Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18MART2001PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
RESTORAN GÖZDOYURAN ü » TURHANSELÇUK
TANTAN'IH î5j hücü yok KALt»feli.MAZ /
. BENİM POKU
TANTAN BWNÜ BİLMU / / __
YOR. SÜkMECrÖZ.. / TfcMTAN'l KlJtUM$E-
I>OkUNULMAZ..
ISTANBUL
EFENDİSİ
ABDÜLCANBAZv
IN
HARİKULÂDE
MACERALAEI
MAZLIk kAl
BEVFENOÎ..
T1EKMILI
BİRDEN
Ölüm orocu eyleıri
5.aynagH
• Istanbul Haber Servisi -
Galatasaray'da dün bir
araya gelen tutuklu ve
hükümlü aileleri, 150.
gününe giren ölüm orucu
eylemi nedeniyle
çocuklannın ölümle koyun
koyuna yaşadıklannı
belirttiler. Ailelerin
açıklama yapma isteği
güvenlik güçlerince
engellendi. Uzerlerine
kırmızı boya ile kan rengi
verihniş kefenler giyen 6
tutuklu ve hükümlü yakını
tartaklanarak gözaltına
alındı, dığerleri bölgeden
uzaklaştınldı.
Hapisteki
Gazeteder Raporu
• tstanbul Haber Servisi -
Basın Konseyı Başkanı
Oktay Ekşi, dün
Türkiye'deki 2001 yılı
'Hapisteki Gazeteciler
Raporu'nu açıkladı.
Ekşi, geçen yıl Tüıiciye'de
39 gazetecinin
hapsedildiğini belirterek
"Bize göre bunlardan
sadece biri gazetecilik
eylemleri ile ilgili
nedenlerden dolayı ceza
aldı" dedi. Ekşi, "işten
çıkartılan gazeteciler"
hakkındaki düşüncelerinin
sorulması üzerine, "Son
derece müteessirim.
Bunda işe yaramayan bir
sendikanın olması en
önemli faktör" dedi.
Prematüre
bebeğiı itea sevgi
• tstanbul Haber Servisi -
Amerikan Hastanesi
Yenidoğan Yoğun Bakım
Ünitesi, kuruluşunun
dördüncü yılını sağlığına
kavuşan bebeklerle birlikte
kutladı. Kuruçeşme
Divan'da düzenlenen
doğum günü partisinde
Yenidoğan hekımleri, ileri
derecede prematüre doğan
bebeklerin gelişiminde
devamlı ilgi ve sevgiııin
olumlu etkilerini
vurguladılar.
ÜkVücülerden
konsere saUrı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -Düş
Sokağı Sakinleri
Grubu'nun dün Gazi
Üniversitesi Konser
Salonu'nda
gerçekleştirdiği dinletiyi
bir grup ülkücü bastı.
Grubun "Komünist
köpekler vatan sizden ne
bekler" sloganı atarak
salona girdikleri ve
solistlere saldırdıklan
bildirildi. Grubun
solistlerinden birisinin
yaralandığı saldın
nedeniyle konser yanda
kesildi. Olay yerine
polislerin geç geldiği ve
saldırganlann kaçhğı
öğrenildi.
Banş îçin Kadın Dayanışması Grubu, Diyarbakır'da dertleri dinledi
Banşa kadın eli değdi• Banş îçin Kadın
Dayanışması Grubu'nun
350 kapasiteli salonda
düzenlediği toplantıya
binin üzerinde kadın
katıldı. Kapalı devre
televizyon sistemi ile
fuayeden de izlenme
olanağı olmasına karşın
kadınlar konuklan
salonda görmeyi tercih
etti. Salona erkek izleyici
alınmadı.
MAHMUTORAL
DİYARBAKIR - Aralannda
gazetecı, sanatçı ve yazarlann
bulunduğu "Banş Îçin Kadın
Dflyamşmaa" girişimini oluş-
turan heyet, dün Diyarbakır'da
kadınlarla buluştu. Büyükşehir
Belediyesi Tiyatro Salonu'nu
dolduran binlerce kadnı; erkek-
lerin alınmadığı sohbet toplan-
tısında, yöresel kıyafetleri için-
de "banş, kardeşlik" talepleri-
ni dile getirdi.
Mısır Çarşısı patlamasından
sorumlu tutularak yargılanan
Pınar Selek'in girişimıyle baş-
latılan ve organizasyonunu ga-
zetemiz yazarlanndan Şûkran
Soner'in yürüttüğü "Banş İçin
Kadın Dayanışması'' girişimın-
deki kadm aydınlar ve sanatçı-
lar dün Dıyarbakırlı kadınlarla
buluştu. Daha önce katılacak-
Kadın heyetini havaalanında yöresel kıyafetkr içinde 100 kadar kadm karşüadı. (Fotoğraf: AA)
lan açıklanan Türkan Şoray,
Müjde Ar, Nuray Hafiftaş'ın
çeşitli nedenlerle katılamadığı
heyette Şükran Soner, Pınar Se-
lek, Duygu Asena, Jüüde Ku-
raL, Ayşe Düzkan, Ferihan Mağ-
den, Zeynep OraL, Gönül Dön-
mez Colin, NUgün Cerrahoğtu,
Güler Kazmacı, Zeynep Atik-
kan, Vîcdan Baykara, Füsun
Sayek. Gül Demir. Yaşar Sey-
man, Zeynep Avcı, Elif Ergu,
Saynur Vanşh, Pelin Erda, Se-
ma Pekdaş, Zübeyde Atay, Me-
Kka Tuğçu, Gülşen Atpay, Sem-
ra Somersan, Halime Güner
yer aldı.
KaranflMI fcarşılama
Heyeti havaalanında yöresel
kıyafetler içinde 100 kadar ka-
dın ile HADEP'li belediye baş-
kanı, sivil toplum örgütleri
temsilcileri karanfıller ve zıl-
gıtlarla karşıladı. Heyet üyele-
ri daha sonra Büyükşehir Bele-
diyesi Tiyatro Salonu önünde
bekleyen kadınlı erkekli binler-
ce yurttaşla selamlaştılar. Bura-
da kısa bir konuşma yapan ga-
zetecı yazar Duygu Asena,
amaçlannın demokrasi ve ba-
nştan, insan haklanndan söz et-
mek olduğunu belirtti.
Kısa süren selamlaşmanın
ardmdan heyetteki konuklar
Kervansaray Oteh'ne yerleşti-
ler. Ardından yeniden tiyatro
salonuna geldiler. Heyetteki
kadınlann tiyatro salonuna gel-
mesiyle yöresel kıyafetler için-
de başlanna san, kırmızı, yeşil
ile kırmızı beyaz bantlar takan
kadınlar izdiham yarattı. 350
kapasiteli salona binin üzerin-
de kadın girdi. Kapalı devre te-
levizyon sistemi ile fuayeden
de izlenme olanağı olmasına
karşın kadınlar konuklan sa-
londa görmeyi tercih etti. Salo-
na erk'ek izleyici alınmadı.
Sıkıntılar
Toplantıda konuşan gazete-
miz yazan Şükran Soner, böl-
gede yaşayan kadınlann sıkın-
tılannı anlamayı amaçladıkla-
nnı belirterek "Bölgede yaşa-
yan kadınlann sorunlan diğer
yerlere oranla katianıyor" dedi.
Bunun üzerine yerli kadınlara
söz verildi. Konuşmalar Kürt-
çe ve Türkçe olarak karşılıklı
tercüme edildi. llk sözü alan
Emine Ana, bölgedeki kadın-
lann derdinin kitaplan doldura-
cak kadar çok olduğunu söyle-
di. Emine Ana, "Aydınlar, ya-
zarlar ve sanatçılar kendilerine
ınranan, banş istcyen Kürt ana-
lannın ellerini tutsun" dedi.
Söz alan LejlaZananın kar-
deşi Piruznan Doğrul da bölge
kaduıının yurdun diğer bölge-
lerindeki kadınlann desteğini
istediğini belirtti. Müzeyyen
Akma da bölgede 2 yıldan bu
yana artan kadm ıntiharlanna
dikkat çekti.
Doç. Özdemir, Medeni Yasa'da yapılmak istenen uygulamalan değerlendirdi
Geleneksel uygıdama değişmeli
Türk Medeni Yasa Tasarısı
'Eşitpaylaşım 'a
MHP engdkoydu
EMİNEKAPLAN
ANKARA - Türk
Medeni Yasa Tasan-
sı'nın evlilikte edinil-
miş mallann eşler
arasında eşit paylaşı-
mını öngören "edinO-
miş maOara katılma
rejimi"ne karşı çıkan
MHP, rejimin sakın-
calanna ilişkin bir ra-
por hazırlayarak Ada-
let Bakanı Hikmet
Sami Türk'e sundu.
Raporda şu görüşlere
yer verildi:
• Evlilik birliği içe-
risınde edinilmiş mal-
lara katılma halinde
eşlerin emek değerle-
ri eşitohnayacağı için
adil olmayacakür. Ör-
neğin; eczacı kadm ile
işsiz kocanın boşan-
ması durumunda ka-
dının emeğıy le alınan
mallara işsiz olan ko-
ca da ortak olacaktır.
• Evlilik birliği de-
vam ederken maJ ka-
çırmalar söz konusu
olacak, kutsal kurum
zedelenecektir.
• Edinilmiş malla-
ra ortaklığm kabul
görmemesi duru-
munda nikâhsız bir-
liktelikler yaygmlaşa-
caktır.
• Eşlerden herhan-
gi birinin diğer eşe
karşı sadakatsizliği
(zina) halinde, sada-
katsiz eş ödüllendiril-
miş olacaktır.
• Canakast,pekfe-
na muamele veya eş-
lerden birinin diğeri-
ni öldürmesi halinde
edinilmiş mallara or-
taklık, hak, hukuk ve
hakkaniyetle izah edi-
lemez.
• Busakıncalan ço-
ğaltmak mümkündür.
Bu nedenle, edinilmiş
mallara katılma rejimi
yerine paylaşmalı mal
aynlığı rejimi yasal
mal rejimi olarak ka-
bul edilmelidir.
HATÎCETUNCER
Istanbul Üniversitesi Hukuk Fa-
kültesi öğretim üyelerinden Doç.
Dr. Saibe Oktay Ozdemir, yasalar
ne kadar iyi olursa olsun gelenek-
sel uygulamalar değişmedikçe ka-
dın ve erkek arasında tam bir eşit-
lik sağ^lanacağına inanmadığuıı be-
lirtti. Ozdemir, "Eşftsizüğingetirdi-
ği otumsuz koşullar kadınlaraerke-
ğin önünde haklar vererek, yani
ohımlu avnmcılıkla aşdabilir" de-
di.
Doç. Dr. Özdemir, Medeni Yasa
tasansı görüşmelerinde ^ ^ _ ^ _
tartışılan "edinilnıiş mal-
lara ortakhk" ve "pay-
laşmalı mal aynlığı'' re-
jimleriyle ilgili görüşle-
rini aktardı. Özdemir,
şöyle konuştu: "Edinfl-
miş maDara ortakhk sis-
teminde evlilik sonrası
bütûn mal kazanımlan
fldyebölünüyor.'Paylaş- — — ^
malı mal aynlığı rejimi'nde ise ai-
lenin ekonomik ihtiyacına tahsis
edilmiş mallar payiaşıma giriyor.
Yani yaünm amaçh yapüan şeyierin
paylaşmaya girmeyeceği söylenebi-
lir. 'Edinilmiş mallara katıhm' re-
jimi daha eşittikçi ama payiaşımı
zor. Hukuk Fakültesi olarak verdi-
ğimiz raporda da payiaşmah mal
aynmcıhğınm Türkiye tophımunun
yapısma daha uygun olduğunu be-
lirttik. Sonuçta her ikisi de bugün-
kü sistemden iyL"
Tasandaki haklann yam sıra ka-
dınm sorumlulugunun da arttığma
dikkat çeken Doç. Dr. Özdemir,
"Kadın da nafaka ödeyecek arük.
Eğer eşi boşanma sonrasında yok-
sulluğa düşecek ise kadının da ma-
aşmdan nafaka kesilebüecek" dedi.
Egit olmak
Özdemir, toplumun yapısı itiba-
nyla kadma birtakun korumalann
getirilmesi gerektiğini kaydederek
şöyle devam etti:
"Hem 'eşit olacağız' hem 'fark-
h uygulamalar istiyoruz' demekol-
muyor. Ancak uhıslararası uygula-
• Doç. Dr. Saibe Oktay Özdemir,
geleneksel yapı bozulmadıkça yasalarla
kadının bir anda eşit hale gelebilmesinin
mürnkün olmadığını söyledi. Özdemir,
toplumun yapısı itibanyla kadına
birtakım korumalann getirilmesi
gerektiğini belirtti.
malarda kadınlar için 'olumlu ay-
nmcılık' yapıhvor. Asıriardan beri
gelen geienekseDeşmiş eşitsizlikleri
bir anda eşit nygulamaya geçilerek
gidermeniz nıümkün değil. Eşhsiz-
liğin getirdiği olumsuzkoşullan ka-
dınlara erkeğin önünde haklar ve-
rerek aşabilirsiniz. Tasanda bunun
izini görmüyoruz. Tasan eşit uygu-
lamadan yana."
Geleneksel yapı bozulmadıkça
yasalarla kadının bir anda eşit ha-
le gelebilmesinin mümkün olmadı-
ğını kaydeden Özdemir. "Medeni
yasa temel bir yasadır. Burada eşit-
likçi uygulamalar savunulur. Ka-
dınlar lehine olumlu aynmcıhk ya-
pabümek, Medeni Yasa'da değil de
başka yasalarda >apmak şeklinde
düşünûlebüir. Örneğin, işe aunalar-
da, siyasete gn-mede kadma kota
uygulamak gibi" dedi.
Avrupa'da çok detaya inen çabş-
malar yapıldığma dikkat çeken Öz-
demir şöyle devam etti: "Avrupa
Birliği yönergeier yayımlayarak üye
ülkelerineher alandakadınayapüan
a>Timcı uygulamalann değiştirilme-
sini istiyor. Karar mekanizmalann-
da, bilimsel alanda kadının sa\ısının
veetkinliğinin artmasına
yönetikdüzenlemekr ge-
tirilmiş. Sosyal yapı ola-
rak bizden çok daha ön-
ce iyi düzenlemelere git-
miş toplumlarda bile ka-
dma uygulama açtsmdan
tam bir eşitlik sağlana-
madığı ortada. Türkiye
dinamik bir toplum.
" ~ ~ ~ ^ ^ Eğer eğitim düzeyi yük-
sehılirse bu mesafeyi aunz."
Çevresinde, üniversite öğrenci-
lerinden kadınlardaki değişimi
gözlediğini anlatan Özdemir, "Er-
kek toplumuna oranla kadınlann
ufuklannın çokdaha geniş olduğu-
nu, yeni şeyleri algdamada, uyum-
da, yaşama geçinnelerindc daha az
tutucu olduklannı gözlüyorum.
Ulaşılan kadm yaşı ne olursa olsun
erkeğe oranla bilme açhğı içinde.
Bunu erkeklere oranla ömür boyu
yaşam nimeüerinden daha az ya-
rarlanmasuıa tepki olarak görüyo-
rum" dedi.
PAZAR
ORHAN BURSALI
Parodi: Ekonomi Neden
BatO?..NfTV'de yayımlanan, hepsi köşe yazan, ikisi aka-
demisyen, biri bürokrat ekonomistin katıkjıklan can-
lı yayın Eko-Diyalog programının sonuncusu, özel-
likle son bölümü açısından bayağı eğlenceliydi.
Bu uzmanlanmız IMF'ci ve uluslararası piyasacı.
Para politikalan, sürekli istikrar önlemleri vb ile Tür-
kiye ekonomisinin düzlüğe çıkacağı, serbest piya-
sa kurallan iyi işletildiğinde Türkiye'nin kalkınacağı,
uçmaya başlayacağı görüşündeler.
Son Eko-Diyalog bir ekonomi parodisiydi.
Sanki repliklerini Ferhan Şensoy yazmıştı!
• * •
Aşağıda, Eko-Diyalog'lardan özet sözler ve gö-
rüntüler:
"Şimdi gelelim kendimizi eleştirmeye, programın
çökûşü ile birlikte bizim dediklerimiz de tutmadı..."
"Evet tutmadı, itirafedelim ki, devalüasyon kesin-
likle olmaz dedik, ama oldu..."
"Ancak, unutmayalım ki biz mesela programa
yüzde yûz başan şansı vermedik..."
"Evetyüzde 70 verdik, yüzde 30 başansızlık ola-
sılığını da öngördük!"
"Deeeniz.. Deeeniz!"
"Eğer yüzde 100 başanlı olur deseydik, yanılmış
olurduk"
"Buyüzde 70/30 oranı bir felsefi tartışmadır... Bu
tartışmanın derinliğine girmeyelim şimdi... Tahmin
yaparken başansız olabileceğini de söylüyorsun!
Bu açıdan yanılmış sayılmayız!"
"Biz programa iyimser yaklaştık, programın tut-
mayacağını söyleyen kötümserier gibi davranma-
dık".
"Mahfiii, Mahfii!"
"Evet, bu tür programlann geçmişte battığı gö-
rüşünden yola çıkarak bu programın da batacağını
söylemek kolaycılıktır! Biz zoryolu seçtik!"
"Programın batışında, bu kötümseherin de payı
bûyük!".
"Tabii, hatta en büyük pay kötümserlerde, eğer
batacak demeselerdi, belki de program batmazdı!"
"Ben dövizin çıpaya bağlanmasından neden vaz-
geçtiklerini hâlâ anlamış değilim. O zaman da çıpa
diyordum, şimdi de çıpa diyorum kardeşim, dönek-
lik yapmıyorum!"
"Aaasaf, Aaasafü"
"Bu programın batmasından Türk halkı da so-
rumludur, programa tam güvenmedi, parasını TL'ye
çevirmedi ve dolarda tuttu. Sonuçta program bat-
tı."
(Bu noktada, konuşmacılardan birinin, bu sözleri
diyenin kulağına eğilerek "Yahu geçen programda
sen piyasa güven vermezse tasarruflann dolarda
tutulmasının normal olduğunu söylemiştin" dediği
ve "Kanştırma şimdi, seyirci onlan unutmuştur"ya-
nrtını aldığı sanıldı!)
Programı izleyen sade bir vatandaşın sesi kulağa
çalındı: "Yüzde 70 başanlı olacak diye tahminde
bufunacaksın, sonrayanılmadığını söyleyeceksin, o
zaman birermHyarbahse girselerdışimdiyanılıpya-
nılmadıklannı anlahardı" diyordu!
• • • ' ' *
Özeleştiri diye başlayan tartışma böyle sürdü.
Türk uzmanın, akademisyenin ve bürokratın çok sık
tanık olduğumuz traji-komik halini, canlı bir Eko-Di-
yalog'da izledik ve Türkiye için tabii çok üzüldük.
Üzülmemizin nedeni, Türkiye'nin doğru dürüst
akademik ekonomi ekolü oluşturamadığı acı gerçe-
ğiyje yeniden yüzyüze gelmemizdir.
Üniversitelerimizin hangisinde Türkiye ekonomi-
si için çeşitli kalkınma modelleri geliştiren, bu mo-
deller üzerinde cıddi çalışmalar yapan "okullar" bu-
lunmaktadır? Hangisi, knz veya göreceli normal za-
manlarda fikirler üreterek topluma, siyasi partilere,
iktidariara, özetle ülkeye ciddi danışmanlık yap-
maktadır?
Merak ediyorum, ekonomi profesörterinin yüzde
kaçının, tek bir uluslararası bilimsel yayını vardır?
• • •
Eko-Diyalog'un yapımcısı, "Hadi bakalım, neden
yanıldığınızı dehnlemesine tartışın" demeliydi. Böy-
le birtartışmada, Eko-Diyalog'culann yanılgılanndan
çok, Türkiye ekonomisinin ve siyasal yapısının ger-
çekleri dile getirilirdi şüphesiz.
Aralannda, bilim veteknoloji, araştırma-geliştirme
politikalannın kalkınmada herhangi bir rolü olduğu-
na inanmayan ve "Danimarka'nın dünya çapındaki
markalan Ar-Ge sayesinde mi üne kavuştu" diye
soracak kadar kalkınma ve Ar-Ge konulanna ya-
bancı olan "uzmanlann" bulunduğu bu programa,
altematif bir Eko-Diyalog programı hazırlanmalı. Bu
programda, Türkiye'nin gerçek kalkınma sorunlan
ve dünyada ve Türkiye'de altematif kalkınma prog-
ramlan, stratejileri, görüşleri dile getirilmeli.
Sadece çokseslilik ve halkın kendisine güveni adı-
na!
obursalia bilimmerkezi.org.tr
Devrimler ve Kadın' paneli:
Küreseüeşmekcıdını
yabancüaştınyor
Istanbul Haber Servi-
si - Demokrasi adına
Türkiye'de aymazhk ya-
şandığı, tarikatlann si-
vil toplum örgütü gibi
göstenlmeye çalışıldığı,
küreselleşme dayatma-
sıyla, kaduılann kendi-
lerine yabancılaştığı be-
lirtildi.
Cumhuriyet Kadınla-
n Derneği (CKD) Ba-
kırköy Şubesi'nin, Is-
tanbul Eğitimciler Der-
neği ile ortaklaşa düzen-
lediği "Cumhuriyet
Devrimleri ve Kadm"
paneli düzenlendi. Pa-
nele araştırmacı-yazar
Şule Perinçek, Kadıköy
CKD yöneticisi Avukat
Ayşegül Şahin ve araş-
tırmacı-yazar Hale Soj-
sü Koper konuşmacı
olarak katıldı. Yazar
Koper, 12 Eylül'le tari-
katlann etkinliğinin art-
tığını vurgulayarak "Ta-
rikat ideolojLsL kendi ge-
leceğine hâkim olan ka-
dma izin rermiyor" de-
di. Şule Perinçek de kü-
reselleşmenin kadını
kendine, anneyi çocu-
ğuna, kocayı kanya, in-
sanı cinselliğe, vicdana
ve ahlaka yabancılaşür-
dığını belirterek gerici-
liğin küreselleşme yan-
hlannca körüklendiğini
söyledi. Avukat Şahin
ise medeni yasa konu-
sunda yaşanan tartışma-
lan, Türk toplumunun
ataerkil yapıya sahip ol-
masına bağladı. Şahin,
yeni birmedeni yasa ka-
bul edilse bile, yasanın
uygulanabilmesi için ai-
le mahkemeleri kurul-
ması gerektiğini belirtti.