15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 MART 2001 CUMA KADENLAR GUMJ Gebze, Mersin ve Aydın'da yapılan etkinlikler olaylı geçti; 70 kişi gözaltına alındı Me> claıüar dolduHaber Merkezi - 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nede- niyle tüm yurtta çeşitli etkin- likler dûzenlendi. Etkinlikle- re katılan kadınlar gelecekle- rini isteyip "Emeğhnize, be- denimize sahip çıkahnT çağ- nsı yaptılar. Diyarbakır'da ya- pılmak istenen kutlamaya OHAL Valiliği izin vermedi. Etkinlikler sırasında Gebze'de 39, Mersin'de 28, Aydın'da da 3 kişi gözaltına alındı. Ankara Ankara'da lnsan Haklan Derneği (IHD), Kamu Emek- çileri Sendikası Ankara Şube- leri Platformu, Halk Evleri, Banş ve Kültür Sanat Merke- zi, Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri, Emekçi Kadınlar Birliği, ODTÜ Öğrenci Giri- şimi, Pir Sultan Abdal 2 Tem- muz Kültür Vakfi, THY- DER, EBF Kadın Oluşumu, EMEP, HADEP ve ÖDP dün Abdi Ipekçi Parkı'nda ortak bir açıklama yaptı. Kadınlar- dan çok erkeklerin ağırlıkta olduğu grup burada, "Kadı- na yöneiik her türlü şiddete son", "Kadınlara özgürlük, dünyaya banş" ve "Cinsel, urasal, suufsal sömürüye son" sloganlan attı. Katılımcı ku- ruluşlar adına okunan açıkla- mada, "Bugün 8 Mart! Bu- gûn; yoksuOuğa, şiddete, ırk- çıhğa, savaşa ve yaşamın hüc- refeştirilmesine karşı tüm ka- dmlann dayamşma günü!" denildi. Özel mülkıyetle başlayan kadının ezilmişliğinin artarak sürdüğü vurgulanan açıkla- mada şu görüşler dile getiril- di:"Son günlerde bü>ük bir gürühüyle patiak veren eko- nonûkve potitik kriz sanki bir ayiık, bir günlük olaymış gibi verfliyor. 15 yıl süren savaş ve buraya aktanlan bütçe, savaş dözeni krizi getirmiştir.' Açıklamada IMF 'nin prog- ramının, halk ve emek karşıtı politikalann son bulması, ka- KAMN ERK D,ünya Kadınlar Günü, tüm yurtta kadın kuruluşlan, diğer sivil toplum kuruluşlan ve siyasi partilerin katıldığı etkinliklerle kutlandı. Yasalardaki cinsiyet aynmcılığının kınandığı gösterilerde kadınlar geleceklerini isteyip "Emeğimize, bedenimize sahip çıkalım" çağnsı yaptilar. dınlann karar mekanızmala- nnda yer alması, 8 Mart'ın ta- til ilan edilmesi ve yasalarda- ki cinsiyetçi maddelerin yeni- den düzenlenmesi istendi. Ankara'da Çankaya Beledi- ye Başkanı Haydar Ydmaz, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedenıyle görevını bir günlü- ğüne Kumnı Gözcü'ye dev- retti. Dünyada kadına ilk seç- me ve seçilme hakkınm veril- dıği Türkiye'de kız çocuklann ve kadınlann hâlâ çarşafa so- kulmak istendiğini anlatan Yılmaz, "Kadınıda erkeği ka- dar özgür olmayan bir toplu- mun kendisi de özgür değU- dir" dedi. Dlyarbatar Diyarbakır Kadm Platfor- mu'nun Dalokay yeraltı çarşı- sı üzerinde yapacağı etkinliğe OHAL Valiliği tarafından izin verihnemesi üzerine kadınlı erkekli binlerce kişi Büyük- şehir Belediyesi Tiyarrosu önünde toplandı. Başlanna san, kırmızı, yeşil renkli ip ör- güler bağlayıp parmaklanyla zafer ışareti yapan topluluk, "Biji Aşiti 'Yaşasm Banş', 'Kadmlara Özgürtuk', 'Banş Hemen Şimdi', 'Kadınız, Anayız, Banştan Yanaya" sloganlan atular. Kadınlar gökyüzüne beyaz güvercinler bıraktılar. Etkin- lik sırasında bir gencın gözal- tına alınmak istenmesi, kısa süreli gerginlik yaşanmasına neden oldu. Diyarbakır Kadın Platfor- mu Sözcüsü Avukat Ayla Akat, Dünya Kadınlar Gü- nü'nü kutlamak için kendile- HAL Valiliği, Diyarbakır Kadın Platformu'nun Dalokay yeraltı çarşısı üzerinde yapacağı etkinliğe izin vermedi. Bunun üzerine kadnılı erkekli binlerce kişi Büyükşehir Belediyesi Tiyatrosu önünde toplandı. Gebze, Mersin ve Aydın'da yapılan etkinliklerde ise 70 kişi gözaltına alındı. rine izin verilmediğini anım- satarak şu açıklamayı yaptı: "Kadmlarm özgürtuk, eşit- Bk, adalet, banş ve insan onu- nma yaraşır yaşam tatepteri gerçeİdeşene kadar 8 Mart kuüama günü değü, mficade- le günü olacakttr." Mcrsln: 28 pöıaitı Mersin'de izinsiz gösteri yapan bir grup HADEP üye- sine, uyanlara rağmen dağıl- mamalan üzerine, polis ekip- leri müdahale etü. Güvenlik güçleri, topluluktan 28 kişiyi gözaltına aldı. Adana Adana'da Mimar Sinan Açık Hava Tiyatrosu önünde toplanan Adana Kadın Plat- formu üyeleri yoğun güvenlik önlemleri altında sloganlar atarak Uğur Mumcu Meyda- nı'na kadar yürüdüler. Sllrt Siirt'te çoğu HADEP'li dört bine yaİcın kadm, dün öğ- le saatlerinde Cumhuriyet Meydam'nda topladı. HA- DEP ve ildeki sivü toplum ör- gütleri tarafından bir basın açıklamasının yapıldığı etkin- lik sırasında geniş güvenlik önlemleri alındı. Cetee: 59 gözartı Kocaeli'nin Gebze ilçesin- de Cumhuriyet Anıtı'na yü- rümek isteyen Eğitim - Sen, ÖDP, HADEP ve EMEP üye- leri güvenlik güçleri tarafın- dan engellendi. Grubun yürü- yüşü sürdürmek istemesi üze- rine aralannda ÖDP îlçe Baş- kanı ÖmerÇnnen ve HADEP îlçe Başkanı Mahmut Uy- sal'rn da bulunduğu 39 kişi gözaltına alındı. Aydm'da HADEP, EMEP, ÖDP ve însan Haklan Derne- ği üyeleri Sevgi Yolu'nda top- lanarak basın açıklaması yap- mak istedi. Emniyet yetkilileri basm açıklamasına izin vermezken yürüyüşe geçen gruba müda- hale ederek 3 kişiyi gözaltına aldı. Bolu'da siyasi partilerin ka- dın kollan ile sivil toplum ör- gütü üyelerinin katıldığı yü- rüyüş dûzenlendi. Antalya Demokrasi Platformu, Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Güllük Caddesi PTT Müdür- lüğü önünde kitlesel basm açıklaması yaptı. Kadının SosyalHayatinı Araşürma ve Inceleme Derneği araştirmasının ortaya çıkardığı gerçekler Okul siyasi eğüimideğiştiriyorANKARA (CumburiyetBürosu)- Kadının Sosyal Hayatmı Araştırma ve lnceleme Derneği'nin (KASA- ID) yaptığı araştırma, kadınlann ev- lilik biçimınden siyasi eğilimlerine ve evde eşitliğe dek pek çok konu- daki davranışlannda öğrenim düze- yinin belirleyici olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre, yük- seköğrenimli kadınlann yüzde 63. 8'i sol siyasal partileri yeğliyor. Is- lamcı ve milliyetçi sağ görüş, ilko- kul ve daha az eğitimli kadınlar ara- sında yüzde 30.8'lik bir oranaulaşır- ken yüksekögrenimlilerde bu oran yüzde 12.9'adüşüyor. KASAtD'in araştırmasuıa göre, öğrenim düzeyi yükseldikçe gele- neksel evlilik yapma oranı düşüyor. Aile içi görev bölüşümü de eğitim düzeyinin gelişmişliğine koşut ola- rak artıyor. Araştırmada aile içinde kadın-erkek eşitliğinın önünde du- ran engellerden birinin dini inançlar olduğu saptaması yapıhyor. Araştırmaya katılanlann yüzde 44.5'i kocalannın ev işleriyle ugraş- tığlnı belirtti. Eşinden daha fazla ev işleriyle uğraşan kocalann oranı yüzde 2.8, eşi kadar ev işi yapanla- nn oranı yüzde 8.9, eşine yardımcı olanlann oranı da yüzde 32.8 olarak belirlendi. Kocalann yüzde 14.5'i "canı isterse 7 ' eşine yardrm ediyor. Ev işleriyle hiç uğraşmayan kocala- nn oranı ise yüzde 41 'e ulaşıyor. Hafcsızlıklara teplcl artıyor Kadınlann öğrenim düzeyi, uğra- nılan haksızlık karşısmda tepki ver- me oranını da arttınyor. Eğitim, si- yasal yönelişlerde de etkili oluyor. Araştırmaya göre ilkokul ve daha az eğitimli kadınlann yüzde 62.9'u sağ partilere yönelirken yüksek eğitim- li kadınlann yüzde 63.8'i sol parti- leri yeğliyor. Islamcı ve milliyetçi sağ, ilkokul ve daha az eğitimliler TT^adınlann evlilik biçiminden siyasi eğilimlerine ve evdeki eşitliğe dek pek çok J y konuda öğrenim düzeyi belirleyici rol oynuyor. Kadınlann öğrenim düzeyi, .X ^ . uğranılan haksızlık karşısında tepki verme oranını arttınyor. Aile içi görev bölüşümü de eğitim düzeyinin gelişmişliğine koşut olarak yükseliyor. arasında yüzde 30.8'lik bir büyüklü- ğe ulaşırken yükseköğrenimliler arasmda bu oran yüzde 12.9'a düşü- yor. Evli kadınlar öğrenim düzeyle- ri arttıkça sağdan sola kayan bir ya- pı sergiliyor. Ev kadınlan Islamcı ve milliyetçi sağın, ev ka- dınlan arasındaki oranı yüzde 25.2 olarak belirlenirken çalışan kadınlar arasında sosyal demokrat ve sosya- listlerin oranı yüzde 24.6'ya ulaşı- yor. Metropoldekilere oranla diğer kent merkezlerinde yaşayan kadm- lar daha sağ bir eğilime sahip. Gele- neksel evlilik yapmış kadınlar, yüz- de 59.1 oranında sağa yönelirken modem evliliklerde bu oran yüzde 22'ye dek düşüyor. Geleneksel ev- liliklerden moderne doğru gidildik- çe kadınlann oldukça hızlı biçimde sola kaydıklan gözleniyor. Kadın-erfcek eşltilfll Modenı biçimde evlenenler ara- sında Islamcı ya da milliyetçi görüş- teki kadınlar yüzde 4.6 oranı ile kü- çük bir grup olustururken gelenek- sel evlilik yapanlar arasmda bu oran 6 kat artıyor. D o ğ u m v e h a m i l e l i k s ı r a s ı n d a k i h a s t a l ı k l a r Dakikada biranne ölüyor Dış Haberier Servisi - Uluslararası Nüfus Eylemi Örgütü (UNE), her yıl yaklaşık 515 bin kadının doğum sırasında ya da gebelikten kaynaklanan nedenleTİe yaşamını yitirdığini du>'urdu. Rapora göre, söz konusu nedenlerle dünya üzerinde dakikada bir kadın ölüyor. Örgütün yayımladığı raporda evrensel doğum kontrol yöntemleri, doğum öncesi ve sonrası bakımın ve HIV/AIDS'e karşı alınan önlemlerin, üretken dönemdekı kadın ve erkeklerin hayatının kurtanlmasını sağlayan en önemli etkenler olduğu belirtildi. UNE yetkilılerinin yaptığı açıklamalara göre, yoksul ülkelerde doğum kontrol önlemlerinden yararlanmak isteyen, ancak bu olanağı bulunmayan 150 mih/on kadın bulunuyor. UNE'nin, bu raporu 8 Mart Dünya Kadmlar Günü'nden bir gün önce açıklaması. "üremeykOgüi temel sağhk hiznretlerinin yaygndaşanlması'' için taahhüt edilen yıllık 17 milyar dolan bulan mali desteğin ödenmesini sağlamak üzere yapılmış bir "eylem çağna" olarak değerlendiriliyor. Bu yardım. 1994 yıünda Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı'nda 179 ülkenin imzasıyla karar altına alınmıştı. Üremeyle ilgıli sağhk sorunlan söz konusu olduğunda, yoksul ülkelerle zenginler arasında büyük bir uçurumun olduğunun vurgulandığı açıklamada, şu anda "3 mflyar kadar gencm, yani dünya nüfusunun neredeyse yansınm, ürerne çağına ginnek üzere oktuğu ve aciİen harekete geçOme» gerektiği'' belirtildi. fcotttrol dnlemteri UNE'nin çahşmasının, 91 geh'şmekte ve 42 gelişmiş olmak üzere toplam 133 ülkeyi kapsadığı ve ağırhklı olarak kadınlann üreme çağlarında yaşadığı sağhk sonınlanndaki risk faktörünün araştırması üzerine yoğunlaşöğı belirtiliyor. Büyük Sahra'nın güneyinde kalan Afrika ülkelerinde, kadınlann doğum kontrol önlemleri ve doğum önlemleri konusunda kronik yetersizliklerin olduğunun açıklandığı raporda, Afrika ülkeleri dışında Nepal ve Afganistan'm da içinde bulunduğu 19 ülkenin "çok büyük risk'' altında olduğu belirtildi. Gelişmekte olan ülkeler kategorisinde yalnızca Küba'nın "çokdüşükrisk'' grubuna giren ilk 25 arasında bulunduğu belirtüirken kadınlann gerekli önlemlerden yüzde 100 yararlanabildiği, doğumlann yüzde 99'unun eğitimli personel tarafından gerçekleştirildiği, kadın ve erkeklerde HIV/AIDS enfeksiyonlannın binde l'in altında olduğu kaydedildi. Evde eşitlikçi kadınlar sol, bağım- lı kadmlar da sağ eğilimlerde odak- laşıyor. Özellikle "Aikdetam bir ka- dın-erkek eşitliği oiamaz" dıyen ka- dınlann yüzde 54.3'ü sağ bir siyasal yöneliş sergiliyor. Araştırnıaya göre, Nisan 1999 seçimlerinde kadınlann yüzde 54'ü eşiyle aynı biçimde dav- randı. Kadmlann yüzde 24'ü ise eş- lerinden farkh partilere oy verdi. Araştırmaya katılan kadınlann yüz- de 76'sı bugüne dek parti, dernek, vakıf, sendika ve benzeri örgütle hiç- bir şekilde ilişkısi olmadığını söyle- di. Siyasi yelpazenin sağında kalan kesimde parti ilişkisi, solunda kalan kesimde ise sivil toplum örgütleri ile ilişkinin daha ağırlık kazanması dik- kat çekti. Sağ uçtakiler daha çok P- KK terörü ve başörtüsü yasağı, sol uçtakiler ise daha çok işçi ve memur haklan. laiklık, Atatürk ilkelerinin korunması gibi nedenlerle protesto gösterilerine katıldılar. TürUye'nin oeleceği haManda karamsar görü; Araştırmaya katılanlann yüzde 79.9'u Türkiye'nin geleceği konu- sunda karamsar görüş bildirirken iyimser olanlann oranı yüzde 6.15 'te kaldı. Türkiye'de enflasyon, işsizlik gibi ekonomik sorunlar, siyasi eği- limleri ne olursa olsun kadmlan ka- ramsarhğa iten nedenlerin başında geliyor. Kadınlar, hayat pahalılığı- nm Türkiye'nin en önemli sorunu olduğunu vurguluyor. Ev kadınlannm yüzde 82'sınin de imkânı olsa "çahşan kadın" olmak istemeleri dikkat çekti. Islamcı-mil- liyetçi sağda dahi kızmm ev kadını olmasını isteyenlerin oranı yüzde 5'i geçmedi. Öte yandan kadınlann bü- yük çoğunluğu, bugüne dek TB- MM'ye ginniş kadm siyasetçilerin kadm haklannı yeterli düzeyde savu- namadıklannı söylediler. BİRBAKIMA SERVER TANtLLİ Çürüyüp Dökülen Bir Şeyler Var... Bu toplumda çürüyüp dökülen bir şeyler var... Düşüncelerinizle baş başa kaldığınızda, hele geçmişle bir karşılaştırma yapma fırsatını da elde edebilmişseniz, daha iyi farkına varabiliyorsunuz o "çürüyüp dökülen"\n. • . Bu bayram bir vesile oldu benim için. ' örneğin, alın şu kurban sorununu! Daha birkaç gün öncesinden, ne Diyanet Işleri Başkanlığı'nın hatırlatmalan para etmiştir; ne saygın bir-iki ilahi- yatçının önerdikleri. Bu bayramda da kent ve ka- sabalanmızda vahşet görünümleri secgilendi. Olan bitene bakıp "Avnıpa kötü karşılayacak" diyenler varsa da asıl kaygımız şu olmalı: En başta bizim insanlığımız çiğneniyor... Hayır, biraz uzak geçmişte yoktu bunlar, son 25-30 yılın birikimidir çoğu. Yığınla neden bulup sıralayabilirsiniz. Ama onlardan birini lütfen başa koyunuz: Nüfusumuz bir ok gibi birden yükseldi; ama sayıca çoğaldık sadece, kalabalıklaştk. Eği- tim, onun yanı sıra yürümedi. Eğitimdir bir toplu- ma düzey getiren. Düzeyi yükselen halk, dinine ve geleneklerıne de çağdaş bir dünyanın aynasında bakacaktır. Çürüyüp dökülen bir şeylerin farkında deği) mi- siniz? • Ya politikamız? Politik sistemimiz, partilerimiz ve politikacılan- mız, gelişmelerin gerisinde kalmış durumda. He- le anayasamız, baştan aşağıya bir çürümüşlük ör- neği. Daha doğarken de ucubeydi ve öyle kaldı; sistemin sırtında bir kambur, bir ur olmayı sürdür- dü. Fıriatıp atamıyoruz bir türlü. Bilinen siyaset kadrolannın gelişmelerin gerisin- de kalmalanndan olacak, can alıcı iktisadîöntem- leri önersin, uygulasın diye dışandan adam çagt- np hükümete katıyoruz. Gözümüzdede, kurtancı "tekadam". Sanırsınız ki, yeni bir Mustafa Kemal! O bile, bütün dehasına karşın tek başına değil- di. Yedi düvele karşı bir savaş yürüttü, ama yek- pare bir halk vardı arkasında. Profesör Bülerrt Ta- nör'ün güzel deyişiyle, "hakh" bir davayı "halklı" olarak sürdürüp kazandı. Başka türlü de olamaz- dı. Bugün bir "iktisadîkurtuluş" mücadelesi yapt- ğımız ileri sürülüyor; ancak onun arkasında "halk"\n olduğunu söyleyebilir misiniz? Demokra- simiz var, ama "biçimsel" ve dahası "halksız". Par- tilerimizden hiçbiri, tek başına büyük yığıntan ar- kasından sürükleyip götürecek durumda değil. Peki, nasıl yürütülecek bu mücadele? Bu koşullarda, Kemal Derviş'in rolü, birkaç şe- yin üzerindeki tozlan alıp dışandan üç kuruş fazla koparmanın tezgâhını hazırlamaktan başka neye yarayacak? Çürüyüp dökülen bir şeyler var, görebilecek mi onlan? En başta da "kalkınma yûntemrmadefio çörü-ı müşlüğü? > - • t * Bir yanrn yüzyıldır izlediğimiz bir yol var. Şakşak- çılan ne derse desin, bu yolun daha başlarken bi- zi abat etmeyeceği, üstelik bağımsızlığımızdan da yoksun bırakacağı açıktı. Çok soylense de dinle- tilemedi: Demokrat Parti dinlemedi, Adalet Parti- si dinlemedi, Turgut Özal dinlemedi. •• • Buralara geldik... Şimdi, "yeni liberalizm °in -daha da insafsız- ya- salan geçerli. Ama onu uygulamakta biz söz sa- hıbi değilız. Işlerin yürüyüşünde asıl kararian ve- ren başkalan; dışanda, daha yükseklerde alınıyor kararlar. Bize çaresiz boyun eğmek düşüyor. Çün- kü, bağımsızlığımızı yitirdik. Onu yenıden kazan- dığımız gün, kendi yurdumuzun kalkınmasında iz- leyeceğimiz yolu-yöntemi de kendimiz belirieye- ceğiz. O güne değin de yazık ki battıkça bataca- ğız... Halk, olan bitenin tersliğini şimdilik sofrasında, çoluğunun-çocuğunun yaşamında ve geleceğe bakışında görüyor. Ama politikacılar, çürüyüp do- külenin asıl nerede olduğunu açık seçik algılaya- mıyor. Ne var ki, yaşam onlara da oğretecek, ama "Bade harab-ûl Basra'l • Kötümser bir yazı mı oldu bu? Karamsarlığa kendinizi kaphrmak istemiyorsa- nız bir öğüdüm olacak sizlere: İyimser olduğu için de bütün bir ömür boyu "çürüyüp dökülen'e kar- şı mücadele vermiş bir büyük aydınımızın, şu gün- lerde 90ina basmış Vedat Günyot Hocamızın yazdıklannı ve çevirdiklerini önünüze yığarak, say- falan arasında bir kez daha gezinin, derim... Nice bayramlara sevgili okuriaıi Vedat Günyol Hoca için de nice yıllara!.. Kadınlann durumu Meclis'te temsil edilme oranı az ANKARA (ANKA)- DYP'nin bir araştırma- sı, Türkiye'nin kadınla- nn parlamentoda temsi- li açısından da Avrupa ülkelennı geriden izle- diğini ortaya koydu. DYP Kadm Kollan Genel Başkanlığı'nın internet sitesinde yer alan araştırmada, günü- müz parlamentolannda dünya ortalamasının "lOerteğel kadm" ora- nında olduğu belirtildi. Bu durumun Türkiye'de isett 100erkeğe2kadm'' düzeyınde olduğu vur- gulandı. Tek partili dö- nemde kadınlann parla- mentoya katılımınm Türkiye'nin bağımsız, modern bir ulus devlet kurma çabalan çerçeve- sinde önemsendiği vur- gulanarak bu çerçevede 1935 seçimleri ile yüz- de 4.6 oranında kadının parlamentodayer alma- sının sağlandığma işa- ret edildi. Türkiye'de kadm parlamenter ora- nınm oldukça düşük ol- duğu belirtilen araştrr- mada, kadmlann parla- mentolarda temsiliyle ilgih olarak değişik Av- rupa ülkelerine ilişkin şu bilgilere yer verildi: "Paıiamentoda ka- dm parlamenter oranı tsveç'te yüzde 40, Nor- veç'teyüzde36, Flnlan- diya ve Danimarka'da yüzde 34, tngfltere'de yüzde 18, Fransa'da ve Bulgaristan'da yüzde 11, Ispanya'da yizde 13, Yunanistan'da yüz- deö'dır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle