Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 MART 2001 ÇARŞAMBA
12 EKONOM ekonomi@cumhuriyet.com.tr
ŞİRKETLERDEN
• SCHAUMA,
Türkiye'de de saüşa
sunuldu. Almanya'nın
ilk sıvı şampuanı olan
Schaunıa saç kremleri ve
her saç tipine uygun
ürün yelpazesi ile değişik
alternatiiler sunuyor.
• MAXI SHOPPING
CITY. bayramda kurban
kesmek isteyenlere
alınan kurbanın
saklanmasını. istenirse
tesislerde kesilmesini ya
da kesilecek noktaya
ücretsiz sevkini sağhyor.
• BENDDC&JURID
Türkiye'de de üretime
geçiyor. Frentek De
yapüan lisans anlaşmaa
neticesinde Türkiye'de,
Avnıpa kaütesinde
snrtünme malzemeleri,
disk fren balatalan imal
edilecek.
• VAILANT, sektörün
üretim kalitesıni
arttırmak ve yetişmiş
eleman ihtiyacmı
karşılamak amacıyla
"Vailant Akademi"
adıyla 10 yıl iş garantisi
taahhüt ederek
hazırladığı eğitim
projesini hayata
geçiriyor.
PREMAMAN,anne
adaylan ve çocuklar için
her şeyi bir arada sunan
ürün yelpazesi ile
mağazalannda yûzde
50'ye varan iııdirini
gerçekleştirdi.
• AKMERKEZ'in
düzenledığı yeni yıl
kampanyasının talihlisi
belli oldu.
Gerçekleştirilen
çekilişle BMW X53.0lA
otomobih kazanan
talihliye otomobili
verildi.
• CMSJantlan
düzenlediği kampanya
ile 4 adet jant alan
berkese 1 adet yelek
hediye ediyor.31
Mart'ta kadar devam
edecek kampanyada 15
bin velek dağıtılacak.
• SIEMENS servisleri
bayramın ikinci
günüden itibaren
hizmetlerıne devam
edecek. Böylece bayram
süresince de
gerçekleşecek
aksaklıklar giderilecek.
• PDNARAYRAN,
tüketicilerden gelen
yoğun istek ve
beklentiler
doğrultusunda
1 htrelik Pınar Ayran'ı
piyasaya sundu.
20 gün raf ömrüne
sahip Pınar Ayran'm
buzdolabında 4
derecede saklanması
gerekiyor.
• RAMSEY, Profilo
Alışveriş Merkezi'nde
de mağazasmı açtı.
Merkezi Londra'da
bulunan Ramsey özgün
stiliyle moda severlerin
beğenise sunuldu.
Ülke, bankacılık sisteminin kapılannı 2007 yılına kadar yeni yabancı banka girişine kapattı
Ylalezya bankalannı koruyor
ERGİN YILDIZOĞLU
LONDRA - Malezya Merkez Ban-
kası, ülkenin bankacılık sisteminin
kapılanm 2007 yılma kadar yeni ya-
bancı banka girişine kapattı. Malez-
ya'nın Starit Times gazetesinin bil-
dirdiğine göre Merkez Bankası (Bank
Negara) ülkenin uluslararası rekabet
sürecine daha uyumlu ve güçlü katıl-
masına olanak sağlamak istiyor. Ban-
ka geçen hafta, bu amaçla dışa açıl-
manın da-
ha dene-
timli ve
yerel ban-
kacılıksis-
teminin
güçlen-
mesine
olanak ve-
recek bir
henüz uluslararası re-
kabete dayanacak
güçte olmadığını an-
lattıktan sonra
"Amaç ulusal mali
sistemin bel kemiğt-
ni oluşturacak güç-
lü bir yerel banka
sistemi geliştirmek-
tir* dedi. Halen
Malezya'da,
konsolidasyonun pi-
yasa mekanizmalarına
dayanılarak gerçek-
leştirileceğini vurgu-
ladı. Konsolidasyon
sürecinin yüzde
95'inin tamam-
lanmak üzere
olduğuna işaret eden
Dr. Zeki, bu on ban-
y ka grubunun sennaye
biçimde yapılmasını amaçlayan 10
yıllık bir "mastır plan" açıkladı. Bank
Negara Guvernörü Dr. Zeki Akhtar
Aziz, Asya krizinin etkilerinden hâlâ
tümüyle kurtulamayan Malezya'da
dışa açılmanuı kaçınılmaz olduğunu
bildiklerini, ancak yerel bankalann
bankacılık piyasasında yüzde 29 pay
sahibi 13 yabancı banka var. Bank
Negara'nın Planı 54 yerel bankanın
10 ana grupta konsolide edilmesi sü-
recinin de bir parçası. Bir diğer Ma-
lezya gazetesi Daily Express'e verdi-
ği demeçte Dr. Zeki Akhtar Aziz, bu
oranlannın %12.4 ve şüpheli alacak-
lar oranının %6.3 olduğunu bunun ise
sağlıklı bir yapıya işaret ettiğini söy-
ledi. "Mastır plan" yerel bankalann
verimliliklerinın yabancı bankalann
düzeyine ulaşmak için, gerekli kapa-
siteyi kurmalanna, örgütlenmeyi ger-
çekleştimıelerine olanak sağlayacak
düzenlemelerin yapılmasından sonra
sistemin dışa açılmasını amaçlıyor.
Bankacılık sisteminde bireylerin ve
şirketlerin bankalardaki mülkiyet
paylannı, sırasıyla % 10 ve %20 ile sı-
nırlayan yasanın da daha kararlı bir bi-
çimde uygulanmasını içeren "masör
plan", yabancı bankalara da ATM
(otomatik para çekme) ağı kurma
hakkını önümüzdeki yıllarda ve aşa-
malı olarak
IM.U.,.^O^_J> . JÛI7 verecek.
Wall Street
Jour-
nal'in bildir-
diğine göre
Bank Nega-
ra'nın açık-
ladığı plan
^vjnf'^^^'^^r-,-'— uluslararası
finans ku-
nımlan arasında hoşnutsuzluk yarat-
tı. Ancak, Malezya Maliye Bakanı
Tun Daim, yabancı bankalarla yerli
bankalar arasındaki rekabet gücü far-
kı belirgin bir biçimde kapatılmadan
iç piyasayı dış rekabete tümüyle aç-
mak istemediklerini söylüyor.
Sektör 40yılda 20 kat büyürken devalüasyonlarla sarsılmasına karşın bankalar üç katına çıktı
Bankacılık yara alarak büyüdü• Mali sistemin büyük
bölümünü oluşturan 25
bankanın toplam büyüklüğü
1959 yılında 7.5 milyar dolar
olan milli gelire ulaşmışken
2000 yılında sektördeki 110
milyar dolar olan 81 bankanın
toplam aktifleri 72 milyar
dolarlık milli gelirin çok
üstündeydi.
Sektörün her 10 yılda bir •
devalüasyonla sarsılmasına
karşın banka sayısı 3 katına
ulaştı.
YAVUZBARLAS
Türk bankacılık sistemi son 40 yıl-
da 20 kat büyürken hemen hemen her
10 yılda bir devalüasyonla sarsılan
sektörde banka sayısı 3 katına ulaştı.
Sistemdeki bankalann toplam bü-
yüklükleri ise daima Türkiye'nin mil-
li gelirine eşitti. Ancak her devalüas-
yonun ardmdan ağır yaralar alan sis-
tem, irili ufaklı birçok bankanın sek-
töre girmesiyle büyüdü. Sektörün
1959 yılında 6.3 milyar dolar olan
toplam aktifleri, 2000'li yıllara gelin-
diğinde 110 milyar dolara ulaştı.
1959'da 25 olan banka sayısı ise
2000'de 81 bankaya çıktı.
Mali sistemin büyük bölümünü
oluşturan 25 bankanın toplam büyük-
lüğü 7.5 milyar dolar olan milli geli-
re ulaşmışken 2000 yılında sektörde-
ki 81 bankanın toplam aktifleri 72
milyar dolar olan milli gelirin çok üs-
tündeydi. Sektör büyümesini sürdü-
rürken bir yandan da mali sistem için-
deki ağırlığı ciddi boyutlara ulaştı.
Bankalar cephesinde yaşanan her kri-
zin de ülke geneline etkisi giderek art-
Türk Bankacılık Sisteminin Gelişimi
Yıl Banka Sayısı Toplam Büyüklük (ABD Dolan)
1959
1970
1979
1980
1994
1995
1999
25
46
41
43
60
62
81
6.3 Milyar ^
6.0 Milyar ^
28.9 Milyar "*
18.9 Milyar ^r
72.0 Milyar [ V
52.0 Milyar I ^
110.0 Milyar /
2001 72 74.0 Milyar
Kamu bankaları eridi
Bankacılık sektöründe son 40
yılda görülen en önemli yapısal
değişıkliklerden biri sektörde
kamu payının yerini giderek özel
sermayenin ahnasıydı.
1960'h yıllarda sektörde kamu
bankalanmn ağırhğı yüzde 64.2
olurken 2000 yılhnda kamunun
payı yüzde 34'e indi. 4 kamu
bankasının toplam aktiflerinin
yeteri kadar büyük olmasına
karşın özel sermayenin kamunun
yerini almasında, özel sektör
bankalannın özellikle 9O'lı
yıllarda elde ettikleri
serbestliklerle artarak
büyümeleri etkili oldu. Bir
yandan da kamu bankalan
siyasetçilerin kıskacından
kurtulamayarak sürekli
küçültüldü. Zayıflayan kamu
bankalan kuruluş amaçlanndan
da uzaklaşarak sisteme yük
olmaya başlarken son 5 yılda
hükümetlerin özelleştirme
programlannda ilk sıralarda
telafruz edildiler. Ancak kamu
bankalannın ne büyümesine ne
de rehabilite edilerek sağlıklı
işlemesine izin verildi.
tı. Sektör yaşanan devalüasyonlarla
kan kaybederken bir yandan da Türk
mali sisteminin büyük bir bölümünü
oluşturmayı sürdürdü.
Faiz gelirine dayalı rantçıüğın par-
ladığı 80'li yıllann ardından atağa kal-
kan sektör, geçen 20 yılda tam 5 kat
büyüme kaydetti. 1959 yılında 6.3
milyar dolan olan toplam aktifleri
1970 yılında Süleyman Demirel hü-
kümetinin ilk devalüasyonuyla banka
sayısı artarken büyümesinde hız kes-
ti. 1979 yılında toplam aktifleri 28.9
milyar dolara ulaşan sektör, Büknt
Ecevit' in başbakanlığında yapılan de-
valüasyonla sarsılarak 1980 yılmda
toplam büyüklüğü 18.6 milyar dolara
geriledi. 80'li yıllardan sonra serbest
pıyasa ekonomisinin yaşama geçiril-
dıği Turgut Ozal'lı yıllann ardından
hayat bulan sektör, 1994 yılında rekor
büyüme kaydederek toplam aktifleri-
ni 72 milyar dolara çıkardı.
Sistem 1999 sonunda darakü
1995 yılında Tansu ÇüTer hüküme-
tinin devalüasyonuyla çalkalanan sek-
törün toplam aktifleri, 1 yılda 20 mil-
yar dolar eriyerek 52 milyar dolara in-
di. Sektör ikinci atağını ise 1995 yılı-
nın ardından gerçekleştirdi. 1995 yı-
lında 62 olan banka sayısı 1999 yılm-
da 8 l'e ulaşırken aktif büyüklüğü ise
5 yılda 2 katına çıkarak 110 miryar do-
lara ulaştı.
1999 sonunda DSP, ANAP, MHP
koalisyonuyla ekonomik istikrar
programmın yaşama geçirilişi sistemi
daraltmaya başladı. lçi boşaltılarak
soyulan bankalara bir de iflasın eşiği-
ne sürüklenen bankalar eklenince sis-
tem 13 bankayı 1 yılda kaybetti.
12 banka Tasarruf Mevduatı Sigor-
ta Fonu'na devredilirken 1 bankanın
bankacılık yetkisi kaldınldı. Sistem
son darbeyi ise 21 Şubat 2001 'de üç-
lü koalisyonun devalüasyon karany-
la aldı. Sektörün aktif büyüklüğü
ABD Dolan'nın Türk Lirası karşısın-
da yüzde 40'a varan değer artışıyla
110 milyar dolardan 74 milyar dolara
indi.
Türktye'den 2000'de rekordış borç kullanımı
ANKARA (ANKA) - Türkiye 22
Şubat'ta yanm bıraktığı istikrar prog-
rammın sağladığı krediyi 2000 yılın-
da sonuna kadar kullandı ve 25.5 mil-
yar dolarla rekor sayılabilecek düzey-
de uzun vadeli dış borç kullanımına
gitti. Bu ölçüde yüksek bir dış borç
kullammını, dış borç geri ödemeleri-
nin yanı sıra cari işlemler dengesinde
verilen 10 milyar dolara yakın açık da
körükledi.
Merkez Bankası verilerine göre.
Türkiye geçen yıl tarihinin en yüksek
miktarlı uzun vadeli dış borç kullanı-
mnıı gerçekleştirdi. Bu borçlanmanın
önemli bir bölümü uluslararası piya-
salara yapılan tahvil ihraçlanyla sağ-
lanırken geri kalan bölümü ise kredi
kullanımı yoluyla gerçekleşti.
2000 yılında Hazine uluslararası pi-
yasalardan tahvil ihracı yoluyla 7 mil-
yar 507 milyon dolar dış borç buldu.
Bankalann uluslararası piyasalardan
tahvil ihracıyla sağladığı dış borç
miktan ise 492 milyon dolar olarak
gerçekleşti. Hem Hazine'nin hem de
bankalann tahvil ihracıyla sağladığı
kredilerin toplamı 1999 yıhndaki 5
milyar 420 milyon dolarlık borçlan-
maya göre toplam 1 milyar 775 mil-
yon dolar arttı.
Hazine, 2000 yılında iç borç yükü-
nün bir bölümünü dış borca dönüş-
türmeye yönelik bir politika izlemiş
ve iç borçlanmayı, ıç borç ana para ve
faiz geri ödemelerinin yüzde 75'i se-
viyesinde tutarak aradaki farkı dış
borçlanma ile kapatmıştı. İç borç yü-
künü azaltmaya yönelik bu politika
tercihi de 22 Şubat'ta dalgah kur re-
jimine geçilmesiyle birlikte Hazine
aleyhine bir sonuç doğmasına neden
oldu.
Kredi kullanımlan
2000 yıhndaki borçlanmanın 17
milyar 459 milyon dolarhk kısmı ise
kredi kullanımı yoluyla gerçekleşti.
Anser Holding'e karşı
SPK'den
gurbetçilere
uyarı
• SPK, kurul kaydına girmeden halktan
kıymetli menkul kıymet karşılığı para
toplayan Anser Holding'e karşı
yatınmcılan uyarmak için ilan
yayımladı.
Ekonomi Servisi -
Sermaye Piyasası Ku-
rulu (SPK), kurul kay-
dına girmeden halktan
kıymetli menkul kıy-
met karşılığı para top-
layan Anser Holding'e
karşı yatınmcılan
uyarmak için ilan ya-
yımladı.
SPK'nin dünkü ga-
zetelerde yayımlanan
ve özellikle Anser Hol-
ding AŞ'ye para yatı-
ran tasarruf sahiplerine
yönelik duyurusunda,
vatandaşlann maddi ve
manevi zarara uğrama-
malan için, bu şirkete
ve temsilcilerine ka-
nunlara aykın biçimde
para vermemelerinin
kendi menfaatlerine ol-
duğu vurgulandı.
5Kasıml998'deku-
rulan şirketin, çeşitli
gazetelere verdiği ilan-
larla, yurtiçinde bastın-
larak yurtdışında dağı-
tımı yapılan broşürler-
de "Anser Holding, ser-
mayenin sıla\a dönü-
şü_" ve "Bir halka da
siz ohın" ifadelerine
yer vererek, halkı şir-
kete ortak olmaya da-
vet ettiğini anımsatan
SPK ilanında, bunun
Sermaye Piyasası Ka-
nunu'nda tammlanan
halka arz kapsamına
girdiği ve bu faaliyetin
Kurul'dan izin alınma-
dan yapüamayacağına
dikkat çekildi.
Gerçek dışı bOgi
Şirkette yapılan de-
netim sonucunda, şir-
ketin ve ıştiraklerinin
herhangi bir üretim fa-
ahyetinde bulunmadığı
belirtilen ilanda, 31
Arahk 1999 itibariyle
45.5 milyar lira zarar
eden şirket hakkında
yurtdışında dağıtılan
broşürlerde de şirketle
ilgili gerçek olmayan
bilgilere yer verildiği
kaydedildi.
İlanda Anser Hol-
ding'in, kanunlara ay-
kın bir şekilde halktan
para toplayamayacağı.
kanunlara aykın biçim-
de para topladığı şahıs-
lara kâr payı veya baş-
ka bir adla belirli bir
getiri vereceğini garan-
ti edemeyeceği vurgu-
landı.
internet harcamaları
Türklerin,
gözdesi r
kredi kartı
İSTANBUL (AA) -
Türk ınsanı da diğer Av-
rupa ülkelerinde olduğu
gibi internet harcamala-
nnda kartı tercih edıyor.
MasterCard'ın arala-
nnda Türkiye'nin de
bulunduğu 15 Avrupa
ülkesinde yaptığı araş-
nrma sonuçlanna göre,
Türkiye'de internetten
alışveriş yapanlann
yüzde 33 'ü kredi kartla-
nnı, yüzde
29'u ise ban-
ka kartlannı
kullanıyor.
Alışveriş
yapanlann
yüzde31'lik
bölümü ise
havale, tesli-
mat sırasın-
daödeme gi-
bi yöntemleri seçiyor.
Internet ahşverişle-
rinde Norveçliler yüzde
58, Ingilizler yüzde 50,
Finlandiyalılar yüzde
49 ve Portekizliler yüz-
de 43 oranında kart kul-
lanımını tercih ediyor.
Türk halkının yüzde
65'i bankalannın kişi-
sel bilgilerinı güvenli
olarak saklayacağına
• MasterCard
araştırmasında
Türkiye'de
internetten alışveriş
yapanlann yüzde
33'ü kredi
kartlannı, yüzde
29'u ise banka
kartlannı
kullanıyor.
ınanırken. telefon şir-
ketlenne bu konuda
yüzde 35 düzeyinde gü-
ven duyuluyor.
Web konusundakı de-
neyımsizlik ve bılgi ek-
sikliği sanal perakende-
cilere duyulan güveni
yüzde 20'lere kadar dü-
şürüyor. Katılımcılann
yüzde 39'u ise kişisel
veri saklamasında hiç-
bir organizasyona gü-
venmiyor.
Türk kullanı-
cılannın yüz-
de 33*ü ban-
kalann gü-
\enlik sitele-
rinde bulunan
siteleri seçi-
yor. Araştır-
manın Türki-
ye sonuçla-
nnda göze çarpan bir
başka önemli nokta.
Türk kullanıcılannın
sanal alışverişte Türk
sitelerini tercih etmesi.
Alışveriş yapanlann
yüzde 63 'ü Türk sitele-
rini tercih ederken,
ABD ve Ingiliz sitele-
rinden alışveriş yapan
Türklenn oranı ise yüz-
de 3.
OR UŞ / Prof. Dr. ALİ GÜZEL
Hükümetler, kredi borçlannın geri
ödenmesi endişesiyle, sosyal
harcamalara yönelik bütçelerinde
kısıtlama yapmak zorundadııiar. Bu ise
beslenme, eğitim, konut ve sağlık
alanında dramatik çöküşü beraberinde
getirmiştir. Işsizliğin ve yoksulluğun
hızla artmasına devletlerin seyirci
kalması, mityonlarca insanı açlık
tehlikesiyle karşı karşıya bırakmıştır.
llkokula giden çocuk sayısı 1979'da
yüzde 55 iken, 1995'te yüzde 45'e
düşmüştür. Yapısal uyum
programlarının dış ticareti koşulsuz
liberalleştirmeye zorlaması, iç pazara
yönelik üretim yapan çok sayıda küçük
ve orta ölçekli işletmenin kapanmasına
yol açmıştır. ödün verilmeden
uygulanan IMF reçeteleri, ülkelerin dış
borç yüklerinin katlanarak artmasına
neden olmuştur. Ülkemizde de
IMF Politikaları: Sosyal Çöküşün Reçeteleri!.. (2)
kapanan firma sayısı, 2000 yılında,
1999'a göre yüzde 18.5 oranında artış
göstermemiş midir? Devletler, kendi
toplumlarından çok, kredi veren
uluslararası kuruluşlara (özellikle IMF ve
Dünya Bankası) hesap vermek zorunda
sınıriandınlmaktadır. Devlet ile toplum
arasında yaşanan uçurum,
demokrasinın ve insan haklannın
sağlam temellere oturmasını
güçleştirirken sosyal bütünleşmeyi de
çok ciddi biçimde tehdit etmektedir.
çatışmalar yoğunlaşmakta, uyum
programlarının neden olduğu sosyal
çalkantılar, etnik, köktendinci ve aşın
milliyetçi akımlann yaygınlaşmasına ve
bunlar arasında silahlı çatışmalara
endişe verici boyutlar kazandırmaktadır.
Hükümetler, uyguladıklan programların yoksutluğu gerilettiği ve demokrasiyi güçlendirdiği
savındadırlar. Oysa, yaşanan acı gerçekler, ultra-liberal bir ideoloji temeline yaslanan bu
programlann işsizlik, yoksulluk, ekonornik ve siyasal istikrarsızhk, sürekli kriz ve toplumsal
kargaşa ile eşanlama geldiğini göstermektedir.
kalmışlardır. Her geçen gün,
küreselleşmenin sinsi baskısı artmakta,
yurttaşların ulusal politikaların oluşum
sürecine katılımı iyice
Gelir dağılımındaki eşitsizlikler, işsizlik
ve beraberinde getirdiği yoksulluk,
toplumsal parçalanmayı
körüklemektedir. Birçok ülkede iç
IMF ve Dünya Bankası yetkilileri ve
bunlann izindeki hükümetler,
uyguladıklan programların yoksulluğu
gerilettiği ve demokrasiyi güçlendirdiği
savındadırlar. Oysa, yaşanan acı
gerçekler, ultra-liberal bir ideoloji
temeline yaslanan bu programlann
işsizlik, yoksulluk, ekonomik ve siyasal
istikrarsızlık, sürekli kriz ve toplumsal
kargaşa ile eşanlama geldiğini
göstermektedir. Kural tanımayan piyasa
ekonomisi, zengini daha zengin,
yoksulu daha yoksul yapmaktadır!..
Türkiye'de ortaya çıkan tablo bundan
daha mı pembedir? Yapısal uyum
programlanna "insani boyut"
kazandırma gereğini vurgulayan, sosyal
adalete dayalı sürekli bir kalkınma
modeli öneren BM İnsan Hakları
Raporu, ülkemiz açısından da alınacak
derslerie yeterii ölçüde yüklü değil
midir?
BİTTİ