22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
•'•«-•. • 6 NİSAN 2001 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERtN DEVAMI 19 T U R K I Y E Istanbul PB 16 Sinop Edirne PB 13 Adana PB 21 PB 21 Samsun PB 13 Kocaeiı PB 17 Trabzon Y 11 Çanakkale Izmir PB 17 Giresun Y 11 Y 17 Ankara PB 17 Manisa Y 17 Eskişehir PB 17 Aydın Y 19 Konya PB 19 Denizli Y 17 Sıvas PB 15 Zonguldak PB 15 Antalya Y 22 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van PB Y PB Y Y Y Y 20 15 17 14 15 12 12 Doğu Karadeniz, Do- öu ve Guneydoğu Anadolu'nun doğusu ile kıyı Ege ve Batı Akdeniz sağanak ve gök gurultulu sağa- nakyağışlı.dığeryer- lerparçalıbulutluge- çecek. Hava sıcaklı- öı yağış alan yerierde Biraz azalacak. Dığer yerierde biraz ar- tacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y K Y Y Y Y Y Y 7 3 7 12 10 12 13 10 Münih Y 11 Zürih Bertin Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina Y Y PB Y PB Y B Y 11 14 20 10 14 15 17 16 Y 8 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Trflis Kahire Y B K B PB B Y PB 14 32 0 19 15 13 9 21 PB 18 f*\ Parçalı bdutlu i Sıslı k Çc*bulutiu ı Yağmuriu Kanı Sdukar i Gök güfOtûlû G Ü N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Güvendiğini söylediği halk, (örneğin esnaf, işçi, memur, emekli, çiftçi gibi milyonlar) her gün ayak- ta. Hertürden eylemin içeriğinde hükümete güven- mediklerini yineliyor. ISIe ki, çaresizlikten tek adamın başansına bel bağlayan, bugüne değin her isteğine evet diyen DSP grubu Ecevit'i destekliyor. Gruptaki görüntüyü Başbakanımız; haikın da hü- kümeti desteklediği anlamında algılamış olabilir. "Baba" Bush, eski firmaJan satın alıp yenileye- rek satmakla ünlü Amerikan şirketi adına geldiği (devalüasyondan sonra tam sırasıdır diye) Istan- bul'da; Kemal Derviş'i övdü. Sorunlanmızın "çözümünü önce 'içimizde' ve de sonra IMF desteğinde bulacağımızı" söylerken... Haikın artık hükümete güvenmediğini bilmiyor muydu? Zaten son iki günde ilginç bir manzara ortaya çıktı. Toplumdaki gerginliği, artarak gelişen umutsuz- luğu her gün "Başbakan'la görüşme fırsatı bulan" yakışıklı gazetecilerden biri, aceleye gerek görme- yen Derviş'in tutumuylayaşananlan Başbakan'dan "öğrenme fırsatım" -dün de- yakaladı. Ecevit'in "Zaman geçtikçe piyasa büsbütûn kay- gı verici bir duruma geliyor. Genel bir huzursuzluk var. Dolardaki tırmanış kaygı verici" dediğini akta- nyor. Bu konuda neler yapılması gerektiği sorusuna Başbakan'ın yanrtı aynen şöyle: "Program Hazine'nin (yani Devlet Bakanı Kemal Derviş'in) sorumluluğunda." Doğal olarak iki söylemden şu sonuç ortaya çı- kıyor: Sayın Başbakan, sanki sorumlu başbakan değil. Şu bunalımîı günlerde "hükümeti izlemekle görev- li bir göz-lem-ci!" Evet, bir gözlemci: Dolann tırmanışından kaygı duyuyor, Derviş'i eleştiriyor. Söz yapılması gere- kenlere geldi mi; prograrndan (yani ekonomiden) sorumlu Hazine'yi (yani Derviş'i) adres gösteriyor. Krizin Başbakan katında böyle bir ivme kazana- mayacağını sananlara bir başka somut örnek ver- mek olanaklı. Hem de Başbakan'dan somut bir örnek... Ecevrt'ten Ecevit'e.. Çarşamba günü (evet, ne geçen yıl ne daha ön- ceki yıllar. İki gün önce) DSP grubunda ekonomik durumla ilgili bir konuşma yapan Ecevit, bir başba- kan olarak "krizden çtkmakiçin neler yapılması ge- rektiğini" ya da yapılacaklan anlatacağına hüküme- ti izleyen ve gözleyenlere özgü "krizden çıkışı orta- ya koyan tam 9 sonı sordu". İki büyük kriz yaşayan ve halka yaşatan bir baş- bakan (Ecevit), bir de baktık ki, aaaaa bir başbaka- na (Ecevit'e) bir muhalefet lideri gibi sorular yönel- tiyor Krizden çıkış araması gereken Başbakan'ın (Ece- vit'in); işte başbakan olarak kendisine (Ecevit'e) yö- nelttigi sorular: "Sorunlar belli. Bu sorvnlan aşabilmek için en kı- sa sürede neler yapılabilir? Ekonomi nasıl yeniden canlandınlabilir? Bankalar sektöründeki ağır so- runlar nasıl çözülebilir? Bankalar sektörü ile reel sektör arasındaki uyumsuzluk nasıl giderilebilir? Dalgalı kur sürecinde dövizin ve faizlerin aşın yük- selişi nasıl önlenebilir? Dışsatım ve turizm sektörieri için gerekli deste- ği nasıl sağlayabiliriz? Kaynak sorunu nasıl çözü- lebilir? Dış destekten umulan hemen bulunamaz- sa Türkiye kendi özkaynaklannı harekete geçirebi- lir. Bunu nasıl sağlayabiliriz? Gelirier ve ücretliler arasındaki adaletsizlikleri nasıl giderebiliriz?" Ecevit'in Ecevit'e sorduğu 9 soruya şu 9 soru ile yanıt vermek, kuşkusuz yanıtını beklemek artk ka- çınılmaz bir gereksinim. Evet, Sayın Başbakan: Nasıl, nasıl, nasıl, nasıl, nasıl, nasıl, nastl, nasıl, nasıl?.. Rüyadan Kâbusa MBaştaraf18. Sayfada * yerindeydi. Ülker'in savunma olarak doğru yap- tığı iki şey vardı. Birincisi tam saha presle yüksek sayı gücüne sahip Scavolini'nin hücum süresinden 8-10 sa- niye çalmak ve top, içeride Johnson'a geçtiği zaman ikili sıkıştımnalaria bu oyuncuyu yaklaştır- mamak. Ama bu sadece bir devrelikti. Ancak 47 szyı yemeleri savunmayı yapamadıklarını da or- ta/a koydu. Tabii bir devreye 57 sayı sığdıımış olmalan sa- vınmadaki bu eksikliği yine perdeledi. Ancak ra- , kb, 2. yarı daha sert savunma yapmaya başla- ynca hücuma endeksli galibiyet anlayışı sarsıldı. Savunmadaki handikaplar da su yüzüne çıktı. Ay- nca bugüne kadar izlediğimız maçlarda rakip sı- kştırmaya başladığı anlarda Ülker'in baskı altın- dı çabuk paniğe kapıldığını ve ellerin titremeye bişladığını da söyleyebiliriz. Dün de savunmanın etkisizliği, hücumu, hü- Cimdaki telaş ve kaybetme korkusu da oluştu- rümaya çalışılan savunma direncini bozdu. Ül- ksr'in 2. yanda Johnson'a uzun yardımı ve ikili sı- kştırmalar getirememesi, bire bir kalan bu oyun- Cifiun da Lollis'in faul sayısını 4'e çıkarttırması sıvunmaya ağır darbe vuran etken oldu. Çünkü Ulis gibi tek kalıp faul problemine giren Hand- lcgten da daha hareketli Tusek ile uğraşmak zo- rmda kaldı. Scavolini'nin içeriyi iyi kullanması sa- ypotansiyeli yüksek rakibi yenmek için 70'li sa- yıarda tutunmayı planlayan Didin'in hesaplannı bzan faktöroldu. Scavolini'nin hiç hesaptayok- len içeriyi kullanması ve buna bağlı olarak yar- amsız kalan uzunlann faul sorunu maçın dönüm roktası oldu. Statik hücum eden Ülker'in, rakibin direncini tozacak tempo kazanamaması ve uzunlara ge- çrilecek paslardaki aksaklıklar da bizce oyun ku- ncu pozisyonundaki tecrübesizlikten kaynaklan- o ve yan fınal rüyası da son buldu. Dalgalı senaryolar TÜREYKÖSE ANKARA - Hûkümet içinde bile "kriz yönetilemiyor" görü- şü öne çıkarken ekonomiden so- rumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş başkanlığında birteknok- ratlar hükümeti kunılabileceği senaryolan giderek yaygınlaş- maya başladı. Başkent kulislerinde, "Baü desteğini ymrmiş olan hûkümet çeldlmek zorunda kalacak", "Enerji Bakanı Cumhur Ersü- mer hakkuıdaki fezleke önû- müzdeki günlerde TBMM'ye gelebüir, bu durumda hûkümet devam edemez", "Ecevit çekil- mezse, kabinede kapsamh bir değişiklik >-apmakzorunda kala- bifir" senaryolan dile getiriliyor. Ekonomik bunalıma çözüm üre- tilememesi ve sokaklardaki is- yanın tırmanması durumunda, Başbakan Bülent Ecevit'in 29 Nisan kurultayında genel baş- kanlığı bırakmak zorunda kala- bileceği de öne sürülüyor. Dolann tırmanışı, esnafin so- kağa dökülmesi ve bunalmıın başlamasının üzerinden 45 gün geçmesine karşın ortaya bir program konamaması, başkent kulislerinde bir dizi senaryonun yaygınlaşmasına yol açtı. Kulis- lerde dile getirilen bazı senaryo- lar şöyle: Hûkümet çekflecek: Dolarda- ki tırmanışın sürmesi ve haikın sokaklara dökülmesi nedeniyle hükûmetin çekilmek zorunda kalabileceği yorumlan yapılı- yor. ABD'nin de bu hükümetle devam edilmesini istemediğinin alt çiziliyor. Bir bakan, "ABD yeni IMF programmı bizimle yü- rütmekistemiyor. Yeni hûkümet istiyortar" dedi. Esnafin ardın- dan, işçilerin ve diğer çalışan ke- simlerin de meydanlara çıkma- sı durumunda, çözüm üreteme- yen hükûmetin çekilmek zorun- da kalabileceği belirtiliyor. Kabine revizyonu: Başbakan Bülent Ecevit'in kabine değişik- liğine yanaşmaması, kendi ba- kanlannın bile tepkisine yol açı- yor. Baza DSP'lı bakanlar, "Ar- ükdeğiştirilmemiz gerekir. Hepi- mizçokyıprandık'' göruşünü di- le getiriyorlar. Ecevit'in kabine değışıkliğine yanaşmadığı gibi, Devlet Bakanı Recep Önal'ı bi- le hûkümet içinde tutması eleş- tiri konusu oluyor. Bunalımın tırmanması durumunda, Ece- vit'in kapsamlı bir kabine deği- şıkliği yapmak zorunda kalabi- leceği belirtiliyor. ANAP kulis- lerinde, teknokratlar hükümeti- ne TBMM desteği sağlanması- nın zor olacağı, yasalann çıka- mayacağı, bu nedenle kapsamlı bir kabine değişikliği ile hükû- metin süreceği değerlendirme- leri yapılıyor. ANAP kurmayla- n, Ecevit'in başbakanlığı bırak- ması durumunda da "işaret ede- ceği'' birinin başkanlığında yeni bir hûkümet kurulabileceğini söylediler. Ersümer'eyargıyohı: Başkent kulislerinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Er- sümer hakkrnda "Beyaz Enerji" operasyonu nedeniyle önümüz- deki günlerde TBMM'ye bir fezleke gönderilebileceği haber- leri de yaygmlaştı. ABD'lilerin "Ersûmer ne zaman istifa ede- cek" benzeri sorulan yüksek sesle sormaya başladığına da dikkat çekiliyor. Kulislerde, TB- MM'ye Ersümer hakkmda bir fezleke gelmesi durumunda ANAP'uı hükümette kalamaya- cağı, bu durumda Ecevit'in Köşk'e istifasını sunmak zorun- da kalabileceği yorumlan yapı- hyor. Derviş hükümeti: Devlet Ba- kanı Kemal Derviş'in arkasında yeterli siyasal destek bulunma- dığı vurgulanırken kulislerde Derviş başkanlığında bir tek- nokratlar hükümeti kunılabile- ceği söylentileri de yaygmlaştı. Derviş'in ortaya koyacağı bir programla belli bir süre sonun- da ülkeyi seçime götürmesini öngören bir formüle TBMM'nin de "evet" demek zorunda kalabileceğinin altı çi- ziliyor. Ecevit kuruMayda bırakır: Bu- nalım tırmanırken DSP içinde- ki rahatsızlıklar da yoğunlaştı. Milletvekilleri grup toplantıla- nnda Ecevit'e parti programını anımsatmaya başlarken 29 Ni- san'da yapılacak kurultaya dö- nük olarak da çeşitli senaryolar dile getirilmeye başlandı. Kısa sürede ekonomik tabloda bir de- ğişiklik olmaması ve sokaklar- daki isyanın tırmanması duru- munda, Ecevit'in kurultayda ge- nel başkanlığı bırakabıleceğı yo- rumlan yapılıyor. Cem, başbakanhğa getiriür: Derviş'in ABD'de birlikte te- maslarda bulunduğu Dışişleri Bakanı tsmailCem'ın Ecevit'in ardından başbakanlığa getirile- bileceği senaryolan da kulisler- de dile getirildi. Protesto eylemleri yayıhyor M Baştarafı 1. Sayfada ganlar atarak valilik binasma yürümek isteyen esnaf, uyanlar üzenne dağıldı. Şanlıurfa'daki oda, birlik ve sivil toplum örgütü temsilcileri de son ekonomik krizi değer- lendırmek için dün Ticaret ve Sanayi Odası'nda bir araya gel- diler. Hükümeti protesto etmek için yapılacak eylemlerin tartı- şıldığı toplanbda, hükûmetin A- ta'ya şikâyet edilmesi ve hazır- lanacak bir mektubun Cumhur- başkaru'na iletümesi kararlaştı- nldı. . Gaziantep'in Nizip ilçesinde ekonomik krizi protesto etmek için yürüyüş yapan esnafı Kay- makam Hasan Karakaş ikna et- ti. Gaziantep Ticaret ve Sanayi Odası'ndan yapılan açıklamayla da 'Ekonomik Yas' ilan edildi. Giresun Esnaf Odalan Birli- ği Başkanı Haa An" Hisarkaya düzenlediği basın toplantısın- da, ekonomik krizi gerekçe gös- tererek kredi gecikme faizini yüzde 97'ye çıkaran Halk Ban- kası'nı, bu parayı ödememek için mahkemeye vereceklerini açıkladı. 'Liderlerin vekilleriyiz' ANKARA (Cumhu- riyet Bûrosu) - Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Ekonomik ve Sosyal Konsey'in hukuki alt- yapısını düzenleyen yasa tasansının görüş- meleri sırasında millet- vekilleri lider sultasuı- dan yakındılar. DSP îs- tanbul Milletvekili Masum Türker, lider- lerin yerlerini kimseye bırakmak istemedikle- rini belirtirken FP Bit- lis Milletvekili Zeki Ergezen, "Biz liderle- rin veküleriyiz, milletin veküfcri değflizn dedi. Plan ve Bütçe Ko- misyonu'ndaki görüş- meler sırasında DSP Istanbul Milletvekili Türker, siyaseti töhmet altında bırakanlann bizzat siyasetçiler ol- duğunu belirterek li- derlerin yerlerini kim- seye bırakmak isteme- diklerini söyledi. Ergezen de Türki- ye'de gerçek demokra- si bulunmadığını sa- vundu. Türkıye'de de- mokrasinin, siyasi par- tilerin, siyasetin tehdit altında olduğunu ileri süren Ergezen, "lider bir daha beni aday gös- termez drye kimse sesi- ni çıkarmıyor. Çünkü sesiniçıkaranvekflkrin başlanna geienkri görüyor" dedi. Öğtencüerden IMFprotestosu Ş ^ kûltesiögrencikri,ekonomik kriz ve IMF pofitikaJarmı dûn Beşiktaştaki fakûltebi- naa önûnde protesto ettiler. Fakûlte önûnde toplanan yaklaşık 100 öğrend, eflerin- de*Derwishmulusalprograınııuistenuyonız","lssizIü^yolöuDak^ yeter* vaaü pankartlar taşıyarak "IMF defbl, bo ûlke, buhaIksatıIıkdeğü-,u Kab- rofcmnIMFiktkian^"Açım,açız,açd<^ilkr"sk)ganlanattL (IPEK YEZDANİ) Ankara ve LstanİHiTda esnafa halk desteği ANKARA/tSTANBUL / İZ- MtR (Cumhuriyet) - Hükûmetin ekonomik bunalımdan çıkışa iliş- kin çözüm geliştirmemesi nede- niyleesnafin eylemleri dalga dal- ga yayılarak sürüyor. 500'ü aşkın esnaf, dün Ankara'daki Karşıya- ka Iş Merkezi'nden Demetevler 1. Cadde'ye kadar yürüyerek Samsun Yolu'nu kapatmak iste- di. Cadde girişini panzerlerle ka- patan güvenlik güçleri, esnafin yola geçişine izin vermedi. Hü- kümeti istifaya çağıran esnaf, "Esnaf uyuma, kurda kuşa yem ofana",u Esnafburada, sorumlu- lar nerede" sloganlannı attı. Es- naflann eylemini, yüzlerce yurt- taş evlerinin balkonundan alkış- larla ve tencere çalarak destekle- di. Devlet Bakanı Kemal Derviş'e 15 gün önce yapılan görüşme is- temine hâlâ yamt alınmadığını beürten Ankara Ticaret Odası (A- TO) Başkanı Sinan Aygün, "Sa- ym Derviş, bankalan, hoktingpat- ronlannı kurtarsuı. Red sektöre, esnafa,tüccara, sanayidye bir şey yapbğıyok''dedi. Hükûmetin 1.5 aydn- çözüm bulamadığı ekonomik bunalım nedeniyle zor günler yaşayan es- naflar, dün de Ankara, lzmir ve tstanbul'da eylem yaptı. Anka- ra'daki Karşıyaka lş Merkezi'nin önûnde toplanan esnaflar, bura- dan Demetevler 1. Cadde güzer- gâhından yürüyüşe geçti. Yürü- yûşte "Esnaf buraya" sloganlan atıhrken yol boyunca işyeri bulu- nan esnaflardan da gruba katılan- lar oldu. Güvenlik güçlerinin 1. Cadde girişini panzerlerle kapa- ması nedeniyle Samsun Yolu'na çıkamayan esnaflar burada, "Es- naf uyuma, kurda kuşa yem ot- ma", "Esnaf burada, hortumcu- lar nerede" sloganlannı attılar. Bûyûk eylem bugün Esnaf kesiminin bugün cuma namazının ardından önceki gün Başbakanlık'ın önûnde yazarka- sa fırlatılmasıyla başlayan toplu eylemlerini sürdürecekleri öğre- nildi. Ankara Esnaf ve Sanatkârlar Odalan Birliği Başkanı AK Rıza Ercan da illegal hareketlerin es- Tekelürünleıitıezatn HaberMerkeri-Tekel ürün- terine yüzde 9 ile 16.6 arasın- da değişen oranlarda zam ya- püdı. Tekel Genel Müdûrlü- ğû'nden yapılan açıklamaya göre, bugünden itibaren uygu- lamaya konulacak yeni fiyatiar şöyk: Samsun-Maltepe (kısa) 375 bin lira, Samsun-Maltepe (uzun)425 bm lira, Tekel 2000 (uzun) 900 bin lira, Tekel 2000 (kısa) 800 bin lira, Tekel 2001 (uzun) 700 bin lira, Tekel 2001 (kısa) 600 bin lira, 35 cl Yeni Rab 2 miiyon 650 bin lira, 70 cl Yeni Rakı 4 miiyon 750 bin lira, Tekirdağ 50 cl 4 miiyon 500 bin lira, Tekirdağ 100 cl 8 müyon 500 bin lira. 35 cl Binboğa Votka'nın fî- yatı2 miiyon 300 bin liraya, 70 cl Binboğa Votka'nm fiyati ise 4 miiyon 300 bin liraya yûkse- lirken 35 cl Normal Votica'nın fiyaö 2 miiyon 200 bin liraya, 70 cl Normal Votka'nın fiyati da 3 miiyon 800 bin liraya çık- tı. Yeni listede, 35 cl Cin'in fiyati 2 miiyon 75 bin lira, 70 cl Cin'in fiyati ise 3 miiyon 875 bin lira olarak belirlendi. naf ve sanatkâra zarar vereceğini belirterek 11 Nisan Çarşamba günü Ankara Hipodrom'dan baş- layacak yürüyüşün, Tandoğan Meydanı'ndaki mitingle sürece- ğini, yasal olarak tepkilerini gös- tereceklerini açıkladı. Istanbul'da ise Alibeyköy ve Tahtakale esna- findan sonra Okmeydanı ve Kar- tal esnafı da kepenk kapatarak hükümeti protesto etti. Dikilitaş Parkı'nda toplanan yaklaşık 1500 kişi Okmeyda- nı'na kadar yürüyerek hükûmetin istifa etmesini istedi. 'Yazarkasah' eylem Fatih Sultan Caddesi'ne çıkan protestocular, bu caddeyi trafı- ğe kapattılar. Yürüyüş sırasında eski bir yazarkasa tahrip edildi. Kartal'da 200 esnaf, hükümeti ve IMF'yi protesto etti. tzmir lzmir'in Karabağlar semtinde, dün öğle saatlerinde toplanan yaklaşık 2 bin kişilik esnaf gru- bu, hûkümet aleyhine sloganlar attı. Yaklaşık 2 saat süren göste- ri sırasında poüsin dağılın uyan- lannı dinlemeyen grup, taşıdığı pankartlarda "Bankalara var da bizejwkmu", "Sabnmıztaşıyor'' söylemlerine yer verdi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada yonu'nda şu tartışma vardı: "Donmuş speımle 30 yıl sonra doğacak olan bir çocuk, mirastan yararianır mı?" Bugün karşı karşrya olduğumuz sorunlan dikka- te alırsak, soruyu şöyle yanıtlamak gerekir: "Mirastan bir şey kalırsa, yararianır!" Meclis'te görüşülmekte olan 1030 maddelik Me- deni Kanun Tasarısı, başından beri renkli tartışma- lara sahne oldu. Milletvekilleri, aşkın anlamından eşe hitaba kadar her konudaki derin düşüncelerini dile getirdiler. En tartışmalı bötürn "mal rejimiydi". Milletvekilleri evlilikten sonra edinilen mallann eşit paylaşılması konusunda bölündüler. DSP ve ANAP'hlar olabilir dedi; MHP, FP ve DYP'liler karşı çıktı. Anlaşamayınca 202 ve 282. maddeler arasın- daki bölümü sonraya bıraktılar. Vekillerimiz mal re- jimine verdikleri önemi, siyasi rejime verselerdi de- mokrasimiz çoktan rayına oturmuştu... Dünkü bölümse tarihe geçecek nttelikteydi. Eşler arasında malı paylaştıramayan milletvekilleri bu kez çocuklara bırakılacaklar konusunda karşı karşıyay- dı... Aldı FP'li Fethullah Erbaş: - Şimdi diyelim ki, donmuş spermle 30-40 yıl son- ra bir çocuk doğarsa mirastan yararlanacak mı? Karşıladı MHP'Iİ Mehmet Gül: - Mal kaimışsa alır, yoksa havasını alıri Tatmin olmadı FP'li Ramazan Toprak: - Arkadaşlar, teknoloji gelişti. Artık saklanan bir spermle yıllar sonra çocuk sahibi olunabiliyor. Böy- le bir durumda çocuk artmirasçı olabilir mi? Aldı Mehmet Gül: - Kardeşim 1 miiyon tane sperm var, eğer hepsi dondurulursa demek ki malı milyonlarca parçaya boleceğiz. Sayın başkan, şu sperm işini yasaklaya- lım. 100 sene sonraya sorun aktanyoruz... Erbaş ısrartrydı. Sorusuna yanıt anyordu. Yeniden sordu. Mirasçı olamaz yanıtını alınca, içine hüzün çöktü; büyük bir kaygıyla mınldandı: - O zaman bu yasa, 21. yüzyılın yasası olamaz! Gündeme getirilen konu aslında ele alınmaya de- ğer. Ancak milletvekillerimizin her şeye iki tapunun arasından bakması, konunun içini boşaltıyor. Tasarruf Bakanlığı Ankara'dan vereceğimiz haberler, elbette bunun- la sınırtı değil. Başbakanlık'ta da tasarrufla ilgili top- lantı vardı. Bütün bakanlıklann temsilcileri bir araya geldi. Hangi alanlarda kısıtlama yapılabilir, uzun uzun tartışıldı. Toplantı, tam 5 saat sürdü. llk bakışta an- laşılıyor ki, zamandan tasarrufa gerek yok. Zira, 5 sa- atlik toplantıdan sonra, yann yeniden bir araya ge- linmesi karariaştınlmış. Tasarruf toplantısının içeriği tarihsel bir deger ta- şıyor. Yapılması gereken tasarruflar arasına şu da konmuş: - Tarihi eserierin restorasyonunu erteleyelim. Tarih babadoğrulup "Ne yapıyorsunuz, benires- tore etmezseniz önümüzdeki seçimlerde oyumu vermem" diyemeyeceği için, ilk tasarruf kalemi bu- lunmuş... Bir başka tasarruf kalemi olarak da şu düşünül- müş: - Planlanan yatınmlan azaltalım... Bu tasarrufun Türkçesi şu: Yapılmaması öngörülen, kâğıt üzerinde pay aynl- mış olan yatınmlann azaltılması! Yok, bu iş böyle olmaz... Bizce yeni bir bakanlık kurulmalı: -, ; • Tasarruf Bakanlığı... •' / * Bu bakanlığın tüm illerde birer temsilcisi bulunma- lı. Bakana bağlı Yüksek Tasarruf Kurumu oluşturul- malı... Hatta yurtdışındaki temsilciliklerimize de bu bakanlıktan tasarruf müşavirieri gönderilmeli... Böylece hûkümet nereden baksanız, 500 kişilik ek bir koltuk daha elde etmiş olur! ankcum©ttnetnettr Açlıkinsana her şeyi yaptınr ASUMAN ABAaOĞLU MANİSA - Mani- sa'da tanmla bağlantıh olarak çırçır, üzüm ve zeytinyağı işletmeleri, salça-konserve, iplik ve tekstil fabrikalan gibi sanayi kuruluşlan bulu- nuyor. Ancak Organize Sanayi Bölgesi'nde metal işlemeden elekt- ronik eşyalara kadar çok çeşith ûrünün üre- timi gerçekleştiriliyor. Manisa'da sanayinin elektronik ağırlıklı ol- duğuna dikkat çeken sanayiciler, en çok işçi çalıştıran tesislerin de Vestel, Raks ile Merlo- ni gibi beyazeşya grubu olduğunu söylüyorlar. Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Ahmet Kur- şun, son dönemde kar- şılücsız çek-senet olay- lannda büyük bir artış olduğunu belirterek krizden sonra yaklaşık 25 küçük boy işletme- nin kapandığını bildir- di. Kurşun, Manisa'da sanayinin tek bir alanda yoğunlaşmadığını, kimyadan otomotiv ve elektronik yan sanayi- ine kadar çok çeşitli ürûn içerdiğini kaydet- ti. Sanayici ve işadamı- nın krizin şokunu yaşa- dığım, asıl patlamanın ise bankalar kredilerini tahsil edemediklerinde icra takibine başlaya- caklan zaman yaşana- cağını vurgulayan Kur- şun, krizin gerçek yû- zünün mayıs ortalann- da ortaya çıkacağını, söyledi. Manisa Esnaf ve Sanatkâr Odalan Birliği Başkanı Hasan GerUeri, yaşanan krizi son döneme özgü gör- mediklerini belirterek uygulanan ekonomik tedbirlerin iflas ettiğini söyledi. Manisa Esnaf ve Sa- natkâr Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı, Bölge Birliği Başkanı, Merkez Birliği Yöne- tim Kurulu üyesı Recep Çmar, Esnaf kredi ko- operatiflerinin bugün kredi dağıtamaz duru- ma geldiğini söyledi. Manisa Belediye-îş Sendikası Başkanı Ni- hat Otca, Emek yanlısı kuruluşlann, daha önce IMF politikalannın so- runu çözmeyeceği yo- lunda hükümete uyan- lan olduğunu anımsat- tı. BİTTİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle