26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 ŞUBAT 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA 17 Kapalı açıklama Yenilenen futboJ maçlannın naklen yayın ihalesini alan Digitürk-Atlas Yayıncılık, maçlann yayınını Kablolu TV'deki Atias'ın yan kuruluşu Işık TV'ye bırakmıştı ve fakat maç başlarken yayın kesiliyor ve görüntü digital ortama aktanlıyordu. Türk Telekom da bir alt yazıyla "Işık TV'nin yayın kesintisi uydu alışından kaynaklanmaktadır" diyerek Kablolu TV abonelerini bilgilendiriyordu... Türk Telekom'dan bu konuda bir açıklama geldi ve "Kablo TV sisteminden iletilen Işık TV program kanalının 2 Şubat 2001 tarihinden itibaren cuma, cumartesi ve pazar günleri ara ara belirli saatlerde yayınının kesildiği tespit edildiğinden, şirketimiz ve Işık Radyo ve Yay. Aş. arasında imzalanan sözleşmenin ilgili maddeleri geregince adı geçen yayın kuruluşuna gerekli uyan yapılmışör" denildi. Ne denildiği tam anlaşılamayan bu açıklamadan sonra Kablolu TV'deki Işık TV'nin yayını tümüyle kapandı. EtefctroniK poste denizsomfeumhuriyeLconUr T«fc 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - ABD, Bağdat'ı insani amaçlarta bombalamış... "Bomba gibi gerekçel" I çine sindiremediği konulan bir yandan "mem- leketin istikran" öte yandan "koalisyonun ik- tidan" için kararlı bir şekilde sineye çeken Başbakan Bülent Ecevit, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i terbiye sınııiarı dışına çık- makla suçlayıp Milli Güvenlik Kurulu topiantısını terk ederek arada birsözünü ettiği "devlet krizi"ni bu kez gerçekten yaratmış oldu... Başbakan'la Cumhurbaşkanfnın arasının hukukun üstünlüğü konusunda "limoni" olduğu epeydir bili- niyordu ama böylesi pek beklenmiyordu... Cumhuriyet tarihinde ömeği görülmemiş "kriz'in nedenleri, bu satırlann yazıldığı saatlerde bilinmiyor- du ama kulislerden sızan bilgiler "yolsuzluklar" ko- nusunda yoğunlaşıyordu; Sezer, Ecevit'i kamu ke- siminde yaşanan yolsuzlukları örtbas etmekle, bu konuda başlatılan denetimi engellemekle, anayasaya uymayıp yasama ve yargıyı baskı altına almakla suç- luyor ve bazı bakanlann istifasını istiyordu. An kovanı Ecevit'in nezaketi kadar dürüstlüğü de kamu- oyunda kabul görmüş bir gerçektin "yara"sı olma- dığı için gocunmaması gerekirdi... Sezer'in de dürüstlüğü ve nezaketinden kuşku duyulmamakla birlikte böyle bir eleştiri Ecevit'e ni- ye ağır gelmiş olabilir? Koalisyon hükümeti yolsuzluklann üzerine gidiyor gibi görünse de kamuoyundaki bir başka kanıya göre fiziki yorgunluğu televizyon ekranlanna kadar yansıyan Ecevit artık, çevresinden yayılan ve bazı bakanlann adının kanştıgı yolsuzluk iddialannı gö- remiyon üstelik güven duyma ve dürüstlük konusun- da halkın ilk tercihi yıllar sonra Çankaya Köşkü'nde toplanıyordu da onun için mi? Cumhurbaşkanı Sezer, kamu bankalan ile hor- tumlanan bankalann son 20 yılını inceletmek üzere Devlet Denetleme Kurulu'nu görevlendirirken hiç kuşkusuz kamuoyunun desteğini arkasına almıştı. Ecevit'in bu çalışmayı canı gönülden destekleme- si gerekirken "denetimin denetimi yapılmak isteni- yor" diye alınganlık göstermesi düşündürücüdür... Görev sıralanna göre numaralandınlmış cumhur- başkanlanndan sekizincisi Turgut Özal'ın, doku- zuncusu Süleyman Demirel'in çalışmasına gerek göımediği Devlet Denetleme Kurulu'nun devreye girmesi "dürüst" Ecevit'i rahatsız etmemeliydi... Zirvedeki krizin gerçek nedeni; siyasette kanlı bı- çaklıyken, birbirleri hakkında ağza alınmayacak söz- lersöytemişken devtetin en tepesindeki kottuklan pay- laştıklarında Kenan Evren'in Turgut Özal'la, Turgut özal'ın Süleyman Demirel'le, Süleyman Demirel'in MesutYrimaz'la sarmaş dolaş olup büyük bir uyum içinde çalışmalannda yatabiiir. Sezer, an kovanına çomak sokmuş olabilir! SESSÎZSEDASIZ(t) NURÎKURTCEBE Türtıanlılar YCHP'de toplanıyor Başörtüsü ile türban arasındaki farkı; türbanın siyasal bir sembol olduğunu; türbanı bağlama biçimlerinin tarikatlara göre değiştiğini bilmeyen kalmadı... Istanbul'un sosyal demokratlar açısından önemli ilçelerinden birinde, bir süre önce Cumhuriyet Halk Partisi'ne türbanlılann üye kaydedildigi bilgisi geldiği zaman doğrusu inanmak istememiştik... Başörtüsü ile türbanın karıştınlmış olabileceğini düşünüp üstelemiş fakat ilçe üyeliğine alınanlann "cami önlerindeki eylemciler gibi" türbanlı olduğu iddiasıyla yüz yüze kalmıştık... İlçe yöneticilerine telefon açıp sormuş ve Cumhuriyet Halk Partisi'ne türbanlı üye kaydedildigi yolundaki bilgiler için "asılsız iddialar" yanıtını almıştık... Yazmamıştık fakat iddialar devam edince bu kez de Cumhuriyet Halk Partisi'nin Istanbul il yöneticilerinden birine türbanlılar konusunu sormuş ve aynı yalanlamayla karşılaşmıştık... Yine yazmamıştık... Ne ki geçen hafta, Yeni Cumhuriyet Halk Partisi (YCHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, "asılsız iddialaTı yalanlayan Istanbul'daki parti yöneticilerini yalanladı! ıstanbul'da 26 yaşın altındaki gençlerin partiye katılımı için düzenlenen törende, türbanlılan temsil eden bir genç kıza YCHP rozetini kendi elleriyle taktı... Kutlanz... Inşallah, Allah tamamına da erdirir ve YCHP'nin iktidannda "türban zulmü"ne son vermeyi Deniz Baykal'a nasip eder, amin... 17 Şubat 1926'nın Aıusuıa TBMM'ye Açık Mektup Prof. Dr. TÜRKAN SAYLAN ÇYDD Genel Başkanı Sayın ve değerii milletvekil- lerimiz, Son yıllarda, bu ülkeye ve Türkiye Cumhuriyeti'ne coş- ku ve tutkuyla bağlı yurttaş- lar olarak, TBMM'nin, üyele- rinin bitçoğunurryaniış ve ya- kışıksıztutumlan sonucu, hal- kın gözünde değer ve güven yitirmesini büyük bir acı ile karşılıyoruz. TBMM, bizim en büyük de- ğerimiz ve baş kurumumuz- dur. Mustafa Kemal Ata- türk'ün önderliğinde, ulusu- muzun en önemli başansı ola- rak ortaya çıkan bu kurum, ül- kenin her köşesinin seçilmiş temsilcilerini, yani halkımızı bağrında taşıyan bir hazine- dir. Unutmayalım ki, Kurtuluş Savaşımız ve Aydınlanma Devrimimiz, en zor koşullar- da, TBMM'mizin variığı ve ka- rarlılığı içinde gerçekleştirildi. Yeryüzündeki ülkelerin he- men hiçbirinde, böylesi mec- lis kararlarıyla yürütülen bir kurtuluş savaşı ve devrim ol- mamıştır. Oysa aklın, bilimin ve sağduyunun ışığını gören büyük önder, atttgı her adım- da, birbirinden çok, amaçok farklı kesimlerden gelen mil- letvekillerinden oluşan mec- lisin, her aşamada iznini alma- yı sabır ve kararlılıkla sürdür- dü, çünkü uiusun istenci ve onayı her şeyin üzerinde önem taşıyordu. Birinci ve Ikinci Meclis'in öyküsünü anlatan kitaplar he- pimize örnek olmalıdır. Cum- huriyetimizin ilk meclislerin- deki köylü, kentli, molla, as- ker, birbirinden çok farklı in- sanlann ortak yanı, yurtse- veriikleri, dürüstlükleri ve say- gınlıklarıydı. Bugünkü Türki- ye, onlann attıklan sağlam te- meller üzerinde duruyor. TBMM, son 15-20yıldane- den böylesine güven yitirdi ve bunu sürdürüyor? Vekil- lerimiz arasında birkaç uyum- suzun yanlışlıkları hepsinin suçlanmasına mı yol açıyor? Acaba, böylesine genel bir kanı ve kamuoyu oluşumu haksızlık mı? Sayın milletvekilleri, son yıl- larda TV'de, sizin yemin tö- renlerinizi, TBMM'deki ko- nuşmalarınızı yakından izli- yor; görüntünüzü, jest ve mi- miklerinize, ses tonunuza ve vurgulamalannıza dek izliyo- ruz. Keşke zaman zaman siz de kendinize ya da tüm Mec- lis'e aitTV bölümlerini gözden geçirebilseniz, kendinize bir ayna tutabilseniz... 20. yüzyılın en büyük ve ka- lıcı devrimini geliştirmiş bir uiusun 21. yüzyılın eşiğinde bir milletvekili olmak size bü- yük sorumluluklar getiriyor. Bu nedenle, çok daha çağdaş görüntüde ve davranışlar için- de olmalısınız, çünkü özel alandan kamu ve devlet ala- nına geçmiş ve isteyerek do- ğal davranma özgüriüğünü- zü kısıtlamış bulunuyorsunuz. Artık, köyünüzde, kasabanız- da olduğu gibi beli tabanca- lı olamazsınız, içgüdüleriniz- le değil, Meclis'in kurallarına göre hareket etmeiisinız. Kav- gaya, yumruklaşmaya değil, saygı kuralları içinde var ol- maya uyum sağlamalı, tam bir örnek insan olmalısınız. Siz bütün bunlan bilerek aday oldunuz ve seçildiniz. Mikrofona geçince, seçme- ne selam olarak, yaptığınız içeriksiz, ilgisiz konuşmalar veyıkıcı eleştiriler, inanın, baş- ta seçmenleriniz olarak in- sanları sizden, partinizden, güvenilirlikten uzaklaştırıyor. Artık kimse maço davranış- larla prim yapamıyor; insan- larfikir, plan, proje ve çözüm- ler bekliyorlar seçtiklerinden. TBMM'yi oluşturan vekil- lerimiz, bu genel olumsuzluk- ların somut örneği olarak, ne yazık ki, yıllardır, 1926 do- ğumlu Medeni Kanunumuz- daki kadın erkek eşitliğini sağ- layacak ve bizi çağdaş uy- gartığa taşıyacak düzeltme- lere geçit vermiyor, değişime direniyorlar. Belki de, böyle- sine çağdaş bir yasa içinde, kendi sanal maço egemenlik- lerinin ortadan kalkabileceği kaygısıyla olumsuz davranı- yorlar. Işte sayın milletvekilleri, 17 Şubat 2001 'de Medeni Ka- nun'un o aydınlık meclisimiz- de kabulünün 75. yılında, her türlü engellemeyi ve önyargı- lan bir yana bırakarak gerek- li çağdaş değişimleri gerçek- leştirmek gibi birsınavı başa- nyla verme şansınız var. Bu şansı kullanın ve size yükle- nen tüm olumsuzluklan olum- luya dönüştürün. Bizler, TBMM'nin, demok- rasiyi ve laikliği araç değil amaç edinen, evrensel de- ğerleri ve bilimin ışığını be- nimsemiş; ülkenin eğitim, sağlık, ekonomi vb. her konu- da gelişmesine kendini ada- mış, halkın bağrından kopup gelmiş, içtenlikli, ilkelerini çı- karlarının önünde tutan, ka- musal sorumluluğunun ve sı- nıriannın bilincinde yürekli ve- killerden oluşmasını istiyor, sizleri de bu niteliklerle donan- mış görmeyi diliyoruz. TBMM, 21. yüzyılda da, tıp- kı 1920'lerde olduğu gibi, ulu- sumuzun temsil organı olarak, çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkabilmemizi sağla- yacak en önemli kurumumuz olmalı, yitirdiği niteliklerini ge- ri kazanmaya Medeni Ka- nun'daki değişimleri gerçek- leştirmekle başlamalıdır. On- dan sonrası, ardından kolay- lıkla gelecektir. HAYVANLAR ISMAIL GÜLGEÇ [email protected] ÇtZGtLİK KÂMtL MASARACl *^ * -' . L, c? HARBt SEMİHPOROY [email protected] 1 w *•• • v \ 1 TARlHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAM 20 Şubat , 133O-3S, f*3s-&$ *e 19SO-S4 HUKUK TARİH VE DİL ÛZERINE.. BUOÛN, ÛMLÛ 8ÛJM IH4KSUP/ AGSAL 76 yAflt/OA ÖLAHÜÇTti. İ , ÖİKEMtMİNS yÛZY/UN İLK VIUA&IU- P*HA & 8i)#r,sosyou*ii 8ĞLÛMCEXINI g/TtieM/çrr. sov- YKT bEVftİMİ'MN AJtMMDAN, BİR SÜRE İOİL -UKAL S£Ç- 4MİÇTİ, HUKUK ÜyESt oe fHPMtfrr. ÖZBLUKLE, Kİ P/'l ÇAlffil*tO9/e/n>4 -muiNAN AJS.SAL, TÜKKÇE- ÜZE&N£>E DU&MUÇTU'.. ADAPAZARI 2. tCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI DosyaNo: 1997/5 Satilmasına karar venlen gayrimenkulün cuısı, kıymetı, adedı, evsafı: Adapazan Güneşler köyü mezarlık mevkii yanı 563 parsel 3550 m2 miktarlı taria vasıflı olup ziraat yapılmaktadır Güneşler köyü belediye mücavır alan sınırlan içinde yer almakta olup söz konusu taşuunaz 17.8.1999 tarihli deprem öncesi unaı planına göre imarda belırtüen san bo- yalı kısunlann bedelsiz ve şartsız olarak umumı yollara terkınden sonra taşuunazın bir bsnu tıcaret bölgestnde, bu kısmı da ıskân sahasında kal- makta olup tıcaret bölgesinde kalan kısma BL-3 kat, ıskân sahasında kalan kısma ise A-3 kat yapı izni verileceği belırtilmı; ıken depremden son- raki revizyon ünar planlan ilgili belediyece yûrûrlüğe gırmemıştir Taşınmazuı tarla olarak bugünkü konumu, imar durunau, deprem dolayısıy- la emlak alun satım ışlemiennın de durgun oluşu nazara alındığında taşuunazın tarla olarak dönümü 7 milyar TL'den 7.000 000.000 x 355 = 24.850.000.000 TL kıymeünde olup borçlunun tapudaki 1/2 hissesine ise 12.425 000.000 TL isabet ettiği bılırtaşılerce tespit edilmiştir. SaOş Şartlan: 1- Saüş 09.04.2001 Pazartesi günû saat 14.00'ten 14.10'a kadar Ankara Cad. Belediye Mezat Salonu'nda-Adapazan açık arttuma suretıyle yapılacaktır. Bu arttırrnada tanmin edilen kıymetın yüzde 75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflanm geçmek sartı ile inale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 19.04.2001 Salı günü aynı yerde 14.00- 14.10 arası ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edılememışse gayrimenkul en çok arttıranın taahüdü saklı kalmak üzere arttuma üanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ıhale edilecektir. Şu kadar kı, arttuma bedelinin malın tahmin edilen kıyme- tınin yüzde 40'ını bulması ve satış isteyenin alacagına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesı lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Arttırmaya ıştirak edeceklenn, tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nısbetınde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanuı teminat mektubunu vermeleri lâzundır. Satış peşın para iledir, alıcı istedığınde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebılir. Tellâlıye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aıttir. Birik- mış vergıler satış bedelinden ödenir./KDV. 3- Ipotek sahibı alacaklılarla diğer ılgılılenn (*) bu gayrimenkul üzerindekı haklannı hususiyle faiz ve masrafa daır olan iddialannı dayanağı belgeler ile on beş gün içinde daıremıze bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sa- bit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- thaleye katılıp daha sonra ıhale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefıllen teklif ettıklen bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve dığer zararlardan ve aynca temerrüt faızınden müteselsılen mesul olacaklardır. Ihale farkı ve temerrüt fa- izi aynca hûkrne hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tari- hinden itibaren herkesın görebilmesi ıçın daırede açık olup masrafı vehldiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği göndenlebılır. 6- Satışa ıştirak edenlehn şartnameyi göımüş ve münderecatuu kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 1997/5 sayılı dosya numarasıyla Mü- dürlüğümüze başvurmalan ilan olunur. 14.2.2001. (*) îlgilıler tabihne irtifak hakkı sahiplen de dahildir. Basın: 9021 KALEM METlN ERKSAN 'Ermeni Soykırım Yalam'm Oluşturan Kitap Amerika'da 1912 yılı sonlannda yapılan seçımler- de, Demokrat Parti'nin adayı Woodrow VVılson (1856- 1924), 5 Kasım 1912'de Amerika Birieşik Devietleri Baş- kanı oldu. Başkanlık seçimi sırasında Demokrat Par- ti'nin "mali komite başkanı" New York'ta zengın bir emlak komisyoncusu olan Henry Morgenthau'ydu (1856-1946). Başkan W. VVilson bir ödüllendirme ola- rak H. Morgenthau'yu Türk-Osmanlı Devleti'ne Ame- rika büyükelçisi olarak atadı. Büyükelçi H. Morgenthau 27 Kasım 1913'te Istan- bul'a geldi. Istanbul'da 26 ay görev yaptı. Şubat 1916'da Amerika'ya döndü. Büyükelçi H. Morgent- hau; Istanbul'dan Amerika'ya götürdüğü sekreter-çe- virmen Türk Ermenisi Agop S. Andonyan, hukuk da- nışmanı-çevirmen Türk Ermenisi Arşak K. Şamavo- nian ve Amerika'daki arkadaşı gazeteci-yazar Bur- ton J. Hendrick ile birlikte 1916-1918 yıllan arası bir kitap yazdı. H. Morgenthau'nun "Ambassador Mor- g/enthau's Story - Büyükelçi Morgenthau'nun öykü- sü" adlı kitabı 1918'de New York'ta yayımlandı. Bu kitap Amerika'da ve dûnyada 83 yıldır kuşaktan ku- şağa ağırve derin bir "Türkdüşmanlığı" ohtşturmuş- tur. Bu bilimsel bilgi dışı, nesnellik dışı, öznel, düzme- ce, güdümlü, yalan yanlış bilgi, belge, bulgu ve yo- rumlaria yazılı, haksız ve insafsız Türk düşmanlığı do- lu kitap, tarihte ilk kez bir Amerikalı tarafından algı- lanmış ve irdelenmiştir. Princeton Üniversitesi profe- sörlerinden büyük tarihbilimci, büyük bilgin Heath W. Lowry 1990da T h e Story Behind Ambassador Morgenthau's Story - Büyükelçi Morgenthau'nun Öykusü'nün Perde Arkası" adlı, olağanüstü ye eş- siz değerde bir kitap yazmıştır. Bu kitabın Ingilizcesi 1990'da, Türkçe çevirisi 1991 'de Türkiye'de lsis Ya- yınevi tarafından yayımlandı. Büyükelçi H. Morgent- hau'nun Türk düşmanlığı dolu kitabı, bilimsel ve nes- nel bilgiler içeren birtarihbilim araştırması kapsamın- da, tarihbilimci Heath W. Lovvry tarafından "hallaçpa- muğu" gibi atılmıştır. Tehlikeli bir siyasal yalanı aynn- tılı olarak açıklayan bu çok önemli kitap, aynı zaman- da çok değerii bir "tarihbilim yöntem" kitabıdır. Çok değerii bir tarihbilimci olan Heath W. Lowry'in kitabı, H. Morgenthau'nun kitabında oluşturduğu "Er- meni soykınm yalanı"nı bilimsel bilgilerie çürutmek- tedir. Heath W. Lowry'nin kitabı'nın kaynak-bibliyog- rafya bölümünde "Ermeni soykınm yalanı"na ilişkin yazılmış birçok kitap adı vardır. Heat Lowry'nin kita- bının sayfa dipnotlannda "Ermeni soykınm yala- nı"nı oluşturan birçok kitap adı, bilgi, belge, bulgu ya- zılıdır. Değerii bilgin Heath W. Lowry'in yazdığı kitap, Tür- kiye'de tarihbilimciler ve devletliler tarafından algı- lanmamıştır. Türk düşmanı H. Morgenthau'nun yaz- dığı kitap, Türkiye'de 83 yıldır nasıl tarihbilimciler ye devletliler tarafından algılanmadıysa Heath W. Lovvry'nin yazdığı kitap da eşdeğer bir ölçüde Türkiye'de 11 yıl- dır tarihbilimciler ve devletliler tarafından algılanma- mıştır. Bu algılamamak yalnız aymazlık (gaflet) ye bil- mezlik (cehalet) değildir. Bu algılamamak kesin bir "suçtur^. Bu algılamamak suçunu işleyenler saptan- madığı, bu işin suçlulan cezalandınlmadığı sürece, bu iş ciddi biçimde ele alınamaz. Türkiye'de "suç ve ce- za" uygulaması yoktur. Türkiye'de "suç ve ceza" uygulaması olmadığı için her iş sürüncemede kal- maktadır. Türkiye'de yalnız "hukuk ve guguk" teker- lemesi vardır. "Ermeni soykınm yalanı" ne zaman gündeme gekJiyse bağınp çağırmak. ağlamak, bu ya- lanı yalanlamak yeterii değildir. Türkiye'de bugüne kadar bu "Ermeni soykınm yalanf nın gerçek olma- dığını, yalan olduğunu tanıtlamak ve kanıtlamak için, "Başbakanlık", "DtşişleriBakanlığı"yap\smda "sürek- li (daimi) bilimsel çalışmalar ve araştırmalaryapan bir kurum" oluşturulmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti Dev- tetf" yapısında bugüne kadar böyle bir kurum oluş- turmayanlar, Türk ulusuna, Türk ülkesine, Türk dev- letine karşı suç işlemişlerdir. "Türkiye CumhuriyetiDevleti"nm "başkanlığı" ya da 'Dışişleri Bakanlığı" yapısında, "Ermeni soykınm ya- lanı"üstüne araştırmalar ve çalışmalar yaparak bilim- sel bilgiler oluşturacak olan "kurum'un ilk yapacağı çalışma şu olmalıdır 1915-2001 yıllan arası Amerika'da ve Avrupa'da "Ermeni soykmm yalanı" üstüne ya- zılmış tüm kitaplann Türkçeye çevirilerini yaptırtmak. Bu kitaplann Türkiye'de ticari piyasada serbestçe sa- tılmasını sağlamak. Bu kitaplann bilimsel bilgiler içe- ren eleştırilerini yapmak. Bu eleştirileri, kitap oluşumun- da basmak ve yaymak. Bilimsel bilgiler içeren bu eleş- tiri kitaplannı yabancı dillere çevirtmek. Bu yabancı dil- lere çevrilmiş eleştiri kitapiannı Amerika'da, Avrupa'da, dünyada dağıtmak ve satmak. Her yıl Türkiye'de "Er- meni soykınm yalanı"na ilişkin çalışmalar yapacak uluslararası ya da devletlerarası bir konferans düzen- lemek. Bu "Ermeni soykınm yalanfyla uğraşmanın ya da başa çıkmanın başka çıkar yolu yoktur. "Türkiye Cumhuriyeti Devleti", "Türk ulusu", "Türk ülkesi" dış ve iç düşmanlann sürekli saldınlan ile sa- vaşmak konumundadır. "Sew"i hortlatmak isteyen bu savaşta, "Türkiye" bilimsel bilgiler oluşturup "Er- menisoykınmyalanı'rnn "yalan"olduğunu kanıtlamak zorundadır. B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8SOLDANSAĞA: 1/ Antalya'nın eskiadı...Fas'ın plaka işareti. 2/ Yapmacıklı dav- ranış... Mûzikte sekiz sesten olu- 4 şandizi.3/Ham- maddeyi işleyip malüretme... "- -- Çiçegi": At- tillâ tlhan'rn şi- ir kitabı. 4/ Bir g vadı ya da ırrnaJ; üstüne kurulan 9 yüksek ve uzun köprü. 5/ Küçük mağa- ra... Bozma, kaldırma, çözme... Ali Özgen- 2 tûrk'ûnbirfılmi.6/Bat- 3 rmşbırnesnenınyennıve durumunu akustık dal- galarlasaptayan sıstem... Küçük çocuklan korkut- » mak içinuydurulmuş ya- ratık. II Başlangıcı bel- 8 li olmayan zaman... Şar- 9 kı, türkü. 8/ Düğme ve süs eşyası yapımında kullanılan bir deniz kabuklusu. 9/ Kalp hastalıklanna karşı kullanılan bir ilaç. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Ne pahasına olursa olsun hedefine varrnak, başanya ulaşmak isteyen kimse. 2/ Yırtni sekiz taşla oynanan bir oyun... Utanç duyma. 3/ Bıriyle eğlenme ve onu küçüm- seme... Kitap getirmemiş peygamber. 47 Çok konuşan. ge- veze. 5/ "Hayır" anlamında kullanılan söz... "Cevat—": Ressamımız. 6/ Ege kıyılanmızda turistik bir körfez... Borsada belli mıktardakı hisse senedini belüimekte kul- lanılan işlem birimi. II Sessiz, uslu... Bazı dillerde nu- maranın kısa yazılışı. 8/ Tıcaret eşyası... Istırap. 9/ Yü- dıztaşı da denıien, içinde ışık altında panldayan mika ta- necikletinin bulunduğu kırmızunsı tonda kuvars türü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle