16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 MART 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yaıgrtara56 triyontira • ANKARA(ANKA)- Özellikle yaz aylannda gündeme gelen ornıan yangınlan ile mücadele için, bu yıl 56 trilyon lira harcanması bekleniyor. Orman Bakanlığı'nın verilerine göre, orman yangınlanna müdahale amacıyla 781 yangın gözetleme kulesi ve 711 haber merkezi görev yaparken mıntıkalann yangın yoğunluğuna göre konuşlandınlan 733 yangın müdahale ekibi, araç ve personeli ile hazır durumda bekletiliyor. SİTalamna santral izri yok • ANKARA(AA)- Danıştay Idari Dava Daireleri Genel Kurulu, doğal StT alanlanna çevreye zarar vermeyecek şekilde enerji santralı yapımına olanak tanıyan ilke karannın yürütmesini durdurdu. TEMA Vakn, Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Yüksek Kurulu'nun 659 sayılı ilke karannın, "ülke çıkarlan açısından yapılmasmda zorunluluk olduğu ılgili bakanlıkça belirlenmek koşuluyla 1., 2. ve 3. derece doğal SlT alanlannda" başlıklı bölümünün korumaya yönelik 1/25000 ölçekli çevre düzeni planı ve/veya 1/5000 ölçekli nazım plan kapsamında, plan yapılmadığı hallerde yapılacak tespit çerçevesinde, ilgili koruma kurulunca uygun görülecek şekliyle çevreye zarar vermeyecek enerji santrallan yapılabileceği şeklindeki 1 numaralı kısmının iptali ve yürütmesinın durdurulması istemiyle dava açmıştı. Nennırtald eserter • ADIYAMANÇAA)- Akdeniz Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Eski Çağ Dillen ve Kültürleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sencer Şahın, Adıyaman'ın Kâhta Üçesı'nde bulunan Nemrut Dağı'ndaki eserlerin yok olmaya terk edildiğini savunarak "Her gün bir parçası kopan eserler, ne acıdır kı, korunamıyor. Bu görüntülere arük son verilmeli" dedi. Katekondubra yırttaş tepkfsi • StNOP(AA)- Gaskalılar tarafindan yaptınlan ve Pontuslular, Romalılar. Bizanshlar, Selçuklular ve Osmanhlar dönemlerinde 'kale'; cumhuriyet döneminde ise bir bölümü 'cezaevi' olarak kullanılan Sinop Kalesi'nin surlanna yapılan evler, vatandaşlann tepkilerine neden oluyor. Belediye Başkanı Hamza tnce, evlerin önceki dönemlerde alınan ruhsatla inşa edildiğini anlatarak "Kale, yerli ve yabancı turistlerin bûyük beğenısıni kazanıyor. Ancak bakımsızüktan birçok yeri tahrip edilmiş. Bunun yanı sıra bir bölümünün surlanna konutlar yapılmış. O dönemlerde kale surlanna inşaat yapma izin verenleri kirnse affetmez" dedi. Okullardaki olaylann etkilerini azaltmak için 'kriz müdahale ekipleri' kuruluyor Oğrenciye pakolojik destek SELENBAYCAN Öğrencilerin, okullarda ya- şanan olaylardan olumsuz et- kilenmelerini önlemek ama- cıyla "Acil Durum Psikolojik Destek Projesi" başlatıldı. Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖRET Vakfi'mn işbirliği üe yürütülen proje çerçevesinde okullann kriz durumlanna hazırlıklı olmalannı sağla- mak amacıyla "kriz müdaha- le uzmanlan" yetıştınlıyor. Proje kapsamında, deprem gibi doğal afetlerin yam sıra biröğretmenya daöğrencinin intihan, cüıayet gibi olaylar- • Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖRET Vakü'nın işbirliği ile yürütülen projeyle okullann kriz durumlanna hazırlıklı olmalannı sağlamak amaçlanıyor. Projeyle, başta öğrenciler olmak üzere okul müdürleri ve öğretmenlere psikolojik destek verilmesi öngörülüyor. da, başta öğrenciler olmak üzere okul müdürleri ve öğ- retmenlere psikolojik destek verilmesi öngörülüyor. BilınçB vaklaşım YÖRET Vakfi Başkanı Nü- ket Atalay, kriz durumunda, bilinçlı ve profesyonel yakla- şımın önemini vurgulayarak okulda meydana gelen olayla- nn özellikle öğrencıler üze- rinde travmalara neden oldu- ğunun altını çizdi. Müdahalelerde hem veliye, hem öğrenciye hem de öğret- menlere yardımcı olduklannı anlatan Atalay, şunlan söyle- di: "Mflli Eğitimbünyesmde50 kişüık bir acil psikolojik des- tek ekibi oluşturuldu. Aynca 400 yöneticiye ulaşük. Okul- lardabekknmedikolaytarya- şamyor. Ne kadar hazırhkb olunursa, engeJ olamasak bfle kötü etkfleri en aza indirmek o kadar mümkün olur." _ Vakıf Koordinatörü Nazan Ürkmez de yaşadıklannm et- kilerini en aza indirmek için öğrencilere sanat terapisi, re- sim, drama gibi yollarla yak- laştıklanm belirtti. Vakfin calışmalan Ürkmez, çalışmalanm şöy- le anlattı: "Yaşanan bir krizde yapı- lan müdahalede, önceükle olaydanen çoketkilenensınıf- tan başlanarak çocuklann duygu boşahmı yaşamalan sağlamyor. Bu aşamadan son- ra da zaten çocuklar, durum- lakendi kendilerine başetme- leri gerektiğini anlıyorlar." Kadıköy Rehberlik ve Araşürma Merkezi'nden reh- ber öğretmen Nevin Bakıra ile Sanyer Rehberlik ve Araş- tırma Merkezi'nden rehber öğretmen Mine DUanen Boş- nak amaçlannm, yaşanan olaylardan sonra yeniden nor- mal yaşama dönüşü sağlamak olduğunu vurguladılar. Yaklaşık31 Idlometre uzunluğunda, 14keskin krvnmı bulunan ve "dünyanın en risklisuyu" olarak nitelenen Istanbul Boğazı'nda23 baük gemi bulunuyor. Boğaz'da meydana gelen kazalann en önemli nedenleri tedbirsizlik ve dikkatsizlik MarmaraDenizigemimezarhğı Royal Oak Eski batık okyanusu tehdit ediyor Haber Merkezi - îkinci Dünya Savaşı'nda bombalandıktan sonra batan Ingiliz savaş gemisi "Royal Oak"tan sızan mazot, çevre sağlığı açısından önemli tehdit oluşturuyor. Uzmanlar, önlem almamazsa, 1939yılmda, Iskoçya'nın kuzeyindeki Orkney Adalan'nın açıklannda Alman denizaltı "U- 47" tarafindan batınlan Royal Oak'tan 1800 ton mazot sızacağını belirtiyorlar. Der SpıegePde yayımlanan bir habere göre, 62 yıldır Atlantik Okyanusu'nun derinliklerine çakılı olan 29 bın ton ağırhğındaki geminin bulunduğu yerden çekilebilmesi şimdiye kadar mümkün olmadı. 833 kişilik mürettebaüyla batan gemiyi bombalayan Alman denizaltısı ise Royal Oak'tan iki yıl sonra 1941 yılında batü. Uzmanlar, Royal Oak'tan sızan mazotun özellikle kuşlar, fok bahklan ve diğer caniılar için önemli derecede tehdit oluşturduğuna dikkat çekiyorlar. Çevre sağlığını tehdit eden geminin içtndeki 1800 ton mazotun bölgeden uzaklaştınlması planlanıyor. stanbul Boğazı'ndan 2000 yılında aylık ortalama 4 bin 7 olmak üzere toplam 48 bin 79, Çanakkale Boğazı'ndan da ayda ortalama 3 bin 463 olmak üzere 41 bin 561 gemi geçiş yaptı. Son 4 yılda Istanbul ve Çanakkale bölge müdürlüklerinin sorumluluk alanlannda 323 deniz kazası meydana geldi. ÖZLEMGÜVEMLt Yaklaşık 31 kilometre uzunluğunda, 14 keskin kıv- rımınrn bulunduğu ve "dûn- yanın en riskli suyu" olarak nitelenen Istanbul Boğa- zı'nda 23 batık gemi bulunu- yor. 9'u Çanakkale Boğa- zı'nda, 23'ü îstanbul Boğa- zı'nda, 3'ü de açıklarda ol- mak üzere toplam 35 batık geminin bulunduğu Marma- ra Denizi, bir "gemi mezar- hğun" andtnyor. Uzmanlar, Türk boğazla- nnda meydana gelen kazala- nn en önemli nedenlerinin -dikkatsLdikvctedbirsizlik' olduğunu vurgulayarak "Kazalann önlenmesi için Boğaz'dan geçişyapan gemi- lerin kılavuz kaptan almala- n gerekiyor; ancak Montrö Sözkşmesi bunuzorunlukıi- nuyor" dediler. Istanbul Boğazı'ndaki ka- zalar gün geçtikçe artıyor. Kıyı Emniyeti ve Gemi Kur- tarma Işletmeleri verilerine göre, 21 Ocak'ta Karadeniz girişinin 8-10 kilometre açı- ğında 'Nadia' gemisiyle çar- pışan 'Kaptan Cavh' gemisi battı. 8 Şubat'taki kazada da 'Akaylar-2' gemisiyle çarpı- şan 'Mad Glory' adlı gemi batma tehlikesi geçirdi. 18 tstanbul Boğazı'ndaki kazalar Şubat'ta meydana gelen ka- zada ise 'Bunga MelorSatu' ve 'RobeP adlı gemiler çar- pıştı. Kaza sonucunda Ro- bel, kaptan köşküne kadar battı. Bu kazadan 1 gün son- ra da Norveç ve Malta ban- dıralı 2 gemi çarpıştı. Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma Işletmeleri Genel Müdürü Hücum lulgar, gemilerin çarpışmalanndan sonra kay- gılar nedeniyle kendilerine geç bilgi verilmesinden ya- kınarak dünyada kurtarma işleminin pahalı olduğunu, bu nedenle özellikle sigorta- sı olmayan gemilenn geç yardım talebmde bulundu- ğunu anlattı. 'Her kaza fefaket' Doğa ile Banş Derneği Başkanı YükselÜstün de Is- tanbul Boğazı'ndaki her ka- zanın bir çevre felaketine döndüğünü vurguladı. "Uluslararası Karadeniz Ortaklan" adında bölgesel güçbirliği oluşturmak için dünya çapında bir kampan- ya başlattıklannı anlatan Üstün, bölgede yaşanabile- cek felaketlerde zarar göre- bilecek tüm kişi ve kuruluş- lan bir araya getirecekleri- ni söyledi. Türk Deniz Araştırmalan gün geçtikçe arüyor. Vakfı (TÜDAV) Yönetim Kurulu üyesi Doç. Dr. Hü- seyin Öztürk ise artan gemi trafiği nedeniyle boğazlann her an yeni bir kazaya açık olduğunu söyleyerek Istan- bul Boğazı'ndaki tehlikele- re dikkat çekebilmek için "tstanbul Boğazı Yaşamak, InsanlarYüzebilmeli'' kam- panyası başlattıklannı be- lirtti. Istanbul Boğazı'ndan 2000 yılında aylık ortalama 4 bin 7 olmak üzere toplam 48 bin 79, Çanakkale Boğa- zı'ndan da ayda ortalama 3 bin 463 olmak üzere 41 bin 561 gemi geçiş yaptı. Son 4 yılda Istanbul ve Çanakkale bölge müdürlüklerinin so- rumluluk alanlannda 323 deniz kazası meydana geldi. Yüzyıhn önemli kay^l^n Marmara Denizi'nde son 91 yıl içinde meydana gelen önemli deniz kazalan şöyle: 30 Ekllli 1909: Taif vapuru Sarayburnu önlerin- de battı. 22 Eklm 1936: Ordu şilebi, Kız Kulesi önlerinde battı. 7 Subat 1960: Italyan Agip Çela ile Iskenderun ge- misi çarpıştı. 4 Arallk 1960: Vunan World Harmony tankeri, Yu- goslav PeterZoranic şilebiy- le Kanlıca önünde çarpıştı. 3 Arallk 1963: Yunan Paros tanken Boğaz'da bir yalıya girdi. Kazada l kişi öldü l kişiyaralandı. 15 EylUİ 1964: Nor- veç Norhom gemisi batığa çarptı. 3 Temmuz 1966: Ye- ni Galatasaray motoru Ak- saray motoru ile çarpıştı, 11 kişi öldü. 18 Kasim 1966: Ro- manya bandıralı Ploesti ge- misi, Bereket yolcu motoru- nu batırdı, 7 balıkçı öldü. 27 Temmuz 1972: Turan Emeksiz vapuru Sa- rayburnu önlerinde Sönmez- ler gemisiyle çarpıştı. 4 kişi öldü, 25 kişi yaralandı. 27 Arallk 1976: Hin- distan'ın Lok Prabha gemi- si, Sovyet Maucesta ile Ru- melihisan önünde çarpışa- rak battı. 14 Mart 1978: Metho- dic adlı Liberya bandıralı gemi, yoğun sis nedeniyle Kandılli Iskelesi'ni ikiye böldü. 21 Nlsan 1979: Kefeli gemisi Karpat adlı Rumen gemisiyle çarpıştı. 15 Kasim 1979: Inde- pendenta adlı Rumen tan- keri, Evriali adlı Yunan şi- lebi ile Haydarpaşa önünde çarpışarak battı. 51 kişi İcayboldu. 14 Subat 1985: ilam- di Karahasan adlı şehir hattı vapuru, Kanlıca'da Seher Hanım Yalısı'na çarptı. 23 EylÜ11985: Meltem adlı hücumbot, bir Sovyet gemisiyle çarpıştı. 15 MayiS 1986: Kapi- tan Soroka adlı Sovyet ge- misi, başka bir Sovyet savaş gemisiyle çarpıştı. 14 Kasım 1991: 20 bin koyun yüklü Rubinion 18 adlı Lübnan bandıralı gemi, Filipin bandıralı Ma- donna Lili adlı gemiyle çar- pışarak Boğaz'ın en dar ye- rinde battı. GENİŞ AÇI HÎKMET BİLA Sezer ve Derviş Cumhurbaşkanı "dışan'dan. Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı "dışan "dan. Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu'nun başkanı "dışan"6an... İçeri"s\ neresi? Meclis... Meclis'teki partiler. Meclis nerede? Taca çıktı. Milletvekilleri nerede? Ofsayta düştü. Meclis ne işe yarar? Partılerin Mec- lis'teki temsilcileri ne iş yapar? "Kemai Oerviş va- kası" ileride çoktartışılacak. Derviş'e bağlanan ku- rum ve kuruluşlan yukandan aşağıya topluyorsu- nuz, aşağıdanyukanyatopluyorsunuz, kendinden önceki Bakan Recep Önal'a bağh kuruluşlann he- men hemen aynı. Peki, Derviş için bu kıyamet neden koptu? Neden bu "Dervişmania"? Neden yer-gök Recep Önal nidalanyla inlemedi de Kemal Derviş tempolan tutuluyor? Kemal Der- viş'i sokakta ya da televizyonlarda görmesek, ne kadar alçakgönüllü, aklıbaşında biri olduğunu bil- mesek, üç metre boyunda, gözlerinden ışıklar sa- çan bir yaratık olduğunu sanacağız. Medya saye- sinde, yediği yemeklere kadar Derviş'in yaşamıy- la ilgili her şeyi artık biliyoruz ama Dünya Bankası sorumlusu olarak Orta Avrupa'da ve Kuzey Afri- ka'da neler yaptığını bilmiyoruz. ••• Derviş'in Dünya Bankası yöneticisi olarak artıla- n-eksileri, "Dervişmania " ortamında kaynadı gitti. Tıpkı Cumhurbaşkanı Sezer'in bayram mesajı gibi. Cumhurbaşkanı'nın mesajına (manşetten veren Cumhuriyet dışında) medyamız fazla ılgi göster- medi. Oysa Sezer, demecinde Derviş'in de ışine yarayacak çok önemli sözler söylüyordu. Yıllarca cumhurbaşkanlannın ve liderlerin sıradan bayram demeçlerinden bıkmış insanlar için Sezer'in me- sajı "Ulusal Program" gibiydi. Sezer neler diyor- du? - Herşeyden öncegüven ortamını yeniden oluş- turacak adımlar, hızla ve karadılıkla atılmalıdır. - Ekonomik uygulamalara halkımızın vereceği desteğin her şeyden önemli olduğu hiçbir zaman unutulmamalıdır. Her kesimın desteğıni almayan bir ekonomik programın başanya ulaşabileceği düşünülemez. - Türkiye, demokratikleşme alanındaki ilk adımı anayasa degişikliği ile atmalıdır. Ülkemizin Avrupa Biriiği'ne üyelik sürecini yaşadığı günümüzde ana- yasamızın da evrensel ölçülere göre yeniden ya- pılandınlması kaçınılmazdır. - Siyasi partiler ve seçim yasalannda, siyasetin tıkanmasını ortadan kaldıracak ve günün koşulla- nna yanıt verecek yenı düzenlemeler yapılmalıdır. - Bir yargı reformunun üzerinde durulması ge- rektiği ınancındayım. - Türkiye'de güçler aynlığı sisteminin sağlıklı bir şekilde işlemesi sağlanmalıdır. - Tüm olumsuz sonuçları ile büyük bir tehdit oluşturan yolsuzluklann önlenmesi için saydam bir devlet yapısı oluşturulmalıdır. Cumhurbaşkanı'nın demecini bu kadar gün geç- tikten sonra neden anımsattık? Sorunun sadece ekonomik olmadığını, hatta aslında sıyasal oldu- ğunu vurgulamak için. Umutlar Kemal Derviş'e bağlandıysa, Kemal Derviş'in atacağı adımlann tek başına Türkiye'yi kurtarmaya yetmeyeceğinin altını çizmek için. Bu anayasa, bu Seçim Yasası, bu Siyasal Par- tiler Yasası yürürlükte olduğu sürece... Kemal Der- viş, parasaJ-finansal dengeleri sağlasa da, yurtdı- şından milyarlarca dolartık kaynak aktarsa da. 19 Şubat'ta olduğu gibi, bir siyasal gerginlik her şeyi yeniden berbat edebilir. Bu değişiklikleri kim yapacak? Meclis mi? , Meclis taca çıkmamış mıydı? [email protected] Sağlık taraması yapılacak Bergamalıyı ruh hastası yaptılar OZANYAYMAN IZMtR - Siyanürlü altın üretiminin tehdit ettıği yaşam hakkı için 10 yıldır mücadele ve- ren Bergama köylüle- rinde nıhsal bozukluk- lar başgöstermeye baş- ladı. Siyanürlü altına karşı mücadele ederken yaşadıklan strese, birde kazanıhnış haklannın ellerinden alınmak is- tenmesi eklenen köylü- ler, Izmir Tabip Odası tarafindan sağlık tara- masından gecırilecek. Eurogold yetkilileri, madenın ışlehlmesınde insan sağlığına zarar verecek unsurlarbulun- madığını açıklarken uz- manlar, köylülenn sağ- lıkdurumlannda şımdi- den ciddi bozukluklar meydana geldiğine dik- katçekiyor. IzmirTabip Odası'nın bu kapsam- da, bayram sonrası Ber- gama köylüsünü sağlık taramasından geçirece- ği bildirildi. Izmir Ta- bib Odası Genel Sekre- ten Aşkın Demirci, sağ- lıkkoşullannın fıziksel, sosyal ve ruhsal boyut- ta değerlendırilebilece- ğini belirterek "Berga- ma'da daha madenin bacası tütmeden insan- larmsağfağmdaciddira- hatsızhklar olduğu göz- leniyor. 10 \ıh aşan bir süredir temiz çevre ve yaşam hakkıiçin müca- dele veren köylüler, ya- şadıklan günkrin ar- dından oldukça gergin- ler. Tüm bunlara bir de yargı kararlanıun hiçe sayılmak istenmesi ekle- nince. Bergama köylü- sünün ruhsal durumu endişe verici boyııuara ulaşnuş durumda" de- di. Demirci, sağlık tara- masında, konusunun uzmanı hekimlenn, köylülen tek tek kont- rolden geçireceğinı ıfa- de etti. Demirci, ıste- mm köylülerden geldi- ğine dikkat çekti. Bergama köylüleri- nin sözcüsü Oktay Konyar da 10 yıllık sü- re içinde oldukça yıp- randıklannı, gergin günleryaşadıklanru be- lirterek şöyle konuştu: "Sağhğı sadece fizüd koşullar olarak algılı- yoriar. Oysa Bergama köylüsü ruhsal açıdan dddirahatsızfak \-asryor. Köylü, dünyanın deği- şik yerierinde bulunan bu tür işletmelerin >ol açöğıçevre felakeoerini gördükten sonra sinir- ferine hâkim olamrvor. Üstüneüstiük,toptano lann, 'Maden çalıştm- ln-sa bölgede üretilen ürünleri satm almayız' yönündeki açıklamasu gerginliği bir kat daha artnnvor."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle