23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18MART2001PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER RESTORAN GÖZDOYURAN ü » TURHANSELÇUK TANTAN'IH î5j hücü yok KALt»feli.MAZ / . BENİM POKU TANTAN BWNÜ BİLMU / / __ YOR. SÜkMECrÖZ.. / TfcMTAN'l KlJtUM$E- I>OkUNULMAZ.. ISTANBUL EFENDİSİ ABDÜLCANBAZv IN HARİKULÂDE MACERALAEI MAZLIk kAl BEVFENOÎ.. T1EKMILI BİRDEN Ölüm orocu eyleıri 5.aynagH • Istanbul Haber Servisi - Galatasaray'da dün bir araya gelen tutuklu ve hükümlü aileleri, 150. gününe giren ölüm orucu eylemi nedeniyle çocuklannın ölümle koyun koyuna yaşadıklannı belirttiler. Ailelerin açıklama yapma isteği güvenlik güçlerince engellendi. Uzerlerine kırmızı boya ile kan rengi verihniş kefenler giyen 6 tutuklu ve hükümlü yakını tartaklanarak gözaltına alındı, dığerleri bölgeden uzaklaştınldı. Hapisteki Gazeteder Raporu • tstanbul Haber Servisi - Basın Konseyı Başkanı Oktay Ekşi, dün Türkiye'deki 2001 yılı 'Hapisteki Gazeteciler Raporu'nu açıkladı. Ekşi, geçen yıl Tüıiciye'de 39 gazetecinin hapsedildiğini belirterek "Bize göre bunlardan sadece biri gazetecilik eylemleri ile ilgili nedenlerden dolayı ceza aldı" dedi. Ekşi, "işten çıkartılan gazeteciler" hakkındaki düşüncelerinin sorulması üzerine, "Son derece müteessirim. Bunda işe yaramayan bir sendikanın olması en önemli faktör" dedi. Prematüre bebeğiı itea sevgi • tstanbul Haber Servisi - Amerikan Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi, kuruluşunun dördüncü yılını sağlığına kavuşan bebeklerle birlikte kutladı. Kuruçeşme Divan'da düzenlenen doğum günü partisinde Yenidoğan hekımleri, ileri derecede prematüre doğan bebeklerin gelişiminde devamlı ilgi ve sevgiııin olumlu etkilerini vurguladılar. ÜkVücülerden konsere saUrı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Düş Sokağı Sakinleri Grubu'nun dün Gazi Üniversitesi Konser Salonu'nda gerçekleştirdiği dinletiyi bir grup ülkücü bastı. Grubun "Komünist köpekler vatan sizden ne bekler" sloganı atarak salona girdikleri ve solistlere saldırdıklan bildirildi. Grubun solistlerinden birisinin yaralandığı saldın nedeniyle konser yanda kesildi. Olay yerine polislerin geç geldiği ve saldırganlann kaçhğı öğrenildi. Banş îçin Kadın Dayanışması Grubu, Diyarbakır'da dertleri dinledi Banşa kadın eli değdi• Banş îçin Kadın Dayanışması Grubu'nun 350 kapasiteli salonda düzenlediği toplantıya binin üzerinde kadın katıldı. Kapalı devre televizyon sistemi ile fuayeden de izlenme olanağı olmasına karşın kadınlar konuklan salonda görmeyi tercih etti. Salona erkek izleyici alınmadı. MAHMUTORAL DİYARBAKIR - Aralannda gazetecı, sanatçı ve yazarlann bulunduğu "Banş Îçin Kadın Dflyamşmaa" girişimini oluş- turan heyet, dün Diyarbakır'da kadınlarla buluştu. Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'nu dolduran binlerce kadnı; erkek- lerin alınmadığı sohbet toplan- tısında, yöresel kıyafetleri için- de "banş, kardeşlik" talepleri- ni dile getirdi. Mısır Çarşısı patlamasından sorumlu tutularak yargılanan Pınar Selek'in girişimıyle baş- latılan ve organizasyonunu ga- zetemiz yazarlanndan Şûkran Soner'in yürüttüğü "Banş İçin Kadın Dayanışması'' girişimın- deki kadm aydınlar ve sanatçı- lar dün Dıyarbakırlı kadınlarla buluştu. Daha önce katılacak- Kadın heyetini havaalanında yöresel kıyafetkr içinde 100 kadar kadm karşüadı. (Fotoğraf: AA) lan açıklanan Türkan Şoray, Müjde Ar, Nuray Hafiftaş'ın çeşitli nedenlerle katılamadığı heyette Şükran Soner, Pınar Se- lek, Duygu Asena, Jüüde Ku- raL, Ayşe Düzkan, Ferihan Mağ- den, Zeynep OraL, Gönül Dön- mez Colin, NUgün Cerrahoğtu, Güler Kazmacı, Zeynep Atik- kan, Vîcdan Baykara, Füsun Sayek. Gül Demir. Yaşar Sey- man, Zeynep Avcı, Elif Ergu, Saynur Vanşh, Pelin Erda, Se- ma Pekdaş, Zübeyde Atay, Me- Kka Tuğçu, Gülşen Atpay, Sem- ra Somersan, Halime Güner yer aldı. KaranflMI fcarşılama Heyeti havaalanında yöresel kıyafetler içinde 100 kadar ka- dın ile HADEP'li belediye baş- kanı, sivil toplum örgütleri temsilcileri karanfıller ve zıl- gıtlarla karşıladı. Heyet üyele- ri daha sonra Büyükşehir Bele- diyesi Tiyatro Salonu önünde bekleyen kadınlı erkekli binler- ce yurttaşla selamlaştılar. Bura- da kısa bir konuşma yapan ga- zetecı yazar Duygu Asena, amaçlannın demokrasi ve ba- nştan, insan haklanndan söz et- mek olduğunu belirtti. Kısa süren selamlaşmanın ardmdan heyetteki konuklar Kervansaray Oteh'ne yerleşti- ler. Ardından yeniden tiyatro salonuna geldiler. Heyetteki kadınlann tiyatro salonuna gel- mesiyle yöresel kıyafetler için- de başlanna san, kırmızı, yeşil ile kırmızı beyaz bantlar takan kadınlar izdiham yarattı. 350 kapasiteli salona binin üzerin- de kadın girdi. Kapalı devre te- levizyon sistemi ile fuayeden de izlenme olanağı olmasına karşın kadınlar konuklan sa- londa görmeyi tercih etti. Salo- na erk'ek izleyici alınmadı. Sıkıntılar Toplantıda konuşan gazete- miz yazan Şükran Soner, böl- gede yaşayan kadınlann sıkın- tılannı anlamayı amaçladıkla- nnı belirterek "Bölgede yaşa- yan kadınlann sorunlan diğer yerlere oranla katianıyor" dedi. Bunun üzerine yerli kadınlara söz verildi. Konuşmalar Kürt- çe ve Türkçe olarak karşılıklı tercüme edildi. llk sözü alan Emine Ana, bölgedeki kadın- lann derdinin kitaplan doldura- cak kadar çok olduğunu söyle- di. Emine Ana, "Aydınlar, ya- zarlar ve sanatçılar kendilerine ınranan, banş istcyen Kürt ana- lannın ellerini tutsun" dedi. Söz alan LejlaZananın kar- deşi Piruznan Doğrul da bölge kaduıının yurdun diğer bölge- lerindeki kadınlann desteğini istediğini belirtti. Müzeyyen Akma da bölgede 2 yıldan bu yana artan kadm ıntiharlanna dikkat çekti. Doç. Özdemir, Medeni Yasa'da yapılmak istenen uygulamalan değerlendirdi Geleneksel uygıdama değişmeli Türk Medeni Yasa Tasarısı 'Eşitpaylaşım 'a MHP engdkoydu EMİNEKAPLAN ANKARA - Türk Medeni Yasa Tasan- sı'nın evlilikte edinil- miş mallann eşler arasında eşit paylaşı- mını öngören "edinO- miş maOara katılma rejimi"ne karşı çıkan MHP, rejimin sakın- calanna ilişkin bir ra- por hazırlayarak Ada- let Bakanı Hikmet Sami Türk'e sundu. Raporda şu görüşlere yer verildi: • Evlilik birliği içe- risınde edinilmiş mal- lara katılma halinde eşlerin emek değerle- ri eşitohnayacağı için adil olmayacakür. Ör- neğin; eczacı kadm ile işsiz kocanın boşan- ması durumunda ka- dının emeğıy le alınan mallara işsiz olan ko- ca da ortak olacaktır. • Evlilik birliği de- vam ederken maJ ka- çırmalar söz konusu olacak, kutsal kurum zedelenecektir. • Edinilmiş malla- ra ortaklığm kabul görmemesi duru- munda nikâhsız bir- liktelikler yaygmlaşa- caktır. • Eşlerden herhan- gi birinin diğer eşe karşı sadakatsizliği (zina) halinde, sada- katsiz eş ödüllendiril- miş olacaktır. • Canakast,pekfe- na muamele veya eş- lerden birinin diğeri- ni öldürmesi halinde edinilmiş mallara or- taklık, hak, hukuk ve hakkaniyetle izah edi- lemez. • Busakıncalan ço- ğaltmak mümkündür. Bu nedenle, edinilmiş mallara katılma rejimi yerine paylaşmalı mal aynlığı rejimi yasal mal rejimi olarak ka- bul edilmelidir. HATÎCETUNCER Istanbul Üniversitesi Hukuk Fa- kültesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Saibe Oktay Ozdemir, yasalar ne kadar iyi olursa olsun gelenek- sel uygulamalar değişmedikçe ka- dın ve erkek arasında tam bir eşit- lik sağ^lanacağına inanmadığuıı be- lirtti. Ozdemir, "Eşftsizüğingetirdi- ği otumsuz koşullar kadınlaraerke- ğin önünde haklar vererek, yani ohımlu avnmcılıkla aşdabilir" de- di. Doç. Dr. Özdemir, Medeni Yasa tasansı görüşmelerinde ^ ^ _ ^ _ tartışılan "edinilnıiş mal- lara ortakhk" ve "pay- laşmalı mal aynlığı'' re- jimleriyle ilgili görüşle- rini aktardı. Özdemir, şöyle konuştu: "Edinfl- miş maDara ortakhk sis- teminde evlilik sonrası bütûn mal kazanımlan fldyebölünüyor.'Paylaş- — — ^ malı mal aynlığı rejimi'nde ise ai- lenin ekonomik ihtiyacına tahsis edilmiş mallar payiaşıma giriyor. Yani yaünm amaçh yapüan şeyierin paylaşmaya girmeyeceği söylenebi- lir. 'Edinilmiş mallara katıhm' re- jimi daha eşittikçi ama payiaşımı zor. Hukuk Fakültesi olarak verdi- ğimiz raporda da payiaşmah mal aynmcıhğınm Türkiye tophımunun yapısma daha uygun olduğunu be- lirttik. Sonuçta her ikisi de bugün- kü sistemden iyL" Tasandaki haklann yam sıra ka- dınm sorumlulugunun da arttığma dikkat çeken Doç. Dr. Özdemir, "Kadın da nafaka ödeyecek arük. Eğer eşi boşanma sonrasında yok- sulluğa düşecek ise kadının da ma- aşmdan nafaka kesilebüecek" dedi. Egit olmak Özdemir, toplumun yapısı itiba- nyla kadma birtakun korumalann getirilmesi gerektiğini kaydederek şöyle devam etti: "Hem 'eşit olacağız' hem 'fark- h uygulamalar istiyoruz' demekol- muyor. Ancak uhıslararası uygula- • Doç. Dr. Saibe Oktay Özdemir, geleneksel yapı bozulmadıkça yasalarla kadının bir anda eşit hale gelebilmesinin mürnkün olmadığını söyledi. Özdemir, toplumun yapısı itibanyla kadına birtakım korumalann getirilmesi gerektiğini belirtti. malarda kadınlar için 'olumlu ay- nmcılık' yapıhvor. Asıriardan beri gelen geienekseDeşmiş eşitsizlikleri bir anda eşit nygulamaya geçilerek gidermeniz nıümkün değil. Eşhsiz- liğin getirdiği olumsuzkoşullan ka- dınlara erkeğin önünde haklar ve- rerek aşabilirsiniz. Tasanda bunun izini görmüyoruz. Tasan eşit uygu- lamadan yana." Geleneksel yapı bozulmadıkça yasalarla kadının bir anda eşit ha- le gelebilmesinin mümkün olmadı- ğını kaydeden Özdemir. "Medeni yasa temel bir yasadır. Burada eşit- likçi uygulamalar savunulur. Ka- dınlar lehine olumlu aynmcıhk ya- pabümek, Medeni Yasa'da değil de başka yasalarda >apmak şeklinde düşünûlebüir. Örneğin, işe aunalar- da, siyasete gn-mede kadma kota uygulamak gibi" dedi. Avrupa'da çok detaya inen çabş- malar yapıldığma dikkat çeken Öz- demir şöyle devam etti: "Avrupa Birliği yönergeier yayımlayarak üye ülkelerineher alandakadınayapüan a>Timcı uygulamalann değiştirilme- sini istiyor. Karar mekanizmalann- da, bilimsel alanda kadının sa\ısının veetkinliğinin artmasına yönetikdüzenlemekr ge- tirilmiş. Sosyal yapı ola- rak bizden çok daha ön- ce iyi düzenlemelere git- miş toplumlarda bile ka- dma uygulama açtsmdan tam bir eşitlik sağlana- madığı ortada. Türkiye dinamik bir toplum. " ~ ~ ~ ^ ^ Eğer eğitim düzeyi yük- sehılirse bu mesafeyi aunz." Çevresinde, üniversite öğrenci- lerinden kadınlardaki değişimi gözlediğini anlatan Özdemir, "Er- kek toplumuna oranla kadınlann ufuklannın çokdaha geniş olduğu- nu, yeni şeyleri algdamada, uyum- da, yaşama geçinnelerindc daha az tutucu olduklannı gözlüyorum. Ulaşılan kadm yaşı ne olursa olsun erkeğe oranla bilme açhğı içinde. Bunu erkeklere oranla ömür boyu yaşam nimeüerinden daha az ya- rarlanmasuıa tepki olarak görüyo- rum" dedi. PAZAR ORHAN BURSALI Parodi: Ekonomi Neden BatO?..NfTV'de yayımlanan, hepsi köşe yazan, ikisi aka- demisyen, biri bürokrat ekonomistin katıkjıklan can- lı yayın Eko-Diyalog programının sonuncusu, özel- likle son bölümü açısından bayağı eğlenceliydi. Bu uzmanlanmız IMF'ci ve uluslararası piyasacı. Para politikalan, sürekli istikrar önlemleri vb ile Tür- kiye ekonomisinin düzlüğe çıkacağı, serbest piya- sa kurallan iyi işletildiğinde Türkiye'nin kalkınacağı, uçmaya başlayacağı görüşündeler. Son Eko-Diyalog bir ekonomi parodisiydi. Sanki repliklerini Ferhan Şensoy yazmıştı! • * • Aşağıda, Eko-Diyalog'lardan özet sözler ve gö- rüntüler: "Şimdi gelelim kendimizi eleştirmeye, programın çökûşü ile birlikte bizim dediklerimiz de tutmadı..." "Evet tutmadı, itirafedelim ki, devalüasyon kesin- likle olmaz dedik, ama oldu..." "Ancak, unutmayalım ki biz mesela programa yüzde yûz başan şansı vermedik..." "Evetyüzde 70 verdik, yüzde 30 başansızlık ola- sılığını da öngördük!" "Deeeniz.. Deeeniz!" "Eğer yüzde 100 başanlı olur deseydik, yanılmış olurduk" "Buyüzde 70/30 oranı bir felsefi tartışmadır... Bu tartışmanın derinliğine girmeyelim şimdi... Tahmin yaparken başansız olabileceğini de söylüyorsun! Bu açıdan yanılmış sayılmayız!" "Biz programa iyimser yaklaştık, programın tut- mayacağını söyleyen kötümserier gibi davranma- dık". "Mahfiii, Mahfii!" "Evet, bu tür programlann geçmişte battığı gö- rüşünden yola çıkarak bu programın da batacağını söylemek kolaycılıktır! Biz zoryolu seçtik!" "Programın batışında, bu kötümseherin de payı bûyük!". "Tabii, hatta en büyük pay kötümserlerde, eğer batacak demeselerdi, belki de program batmazdı!" "Ben dövizin çıpaya bağlanmasından neden vaz- geçtiklerini hâlâ anlamış değilim. O zaman da çıpa diyordum, şimdi de çıpa diyorum kardeşim, dönek- lik yapmıyorum!" "Aaasaf, Aaasafü" "Bu programın batmasından Türk halkı da so- rumludur, programa tam güvenmedi, parasını TL'ye çevirmedi ve dolarda tuttu. Sonuçta program bat- tı." (Bu noktada, konuşmacılardan birinin, bu sözleri diyenin kulağına eğilerek "Yahu geçen programda sen piyasa güven vermezse tasarruflann dolarda tutulmasının normal olduğunu söylemiştin" dediği ve "Kanştırma şimdi, seyirci onlan unutmuştur"ya- nrtını aldığı sanıldı!) Programı izleyen sade bir vatandaşın sesi kulağa çalındı: "Yüzde 70 başanlı olacak diye tahminde bufunacaksın, sonrayanılmadığını söyleyeceksin, o zaman birermHyarbahse girselerdışimdiyanılıpya- nılmadıklannı anlahardı" diyordu! • • • ' ' * Özeleştiri diye başlayan tartışma böyle sürdü. Türk uzmanın, akademisyenin ve bürokratın çok sık tanık olduğumuz traji-komik halini, canlı bir Eko-Di- yalog'da izledik ve Türkiye için tabii çok üzüldük. Üzülmemizin nedeni, Türkiye'nin doğru dürüst akademik ekonomi ekolü oluşturamadığı acı gerçe- ğiyje yeniden yüzyüze gelmemizdir. Üniversitelerimizin hangisinde Türkiye ekonomi- si için çeşitli kalkınma modelleri geliştiren, bu mo- deller üzerinde cıddi çalışmalar yapan "okullar" bu- lunmaktadır? Hangisi, knz veya göreceli normal za- manlarda fikirler üreterek topluma, siyasi partilere, iktidariara, özetle ülkeye ciddi danışmanlık yap- maktadır? Merak ediyorum, ekonomi profesörterinin yüzde kaçının, tek bir uluslararası bilimsel yayını vardır? • • • Eko-Diyalog'un yapımcısı, "Hadi bakalım, neden yanıldığınızı dehnlemesine tartışın" demeliydi. Böy- le birtartışmada, Eko-Diyalog'culann yanılgılanndan çok, Türkiye ekonomisinin ve siyasal yapısının ger- çekleri dile getirilirdi şüphesiz. Aralannda, bilim veteknoloji, araştırma-geliştirme politikalannın kalkınmada herhangi bir rolü olduğu- na inanmayan ve "Danimarka'nın dünya çapındaki markalan Ar-Ge sayesinde mi üne kavuştu" diye soracak kadar kalkınma ve Ar-Ge konulanna ya- bancı olan "uzmanlann" bulunduğu bu programa, altematif bir Eko-Diyalog programı hazırlanmalı. Bu programda, Türkiye'nin gerçek kalkınma sorunlan ve dünyada ve Türkiye'de altematif kalkınma prog- ramlan, stratejileri, görüşleri dile getirilmeli. Sadece çokseslilik ve halkın kendisine güveni adı- na! obursalia bilimmerkezi.org.tr Devrimler ve Kadın' paneli: Küreseüeşmekcıdını yabancüaştınyor Istanbul Haber Servi- si - Demokrasi adına Türkiye'de aymazhk ya- şandığı, tarikatlann si- vil toplum örgütü gibi göstenlmeye çalışıldığı, küreselleşme dayatma- sıyla, kaduılann kendi- lerine yabancılaştığı be- lirtildi. Cumhuriyet Kadınla- n Derneği (CKD) Ba- kırköy Şubesi'nin, Is- tanbul Eğitimciler Der- neği ile ortaklaşa düzen- lediği "Cumhuriyet Devrimleri ve Kadm" paneli düzenlendi. Pa- nele araştırmacı-yazar Şule Perinçek, Kadıköy CKD yöneticisi Avukat Ayşegül Şahin ve araş- tırmacı-yazar Hale Soj- sü Koper konuşmacı olarak katıldı. Yazar Koper, 12 Eylül'le tari- katlann etkinliğinin art- tığını vurgulayarak "Ta- rikat ideolojLsL kendi ge- leceğine hâkim olan ka- dma izin rermiyor" de- di. Şule Perinçek de kü- reselleşmenin kadını kendine, anneyi çocu- ğuna, kocayı kanya, in- sanı cinselliğe, vicdana ve ahlaka yabancılaşür- dığını belirterek gerici- liğin küreselleşme yan- hlannca körüklendiğini söyledi. Avukat Şahin ise medeni yasa konu- sunda yaşanan tartışma- lan, Türk toplumunun ataerkil yapıya sahip ol- masına bağladı. Şahin, yeni birmedeni yasa ka- bul edilse bile, yasanın uygulanabilmesi için ai- le mahkemeleri kurul- ması gerektiğini belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle