28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 ŞUBAT 2001 SALI 10 •U1İŞ HAr>İİ<l\JLİİ<ri dishab@cumhuriyet.com.tr KAVŞAK OZGEN ACAR Bush İyi ki Haber Vermedi! Ortadoğu yine kanştı! Banş umut- ları çöle gömüldü, savaş baltalannın yerine, balistik füzeler rampalara sü- rüldü. Önce, Kudüs odaklı Filistin-lsrail çatışması alevlendi. Yahudilerin, ün- lü dev Goliath'ı sapan taşı ile deviren küçük David öyküsündeki roller de- ğişti. Çağdaş Goliath rolünü oynayan üstün silahlaria donanmış Israil as- kerine karşı Filistinli gençler sapan taşı ile karşı koyuyorlar. Sonra, ABD Başkanı George W. Bush, Irak Oeviet Başkanı Saddam Hüseyin'in "defterinialtı ayda dürmek için Irak'ı bombalamaya" başladı. In- giltere dışında, Fransa ve Almanya dahil hiçbir müttefikine haberverme- den Irak'ı füze yağmuruna tuttu. Bizim gazete dahil, Irak'ın bomba- lanması olayı tüm medyamızda "An- kara'dan Bush'a sitem" ortak başlı- ğı ileyorumlandı. Bush, Bağdat'ı bom- balayacağını neden Ankara'ya bildir- memiş! Türkiye'nin Kjzılay uçağı ile ha- va ambargosunu delmesinden, dip- lomatik temsili büyükelçilik düzeyine çıkarmasından, bir parlamento heye- tinin Bağdat'ı ziyaretinden, mazot ti- caretinden Beyaz Saray hoşnut kal- madığı için Ankara'ya haber verme- miş! Monica Levvinsky skandalını geçiştırmek için Bill Clinton 1998'de Bağdat'ı bombaladığında Ankara'ya haber vermiş miydi? Baba Bush, Kör- fez Savaşı'nı başlatmadan ancak 20- 25 dakika önce Turgut Özal'ı ara- mamış mıydı? Haber verildığinde ne- lerin olduğunu biliyoruz! Olaya bir başka açıdan bakalım. Beyaz Saray (White House) görevli- si, Çankaya (Bell Rock) Köşkü'ndeki görevliyi arasa, ABD Başkanı'nın, TC Cumhurbaşkanı ile görüşmek istedi- ğini söylese ne olur? VVashington'da diplomatik deneyimi olan Özel Ka- lem Müdürü Tacan llden, bu istemi "Herhalde Bush yeni göreve başla- dığı için stratejik ortağımız olarak si- ze iyi niyet dileklerini bildirmek iste- yecek!" diye bir yorum da ekleyerek Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer'e sunacaktır. Çünkü Bush, bugü- ne değin pek çok devlet başkanını aradığı halde "stratejik ortağı" Anka- ra'yı henüz aramamıştır. Sezer, Bush'a "dünya banşına katkıda bulunması" dileğine ilişkin yanıtını hazırlarken ge- len telefonda Bush'un, "Mr. Sezar! Saddam'ıyok etmeye karaıiıytm. Irak'ı bombalayacağım. Destek istiyonım. Incirlik Üssü 'nü aç" deseydi daha mı iyi olurdu? Stratejik ortak olarak "hayır" de- meyi göze alabilecek miydik? Katıl- dığımız takdirde "ABD işbihikçisi", katılmadığımızda ise "ne biçim stra- tejik ortak" gibi bir açmazın içine düş- meyecek miydik? Aynca Çankaya Köşkü'nde kral- dan fazla kralcı bir Turgut Özal değil, kendi hükümetine bile "hayır" dryen, veto eden bir cumhurbaşkanı vardı. Hükümetten geçse bile (ki sanmıyo- ruz) Çankaya'dan Beyaz Saray'a böy- le bir "olur" çıkmazdı. Beyaz Saray, Ankara'daki diplomatlanna dayana- rak bu değerlendirmeyi çoktan yap- mış olmalıydı. Bush, iyi ki haber ver- memiş, iyi ki Incirlik kullanılmamıştı! Babasının yanm bıraktığı işi tamam- lama hevesindeki Bush'un gerçek ni- yeti güç bela başkanlığa seçilmişliği- nin kendi halkı ve dünya kamuoyun- daki kötü izlenimlertni silmek olduğu dikkatten kaçınlmamalıdır. Olayın za- manlaması Bush'un ne kadar mukte- dir bir başkan olduğunu kanıtlamaya çalıştığı izlenimini yaratıyor. Galiba işin özü de bu! ABD isterse Sezer'i öldürebilecek! Kuşkusuz Saddam da boş dur- muyoti BM kararlanna aykjn bir davranış biçimi sergileyerek ade- ta kaşınıyor. Istihbarat kaynaklan, balistik silahlar üretimini hıztandır- dığını, hayalet uçaklan düşürme be- cerisini gösteren Yugoslavya'da persone! eğittiğini söylüyor. Aynca son haftalarda Irak sa- vunma bataryalannın ABD-lngiliz keşif uçaklarına 10 katı daha faz- la ateş açtığı da öne sürülüyor. Bir başka gözleme göre, son 45 gün- '--de trak'ın Amerika ve Ingiliz keşif uçaklanna açılan ateş ya da kilit- lenme sayısi, 2000 yılındaki top- lam rakamdan daha fazla. Bu arada dünya medyasında her nedense gündeme pek geti- rilmeyen bir başka gelişme dikka- tiçekiyor. BM kurallan, birülkenin öteki ülkenin iç işlerine kanşma- sını önler. Oysa ABD Kongresi, bu kurala ters bir yasa tasansını tar- tışıyor. Dünya jandarması rolünü üsttenen ABD, ister Saddam olsun, ister başka bir ülkede hoşnut kal- madığı bir devlet ya da hükümet başkanına "stv*asf"yapabilecek. Dünyada "Ne biçim uluslararası hukuk, ne biçim saygısızlık!" diyen , yok. Biraz abartarak diyebflhiz ki ya- nn Sam Arhca, Sezer'in karşjsına dikilip "Sen de herşeyi veto edi- yorsun" bile demeden "dan dan!" diye devlet başkanını öldürebile- cek. Olacak iş mi bu? Ufuktaki ekonomik bunalım 10 yıl önceki Körfez Savaşı'ndan, Türkiye en az 30 milyar dolarlık za- rarla çıkmıştı. Bugün IMF'nin teker- lekli sandalyesinde iyileşmeye çalı- şan Türk ekonomisini yeni bir tehli- ke bekliyor. Son 60 yılın en acımasız kuraklı- ğının yarattığı tanmsal ve buna ba- ğımlı sanayi üretim düşüşü kapıda... Bu düşüşün etkilerini gidermek için yapılacak dışalımlar ve ödenecek ek enerji faturası ise dış ticaret açığını daha da arttıracak. Eğerönümüzde- ki 2 ayda kuraklık aynen sürecek olursa 2001 yılında ulusal gelirde ar- tış beklemek hayal olacak. Bu olumsuzluğa bir de Irak'ın sü- rekli bombalanmasının yaratacağı olumsuzluklar eklenince bu yazdan itibaren Türkiye'yi kaçınılmaz bir eko- nomik bunalım ve hatta siyasal ra- hatsızlıklar bekliyor demektir. Aria mı, Aria mı? Bir arkadaşım şu iletiyi gönderdi: °www.aria.com ad- resini tıkla, bakalım ne göreceksin?" Ben de sandım ki karşıma yeni hizme- te giren cep telefo- nunun intemet say- fası çıkacak. Ger- çekten karşıma "Aria "ad\ve "Aria" cep telefonunun simgesinin tıpatıp aynı olan bir logo çıktı. Oysa bu ad ve logo- nun cep tetefonu ile en ufak bir ilgisi yoktu. Bu ad ve lo- goyla San Francisco'da 27 miiyar dolarlık varlığı bulu- nan Providian adlı bir ban- kanın verdiği bir kredi kar- tının tanıtımı yapılıyordu. önümüzdeki günlerde il- ginç bir hukuk olayına tanık olacağız galiba! Tdrkfya'nin y«nl GSM 1800 Optratiıü İğneyi kendimize! Bir iğne de kendimize batıralım! Geçen hafta Cem Uzan'ın New York'ta satın akJığı dairesine ödedi- ği rekor38 milyon dolarlıkfaturayı Türk Urası'na çevirirken bir virgül hatası ile 26.5 trilyon yerine 265 trilyon yazdı- ğım için kıyamet koptu. Değil Türki- ye içinden telefonlar, dünyanın dört bir köşesinden elmeklerietopatutu- larak "böyle biryanlışı nasılyapüğım" sorgulandı. Okuriar haklı, ben de hak- lıyım. Aylığı ancak yanm milyar lirayı bulan 40 yıllık bir Cumhuriyet çalışa- nı trilyonlan hesaplamakta zorlanı- yorsa kabahat benim değil! Bu arada ben de iki yanlışlığı dü- zeltmek isterim. Geçen gün Hürri- yet, parkinson hastalığına çare bu- lunduğuna ilişkin haberinde ünlü has- talar arasında eski ABD Başkanı Ro- nald Reagan'ı da saydı. Oysa Re- agan alzheimer hastasıdır. Yine Hür- riyet'te "Cumhuriyet gazetesinde ilk kez renk kullanıldı" diye bir haber var- dı. Oysa rotatif baskı döneminde, da- ha Hürriyet'in yayımlanmadığı o yıllar- da bile Cumhuriyet bazı resimleri dört renkli basmıştı. Günümüzteknolojisi- nin renkleri Cumhuriyet'te Nisan 1993'te yöneticiliğim döneminde kul- lanılmıştı. Her nedense genç meslek- taşlar, yeni duyduklan bir olayın habe- rini yazarken "İlk kez..." damgasını basmakta tereddüt göstermiyoıiar! Elmek: oacarigsuperonline.com Fax:0312.46815 79 A 'Kartallar Ulkesi' Arnavutluk, geçen on yılda mafyanın pençesine düştü A vrupa'nın enyoksululkesEsenler Otogan her günkünden fazla hareketli... Ne de olsa, bayram arifesi. Otobûsler yolculannı alıp yola çıkıyor birbiri peşi sıra. Alpan Yazıhanesi de kalabalık. Tertemiz bir yazıhane bura- sı. Öteki yazıhanelerin bir bölümünden farklı olarak, çember sakallı, bıyıklı, tür- banlı insanlar görülmüyor. Çoğunun ha- linden üniversite öğrencisi olduğu anla- şılan yolcular, son hazırlıklannı yapı- yorlar... Otobüs biraz sonra Elbasan-Ti- ran-lşkodra'ya hareket edecek. Yazıhanenin arkasına yanaşan otobü- se, yolcular mallannı yerleştirmeye ko- yuluyorlar. Sanki Istanbul'un yansını alıp bavullanna tıkıştırmışlar... Şoför- lerin ve muavinlerin yardımlanyla ve onlann hakemliğinde, ufak tefek tartış- malann sonunda, bavullar, naylon tor- balar tıka basa bagaja, oraya sığmayan- lar otobûsün içine yerleştiriliyor. Ben de yerimi alıyorum. Uzun bir yolculu- ğa çıkmaya hazınm. Yanımda, iki orta yaşlı Arnavut. Türkçesi daha iyi olan kadın, evlere temizliğe gidiyormuş, eşi ise Zekeriyaköy'de bir sitede bahçıvan- hk yapıyormuş. Ikisinin de üze- rinde yepyeni blucinler, nay- lon anoraklar... Yanlannda, lü- le saçlı, yeşil gözlü, dünya gü- zeli bir küçük kjz... Ayaklann- da "Caterpillar'' marka, bağ- cıklan bağlanmamış yepyeni botlar var. Bayram pabucu... Korça'ya bayram iznine gi- diyorlarmış. Onlann arkasın- daki sırada Cerrahpaşa Tıp'tan, Yıldız Teknik'ten ve Galata- saray'dan öğrenciler. Arnavut- ça konuşuyorlar. Tıka basa yük- lü otobüs, Esenler Otogan'ndan Arnavutluk'a doğru yola çıkı- yor. ilk hedef Kapıkule, yani Bulgar sının. Sınırlar bir türlü küreseHesemlyori • Arnavutluk'un 10 yıllık "liberalleşme" deneyimi sıkıntılarla sürüp gidiyor. Umutlar giderek azalıyor. Toplum siyasal olarak iki kampa bölünmüş, kamu çökmüş, sorunlar kronikleşmiş. oluyordu, ama bu kadar açık, bu kadar yoğun de- ğüdi. Kimilerinin pek öv- düğü "piyasa ekooomisP bu olmasa gerek. Sof- ya'nın kenar mahallele- rinden geçiyoruz. Sol- gun ışıklar, kendi kabu- ğuna çekilmiş, yaşama- ya çalışan bir kent. Dö- külen, eski mi eski bir tramvay, az sayı- daki yolcuyu evine ulaştırmaya çalışıyor. Bunlar on yıldır tramvaylannı bile ye- nileyememişler galiba. Az gidip uz gidip Makedonya'nın sı- nır kenti Ohri Gölü kıyısuıdaki güzel Stnıga'ya geçerek Arnavutluk'un Ca- fetan Sınır Kapısı'na ulaşıyoruz. Sınır ka- pısı kelimenin tam anlamıyla dökülüyor. Eski rejimden kalmış olduğunu sandı- gun kapınm son beş yıl içinde yapıhnış Sınır Kapısı'ndan "Kar- taBar ÜIkea"ne giriş ya- pıyoruz. Bir yanda, ha- yal meyal seçilen Stru- ga'nın gerisinde uzanan, Necati Cumah'mn bü- yük bir ustalıkla anlattı- ğı "Viran DağJar", yani Baba Dağı, Pelister Te- pesi... Öte yanda Ohri Gölü. Otobüs bir köy yolundan farksız, iki otobûsün yan yana zor geçtiği yoku- şu tırmanmaya koyuluyor... Burası Elbasan yolu Arnavutluk'a giren mallann büyük bölümünün geçtiği Cafetan-Elbasan yo- lunu TIR'lar kullanıyor. Abartmadan söylüyorum; Elbasan yolu, Türkiye'nin doğusundaki köy yollanndan kötü. Bulgar sınınnda eziyet baş- lıyor. Vize kuyruğu, pasaport kontrol, gümrüklerden geçiş vb. nerden baksanız iki saat, o da bir aksilik çıkmazsa... Bul- garistan transit vizesi, yani otobüsle Bul- garistan'ın bir sınırından öteki suıınna gidiş 25 dolar, iyi mi! Bir hesap yapma- ya çahşıyorum. Bulgarlar çok para ka- zanmışlar Türklerin sırtuıdan. Bulgaristan'ı karanhkta geçiyoruz. On beş yıl öncesine göre değişen tek şey, kapitalizme ayak uydurmuş kimi "markedi'' benzin istasyonlannın gece- nin karanlığını aralayan ışılölı göriinüm- leri... Amavut turistlerle dolu Türk oto- büsü Bulgaristan karayollanndapolisler tarafından sık sık durduruluyor. Otoma- tiğe bağlamış, deneyimli şoför, polis çe- virmesi göriince yavaşlıyor; bir şişe vis- ki, bir paket sigara çıkanp uzatıyor ve otobüs yoluna devam ediyor. Evet, bunJar eski rejim döneminde de Başıboş bir serbest piyasanın hâtdm olduğu Arnavutluk'ta, son on yüda pek bir şey değişmemiş. ve 1997 yılındaki banker krizi su-asın- Buna Arnavutluk'ta sık sık tanık ola- da ayakianmacılar tarafından yakılmış cağız. güçlerinin kurduklan barikatlarla sık sık karşılaşıyoruz. Kontroller, denetimler, nlşvet ve yola devam... Ülke yoksullaş- nkça polis barikatlan sıklaşıyor galiba... 60 km'lik Cafetan-Elbasan yolunu iki saatte aşıyoruz. Elbasan kentl-Purres Llmanı Elbasan, kuzey-güney doğrultusun- daki bir dikdörtgeni andıran Arnavut- luk'un ortasında yer alıyor. "Geg"lerin yaşadığı ülkenin kuzeyi ile "Tosca"la- nn yaşadığı güneyi, Elbasan yakınla- nndan geçen Iskumbin Irmağı ayınyor. Bizde M EIbasantava"sıyla ünlü Elbasan kenti, vadilerin arasında bir büyük ka- saba görünümünde. Kentin merkezinde- ki düzgün, ağaçlandınhnış bir ana cad- de, kalenin yanından geçiyor. Dükkân- lar boş.. Liberaller "boş vitrinler''i yıl- larca sosyalizmin başansızlığının bir ka- nıtı olarak sundular. Ne var ki on yılda, en azından bu ülkede vitrinler dolmamış. Köşelerde tt börekçi"ler dikkati çekiyor. Bizdeki yaygın kanının tersine, Arnavut- lar için varsa "börek", varsa "et". Elbasan'uı hemen çıkışında Enver Hoca'dan miras kalan büyük bir "dcmir-çeliktesisi'' duruyor. Hantal tesıs. tarlanın ortasında, nallan dikmiş bir dinozor gibi gömüleceği gü- nü bekliyor... Bir Türk işlet- mecinintesisinyüzde 10'unu satın aldığı söyleniyor. Elbasan'dan Adriyatik kı- yısındaki Durres'e yöneliyo- ruz. Liman kenti Ehırres, bi- zim Kumburgaz'ı andınyor. Kentin merkezinde ufak te- fek tesisler var. Çarpık sana- yileşmenin henüz kirletmedi- ği, uzayıp giden kıyılardan oluşan, üstelik Avrupa mer- kezlerine çok yakın bu ülke- de turizm ciddi bir potansiye- le sahip... Nitekim, sosyalizm sonrası dönemde yönetim, tu- rizm alanında bir atılun içine girmeye çalışmış. Ne var ki 1997 krizi büyük bir güven bunalımına yol açınca, turizm sektöründeki yabancı serma- olduğunu öğrenıyorum. E, o zamandan beri onanlamaz mıydı? Soruyu sorduğum Cerrahpaşalı dok- tor adayı Arnavut genç, acı acı gülüp susuyor. Yanıtı bu ülkede ben bulacağım. Bu arada sınır kapısuıda TIR'lar gözü- me ilişiyor. Çoğunluk Türklerde. Amavutlann Arnavutluk'a girişleri hiç de kolay olmuyor. otobüs dolusu mallar gümrükçü milletinin önünden ge- çiyor. Tüm bavullar indiriliyor, gümrük- çüler gelip incelemeler yapıyor, sonucu kapı arkalannda sürdürülen pazarlıklar belirliyor. Herneyse deyip, birTC yurt- taşı olarak vizesiz bir ülkeye girmenin keyfini yaşayarak bekliyorum. Cafetan Sınınn hemen orada koruganlar baş- lıyor. Enver Hoca'nın "bir düşman sal- dinsı''na karşı, dört bir yanda ınşa ettir- diği betondan yapılma, bir makineli tü- feğin, içine yerleştirilebileceği bir sa- vunma mevzii. Bunlardan 800 bin tane yapılmış, avuç içi kadar ülkede (Arna- vutluk Trakya'dan biraz daha büyük). Uzaktan gördüğümüz köyler geleneksel özelliklerini koruyorlar. Köy pazarlan ve köylüler bizim Trakya köylülerini andı- nyor... Aradaki fark, hemen göze çarpan mal darlığı. Yaşlı erkeklerin başmda bi- rer Arnavut fesi. Kaç-göç, çarşaf yok mu bu Müslüman toplumunda? Cafetan- Elbasan yolunda Arnavutluk güvenlik ye kaçmış. Durres, son yıllarda, Tiran'ın limanı olarak gelişiyor. Serbest piyasa ekonomisnıin yaratöğı başıboş gelişme en çok Tiran-Durres eksenine yaramış. Durres, ünlü Roma yolu u Via Egna- tia"nın başlangıç noktası. Bu limana taşınan mallar, kervanlar- la Elbasan. Güney Arnavutluk, Selanik üzerinden İstanbul'a ulaştınlırmış. Tür- kiye, Bulgaristan ve Makedonya, Istan- bul-Durres limanlannı birbirine bağla- yan bir otoyol inşa etmek için olanaklar araştınyorlar... "Via Egnatia" yeniden canlanır mı? Canlansa, Türkiye, Bulgaristan, Make- donya ve Arnavutluk için ne kadar ya- rarlı olur? SÜRECEK NOVITAS Turizm Kurban Bayramı Kültür Turu YUNANİSTAN 2-10 Mart Yunanistarim sadece uzo ve sirtaki demek olmadığım, bahar rüıgarlarımn uğultusunda zeytin ağaçlarının bekçilik elliği gizemli antik kentlerde uygarlığın yeserdiğini, Epidauros'ıa lıbbın. Delfi'de kehanet sanalının tonumlarımn atıldığını... muhakkak ki biliyordunuz Ancak bunları Pelepones ve Teseha'nın bahara durduğu günlerde, konusunda uzman Türk ve Yunan rehherler ejliğinde, yeniden yaşayarak duvumsamak isıemez misiniz? Yunanistan'ı bilgi \e kalileyle yaşaym. Bu konudû bize güvenebilirsiniz Not: Vizeler için lütfen acele ediniz Tel: (0212) 251 28 08 - 09 E^mail: novitas@superonline.com Antonina {Turizm KÜLTÜR TURLARI 2-10M«rt; Tarsıts. \ıtıkvı, Aılep. Htkp (Snrive) (Son kayit 27 Şuhal Salı) Sanal Tanhçısı İNCİ TmKOGLl' rehberiığınde bûyûleyKİ Kilikya arkeolojisi ve çarşılan. hanlan. medıcselen ile eski Osnanlı vilayetı Halep... 4-10M«rt: V uunistiB (Son kavit 21 Şuhat Çarşamha) t H S ^ TLNAV'ın 25 yıllık Yunanıstm deneyimi ile Kavala, Sebnik, Atina, Mete- ora, Konnt. Mıletu Epıda\TOS . 5-9Mırt: Mıhi'dt Ortaçal Mimırisi (Son kayH 27 Şubal Salı) Dr. FERİDUN ÖZGÎIMUŞ ile A^iupa'mn en iyi komnmuş ortaçag mımarltğı ör- nekknnın \a aldığı Maha Adası'na bir keşifyolculuğu. Valletta. Gozo. Mdına, Oç Şehırler. Türk Mezarlığı.. 6 - 1 0 M u t BİIİHDKUII Kjpsdokyı (Son kayıt 28 Şubai Çar^mba I Dr ELMON HANÇER ile Kapadok>a'mn bılınmeyenlen Anrik Tyana Kemerlen. Pancarlık. Sınasos.tejkVadisı, Narlıgöl Kraten, Çeç Tûmûlûsû, Tofada Hıtn Yazm. Belısırma. Şaınbaz Babanın mezan ve daha nıcelen. HAFTASOMGEZİLERİ: 24 Şubat Cumartesı: Sokak Sokık Btyofla, Dr Elmon Hançer. 25 Şubat Pazar tnik, Sanal Tanbçısı lnci Tûrkoğlu 3 Mart Cumartesı tıtnbal'da Erani Mekiıian 1, Dr. Elmon Hançer 4 Mart Pazar tstubfll'da Enntni Mekiıian 1 Dr Elmon Hançer 0 212 • 292 2İ 7 4 - 75 KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Doya No: 1999/314 Vesayet Mahkememizin 16.1.2001 tarih ve 1999/314 esas, 2001/32 karar saydı ilamı ile Şanlıurfa Merkez Türk- meydanı Mahallesi'nden nüfiısa kayıtlı Sait kızı 1325 d.lu Meziyet Uğurata rahatsızlığı sebebiyle M.K. 357. maddesi gereğince vesayet altına alınarak kendisine Özen Ugurata (Ocaklılar) ile Ayla Uğurata (Güçlü) müş- terek ve mûnferiden vasi tayin edUmişlerdir. llan olunur. 6.2.2001 Basın: 7273 CEYHAN tCRA DAİREŞİ'NDEN GAYRtMENKULÜN AÇIK AKTTIRMAİLANI Dosya No: 2000/2058 Sablmasuuı karar verikn garvTİmcnkulûn dnsi, lay- meti, adedi, evsafi: Ceyhan ılçesi, Hürnyet mahallesi, 106 ada, 16 parselde kayıtlı, 289 m2 yüzölçümlü olup, parsel üzennde 110 m2 oturumlu 3 katlı konut mevcut, her katta 3 oda, 1 salon, mutfak ve banyo mevcuttur. Bi- nanın içi sıvab ve boyalı, dışı sıvasız ve boyasızdır. Su- yu ve elektriği mevcut, yıgma yapı sistemi ile yapıl- mıştır. Arsa ve yapılann toplam değeri 16.625.000.000.- TL. muhanunen bedelle açık arttırma sureti ile satılacakur. Saûş şarttan: 1- Satış, 02.04.2001 gûnfi saat 09.15 'ten 09.30'a kadar Ceyhan Belediye Mezat Salo- nu'nda açık arttınna suretiyle yapılacaktır. Bu arttırma- da tahmin edilen laymetin yüzde 75'ini ve rüçhanh ala- caklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflan- nı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şar- üyla 12.04.2001 günü aynı yer ve aynı saatte ikinci art- tırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak ûzere arttırma üanında göstenlen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttırma bedelinin maluı tahmin edilen kıymetinin yüz- de 40'ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplarmndan fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflanru geç- mesi lazundır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektır. 2- Artürmaya iştırak edeceklerin, tahmin edilen kıy- metin yüzde 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazundır. Satış, peşin para iledir, alıcı istedığınde 20 gü- nü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birik- miş vergiler satış bedelinden ödenir. 3- lpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (•) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazundır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaş- madan hariç bırakılacaklardır. 4- Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatrrma- mak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefılleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli ara- sındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsılen mesul olacaklardır. ihale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın daire- mizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacakur. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin göre- bihnesi için dairede açık olup masrafi verildiği takdir- de isteyen alıcıya bir ömeği gönderilebilir. 6- Satışa iştırak edenlerin şartnameyi gönnüş ve münderecatıru kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2000/2058 sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmalan ilan olunur. 06.02.2001 (•) îlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 7933 ANMA ÖMER C. KORZAY 1966-1986 Ömer'im .\ramızdan aynlalı on beş yıl oluyor. Trafik anarşisiıün senı bızden aldığı on beş yıl... Sana olan hasretimiz hiç eksilmeden devam ediyor. O asıl yüzün, o erkek güzellığın gözlenmızın öniınde. benlığımızın dennlığınde. . Melek huylu Ömer'im. her an beraber yaşıyonız, beraber yaşayacağız. AMCAN TEŞEKKÜR Hastalığım sırasında bızi özenle yönlendiren Ankara Yüksek Ihtısas Hastanesi Gastroentroloji uzmanlan Op. Dr. CANBEK SEVEN ve koyduğu ısabetli tanı ile hayatımı kurtaran Dr. AYŞE ÜLKER'e sonsuz şükranlanmı sunanm. FATMA G. ÇİZMELf ANKARA 5. SULH HUKUK HÂKİMLİĞl'NDEN 2000/625 Esas Ankara 24. lcra Müdürlüğü'nün 1999/6473 sayılı dos- yasuıda 26 ayhk kira bedeli 660 000.000.- TL. için baş- latılan icra takibine borçlulardan Ooğan Özdemir'in iti- razı üzerine takip durduğundan, Davacı Süleyman Koşaloğlu vekili tarafından davab- lar Doğan Özdemir ve Orhan Ayhan aleyhlerine mahke- memıze itirazuı iptali davası açılmış ve verilen ara karar gereğince; Davalılardan Doğan Özdemir'e çıkanlan daveriyenin adresinden aynldığrndan babisle iade edildiği, yaptınlan adres araştrrmasuıdan da adresinin tespit edilemediğin- den davalıya dava dilekçesinin ve duruşma gününün ila- nen tebliğine karar verihniştir. Davah Doğan Özdemir'in duruşmamn atılı bulunduğu 27.02.2001 günü saat 09.50'de mahkememizde hazu bu- lunması veya kendini bir vekille temsil ettirmesi aksı haide yokluğunda yargılama yapılıp karar veriieceği, da- va dilekçesi ve duruşma günü ilanen tebliğ olunur. 25.01.2001. Basm:8011 Ehliyetimi ve I.Ü. öğrenci kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. ZEYNEP BAKKURT
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle