurgulayarak "ADKF, yeniden Kuvayı Miffiye sözüyle yola çıkan aydmlanmızm, ülkemizin ve halkunızuı son ve gerçek umudu olmuştur" dedi. Şahin, bazı Atatürkçü Düşünce Kulüpleri ve topluluklannın kendilerine yönelik olan ve dün gazetemizde de yer alan eleştirilerinin gerçeği yansıtmadığmı vurguladı. Ankara Üniversitesi'nin evsahipliğinde, çok sayıda aydın, öğretim üyesi, yazar ve demokratik kitle örgütü temsilcisinin katılımıyla düzenledikleri Anadolu Kurultayı'nm, asılsız iddialarla karalanmaya çahşıldığını anlattı. Türkiye'de kimsenin Kemalizmi. birkaç küçük grup ya da siyasi parti uzantısmdan öğrenmeye gerek duymadığını ifade eden Şahin. fikirlerinin, yayın organlan olan "Beri* dergisinde de yer aldığını ve toplumdan çok olumlu tepkiler aldıklannı anımsattı. Şahin, "ADKF'nin var olum amacuun Türkiye siyasetinin içinde bulunduğu çözümsüzlük içerisinde gençliğin Cumhuriyetin ilk yıllanndaki Kuvayi Milliye ruhıınu Türk siyaset hayatma getirmesini . sağlamak ve çözüm olmaknr'' diye konuştu. ADKF üyesi kulüp ve topluluklar da gazetemize yaptıklan açıklamada, kendilerini eleştirenlerin, kurultayda çıkıp konuşmak yerine, hizipçilik yapan dar gruplar olduğunu savunarak "Gerçek dışı sözler ve suçlamalaria bizleri eleştirenkrin, Kemafizm adına hiçbir olumlu çabası ve katlosı yoktur. Kuruttaya katılan isimlerin hangisi, 41 ünrversiteden gelen hangi kulüp, hangi rektör ya da bUun insam, hangi aydın Kemalizm karşrtı idi? Bu tür tavırlar içinde olanlar, Atatürkçülüğün kitleselleşmesini engeüemekten başka bir şey yapmıyor, Atatürkçüleri bölüyorlar" diye konuştular. Ulkücü mafya babası, 'Fransızlan cezalandırmayı düşündüm ama eyleme geçirmedim' dedi Çalacı: Ajanbk teklif edildi Alaattin Çakıcı İstanbul Haber Servisi- Fran- sa'nuı İstanbul Başkonsoloslu- ğu'nda görevli bir diplonlata si- lahlı saldın düzenlemeye hazır- landıklan öne sürülen. ülkücü mafya lıderi Alaattin Çakıa ile 6 adamının yargılanmasına de- vam edildi. istanbul 1 No'lu DGM'deki duruşmaya, başka suçlardan tutuklu Alaattin Çakı- cı ve Serdar Cömert ile tutuk- suz sanık Hıar Ülker katıldı. Duruşmada Alaattin Çakıcı, kimseyle ılgili suikast emri ver- mediğini savunarak Fransızlar tarafindan 3 kez, Türkiye ile il- gili bilgi vermesi kaydıyla ajan- lık yapması karşılığmda serbest bırakılacağının söylendiğinı • Fransız diplomata suikast hazırlığı nedeniyle hâkim karşısına çıkan Alaattin Çakıcı, 'Fransızlan sevmek zorunda değilim' diye konuştu. Çakıcı, 'oto faresi' olarak söz ettiği Vedat ve Nuri Ergin kardeşlerle aynı yere, öldürülmesi için konulduğunu öne sürdü. öne sürdü. Çakıcı, Fransa'ya yerleşen ailesinin de sürekli Fransız polisinin baskısına ma- ruz kaldığını iddia ederek bu- nun nedenini öğrenmek için bir Fransız aramaya başladığını söyledi. Çakıcı, bu durumun, te- lefonunu dinleyen emniyet gö- revlilerince yanlış anlaşıldığını savundu. Fransızlan sevmek zo- runda olmadığını ifade eden Çakıcı. "Fransa'dayken bey- nimde düşünüyordum bir Fran- sıza ceza vermej i. Ama bu sade- ce bir düşünceydL Eyleme dö- nüşmediği sürece suç olamaz" dedi. Çakıcı, "Karagümrüklü 2 o- to faresi" olarak nitelendırdiğı Vedat ve Nuri Ergin kardeşler- le aynı bölüme "öldürülmesi için" konulduğunu iddia etti. Kartal Cezaevi'nde bulunur- ken Moskova'dan atılmak sure- tiyle kendisine çok büyük bir zarf gönderildiğini anlatan Ça- kıcı, zarfın içinden adına Detro- it şehrindekı bir bankadan 1 milyondolarlıkçek,birde 1938 yılında çekilmiş bir mezuniyet balosu fotoğrafı çıktığmı kay- detti. Fotoğraftaki kişilerinbaş- lannın vücutlanna göre büyük olduğunu ve farklı yönlere bak- hğını görünce bunun fotomon- taj olduğunu anladığını belırten Çakıcı. "FotoğrafadikkaÜibak, ne demek istediğunizi anlarsuı" yazısı üzenne fotoğrafa bakma- sı için verdiği kişinin kısa süre içinde. u Fotoğraftaki kafalar çı- kıp üstümeathyor" diyerek dep- resyona gırdiğini söyledi. GitaristMarcSinan, Gölcük'teki kimsesiz çocuklara müzik eğitimi verilmesinisağlayacak Bu proje sadece çocuklar için Yolsuzluklar araştırılıyor Başbakanlık Kızılay'ı inceliyor • Kızılay'daki yolsuzluk iddialan üzerine Denetçiler Kuralu Başkanı Günay Aksoy, Başbakanhğa çağnlarak gerekli belge ve bilgilerin Teftiş Kurulu'na verilmesi istendi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun, Türkiye Kızılay Derneği'ndeki yolsuzluk iddi- alan üzerine harekete geçtiği bildirildi. Türkiye Kızılay Deraeği Kayyum He- yeti Başkanlığı'ndan yapılan açıklama- da, özellikle 17 Ağustos depremi sonra- sında Kızılay 'da bazı iddialann gündeme geldiği anımsauldı. Kızılay Demeği De- netçiler Kurulu'nca sık sık vurgulanan ve basında yer alan iddialar üzerine Denet- çiler Kurulu Başkanı Günay Aksoy'un Başbakanhğa çağnlarak gerekli belge ve bilgilerin Teftiş Kurulu'na verihnesinin istendiği bildirildi. 17 trihon Brahk zjmmet bdgeâ Açıklamaya göre, Aksoy'un bugün Başbakanlığa teslim edeceği dosyada şunlar yer alacak: "40 milyon dolar çıkar sağlambğı iddia edilen KANSAŞ ihalesi belgeJeri,depremdeharcandığjüeri sürö- len 17 trilyonhık zimmet belgesi, hac ka- fîksindeki yolsuzhıkiddiası,lzmitteBay- raktar Hokfing'e ait faasarb bir binanın 4 trilyon Kraya ahnmak istenmea, Anka- ra Kıalay'dald büyük bmanm Beğendik Grmasma hangi yöntemlerle verfldiği, trüyonluk ihalekrin gizüce yapıkhğı ve Kıâlay yönetkilerinin kurduklan şirket- ierie çılrar mğlariıklan jririialaraıa ynmv fikbdgekr." SAADET USLU Almanya'da yaşayan kla- sik gitarist Marc Sinan, dü- zenlediği konserlerin gelir- leriyle Gölcük'teki kimse- siz çocuklara müzik eğiti- mi verilmesini sağlayacak. Ellerinde bulunan parayla projeyi 2 yıl sürdürebile- ceklerini söyleyen Sinan, müzi- ğin da- ha çok çocuğa ulaşma- sı için herke- Marc Sinan, şimdiye kadar depremzedelere yardım amaçh 15 konser verdL sin yardımını bekliyor. Alman bir baba ve Türk bir annenin çocuğu olan Marc Sinan, 12 yıldır kla- sik gitar konserleri veriyor. 1999 yılında meydana ge- len depremin ardından Al- manya'da yardım amaçh 15 konser veren Sinan, topla- nan paralarla çocuklar için bir şeyler yapmak istemiş. Sinan, bu sıralarda tanıştı- ğı Aknan-Türk Vakfı yet- kililerinin Gölcük'te kimsesiz çocuklar için başlattığı Çocuk Köyü projesine müzikle katkı- da bulunmaya karar ver- miş. Henüz 25 yaşrndaki Marc Sinan, "Kimsenin değiL Sadece çocuklaruT dediği projesı hakkında sorulanmızı şöyle yanıtla- dı: • Projeye kanhnanız nasüoklu? Gölcük'te kimsesiz çocuklann yaşaması için bir köy yapıldı. Bu köyde 8-18 yaş- lan arasındaki çocuklar ka- lıyor. Ben müzisyen olarak orada bir proje yapmak is- tiyorum. • Peki sizin projenizin çerce\esi nedir? Almanya'da Orff Ensti- tüsü var. Bu ünlü bir beste- ci, çocuklara müzik öğret- me tekniği geliştirdi. Sis- temde teknikten faydalanı- lıyor, ama ülkenin kendi müzik kültürü çocuklara öğretiliyor. Biz Gölcük'te- ki kimsesiz çocuklara bu eğitimi vereceğiz. İlk önce genel bir müzik eğitimi, sonra da öğrenmek istedik- leri enstürmanlara göre eğıtim devam edecek. • Projeniz ne aşamada tkı tane müzik öğretme- ni tuttuk. Hazıranda eği- timlere başlamayı düşünü- yoruz. Projenin adı Yase- min Projesi. Öğretmenlerin maaşlan, masraflar Alman- ya'dan gönderilecek. • Finansnıan nasd sağla- nacak? Elimizde Almanya'da verdiğim konserlerin gelir- leri var. Bunlar ancak 2 yıl için yeterli. Ama projenin oturması ıçın en az 5 yıl ge- rek. Bu projenin devam et- mesi lazım. 2 yıl sonra pa- ra biterse kötü olur. En çok istediğim de bu proje sade- ce Gölcük'te kalmasın. Ne kadar çok para toplayabi- lirsek o kadar çok çocuğa ulaşabiliriz. Benim işim konser ver- mek. Bu nedenle ben Tür- kiye'ye geldikçe projeyi ta- kip edeceğim. Eminim ge- reken parayı bulabileceğiz. Ama ben Türkiye'nin pro- jenin önemini kavramasını istiyorum. • Projeye destekvermek isteyenler sana nasıl ulaşa- biür? Sadece destek vermek is- teyenler değil. bu projenin yaygınlaşmasını isteyenler de ulaşabilir. Ne kadar çok insan projeye dahil olursa o kadar iyi olacak. Bana Mechthildenstr. 3980639 München 0173/3700582 ya da [email protected] adresinden ulaşabilirler. DEPREMZEDELERE GİZLİCE 500 MİLYAR YARDIM YAPTIĞI ORTAYA ÇIKTI Ayhan Şahenk toprağa verildi NtĞDE (Cumhuriyet) - Yakalandığı amansız hasta- lığa yenik düşerek yaşamı- nı yitiren Doğuş Grubu Yö- netim Kurulu Başkanı Ay- han Şahenk' in cenazesi dün Niğde'de toprağa verildi. Bayındırlık ve îskân Baka- nı Koray Aydın, Ayhan Şa- henk'in 17 Ağustos 1999'daki depremin ardın- dan yardım çahşmalan için 500 milyarlık bir çek verdi- ğini ve bunun gizli kalma- sını istedığini söyledi. Istanbul Teşvikiye Ca- mii'nde önceki gün düzen- lenen törenin ardından uçakla Nevşehir'e, oradan yaklaşık 500 araçtan olu- şan bir konvoyla doğum ye- ri Niğde'ye getirüen Ayhan Şahenk'in cenazesi, dün Devlet Hastanesi morgun- dan ambulansla alınarak Kayardı Bağlan'ndaki 2 katlı yazlık evine getirildi. Buradan alınarak saat 12.10'da cenaze namazının kılınacağı Hüsamettin Ağa Camisi'ne getirilen Şa- henk'in bayrağa sanlı tabu- tu polislerin omzunda mu- salla taşına konuldu. Çok sayıda politikacının yanı sı- ra Niğde Valisi Refik Aslan Oztürk, Emniyet Müdürü Akalay Sönmez, Niğde Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferhat Ecer, Belediye Başkanı Mümin tnan ile işadamlan ve Niğde halkı- nın katıldığı cenaze nama- zının ardmdan Ayhan Şa- henk'in cenazesi, yaptır- mayı planladığı Huzure- vi'nin bahçesüıde toprağa verildi. DEPREM BULUTU: Birileri bizi işletiyor! MİKDAT KADIOĞLU Türkiye'de gün geçmiyor ki doguştan meteorolo- ji ve/veya deprem uzmanı olan biri medyamızda boy göstermesın. Son günlerde önce bir ingilizce öğret- menımiz meteorolojik uydu görüntülerindeki bulut- lara bakarak 5 Nisan için sözde deprem tahminleri yaptığını iddia etti. Sonra, bir doçentimiz de çıkıp 20 Haziran-10 Temmuz tarihleri arasında "heterojen yağış" olacağı tahminıni ajanslar ile ülkeye ilan etti. ABD'de yaşayan, Çınli emekli kimya profesörü ve onun Türk öğrencisı özetle şunlan yazıp söylüyor: "... Ansızın, gökyüzünü uzun biryılan gibikaplayan sıyah bulutlar belirdi... Bir deprem meydana gelmeden önce yer altı kaya katmanlanndaki çatlaklardan, fay hattı boyunca gaz çıkışı oluyor. Bu gaz, gökyüzüne yükselip soğuk havayla karşılaşınca yapay ve ince uzun bulutlar oluşuyor. Bu bulutun üzerinde görüldüğü yerde 76 gün içinde deprem oluyor. TV'de yanlış duymadıysam bu bulutlar 45 dakikalık bir ömre sahıp." Böylece deprem bulırtu, "45 dakikalık, siyah, sıcak ve ince birbulut". Deprem bu- lutu tahminlerinin yer aldığı web sayfasında Türkiye üzerinde gözlenen sözde deprem bulutlanna da ku- tupsal yörüngeli uydulardan alınmış görüntüler ile örnekler de verilmış. Fakat, uydunun ısmi ve bu görüntülerin görünür ya da ısıl bantlardan alınıp alın- madığı gibi bilgiler verilmemiş. 11 340 çeşlt bulırt var! Meteoroloji uydu görüntülerinin büyük miktarda aynntı içermelerinden dolayı (bir MR veya Röntgen filmi gibi) gerekli eğitimi almamış kişilertarafından yo- rumlanması zordur. Uydu görüntülerindeki bulutlann yorumlanabilmesi için öncelikle bulutlar hakkında yeterli bilgiye sahip olunması gerekiyor. örneğin bu- lutlar, oluştuklan yüksekliklere göre alçak, orta ve yüksek seviyeli, içeriklerine göre de su (sıcak), buz kristali (soğuk) ve kanşık bulutlar olarak üçe aynlır- lar. En kapsamh bulut sınıflandırması ise Luke Hovvard tarafından 1803 yılında yapılmıştır ve bugün hâlâ geçertidir. Luke Howard'a göre bulutlar 10 (gen- era) x 14 (specıes) x 9 (vaneties) x 9 (features and ac- cessory) olmak üzere teorik olarak 11340 çeşittir. Bu kadar çok sayıdaki bulut içinden seçip işte bu "de- prem", bu "aşk", bu da "ekonomi" vb. bulutu diye- bilmek için bulut fiziğine ve meteorolojiye bir ömür vermek gerekir. Hiç olmazsa, Uydu Meteorolojisi der- sini alıp, dağ dalgalan, bu- lut caddeleri, yer çekimi dalgalan, uçak ve gemi egzoz izleri ve ip bulutlan gibi ince ve uzun olan cisimleri meteorolojik uydu görüntülerinden tanıya- bilmeyi ve birbirlerinden ayırt edebilmeyi öğrenmek gerekir. Aynca böyle bir işe kalkışan kişinin uydu mete- orolojisi ile birlikte uzaktan algılama teknikleri hakkın- da da bilgi sahibi olması gerekir. Görünür ışıkta alın- mış uydu görüntüleri, bulut örtüsü ile ılgili bilgi veren ve yere yakın uzaydan alınmış dünyafotoğraflandır. Butür uydu görüntüleri, bulutlar tarafından uzaya geri yans»- tılan güneş ışınlannı (albe- do'yu) temsil eder. Bu görüntülerdeki beyaz alan- lar bulutlan, grinin değişik tonlan da açık gökyüzü şartlannı temsil eder. Kalın bulutlar daha yüksek bir yansıtmaya sahiptir ve görünür uydu görüntülerinde ince bulutlardan daha parlak görünürler. Bununla bir- likte alçak, orta ve yüksek seviye bulutJannı görünür uydu görüntülerinde birbirlerinden ayırmak zordur. Bu üç farklı seviyedeki bulutlar yaklaşık olarak ben- zer albedoya sahip olduklarından, bunlan birbir- lerinden ayırt edebilmek için infrared (kırmızı altı, ısıl) uydu görüntülerini kullanınz. Kırmızı altı uydu görüntülerine geçmeden Çin'de gözle görüldüğü ifade edilen siyah renkli, ince ve uzun olduğu söylenen "deprem bulutu"nun, siyah renginden dolayı güneş ışınlannı yansıtmayacağı için görünür ışıkta alınmış ûydu görüntülerinden kolayca tespit edilemeyeceğine dikkatinizi çekmek istiyorum. Kırmızı altı (ısıl) uydu görüntüleri ise, görüntünün oluşmasına katkı sağlayan cisimlerin sıcaklıklannın bir ölçüsünü verir. Bu görüntülerde daha sıcak olan cisimler, soğuk olan cısimden daha koyu olarak görülmektedir. Atmosferin en alt tabakasında sıcaklık yükseklikle azaldığına göre, yüksek seviye bulutlan aşağı seviye bulutlanndan daha soğuktur. Böylece, aşağı seviye bulutlan, ısıl görüntülerde yüksek seviye bulutlanndan daha koyu bir renkte ve daha yüksek- te olan bulutlar da daha pariak bir şekilde belirir. Ben- zer şekilde farklı miktarda ısınmış yer yüzeyinin da- ha fazla ısınmış bölgeler koyu, daha az ısınmış böl- gelen de açık renkte görülür. Aynca, "yeraltından çıkarak, gökyüzüne yükselip soğuk havayla karşılaşınca yapay ve ince uzun bu- lutlar" oluşturduğu anlatılan bu gaz bulutunun, örneğin, 10 km yükseklikteki buzul bulutlardan da- ha sıcak olacağınâ dikkat etmeliyiz. Bu durumda da "deprem bulutu", yer yüzeyi ve alçak bulutlara ben- zer bir şekilde koyu bir renkte olacağından ısıl uydu görüntülerinden de net bir şekilde tespit edilemez. Sonuç olarak, deprem bulutçulannın verdikleri bilgiler ile web sayfalarına koyduklan uydu görüntü- lerinde bırçok eksik ve çelişkiler mevcuttur!.. Bir de dergide yaptıklan açıklamaya göre bu bulutun ol- gunluğa ulaştığı zamanki büyüklüğü, depremin "magnitüdü" konusunda bilgi veriyormuş... Altı saat- te bir alınan uydu görüntüleri ile de bulutun tam ol- gunlaşıp ortadan kaybolmadan önceki büyüklüğünü uydulardan tespit edip depremin büyüklüğünü tespit ediyorlar! En ilgınci de, "Hint Okyanusu üzerinde" 36000 km yükseklikte bulunan sabit yörüngeli uy- dudan "saat başı" alınan görüntülerin, yaklaşık o- larak 850 km yükseklikte bir yörüngede bulunan ku- tupsal yörüngeli uydudan alınanlar kadar net olma- masının "Bu uydu oldukça yaşlı..." şeklinde ki 'biy- olojik' açıklamasıdır... Yaşanan iki büyük deprem ile travma geçirmiş bir topluma karşı medyanın da her kesimiyle biraz da- ha seçici davranarak ve sorumluluk duygusu ile hareket etmesi gerekmez mı? Maalesef, onlarca magazin ve spor muhabirinin, yazannın ve editörünün yanı sıra bir tane bile bilim editörü bulundurmayan; en ciddi haber ve bilimsel demeçleri bile haftf içerik, spot ve başlıklar ile çarprtarak sansasyonel hale ge- tirip müşteri toplamaya çalışan medya kuruluşlanmız olduğu sürece, "Bu ülkede herkes birbirinı işletme- ye" devam edecek gibi görünüyor...