Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 MART 2001 CUMA
12 EKONOMÎihJvUil U1VJX ekonomi@cumhuriyet.com.tr
Son 10 yılda uygulanan politika, dış ticaret açığının büyümesiyle sonuçlandı
Dışa açılma geri topti
ŞİRKETLERDEN
• DKNY İlkbahar
2001 Koleksiyonu'nda
dişiliği ön plana çıkaran
çalışmalar göze
çarpıyor. Çok kısa
etekler. bol pantolonlar,
feminen akıcı elbiseler
DKNY'nin2001bahar
koleksiyonunu
oluşturuyor.
• ALGİDA
tüketicilerine daha
kolay ulaşmak için
internet sitesi hazıriadL
Aynca
www.algida.com.tr
adresinde birçok oyun
vc sağhkla UgUi bflgi
bulunuyor.
• PFIZER
İLAÇLARI,
Management Centre
tarafından. Türkiye'de
ilk kez ınsan kaynaklan
alanında verilen
"Biiyük Ödül"ü almaya
layık görüldü.
• PENTİ > urtdışıiHİan
ithal ettiği Re-Life Leg
Care serisi ile
güzelüğinden ödûn
vermeden sağlıkh
yaşanıak isteyen
bayanlara alternatifler
sunuyor.
• ASTRAZENECA,
doktorlara, eczacılara ve
insan sağlığı konusunda
bilgi almak isteyen
herkese
www.astrazeneca.com.tr
aracılığıyla internetten
seslenecek.
• VVORDGOLD
COUNCILveİstanbul
Bilgi Üniversitesi
işbiriiğiyle altın takı ve
\ atınm aracı olarak
Türk ekonomisindeİd
öncmini gençlere
ammsatmak, bu konuda
araştırnıa yapmalannı
sağlamak amacıyla
"Altın İnceleme
Yanşmasr
düzenleniyor.
• EFES DARK'ın
"Kendi Yolunu Kendin
Seç" temalı
kampanyası sonucunda,
çekilişle belirlenen
talihli üç çift, bayram
tatillerini2-10Mart
tarihleri arasında
Küba'da geçiriyorlar.
ANKARA(ANKA)-1989
yılında 32 Sayılı Türk Para-
sı Kıymetini Koruma Hak-
kındaki Karar'da kökJü bir
değişiklik yaparak kısa va-
deli sermaye hareketlerini
tûmüyle serbest bırakıp eko-
nomik sisteminde önemli bir
değişikliğe giden Tûrki-
ye'nin dış ödemeler denge-
sinde, son 10 yılda önceki 10
yüa göre önemli yapısal dö-
nûşûmler yaşandı.
• Kısa vadeli sermaye hareketlerinin serbest .
bırakıldığı 1989 yılından bu yana dış ticaret
açığındaki 10 yıllık büyüme yüzde 222.2 gibi yüksek
bir orana ulaştı. Ithalattaki artış ihracatı geride bıraktı.
Dış ticaret açığını ve dola-
yısıyla cari işlemler açığını
büyüterek Türkiye'yi kısa
vadeli sermaye girişlerine
bağımlı hale getirip krizlere
açık bir yapı oluşmasına yol
açan bu süreç, Türkiye'nin
dış kaynak ihtiyacmı sürek-
li büyüterek reel faizlerin
yüksek seyretmesine ve ka-
mu maliyesinin bozulması-
na neden oldu.
Türkiye'nin 1981-1990 ile
1991 -2000 yıllan arasındaki
10'ar yıllık dönemlerdeki
ödemeler dengesi bilançola-
nnı toplulaştırarak yapılan
hesaplamalar, son 10 yılda
Türkiye'nin ithalatının daha
hızlı, ihracatının nispeten
daha düşük bir hızda arttığı-
GüneyAmerika Uaki muz ülkelerine muzfîdesi ihraç edilecek
Tereciye tere satıyoruzANTALYA(AA)- Türk-Hollanda
sermayesi ile kurulan ve Türkiye'de ilk olan
"Genetik Kopyalama'' yöntemiyle ûretilen
muz fideleri, "nüoz ûlkekri" olarak
nitelendirilen Venezüeila, Meksika,
Brezilya ve diğer Güney Amerika
ülkelerine ihraç edilecek.
Antalya serbest bölge sahasmda iki yıl
önce 6 milyon Alman Markı harcanarak
kurulan ve ~Genetik Bitki Kopyalama'*
yöntemiyle fıde üretimi yapan Antalya
Tanm Urünleri Tohum Oretim Sanayi
Ticaret Limited Şirketi'nin Türk ortağı
Hasan Yaşar, tesislerde 500'den fazla iç ve
dış mekân sebze, meyve ve bitki türlerinin
2 bine yakın çeşidinin
kopyalama yöntemiyle fîde üretiminin
gerçekleştiğini söyledi.
Yaşar, *maz âüfiekri" olarak adlandmlan
Venezüella, Brezilya ve Meksika ile diğer
Güney Amerika ülkelerine bu yıl bodur ve
orta boy muz türlerinin genetik kopyalama
yöntemiyle üretilerek ihracatına
başlanacagını bildirdi. Venezüella, Meksika
ve Brezilya'ya bu yıl içinde 800 bin adet
muz fîdesi göndereceklerini ve bundan 400
bin dolar gelir sağlayacaklannı belırten
Yaşar, bu ülkelerin dışmda da muz fîdesi
taleplerinın geldiğini kaydetti.
Kivifidesiihracati
Sıcak ülkelerin meyvesi ve C vitamini
deposu olarak görülen kivi fidesini de
geçen yıl üretmeye başladıklannı anlatan
Yaşar, "Geçen yıl Yeni Zebndaya 400 bin
adet Idvifidesigöaderraiştik. Bu yifee80
bin adetfideihraç edilecek" dedı. Fıde
üretiminde lsrail, Hollanda ve
Italya'nın Türkıye pazannda söz sahibi
olduğuna işaret eden Hasan Yaşar, "Artik
Tûrldye pazannda da söz sahibi
ohnakbtivonız'' diye konuştu. Bodur ve orta boy muz fideleri genetik kopyalanarak ihraç edilecek.
nı, turizm, faiz ve benzeri
görünmeyen döviz gelirle-
rinde çok hızlı bir artış sağ-
lanırken dış borçlanma ge-
reksiniminin yüksek düzey-
lere çıktığını gösteriyor.
Türkiye, 1991-2000 yılla-
nnı kapsayan son 10 yıllık
dönemde toplam 21 milyar
81 milyon dolarlık cari iş-
lemleT açığı verdi. Oysa Tür-
kiye bir önceki 10 yıllık dö-
nemde 9 milyar 602 milyon
dolarlık bir cari işlemler açı-
ğı vermişti. Cari açıktaki bü-
yüme yüzde 119.5 düzeyin-
de oluştu.
İhracatı solladı
Son 10 yıllık dönemde
Türkiye'nin toplam ihracatı
bir önceki 10 yıla göre yüz-
de 178.9 oranında artarak 86
milyar 782 milyon dolardan
241 milyar 386 milyon dola-
ra yükseldi. îhracat gelirleri-
nin 23.6 milyar dolarlık bö-
lümü son 10 yılda gündeme
gelen bavul ticaretinden kay-
naklandı.
îhracattaki bu ılımlı artışa
karşılık ithalattaki büyüme
yüzde 191.4'e kadar çıktı.
1981-1990 döneminde 124
milyar 42 milyon dolar olan
toplam ithalat, son 10 yılda
361 milyar 448 milyon dola-
ra kadar yükseldi. Dış ticaret
açığındaki 10 yıllık büyüme
yüzde 222.2 gibi yüksek bir
orana ulaştı.
Ttorizm kurtanyor
1989 yılında çok yüksek
oranlardaki kamu borçlan-
ma gereğini dikkate almaya-
rak sermaye hareketlerini tü-
müyle serbest bırakıp 1994
yıh sonrasında Türkiye'yi
sürekli yabancı sermaye ka-
çışı kaynaklı krizlere açık
hale getiren Türkiye'nin bu
süreçte göze çarpan en doğ-
ru politika tercihi ise turizm
yatınmlannı teşvik etmesi
oldu. Bu nedenle Türkiye,
son 10 yılda turizm gelirle-
rini bir önceki 10 yıla göre
yüzde 290 oranında arttıra-
rak 13.4 milyar dolardan
52.2 milyar dolara yükseltti.
Dolayısıyla dış ticaret açığı-
nın önemli bir bölümü tu-
rizm gelirleriyle fînanse edi-
lebildi.
Kriz öncesi ihracat verileri umutlandırdı, ancak gelecek kaygısı sürüyor
Otomotiv, şubatı verimli kapatbBURSA (AA) - Şubat ayı-
nın sonuna doğru patlak ve-
ren ekonomik kriz öncesi
Türk otomotiv sektörünün ih-
racatı, umut verici gelişmeler
yaşadı. önümüzdeki aylarda
üretim daralması beklenen
otomotivde, şubat aymda ih-
racat yüzde 32.6 oranında ar-
tarak 319 milyon dolara ulaş-
tı. 1 Ocak-28 Şubat dönemi
ihracat artış oranı ise yüzde
32.8 olarak gerçekleşti.
Uludağ îhracatçı Birlikleri
(UİB) bulgulardan derlenen
verilere göre, 2000 yılınm
Irakpazarına çıkarma
ANKARA(ANKA)-
Ambargo nedeniyle
yülardır uzak durulan Irak
pazan, Türk ihracatçılan
için yeniden canlanıyor.
Bu ay işadamlan ile
bürokratlardan oluşan bir
heyet Irak'ı ziyaret edecek.
Devlet Bakanı Tunca
Toskay'm başkanhk
etmesinin beklendiği
heyetin ziyareti, 12-16
Mart arasında olacak.
Forum Fuarcıhk tarafindan
düzenlenen Bağdat 3'üncü
Türk îhraç Urünleri Fuan
ise 7-11 Mayıs tarihleri
arasında yapılacak.
Şubat ayında, 241 milyon 209
bin dolar olan otomotiv ve
yan sanayii ihracatı, 2001 yı-
lının aynı ayında 319 milyon
895 bin dolara yükseldi.
Yılın ilk 2 aylık dönemin-
de 586 milyon 97 bin dolara
ulaşan otomotiv ihracatı, ge-
çen yılın aynı döneminde 441
milyon 388 bin dolarda kal-
mıştı.
Ihracatta yer alan kalemler
arasında, geçen yılın aynı dö-
nemine göre yüzde 49 ora-
nında artış kaydeden yan sa-
nayi, 286 milyon 956 bin do-
lar ile yine ilk sırada yer aldı.
Diğer kalemlerin ihracatında
ise yüksek oranlı artışlarla yi-
ne yüksek oranlı düşüşler
dikkari çekti.
(1 Ocak-28 Şubat 20017V
Mal Grubu •-'" v"C—~.J ^
Traktörfer " > ^ ^
Otobüs-Minibüs-Midibüs ~f< ' **** ~
»nekOtomobflter
Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Araç
özel Amaçlı Motortu Taşıtlar ^
Çekıciler jğ^gs&lat^â
Jş Makinalan ^ — " " ~ ^ ^ ^ a ^
Gemı ve Suda Yüzen Taşıtlar
Hava ve Uzay Taşrtlan
Ikı Tekerlekli Taşıtlar % \ *
Tartm Makinalan
Tanklar ve Zımlı Savaş Taşrtlan ^ - - —
özel AmaçN Diğer Çektciter j4wfr
Otomotiv Yan Sanayii * * » _ _ J I ^ '
TöpJam ^ * s ^
İhracat
(Bin Dolar)
4.693
•^ 48.936
162.148
40.160
936
U 105
» 4^66
12^19
1^61
2^87
1İ14
19.197
5* 12
^ 286.956
586.097
Değişim
(Yüzde)
-65J!
10^
17^
732.7
-31.1
-53.5
14.1
9.9
-90.4
29.6
79.6
63.9
-84.1
49.8
32£
Tüketim kültürüne eğlence dopingi
Türldve'yi ilkkezdev markederletamş-
tvan De lahrin Pamir.
NİLÜFERŞENSÖZ
Gündelik yaşamın bir parçası hali-
ne gelen alışveriş merkezleri eğlence-
ye sanlıyor. Türkiye'yi ilk kez gross-
marketlerle tanıştıran, perakendecilik
sektörünün duayeni Dr. Tahsin Pamir,
insanlann para harcarken ıstırap çek-
mek istemediklerini ifade ederek "Ye-
ni alışveriş merkezJerinde eğlence un-
suru daha ön plana çıkacak. Özellikle
de aile eğlencesi kavramı ağıriık kaza-
nacak" diye konuşuyor.
Banliyö yaşantısının yoğunlaşmasıy-
la birükte bölgesel alışveriş merkezle-
rine olan ilginin artacağını söyleyen Pa-
mir, Türkiye'deki alışveriş alışkânlıkla-
n ve yeni alışveriş merkezleriyle ilgili
öngörülerini şöyle anlattı:
-Ahfverişmerkezferi küçükesnafi
tehdh ediyor. Şehir merkezlerindeki
abşveriş mabetlerinin şehir dışma ta-
şmmasından bahsediliyor. Gelecekte
ahşveriş merkezlerinin Türk halkınm
yaşanûsındaki yeri ne olacak?
- 1990'lardan sonra önemli yatınm-
lar yapıldı, ancak yanlışlar da oldu.
Alışveriş merkezlerinin, Türk toplu-
munun alışveriş kültürü içindeki ağır-
lığı sürecek. Ancak banliyö yaşantısı-
nın ağıriık kazanmasıyla bölgesel ahş-
veriş merkezlerinin sayısı artacak.
- Peki küçük esnaf yitip gidecek mi?
- Bakkallar alışveriş merkezlerinin
kent dışına çıkmasıyla kurtulmaz.
Çağdaş ticaretin şartlannı yerine ge-
tirerek kurtulur. Küçük esnaf niye
müşterinin kendisinden almadığını
düşünmeli. Yakınlık çok önemli. Bu-
nu değerlendiren esnaf ayakta kalır.
- Önümüzdeki yıllarda kurulacak
ahşveriş merkezlerinin şimdikflerden
ne farkı olacak?
- Kalite ve fiyat artık rekabet unsu-
ru ohnaktan çıkıyor. Herkes uygun fı-
yata ve iyi ürün satıyor. Farklı ol-
malısınız. Burada eğlence faktörü işin
içine giriyor. Alışveriş merkezlerinde
eğlence unsuru daha çok ön plana çı-
kacak. Özellikle de aile eğlencesi. Ay-
nca ihtisas mağazacılığı öne çıkacak
ve bölgesel alışveriş merkezleri çoğa-
lacak. Büyükçekmece'de yapımı sü-
ren ve danışmanlığını yaptığım Wes-
ta, bölgesel alışveriş merkezleri için
bir örnek. Burası hem alışveriş hem de
biryaşam merkezi. tstanbul'un 2-3 yıl
içinde en önemli banliyösü olacağını
düşündüğümüz bölgedeki alışveriş
merkezi, 2002 yılında bitecek.
YORUM
ÖgTtN AKGÜÇ
Dalgalı Kur Sisteminin
Olası Etkileri
Merkez Bankası'nın müdahalesi olmayan dalga-
lı kur sistemi uygulandığında, döviz kurlan, piya-
sadaki arz ve talebe (sunu ve isteme) göre belirle-
necektir. Bu bağlamda dövizin nasıl sağlanacağı;
başka bir deyişle arz (sunu) kaynaklan, döviz ta-
lebinin hangi nedenlerden doğduğuna kısaca de-
ğinmek yararlı olacaktır. Kurun aşın yükselmeme-
si için döviz arzının artması, döviz talebindeki ar-
tışın ise daha sınırlı düzeyde kalması gerekir.
Ülkeye döviz girişi, cari işlemlerden ve sermaye
hareketlerinden kaynaklanır. Cari işlemlerden dö-
viz girişi üç alt başlık altında toplanabilir: (i) Yurt-
dışınaticari mal satışı (ihracat - dışsatım), (ii) yurt-
dışında yerieşik kişilere çeşitli hizmetler satışı, da-
ha açık bir deyişle dış turizm, müteahhitlik, taşı-
macılık, banka ve sigortacılık senbest meslek hiz-
metleri satışı, yurtdışından sağlanan faiz gelirteri ve
kâr transferieri. Bütün gelirier, teknık olarak gö-
rünmeyen gelirier olarak da ifade edilmektedir. (iii)
Ülkeye yapılan tek taraflı transferier... Tek taraflı
transferier içinde ülkemiz açısından önemli olan,
yurtdışında çalışanlann yaptıklan havaleler, kısa-
cası işçi dövizleridir. Yurtdışından yapılan hibe ve
yardımlar da tek taraflı transferier arasında yer alır.
Sermaye hareketleri yoluyla döviz, (i) doğrudan
yabancı sermaye yatınmlan; (ii) yurtiçindeki kamu
ve özel kuruluşlann çıkarmış olduğu menkul kıy-
metlerin (tahvil) ve hisse senetlerinin yurtdışında
yerieşik kişilere satılması, (yurtdışı yatırımcılara sa-
tış yolu ile yapılan özelleştirme de bu kapsamda-
dır) (iii) uzun süreli borçlanma, (iv) kısa süreli dış
borçlanma yollan ile sağlanır.
Geçici, sürekli olmayan bir döviz kaynağı da dö-
viz olarak birikimlerini muhafaza eden, genel bir
deyişle yastık altında döviz biriktiren yurt içinde
yerieşik kişilerin dövizden TL'ye geçmeleridir.
Döviz (i) yurtdışından ticari mal almak (dışalım -
ithalat), 00 yurtdışında yerieşik kişilerden hizmet al-
mak, (üi) dış borç faizlerini ödemek, (iv) ülkede yer-
ieşik yabancı sermayeli işletmelerin kâriannı yurt-
dışına transfer etmek, (v) yurtdışına tek taraflı trans-
fer gerçekleştimnek, (vi) yurtdışına doğrudan ser-
maye yatınmı yapmak, (vii) alınmış dış borçlann
anaparalarını ödemek, (viii) spekülatif amaçla (dö-
vizin ulusal paraya karşı değer kazanması beklen-
tisi ile) talep edilir.
Türkiye'de temel sorun, bu köşede çok sık yi-
nelendiği gibi, cari işlemlerden sağlanan döviz ge-
lirierinin, cari döviz giderierini karşılayamaması,
cari işlemlerin verdiği döviz açığının, dış borçlan-
ma, özellikle sıcak para ağıriıklı kısa süreli borçlan-
ma ile karşılanmasıdır.
Türkiye'nin cari işlemlerden sağladığı döviz gi-
rişini arttırarak dengeyi sağlamaası temel hedefi ol-
malıdır. Dalgalı döviz kuru, ülkeye döviz giriş ve çı-
kışını nasıl etkiler? Araştırma ve tartışmalar bu te-
mel soru üzerinde yoğunlaştınlmalıdır. Döviz ku-
runun yükselmesinin, mal ve hizmet dışsatımını
olumlu etkilemesi beklenir. Kurun yükselmesinin,
devalüasyonun mal dtşsatımt üzerindekt etkısi (i)
dışsatım konusu mallarda ülke üretim esnektiğine,
00 dış pazariarda bu mallara karşı olan talep es-
nekliğine bağlıdır. Dış pazariarda bu mallara karşı
talebin fiyat esnekliği yüksekse ve ulkede üretim
kısa sürede arttınlabilirse teknik bir deyişle arz ve
talep esneklikleri birden büyükse, dışsatım üzerin-
deki etkisi olumlu olur.
Devalüasyonun dışalım üzerindeki etkisi ise Tür-
kiye'nin dünya pazanndaki yeri çok küçük oldu-
ğundan, büyük ölçüde ithal mallara karşı yurtiçi ta-
lebin fiyat esnekliğine bağlı kalacaktır.
Çözümlerde, dışalım ve dışsatım konusu malla-
ra karşı talebin gelir esnekliğini, gelirdeki değışme
hızını ve talepteki değişme hızını da dikkate almak
gerekir. Tüketim mallan dışalımında ülkemizde ge-
lir esnekliği yüksektir. 2001 yılında ekonominin bü-
yüme hızı, büyük olasılıkla etkili olacağından gelir
esnekliği yüksek mallann dışalımı hızla düşecek-
tir. Bu nedenle 2001 yılında dış ticarette gelişme-
ler değerlendirilirken yalnız dalgalı kur sisteminin
etkileri olarak algılamak yanlış olur. Ekonomideki
daralma, işletmeleri biryandan dışsatımı arttırma-
ya güdülerken gelir azalması talep esnekliği yük-
sek dışalım mallannda hızla düşüşe yol açacaktır.
Dalgalı kur sisteminin diğer etkilerini başka bir
yazımda irdelemeye çalışacağım. Ancak ekonomi-
deki belirsizliği arttırdığı kuşkusuzdur.
29'undan bütceye katkı yok
Fonlar verimli
işletilemiyor
ANKARA(ANKA)
-Mali disiplini bozma-
sı nedeniyle önemli bir
bölümünün tasfıye sü-
reci başlatılan fon sis-
teminin verimli işletil-
mediği ortaya çıktı.
Geçen yıl sistemdeki
29 fondan bütçeye tek
kuruş gelir sağlana-
mazken 17 fon ise büt-
çeye verdiğinden daha
fazla pay aldı.
Hazine Müsteşarlığı
verilerine göre, geçen
yıl 1 katrilyon 679.8
trilyonu bütçe içi.
109.5 trilyonu da bütçe
dışı fonlardan olmak
üzere sistemden bütçe-
ye toplam 1 katrilyon
789.3 trilyon lira gelir
sağlandı. 2000 yılında
bütçe içi fonlara yapı-
lan 1 katrilyon 755.2
trilyon liralüc aktarma
düşüldüğünde sistemin
bütçeye toplam net kat-
kısı yalnızca 34.1 tril-
yon lira düzeyinde
oluştu. Bütçeye yükü
fazla olan fonlann ba-
şında DFtF geldi. Ge-
çen yıl bütçeden
DFÎF'ye net 508.5 tril-
yon lira aktanldı. Yıl
boyunca bütçeye yal-
mzca 9 trilyon liralık
bir aktarma yapan bu
fona bütçeden 499.5
trilyon liralık net aktar-
ma gerçekleştirildi.
Bütçeye yfikü fazla
Aynca, Afetler Fonu
net 479.3 trilyon, Ka-
mu Ortakhğı Fonu 86.4
trilyon, Elektrik Ener-
jisi Fonu 59.7 trilyon,
Geliştirme ve Destek-
leme Fonu 55.2 trilyon,
Organize Sanayi Böl-
geleri ve Küçüİc Sana-
yi Siteleri Fonu da net
39 trilyon lira ile bütçe-
ye yükü en fazla olan
fonlar arasında yer aldı.
2000 yılında verimli
çalışanlann başında ise
bütçe içi fonlardan Be-
lediyeler Fonu geldi.
Belediyeler Fonu 457.8
trilyon liralık gelir sag-
larken bütçeden foaa
yapılan aktarma 47.8
trilyon lirada kaldı.