16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 MART 2001 ÇARŞAMBA 10 J J İ Ç oAİ3İİ<İvLiJiitl. [email protected] Isvicre Soykınm süreci bitmedi • tsviçre Ulusal Meclisi, sözde Ermeni soykınmı konusundaki iki önergeden birini reddederken, 11 bin imzalı dilekçeyi kabul ederek, ele alınmak üzere hükümete havele etti. EMtNE KARAKİTAPOĞLU CENEVRE-lsviçrepar- lamentosunun200 üyeli alt kanadı Ulusal Meclıs dün, milletvekili Josef Zisyadis ve 4 sosyalist milletvekili- nin "Ermeni soykınmııun Isviçretarafindantanıııma- sını isteyeıT başvurusunu 70'e kafşı 73 oyla reddetti. Soykınm Karşıtlan Deme- ği'nin 11 bin imzalı dilek- çesini ise hûkûmete hava- le ederek, konuyu, Türki- ye Isviçre ilişkileri çerçeve- sinde gündeme getirmesi- ni istedi. Meclisin sabah oturumu- nun ilk konulan arasında yer alan SKD'nin başvu- rusu, Dış Ilişkiler Komis- yonunun, "konunun hükü- met taraftndan ete alınma- sını" isteyen raporunun okunmasının anndan, her- hangi bir itiraz görmedi- ğinden otomatık olarak ka- bul edildi. Hükümet, kendisine ha- vale edilen Ermeni soykı- nmı konusunun. bundan sonra ne şekilde gündeme genrilecğine ilişkin bir açık- ıama yapmazken, Zisya- dis'in önergesinin tartışıl- ması sırasında hükümet adı- na söz alan Dışişleri Baka- nı Joseph Deiss, başından beri vurgulandığı gibi, hü- kümetin konuya taraf ol- madığı mesajını verdi. De- iss, Isviçre'nin, ikinci dün- ya savaşı sırasındaki ve son- rasmdaki bazı uygulama- lannın eleştinldiğıni belir- terek, bu dönemdeki ola- lara ilişkin belirsizlikleri gidermek için Uluslarara- sı Tarihçiler Komisyonu kurduğunu, Türkiye'nin de bu konunun açıklığa ka- vuşması için, tarihçilerden ulaşan uluslararası bir ko- misvon kurmasının yarar- h ofabileceğıni belirtti. Haziran'da hükümete ya- pılan başvunıyla, başlatı- lan "Sözde Ermeni Soylo- nmmın" Isviçre taraftndan tanınmasına ilişkin süreci yakından takip eden Bern büyükelçiliği ıse, sonuçtan ve Ulusal Meclisin sagdu- yusunu göstermesinden memnuniyet duyduklannı belirttiler. Büykelçilik, hü- kümete havale edilen di- lekçeninise, yakından ta- kip edileceğini belirttiler. Toprak talebi Erivany a tepki ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Devlet Ba- kanı Şnayip Cşenmez, Türkiye'nin kimsenin top- rağında gözü olmadığmı belirterek "Bizim toprağı- mıza göz dikenJer de ge- reken cevabı alıriar" de- di. Üşenmez, TBMM'de, Ermenilerin Türkiye'ye yönelik toprak isteği ha- berleri konusunda gazete- cilerin sorulannı yanıtla- dı. Söz konusu istekleri "hayal âleminde yaşa- mak" olarak nitelendiren Üşenmez. şöyle konuştu: "Değil o istekJerini yeri- ne getirme ya da ona raa ohnamız, bir çakıl taşı bi- le onlara vermek için faz- ladmÖylebirşeyimizvok, olamaz. Bunu kabul et- memiz mûmkün değiktir miDet olarak. Vatan top- raklarmm her kanşı kan- la yoğrulmuştur. Böyle miDetin topraklanna göz dikmek kimsenin haddi- ne değfldir. Edebiyk otur- sun, doğru dürüst kom- şuluğunu yapsın. Bizbn kimsenin toprağmda gö- zümûzyok ama bizim top- rağunıza göz dikenler de gereken cevabı aüriar." Israil'in, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nin çevresine duvar örmeye hazırlandığı belirtildi Fflistin^e 4 Berlin Duvarı'Dış Haberler Servisi - îsrail ordusu- nun Filistinlilerin yaşadığı bölgelerin çevresine "Bertin Duvan'nı andıran" bir duvar inşa etmeye hazırlandığı bil- dirildi. ABD'de yayımlanan Defense News dergisinde Israil siyasi ve aske- ri çevrelerine dayanılarak verilen ha- berde, Filisrin ayaklanmasınrn îsrail topraklannda etkili ohnasırun önüne geçilmesi amacıyla Şaron yönetiminin "Fiüstinlileri tecrit etmeye" karar ver- diği savunuldu. Haberde bu çerçeve- de îsrail ordusunun, Batı Şeria ve Gaz- ze Şeridi'nin çevresine milyarlarca do- lar harcayarak bir duvar örmeye hazır- landığı belirtildi. Yer yer tel örgülerden oluşacak bu duvarda, kameralar ve hassas kontrol cihazlanyla, Filistinlilerin denetim dı- şında kendi topraklanndan Israil'e geç- melerinin engellenmesinin amaçlandı- ğı kaydedildi. Projeyi destekleyen lsrail parlamen- tosu Knesset'in Savunma Komitesi Başkanı Dan Meridor, "Bu konuda Bertin Duvan benzetmesi yapmak yan- hş. Bertin Duvan,aynı miDetten ayn ide- otojiye mensup insanlan birbirinden ayırmak için inşa edilmisti. Burada ise on yülardır birbiriyle yaşamayı başa- ramayan, birbirine hemen hemen düş- man ild millet var" dedi. Tecrit politikasma sert şekilde kar- şı çıkan Filistinli siyasetçi SaHh Abdül- cevat ise dergiye açıklamasında, "Du- var örülmesi plam, intikamcı ve ırkçı Îsrail politikalanrun parçası olacak- ür" diye konuştu. İsrail ordusu, Baö Şeria kenti Ramal- lah'taki ablukayı hafıfleteceğini açık- ladı. Kararrn alınmasmda uluslarara- sı baskılann ve Ariel Şaron hüküme- tinde yer alan Işçi Partili bakanlann eleştirilerinin etkisi olduğu söyleni- yor. Ordu tarafından yapılan açıklama- da, insanlann ve otomobillerin iki kont- rol noktasından ve güvenlik deneti- mınden geçerek Ramallah'a girip çüc- malanna izin verildiği belirtildi. Açık- lamada, "tsrail ordusu, terörist saldı- ilistinlileri tecrit etmeye karar veren Şaron yönetiminin, yer yer tel örgülerden de oluşacak için rlarca dolar harcayacağı öne iSurülüyor. (Fbtoğraf: REUTERS) nlan önlemek için her türlü önlemi al- maya devam edecektir" denildi.Filis- tinliler ise ablukarnn gevşetilmesinin "tamamen göz boyama amacı taşı- dığını" belirterek, Şaron'un politika- lannı protesto için yannı ve Cuma gü- nünü "öfke gûnü" ilan ettiler. Savunma Bakanlığı daha önce, Batı Şeria'daki Tulkarim, Kalkilya, Beytül- lahim ve El Halil kentlerine uygıılanan ablukarnn kaldınlması tahmatını vermiş ancak Ramallah kentindeki ablukarnn kaldınlmayacağı açıklanmıştı. Nükkerde sır perdesi kahyor îsrail Başbakanı Şaron'un, 20 Mart'ta ABD'ye yapacağı ziyaret sı- rasında bir araya geleceği ABD Baş- kam GeorgeW. Bush'a, Israil'in nük- leer kapasitesi hakkındaki belirsizli- ğin devam etmesini istediğini söyle- yeceği ileri sürüldü. Haaretz gazetesınde hükümet kaynak- lanna dayamlarak yayımlanan haber- de, Şaron'un, ABD ile 1969'da imza- ladığı anlaşmamn devamrnı da isteye- ceği kaydedildi. Söz konusu anlaşmay- la îsrail, Washington yönetiminin ken- disine, nükleer silahlann yayılmasını engelleyen uluslararası anlaş- mayı imzalaması yönünde baskı yapmasrmn önü- nü keserken nükleer ka- pasitesinin uluslararası denetıme açılmasını da engellemiş oluyor. Yunanistan 'ın 'KüçükAsya soykınmı' iddiasına en çarpıcı tepki Yunanprofesörden geldi Iraklidis: Saldıran Yunan ordusuydu ANKARA(Cumhurryet Bü- rosu) - Yunanistan hükümeti- nin Türkiye'yi hedef alan "Kö- çûk Asya soykınmı" iddıala- nna yanıt, Yunan profesör AJeksis traklidis'ten geldi. Batı Anadolu'da 1922 yılın- da yaşanan rrajedinin "soyla- ran" olarak nitelendirilemeye- ceğini vurgulayan Prof. Irak- lidis, "Felaket, bir savaştan sonra oldu ki bu savaşta saldı- ran ülke Yunanistan 'dı" diye konuştu. Atina Pandino Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde Uluslararası Hukuk Profesö- rü olan Aleksis Iraklidis, Ta Nea gazetesine 8 Mart tari- hinde yazdığı makalede "Ta- rihi bilmeden konuşmaya de- vam eder ve soykınm konu- sunda ısrar edersek Tûrkler de pekâlâ kendi soydaşlarmın Balkanlar'dan kovulmalannı soykınm olarak nrtekndirebi- Kr ki onlar bu olaylardan çok daha önce kovulmuşlardır. Özellikle 1912'de Yunan vedi- ğer Balkan ordulan, savun- masız toplumlara karşı aşm denilebilecek şkkkt eylemle- rinde bulunmuşlardn-" görü- şünükaydetrı. Prof. Iraklidis'in ya'da refah içerisinde yaşayan Helen toplumunun trajikbir şe- kilde yaşadığı toprak lardan kovulması, soykınm değildir. Ancak bu felaketin soykmm kadar trajik olmadığı ve 1922 olaylanndan Kemalist Türki- ye'nin sorumlu bulunmadığı anlamma gelmiyor. düzeni getirmek olmasına kar- şın aksini yapmıştı. Bölgede- ki Türk toplumuna (o dönem- de 3 kişiden 2'si Türk'tü) hoş- görü örneği olacağına yüzler- ce savunmasız insanı öldür- müş, servetlerini yağmalamış, köyleri yakmış ve diğer bazı çir- kin hareketlerde bulunmuştu. rof. îraklidis, îzmir'e büyük güçlerin temsilcisi olarak çıkan Yunan Ordusu'nvm bölgede savunmasız Tûrkleri öldûrdüğönû, servetlerini yağmaladığını, köyleri yakarak diğer bazı çirkin hareketlerde bulunduğunu söyledi. makalesinde yer verdiği görüş- ler ana başlıİdanyla şöyle: Soykınm defill fela- k©t: Bir toplumu yaşadığı topraklardan kovmak insan- lık dışı, kabul edilemez ve kı- nanması gereken bir hareket- tir. Küçük Asya felaketi, yani o döneme kadar Küçük As- Yunan ordusu masum Türklerl öldürdü: Öncelikle felaket, bir savaş- tan sonra oldu. Bir Türk-Yunan savaşından sonra. ki bu savaş- ta saldıran ülke Yunanistan'dı. Aynca Yunan Ordusu Izmir'de büyük güçlerin temsilcisi ola- rak çıkmıştı ve amacı banş ve Batı, koyunları kurda ımanet ettl: Yunanhlar üst- lendikeri misyonu yerine getir- meye layık olmadıklannı orta- yakoymuşlardı. Böylece Hele- nizmi yıkmış oldular. Yunanlı- lann böyle bir misyonu üstlene- bilecek bir ülke olduğu yolun- da Venizetos'un ikna ettiği ya- bancı güçlere gelince; onlar "ko- yunlan korumakiçin kurdu gön- derdUderinmiarkına dahason- ra varddat? Türklerbu duruma çok kızdı ve olanlar oldu. Tarlhl bilmeden ko- nuşmayalım: 1922'den ge- riye kalan Yunanlılan -ki bun- lann çoğu orada yaşayan Rum- lardı- Türk devleti öldürmeye başlasaydı işte bu soykınm sa- yılırdı. Çok şükür böyle bir şey olmadı. Aynca bölgedeki bü- yük göçmen gruplan Yunan değil Girit, Epir, Yunanistan, Makedonya bölgesinden göç etmiş Türk Müslümanlardı. Başka bir deyişle tarihi bil- meden konuşmaya devam eder ve soykınm konusunda ısrar edersek Türkler de pekâlâ ken- di soydaşlannın kovulmalannı soykınm olarak nitelendirebi- lir ki onlar bu olaylardan çok daha önce kovulmuşlardrr. KÜLTÜR • SANAT 0.212 293 89 78 (3 HATI S > »00 CANNES ALT1N KAMERA ÖDÜLÜ CS- 1000 CANNES FIBRESC1 ÖDÜLÜ 20CO CANNES GENÇ SİNEMA ÖDÜLÜ 2001 İRAN YABANC1 RLM OSCAR ADAY1 "BUKÜRTYÖMETIİENBENIŞOKErnnLINENİYfFn.)*.... i 0ENERSTE1N, DMroH Mctro Tlmn AFIIMBY Bohmon GHO6A0) SARHOŞ ATLAR ZAMANIATIME FOR DRUNKEN HORSES BEYOĞLU ALKAZAR 293 24 64 12 00-M 00-16 00-18 00-20.00-22.00 ALKAZAR (AVRUPA) 293 24 64 11.00-13 00-15 00-17.00-1900-21 00 İZMİRKONAK 16 Mtflan mm Btkakij bdrii, KMîf Bmâwtf, Menkı Atıl Yıbtti 30 Ms'tsi • l 'b3feı Âaktn Metnptl Sınemalanrnh BELGE FİLM İŞLETMESİDİR. (0.212) 252 25 25 KIZIMIZ SOFİNUR MILLER GÜVEN 5 - 2 -2001 Tarih, Saat 05:25 Oıjord-CMo-ABUit DÜNYAYA GELDÎ. MUTLULUĞUMUZU TORKÎYE'DEKİ TÜM YAKINLARIMIZLA PAYLAŞIYORUZ. FERtT - ELAIN GÜVEN tLAN TC ZEYTİNBURNU SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN HÜKÜM ÖZETİ Esas No: 2001/274 Karar No: 2001/214 Hâkim: Kemal Güzel 20998 Kâtip: Nuran Taşkıran Mahkememıze ait 2001/274 esas, 2001/214 karar sa- yılı, 28.2.2001 tarihli ilam üe yaşı küçük Umut Erdem'e Cemile Nalmı vasi tayin edilmiştir. 28.2.2001 Basın: 13183 İS1ANBUL10. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKÜL SATIŞİLANI Dosya No: 2000/832 Istanbul Eminönü ılçesı Tavşantaşı Mahallesi Kalaycı Şevlri Sokak'ta kâin, 135 pafla, 689 ada, 76 parsel sayılı, 28 ka- pı numaralı kagır Altınkapı Dılman lşhanı'nda; 1- Asma katta 40/10000 arsa paylı 44 bağımsız bölüm nolu büronun tamamı, 2- 4. katta 36/10000 arsa paylı 113 bağımsız bölüm nolu büronun tamamı, 3- Asma katta 70/10000 arsa paylı 57/3 bağımsız bölüm nolu büronun tamamı, dosya borcundan dolayı ve açık art- ürma suretıyle satışa çıkanlmıştır. Saöş ılanı ılgılilenn adresine tebliğe gönderilmiş olup, adreste tebligat yapümaması veya adreslen bilinmeyenler için- de işbu satış ilanının ilanen tebligat yerine kaım olacağı ilan olunur. Imar durumu: Eminönü Bel. Bşk. Imar Müdürlüğü'nün 28.11.2000 tarih, 00/12276 sayılı yazıya karşılık yazdığı 9399 sayılı yazısına göre; Eminönü Tavşantaşı Mah. Kalaycı Sokak, 135 pafla, 689 ada, 76 parsel sayılı yer 12.07.1995 tarih, 6848 sayılı Konıma Kurulu karan ıle "kentsel SÎT alam ve tarihi SİT alanı" olarak ilan edilen bölgede kalmakta, söz konusu parsel tescilli eski eser olup, her türlü inşai faahyet için KTVKK Müdürlüğü'nden görüş alınması gerektiğı be- lirtilmektedir. Halihazır durumu: Sabşa konu taşınmaz; Istanbul ili, Eminönü ilçesi Tavşantaşı Mahallesi Kalaycı Şevki Sokak'ta kâin, 135 pafta, 689 ada, 76 parsel sayılı, 28 kapı numaralı kâgir Altınkapı lşhanı'nda; 1 - Asma katta 40/10000 arsa paylı 44 bağımsız bölüm nolu büronun tamamı, 2- 4. katta 36/10000 arsa payh 113 bağımsız bölüm nolu büronun tamamı, 3- Asma katta 70/10000 arsa paylı 57/3 bağımsız bölüm nolu büronun tamamıdır. Mezkür bağımsız bölümler; Beyazıt semtinde Ordu Caddesi'ne paralel bir alt sokakta, Ordu Caddesi'nden aynlan Darphane Sokak nihayetinde, bavul ticaretinin yoğun olduğu, konfeksiyon saöş mağazalarmın yer aldığı Kalaycı Şevki Sokak'ta 28 kapı numaralı; 3 bodrum kat + zemin kat + asma kat + 4 normal kat + çatı katı görünümlü betonarme kar- kas sistemde inşa edilmiş, çıft asansörlü, mermer döşemelı katlannda orta avlu etrafında sıralı, konfeksiyon satış mağa- zası olarak kullamlan alüminyum doğramalı büro ve dükkânlan bulunan asansörlü, elektnk ve su tesısatı mevcut kâgır işhanında yer ahnakta olup, 1 - Asma kat 44 bağ. böl. nolu büro: Cephesi eloksallı alüminyum doğrama camekânh, zemini mermer döşemelı, elekt- rik tesisatı mevcut takribı: 16.40 m2 net alanlı dükkânın camekânında Yakar Tekstil yazılıdır. 2- 4. kat 113 bağ. böl. nolu büro: 4. katta asansör bıtışığınde yer alan, cephesi alüminyum doğrama camekânh, zemi- ni mermer döşemeh, boş dükkân takribı: 18.50 m2 net alanlıdır. 3- Asma kat 57/3 bağ. böl. nolu büro: asma kat orta avlusuna cepheli, cephesi eloksallı alüminyum doğrama came- kânlı, zemini mermer döşemeli, elektnk tesısatı mevcut, camında kirahk yazılı boş dükkânın net alanı takribi: 30.00 m2'dir. Kıymeti: 1- Asma katta 40/10000 arsa payh 44 bağımsız bölüm nolu büroya 24.000.000.000- TL., 2- 4. katta 36710000 arsa paylı 113 bağımsız bölüm nolu büroya 15.000.000.000.- TL., 3- Asma katta 70/10000 arsa paylı 57/3 bağımsız bölüm nolu büroya 45.000.000.000.- TL. kıymet takdir edilmiştir. thale damga pulu bedeli, tapuda alım harcı, KDy tahliye ve teslim masraflan alıcıya aittir. Arttırma zamanı ve yeri: İlk açık arttırması 4 Mayıs 2001 Cuma günü; 1- Asma katta 40/10000 arsa paylı 44 bağımsız bölüm nolu büro saat: 11.00'den 11.15'e, 2- 4. katta 36/10000 arsa payh 113 bağımsız bölüm nolu büro saat: 11.30'dan 11.45'e, 3- Asma katta 70/10000 arsa paylı 57/3 bağımsız bölüm nolu büro saat: 12.00'den 12.15'e kadar Istanbul Adliye Sa- rayı Onuncu lcra Müdürlüğü'nde yapılacaktir. llk açık arttırmada tekhf edilen bedel, muhammen kıymetin yüzde 75'ini ve varsa rüçhanlı alacaklıların bu gayrimenkul ile temin edihniş alacaklan mecmuunu aşmadığı takdirde en çok arttıra- nın taahhüdü baki kahnak üzere arttırma on gün daha uzatılarak 14 Mayıs 2001 Pazartesı günü aynı yer ve saatlerde yi- ne lstanbul Adliye Sarayı Onuncu lcra Müdürlüğü'nde yapılacak. İkinci açık arttırmada muhammen kıymetin yüzde 40'ını buhnası satış isteyenin alacağma rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çe- virme ve paylaşürma masraflannı geçmesi şartı ile en çok arttırana ihalesı yapılacaktır. Gayrimenkul kendisine ihale olunan alıcı, verilen mehil içinde ihale bedelini ödemezse namına yapılan ihale fesholunarak IÎK"nin 133. maddesi hük- mü tatbik olunur. İki ihale arasındaki farktan ve geçen günlerin yüzde 70'den hesaplanacak faiz ve diğer zararlar aynca hükme hacet kahnaksızm alıcıdan tahsıl olunur. Ipotek sahibi alacakhlarla diğer ilgılilerin ve ırtifak hakkı sahiplerinin haklanm, faiz ve masrafa daır olan iddialannı dayanağı belgelerle 15 gün içinde lcra Dairesi'ne bildirmeleri icap eder. Aksi halde haklan tapu sicıliyle sabit ohnadıkça satış bedelinin paylaşıhnasından hariç kahrlar. Artbrma şurtnamesi her- kesin görebümesi için 4 Nisan 2001 tarihinden itibaren müdürlüğümüzde açık bulundurulacaktır. Talep edildiği ve 1.25O.OOO.- TL'lik posta pulu gönderildiğınde şartnamenin bir örneği gönderilir. Artörmaya ıştirak etmek isteyenlerin arttırma şartnamesini okumuş ve münderecatım aynen kabul etmiş ad ve itibar olunacaklardır. Ihaleye ıştırak etmek is- teyenlerin muhammen kıymetin yüzde 20'si nispetınde nakti TL veya o miktar mılli bir bankanın temınat mektubunun tevdii mecburi olup, alıcı binde 4.5 damga resmini ihaleyi müteakip ödemeye mecburdur. Ipotek alacaklısmın. sıra/derece itibanyla satış bedehnden kendisine tekabül edecek pey oranında satılacak taşınmaz alacağa mahsuben ihale edilebileceği veya satış satış bedelinin aynca sıra cetveli yapılmadan ödenebileceğı. ilgililerin satışı takip edıp bu hususla ilgıli LtK'nın 142. ve 151. maddesine göre itiraz/şikâyeüeri varsa 7 gün içinde Icra Tetkik Mercii Hâkımhğı'ne yapıp derkenar ibraz etmeleri aynca ihtar ve tebliği, fazla bilgi edinmek isteyenlerin 2000/832 dos- ya numarası ile müdürlüğümüze müracaatlan ilan olunur. 21.02.2001 Basın: 13129 BIÇAK SIRTI EROL MANİSAU Türk Siyasetindeki Boşluk Siyasal yaşamımızda büyük bir boşluk yaşanı- yor; soldaki boşluk! Türkiye geri kalmış değil ama ekonomik ölçülere göre azgelişmiş bir ülke. Bu az- gelişmişlik çemberini kıramamasının temeünde ise soldaki siyasal boşluk yatmakta. - 5-6 milyonu Batı Avrupa standardında yaşa- yan bir Türkiye, - Geriye kalan 60 milyon ise azgelişmiş ülkeler grubunun özelliklerine sahip. Bu iki basit ama önemli sayı bile "Türkiye'nin so- lundaki boşluğun" son 50 yılda getirdiği sonuç değil mi? Nüfusun yüzde doksanı azgelişmişlik sınırian içinde ise bu yüzde doksan, ülkenin ekonomik ge- lişmişlik boyutunu belirter. Aritmetik ortalama ala- mayız, çünkü yüzde doksan çok büyük bir oran- dır, halkın ezici çoğunluğudur. Bu ezici çoğunluğun ekonomik kimliğine göre de ülkenin bütünü tanım- lanır. Batı Avrupa demokrasisi, sermaye ile emek ara- sındaki dengeyi demokrasi ile sağlamıştır. Bunu sağlarken de iki süreci eş zamanlı olarak yaşamış- tır. - Sanayileşme ile birlikte yaygın bir işgücü sını- fı doğmuştur; - Sanayide önde ülkeler olarak, dısandan içeri- ye net gelirtransferi sağlamışlardır, yani sömürmüş- lerdir. Bunlardan birincisi bile tek başına yeterli olabi- lirdi; Onlar, ikincisini de kullanarak aradaki farkı aç- mışlardır. Işçi sınıfı hem sanayileşmekten dolayı reel gelirini arttırmış hem de dış sömürü ile yalnız sermayeye değil içerdeki emeğe de büyük gelir ar- tışı sağlanmıştır. Dünden bugüne... Türkiye, Cumhuriyet'ten sonra başlattığı sana- yileşme hamlesini aynı hızla sürdüremedi; özellik- le II. Dünya Savaşı sonrasıda "sanayileştirilmeme tuzağına düştü". Bu tuzağı, "toprak ağası-tarikat" çıkmazına so- kulan biçimsel demokrasi devam ettirdi. Çünkü "her şey halk için" değil, "oy için " hedetl ve felse- fesi hâkim oldu. - Piyasa ekonomisi adı altında "rant ekonomi- si° gelişti. - Siyaset ve demokrasi adı altında da "devlet kay- naklanna hükmetme" uygulaması ve anlayışı gel- di. Bugün neyi tartışıyoruz? Biz bugün neyi tartışıyoruz, bir düşünelim; - Sanayileşmeyi, üretimi arttırmayı, teknolojik gelişmeyi tartışmıyoruz; - fhracatı, gelir bölüşümünü düzeltmeyi de tar- tışmıyoruz. Tartıştınlan " konular şunlar Gelir bölüşümü da- ha da kötüye gitmesin diye flyat istikran nasıl sağ- lanır? Siyasetin kamu kaynaklanna hukümranlığı sonucu doğan batık bankacılık soaınu nasıl çözü- lür? Dev boyutlara ulaşan dış borç, nasıl biraz da- ha büyütülür? IMF mi daha iyi yoksa Dünya Ban- kasımı? Bunlar, bozuk yapının konjonktürel sorunlandır; bu tartışma konulan içinde "yapısal çıkış kanalla- r/"yoktur. Yapısal iyileşmeyi değil konjonktürel kö- tüleşmenin daha da derinleşmemesini tartışıyo- ruz. Esas nedenler... Bütün bunlann gerisinde ise toplumsal demok- rasi boşluğu yatmaktadır. Nüfusun yüzde doksa- nının yaranna karar verebilecek siyaset-iktisat eş- güdümünün bulunmadığı bir boşluk. Halkın sade- ce yüzde 10'una hizmet sunan, yüzde 90'na arka- sını dönen boşluk yani, sol iktidar boşluğu. Ken- dilerini sol ya da sosyal demokrat olarak "adlan- dıran" siyasal partilerin önce bu gerçeği görmele- ri gerekir. Onlar bunu göremiyoriar, çünkü partile- rinin üzerine oturduğu zemin, halkın yüzde doksa- nı değil. OturduMan zemin IMF, Dünya Bankası, büyük ser- maye çevreleri, dış güçler ve de tarikatlar. Bu ze- min üzerine oturunca da alınacak sonuçlar, halkın değil yüzde 10'unun istekleri doğrultusunda ola- caktır. Gerçek demokrasinin ortaya çıkabilmesi için hal- kın yüzde doksanına toplumsal refah sağlayarak siyasal yapının oluşması gerekir. Halkın yüzde 10'u için yürütülen göstermelik de- mokrasinin doğuracağı sonuçlar, son 50 yılda ya- şanan sonuçlardan hiç de farklı olmayacaktır. Sap Fransa'da da ortaya cıktı Ingiltere karantina ülkesine dönebilir • Pek çok ülke Ingiltere'den gelen yolculan ilaçlayarak gümrükten geçirirken Irlandalı Bakan Byrne, tngiltere'yi, "Avnıpa'nın cüzzamlısı" olarak tanunladı. PARİS/LONDRA(AA) -Fransa Tanm Bakanlığı, ülkenin batısında yer alan Mayenne bölgesinde bir hayvan sürüsünde şap has- talığı görüldüğünü açıkla- dı. Tanm Bakanlığı, Ma- yenne bölgesinde bulu- nan bir çiftlikte tespit edi- len ilk şap vakasından son- ra, sürüde bulunan 114 hayvanın derhal kesilerek yakıldığını bildirdi. Krizin büyümesiyle In- giltere'nin Avrupa'da bir karantinaülkesi haline dö- nüştürülmesi eğilimi de belirginleşiyor. Pek çok ülke, Ingiltere'den gelen uçak yolculannı ilaçlaya- rak gümrükten geçirirken konuyla ilgili tepkilerini açıkça ortaya koyan lr- landa Cumhuriyeti Hükü- meti Tanm ve Hayvancı- lık Bakanı Hngb Byrne, Ingiltere için "Avrupa'nın cüzzamhsr tanımlama- sında bulundu. tngiltere'de 500 bin ko- yunun daha imhası söz konusu. Şap hastalığı va- kalarına 183 farklı çift- likterastlananIngiltere'de şu ana kadar imha edilen hayvan sayısı da 116 bi- ne ulaştı. Uzmanlar, 40 bine yakın hayvanın da imha edilmesinın karar- laştınldığına dikkati çe- kiyorlar. Hükümet, son olarak, hastalığa yakalan- dığı sanılan yabandomuz- lannın ıtlafı için ordudan yardım istemeye hazırla- nıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle