19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 3 NİSAN 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER RESTORAN GÖZDOYURAN TURHAN SELÇUK DÜRÜST IABİAILI ISTANBUL EFENDÎSÎ rnımm IN HARİKULÂDE MACERALAJRI KISIM TEKMILI BÎRDEN 'Dünya Mirası'mızı koruyarak yaşanılır kılmak için yeni yönetim biçimi hazırlanıyor... îstanbul'a 'özel yönetim' modeliOKTAYEKİNCİ tçişleri Bakanlığı ile Marmara ve Boğazlan Belediyeler Birliği'nin (MBBB) 2000 yılı Ekim ayından bu yana işbırlıği içinde yürüttüklen "Istanbulum" projesınde "temel kabuUer" ve "temel ndeflerin" belirlendıği birincı aşama tamamlandı. Kısaca "Istanbul gibi Istanbul" sloganıyla tanımlanan ve resmi adf "Evrensel Değerierini Koruyan Yaşanabilir Bir tstânbul İçin Yeni bir Yönetim Modeli Geliştirilmesi Projesi" olan çalışmanın ilk bölümü "1. Değeriendirme RaponT başlığıyla derlenerek basına ve tüm ilgilı kuruluşlara dağıtüdı. , Içişleri Bakanı Sadettin tantan'ın da katıhmıyla 16 Şubat 2001 Cumagünü ÎTÜ'nün Ayaza Kampusu'ndakı Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde düzenlenen " 1 . Değeriendirme Toplannsında" da aynı rapor geniş bır davetli topluluğuna sunularak "tarüşmaya" açıldı. Proje ne defiildir? Rapora göre projenın hareket noktası, îstanbul'u yönetenlerin "yanhşlan" değil, Istanbul'un mevcut sistemle artık "iyi yöoetilemez" hale gelmiş olması... Çûnkü Istanbul'un yönetimine kim gelirse gelsin, hangi parti ya da kişi ve kijiler bu görevi üstlenirse üstlensın, "bugünkü yasal statü" ik"bugünkü metropolitan gerçekler'' arasındaki "'uyumsuzluk'' yizünden. kentin •"evrensel değerierini laruyarak" gdışmesıni sağlamada başanlı «Lna şansı giderek aalıyor... Bı nedenle artık ^apılması gereken, «ıcelikle bir "dünya mrası" olarak ^f^atılması temel lıeief olan Istanbul içn; "yöneticilerin faşanlı obnasını :s*îlayacak bir yeni ^inetim modelini" de 3>diştirmek ve vjgulamak... ATU nedenle "mevcut devam de ısrarh otaanın artık hem greği yok hem de tanbul'un buna "ahammülü" kimamış durumda... Dünyadaki tarihsel kentlerde ve büyük metropollerde olduğu gibi îstanbul için de 'özel ve ayn bir yönetim modelini' geliştirmek üzere Içişleri Bakanlığı'nca başlatılan projede 'temel sorunlann ve hedeflerin' belirlendiği ilk 3 aylık çalışmalar rapora bağlandı... Işte bu genel saptama, projenin îstanbul'u yakın geçmişte ve bugün yönetenlere karşı bir "tavır" olmadığını, tam tersine tüm yöneticilerin "kendi yaşadüdan açmazlan" da çözmeyi hedeflediğini açıklıyor olsa bile, yine de kimi eski ve yeni yöneticilerin "psikolojik tepküeri* sürüyor. Aynı psikolojiyle olmasa bıle, yine bu çalışmaya karşı baştan olumsuz yaklaşma güdüsü içinde bulunan kimi çevreler de; "Ashnda mevcut yasalar yeteıü; ancak uygulanmıyor, yasalar uygulansın sorun kabnazJ" şeklınde değerlendırmeler Su havzakrnun ve ormanlann yasadışı işgalini önfeyebilecek bir yönetim, bugünkü yasal statüyle pek mümkün görünmüyor. 'DURUM DEĞERLENDİRMESt' RAPORUNDAN... Dünya mirası birkent..Evrensel Değerierini Koruyan, Yaşanabi- lir Bir Istanbullçin Yeni Bir Yönetim Mode- li Geliştirilmesi ProjesTnin 16 Şubat 2001 günü ITÜ Kültür Merkezi'nde tartışmaya açılan "L Değeriendirme Raporu", Istanbul için öncelikle şu temel saptamalan yapıyor. • Aynı hizmet daHarmda çok sayıda yetkili kunımvar. • Yönetim birimkri arasmda işbirüği ve eş- güdümyok. • Buparçahyapdar,ka>TiakdağılınııvekuJ- lanunında israfa yol açrvor. • Çözuhneyen sorunlar, hizmet maflyetini artünyor. • Denıokratik,hukuki veidaridenetimetkin değfl. • Demokratik kanamcıiık- ortakhk meka- nizmalanyok_ • BiBmden yeterince yararianmmyor- Bu temel nedenlerle sûrekli "tahrip" olan ve "değerlerini jTtiren* bir kente dönûşen Is- tanbul'u "koruyarak geKştirecek" bir yeni yönetimin ise aynı rapordaki "temel kabul- teri" şöyle özetleniyor 1. Istanbul "dünya mirası"dır. (Tarihsel, kültürel ve doğal kimliğini koruma öncelik- li yönetim modeli, bu çalışmanın öncelikli amacıdır.) 2. Istanbul'un < *neresi'' olduğuna karar ve- rilmelidir. (Yeni yönetim modelinin sınırla- nnı beliriemek, îstanbul'un sınu"lanna bağ- hdır.) 3. Yeni yönetim "demokratik" olmalıdır. (HABlTAT-II'nin evsahibi oian îstanbul, bu- nun kararlaraıa uymalı, katıİHncı-demokra- tik bir anlayışla ve kamu-/ özel-sivil ortak- hğıyla yönetümelidir.) 4. Yeni yönetim "etkin* olmalıdır. (Bilim- sellikten ödün vermeyen, kent ve toplurn çı- karlannı gözeten kararlann alınabüdiği ve uygulanabildiği bir yönetim.,.) 5. "Afetiere" hazır bir yönetim. (Istanbul'u afet sonrasına değil, afete hazır hale getir- me gücü ve hedefine sahip bir yönetim) 6. Yönetim "göçû" dikkate almalıdır. (Gö- çe teslim olan değil, bu olguya karşı îstan- bul'u koruyan ve hazıriayan bir yönetim an- layışı) 7. "AB'ye uyumta" yönetim. (Bu hedefe de "üniter devtet" ilkesıyle hazırlanacak bir yönetim) Dünyadan örneKler Yukandaki kabullerie sûrdûrülen projede; "İstanbol'a neden ayn bir yönetim hukuku obun?" şeklindeki yaygın sorular ise başh- ca iki boyurta yanıtlanıyor. Birincisi; nüfusu, ekonomisi, sosyal ve kültürel binkimi, bilimsel potansiyeli, dina- mizmi, yaratıcıhğı ve sorunlan ile Türki- ye'nin bugününü ve yannını "doğrudan et- küediği içm", îstanbul'un iyi yönetilmesi- nin sadece bu kent için değil, 'tüm ülke için" bir zorunluluk ve aynı nedenle de "uhısal so- rnmhılak'' olduğu vurgulanıyor. bdncisi ise dünyadaki örneklere bakıldı- ğında, yine Istanbul gibi birçok önemli met- ropolün, kendi ülkelerindeki genel kent yö- netimi hukukundan ayn "özelstatülerff için- de yönetildiğinin altı çiziliyor. Bu nedenle de proje kapsamında Paris, Roma, New Y- ork, Londra, Tokyo, Atina, San Frandsco, Merico vb. gibi dünya kentlerindeki "farkh yönetimmodeöeri" ayn ayn incelenerek, bu- ralardaki kimi başanlı özeliiklerin "Istanbol açısından nasd değertendirflebikcegi- üze- rinde duruluyor. Örneğin, "nlafan'' konusunda New Y- ork'taki yönetim sistemi, ya da "tarihikent koromaciDğır> nda başanlı olan Paris, Roma gibi örnekler, "afetler" konusunda San Frandsco'daki uygulamalar.. proje kapsamında irdeleniyor ve Istanbul'daki sorunlarla kıyaslamalan ya- pılarak çözüm için topiuca değerlendirili- yor... Herkes flklr 1 verebillr: Proje kapsamında sürdûrülmekte olan da- nışma-/ tartışma toplannlanna katılamayan- lar için, "tstanbul NasdYöneöTsin?'' sorusu- na yanıt vermek isteyen "herkes", aşağıda- ki fax ve elektronik üetişim adreslerini kul- lanabilir: Fax (MBBB): 0212 / 526 52 76 - 520 85 58 Web: www.istanbulumprojesi.org e-mail: [email protected] yapıyorlar... Oysa, "mevcut yasalann uygulanamaz oluşu" da yürürlükteki sıstemın "değişmesi'' gerektiginin bir başka kanıtı. Çünkü îstanbul, yasalara uymayanlann "özgür" ve "yapünmsız'' bırakıldıklan bir yönetim hukukunun "tahribatı'' altında. Bu "yasa dışı özgüriüğün"ve "bilün dışı serbestiiğin'' de ortadan kaldınldığı bir "yeni yasal yapuanma" gerekiyor ve proje de zaten işte bu gereksinmenin yanıtını anyor... Türkiye'ye ve dünyaya "Istanbul gibi tstanbuTu armağan edebilecek bir yeni yönetim modelinin oluşturulmasında projenin temel aldığı yöntem ise en geniş şekilde "demokratik ve katüuncr bır çalışma tarzını sürdürmek... Bunun için, bazılan geçen ilk dönemde yapılan ve "tstanbul dryaloglan" denilen toplantılar dizisi kapsamında; meslek odalanndan üniversıtelere, STK'lerden özel sektöre, kamu kuruluşlanndan yerel yönetimlere ve muhtarlara kadar, aynca yazarlar, sanatçılar, düşünürler ve ilgili gazetecilerle de birlikte sürekli görüşmeler ve tartışmalar yapılıyor... ilgili bürokratlardan ve uzmanlardan oluşan "Proje Yönlendirme Kurulu" bu toplantı ve görüşmelerde çıkan görüşleri, önerileri, sonuçlan sürekli derleyerek "ara raporlar" şeklinde yeniden tartışmaya açıyor... Yeni yönetim modell Işte böylesi bir demokratik anlayış içerisinde sürdürülecek çalışmalar sonucunda, projenin temel raporunun düzenlenip yine ilgili herkesin son kez görüş ve tartışmasma sunulacağı tarih "tstanbul'un kurtuluş günü" olan 6 Ekım 2001 olarak belirlendi... 6 Ekim'den sonra projeye gelecek katkılarla birlikte ortaya çıkacak olan, "tstanbul tçin Yeni Yönetim Modeü"nin kamuoyuna tanıtılacağı tarihin ise Cumhuriyet'in 78. yıldönümü, yani 29 Ekim 2001 olması hedefleniyor... GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHANERİNÇ BİP Taşla Üç Kuş Haftanın son günlerinde Allah'ın "Yürû ya ku- lum " dedikleri arasına katıldık. Ama bizim yürüyüşümüz de kendi çapımızday- dı. Yürüdük yürüdük ve yine masanın başına dön- dük. Sadece yürümekle kalmadık. bir taşla üç kuş vurma olanağını da yakaladık. ••• öndergazetesi, Karadeniz'in önemli ilçelerinden biri olan Karadeniz Ereğlisi'nde yayımlanıyor. 10'uncu yaşını kutlama törenlerine çağnlıydık. Zonguldak'ın eski ve yeni ilçelerinde görev ya- pan gazetecı ustalanmızla, arkadaşlarımızla birlik- te olmanın keyfîni çıkardık. Hele, büyük şehirlerde moda haline gelen, baş- ka gazete ve gazetecileri yok sayma alışkanlığının öndertarafindan benimsenmemiş olduğunu gör- mek mutluluğumuzu katmerleştirdi. Türkiye'nin demokratikleşmesinin başta gelen engellerinden bıri olan yerel, yöresel basına önem ve destek vermeme geleneğinin yıkılmakta oldu- ğu da gözlemlerimiz arasmda yer aldı. Nice yılla- ra önder. » ••• Yerel basındaki meslektaşlanmızın, konuklarına gösterdikleri özenin yanında, yaşadıkları çevrenin özelliklerini tanıtma çabaları Karadeniz Ereğli- si'nde de sürüyordu. İlk durağımız Erdemir oldu. Erdemir; sanayinin, beyaz eşya, otomotiv, konserve, ıçecek dallann- da kullanılan yassı demir ürünlerini gerçekleştiren kurum nıteliğiyte Türkiye'nin gözbebeklerinden bi- ri. Dışandan baktığınızda hantal yapılar topluluğu izlenimini veriyor. Ama üretim süreçlerini öğrendiğinizde dur du- rak bilmeyen düzenli bir çalışmanın tanığı oluyor- sunuz: "Çdik" deyip geçıveriyoruz ama.. 150 dolayın- da cinsi var. Hepsı de hammaddenın hazırlanma- sından çekilip yassıtılmasına kadar ayn bır özen ve özveri istiyor. Üretim sürecinde görev alanlann, dünyayı gör- mekle kalmayıp pek çok ülkeye önderiik edıyor ol- ması da kurumun bir başka özelliği. Yapılan trans- fer önerilerine karşın Erdemir'den ayrılmayı dü- şünmemeleri de pek rastlanılmayan özveriler ara- smda. Çeliğin üretim aşamasında göz önünde bulun- durulması gereken 1500-2000 aynntı var. Bunlar- dan birkaçındaki yanlışlık ürünün kalrtesini etkili- yor. Üretim sürecindeki, olası insan hatalannı yok et- mek amaayla "yapayzekâ" uygulamasına geçme çalışmalan yapılıyor. Proje gerçekleştiğınde bilgisayar, kendisineyük- lenecek bılgıler aracılığıyla aksaklıklan kendi ken- dine düzeltme işlerini üstlenecek. Yetkin uzman- lara da bu kez bılgısayarın hata yapıp yapmadığı- nı denetleme görevi düşecek. Şu anda, yurtdışından ısmarlanan çelik çeşitle- rini üretip dolarla satacağı bir dönemde olan Er- demir'in özelleştirme kapsamında olması mantık- lı bir karar olarak görülmüyor. Insanın "Ankara'ya da biryapay zekâ yatınmı yapılsa daha iyi olacak galiba" diyesi geliyor. ••• Erdemir'deki düz yürüyüşü tamamlayıp, enge- beli yürüyüş bölümüne geçıyoruz. Kömür ocağı- na ilk kez 1959 yılında Üzülmez bölgesınde ınmiş- tim. Ancak hatır için ve kaçak olarak indirildiğim- den yaşadıklanmı yazamamıştım. Bu kez Türkiye taşkömürü Kurumu Genel Mü- dürü Ömer Yenel'in izni ve hazırlıklanmızı kontro- lü ile girince özetle anlatma olanağı da doğuver- di. Armutcuk Bölgesı'ndeki kuyuda asansörle ön- ce deniz sevıyesinden 300 metre aşağıya indik. Bir hayli (ama ne hayli) yürüyüşten sonra iniş başladı. Hedef -400 metre. Ayağımızda lastik çizmeler, ba- şımızda baret ve ona takılmış lamba, belımizde lambanın aküsü ile gaz maskesi kutusu. Hiç alışık olmadığımız bir yürüyüş düzeni ve merdivenlerin de yer aldığı yol. Bay Alaton'un önerisi benimsenseydi, aynı oca- ğa dalgıç kıyafeti ile ınıp somon balıklannı seyre- decektik. Ama iyi ki olmamış. Çekilen meşakkat bir başka.. ınsan yoruluyor ama, alın tennin öne- mi de somut olarak algılanıyor. Bir usta ile bir kazmacının üretiminin ekonomi- ye günlük katkısı 400 milyar lira dolayında. Ama kurumun zarar ediyor olmasında (dogrusu zarar ettiriliyor olmalı) politikacılanmızın katkılarını her- kes görmezden geliyor. Gezimizi -450 metrede bitirip dönüş yürüyüşü- ne başladık. Geze dolaşa -350 metreye çıktık. 4 kişilik bir ekıp, ocakların güvenliğini kontrole çık- mıştı. Onlara "Selametle" dıyerek asansöre binip yeniden yeryüzüne ulaştık. Ne yazık ki tatil günüy- dü ve yeraltında sesler yoktu. Armutcuk da diğer bölgeler gibi zorunlu küçül- menin acılannı yaşıyordu. oerincCg cumhuriyet.com.tr. Diyarbakır Büyiikşehir Belediyesi Tarifeye uymayan 16 fırını kapattı DtYARBAKm (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, ekmek sa- tış tarifesine uymaya- rak kendi belirlediği fı- yatlar üzerinden satış yapan 16 finnı kapattı. Diyarbalor Büyükşe- hir Belediyesi Başkan- vekili Mehdin Güler, kapatılan fınnlarla ilgi- li olarak dün bir basın açıklaması yaptı. Vali- lik tarafından belirle- nen fıyat tarifesine uy- mayarak kendi belirle- dikleri fıyat üzerinden satış yapan 16 fınnı ka- pattıklannı açıklayan Güler, "Valiliğin alnuş olduğu komisyon kara- nnı uygulamak zorun- dayız" dedi. Ekonomik krizin fınncılan daha fazla etkilemesini iste- mediklerüıi belirten Güler şöyle konuştu: "Fırmcı esnanmızı mağdur etmek ve finn- lannı kapatma yoluna gitmek istemiyoruz. Ancak bir ekmeği bile kendi e>ine götüreme- yen haDanuzıda düşün- mek zorundayız."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle