Katalog

18MART2001 PA2AR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Italkı sokağa ttökmeyeHm' • KAYSERİ (Cumhuriyet) - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Fuat Miras, kendilerinin sorumlu dönemlerde her zaman bir örnek teşkil ettiklerini belirterek "Ister Meclis içinde olsun, ister dışında olsun zaman, el ele verme zamanı. Kimse halkı sokağa dökmesin" dedi. 20 bin kişilik Kriz 1 mitingî • KAYSERİ (Cumhuriyet) - Elazığ'da Ticaret ve Sanayi Odası ile 22 meslek odasınm kayıtlı bulunduğu Esnaf Odalan Birliği'nin organize ettiği "Ekonomik Knze Tepki" mitingine 20 bıni aşkın kişi katıldı. Iktidardakiler dışında siyasi partiler de mitinge destek verdi. Arap gazetesinin • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Suudı Arabıstan'da yayımlanan El-Riyad gazetdsi, ABD'nin Türkiye'ye ekonomik yardımda bulunmak için "Kıbns ve Kûrt ödünü" istediği iddiasında bulundu. Ankara kaynaklı yazılan yorumda, Güneydoğu belediyeleri ile ABD finans kuruluşlannın ilişkiye girmesine izin verilmesinin istendığı savunuldu. Kınlay'da gergin kongre • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kızılay'ın muhalif grubunun dûzenlediği ve gerilimli anlann yaşandığı 2. Olağanûstû Kongresi'nde Ertan Gönen, 278 delegenın oy kullandığı seçimde 152 oy alarak yeniden genel başkanlığa seçildi. 10 Mart'ta yapılan ve geçersiz sayılan olağanüstü kongrede genel başkanlığa seçilen Pendik Kızılay Şube Başkanı Yusuf Topçu da 124 delegenin oyunu aldı. Sabah saatlerinde SSK Genel Müdürlüğü önünde toplanan genel merkez delegeleri, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce "olağanûstû kongre yapabilir" yetkisi verilen Kızılay Merkez Kurul Üyesi Nazrm Yüksel tarafından salona alınmadı. Bu arada muhalif grup delegeleri ile genel merkez delegeleri arasında arbede yaşandı. Soykımm yasası AhM'de • ANKARA (AA)- Fransa Parlamentosu tarafından kabul edilen "SözdeErmeni Soykınmı Yasası"nın, uluslararası hukuka aykırı olduğu için yürürlüğünün durdurulması amacıyla Avrupa lnsan Haklan Mahkemesi'ne (AÎHM) başvuruda bulunuldu. Başvuruda, kabul edilen yasadan ötürü Fransa'nuı tazminat ödemesi de talep edildi. Dışandan gelecek kaynak miktarına bağlı olarak değişik programlar üzerinde çalışılıyor 3 seçenekh program• Devlet Bakanı Derviş, IMF ve Dünya Bankası yetkilileriyle program üzerindeki yoğun çalışmalannı sürdürdü. Programın gerçekte enflasyon hedefinin olmadığı, "göstermelik bir hedef enflasyonun" ortaya konulacağı belirtildi. AYŞESAYCV ANKARA - Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ke- mal Derviş' in, IMF 'nin ay so- nunda yapılacak lcra Kurulu toplantısmın ardmdan netle- şecek programa ilişkin olarak 3 seçenekli çalışma yürüttüğü öğrenildi. Dışandan gelecek kaynak miktarmabağlı olarak ortaya konulan 3 değişik se- naryonun ilkinde 5 milyar do- lar, ikincisinde 10 milyar do- lar, üçüncüsûnde de 15 milyar dolarlık kaynak girişi öngörü- lüyor. Programın gerçekte enflasyon hedefinin olmadı- ğı, ancak ücretlere yapılacak zamlara ilişkin olarak "göster- meük bir hedef enflasyonun" ortaya konulacağı belırtilırken IMF'yle yapılacak anlaşma- nm da enflasyonu düşürme te- meline dayanmayacağı kayde- dildi. IMF Avrupa 1. Bölûm Baş- kam Michael Deppler ve Tür- kiye Masası Şefi Caıio Cotta- reffi'yle önceki akşam 2 saat 15 dakika görüşen Devlet Ba- kam Derviş, dün de IMF ve Dünya Bankası yetkilileriyle program üzerindeki yoğun ça- lışmalannı sûrdürdü. Derviş, deneyimlerine çok güvendiği- ni ve her konuyu bırhkte gö- rüşeceklerini söylediği Devlet Bakanı Tunca Toskay'la da görüştü. Yalnızca kamu bankalannm 3 katrilyon lirahk sermaye ge- reksinimiylebirlikte 16 katril- yon liraya ulaşan zararlan ve fondakı bankalann 10 milyar dolan aşan batıklan için yak- laşık 25 milyar dolarlık yük bulunması, yûrürlükteki poli- tikalar çerçevesinde yüklü bir dış kaynak gereksinimini orta- ya koyuyor. Hükümet, IMF'nin kasrm krizinden son- ra vermeye başladığı kredinin kalan 5.5 milyar dolarlık kıs- mırun gelişinin öne çekilmesi- ni ve bunun Hazıne tarafından kullanılabilir ohnasrnı istiyor. Bu kaynak dışında, Derviş'in IMF'den gelecek 5, 10, 15 milyar dolarlık kaynak seçe- neklerine göre hazırladığı 3 programdan hangisinin tercih edileceği, IMF'yle yapılan görüşmelerin ardından belir- lenecek. Dünya Bankası'mn mali sektörle ilgili kredisinin arttınlmasmı isteyen Türki- ye'ye, sürekli görüşmelerin yapıldığı ABD'den maddi destek beklenmıyor. Ancak ABD'nin girişimiyle Avru- pa'daki bankalann oluşturaca- ğı konsorsiyum aracılığıyla Türkiye'nin dış borçlanma gerçekleştirmesi sağlanmaya çalışılacak. Yeterince destek bulamadı Derviş'e açık çek verilmedi BANUSALMAN ANKARA - Ekono- miden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, işçi konfederasyonla- nndan patronlara, si- yasilerden küçük ve orta ölçekli işletmele- re kadar uzanan ke- simlerin temsilcilerin- den "destek" göreme- di. Hükümet içinde si- yasi desteğinin de ye- tersiz olduğu ortaya çı- kan Derviş, açıkladığı acil önlemler paketiy- le piyasalardan bekle- diği yanıtı alamadı. Bunun üzerine IMF'yle yapılacak te- maslann ardmdan haf- ta başmdan itibaren ya- pılacak açıklama- larlapiyasa- lan işler ha- le getirmeye çalışacakla- nnı açıkla- yan Der- viş'in "yurtdışın- ' dan kaynak bulunma- sına ilişkin temkinli" sözleri ve ABD Büyü- kelçisi'nin paradan önce "uluslararası fi- nans çevrelerindeki is- tikrarirnajınınsağlan- ması" istemi de piya- salardaki "yüksek pa- rasal dış destek" bek- lentilerinin karşılan- mayacağım ortaya ko- yuyor. MHP'lilerin ekono- miden sorumlu Devlet Bakanı Derviş'in DSP'li olması istemi ve hükümet içinde ekonomiyle ilgili bi- rimlerin dağıruklığımn yarattığı kavga, "âya- si destek" konusunda var olan kuşkulan art- tırdı. ANAP ve MHP'liler, Derviş ve ortaya konulacak programla ilgili so- • Seçilmemiş bir bakanla "siyasal desteğin" sağlanmasının zor olduğu dile getiriliyor. rumluluğu DSP'ye yüklemeye çalışırlar- ken DSP'nin de bu so- rumluluğu üstlenmek istememesi dikkat çe- kiyor. Özellikle seçil- memiş bir bakanla "si- yasal desteğin" nasıl sağlanabileceği soru- luyor. MHP'liler. Der- viş'in toplumsal ke- simlerle görüşmeleri yapmadan prograrm açıklayacak olmasını da eleştiriyorlar. Derviş, bu hafta içinde önce DÎSK, Tûrk-tş ve Hak-Iş'le yaptığı görüşmelerde IMF ve Dünya Banka- sı'na yönelik eleştiri- lerie karşılaşıp taleple- rinin karsı- lanmaması durumunda destek ve- rilmeyeceği yanıtmı al- dı. Ardm- dan acil ön- lemler adı altinda çı- karüması ÇİZMEDEN YUKARI [email protected] MUŞA KART gereken yasalan açık- layan Derviş, piyasa- lardan da beklediği desteği göremedi. Do- lar ve faizlerdeki dal- galı yapı piyasalarda sürerken Türk Sanayi- ci ve tşadamlan Der- neği'yle (TÜSİAD) görüştü. TÜSİAD da açıkla- nan metni yeterli gör- meyerek programm al- tınm doldurulmasını ve Merkez Banka- sı'mn piyasanm gerek- sinimini karşılamasmı istedi. TOBB'nin ön- ceki gün yaptığı kon- sey toplantısı da, açık- lanan önlemler ürerim sektörünün sorunlan- nın çözümüne uzak ol- duğu vurgulanarak kendilerini kapsayacak hiçbu programa destek vermeyecekleri uyan- sıyla noktalandı. Çalışanların programa ilk tepkisine polisten sert müdahale Emekçi eylemine coplu yanıt Haber Merkezi-Ernek Platfor- mu'nun dün, bütün Türkiye ge- nelinde yaptığı basın açıklamala- nyla yolsuzluk ve yoksulluğa karşı anlamlı bir sonuç ahncaya kadar sûreceğini ilan ettiği ey- lemler, polisin coplu müdahale- siyle karşılaştı. Polisin saldınsı sonucu bazı sendika yöneticileri yaralan- dı. Bunalımın tek so- rumlusunun hükümet olduğunu vurgulayan emekçiler, çalışanla- nn ve emeklilerin gö- rüş ve onayını almayan hiçbir programa destek vermeyecekle- ri belirttiler. Tütün Platformu da Ankara'da dûzenlediği etkinlik- te Tekel'in özelleştirihnesi sûre- cinin durdurulmasını istedi. Emek Platformu'nun Anka- ra'daki eylemi, Konur Sokak'ta gerçekleştirilen basm açıklama- sıyla polis müdahalesi gölgesin- de başlarken, dönem sözcüsü TMMOB Başkanı Kaya Güvenç, "Biz şündiye kadar hükümetege- reken çağnlan yapük. Arük emekçüer sesierini eykmferle du- yuracak" dedi. "Yolsuzluk ve yoksulluğa hayır, üretim ve de- di. • Emek Platformu'nun Ankara'dakı eylemınde polis saldınsı sonucu aralannda sendika yöneticilerinin de bulunduğu 8 kişi yaralandı. Dönem sözcüsü Güvenç, "Bu dunım diyalog arayışlanrun samimiyetine daha başlangıçta gölge düşürmüştür" dedi. lis, daha sonra da coplarla müda- hale etti. Müdahale sırasında ba- zı eylemciler yaralandı. Kaya Güvenç, çıkan olaylarda 8 kişinin yaralandığmı söyledi. Güvenç, "Bu durum diyalog ara- yışlaruunsamimiyetiııedaha baş- langıçta gölge düşürmüştür" de- mokrasiye evet" sloganı eşliğin- de yapılan açıklamalarda hükü- met, IMF ve Dünya Bankası po- litikalanndan vazgeçmesi konu- sunda uyanldı. Bu arada, "IMF uşağı hükümet istifa", "IMF de- foT sloganlanyla açıklamamn yapılacağı sokağa gelen çalışan- lara önce geçiş izni vermeyen po- 'Derviş Go Home' Emek Platformu Is- tanbul Şubesi üyesi bir grup, Saraçhane Par- kı'nda öğle saatlerinde toplanarak basın açık- laması yaptı. "Gend grev, genel direniş", "Derviş go home" slo- ganlan eşlığınde bir basın açık- laması yapan Emek Platformu Istanbul Bileşenleri Dönem Söz- cüsü Münür Aydm, yaşanan kri- zin IMF pohtikalannın iflası ol- duğunu belırtti. lzmir Şubesi ise bir basm toplantısı düzenledi. IRMIKI AYDIN ENGİN [email protected] Giderayak deyıp gittığini ha- ber verdiğim bızzat bendeni- zim... Iki buçuk yıldır, kentten kente, ülkeden ülkeye, hatta kı- tadan kıtaya sürttüğü günlerde bile izin yapamamış şu zavallı gazeteci, nihayet iki hafta(cık) bir izin kopardı ve tüyüyor. Yazı yazmadan, yazı düşün- meden, "Eyvah, saat üç oldu. Tırmık daha yanlanmadı bile. Şımdi yazıişlerinden fırça gelir; zalim Vehbi şimdı telefona sa- nlır" yollu yürek çarpmtılan ya- şamadan geçecek on beş uzun(?) gün... Kuşkusuz sorumlu ve örnek bir gazeteci olduğum için, bu on beş günlük kaçamakta da boş duracak değilim. Bazı ko- nularda araştırmalar ve incele- meler yapmak niyetindeyim. örneğin Güney Almanya'da, şimdi çiçeklerin açtığı, ağaçla- nn yapraklaria bezendiği Tuna kıyılannda "Alman - Italyan - Fransız şaraplannın karşılaştır- malı tat analizleri" konulu bir bı- Giderayak İyimser Bir Yazı limsel çalışma yapacağım. Aynca "Deli dana hastalığı- nın Alman sosis sanayiindeki etkileri" konulu bir çalışma da planlanm arasında. Bakarsıntz zaman bulursam, ki mutiaka bulurum, "Birkonser sonrası vanilyalı kurabiye eşli- ğinde kahve ve konyak" başlık- lı bir edebi denemeyi de aradan çıkanveririm... ••• Fark ettiğiniz üzere, "görme- mişinizniolmuş, tutmuş herke- se anlatmış" havalanndayım. O yüzden bugün ciddi bir konuya eğilemem; ağırbaşlı bir Tırmık yazamam. "Sanki daha önce yazmış gibi.." deyip burun kıvı- ranlara ise daha önceleri en azından denediğimi anımsatı- nm. Bugün denemeye bile niye- tim yok... • • • - Ustelik ben bugün sahiden iyimserim. Küçük gelişmeler- den mutluluklar süzüyorum. Alın YÖK'te olup bitenlerı. 12 Eylül'cülerin üniversitelere de- mir bir eldiven gıydırme hede- finin aygıtı YÖK'ün başına ge- lenler sizi muttu etmiyor mu? önce Aysel Çelikel, Alpas- lan Işıkh, Türkan Saylan YÖK üyeliklenne getırıldıler. Ve... ...Ve önceki gün, Cumhur- başkanlığı kontenjanından atanmış olup görev süresi do- lan YÖK üyesinin yerine, Cum- hurbaşkanımız (ne güzel, "Cumhurbaşkanı"yazacağıma Cumhurbaşkanımız yazdım ve iyi ertim), evet Cumhurbaş- kanımız yeni bir üye atadı: Bur- han Şenatalar. Gel de sevinme. Hayır, arkadaşım olduğu için, arkadaşı olmakla övündüğüm biri olduğu için değil. Yani kişi- sel bir sevinç değil. Burhan Şenatalar, YÖK üye- liği ile onuıiandınldığı için hiç değil. Olsa olsa YÖK, üyeleri arasında Burhan Şenatalar ol- duğu için onur kazanır. Düşünsenize, YÖK denen o kapalı ve karanlık kutuda artık akademik özgürlüklere, bilim yuvalannayöneiik saldınlar tez- gâhlanamaz. Tezgâhlamak is- teyenlerin ipliğini Aysel Çelikel, Alpaslan Işıklı, Türkan Saylan, Burhan Şenatalar os'saat pa- zara çıkanverirler. Ne dersiniz, az şey mi bu? Sevinilmez mi? *•• Salt YÖK değil... Onca saldın, kışkırtma, itip kakma, halka şikâyet etme gi- rişimlerine rağmen doğru bildi- ği yolda burnunun dikine yürü- me kararlılığından geri adım at- mayan Ahmet Necdet Sezer de şu siyaset cambazlannın fınk attığı sefil pazarda "küçük ama büyük" mutluluklara ebe- lik etmiyor mu? Salt Sezer de değil. Alın Kemal Derviş'i... Kim ne derse desin. İsteyen "IMF'nin adamı, uluslararası fi- nans kunjmlannın misyonlu fems//c/s/"diyedursun. Kapita- list sistemden yana olduklannı söyleyip kapitalist sistemin bi- le içine eden şu sefil siyasetçi çetelerinin yanında Derviş'in saydamlığı, bildiğini, inandığını çekinmeden ve kapalı kapılar ardına sinmeden söylemesi de "küçük ama büyûk" mutluluk- lann kaynağı değil mi? Der- viş'in, şu kapkaççılıkla, ekono- mik ve siyasal rant vurgunlan ile geçinenlerin kalitesini ölç- memize olanak sağlaması bile şu ülkede bir kazanım, bir mu- luluk kaynağı olabiliyor... Gel de sevinme... Gel de izin öncesinin son ya- zısında iyimser bir yazı yazma... POLİTtKA GUNLUGU HtKMET ÇETİNKAYA Derin Zaman Şarkıları... Yine rasgele avuntular içindeyız her zamanki gi- bi. Umutlanmız gökyüzüne serpiştirilen yıldızlar- da. Içimızde ise bir tuhaf sıkıntı... Günlerdır Kemal Derviş'le yatıp Kemal Dervış'le kalkıyoruz. Sevdiği çiçekleri, ıçtiği şarabı öğrendik. Babasının eski CHP'lı olduğunu, Ecevit'ın bir dö- nem danışmanlığını yaptığını öğrendik... Bugün pazar!.. Cumartesi günü yazılan bu yazı, her zaman ol- duğu gibi aşk üzerine, sevgi üzerine oimalı; kar- makanşık düşlerle donatılmalı; yaşamın rüzgânn- da tutkuyu ve kaçışı anlatmalı... Şafağın soğuk ürpertisinde kaybolup gitmiş ay, bir yalnızlık üçgenini oluşturmalı; Jorge Luis Bor- ges'in 'aWu'sunda biraz soluklandıktan sonra yıl- dızlann kavşağında ölümsüzluğü beklemeli... Mavi ve kırmızı bulutlar oimalı başımızın üze- rinde... Yeşil çimenler üzerinde oynayan çocuklar, örgü- lü saçlan, beyaz elbiseleriyle kızlar!.. Oysa tutsağıyız uyku dolu bir zamanın!.. Başımızı göğe kaldırdığımızda, unutulmuş mev- simleri, yitip giden yıllan, kendi çocukluk günle- rimizi anımsıyoruz!.. Tan küllü renklerle avunuyoruz!.. lyilik ve sessizlik her şeye karşı koruyabilir mi bi- zi? Ne yazık ki bunlan hiç düşünmüyoruz!.. Gün yaz döküyor, Vıtezlav Nezval'ın dizelerin- de, bir kadın gri gözlerinde yakalıyor yaşamı... Beyaz balıklann sözsüz oyunlanndan ders çı- karamayan toplum, bunca acılann içinde yürür- ken, yine o bilinen masallan dinliyor!.. • • • Düşler paramparça!.. Hüzünler eskisi gibi!.. Aşk yorgunluğuyla kurulan masalsı kentler, bo- ğulmuş kadınlann üzenne sisinı örtüyor!.. Derin zaman şarkılan çalıyor sakız beyazı oda- larda!.. Bir çocuk mızıka çalar gecenin içinde, bir gemi geçer su üzerinden, bir korku sarar genç kadın- lann yüreklerini... Sonra bir ses duyulur hiç beklenmeyen anda: "Aşkla ve orakla yaşamakzor gelir bize/Aşkı ya- ralar keskindir orak/Çanın sesi duyulunca avlular- da/Gözlenn bunca güzelliği kalmayacak." Mavi ve kırmızı bulutlar oimalı başımızın üzenn- de!.. Birileri bir aşk masalı anlatmalı bizlere, öyle gerçeği saklamak için değil, sevgiyi çoğaltmak için!.. Genç yıllanmız san ırmaklar gibi akıp giderken, ölü topraklar üzerinde kurulan evler görmüştük bozkırortasında... Acelecı bir gün içinde soluklanmıştık!,. Uçtan uca dolaşmıştık memleketi!.. Ormanlann içınden çıkmak istemıştık!.. Hiçbırimız bilmiyorduk gızli karanlığının karatah- talann gezgin yıldızlarla buluştuğunu!.. Pabkt Neruda'yla karşılaştığımız yıllar, ölümü bekliyorduk yirmi yaşında dağlarda... ,4 r Gece sanp kucaklıyordu gizli gürültüleri!.. Denizin ilkbahannın o kışkırtan öpücüğünün far- kında değildıkL Tutku dolu günleri yakan da bizdik, doğanın tapınağını andıran sessizliğini yakan da... Aşkı sulara gömdük!.. Çocuklann barışını öldurdük!.. Düşünceyle sözcük arasında kaldık, tüm tartış- malan kavgaya dönüştürdük!.. Yağmuriu akşamüstlennde nedensiz ağladık!.. ••• Bilinmeyen bir kentin kapısını çaldığımızda artık iş işten geçmişti!.. Yıldızlan düşünceye dalmış bir gecede Leopotd Sedar Senghor'u tanıdığımızda, çok geç kalmış- tık kendımizi anlatmaya... Inanın bir kez olsun, durgun bir denize bakıp haykıramadık: "Senın adım söyleyeceğim Naett, senin adını haykıracağım Naett Adın tarçın kadaruçucu Naett, kokusu birlimon bahçesi gibi. Naett çiçek açarken nasılsa kahve ağaçlan öy- le saydam, adın; öğle güneşinin ve tutkunun ya- rattığı Koyu nemli bir gölgelik, çiçekler açan. Naett sen öfkeli kasırga, şimşeğin gürültüsü, gecem, güneşim!" Şafağın soğuk ürpertisinde kaybolup gitmiş ay, yıldızlar kavşağında yorgun bakışlar!.. Neden bir bilınmezlik içinde her şey? Karanlıklann sevinçle kapladığı Naett, kasırga şimşeğinin gürültüsünü duyuyor mu? , Sizi hâlâ seviyor mu? * hikmetcetinkaya'fl cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Y*naz: SpekiMatörier iş başında • RİZE (Cumhuriyet) - ANAP lideri Mesut Yılmaz, "Türkiye'de her ekonomik programın uygulanmasmda çıkarlan bozulan, bununla ilgili spekülasyon yaratan bazı çevreler var. Onlar yine faalıyettedır" dedi. Kemal Derviş'e destek verdiklerini belirten Yılmaz, Derviş'i, bu görev için davet eden iradenin siyasi irade olduğunu söyledi. BahçeU: Bırakjp gitmeyiz • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP liden Devlet Bahçeli, ıl başkanlan ve merkez yönetim kurulu toplantılannda ekonomiyi değerlendirdi. Bahçeli, "Mevcut durumda hükümetten çekilmek, bırakıp gitmek ülkeye ihanet olur. Biz bırakıp gitmeyiz" dedi. Çiller: Taviz mi verHecek? • Istanbul Haber Servisi - DYP lideri Tansu Çiller, Devlet Bakanı Kemal Derviş ile Dışişleri Bakanı lsmail Cem'in birkaç gün içinde yurtdışına gideceklerinin anlaşıldığını ifade ederek "Türkiye bugün köşeye sıkışmış durumdadır. Dışandan para ahna, isteme gibi bir durumla karşı karşıyadır. Böyle bir ortamda Derviş'in, Cem ile birlıkte gitmesi, 'acaba Türkiye, Kıbns, Irak politıkası ve diğer konularda taviz mi verecek' sorusunu gündeme getirmektedir" dedi.