Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 ŞUBAT 2001 SALJ CUMHURtYET SAYFA
HABERLER
Muhalefet partileri, devletin zirvesindeki bunalımdan koalisyonu sorumlu tuttu
'Hükümet sistemi takadı
9
MHP LİDERİ BAHÇEIİ:
Devlet geleneği
sarsılmamalı
• Türkmenistan gezisinde bulunan
MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yar-
dımcısı Devlet Bahçeli, devlet geleneği-
ni sarsabilecek davranışlara girilmesinin
doğru olmadığını belirtti.
AŞKABAT / ANKARA
(Cumhnriyet) - MHP Genel
Başkanı ve Başbakan Yardım-
cısı DevletBahçeli, devlet gele-
neğini sarsabilecek davranışla-
ra girilmesinin doğru olmadı-
ğını belirtti.
Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakraa-
koğju, gelişmelerie ilgili olarak Bahçeli'yi tele-
fonla bilgilendirdi. MHP Grup Yönerimi, acil
olarak Meclis'te toplanırken MHP'li bakanlar
uzun süre Devlet Bakanı ŞuayipÜşenmez'ınma-
kam odasında bunalımı değerlendirdiler.
Türkmenistan gezisinde bulunan MHP'li ba-
kanlar ve parti yöneticileriyle toplanü yapan
Bahçeli, Tûrkiye'ye dönüp dönmemeyi taruştı.
Bahçeli, 'krizin armanacağı' gerekçesiyle gezi-
ye devam etme karan aldı. Sezer'in konuşması-
nı 'devlet geleneğine' aykın bulan Bahçeli,
"MGK toplanüsmda gündem dışmda herhangi
bir değerlendirmeye prilmesi doğru obnamtşür.
Sayın Başbakanımızın her perşembegûnü Cum-
hnrbaşkam ile olağan görüşmeleri vardır. Şayet
Cumhurbaşkanımız hükümetin işteyişivle ilgili
bir bilgi edmmeyi arzuluyorsa perşembe gûnü
yapıbnakta olan görûşmeleri iyi değeriendirebi-
Br. Bunun dışında devtetimizin gekneğini sarsa-
bilecek davraıuslara ginnek çok doğru olmuyor
kanaatindeyinT dedi. MHP kurmaylan, buna-
lımla ilgili yorum yapmaktan kaçınırken bazı
MHP'liler, Sezer'in uslübunun doğru ohnadığı-
nı, ancak Başbakan Ecevit'in de toplannyı terk
etmemesi gerektiğini dile getirdiler.
DSP'de kriz saskınlığı
'Ersümer'e sahip
çıkmamalıydık'
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Köşk- hûkûmet restleş-
mesi, DSP içinde de şaşkınlık-
la karşılandı. Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer'in 'üslu-
bu' eleştiri konusu olurken
DSP kulislerinde "Enerji Bakanı Cumhur Er-
sümer'in istifa etmesi gerekirdL Ona sahip çık-
maya devam edersek başımıza daha büyüksıkm-
nlar geHr" değerlendırmesi yaygınlaştı.
Başbakan Bûlent Ecevit'in Cumhurbaşkanı
Sezer'le tartışarak MGK toplantısmı terk etme-
si partisinde çeşitli degerlendiımelere yolaçtı.
DSP'liler, 'Sezer'in üslubuna' tepki gösterdi.
Bu atmosferde Cumhurbaşkanı 'nın görev süre-
sinin kısaltıhnası ve yetkilerirün kısıtlanmasma
dönûk anayasa değişikliğinin ivedilikle TBMM
gündemine taşmabileceği bildirildi. Bazı
DSP'liler ise, Çankaya-hükümet kavgasını tır-
mandırmarun sakıncalanna dikkat çekti. DSP
kulislerinde, Cumhurbaşkanı Sezer'in Ersü-
mer'in yanı sıra Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Hüsamettin Ozkan'ı da hedef aldı-
ğının altı çizildi ve 'Ersûmer'e kalkan olunma-
smın sakmcaian' vurgulandı.
DSP'li Adalet Komisyonu Başkanı Emin
Karaa, olayın çok üzücü olduğunu söyledi.
Karaa,u
Bu hükümet ekonomik prograrnmıyü-
rörmek için olabildiğince çaba gösteriyor.Odön
veriyor. Çıkabitecek pek çok krizin önûne böy-
le geçUdr
1
dedi.
ANKARA/tSTAN-
BUL (Cumhuriyet) -
Muhalefet partileri, dev-
letin zirvesinde, genso-
ru görüşmelerinden bir
gün önce tırmanan bu-
nalımdan iktidan so-
rumlu tuttu. DYP yöne-
ticileri, "Fazla ahngan
olan Ecevit'in çekilme
zamanıgekfi" derken ta-
raflan dikkatli olmaya
çağıran FP yönetimi,
"iktidann demokratik
yoüaria gitmesi gerekti-
ğuıi" vurguladı.
DYP'nin "ekonomide
• "îcra, yargı ve yasamayı baskı altına alırsa sistem tıkanır" diyen
DYP lideri Tansu Çiller, icranın, gündemdeki dosyalan yargıya
göndermemek için direndiğini, Meclis'te parmak hesabıyla
suçlama ve aklama yapıldığını belirterek dosyalann bağımsız
yargıya gönderilmesini istedi.
çökfintüye neden olan
EVtF reçetesine tesüm ol-
duğu gerekçesiyle" hü-
kümet hakkında verdiği
gensorunun öngörüşme-
si, bugün TBMM Genel
Kurulu'nda yapılacak.
Partilerin "ekonomi he-
saplaşmasına" hazırlan-
dığı sırada patlak veren
bunalun, Meclis'te tan-
siyonun erken yüksel-
mesine neden oldu.
Krizi, îstanbul Sanayi
Odası'nı ziyareti sırasın-
da gazetecilerden öğre-
nen ÇiDer, icramn kendi
sınırlannı bilmesi ve bu-
nu aşmaması gerektiği-
ne dikkat çekti. Devletin
tepesinde kavga olması-
m anlamanm mümkûn
olmadığını kaydeden
Çüler,"Bubirdevletkri-
zidir. En ohnadık mesete-
ler için bu terimi kıdla-
nanlar, asıl devlet krizini
kendüeri yapryoriar. Ic-
ra, yargı ve yasamayı
baskı altına ahrsa sistem
ANAP ÇOZUMDEN YAJ\A
Ydmazyorum
yapmaktan
kaçındı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu)
ANAP'ta, Cumhurbaş-
kanı Ahmet Necdet Se-
zer ile Başbakan Bü-
lent Ecevit arasmdaki
gerilimin 'diyalogla' çözûhnesi görü-
şü ağırlık kazandı. ANAP Genel Baş-
kanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut
Yıbnaz'm akşam saatlerinde topladı-
ğı başkanlık divanında, krizin çözümü
için Çankaya Köşkü ile diyalog aran-
ması değerlendirmesi yapıldı.
Yılmaz, Bakanlar Kurulu'nun ardın-
dan, başkanlık divanını topladı. Top-
lantı öncesinde gazetecilerin sorulan-
nı, "Bugün 4 kez açıklama yapıldı, bu
yeter" diye yanıtsız bırakan Yıbnaz,
toplantı çıkışında da herhangi bir de-
ğerlendirme yapmadı. Yaklaşık 1.5 sa-
at süren toplantıda krizin çözümü için
Köşk'le hükümet arasında diyalog
aranması, devletin zirvesinde "küs-
künlük oiamayacağt" değerlendirme-
si yapıldı. Toplantıda, parti olarak
"krizin nrmandınlmamasına" dönük
bir strateji izlenmesi benimsendi.
ANAP'uı bugün yapılması planlanan
grup toplantısı 'ortanun durulmasını'
beklemek amacıyla yarına bırakıldı.
Krizi, Îstanbul Sanayi OdasTnı ziyareti sırasmda öğrenen DYP lideri
Tansu Çiller, icranın kendi smırlannı bilmesi gerektiğine dikkat çekti.
'Sorunlar Meclis'te çözülmeli'
ANKARA/İSTANBUL (Cum-
huriyet) - Cumhurbaşkam Ahmet
Necdet Sezer ile Başbakan Bûlent
Ecevit arasında Milli Güvenlik
Kurulu (MGK) toplantısında ya-
şanan gerginlik konusunda uz-
manlar ve toplumun çeşitli kesim-
lerden değişik yorumlar yapıldı.
Anayasa hukukçusu Prof.
Mûmtaz Soysal, seçilmişlerin
atanmışlann önünde tartıştığını
belirterek "Meclis gruplannın
içinde çözûhnesi gereken sorunlar
böyle ohnadık yerterde patlak ve-
riyor. Gruplardan ses çıknuyor.
Kendilerini liderleri atadığı için
gruplardan ses çıknuyor. Cum-
hurbaşkamnı da biz atadık, her
şey bizim istediğuniz gibi olacak
zannettikr. Böyle obnadı, mesele-
nüı özü budur" diye konuştu. Soy-
sal. "Şimdi Cumhurbaşkanı'nın
görevidir. Yeni bir tarih verir, da-
vet yapar. Bu ayın sonuna kadar
MGK toplanır" dedi.
Eski Anayasa Mahkemesi Baş-
kanı YektaGûngörOzden, Ecevit
ve Sezer'i yakından tanıdığmı
anımsatarak "Benim için ashnda
bunlar Türkrye gündeminde izle-
mekten ûzüntû duyduğum, bir va-
tandaş olarak derinden yaralan-
dığımolayfar.İkikişiyidegözönü-
ne aldığun zaman bunlan da ka-
çmıhnaz doğal buluyorum" diye
konuştu.
Eski Cumhurbaşkam Süieyman
Demirel, toplantıda yaşananlan
üzüntüyle karşıladığını ve bunun
emsali bulunmadığını kaydetti.
Demirel, "Sanryorum Id Sayın
Cumhurbaşkanı da Saym Başba-
kan da ne olduğunu çok iyi bilme-
diğhn, ama içeriği ne olursa olsun
böylece vuku buhnuş bir olayın en
kısa zamanda tamirini yapacak-
lar" dedi.
Emekli büyükelçi Gûndüz Ak-
tan ise Cumhurbaşkanı ile hükü-
met arasuıda Cumhurbaşkanı se-
çiminden bu yana bir gerilim ya-
şandığını belirterek "Kamuoyu-
nun önûne böyiesine çıknuş bir ko-
nu ancakkamuoyunun hakemüği-
ne başvurularak çözülebiMr. Bu-
nun da kolay olabileceğini sannu-
yorum. İstifa müessesesinin girme-
diği bir demokraside yaşıyonız"
diye konuştu.
Türk-lş Genel Başkanı Bayram
Meral, devletin zirvesinde yaşa-
nan krizin Türkiye'yi ekonomik
göstergeler ve siyasi istikrar açı-
sından etkilediğini belirterek
"Devieti yönetenJerin görevi kriz
yaratmak değil, kriz çözmektir''
dedi. DİSK Genel Başkanı Süiey-
man Çelebi, yaptığı yazılı açıkla-
mada Cumhurbaşkanı'nın davra-
nışını, siyasete yeniden güven ka-
zandnmaya yönelik bir adım ola-
rak değerlendirdi.
Devletin zirvesindeki krizde
halk, Cumhurbaşkam Sezer'inya-
nında yer aldı. MGK'de yaşanan
krizin kamuoyuna yansımasından
sonra gazetemizi telefonla arayan,
faks ve elektronik postayla tepki-
lerini ileten yurttaşlar, Sezer'in,
ülkemizin ve halkımızın çıkarla-
nnı savunduğunu, bugüne dek uy-
gulamalanmn ortada olduğunu
vurgulayarak kendisini destekle-
diklerini belirttiler.
ükanır. tcra muhalefeti
susturmak isterse kar-
maşa başjar. Herkes ken-
digörevini bflecekve ora-
da kalacak" diye konuş-
tu. lcranm, gündemdeki
dosyalan yargıya gön-
dermemek için direndi-
ğini, Meclis'te parmak
hesabıyla suçlama ve
aklama yaptığını anlatan
Çiller, dosyalann ba-
ğmısız yargıya gönderil-
mesini istedi. "Medis'in
yenilenmesi lazun" di-
yen Çiller, icramn yargı
üzerinde baskı kurma-
sından yakınarak hiçbir
demokraside, bir savcı-
nın, yolsuzluklann üze-
rine gittiği için kamuoyu
önünde başbakan tara-
findan baskı altma alın-
madığını savundu.
DYP Grup Başkanve-
kili Turhan Güven, ge-
lişmelerden Ecevit'i so-
rumlu tutarak hüküme-
tin Sezer'de umduğunu
bulamamanın telaşını
yaşadığmı savundu. Gü-
ven, "Cumhurbaşkanı
DDK'yi çahştinrken
anayasadan getenyetkisi-
nikuDamyor. Süanü, hû-
kûmet yetküilerinin bir
gergüüik potitikası içinde
Cumhurbaşkanı'na bazı
şeyleriyaparmakisteme-
lerinden kaynaklanıyor.
Cumhurbaşkanı siyaset-
te yeni olabinr ama hu-
kukçu künhği içinde böy-
le düşünmesi çok doğaL
Arkadaşım olduğu için
de gurur duyanm."
FP Genel Başkan Yar-
dımcısı Veysel Candan
ise devlet doruğundaki-
lerin birbirlerine daha
dikkatli davranması ge-
rektiğini belirtti.
FP Genel Başkanı Re-
cai Kutan, FP Genel
Merkezi'nde düzenle-
diği basın toplantısında,
MGK toplantısı ve son-
rasında yaşanan
gelişmeleri değerlendir-
di. Ecevit ile be-
raberindeki bakanlann
MGK toplantısmı terk
etmesinin bugüne kadar
benzeri yaşanmayan bir
gelişme olarak merak
uyandırdığmı belirten
Kutan, "MGKtte,geçen
dönemlerde de saatlerce
süren sert tarnşmalar
olduğunu bir siyasi o-
larak yakından bih'yo-
rum. Tarihinüzde ilk de-
fa MGK'deki böylesine
bir tarnşma kamuoyuna
intikal etmiş durum-
dadır. Türkiye'nin en
ckkh' proUemi ekonomik
sıkıntılardır, ekonomik
krizdir. Böylesine bir kriz
döneminde böylesine o-
laylar cereyan ediyor"
dedi. Bu ihtilafın ilerikı
günlerde ekonomiyle il-
gili çeşitli sıkrntılar ge-
tireceğini savunan Ku-
tan, "Ben,üzükrekifade
ediyorum ki bu olay,
kasun ayı krizinden daha
bûyûkbir krize sebebiyet
verecektir" dedi.
IRMIKIAYDIN ENGÎN aengin@doruk.nettr
Biliyorum, "Memleket bu haldey-
ken, Ankara'da toz dumandan göz
gözü görmezken, sen tutup fıkra mı
anlatıyorsun" diyeceksiniz.
CHsun. Yıne de fıkralar anlataca-
ğım.
Ne yani, siz, Milli Güvenlik Kuru-
lu'nun tarihindeki en kısa ve en ilginç
toplantısı üstüne biryazı mı bekliyor-
dunuz?
Siz bilirsiniz. Ben yine de fıkralar
anlatmayı yeğliyorum.
Hayır, bu satırlar yazılırken henüz
toz duman dağılmamıştı, kimin kime
ne dediği belli olmamıştı; Cumhur-
başkanının "birbabanın evladına bi-
te söylemeyeceği" sözlerinin ne ol-
duğunu hâlâ öğrenmiş değiliz; o yüz-
den olup biten üstüne yazı döktür-
mek zor, en azından riskli olduğu için
değil.
Nasıl olsa birkaç saat sonra toz du-
man aralanır; bu Tırmık'm yayımlan-
dığı yannki (bugünkü) Cumhuriyet'te,
olay aynntısıyla yer alır.
Yani benim canım nedense bugün
fıkra aniatmak istiyor. Öyle de yapa-
cağım.
Fıkralar... Uysa da Uymasa da...
Buyrun: Fıkralar. Uysa da uymasa
da...
• • •
Oğlan avludan seslenmiş:
- Baba, hırsız yakaladım...
- Buraya getir...
- Gelmiyor baba...
Baba ne desin:
- Bırak öyleyse gitsin...
Oğlandan yine cevap gelmiş:
- Gitmiyor baba...
Ortada hırsız var. Ne geliyor (siz
"ne mahkemenin önüne çıkıyor" di-
ye anlayın) ne gidiyor (siz "istifa edi-
yor" diye anlayın).
Peki bu durumda baba ne yapsın?
•••
Bektaşi babası, küfürbaz derviş
Mehmet'in ağzına bir bakla koymuş.
Derviş Mehmet, tam küfrü basmak
üzere baklayı avucuna alacakken
Baba Erenler'in öğüdü aklına gelir,
susarmış.
Bir gün, sağanak yağmur attında
yürürlerken birevın kapısından çıkan
bir kadın onlan durdurup rica etmiş:
- Baba ErenlerAllah nzası için biri-
ki dakika bekler misiniz?..
Kadının bir derdi vardır hesabıyla bi-
zimkiler sağanak altında beklemeye
başlamışlar. Nelerden sonra kadın ye-
niden kapıda belirmiş:
- Tamam Baba Erenler, demiş. Ar-
tıkgidebilirsiniz Tavuğu kuluçkayaya-
tinyorum, kapıda Bektaşi külahlı bir
baba durursa civcivler tepeli çıkarde-
dilerdide...
Baba erenler, yüzünden akan yağ-
mur sulannı eliyle silip dervişine dön-
müş:
- Derviş Mehmet, demiş. Çıkarulan
ağzından baklayı...
Baklayı ben de ağzımdan çıkaraca-
ğım ama Türk Ceza Kanunu'nun, TB-
MM'nin, hükümetin manevi şahsiyeti-
ni tahkir, terzil ve tezyif etmeye kalkı-
şanlardan koruyan 159. maddesi var.
Neme gerek. Ben fıkra anlatmayı
tercih ediyorum...
• • •
Okyanusa açılmak üzere olan kap-
tanın, üç tayfa açığı varmış. Oraya bu-
raya haber salmış ama bulamamış.
Tam demir alacağı sırada üç kişi çıka-
gelmiş. Kaptan, adamlan tayfa yazıp
işe alacak ama birtanımak istemiş. Ne
gibi hünerteri, marifetleri olduğunu sor-
muş.
Biri "Ben görûrüm efendim'öemiş;
"Ben, çok uzaklan görûrüm". Eh, açık
denizde keskin gözlü tayfa işe yarar.
Almışişe.
Öteki "Ben efendim" demiş, "Ben
duyanm. Olmadık sesleri duyanm
ben". Eh açık denizde, karanlıkta, göz
gözü görmezken keskin kulak işe ya-
rar. O da alınmış işe.
Sonuncu boynunu bükmüş, "Valla
kaptan", demiş; "Benim pek birmari-
fetim yok. Benim canım sıkjlır". Kap-
tan bu acaip marifet sahibini sepetle-
mek istemiş ama ötekiler "Biz birbin-
mizden aynlmayız" diye bastınnca,
onu da işe almış.
Gemi açılmış, okyanusta günler
geçmiş. Bir gün kaptanın aklına gel-
miş, işe aldığı üçlüyü çağırtmış. Birine
dönmüş:
- Sen, demiş. Çok iyigörûrüm, de-
miştin. Bak bakalım ne görûyorsun?
Bizimki gözlerini uçsuz bucaksızok-
yanusun ufkuna dikmiş; bakmış bak-
mış, ardından konuşmuş:
- En az 4000 mil açıkta bir adada,
bir kannca, bir buğday tanesini bir te-
peciğe doğrurteleyenekç/kannayaça~
lışıyor....
Kaptan içinden bir "Ya satwr"çekip,
ötekine dönüp sormuş:
- Peki sen ne duyuyorsun baka-
lım?..
Keskin kulak, şöyte bir uzaklan din-
leyip başlamış:
- Arkadaşın dediği kısmen doğru.
4000 mil değil, dalga seslehne bakılır-
sa 4250 mil uzakta. Sonra, ada değil
yanmada. Kannca olduğu doğru ama
itelediği buğday değil arpa tanesi...
Kaptan bir "Ya sabır" daha çekip so-
nuncuya dönüp sormuş...
- Senin marifetin neydi bakalım?
Bizimki yüzünü sıkıntıyla buruşturup
yanıtJamış:
- Benim canım sıkılır demiştim,
efendim... Benim işte bu heriftere fe-
na halde canım sıkılır...
POLTIİKA GÜNLÜĞÜ
HtKMET ÇETİNKAYA
Bunalım
Gerçekten Ahmet Necdet Sezer, MGK toplan-
tısı öncesi terbiye sınırlannı aşan, devlet gelenek ve
göreneklerini çiğneyen bir konuşma mı yaptı?
Başbakan Bûlent Ecevit, Çankaya Köşkü'nden
çıkıp Başbakanlığa geldi. Ardından önemli bir açık-
lamada bulundu:
"Son derece üzücü bir olaydı. O durumda orada
kalmaya devam edemezdim..."
Acaba bu üzücü olay neydi?
Ecevit, orasını açıklamadı!..
Sadece şunu söyledi:
"Şimdi tartışmalara, aynntılara girmiyorum..."
Ecevit, konuşmasında 'üzücü' olayın altını çizer-
ken de Sezer'in 'devlet gelenek ve göreneklerini
çiğnediğini' belirtmekle yetindi...
Türkiye, cumhuriyet tarihımizde ilk kez bir 'yarg'-
cı' Çankaya Köşkü'nde gördü...
Ahmet Necdet Sezer, kısa bir sürede kamuoyun-
ca benimsendi... Sezer'in çağdaş ve demokrat ki-
şiliği sağdan sola tüm kesimlerce sevildi, sayıldı...
Çünkü dürüsttü!..
Hiç kirlenmemişti!..
llkelerinden ödün vermiyordu!..
21 yridır "Atatürk inkılaplan" diyoriardı. O, bunu
yeniden "Atatürk devrimleri" olarak değiştirdi. Ki-
mimiz alkışladık, kJmimiz kızdık!.. Sonunda bir orta
yol bulduk: "Halk çocuğu!"
Toplum Ahmet Necdet Sezer'i yakından izliyor,
Türkiye'nin aydınlığa açılan yolunda onu bir ön-
der olarak görüyordu...
Siyasi erk bundan büyük rahatsızlık duydu!..
önce YÖK Başkanı Kemal Gürüz Çankaya'ya ta-
vır aldı. Baktı ki pabuç pahalı, vazgeçti. Ardından
Ecevit, atağa geçti...
Ipler çoktan kopma noktasına gelmişti!..
Ecevit'i yakından tanıyanlar bılır. Kendi doğrulan
vardır. O doğrulardan ödün vermez. Hatayı kabul
etmez. Düşuncelerine karşı çıkanlan sılindır gibi ez-
er geçer...
Ecevit, bu kez karşısındakinin bir hukuk insanı
olduğunu unuttu!..
• • •
Başbakan Bûlent Ecevit tartışmayı da hiç sev-
mez!..
Bugün DSP grubunda hangi konu tartışılır, hangi
milletvekili Hüsamettin Özkan'dan izin aimadan
birgörüş açıklayabilir?
Üç-beş kişiyle sınırlıdır!..
Ecevit'in bu alışkanhğı yıllardır sürüyori..
Yıllarca muhalefette kalmış Ecevit, sıkışınca kaç-
mayı bir ilke haline getırmemiş mıdir?
1975 yıhnda CHP-MSP koalisyonunu Kıbns Ba-
nş Harekâtı'ndan sonra bozan, meydanı Necmet-
tin Erbakan, Süieyman Demirel ve Alparslan Tör-
keş'e bırakan MC hükümetinin kurulmasına olanak
sağlayan, Ecevit'ten başkası değıldir...
1979'da 'kısmi senato seçimleri'nde yenik dü-
şen Ecevit, hükümetten çekilirken bir demokrasi ör-
neği mi sergilemişti, yoksa kaçmış mıydı?
Ecevit'in bunalımla ilgili açıklamalannı dün tele-
vizyon ekranlannda izlerken hasta ve yorgun yü-
zünde yıllann eskitemediğı 'çelişki çizgilerini' gör-
düm, kırk yıl önceki inatçı kişilığinin hiç değişmedi-
ğini fark ettim...
Bugün bir hükümet düşünün ki askerie, yargıyla,
halkla, muhalefetle kavgalı!..
Bir başbakan, gerekçesi ne olursâ olsun, Milli
Güvenlik Kurulu'nu bakanlarla birlikte terk edemez!..
Bu hükümet istifa etmelidir!..
Çünkü hükümet, Çankaya'yı şöyle görüyor
"Ahmet Necdet Sezer'i o makama ben getirdim
ve benim önüne koyduğum herşeye onay verme-
lidir..."
Yoksulluğun giderek arttığı Türkiye'de bugün "de-
diğim dedik" diyen bir başbakan ile Çankaya Köş-
kü'nde oturan ve topluma umut veren bir Cum-
hurbaşkanı var...
Sanınm çelişkinin temelınde bu yatıyor...
• • •
Yaşanan olaylann perde gensinde Cumhurbaşka-
nı Sezer'in Devlet Denetleme Kurulu'na yazdığı
mektup ile hükümet üyelerine dek uzanan bazı ıd-
dialar bulunuyor...
Bugüne dek kamu bankalan (Ziraat, Halk ve Em-
lak Bankası) denetlenmiyordu...
Bu bankalarda büyük çapta usulsüzlük yapıldığ
bir gerçek mi değil mi?
Işin ilginç yanı, Başbakan Ecevit'in kamu banka-
lanndakı usulsüzlüklerin üzerine gidılmemesi için
çaba harcadığı da biliniyor...
Ankara'da kulislerde konuşulanlar ise daha il-
ginç...
Denryor ki:
"Sayın Sezer MGK öncesi yaptığı konuşmadan
sonra Hüsamettin özkan ayağa kalkıp şöyle konuş-
muş:
- Sizi biz seçtik, böyle konuşamazsınız."
Ardından Ecevit ve diğer bakanlar toplantı salo-
nunu terk etmiş!..
Devlet Denetleme Kurulu müfettişleri Halkbank,
Ziraat Bankası ve Emlakbank'ta inceleme yapariar-
ken, Çankaya'da bunalım çıkanlması bilerek mi
yaratıldı?
Bize kalırsa hükümet istifa etmelidir!..
Görülen o ki hükümetin böyle bir niyeti yok!..
hikmetcetinkaya(» cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Adalet Bakanı Hikmet Sarni Türk:
Özbek, bilirfdşüerin
değiştirilmesini istemedi
ANKARA (Cumhu- mak istediğiniz deği-
riyet Bürosu) - Adalet şikükJere sert bir şeldl-
Bakanı Hikmet Sami de karşı çıkuğı beKrti-
Türk, Jandarma Genel lhor. Böyle bir görüş-
Komutanlığı Harekât me oldu mu" sorusu
Başkanı Tümgeneral üzerine Türk, "Enerji
Osman Ozbek'in y ap- konusu DGM için yeni
tığı ziyaret sırasmda, bir konudur. O neden-
"Beyaz Enerji" soruş- lehazırhksoruştunna-
turmasında, bilirkişile- sı sırasmda da cumhu-
rin başlangıçtan beri riyetsavcılanbazenbi-
görevi yürüttüklerini. lirkişiye baş>'urma ge-
değişikliğingörevinak- reği dujmaktadıriar.
samasına yol açabilece- Usul kanunlanmıza
ğini söylediğini kaydet- göre bir konuda daha
ti. Ankara'da bir sergi- önce görüş açıklanuş
nin açılışını yapan Ba- olmak hâkimfcr için
kan Türk, gazetecilerin ret sebebidir. Bihrkişi-
sorulannı yanıtladı. ler de hâkimlerin red-
"Tümgenera Ozbek'in, di sebepleri ile redde-
bihridşi heyetinde yap- dilebiiir" dedi.