23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 NİSAN 2001 CUMA 14 j P l J K kultur(acumhuriyet.com.tr 16 Nisan'da verilecek olan 5. Afife Tiyatro Ödülleri'nin 12 kategorideki adaylan açıklandı Odenelditiyatrolarçeldşiyor:KüMr Senisi - Bu yıl beşincisi düzenlenen Afife Tlyatro Ödülleri 2001'in 12 kategoriye ait dörder ada- yı ve dört özel ödülün sahipleri açık- landı. Yapı Kredi Sigorta tarafindan düzenlenen yanşmanın ödül törenı 16 Nisan'da Lütfi Kırdar Sergi Salo- nu'nda gerçekleşecek. Yanşmanın seçici kurulu, tiyatro sanatçısı Tunç Yalman, yazar ve Yeditepe Üniver- sitesi Tiyatro Bölümü Başkanı Dr. FûsunAkath, öğretim üyesi ve Ulus- lararası Istanbul Tiyatro Festivali Yönetmeni Doç. Dr. Dikmen Gürün, tiyatro eleştirmeni, öğretim üyesi ve çevirmen Seçkin Sehi, öğretim gö- revlisi ve tiyatro yönetmeni Engin Uhıdağ, Nokta dergisi tiyatro eleştir- meni ve yazar Üstün Akmen ve Ga- latasaray Ünıversitesi Öğretim gö- reylisi Demet Taner'den oluşuyor. Özel Ödüller dalında bu yıl Muh- sin Erruğrul Özel Ödûlü Haldun Dormene, NisaSerezliAşlanerÖzel Ödülü Samiye Ün'e, Cevat Fefami Başkut Özel Ödülü Özen Yula'ya (Ay Tedirgınliği) ve Tiyatroda Yeni Kuşak Özel Ödülü Celal Kadri Kı- noğlu'na (Cahgula) venlecek. Cüneyt Çahşkur'un yönettiği Is- tanbul Devlet Tıyatrosuyapımı "Le- enane'inGüzeUikKralicesr yedı, Aü Taygun'un yönettiği tstanbul Şehır Tiyatrosu yapımı "Hasır Şapka" al- tı, Ali Poyrazoğlu'nun yönettiği Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu yapunı ''Ko- bay'' beş ve Kenan Işık'ın yönettiği Bakırköy Belediye Tiyatrosu yapımı "lvan Ivanoviç Var Mrydı Yok Muy- du'' adlı oyun dört dalda aday göste- rildi. Yılın En Basarılı Prodükslyonu: Hep Aşk Vardı(Kent Oyuncuları), İvan Ivanoviç Var Mıydı, Yok Muy- du? (Bakırköy Belediye Tiyatrosu), Kobay (Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu), ğaziçi, Emre Kmay (Mary Mary)/ Bakırköy Belediye Tiyatrosu, Şükrü Türen (Hasır Şapka) Yılın En Basanlı Müzikal /Komedl Kadın Oyuncusu.- Ayda Aksel (Özel Hayatlar)/ Is- tanbul Devlet Tiyatrosu, Nurseli tdiz (Tuhaf Bir Çift - Tiyatro Istan- bul), Seray Gözier (Kaktûs Çiçe- ği)/ IDT, Suna Pekuysal (Hasır Şapka) Yılın En Basarılı Sahne Tasarımcısi: Leenane'uı GüzeDikKraKçesi( Istan- bul Devlet Tiyatrosu) Yılın En Basarılı -*• Yönetmeni: M Poyrazoğlu (Kobay), Cüneyt Çahşkur(Leenane'ın Güzellik Kra- liçesi)/ÎDT, Genco Erkal (Oyuncu)/ Dostlar Tiyatrosu, Mustafa Avkıran (Ay Tedirginliği)/5. Sokak Tiyatrosu Yılın En Basarılı Erkek Oyuncusu: Ali Poyrazoğlu (Kobay), Genco Erkal (Oyuncu) ,HahıkBüginer(Ay- nlış/ Oyun Atölyesi), Köksal En- gür(Mösyö Knepp)/Aksanat Pro- düksıyon Tiyatrosu Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu: Derya Alabora (Zapt-u Rapt)/ Ti- yatro Grup. Sumru Yavrucuk (Le- enane'ın Güzellik Kraliçesi), TObe Saran (Mösyö Knepp), Zuhal Ofcay (Aynlış)/Oyun Atölyesi Yardımcı Rolde Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu: Fırat Tanış (VVoyzeck)/ Istanbul Şehır Tiyatrosu, Ismail Incekara (Özel Hayatlar)/ Istanbul Devlet Ti- yatrosu, Sükan Kahraman (Hasır Şapka)/ tstanbul Şehir Tiyatrosu, Yurdaer Okur (Leenane'ın Güzel- lik Kraliçesi) Yardımcı Rolde Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu: Defhe Şener (lvan Ivanoviç Var mıydı, Yok muydu?), Mahperi Mer- toğhı (Hasır Şapka), MeralÇetinka- ya (tvan Ivanoviç Var Mıydı. Yok Muydu ?), Rüçhan Çahşkur (Leena- ne'ın Güzellık Kraliçesi) Yılın En Başarılı Müzikal/ Komedl Erkek Oyuncusu: Civan Canova (Kaktüs Çiçeği)/ls- tanbul Devlet Tiyatrosu, Cüneyt Ya- iaz(Yeni Bir Hayat Için)/ Tiyatro Bo- Aül Yalkut (Hasır ŞapkaJ,Banş Dinçel (Kobay), Ethem Ozbora (Leenane'ın Güzellik Kraliçesi), Nurullah Tuncer (VVoyzeck) Yılın En Başarılı Clysl Tasarımcısı Naz Erayda (Troilos ve Kressi- da)/ Istanbul Şehir Tiyatrosu),NB- gün Gürkan (Hasır Şapka), Nurul- lah Tuncer (VVoyzeck), Serpil Tez- can (Caligula)/ Istanbul Devlet Ti- yatrosu En Başarılı Sahne Müztfll llker Görgülü (Sokağa Bakan Pencere)/ Oyuncular Tiyatro Gru- bu, Nurertin Özşuca (Bir Çift Sözü- müz Var Aşka Daır)/ Düşün Tiyat- rosu, Sethn Atakan (Aynlış)/ Oyun Atölyesi, Yannis SouKs (Troilos ve Kressida)/ tstanbul Şehır Tiyatrosu Yılın En Başarılı isık Tasarımcısı: ÜhanOren (Troilos ve Kressida), Murat tpek (lvan Ivanoviç Var mıydı, Yok muydu?) ,Yakup Çar- ûk (Caligula), Yüksel Aymaz (Ko- bay) Liseliler, bugün başlayacak 1. Istanbul Felsefe Günleri'nde üç gün 'estetik'i tartışacaklar Hayal kuran bir gençlik iiretîr Bir ihtiyaç olarak felsefe BURCUGÜNÜŞEN "Fekefe platformu ashnda bir ihtiyaçü. Febefeyte ügile- nenarkadaşlanmızdarbirçerçevedeçatşrnakzorundaka- byorlardı. Hem müfredat yetersizdi bem de okulda kendi- nizi ifade etmek için çok verimli bir ortam yoktu" dıyor OnurKüçükarslan 4 yıl önce Felsefe Kurumu'nun dades- teğini alarak, lise öğretmenve öğrenciierinin girişimiyle yo- la koyulan Istanbul liseleri Felsefe Kutüpleri Platformu hakkında liseli öğrencilerle söyleştik. tlk yıl 'Özgüriük', ikinci yıl 'Edebiyata FelsefefleBak- mak' ve üçüncü yıl 'Adalet' başlıklarmı tartışan platformun bu yılkı gündemi ise 'Esteök'. Emek Zeybek, bu başlığın beğeni seviyesi düşük bir toplum modeline bir karşı çtkış olduğunu belirtiyor. "Hakikat dediğkniz şey ancak estetik bir formiaortayaçtkabi- in" Seminerler akade- misyenlerle işbirliği içinde gerçekleştirüi- yor ve öğrenrilerden biri seminerin mode- ratörlüğünü üstleni- yor. Bunlar arasında 'Foocaırit'da Beden veEstetik', 'Brecht'te Estetik' ve 'Orhan Pamuk ve Postmo- demtzm' başlıklı ça- hşmalar da bulunu- yor. Platformun ama- ct, felsefeyi gündeîik ••^^^^HBH^iMHiMMnM^ı^ yaşama ait bir alan olarak kurgulayıp, sorulan daha disiplinli birbiçimde sor- mak. Öğrenciler devlet liselerineulaşamamaktanvekad- ro yetersizliğinden şikâyetçi. Platformun çahşmalannı sür- dürebilmesi için yeni öğrencilerin kaülımı gerekiyor. Öğ- rencilerin genellikîe kolej ve Anadolu liselerinden olma- lan,çalışmalannyaygınlaşmasmı ve farklı toplumsal sınıf- lardan bakış açılannın bir araya getirilmesini engelliyor. Özellikle devlet liselennde felsefeye karşı varolan önyar- gılar bu platformun genişletilmesinde engel oluşturuyor. "Feisefe kulübü ohnayan, pratik olarak ohnasma izin verB- meyen o kadar çok okul var kL. Kolejlerde bfle felsefe ku- lüpieri diğerkri&e göre daha fazla tepkiçekiyor. Felsefe ku- H'ıh» dfflüdiğpndf kimi «kBİlanf a sanki gbti Nr parofet sğy- ledinizve bir şeyler oluyor {pbi" diyor Deniz. ç gün boyunya sürecek olan 1. Istanbul Felsefe Günleri, sırasıyla St. Benoit, Robert ve Istanbul liselerinde yapılacak. Felsefe Günleri'ne Istanbul dışından da (Urfa, Izmir, Ankara, Tarsus, Samsun, Antalya) ögrenciler katılacak ve bütün yıl yaptıklan okumalarla elde ettikleri birikimleri paylaşacaklar. Düşünce tarihlnln bütünlüfiü EMEK ZEYBEK (Saint Benoit Lisesi / Lıse 3): Felse- fe okumalanmda seçmeci davranmıyorum. Çünkü bu- rada düşünce tarihının bütün- lüğü söz konusu. Liselerdeki felsefe dersle- ri yeterli değil elbette. Ama bunu demek de bir çözüm de- ğil. Okuldaki belirlenmiş bil- gileri aktaran eğitimle felse- fe birikimi oluşacağına inan- mıyorum. Platformun ortaya çıkışm- da, düşüncenin üretilmesi ve • Felsefe yapmak için hayal kurabilmek gerek. Ama 20 yıldır gençliğin elinden hayalleri çalınıyor. Tüketmeyi değil, üretmeyi yaşamının merkezine alan bir gençlikle ancak felsefe üretimi tekrar verimli hale gelebilir. kü felsefe toplumsal sorun- lara yabancı kalamaz. Bu an- lamda biz de çözüm üretme- ye çahşıyoruz. Çevremde gözlemlediğım kadanyla çok küçük, çok kişisel hayaller kurabiliyoruz ancak. Oysa felsefe üretmek için daha bü- yük hayaller kurabilmek ge- rek. Şu anda daha çok kitle kül- türü üzerine okuyorum. Çün- bilir. Ve bu bir ihtiyaçtır da. Ortak paylasım var DENİZ MARDtN (Italyan Lisesi / Lise 4): Okul benim ıçın felsefeye ilgi duyulabile- cek bir yer ohnadı.Platform- dakı durum çok farklı, çünkü orada bir paylasım ortamı var. Bir şeyler kazandığımızı hissediyoruz. Tekbiryönden yor. Bunun değişmesi gerek. Lise birden itibaren felsefeye ahştırmak gerek öğrencılen. Aynca felsefe kulüpleri üze- rinde, her okulda aynı derece- de olmasa da büyük bir baskı var. Felsefe kulübüne girebil- mek için aileden onay getiri- yorsunuz. Işin komik tarafi sırf bu yüzden kulüpten aynlanlar oldu. Aılenin kâfasındaki bir- takım şeylen değıştiremiyo- ruz. Bu da çok acı bizim için. Platform, olimpiyatlarahazu"- lanmada katkı sağhyor. Ama asıl amaç bu değil. Çocuklar hep bir şeylere hazırlanır ama platformda böyle değil. Orada Istanbul Liseleri Felsefe Kulüpleri Platfbrmu'ndan Emek Zeybek, Onur Küçükarslan, Deniz Mardin, Ayşe Eraslan, Melodi Öz. serbestçe paylaşılabilmesi adına ımkânlanmızı genişlet- me çabası etkılı oldu. Felsefe çözüm de üretmell ONURKÜÇÜKARSLAN (Avusturya Lisesi / Lise 4):Samnm lise müfredatın- daki yetersizliğin asıl nedeni, felsefenin 'felsefe tarihi' ola- rak okutulması. Bu anlamda hiç benzemı- yor bizim yaptığımız çalış- maya. Biz soru soruyoruz, başlıklar açıyoruz. Ama fel- sefe çözüm de üretmeli. Çün- kü kitle iletişimi ve kitle kül- türü, toplumu teslim almanın önemli bir yolu haline geldi. Bir Amerikan sinemasının bugünkü gençliğin yaşama bakışmda öyle bir etkisi var ki. Bu etkiyı kırmadan felse- fe üretiminı verimli kılmak çok kolay değil. Öncelikle bu dayatmalarla mücadele et- mek gerek. Hayal kuran bir gençlik, tü- ketmeyi değil, üretmeyi ya- şamının merkezine alan bir gençlik ve yüzünü topluma dönen bir aydın kitlesinin bu- luşmasıyla ancak felsefe üre- timi tekrar verimli hale gele- ilerleyeceğime defişik yön- lerde de bir şeyler öğrenme- ye çalışıyorum. Kulüpler üzerinde baskı var AYŞE ERASLAN (Alman Lisesi / Lise 3): Liselerdeki felsefe derslerini yeterli bul- muyorum. Bundan ıki üç yıl önce son sınıflar için felsefe dersi zorunlu hale getirildi. Bunun saçmahğı nedir? Lise sonda insanlar üniversiteye hazırlanıyorlar. Bu noktada felsefe onlar için sadece bir zorunluluk, sıkıcı bir şey olu- çok serbest, çok özgür çahşı- yoruz. Sevdiğim felsefeciler Fransız ve Alman ekolünden. Albert Camus'yü, Roland Barthes'ı, Heidegger, Nietzsc- he ve Derrida'yı seviyorum. Ortaçağ felsefesine de ilgi du- yuyorum. Estt bir ortam IVffiLODt ÖZ(Vefa Anado- lu Lisesi / Lise 2): Ben tasav- vuf felsefesini benımsedim, Mevlana, Yunus Emre... Kaf- ka okuyorum, Nietzsche'yı se- viyorum. Platformun öğret- menleriyle tamamen eşit bir ilişkı kuruluyor. YAZIODASI SELİM tLERİ Bir Toz Zerresi... Yıldız Kenter'in Hep Aşk Vardı'sirv ne yazık ki yeni seyrertim. Bunu bir utanç gibi söylüyorum. Daha oyun başlar başlamaz, sislere mi, du- manlara mı boğulmuşsak, sahnedeki yapayalnız Ayşe Yıldız'a bende birtakım ezbere dizeler üşüş- tü: "Ürperen yaralara çıplak"... "Bir daralış gön- lünüzde"... önce 'Ayşe Yıldız' üzerinde durmak istiyorum. Sanat yaşamının pek çok yılında 'Yıldız Kenter" diye tanıdığımız bir 'aktris', kendi iç dünyasına, bizim bilmediğımiz benlığıne dönerken 'ün'den soyunmayı gereksinmiş. Bu irkiltici içtenlik oyun boyunca sürüyor. İrkiltici diyorum; çok az insan kalbini bunca açabilir. Benim için çok değerli Yıldız Kenter'i ta- nıma mutluluğuna erişmişlerdenim. Söyleşirken kalbini açtığı bazı günler de hatırlıyorum. Daha doğrusu o günleri hiç unutmam. Ama Hep Aşk Vardı'da Yıldız Hanım her şeyini seyircisiyle pay- laşmaya yol alıyor. Siyasal çizgisi ekonomik sorunlara yol açan, onur savaşındaki hemen her sanatçımızın kalbi- ni dinler gibiydim eser boyunca. Daha çocukluk yıllannda, tiyatro sanatının enginlerine kavuşma- mışken başlayan sarsılışlar, ne tuhaf, adeta bir ömür boyunca sürecektir. Bildiğiniz, inandığınız yolda 'fe/cbaş/raza'yürümeyitercih etmişseniz... Oysa ne kadar kolay olabılırdi: Yıldız Kenter ol- muş Ayşe Yıldız, Deniz Gezmiş'lerden söz açar- ken "Köpek davası"n\, "Bebek davası'ru unuta- bilir, bir 'safta yer alabilir ya da tam tersini yapa- rak Deniz Gezmiş'leri yok sayıp karşı safta haya- tını güvencelerle donatabilirdi. Yürek ikisi için de çarpınca; insan, kendisi için değil, ama sanat ıçin -'sanatı ıçin' demiyorum- oradan oraya koşmak, çırpınmak zorunda kala- caktır. Yazar Yıldız Kenter, incelikle örülü yapıtı- nın bir yerinde, Yıldız Kenter olmuş Ayşe Yıldız için, "Bir toz zerresi..." diyor. Bu söze şimdi bile, oyunu izledikten kaç gun sonra, gözyaşlanmı tu- tamıyorum. Evet, ne pahasına! "Üretmek", hep üretmek için çırpınılmış hayat hikâyesinde, Erol Sima- vi'den Sabancı'nın kapısına, oradan Ankara'ya , Demirel'e sürüklenmek sahneleri, sonunda ken- disinin "bir toz zerresi"nden başka bir şey ola- mayacağını, burada başka türlü 'olunamayaca- ğını' anlamak yıldınsı... Tabii hiç unutmamak gerekiyor: Güneş vurdu mu, ış/ltılardan başka bir şey kalmaz toz zerrele- rinde, elmaslı tozanlarda. Dedim ya, hep dizeler: "Ürperen yaralara çıp- lak I Havalann değmesi I Acır. I Korkunuz ner- deyse I Bir şey söylenecek, bir şey sorulacak- tır." Sonra teşekkür etmek zorunda kalışlar: Ayşe Yıldız'ın ait tarafi ev sahibi olmak için teşekkür et- mek zorunda kalışı, kardeşınin bakıma muhtaç oğluna bir araba edınmek ıçin teşekkür etmek zo- ründa kalışı; hatta, bırbirinden başanlı oyunlara gelerek sanatla beslenen seyirciye teşekkür. En az inciteni, sonuncusu olmalı herhalde. Hep Aşk Vardı'yı tüylerim diken diken olarak seyrettim. Birömrün haysiyetdökümüyleyüzleş- mek kolay degildi. O sahneden ötekine, zikzak- laria sıçrayıp duran, özellikle birinci perdesine ve son 'görüntü'süne büyülenip kaldığım bu oyun, daima Necatigil gibı söylüyor: "Anla sıkıntımı geç git dost, I Nedendirsorma. I Gür bitkiler attında bir benim içfn akar I Alın- gan, onuriu I Istemez görsünler saklı su." Bütün kalbımle inanıyorum ki, milyonlarca "Saklı Su" yaşıyor bu ülkede. O kişilerden bin, o koskoca Yıldız Kenter, ömıiınu verdiğı tiyatro- nun da sağladığı olanaklarla, herkesin karşısına çınlçıplak çıkıyor. Sonra gidip bir 'anne' fotoğrafina sığınıyor. Takvimde h Bırakan: "Çıtyok bellekte /Acı anılan ileriere kaçırmış- tır I Çocuklannı kurtaran bir anne gibi" Behçet Necatigil, yanm kalmış son şiirlerinden... İzmip'de ilk müzayede KüMr Servisi - Papatya Antik Sanat ve Kültür Evi, 8 Nisan Pazar günü Izmir'in ilk müzayedesini Efes Convention Center'da gerçekleştirecek. 226 eserin yer alacağı müzayedede hat eserleri, Osmanlı sanatında önemli bir yere sahip olan tuğralı gümüş eserlerin yanı su^ mücevher, porselen objeler ve bazı ahşap mobılyalarda satışa sunulacak. Katılımm telefonla da yapılabileceği müzayede de aynca Ömer Hasip Köstencevi ve Hasan Vehbi Efendi'nin el yazmalı Kuranıkerim'leri ile Celile Hikmet, Ibrahim Safi, Nedim Günsür, Nejat Melih Devrim, Diyarbakırh Tahsin gibi ressamlann da tablolan yer alacak. R Ü L T Ü R I Ç İ Z t K K Â M l L M A S A R A C I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle