19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 NİSAN 2001 CUMA EGİTtM Üniversüe öğrencüerinin derslere verdikleri mola genellikle uzun sürüyor En gözdeyer: Kantinler• Yıldız Teknik Üniversitesi'nde dersleri sürekli takip edenler 'Orta Bahçe' ve Tonoz Kafe' de bir araya geliyor. Manzaralı 'Teras Kafe'ye gelenler ise arada sırada derslere giren, sınav zamanı birinci grubun peşine düşen, maddi durumu daha iyi olan gençler. SELENBAYCAN Öğrencılerin belki de hayatlannın en önemlı 'flk'lerini yaşadıklan yer- dir okul kantinleri... Buralarda, kimi- leri ilk aşkını yaşar, kimilerinin ilk siyasi düşünceleri şekillenir, kimiie- ri ise geleceğiyle ilgili en önemli ka- rarlan alır. Kantinler, milyonlarca gencin ha- yallerini süsleyen ûniversite öğreni- mi boyunca, öğrencilerin yoğun ders programlannın arasuıda rahat bir so- luk almak ve arkadaşlarla birkaç Öğrenci araştırması "gevikmuhabbeti" yapmak için ken- dilennı attıklan *vaha"lardır. Istanbul'daki ünıversitelenn öğ- rencileriyle, kendilerini en rahat his- settikleri ortamlan olan kantinlerde konuştuk. Önce Yıldız Teknik Üniversite- si'ndeyiz. Bu üniversitede, öğrenci kutuplaş- malan çok belirgin olmamasına rağ- men her kantine farklı öğrenci grup- lan "takılıyor". Görüştüğümüz öğrencilere göre, YTU'de öğrenciler ve kantinleri üç gruba aynlıyor. Dersleri sûrekli ta- kip edip ders notlan tam olan "inek- ler" ve daha sosyal olanlar, "Orta Bahçe" ve "Tonoz Kafe" de bir ara- ya geliyor. Manzaralı "Teras Ka- fe"ye gelenler ise arada sırada ders- lere giren, sınav zamanı birinci gru- bun peşine düşen, maddi durumu da- ha iyi olan gençler. Sezer'i seven gençler... Teras Kafe'de görüştüğümüz bilgi- sayar mühendisliği bölümü ikinci sı- nıfta okuyan bir grup öğrenci, ken- dilerini "spor giyinen, hazır yemek yiyen ve Ahmet Necdet Sezer'i seven, korsan CD alan. kitap okuyan, okul dışında Beşiktaş sahiline giden genç- ler" olarak nitelendiriyorlar. Okulun içinde, yeşilliklerin tam ortasında yer alan Tonoz Kafe'ye öğ- renciler, "ayaküstü bir şeyler aüşür- mak, koşuşturmalan arasuıda kısa bir mola vcrmekamacıvla" uğruyor- lar. Yeşillikler ortasındaki Orta Bah- çe'yi ise "arkadaşlarla ucuzçay içip vakitgeçirmek istedikleri zaman ter- dh ettikleri" kantın olarak anlatan öğrenciler. "Burasuhemenherkesin mutiaka geldiği bir yerdir. Okulun tam ortasında buluştuğumuz bir bahçe" dıyorlar. Okulun manzaralı tek öğrenci kantini olan Teras Kafe, daha çok maddi durumu iyi olan öğrencilerin 'takıldığY bir yer. Havalar iyi oldu- ğu zaman ekonomik durumu o kadar iyi olmayanlar da geliyorlar, ama çaylannı ve sigaralannı yanlannda getiriyorlar! Öğrenciler bu durumu "Çûnkü diğer kafelere göre her şey daha pahah" dıyerek açıklıyorlar. Teras Kafe'yi tercih eden öğrencile- rin çoğunun gelecekle ilgili pek kay- gılan yok. Ailelerinin mesleğini seç- mişler ve mezun olunca da onlann yanında çahşacaklar. Çoğunun kendi otomobilleri var ve okul dışında Bebek ve Ortaköy'de sahilde gezmeye gidiyorlar. YTÜ Makine Mühendisliği Bölümü öğ- rencisi bir Teras Kafe müdavimi. şunlan söylüyor: "Biz okulun demirbaşıyız. Buraya piyasa yapmaya geliriz. Arada ders- lere gireriz. Genelde tüm gün kan- tinde oturur,sonra da Bebektarafina gider biraz da orada otururuz. Sınav zamanı da not peşine düşeriz." Yurtlarda dert var • Yurtta kalan öğrencilerin yüzde 70.3'ü. psikolojik problemler yaşıyor. Kredi ve Yurtlar Kurumu'na bağlı yurtlarda kalan öğrenciler, en çok kalabalıktan, monoton yaşamdan, yemeklerin pahalılığından ve giriş saatlerinin erken olmasından yakınıyor. EğitimServisi-Kredi ve Yurtlar Kurumu'na bağlı yurtlarda kalan ûniversite öğrencileri- nin, yurtlardan aynlma- lannın en önemli nede- ninin kalabalık olduğu ortaya çıktı. Çoğunlukla ekono- mik açıdan başka çare- leri olmadığı ıçin bu yurtlarda kalan öğren- ciler. odalardakı kişi sa- yısının azaltılmasını, giriş saatlerinin uzatıl- masmı, yemeklerin da- ha kaliteli ve ucuz ol- masını, tuvalet ve ban- yolann daha özenli te- mizlenmesini istiyorlar. Kredi ve Yurtlar Ku- rumu Genel Müdürlüğü görevlilerince 44 yurtta kalan 3551 öğrenciyle görüşüldü. Bu araştır- manın sonuçlanndan bir bölümü şöyle: • Öğrencilerin yüzde 61.5' ı banndıklan yurt- tan memnunken mem- nun olmayanlann oranı yüzde 36. • Öğrencilerin sağ- hklannı etkileyen et- kenler arasuıda ilk sıra- da yüzde 60.3 ile odala- nn kalabalık ohnası ge- liyor. Bunu, yemeklerin yetersizliği, temizlik konusuna dikkat edil- memesı, bulaşıcı hasta- lıklara karşı tedbir alın- maması izliyor. • Öğrencilerin yüzde 40.9'u yurt kurallanna uymakta zorlanırken yüzde 53.6'sı yurt ku- rallarma uymakta zor- lanmadığını belirtmiş. • Öğrencilerin yüzde 70.3 'ü kendilerine göre psikolojik problemler yaşıyorlar. « ,. r rt& ! Onenıer Bu sonuçlar karşısın- da getirilen önerilerse şöyle sıralanıyor: • Öğrencileri yurda bağlamak için yurt ka- pasitesinin ve odalarda- ki yatak sayısı azaltıl- malı. Kurumtarafından yapılacak yeni yurt bı- nalannda tuvalet ve banyo, odalann içinde olmalı. • Yurt yöneticileri, öğrencilerin psiko-sos- yal sorunlannın çözü- münde yardımcı olmak üzere hizmet veren psi- ko-sosyal servis ele- manlan ile diyalog ıçe- risinde olmalı. • Sağlık memuru, hemşire ve ambulans hizmetleri tüm yurtlar- da yaygınlaştınlmah. • Personelin öğrenci- lerle daha yakın üetişim kurmasuıa olanak sağ- lamak için yönetim hiz- meti ile büro hizmetle- ri birbirinden aynlmah. GENÇ BAKIŞ Başlarken... FİGENATALAY Merhaba. Sonunda bir 'eğitim sayfa'mız ol- du. Şimdilik yalnızca bir gün. Ama en yakın za- manda gün sayısının artacağını, gazetemizde çocuklara ve gençlere daha çok yer verileceği- nı umut ediyoruz. İlk sayfamızı ûniversite öğrencileri doldurdu. Ûniversite sayısı hızla artar, eğitim kalitesi de ay- nı hızla düşerken kimi üniversiteler ve öğrenci- leri öyle işler yapıyorlar ki yüzümüz ağarıyor. Ûni- versite öğrencilerinin yaşamlannı, yaşadıklan so- runlan, başanlannı sık sık bu sayfalarda görecek- siniz. Ama elbette ki bu sayfa yalnızca onlann seslerini duyurmayacak. Birçok gazetenin, 'aman milletin moralini bozmayalım' diyerek yok saydığı özürlü çocuk- lar, sokak çocuklan, çalışan çocuklar, eğitim ola- nağı bulamamış çalışan ya da çalışmayan genç- ler, henüz okul yaşamı başlamamış minikler, an- ne-babalar, öğretmenler, ûniversite öğretim ele- manlan... kısacası herkes kendini bulacak bu sayfalarda. ' Işimiz zor, biliyoruz. Ama sizlerin bizi yalnız bırakmayacağınızdan da eminiz. Görüş, öneri ve eleştirilerinizi telefon, faks ya da e-mail yoluyla bize ulaştırabilirsiniz. Haftaya görüşmek üzere hoş çakalın. e mailrfigens5(â yahoo.com Ûniversite öğrencilerinin sığuıağı kantinler. Gençler, birbiriyle burada iletişim kuruyor, dertkrini ve sevinçlerini paylaşıyorlar. İÜ'de okuyanlar yüz binlerce kişiye oranla kendilerini şanslı buluyorlar Hayaller veSELİNPOZAN Büyük umutlarla kapısını araladıklan ûniversite, gençlere aradıklarmı verebiliyor mu? Bu soruyu, Istanbul Universitesi öğrencilerine, kimileri için okullan ile tek bağlan olan kan- tinlerinde sorduk. Türkiye'nin en köklü yük- seköğrenim kurumu olan ve milyonlarca gencin, simgeleş- miş o büyük kapısından geçe- bilmek için ter döktüğü Istan- bul Üniversitesi'nde öğrenci- lik, hayallerdeki gibi değil. Öğrenciler, kapıdan geçtikten sonra ideallerini gerçekleşti- rebilecekleri ortamı bulama- maktan yakınıyorlar. Ûniversite öğrencileri ara- sında, gelecekle ilgili en çok kaygı duyanlar ise genç ileti- şimciler... Halkla llişkiler Bölümü son sıruf öğrencisi Sevda, "Okulda- ki teknik olanaklann daha iyi oknasını istcrdim. Bugün kendi kendimi geliştirmek zorunda- yım. Gençler arasuıda kimse • Türkiye'nin en köklü yükseköğrenim kurumu olan Istanbul Üniversitesi'nde öğrencilik, hayallerdeki gibi değil. Öğrenciler, kapıdan geçtikten sonra ideallerini gerçekleştirebilecekleri ortamı bulamamaktan yakınıyorlar. birbirinidinlemiyor. Üetişim Fa- ise bölümlerini istemeden seç- kültesi'nde bile iletişünsizlik ya- tiklerini söyleseler de hepsı ide- şryoruz" dıyor. alist bırer öğretmen ohna haya- Eğitim Fakültesı öğrencileri lini kuruyor. Almanca Bölümü Bilgi universitesi başlattı Yaşam boyu eğitim EğitimServisi- Bilgi Oniversitesi'nce yaşam boyu kesintisiz eğitim düşüncesiyle başlatüan "BÜgi-Eğitim'' programının Bahar-2001 dönemibu ayın ortasında başlıyor. Programda bu dönem, dünya dilleri ve bilgisayar derslerinin yanı sıra "Vahşi Doğa Fotoğrafçıhğı'', "KişihginizSeanizde Gûfidir", «tkebana", "AstantaYoga*ve "Ailddo" gibi yeni dersler de yer alıyor. Kendini geliştirmek, yeni ve farklı ifade biçimleri yaratmak isteyen yetişkinler için değişik seçenekler sunulan programla ilgili ayrmtıh bilgi almak isteyenler, 292 86 99 ve 292 87 00 numarah telefonlan arayabilirler. 4. suııf öğrencisi Ahmet, Türkı- ye'deki olanaklannın sınırlı ol- duğunu söyleyerek "Üniversite ortamuun dünyaya bakış açımı oldukça değiştirdiğini söyleye- bifirim" diyor. Ahmet, bir genç olarak yaşıt- lan hakkında şunlan söylüyor: "Bence iki rürlü gençfik var. Bi- rincisi, şanssız olanlar, yani aile veya çevre baskısı nedeniyie ken- dini getiştirememiş olan gençler. tküıcisi ise bir üniversitede oku- yanlar. Tarüşmalarda gördü- ğüm kadanyla gençlerden umuthıyum. Politikacüann yap- nğı yanhşlan yapmayabitirİer." Istanbul Universitesi bünye- sindeki öğrenci kantinleri ara- sında en çok dikkat çeken ise Sosyal Bilimler Meslek Yükse- kokulu'nun kantıni... Yerli ve yabancı yayınlann yanı sıra öğrencilerin satranç da oynayabildikleri bu kantin- de görüştüğümüz gençler, al- dıklan eğitünin niteliğinin ve koşullarının diğer üniversite- lere göre daha iyi olduğunu belirtiyorlar. BIRBAKIMA SERVER TANtLLt Acılar ve Umutlar Arasmda... Acıların ortasına gelip düştüm. Onlardan bıri, daha Strasbourg'da iken beni ge- lip bulmuştu. Niceyıllann dostu Hartdan Selçuk'u kaybetmiştik. Geçen pazar ben uçakta Istanbul yolculuğundayken, o da burada ebedi yolculuğu- na uğurlanıyordu. Hepimizin böyle son bir seferimiz olacak... 20'li yıllann kuşağındandı Handan Selçuk. O ku- şak, 1923 Devrimi'nin heyecanını ve idealizmini, belki en derinliğine duyan kuşak olmuştur. Yurtse- ver, toplumu ve başkalannı öne alan, ilerici ve ge- leceğe güvenle bakan insanlardır onlar. Bütün bun- lann bir sonucu da, kendilerine olan güvendi. Handan Selçuk'ta bunları hep görmüşümdün Kendi kimlik ve kişiliğinin bilincindeydi; yurt sorun- lannda alabildiğine duyariı, başkalanna kol-kanat durumdaydı. Böyle bir kadının eş olarak rolünü ta- sarlamanız güç değil. Hiç abartmış olmadan söy- lemeliyim: llhan Selçuk'un -malum ve müsellem- başansının üstünü bir parça kazıyınız; altında, ken- di yeteneğinin yanı sıra, Handan Selçuk'un esin verici, yapıcı ve yol açıcı katkısını göreceksiniz. Müstesna bir insandı vesselâm; nur içinde yat- sın! • ölüm acısının arkasından tek avuntumuz, geri- ye kalan tatlı anılar; onlar da yetmediğinde fılozof- luk! Ya sosyal acılar karşısında çare? Gözlerimizin önünde gümbür gümbür bir şeyler yıkılıyor. Öyle bankacılık sistemiydi, şuydu buydu deyip konuyu bir iki nedene indirgemeyelim. Eko- nomik olanın yanı sıra, siyasal ve sosyal bir model- dir çöken. Bu bunalımdan böyle bir teşhisle çıka- bilirsek, belki tek kazancımız o olacak. Savruk kafaların "liberalizm" şarkılan -biraz kı- sılmış da olsa- süredursun, yıkılışın derindeki ne- denleri üzerine eğilen ilginç yazılar da çıkıyor. On- lardan biri, gazetemizin 2 Nisan günlü nüshasında, Türkel Minibaş'ın Derviş'in Telaşı ve Geçiş Döne- mi Yasalan adlı yazısıydı. Yazar, geriye dönüp Tur- gut Özal ve avenesinin yaptıklanna da değiniyor ve bir başka yazann, Erol Katrcıoğlu'nun köşe- sinde, kimi tarihçilere dayanarak yaptığı bir hatır- latmayı naklediyordu. O tarihçiler deriermiş ki, "Roma'nın kapılannı, bazı Romalılar açmasaydı Roma düşmezdi". Işte çöküşümüzün bir nedeni de bu! Suçu, sadece emperyalizme yüklemeyelim; içer- den kapıları açanlar da oldu... Kapılara ve içerdekilere dikkat! • ' ',*• Bu acılar ortamında beni sevindiren olaylar da var Profesor Bülent Tanör'e, geçirdiği bir ufak ameliyat için, Çapa'da geçmiş olsun ziyaretinde bulundum. Pek iyi buldum kendisinı ve çok mutlu oldum. O ve ben, bedensel direncimizin kaynağı olarak, çocukluğumuzda yediğimiz "Kars öa//"nı gösteririz hep; o görüşte ısranmız sürüyor. Tanör, Necmi Yüzbaşıoğlu ile beraber yazdığı bir yeni eserini, Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan 1982Anayasası'na Göre TürkAnayasa Hukuku'nu imzalayıp verdi. Bu kitapla ilgili olarak aynca yaza- cağım. Şimdi söyleyeceğim ise şu: RadikaTde, ge- çen gün Istanbul Universitesi yönetiminin, Tanör hakkında, "sicili bozuk" deyip verdiği bir karara ilişkin bir haber vardı. Donup kaldım. Samimi fikri- mi belirtmeliyim: Istanbul Üniversitesi'nin bugün- kü yönetici kadrosu bu camiaya yakışmıyor. Istanbul Üniversitesi'ne dikkat! 4 Nisan günü, bir ikindi vaktinde, Marmara Uni- versitesi Hukuk Fakültesi'nde bir konferans verdim. Anayasa Hukuku Bölum Başkanı değerli meslek- taşım Prof. Ibrahim Kaboğlu nun onayak olmasıy- la gerçekleşti eylem. "insanlığı Nasıl Bir Gelecek Bekliyor?" genel başlığı altında, yeni yüzyılın ba- şındaki en temel sorunlar üzerinde durdum; çevre sorunu, demokrasinin yeni rolü, ulus-deviet ve ye- ni hümanizma konulan ağııiıkta olmak üzere bir gezinti yaptım. Sorular soruldu, onlan yanıtlamaya çalıştım. Öğrencilerin yoğun ilgisi beni pek mutlu etti. Sorular ilginçti, çok düzeyli idi. Bir kez daha gördüm: Arayan ve soran bir genç- lik yetişiyor. Baskıyla, şunla bunla onlann önünü kesmeyelim. Bırakalım kafalar ışısın, ufuklargeniş- lesin! Yannki Türkiye'yi yaratacak kuşak bu! İçinde ya- şadığı dünyaya ilgi duyuyor; ülkesini de biryereyer- leştirmek istiyor. Onlann heyecanına bakarak, da- ha da umutlandım yannlar için... Özel okullar Ucreder 5 Mayıs'ta açıklanaeak Eğitim Servisi-Ozel Okullar Derneği Baş- kanı Rûstem Ev'ûbog- In, Milh Eğitim'uı üze- rinden 500 bin öğrenci yükünü alan özel okul- Iann sorunlannın gide- rilmesi için yasal dü- zenlemelerin bir an ön- ce yapüması gerektiği- ni söyledi. Özel Okullar Demeği tarafından düzenlenen bir toplanhda bir araya gelen özel okul kurucu ve temsilcileri, Milli Eğitim Bakanlığı'na hukuki haklannı tanı- ması konusunda çağn- da bulundu. Türkiye genelinde 120'nin üzerinde özel okul kurucu ve temsil- cisinin katıldığı toplan- tınuı açılışmda bir ko- nuşma yapan Özel Okullar Eterneği Başka- nı Rüstem Eyüboğlu, okul ücretlerinin 5 Ma- yıs'tan itibaren belli olacağmıaçıkladı. Eyü- boğlu, "Ücretkr konu- sunda, eğhimin kalite- sinden ödün vermejen aynı zamanda veliyi de mağdur etmeyecek bir yol bulacağız. Türki- ye'deki enflasyon oranı- nın yüzdesi mutiaka yûksek olacaktır. Ama okullar, ücretkrinde mutiaka enflasyonun al- ünda bir zam uygulava- caknr" dedi. _ Toplantıda konuşan Özel Dershaneler Birli- ği Başkanı tbrahim Ankan da Türkiye içuı yeni bir eğitim modeli- nin geliştirilmesi gerek- tiğini belirterek "Eği- tim sistemimizi Avrupa Birliği ile uyumhı hâle getirmeliyiz" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle