Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 MART 2001 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLEREV DEVAMI
TÜRKIYE
Istanbul PB 16 Sinop B 14 Adana
Edirne PB 22 Samsun Y 10 Mersin
Kocaelı PB 22 Trabzon
Çartakkale PB 20 Gıresun
Izmır PB 20 Ankara
_Y 10 Diyarbakır Y 13
_Y 11 Şanlıurfa
P3 14 Mardin
Manısa PB 21 Eskişehir PB 14
Aydın PB 22 Konya PB 13 Hakkâri
Denizli PB 20 Sıvas
Zonguldak B 15 Antatya PB 20 Kars
0Aç.k Pa
">
ai
'
b u l u t l u
Orta ve Doğu Karadene
ıte Doğu ve Güneydoğu
Anadotu botgeten yağış-
h, ötekı yertef parçatı bu-
lutlu geçecek Yağşlar
ya^nurvesağanak, Do-
ğu Karadene'ın ıç kesım-
len ıte Doğu Anadolu'nun
kuzeydoğusunda karta
kanşık yağmur şeklınde
daak. Hava scaklığı
yurdun batsmda tnraz ar-
tarken doğu kesımterde
tnraz daha azalacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Bruksel
Paris
Bonn
K
K
K
Y
Y
Y
Y
Y
0
1
4
12
13
12
18
16
Münih Y 14 Zürih
Beriin
Budapeşte
Madnd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
B
Y
Y
B
Y
Y
B
12
14
10
14
17
15
19
18
Moskova K 4
Y 15 Şam
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahıre
Y
B
B
Y
Y
>-
PB
24
6
14
12
9
11
22
PB 22
Buhıöu k
Çok bulutlu Yağmuıiu
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
I Baştarafı 1. Sayfada
Bu yargılar üç sözcükle özetlenebilir: "Ülke ida-
re edilemiyor."
Çiğnenen kurallarla ilkelerin nasıl yeniden yerine
oturtulacağı belli değil.
Bu tablonun özetlediği temel öğelerin, bu hükü-
met ve başıyla çıbana dönüştüğünü ayiardır bıkıp
usanmadan yazdık. Sonunda ekonomide baş gös-
teren çıban 21 Şubat'ta patladı ve... cerahat akma-
ya başladı.
Her açtdan dinamizmini yitirmiş bir başbakanla
Türkiye gibi çok ağır sorunlan olan bir ülkenin yö-
netilemeyeceğini öne süren eleştirilerimizı kişisel-
liğe bağlayanlann ne denli yanılgı içinde olduklan
bugün butün çıplaklığıyla ortada.
Düne kadar "istikrar" adını verdiği bir programı
överek, tek sözcüğüne dokunulmasına sert biçim-
de karşı çıkarak savunan Başbakan'la tam kadro
hükümet, 14 ay sonra duvara çarptı.
Tek fıre vermeden aynı kadro, yeni bir program-
la ülkeyi esenliğe çıkaracağı savıyla işbaşında.
Oysa ne güven tazeleyebilir ne de sade vatan-
daş gözünde başarı.
Ne çare, boyle bir hükümetin işbaşında kalma-
sına karşı ne medyada, ne siyasal odaklarda ne de
Emek Platformu'nda tık yok! Muhalefet Allah'lıksa
iktidar sanki başannın doruğunda.
Ecevit sorumluluğu doğrudan IMF'ye yükleme-
ye uğraş verirken; örgütün Avrupa Direktörü Depp-
ter, "Bu (son)programın özel olarak Türkiye'nin is-
teklerine göre oluştunılduğunu, başanyı da başa-
nsızlığı da üstlenecek konumda olanın Türk hükü-
meti olduğunu" açıklayıverdi.
IMF bile hükümeti sorumlu tutarken güven taze-
lemeye kapı açma çabasında olması gereken Ece-
vit'le iki Türk büyüğü, Bahçeli ile Yılmaz; sanki
bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın havasında.
Son patron Derviş, "ekonomiye acil önlemler"
adı altındaki açıklamalannda daha çok mali piya-
salan durgunlaştırmayı hedef aldı.
Bakın ne oldu: Derviş açıklamalara başlamadan
önce dolar Tahtakale'de 1 mılyon 20 binden mu-
amele görürken açıklamadan hemen sonra fiyatı 1
milyon 45 bine yükseliverdi.
Dolardaki bu gösterişli sıçrama ekrana yansırken
Derviş'in parasal dünyayı yatıştırmak amacıyla yap-
tığı girişimi, bilim adamlan, hattayakın arkadaşla-
n Mahfi Eğilmez'le Asaf Savaş Akat, yeterii bul-
madıklarını açıkladılar.
Sadece bu iki ekonomist değil, örnegin Prof.
Güngör Uras, "açıklamanın piyasayı ne rahatlata-
cağını ne de işleteceğini", Prof. Taner Berksoy,
"içeriğinde piyasalann ateşini söndürecek mesaj
olmadığını", Prof. Korkut Boratav, "olumlu bir
tedbir göremediğini" söyleyerek eleştirdiler.
Ya daha sonra...
Eleştirilerde ilk adım "acil önlemler"\n yetersizli-
ği üzerinde.
Ekonomınin makro öğeleri açıkiandığında "kur-
tancıprogramla" ilgili kim bilir daha ne eteştirilerle
karşılaşacağız?
Yaşamsal bir gösterge: Net 102 milyon lira olan
asgari ücret bugün 100 dolaıi
Ustelik daha ilk hamlede Derviş'in İmefesel Ulu-
salProgramı" hemen herşeyin fıyatını etkileyecek
akaryakrt zammını otomatiğe takmış; hedefi açık-
ladı.
öngördüğü yıllık enflasyon kadar, akaryakıtta
yüzde 50 fiyat artışı yapılacağını ilan etti. Bugün 700
bin lira olan 1 litre benzin yıl sonunda 1 milyon 50
bin lira!
Kısacası, fîyatlar her alanda saptanan enflasyon
hedefi kadar artacak!
Bunlara karşın umut dağın ardında: Ekonominin
3 ayda normale döneceğini söyluyor Derviş. Bil-
mem inanıyor musunuz?
Ya da, ABD'nin önde gelen Türkiye uzmanlann-
dan Alan Makovsky'nin şu saptamasına katılır mı-
sınız:
Türk siyaseti bir ormandır ve Derviş bu orma-
na daldı."
Yaşayan görürî
Kartı i Gök gurültûlu
Koalisyon ortaklanyla görüşen Pearson, ekonomik programı desteklediklerini söyledi
Para değil istikrar öııeıııli
SERKANDEMİRTAS
ANKARA-ABD, eko-
nomik bunalımdan çık-
mak için dış kaynak ara-
yan Tûrkiye'nin, ulusla-
rarası fınans çevreleri açı-
sından çok önemli olan
'istikrar imajı" sağlama-
sı gerektığı telkınınde bu-
lundu. ABD'nin Türkiye
Büyükelçisi RobertPear-
son, koalisyon ortaklany-
la yaptığı görüşmelerde
Devlet Bakanı Kemal
Derviş'in hazırladığı eko-
nomik programı destek-
lediklerini kaydetti. Der-
viş'in ekonomik progra-
mın makroekonomik he-
deflerini de içeren bölü-
münü tamamlamasımn
ardından gelecek hafta
başmda ABD'ye gidece-
ğı kaydedildi. Dışişleri
Bakanı tsmaflCem'in 26-
31 Mart günlerindeki zi-
yaretının önceliklı konu-
lan arasında ekonomik
bunalım da yer ahyor.
Washington yönetimi,
Derviş'in hazırlayarak
öncekı gûn kamuoyuna
açıkladığı ekonomik
programı desteklediğıni
bıldirdi. ABD Büyükelçi-
si Pearson, Başbakan Bü-
lentEcevit, başbakan yar-
dımcılan Devlet Bahçeii
ve Mesut Yılmaz ile dün
sabah saatlerinde ayn ay-
n bir araya geldi. Pear-
son, görüşme sırasında
Türkiye'ye verdikleri
desteği sürdüreceklerini
kaydetti. Ecevit'in
ABD'nin desteklediği bu
Derviş'in askerle ilk teması
ANKARA <Cumhurm* Bürosu) •
Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı
KemalDerviş, ABD'den çağınlması-
nın ardından ilk kez askeri bir yetki-
liyle dün bir araya geldi. Derviş'in
Dışişleri Bakanı İsmafl Cem'in da-
vetiisi olarak Dışişleri konutunda ka-
tıldığı akşam yemeğinde Genelkur-
may Ikinci Başkanı Orgenaral Yaşar
Bûyükanıt da hazır bulundu. Yeme-
ğe, Merkez Bankası Başkanı Sörey-
ya SerdengeçtL Hazine Müsteşan Fa-
ik Oztrak ve Derviş'in danışmam
OyaÜnhidekaüIdı.
Kemal Derviş. yemeğin ardından
gazetecilerin Yaşar Büyükamt ile bir
araya geldiğine dikkat çekerek yö-
nelttikleri soruyu, "Ekonomik poü-
tikalan bhükte eİe abnak gerekjr"
diye yanıtladı.
programın dış desteğe ge-
reksinim duyduğunu
anımsatması üzerine Pe-
arson, "Türkiye'ııin şu
andaki en büyük gereksi-
nimi uluslararası finans
çevreleri ve örgütkri açı-
sından gerekli olan istik-
rar imaJL Bu bnajı bir an
önce sağlayacak önlemler
ahnmah. Türkiye'nin 22
Kasun'da yaşadığı buna-
um sırasında dış destek
sağlanmıştu ancak bu
Türkiye'nin ikinci bir bu-
nalıma girmesini engelle-
yemedi" yanıtmı verdı.
Pearson'un temaslan
sonrasmda Ecevit, Bah-
çeli ve Yılmaz bir araya
gelerek ekonomik prog-
ramla ilgili gelişmeleri
değerlendirdiler.
Pr«IJ-M aııım yükü yurltaşa
BANUSALMAN
ANKARA - Hükümetin açık-
ladığı acil önlemler paketi, çö-
ken programın kur ayağı dışmda
daha da sertleştirilerek süreceği-
ni ortaya koyarken halka 4 yeni
fatura daha çıkanlıyor. Akarya-
kıt ve elektrikte otomatiğe bağlı
fiyat artışlanyla tüm ürünlere
yüksek zamlar, düşük ücret po-
lıtikası ile ışsizlik cenderesine
sokulan çalışanlan yoksullaştı-
racak. tkinci olarak Akaryakıt
Tüketim Vergisi başta olmak
üzere vergilerde artışlarla halkın
ahm gücü daha da düşecek.
Üçüncü yük, devalüasyonun ar-
dından kamu varlıklannın ya-
bancılar tarafından ucuza kapa-
tılması anlamına gelecek olan
özelleştirmeler ve bunun yarata-
cağı işsizlikle kendisini göstere-
cek. Dışandan almacak borçla-
nn faizi ve bu kaynağın da kamu
bankalan ile fondaki bankalann
batıklarma kullanılacağı düşü-
nüldüğünde katmerlenen dör-
düncü yük de halka fatura edile-
cek.
Elektrlğe zam
Akaryakıta yapılan zamlann
ardından dün de elektrik f iyatla-
n kilovatsaat başına yüzde 10
arttınldı. Sanayide elektriğin ki-
lovatsaat fiyatının 54 bin 350 li-
raya, kalkınmada öncelikli iller-
" de Se 30 bin 250 îiraya yûTcset-
tildi. Meskenlerde ise kalkınma-
da öncelikli yörelerde elektnğin
kilovatsaati 59 bin 500 lira, diğer
illerde ise 64 bin 350 lira oldu.
Kamu bankalannm 16 katril-
yon lira ve fondaki bankalann da
10 katrilyon lira düzeyindeki ba-
tık yükleri için IMF'den ve Dün-
ya Bankası'ndan alınacak kredi-
ler kullanılacak. Yurtdışı borç-
lanmalardan da buraya para ak-
tanlacak.
Bunlann dışmda Hazine'den
de devlet iç borçlanma senetleri
aracılığıyla bu bankalann batık-
lan kapatılmaya çalışılacak.
Kullanılacak krediler, alınacak
dış borçlar ve Hazine'nin vere-
ceği iç borçlanma senetleriyle
artacak iç borç stoku faizleriyle
birlikte halkın ödeyeceği vergi-
lejjdengeriödenecdL.
Program, enflasyonist bir dö-
nem öngörüyor. Açıklanan ön-
lemler paketıne göre Merkez
Bankası sıkı para politikasına
devam etmeye çalışacak. Enflas-
yon hedefının yüzde 45-49.7 dü-
zeyinde belirlenmesi beklenir-
ken gerçekte yıl sonunda enflas-
yonun yüzde 60-70'ler düzeyin-
de olacağı ifade ediliyor. Yük-
sek zamlar, düşük ücret politika-
sı ile ışsizlik arasında sıkıştınlan
çalışan kesimleri daha da olum-
suz etkileyecek.
Programm 3. yükü, özelleştir-
melerle ortaya çıkacak. Daha
hızlı bir özelleştirme programıy-
la kamu varlıklan devalüasyo-
nun ardından ucuza satışa çıka-
nlırken çalışanlar işsizlik riskiy-
le karşı karşıya bu^ıkılacak.
Hükümet henüz açıklamasa
da,acilönlfimlerpaketindeki "tç.
kaynaklar araştnilacak. Akarya-
lat Tüketim Vergisi en az hedef-
lenen enflasyon ölçüsünde ayar-
lanacak" ifadesi "yenivergilere"
kesin gözüyle bakılmasma ne-
den oluyor.
Paket, Türkiye'yi yoksuüaştıracak
Haber Merkezi - Eko
nomıden sorumlu Devlet
Bakanı Kemal Derviş'in
açıkladığı "acil önlemler
paketi", Türkıye'yı bata-
ğa sürükleyen ve
1980'den beri uygulanan
programm devam edece-
ğinin işareti olarak yo-
rumlandı. Bankacılık için
öngörülen önlemlerin
"kısa vadede sistemi ra-
hatiatmayacağı, ancak
Bankalar Yasası'nda
planlanan değişikliklere
sektörün gereksmimi" ol-
duğu vurgulandı. Ankara
Üniversitesi Siyasal Bil-
giler Fakültesi'nden Prof.
Dr. Oğuz Oyan, açıkla-
nan acil önlemler paketi-
nı"Doğucepbesindeyeni
bir şey yok" diye karşılar-
ken, geniş kitleleri yok-
sullaştıncı bir programın
uygulanmaya çalışılaca-
ğına dikkat çekti.
Açıklanan "adl önlem-
ler paketinin", Türki-
ye'yı IMF'ye mahkûm e-
den 20 yıllık "yapısal
uyum" programınm de-
vamı niteliğinde olduğu
ifade edildi. lcra ve Iflas
Yasası'nda banka tasfıye-
sini kolaylaştıracak deği-
şikliklen olumlu karşıla-
yanbankacılar, "MaHsis-
temin rehabilitasyonu için
yasada yapüacak düzen-
lemdere gerek var. Siste-
mi tehdit eden bankalar
ayıklanmalıdır" değer-
lendirmesini yaptlar.
Ziraat Bankası, Halk-
bank ve Emlakbank'ın
birleştirilerek satılması-
nm "şaibeü kredOerin ve
yokuzhıklann üstûnfi ör-
teceği'' vurgulandı. Dev-
let Denetim Elemanlan
DİSK'ten Derviş'e destek yok
HACER BOYACIOĞLU
ANKARA- Sendıkalar, açıkla-
nan acil önlemler paketinin so-
runlan gidermek yerine daha da
ağırlaştıracağı uyansında bulun-
du. DİSK Genel Başkanı Süky-
man Çekbi, önlemlerin, geçmiş-
tekı yanlış polıtıkalardan vazge-
çihnediğinı gösterdiğinı belirte-
rek u
Kzün böyle bir sürece
desteğhniz söz konusu ola-
maz" dedi. Sosyal yönü ol-
mayan, çahşanı ezen hiç bir
programa destek vermeye-
ceklerini vurgulayan Türk-
Iş Genel Başkanı Bayram
MeraL "Programbuistenı-
lerimizikarşıl^acakıütefik-
te olursa destek veririz" di-
ye konuştu. Hak-lş Genel
Başkanı Saüm Uslu da, net
bir tavır için yeni programı
beklediklerini vurgulayarak
önceki gün açıklanan ön-
lemlerin, krizin faturasını çalışan-
lara çıkardığını behrtti.
Devlet Bakanı Kemal Derviş'in
önceki gün zıyaret ettığı konfede-
rasyon başkanlan, destek vere-
ceklen programm, sosyal yönü
olan ve çalışanlan gözeten nite-
likte olması gerektiğinin altmı çi-
zerek, açıklanan önlemlerin ise
bu koşullan karşılamaktan çok
uzak olduğunu beürtiyorlar. Bu-
nalımın aşıhnası için üretim sek-
törünün güçlendiribnesi, gelir ve
gider dengesının gözetılmesi ge-
rektiğini söyleyen DİSK Genel
Başkanı Süleyman Çelebi, ön-
lemlerin çalışanlann sorunlannı
daha da arthracağını belirtti. Dev-
letin küçülmesını ve ıstıhdam da-
ralmasını içeren önlemlerin çö-
Çalışanlariçin işgüvencesiistenti
FOTOGRAFEVI
Karanlık Oda,
Temel ve İleri
Fotograf Seminerieri
Başlıyor
Tel: (0212) 251 05 66
FUJIFILM
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Acil önlemler paketi çerçevesinde 3
kamu bankası için ortak bir üst kurul
oluşturulacağı ve Emlak Bankası ile
Ziraat Bankası'mn birleştinleceğinm
açıklanmasına sendikacılar tepki gös-
terdi. Bunun bankacılık sektöründeki
binlerce çalışanın işini kaybetmesi de-
mek olduğuna dikkat çeken sendikalar,
hükümete çalışanlara iş güvencesi ve-
rilmesi çağnsmda bulundular.
Sendikalar finans sektörünü vuran
bunalımın aşıhnası için ahlacak adım-
lann sektörü daha da kötü etkileyebi-
leceği uyansında bulundular. KESK'e
bağlı Tüm Banka-Sen Genel Başkanı
ABRızaCamcı, kamu bankalartrun tek
bir elde toplanarak özelleştirilmesini
içeren sürecin sonunda çalışanlann ne
olacağı sorusunun yanıtsız kaldığma
dikkat çekti. Kamu bankalannda şu
anda 70 bin kişinin istihdam edildiği-
ni ve karann yaklaşık 50 bin çahşanı
etkileyeceğini belirten Camcı, "Ban-
ka çanşaniarma bir başkakurumage-
çiş yapma hakkı tanuınıandır'' dedi.
DlSK'e bağlı Bank-Sen Geoel Baş-
kanı Erdoğan Turan son bir ay içinde
2 bin 500 banka çalışanının işinden
aöldığını anımsatarak "Banka birieş-
tinneleri sonucu bu rakanun büyük
boyutlara ulaşmasmdan korkuyoruz"
dedi. Turan, Başbakan Büfcnt Ecevit'i
banka kesiminde çalışanlara iş güven-
cesi sağlama konusunda girişimde bu-
lunmaya çağırarak, krizin faturasınm
çalışanlara çıkanlmasmın onanlamaz
sosyal yaralara yol açağını belirtti.
Türk-Iş'e bağlı Basisen Genel Baş-
kanı Metin Tiryaldo^u da bankalann
birleştirümesi sürecini kaygıyla izle-
diklerini belirtti.
züm niteliğinde olamayacağının
altmı çizen Çelebi şöyle devam
etti: " Üreten sektörlere ve çah-
şanlara nefes akhracak önlemler
alması beklenen hükümet, ysnbş
uygulamalannı sürdürmeye de-
vam ediyor. Bizim böyle bir süre-
ce destek vermemiz söz konusu
olamaz." Meral, uygulamaya so-
kulan acil önlem paketini eleştir-
di. Özelleştirmeleri ve ça-
hşanlann yükünü daha da
arttıracak olan vergiyle
zamlan ıçeren paketin so-
runlan daha da ağırlaştıra-
cağı uyansında bulunan
Meral, net tavırlannı be-
lirlemek için programı
beklediklerini söyledi.
Türkiye'nin ciddi bir kriz
ortammdan geçtiğini ve
bu süreçten tüm toplum
kesimlerinin katılımıyla
çıkılabileceğini vurgula-
yan Meral, "Ancak sosyal
yönü ohnayan, bfcn dışla-
yan bir programı da ka-
buOenemeyiz. Desteğimiz
için gereken şartiar belir-
Bdir" diye konuştu.
Hak-lş Genel Başkanı
Uslu da, yeni önlemlerin
bankalan hedef alan, so-
runlann özüne dokunma-
yan bir nitelikte olduğuna
dikkat çekti.
Derneği Başkanı Atüay
Ergüven, hükümetin ka-
mu bankalannı bırleştıre-
rek özelleştirmeyi plan-
ladığım ammsatarak
"Böytece yoisuzluk ya-
panlann yaıuna kâr kala-
caknr" dedi.
Prof. Dr. Oyan, açıkla-
nan acil önlemler paketi-
ni "Doğucephesinde yeni
bir şeyyok" diye karşılar-
ken, geniş kitleleri yok-
sullaşnncı bir programm
yeniden uygulanmaya
çalışılacağına dikkat çek-
ti. "Çok büyük tophımsal
bedeüer ödenecek" uya-
nsında bulunan Oyan,
açıklanan politikalann
"yeniden hızlı büyümeye
geçiş umudunu da taşı-
madığuu" kaydetti. Prof.
Dr. Oyan, açıklanan acil
önlemlerin yükün eşitsiz
dağıldığı bir programı or-
taya koyduğunu belirtir-
ken "1999'da yürürlüğe
giren programda hiç oi-
mazsa faiz vergisi getiri-
lerek sermaye kesimine
de >ük getirflmişti. Bura-
da, o da yok. Zamlar, yeni
vergi arüşlan, özelleştir-
me, çiftçiye desteklerin
kakünlmasıyla, geniş kit-
leleri yoksuUaştmcı bir
program" diye konuştu.
Son 20 yıldır sanayileş-
meyi göz ardı eden poli-
tikalara Türkiye'nin
mahkûm edildiği vurgu-
lamrken Istanbul Ticaret
Odası Başkanı Mehmet
Yıkurun, pakette kısa sü-
rede reel sektörü hareke-
te geçirecek önlemler ol-
madığına dikkat çekti.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
tan'ın 'Tuna başkenti' Rusçuk'a bağlı Pirot köyün-
de, dönemin Niş Valisi Mrthat Paşa tarafından te-
melleri atılan Ziraat Bankası sarsılacak hale geti-
rildi...
Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte biçimlenen, ye-
ni işlevlere bürünen Ziraat Bankası, 1981 'de dün-
yanın 500 büyük bankası arasında kânn aktife
oranı bakımından 8. sırada yer alıyordu. Banka-
yı bugünkü duruma taşıyan süreç 1983'te baş-
ladı. O yıl, iflas durumundaki Istanbul Bankası,
Hisarbank ve Odibank'ın tüm yükü Ziraat Ban-
kası'nın üzerine yıkıldı. Buna Türt<iye Öğretmen
Bankası'nın yükü de eklendi. Ardından giderek
politikleşen yönetim anlayışlan geldi...
Temeli 1933'te atılan Halk Bankası, adı üzerin-
de girişimci kişilerin önünü açacaktı; esnafa, sa-
natkâra, küçük ve orta büyüklükteki sanayiciye
kol kanat gerecekti.
Bankanın son yıllardaki başlıca işlevi şu oldu:
Küçük ve orta büyüklükteki, nasıl kuruiduğu,
nasıl el değiştirdiği belirsiz her türlü bankaya,
kendi can damarlarını kurutma pahasına kol ka-
nat germek.
Gelelim Emlak Bankası'na... 3 Haziran
1926'da Eytam Bankası adı ile kuruldu. Yetim
sözcüğünün çoğulu olan eytam, Cumhunyetin ilk
yıllannda Kurtuluş Savaşı'nın mirası olarak en
çok kullanılan sözcüklerden biriydi. Banka kre-
di yoluyla inşaat sektörüne yardımcı olmayı he-
defliyordu.
Banka işlevini 1980'li yıllann sonuna dek, adı-
na uygun biçimde sürdürdü. 1988'de Anadolu
Bankası'nın, 1992'de Denizcilik Bankası'nın bü-
tün yükünü üzerine aldı...
Yemlak, affedersiniz Emlak Bankası'nın 199O'lı
yıllarına baktığımızda, yargılanmayan genel mü-
dürünün olmadığını görüyoruz. Yargılanmayan
müdürfer de işlerine yaramadığı için kısa sürede
bankadan sorumlu parti kurmaylannca değişti-
rilenler...
Emlak Bankası'yla yoğun iş yapıp da banka
sahibi olmayan inşaat firması sahibi yok gibi.
El konulan bankalann büyük çoğunluğu için
şunu söyleyebiliriz:
Kendilerini Emlak Bankası doğurdu, Halk Ban-
kası besledi, palazlanınca sistemi yediler...
Görev zaran-Zarar görevi
Bu bankalaria ilgili söyleyeceklerimiz bitmedi.
önümüzdeki günlerde devam edeceğiz. Ikinci
•toölürmJ bu durumun yorumiina ayıralın».
1- Kamu bankalannm "görev zaran" diye bir
şey yok. Bu bankalar son yıllarda "zararia görev-
lendirildi". İlk bakışta yumurta-tavuk örneği gibi
algılanabilir, ama değil; bu bankalar toplumsal bir
görev yaptıklan için zarar etmediter, zarar etmek-
le görevlendirildiler.
2- örnekleriyle de aktardığımız gibi, bu ban-
kalar işlevlerini tıkır tıkır yerine getirirken, batmış
olan özel bankalann yükü üzerierine yıkıldı. Ha-
zıriıksız yakalandılar, batan bankanın elemanla-
nyla birlikte içlerinde ikilikler oluşmaya başladı,
bunlann üzerine politik görevler bindi...
3- Aslında "kamu bankası" demekle hata edi-
yoruz, bunlar özellikle 80'li yıllann ikinci yansın-
dan itibaren "iktidarpartilerinin" bankası haline
getirildiler.
özellikle Doldur Yürü Partisi'nden (DYP) Der-
le Topla Partisi'ne (DTP) geçen Refaiddin Şa-
hin'e yapılan baskılar, bunun somut örneklerin-
den biriydi. Bankanın sorunlanna neşter vurmak
isteyen bakan ya da genel müdür, neşteri sırtına
yedi.
4- MHP'nin "Emlak Müsteşartığı bizde kalırsa,
Emlak Bankası'ndaki hakkımızdan feragat edi-
yoruz" tanımı, siyasi partilerin kamu olanakları-
nı arpalıklan olarak görmeye devam ettiğini gös-
teriyor.
5- Bankalann özelliklerini anlattık. Her biri ay-
n tarih. Bunlan tek üst kurulda toplayıp, "nasıl eri-
telim" diye bakmak, birbirini izleyen kötü yöne-
timlerin bu kurumlan şu noktaya getirdiğini gös-
teriyor
Devleti sırtında taşımaktan devletin sırtına
kamburolmaya...
ankcum@ttnetnettr
ACI KAYBIMIZ
Türk yayıncılığının seçkin siması,
Bab-ı Ali'nin sevilen insanı,
Tekin Yayınevi'nin kurucusu ve sahibi,
Raziye Karatekin'in elli yıllık hayat arkadaşı,
Nafiya-Tayfun Kansu, Günseli-Sedat Karatekin,
Serap-Levent Sucuka'nın babaları,
Ceylan-Koray-Ezgi-Efe ve Elif Maz'ın dedeleri,
değerli insan.
KEMAL
KARATEKİN#
vefat etmiştir.
Cenazesi 15.03.2001 Perşembe günü defnedilmiştir.
AİLESİ