Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 MART 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Yaıgrtara56
triyontira
• ANKARA(ANKA)-
Özellikle yaz aylannda
gündeme gelen ornıan
yangınlan ile mücadele
için, bu yıl 56 trilyon lira
harcanması bekleniyor.
Orman Bakanlığı'nın
verilerine göre, orman
yangınlanna müdahale
amacıyla 781 yangın
gözetleme kulesi ve 711
haber merkezi görev
yaparken mıntıkalann
yangın yoğunluğuna göre
konuşlandınlan 733
yangın müdahale ekibi,
araç ve personeli ile hazır
durumda bekletiliyor.
SİTalamna
santral izri yok
• ANKARA(AA)-
Danıştay Idari Dava
Daireleri Genel Kurulu,
doğal StT alanlanna
çevreye zarar vermeyecek
şekilde enerji santralı
yapımına olanak tanıyan
ilke karannın yürütmesini
durdurdu. TEMA Vakn,
Kültür ve Tabiat
Varlıklannı Koruma
Yüksek Kurulu'nun 659
sayılı ilke karannın, "ülke
çıkarlan açısından
yapılmasmda zorunluluk
olduğu ılgili bakanlıkça
belirlenmek koşuluyla 1.,
2. ve 3. derece doğal SlT
alanlannda" başlıklı
bölümünün korumaya
yönelik 1/25000 ölçekli
çevre düzeni planı ve/veya
1/5000 ölçekli nazım plan
kapsamında, plan
yapılmadığı hallerde
yapılacak tespit
çerçevesinde, ilgili
koruma kurulunca uygun
görülecek şekliyle çevreye
zarar vermeyecek enerji
santrallan yapılabileceği
şeklindeki 1 numaralı
kısmının iptali ve
yürütmesinın
durdurulması istemiyle
dava açmıştı.
Nennırtald
eserter
• ADIYAMANÇAA)-
Akdeniz Üniversitesi Fen-
Edebiyat Fakültesi Eski
Çağ Dillen ve Kültürleri
Bölüm Başkanı Prof. Dr.
Sencer Şahın,
Adıyaman'ın Kâhta
Üçesı'nde bulunan
Nemrut Dağı'ndaki
eserlerin yok olmaya terk
edildiğini savunarak "Her
gün bir parçası kopan
eserler, ne acıdır kı,
korunamıyor. Bu
görüntülere arük son
verilmeli" dedi.
Katekondubra
yırttaş tepkfsi
• StNOP(AA)-
Gaskalılar tarafindan
yaptınlan ve Pontuslular,
Romalılar. Bizanshlar,
Selçuklular ve Osmanhlar
dönemlerinde 'kale';
cumhuriyet döneminde ise
bir bölümü 'cezaevi'
olarak kullanılan Sinop
Kalesi'nin surlanna
yapılan evler,
vatandaşlann tepkilerine
neden oluyor. Belediye
Başkanı Hamza tnce,
evlerin önceki dönemlerde
alınan ruhsatla inşa
edildiğini anlatarak "Kale,
yerli ve yabancı turistlerin
bûyük beğenısıni
kazanıyor. Ancak
bakımsızüktan birçok yeri
tahrip edilmiş. Bunun yanı
sıra bir bölümünün
surlanna konutlar
yapılmış. O dönemlerde
kale surlanna inşaat
yapma izin verenleri
kirnse affetmez" dedi.
Okullardaki olaylann etkilerini azaltmak için 'kriz müdahale ekipleri' kuruluyor
Oğrenciye pakolojik destek
SELENBAYCAN
Öğrencilerin, okullarda ya-
şanan olaylardan olumsuz et-
kilenmelerini önlemek ama-
cıyla "Acil Durum Psikolojik
Destek Projesi" başlatıldı.
Milli Eğitim Bakanlığı ve
YÖRET Vakfi'mn işbirliği üe
yürütülen proje çerçevesinde
okullann kriz durumlanna
hazırlıklı olmalannı sağla-
mak amacıyla "kriz müdaha-
le uzmanlan" yetıştınlıyor.
Proje kapsamında, deprem
gibi doğal afetlerin yam sıra
biröğretmenya daöğrencinin
intihan, cüıayet gibi olaylar-
• Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖRET Vakü'nın işbirliği ile yürütülen projeyle
okullann kriz durumlanna hazırlıklı olmalannı sağlamak amaçlanıyor. Projeyle,
başta öğrenciler olmak üzere okul müdürleri ve öğretmenlere
psikolojik destek verilmesi öngörülüyor.
da, başta öğrenciler olmak
üzere okul müdürleri ve öğ-
retmenlere psikolojik destek
verilmesi öngörülüyor.
BilınçB vaklaşım
YÖRET Vakfi Başkanı Nü-
ket Atalay, kriz durumunda,
bilinçlı ve profesyonel yakla-
şımın önemini vurgulayarak
okulda meydana gelen olayla-
nn özellikle öğrencıler üze-
rinde travmalara neden oldu-
ğunun altını çizdi.
Müdahalelerde hem veliye,
hem öğrenciye hem de öğret-
menlere yardımcı olduklannı
anlatan Atalay, şunlan söyle-
di:
"Mflli Eğitimbünyesmde50
kişüık bir acil psikolojik des-
tek ekibi oluşturuldu. Aynca
400 yöneticiye ulaşük. Okul-
lardabekknmedikolaytarya-
şamyor. Ne kadar hazırhkb
olunursa, engeJ olamasak bfle
kötü etkfleri en aza indirmek
o kadar mümkün olur."
_ Vakıf Koordinatörü Nazan
Ürkmez de yaşadıklannm et-
kilerini en aza indirmek için
öğrencilere sanat terapisi, re-
sim, drama gibi yollarla yak-
laştıklanm belirtti.
Vakfin calışmalan
Ürkmez, çalışmalanm şöy-
le anlattı:
"Yaşanan bir krizde yapı-
lan müdahalede, önceükle
olaydanen çoketkilenensınıf-
tan başlanarak çocuklann
duygu boşahmı yaşamalan
sağlamyor. Bu aşamadan son-
ra da zaten çocuklar, durum-
lakendi kendilerine başetme-
leri gerektiğini anlıyorlar."
Kadıköy Rehberlik ve
Araşürma Merkezi'nden reh-
ber öğretmen Nevin Bakıra
ile Sanyer Rehberlik ve Araş-
tırma Merkezi'nden rehber
öğretmen Mine DUanen Boş-
nak amaçlannm, yaşanan
olaylardan sonra yeniden nor-
mal yaşama dönüşü sağlamak
olduğunu vurguladılar.
Yaklaşık31
Idlometre
uzunluğunda,
14keskin
krvnmı
bulunan ve
"dünyanın en
risklisuyu"
olarak
nitelenen
Istanbul
Boğazı'nda23
baük gemi
bulunuyor.
Boğaz'da meydana gelen kazalann en önemli nedenleri tedbirsizlik ve dikkatsizlik
MarmaraDenizigemimezarhğı
Royal Oak
Eski batık
okyanusu
tehdit ediyor
Haber Merkezi - îkinci
Dünya Savaşı'nda
bombalandıktan sonra
batan Ingiliz savaş
gemisi "Royal Oak"tan
sızan mazot, çevre
sağlığı açısından
önemli tehdit
oluşturuyor. Uzmanlar,
önlem almamazsa,
1939yılmda,
Iskoçya'nın
kuzeyindeki Orkney
Adalan'nın açıklannda
Alman denizaltı "U-
47" tarafindan batınlan
Royal Oak'tan 1800
ton mazot sızacağını
belirtiyorlar. Der
SpıegePde yayımlanan
bir habere göre, 62
yıldır Atlantik
Okyanusu'nun
derinliklerine çakılı
olan 29 bın ton
ağırhğındaki geminin
bulunduğu yerden
çekilebilmesi şimdiye
kadar mümkün olmadı.
833 kişilik
mürettebaüyla batan
gemiyi bombalayan
Alman denizaltısı ise
Royal Oak'tan iki yıl
sonra 1941 yılında
batü. Uzmanlar, Royal
Oak'tan sızan mazotun
özellikle kuşlar, fok
bahklan ve diğer
caniılar için önemli
derecede tehdit
oluşturduğuna dikkat
çekiyorlar. Çevre
sağlığını tehdit eden
geminin içtndeki 1800
ton mazotun bölgeden
uzaklaştınlması
planlanıyor.
stanbul Boğazı'ndan
2000 yılında aylık
ortalama 4 bin 7 olmak
üzere toplam 48 bin 79,
Çanakkale Boğazı'ndan
da ayda ortalama 3 bin
463 olmak üzere 41 bin
561 gemi geçiş yaptı.
Son 4 yılda Istanbul ve
Çanakkale bölge
müdürlüklerinin
sorumluluk alanlannda
323 deniz kazası
meydana geldi.
ÖZLEMGÜVEMLt
Yaklaşık 31 kilometre
uzunluğunda, 14 keskin kıv-
rımınrn bulunduğu ve "dûn-
yanın en riskli suyu" olarak
nitelenen Istanbul Boğa-
zı'nda 23 batık gemi bulunu-
yor. 9'u Çanakkale Boğa-
zı'nda, 23'ü îstanbul Boğa-
zı'nda, 3'ü de açıklarda ol-
mak üzere toplam 35 batık
geminin bulunduğu Marma-
ra Denizi, bir "gemi mezar-
hğun" andtnyor.
Uzmanlar, Türk boğazla-
nnda meydana gelen kazala-
nn en önemli nedenlerinin
-dikkatsLdikvctedbirsizlik'
olduğunu vurgulayarak
"Kazalann önlenmesi için
Boğaz'dan geçişyapan gemi-
lerin kılavuz kaptan almala-
n gerekiyor; ancak Montrö
Sözkşmesi bunuzorunlukıi-
nuyor" dediler.
Istanbul Boğazı'ndaki ka-
zalar gün geçtikçe artıyor.
Kıyı Emniyeti ve Gemi Kur-
tarma Işletmeleri verilerine
göre, 21 Ocak'ta Karadeniz
girişinin 8-10 kilometre açı-
ğında 'Nadia' gemisiyle çar-
pışan 'Kaptan Cavh' gemisi
battı. 8 Şubat'taki kazada da
'Akaylar-2' gemisiyle çarpı-
şan 'Mad Glory' adlı gemi
batma tehlikesi geçirdi. 18
tstanbul Boğazı'ndaki kazalar
Şubat'ta meydana gelen ka-
zada ise 'Bunga MelorSatu'
ve 'RobeP adlı gemiler çar-
pıştı. Kaza sonucunda Ro-
bel, kaptan köşküne kadar
battı. Bu kazadan 1 gün son-
ra da Norveç ve Malta ban-
dıralı 2 gemi çarpıştı. Kıyı
Emniyeti ve Gemi Kurtarma
Işletmeleri Genel Müdürü
Hücum lulgar, gemilerin
çarpışmalanndan sonra kay-
gılar nedeniyle kendilerine
geç bilgi verilmesinden ya-
kınarak dünyada kurtarma
işleminin pahalı olduğunu,
bu nedenle özellikle sigorta-
sı olmayan gemilenn geç
yardım talebmde bulundu-
ğunu anlattı.
'Her kaza fefaket'
Doğa ile Banş Derneği
Başkanı YükselÜstün de Is-
tanbul Boğazı'ndaki her ka-
zanın bir çevre felaketine
döndüğünü vurguladı.
"Uluslararası Karadeniz
Ortaklan" adında bölgesel
güçbirliği oluşturmak için
dünya çapında bir kampan-
ya başlattıklannı anlatan
Üstün, bölgede yaşanabile-
cek felaketlerde zarar göre-
bilecek tüm kişi ve kuruluş-
lan bir araya getirecekleri-
ni söyledi.
Türk Deniz Araştırmalan
gün geçtikçe arüyor.
Vakfı (TÜDAV) Yönetim
Kurulu üyesi Doç. Dr. Hü-
seyin Öztürk ise artan gemi
trafiği nedeniyle boğazlann
her an yeni bir kazaya açık
olduğunu söyleyerek Istan-
bul Boğazı'ndaki tehlikele-
re dikkat çekebilmek için
"tstanbul Boğazı Yaşamak,
InsanlarYüzebilmeli'' kam-
panyası başlattıklannı be-
lirtti.
Istanbul Boğazı'ndan
2000 yılında aylık ortalama
4 bin 7 olmak üzere toplam
48 bin 79, Çanakkale Boğa-
zı'ndan da ayda ortalama 3
bin 463 olmak üzere 41 bin
561 gemi geçiş yaptı. Son 4
yılda Istanbul ve Çanakkale
bölge müdürlüklerinin so-
rumluluk alanlannda 323
deniz kazası meydana geldi.
Yüzyıhn önemli kay^l^n
Marmara Denizi'nde son
91 yıl içinde meydana gelen
önemli deniz kazalan şöyle:
30 Ekllli 1909: Taif
vapuru Sarayburnu önlerin-
de battı.
22 Eklm 1936: Ordu
şilebi, Kız Kulesi önlerinde
battı.
7 Subat 1960: Italyan
Agip Çela ile Iskenderun ge-
misi çarpıştı.
4 Arallk 1960: Vunan
World Harmony tankeri, Yu-
goslav PeterZoranic şilebiy-
le Kanlıca önünde çarpıştı.
3 Arallk 1963: Yunan
Paros tanken Boğaz'da bir
yalıya girdi. Kazada l kişi
öldü l kişiyaralandı.
15 EylUİ 1964: Nor-
veç Norhom gemisi batığa
çarptı.
3 Temmuz 1966: Ye-
ni Galatasaray motoru Ak-
saray motoru ile çarpıştı, 11
kişi öldü.
18 Kasim 1966: Ro-
manya bandıralı Ploesti ge-
misi, Bereket yolcu motoru-
nu batırdı, 7 balıkçı öldü.
27 Temmuz 1972:
Turan Emeksiz vapuru Sa-
rayburnu önlerinde Sönmez-
ler gemisiyle çarpıştı. 4 kişi
öldü, 25 kişi yaralandı.
27 Arallk 1976: Hin-
distan'ın Lok Prabha gemi-
si, Sovyet Maucesta ile Ru-
melihisan önünde çarpışa-
rak battı.
14 Mart 1978: Metho-
dic adlı Liberya bandıralı
gemi, yoğun sis nedeniyle
Kandılli Iskelesi'ni ikiye
böldü.
21 Nlsan 1979: Kefeli
gemisi Karpat adlı Rumen
gemisiyle çarpıştı.
15 Kasim 1979: Inde-
pendenta adlı Rumen tan-
keri, Evriali adlı Yunan şi-
lebi ile Haydarpaşa önünde
çarpışarak battı. 51 kişi
İcayboldu.
14 Subat 1985: ilam-
di Karahasan adlı şehir hattı
vapuru, Kanlıca'da Seher
Hanım Yalısı'na çarptı.
23 EylÜ11985: Meltem
adlı hücumbot, bir Sovyet
gemisiyle çarpıştı.
15 MayiS 1986: Kapi-
tan Soroka adlı Sovyet ge-
misi, başka bir Sovyet savaş
gemisiyle çarpıştı.
14 Kasım 1991: 20
bin koyun yüklü Rubinion
18 adlı Lübnan bandıralı
gemi, Filipin bandıralı Ma-
donna Lili adlı gemiyle çar-
pışarak Boğaz'ın en dar ye-
rinde battı.
GENİŞ AÇI
HÎKMET BİLA
Sezer ve Derviş
Cumhurbaşkanı "dışan'dan.
Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı "dışan "dan.
Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu'nun
başkanı "dışan"6an...
İçeri"s\ neresi? Meclis... Meclis'teki partiler.
Meclis nerede? Taca çıktı. Milletvekilleri nerede?
Ofsayta düştü. Meclis ne işe yarar? Partılerin Mec-
lis'teki temsilcileri ne iş yapar? "Kemai Oerviş va-
kası" ileride çoktartışılacak. Derviş'e bağlanan ku-
rum ve kuruluşlan yukandan aşağıya topluyorsu-
nuz, aşağıdanyukanyatopluyorsunuz, kendinden
önceki Bakan Recep Önal'a bağh kuruluşlann he-
men hemen aynı.
Peki, Derviş için bu kıyamet neden koptu?
Neden bu "Dervişmania"?
Neden yer-gök Recep Önal nidalanyla inlemedi
de Kemal Derviş tempolan tutuluyor? Kemal Der-
viş'i sokakta ya da televizyonlarda görmesek, ne
kadar alçakgönüllü, aklıbaşında biri olduğunu bil-
mesek, üç metre boyunda, gözlerinden ışıklar sa-
çan bir yaratık olduğunu sanacağız. Medya saye-
sinde, yediği yemeklere kadar Derviş'in yaşamıy-
la ilgili her şeyi artık biliyoruz ama Dünya Bankası
sorumlusu olarak Orta Avrupa'da ve Kuzey Afri-
ka'da neler yaptığını bilmiyoruz.
•••
Derviş'in Dünya Bankası yöneticisi olarak artıla-
n-eksileri, "Dervişmania " ortamında kaynadı gitti.
Tıpkı Cumhurbaşkanı Sezer'in bayram mesajı
gibi.
Cumhurbaşkanı'nın mesajına (manşetten veren
Cumhuriyet dışında) medyamız fazla ılgi göster-
medi. Oysa Sezer, demecinde Derviş'in de ışine
yarayacak çok önemli sözler söylüyordu. Yıllarca
cumhurbaşkanlannın ve liderlerin sıradan bayram
demeçlerinden bıkmış insanlar için Sezer'in me-
sajı "Ulusal Program" gibiydi. Sezer neler diyor-
du?
- Herşeyden öncegüven ortamını yeniden oluş-
turacak adımlar, hızla ve karadılıkla atılmalıdır.
- Ekonomik uygulamalara halkımızın vereceği
desteğin her şeyden önemli olduğu hiçbir zaman
unutulmamalıdır. Her kesimın desteğıni almayan
bir ekonomik programın başanya ulaşabileceği
düşünülemez.
- Türkiye, demokratikleşme alanındaki ilk adımı
anayasa degişikliği ile atmalıdır. Ülkemizin Avrupa
Biriiği'ne üyelik sürecini yaşadığı günümüzde ana-
yasamızın da evrensel ölçülere göre yeniden ya-
pılandınlması kaçınılmazdır.
- Siyasi partiler ve seçim yasalannda, siyasetin
tıkanmasını ortadan kaldıracak ve günün koşulla-
nna yanıt verecek yenı düzenlemeler yapılmalıdır.
- Bir yargı reformunun üzerinde durulması ge-
rektiği ınancındayım.
- Türkiye'de güçler aynlığı sisteminin sağlıklı bir
şekilde işlemesi sağlanmalıdır.
- Tüm olumsuz sonuçları ile büyük bir tehdit
oluşturan yolsuzluklann önlenmesi için saydam
bir devlet yapısı oluşturulmalıdır.
Cumhurbaşkanı'nın demecini bu kadar gün geç-
tikten sonra neden anımsattık? Sorunun sadece
ekonomik olmadığını, hatta aslında sıyasal oldu-
ğunu vurgulamak için. Umutlar Kemal Derviş'e
bağlandıysa, Kemal Derviş'in atacağı adımlann
tek başına Türkiye'yi kurtarmaya yetmeyeceğinin
altını çizmek için.
Bu anayasa, bu Seçim Yasası, bu Siyasal Par-
tiler Yasası yürürlükte olduğu sürece... Kemal Der-
viş, parasaJ-finansal dengeleri sağlasa da, yurtdı-
şından milyarlarca dolartık kaynak aktarsa da. 19
Şubat'ta olduğu gibi, bir siyasal gerginlik her şeyi
yeniden berbat edebilir.
Bu değişiklikleri kim yapacak?
Meclis mi? ,
Meclis taca çıkmamış mıydı?
[email protected]
Sağlık taraması yapılacak
Bergamalıyı ruh
hastası yaptılar
OZANYAYMAN
IZMtR - Siyanürlü
altın üretiminin tehdit
ettıği yaşam hakkı için
10 yıldır mücadele ve-
ren Bergama köylüle-
rinde nıhsal bozukluk-
lar başgöstermeye baş-
ladı. Siyanürlü altına
karşı mücadele ederken
yaşadıklan strese, birde
kazanıhnış haklannın
ellerinden alınmak is-
tenmesi eklenen köylü-
ler, Izmir Tabip Odası
tarafindan sağlık tara-
masından gecırilecek.
Eurogold yetkilileri,
madenın ışlehlmesınde
insan sağlığına zarar
verecek unsurlarbulun-
madığını açıklarken uz-
manlar, köylülenn sağ-
lıkdurumlannda şımdi-
den ciddi bozukluklar
meydana geldiğine dik-
katçekiyor. IzmirTabip
Odası'nın bu kapsam-
da, bayram sonrası Ber-
gama köylüsünü sağlık
taramasından geçirece-
ği bildirildi. Izmir Ta-
bib Odası Genel Sekre-
ten Aşkın Demirci, sağ-
lıkkoşullannın fıziksel,
sosyal ve ruhsal boyut-
ta değerlendırilebilece-
ğini belirterek "Berga-
ma'da daha madenin
bacası tütmeden insan-
larmsağfağmdaciddira-
hatsızhklar olduğu göz-
leniyor. 10 \ıh aşan bir
süredir temiz çevre ve
yaşam hakkıiçin müca-
dele veren köylüler, ya-
şadıklan günkrin ar-
dından oldukça gergin-
ler. Tüm bunlara bir de
yargı kararlanıun hiçe
sayılmak istenmesi ekle-
nince. Bergama köylü-
sünün ruhsal durumu
endişe verici boyııuara
ulaşnuş durumda" de-
di.
Demirci, sağlık tara-
masında, konusunun
uzmanı hekimlenn,
köylülen tek tek kont-
rolden geçireceğinı ıfa-
de etti. Demirci, ıste-
mm köylülerden geldi-
ğine dikkat çekti.
Bergama köylüleri-
nin sözcüsü Oktay
Konyar da 10 yıllık sü-
re içinde oldukça yıp-
randıklannı, gergin
günleryaşadıklanru be-
lirterek şöyle konuştu:
"Sağhğı sadece fizüd
koşullar olarak algılı-
yoriar. Oysa Bergama
köylüsü ruhsal açıdan
dddirahatsızfak \-asryor.
Köylü, dünyanın deği-
şik yerierinde bulunan
bu tür işletmelerin >ol
açöğıçevre felakeoerini
gördükten sonra sinir-
ferine hâkim olamrvor.
Üstüneüstiük,toptano
lann, 'Maden çalıştm-
ln-sa bölgede üretilen
ürünleri satm almayız'
yönündeki açıklamasu
gerginliği bir kat daha
artnnvor."