Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 MART 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA
17
Al işte
kaynak
Istanbul Etiler'de
Alkent sitesi
yapılırken imar
durumu gereği 25
dönümden fazla arazi
Milli Emlak'e terk
ediliyor. Arazi, yeşil
alan olarak
değeriendiriliyor ve
site yönetimi de
buraya beş bin ağaç
dikiyor... Geçenlerde,
Alkent yönetimi,
arazinin 30 metreye 80
metre boyutunda bir
kısmının yani yaklaşık
2.5 dönümünün üstü
Milli Emlak'e ait yeşil
alan olarak kalmak
üzere altını kiralamak
istiyor. Amaç, yerin
altına beş katlı
otopark yapmak ve
srtenin otopark
sorununa kalıcı
çözüm üretmek... Ne
ki bu konuda bir
muhatap
bulunamıyor...
Belediyeden
Hazine'ye herkes topu
birbirinin üstüne
atyor... Türkiye
ekonomik çıkmazdan
kurtulabilmek için
Hazine arazilerini
satmayı düşünürken,
acaba özellikle büyük
kentlerdeki kamu
arazilerinin üstteri
temizlenerek altian
otopark, çarşı ve saire
yapımı için
kiralanamaz mı? Hem
kentlere yeşil alan
kazandınlır hem de
devlete para!
Bektronik posta: denizsom6cumfeiriyet.com.tr T«fc 0.212£12 05 05 Faka: 0.212£12 44 97
- Kemal Dervtş, ulusal
program yerine önlemler
paketi açıklamış...
"Fraaman aösterivor!"
o nlar Ankara Üniversitesi'nden 12 bilim in-
sanıydı ve Deniz Baykal'ın genel başkan-
lığindaki Cumhuriyet Halk Partisi'ni halk
Meclis dışında bırakınca ve Baykal da kol-
tuğu bırakıp evine gidince Cumhuriyet Halk Parti-
si'ne katılmışlardı. Katılışlan törenle olmuştu, Cum-
huriyet Halk Partisi moral bulmuştu...
Profesörier Mahmut Adem, Seçil Karal Akgün,
Ibrahim Ethem BaşaranL Işık Bökesoy, Sevda
Çalışkan, Mehmet Meili^ Ozer Ozankaya, Hatice
Ozenci, Metin Özenci, Unsal Yavuz, Şahir Yeni-
şehirlioğlu ve doçent Bige Yavuz törenle katıldık-
lan Cumhuriyet Halk Partisi'nden önceki gün ses-
sizce aynldılar.
Geriye, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlı-
ğı'na ortaklaşa verdikleri istifa dilekçesi kaldı:
"Aşağıda imzası bulunan biz ünh/ersite öğretim üye-
leri, Atatûrk'ün önderiiğinde demokrasi ilkesine
doğru anlam verip dürüstlükle bağlı kalarak Türki-
12 istifa
ye Cumhuriyeti'nin ve çağdaş Türk toptumunun ku-
ruluşunu ve uygariık yolundaki tüm gelişmeteri sağ-
lamış olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin, son 25 yıl-
lık hemen de değişmeyen bir bölüm yönetici kad-
rosunun parti içi demokrasiyi sürekli baltalayıcı ve
engelleyici tutumları sonucu, 1999 seçimlerinde
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin dışında kalacak ka-
dar zayıf düşürülmüş olmasından ve demokrasimi-
zin, dolayısıyla da ulusal sorunlanmızın böytece tüm-
den sahipsiz kalmasından duyduğumuz üzüntüyle,
kara gün dostlan olarak Cumhuriyet Halk Partisi'ne
katılmıştık.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu duruma düşmesi-
ne yol açan etkenlerin ortadan kaldınlarak yeniden
Türk ulusunun sorunlannı çözen ve uygar insanlık
önünde yüzünü ağartan Atatûrk'ün Cumhuriyet Halk
Partisi niteliğine kavuşturulacağı umudundaydık.
Bunun için en başta parti içinde demokratik bir
yönetim anlayışı ve ahlakın egemen olacağını, artık
bırakınız usulsüzlükleri, başansızlıklann da sorum-
luluğunun üstlenileceği ve böylece genç kadrolann
önünün açılarak partinin dinamizm ve güveniiiriik ka-
zanacağını bekliyorduk.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin, Türk ulusu ve yurdu-
nu en ağır tehlikelerle karşı karşıya getiren iç ve dış
siyasal, toplumsal ve ekonomik bunalımlar ortamın-
da, tıpkı öteki siyasal partiler gibi, hiçbir etkin çö-
züm önerisinde bile bulunamayacak durumda kal-
masından ve bunun sorumlusu olan antidemokra-
tik öğe ve özeiiiklerdeki yönetim uygulamalanndan
birtüriü kurtulamamakta olmasından duyduğumuz
düş kınklıklannın sonucu olarak ve bu temel olum-
suzluklar giderilinceye kadar, Cumhuriyet Halk Par-
tisi'nden istifa ettiğimizi bilginize sunanz."
Yüksek Yerilim Hatt
erdinciitku@yalwo.com
Borç yiğıdin ZAMCISIdır!
Sadrazamahakaretdavasınmdevam
Dün yayımladığımız fıkrayı Durali
Akbaş göndermişti; vakti zamanında
memleketin birinde işsizlikten ve pa-
rasızlıktan bunalıp, kendisini yoksul-
luğa mahkûm edenlerden hem hınci-
nı almak hem de kışa girerken 6 ayı
hapiste bedavaya getirmek için sad-
razamın yolunu kesip "bunak herif,
yalancı adam" diyerek hakaret eden
adama kadı, sadrazama hakaretten 6
ay, deviet sımnı açıklamaktan da 20
yıl hapis cezası vermişti hani...
Fıkranm devamınt elektronik postay-
la Sermet Kabasakat, telefonla Ah-
met Abdk getirdi:
Neye uğradığını şaşıran adam, ka-
dınm karan üzerine yüksek mahkeme-
ye başvurmuş...
Temyizdeki kıdemli kadılar, dava-
nın dosyasını incelemişler ve:
- Malumu ilan etmek suç sayılmaz...
AN Sirmen de bir anısını anlattı:
"1967 yılında Cumhurbaşkanı Cev-
det Suna/la Ingiltere'ye gitmiştim.
Anayasa üzerine saçmalıklarla dolu bir
demeç vermişti. llhami Soysal da
tuttu, 'Adamın biri padişaha öküz de-
miş' diye bir fıkra yazdı... Fıkradaki
adam maiumu ilandan yüksek mah-
kemede aklanıyordu. Ortalık birbirine
girdi... Sonra bir gün, llhami Soysal bir
resepsiyonda Cevdet Sunay'la karşı-
laşmış. Sunay, 'O ben miyim' diye
sormuş... llhami Soysal da 'Estagfu-
rullah efendim' demiş... Sunay, ya-
nındakilere dönüp: ~- —
- Ben size söylemiştim, bu ço-
cuk beni severi"
Hııkuk sistemiıııizi
çökertecek bir tasarı
TÜRKSEN BAŞER KAFAOĞLU
1998 yılı başında Filipinler
Deviet Başkanı, Amerika'nın
ünlü Fortune dergisine bir ilan
veriyor. Şöyle: "Ey ulus ötesi
sermaye, gelin Filipinler'e ya-
tınm yapın. Sizin için nehirie-
rimizin yollannı değiştirdik; göl-
lerimizi kuruttuk; dağlanmızı
düze çevirdik; ormaıilaflivlzı
yok ettik. Gelin. Filipinler çok
iyi birülke. Bizeyatınm yapın."
Biz henüz bu kadannı yapma-
dık, ama gidiş buraya doğru.
12 Ocak 2001 günlü medya ile
kamuoyuna duyurulan "En-
düstri Bölgeleri Hakkında Ka-
nun" gibi masum bir isimleta-
nıtılan tasanyı, SOS çevre gö-
nüllüleri olarak inceledik ve
sevgili hocamız MümtazSoy-
sal'ın Hürriyet gazetesindeki
köşesinde belirttiği niteleme-
yi uygun bulduk: "Sevr'den
de beter." Şöyle ki:
1) Tasannın ikinci maddesi-
nin 2. paragrafında endüstri
bölgelerinde yapılan yatınm-
larda kamu yararını koruyucu
imar kanunu, köy hizmetleri
kanunu, kültür ve tabiat var-
lıklannı koruma ve çevre ka-
nunlannın, maden kanunu ile
belediyeler kanununun çeşit-
li maddeleri yürüriükten kalkı-
yor. Bunun doğal sonucu ola-
rak anayasamızın 43, 44, 45,
56, 63. maddeleri doğrudan
doğruya hükümsüz kılınmak-
tadır. Belediyelerin kamu ya-
rarına yapılacak imar düzen-
lemeleri kalmayacaktır. Yaban-
cı yatınmcılara arsa sağlaya-
bilmek için bugünkü hukuk
sistemimizin kamu yararına
koyduğu kısıtlamalar kaldınla-
cak, hatta özel mülkiyet kamu-
laştınlarak yatınmcının emrine
verilecektir.
2) Kaldı ki bu bol keseden
bağışlar için gerekli yabancı
sermaye sınırı da net olarak
konulmuşdeğildir. Bununlada
kalınmamış, birinci maddede
amacın yabancı sermayeyi teş-
vik olduğu belirtildiği haide,
yasadışı muafîyetler, yerine gö-
re 5 ya da 10 mityon dolar kar-
şılığı Türk ürası yatınm yapa-
cak yerli ve yabancı ortaklık-
lara da sarkıtılmıştır. Elbette
çeşitli muvazaa ve hilelerie bu
sınırlar da (5 ve 10 milyon do-
lariık sınırlar da kolayca berta-
raf edilip her yatınmın bu mu-
afiyet çerçevesine sokulabile-
ceği de unutulmamalı) Aynca
tasannın geçici 2 maddesiyle
bugün var olan organize sana-
yi bölgelerinden uygun görü-
lenlerin, yasadaki "Endüstri
Bölgesi" kapsamına alınması
gibi ancak sömürge hükümet-
lerinde olabilecek biçimde yet-
kilerie uygulayıcılara serbest-
lik peşinen veriliyor.
Yasanın uygulanmasında
kurulması düşünülen yatınm-
lan teşvik koordinasyon ve da-
nışma kurulu, bu konularda
Bakanlar Kurulu düzenleme-
lerine yön verecektir. Uzun va-
deli düzenlemelerie ilgisi oi-
mayacak bu kurulun hele baş-
vuru sahiplerine tanıdığı 15
günde yanıt alma hakkı karşı-
sında nasıl çalışacağını anla-
mak mümkün değildir. özel
sektörce kurulmuş Yabancı
Sermaye Derneği (YASED) gi-
bi konusunda uzman bir ku-
rulun bilefikri alınmadan, han-
gi kafadan çıktğı belirsiz bu ya-
saya yurttaşlan direnmeye ça-
ğınyoruz.
KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak@turtc.net
ÇÎZGÎLlK KÂMİL MASARACI
BULUT BEBEK NURAYÇIFTÇI bulutbebekiahotmail.com
TOKAT 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN ÖRNEK
163 ÖDEME EMRİNÎN
- İLANEN TEBLİĞt
Dosya No' 2001/35
Alacaklı: Hakan Şenel Av. Mesut Böğrek Tokat \ .
Borçlu: Mehmet Yılmaz Yılmaz Ticaret Meydan Yeniyol No: 53
Tokat
Borç: 6.900.000.000.TL'nin icra harç ve masraflan, yüzde 84 faizi
(17.1.2001 tarihinden itibaren) vekalet ücreti ile tahsili.
Tahp dayanağı: 5.2.2001, 5.3.2001,15.3.2001, 5.1.2001, 5.2.2001,
15.1. 2001 keşide tarihli 1.150. 000.000. şer TL'lik Toprakbank çek-
lerinden doğan borç.
Yukarda adı ve bilinen adresi y»zıiı borçlu hakkında yapılan icra
takibinde adına çıkanlan ödeme emn bila tebliğ iade edihıuş ve adre-
sı meçhule kalmış bulunduğundan borçluya yapdması gereken ödeme
emrinin ilanen tebliğine karar verilnııştir.
Ödeme emrinin gazetede neşir tarihinden itibaren kanuni müddet-
lere 15'er gün ilave edilerek işbu borcunuzu 20 gün içerisinde öde-
meniz, (teminat vermeniz) borcun tamamına veya bır kısmına veya
takip dayanağı senet kambiyo senedi niteligini haiz değilse 20 gün
içerisinde merciye şikâyet etmeniz, takip dayanağı imza size ait değü-
se 20 gün içerisinde aynca ve açıkça bir dilekçe ile tetkik merciine
bildirmeniz aksi takdırde kambiyo senedindeki imzanın sİ2den sadn"
sayılacağı imzanızı haksız yere inkâr ederseniz takip konusu alacağın
yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edileceğiniz, borçlu ol-
madığuuz veya borcun itfa veya ihmal edıldiği veya alacağın zaman
aşımına uğradığı veya yetki hakkında ıtirazınız var ise bunu sebeple-
ri ile birlikte 20 gün içerisinde tetik merciine bir dilekçe ile bıldirerek
merciden itirazm kabulüne dair bir karar getirmediğiniz takdirde ceb-
ri icraya de\'am olunacağı itıraz editmediği veya borç ödenmediğı tak-
dirde 30 gün içerisinde 74. maddeyf göre mal beyanında bulunmanız,
bulunmaz iseniz hapisle tazyik olunacağınız hiç mal beyanında bu-
lunmaz veya hakikate aykm beyanJa bulunursanız aynca hapisle ce-
zalandınlacağınız ihtar olunur. 17.01- 2001
^ ^ Basın:'2895 :
TARlHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAN 16Mart
TULUATC! KEL UASAN..
1929"PA SueÛN, SBLBNEKSBL TÛKK Tİ^TieOSUNUN
ÜNLÜ OYUNCUOUUNOAAI KEL HASAH BFBNOİ 55 **-
ŞfNO* fSTMNSUL 'M OIA4ÜST7J. YOKSUL gig AİLENİN
ÇOCUĞU OLAN K£L MASAN, İLK &ENÇL/K YIHA&tNOA
YOĞUKT S*rrCfU& YAPAB, KOM/K OAY#WfÇtA8l VB
ç ş Ç
OOSAL YETENB&İNİ SAHNCPE eösTEBMEre
0AHA SON*AU4RI KENOİ
tC£L HASAN, UZUN SÛRC
TBK K.İÇİS/ OlARAK MBSLSGİNİ tCMA ETMfÇ-
77. BİR KAZA SONUCU VMCStlAÇMIŞ BUHNÜ,
SAÇS/Z BAÇ/, İNC£ SSSİYLe W>1*L UfAte' Tİ-
PİNİN S£N2££SİZ OYUNCUSU SArtLAN K£L HASAN
AHSESUAR QUWUC SÜPÜ6CE KE 6A2
ŞİŞLİ1. SULH HUKUK HÂKİMLİĞl'NDEN
2000/1533
Davacı Remzı Şahin tarafmdan mahçur Tüıkan Şahin aleynine açılan vasi tayini davasında;
Tokat, Resadiye, Çmarcık köyü, cilt 30, hane 34'te nünısa kayıtlı Süleyman ve Seher'den ohna 15.2.1947 dogumlu Türkan Şahin,
MK'nin 355'nci maddesi uyannca vesayet altına alınmış olup mahkememizin 7.2.2001 gün, 2000/1533 esas, 2001/104 karan ile abisi
Remzi Şahin vasi tayin edilmiştir. Keyfiyet ilan olunur. 20.2.2001 Basm: 13307
ANKARA.. .ANKA
MÜŞERREF HEKÎMOĞLU
Güneş'i İzlerken
CNN ekranında Prof. Hurşit Güneş, Marmara
Üniversitesi öğretim Üyesi. Sorulan yanıtlıyor Ya-
vuz Baydar'ın programında. llginç konular geliyor
gündeme. Bildigimiz, yaşadığımız olaylar, temel so-
runlar, aynntılar, vatandaşın kafasını bulandıran so-
rular. Enflasyon, devalüasyon, ulusal program, IMF,
Dünya Bankası. Kimi duş kırıklığını yansıtıyor, kimi
tepkiyi, aynca öfkeyi belirtiyor. Tüm sorulan yanıt-
lıyor Prof. Günfeş. Bir bilim adamına yaraşır özde,
sadelikte. Sözcükleri iyi seçiyor, belli düzeyde, bel-
li uzaklıkta, belli ölçüde, sevgiyle, saygıyla konuşu-
yor. Elbet duygusalım, baba Güneş'i düşünüyorum,
Prof. Turan Güneş'i, siyasal yaşamın en renkli ki-
şilerinden biri uzuh yıllar. Hurşit Güneş'i dinleseydi
neler düşünürdü kimbilir. Dahası neler anımsardı.
Ben de neler anımsadım! 1950'li yıllarda tanıdım
Turan Güneş'i. Gazetecilikte ilk dönem, Devrim
Ocakları'nda başkan yardımcısıyım, Nurettin Şazi
Kösemihal ile çalışıyorum. Beyoğlu'nda, Tel So-
kak'ta Gençlik Teşkilatı Merkezi'nde ilginç toplan-
tılar, Atlas Sineması'nda ilginç konuşmalar. Kimi za-
man Turan Feyzioğlu, kimi zaman Turan Güneş
kürsüde. Panttısı ilk anda etkiler dinleyenleri. 196O'lı
yıllarda giderek parladı Güneş. Demokratik yaşama
da yansıdı panltısı. Kurucu Meclis'te anayasa ça-
lışmaları, parlamentoda ve dönemin CHP'sinde ki-
şiliğine yaraşır tırmanışı var. Olaylara damgasını vu-
rur, durağanlığı, tıkanıklığı aşacak çözümler üretir,
üretken bir poîitikacı olarak çizerdi portresini. Gide-
rek daha iyi tanıdım çizgilerini. Yaşama sevinciyle
dolu bir kişi. Mutlu bir koca, mutlu bir baba. Şarkı-
lar söyler, zuma çalar, göbek atar, yemeği, içmeyi
sever, geleneksel Türk mutfağını tüm ayrıntılanyla
bilir, alaturka bir şarkıyı yanlış söylerseniz kızar,
Fransızca şarkılar söylerken Paris'e uzanır sesi.
Meclis'te de sıralan dolaşır baştan başa. Salon-
dan kulise, kulisten basın locasına. Ben de düşü-
nürijm, neden yerinde duramaz bu Turan Hoca, ne-
den 24 saatin birinde ciddi olmaktan söz eder, ne-
şeli öykülerin, kahkahaların gerisinde ne var? Ger-
çekten mutlu mu, bu kalabalığın içinde çok mu yal-
nız yoksa? Bulunduğu çevrede onun kadar parlak
zekâlı bir kişinin mutlu olmasını aklım almıyor. Mut-
lu bir koca, mutlu bir baba, mutlu bir dede. Evi, sof-
rası sevgiyle dolu, ama onun kişiliğinde birine, dar
çevrenin mutluluğu yetmezdi bence. Esprilerin öte-
sindeki buruk acı, konuşurken gülerken susuverme-
si, tespihini atıvermesi, kalkıp gidivermesi burdan
kaynaklanıyor bence.
1970'li yıllarda her gün giderdim Meclis'e, basın
locasındaoturur, görüşmeleri izlerdim. Kulisteki söy-
leşilere katılırdım. Genel kurulun tartışmalı bir otu-
rumunda Turan Güneş söz istedi başkandan. Istek
oylandı, konuşmasını onaylamadı milletvekilleri. Üs-
telik CHP'liler. Kimbilir nerden esinlendiler! Turan Ho-
ca hızla çıktı salondan. Ben de basın locasından aşa-
ğı indim hızla, kuliste karşılaştık. Sesi kınk:
- Gördünüz mü Müşerref Hanım, arkadaşlarım
söz vermiyor bana. . . .
Bir şarkı dizesiyle yanıt verdim ona:
- Bir şarkısın sen ömür boyu sürecek.
Çok tatlı gülümsedi.
önceleri çok içerlerdim, yeteri kadar ciddi bulmaz-
dım, ama ilişkilerimiz ısındı sonra. Eleştirilere gülüm-
semesi, yaşama sevinci, hoşgönüsü etkttedı bent. Dar
ve geniş çevresini tanıdıkça daha çok ilgi duydum.
Onca deneyimi ve birikimi değerlendiremeyince,
ancak mizah gücüyle ayakta kalıyor galiba! Alay et-
mekten, neşeli öyküler anlatmaktan geri kalmıyor.
Giderek hüzünlü, dahası yorgun gördüm onu. So-
lan umudun yorgunluğu. 12 Eylül'ü izleyen günler-
de ANKA'nın Portakalçiçeği Sokak'taki bürosuna gel-
di birkaç kez. Olası gelişmeleri tartışıyor benimle.
Turan Feyzioğlu'nun başbakanlığından söz edilme-
sini tartışıyoruz, Orhan Eyüboğlu'nun Ankara'ya
çağnlmasını yorumluyoruz. Varsayımları tutarsız bu-
luyorum ben. Genel Sekreter Fikret Küpeli Paşa'ya
telefon ediyorum, Turan Hoca da ızlıyor konuşma-
yı. Söylentı doğru değil. Orhan Eyüboğlu Istanbul'a
dönüyor ertesi akşam. Emekli Oramiral Bülend Ulu-
su da Ankara'ya geliyor. Ülkemiz 12 Eylül dönemi-
ni yaşıyor artık.
Turan Güneş'in bu dönemde ölmesi de güneş gi-
bi çarptı beni. Politikada üretkenliğini kullanamadı-
ğı bir dönemde aynldı dünyamızdan.
•••
Hafta ortasında Türkiye Büyük Millet Meclisi Ge-
nel Kurulu'nu izlerken hüzünle gülümsedim. Birdö-
neme renk veren, yürek veren, boyut veren politi-
kacılan özlemle anımsadım. Acı ama gerçek, boş-
lukları dolmadı, dolamıyor, sıstem hızla çöküyor,
ufuk daralıyor, yollar tıkanıyor, tıkanıklık giderek yo-
ğunlaşıyor. özlem de giderek derinleşiyor. Ama ne
zamana kadar? Ne zamana kadar doğasına ters
düşer insan? Bahar öncesinde kara kışı nasıl yaşar?
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2SOLDANSAĞA:
1/ Kısa boylu,
şişman ve tık-
naz.2/Bkbay- 2
van... "Gül— 3
, sümbûl peri-
şan, bağzânn
şevkiyok"(R. 5
Mahmut Ek- g
rem). 3/ Hıris-
tiyan. 4/ Çiğ '
sütle yoğurt 8
karıştmlarak g
yapılan bir çe-
şit yiyecek. 5/ Fiiller,
eylemler... Yapısına 1
girdiği sözcüğe 2
"uzak" anlamı katan 3
yabancı önek. 6/ Ege 4
Bölgesi'nde ünlü bir 5
antikkent... İnsanvü- g
cudunun dış yûzü. II
Eski Mısır'da güneş
tannsı... Dolma yap-
mak için hazırlanan
kanşım... Bir nota. 8/ Bir cervel türü... Türk müzi-
ğinde bir makam. 9/ Kırmızı mercimekle yapılan
bir çeşit çorba.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ tki kişi tarafindan surülen bisiklet... Tellür ele-
mentinin simgesi. 2/"— Baydar": Yazanmız... Ye-
ni çıkmaya başlamış ekin. 3/ Metal parlatmaya ya-
rar aygıt. 4/ Bir elektrik devresindeki akımı, başka
bir devreden geçen akımdaki değişiklikler aracılı-
ğıyla denetleyen aygıt... Gümüşün simgesi. 5/ tz-
mir'in bir ilçesi. 6/ Tann bağışlamasından yoksun
kalma... Taşhk yer, çıplak tepe. 7/ Gidiş.. Bizmut
elementinin simgesi. 8/ İlgi eki... Birtoplulukta ça-
lışan insanlann her biri. 9/ "Gerer beyaz kuğular
— boyunlannı" (Yahya Kemal).