Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 ŞUBAT 2001 SALI
10 •U1İŞ HAr>İİ<l\JLİİ<ri dishab@cumhuriyet.com.tr
KAVŞAK
OZGEN ACAR
Bush İyi ki Haber Vermedi!
Ortadoğu yine kanştı! Banş umut-
ları çöle gömüldü, savaş baltalannın
yerine, balistik füzeler rampalara sü-
rüldü.
Önce, Kudüs odaklı Filistin-lsrail
çatışması alevlendi. Yahudilerin, ün-
lü dev Goliath'ı sapan taşı ile deviren
küçük David öyküsündeki roller de-
ğişti. Çağdaş Goliath rolünü oynayan
üstün silahlaria donanmış Israil as-
kerine karşı Filistinli gençler sapan
taşı ile karşı koyuyorlar.
Sonra, ABD Başkanı George W.
Bush, Irak Oeviet Başkanı Saddam
Hüseyin'in "defterinialtı ayda dürmek
için Irak'ı bombalamaya" başladı. In-
giltere dışında, Fransa ve Almanya
dahil hiçbir müttefikine haberverme-
den Irak'ı füze yağmuruna tuttu.
Bizim gazete dahil, Irak'ın bomba-
lanması olayı tüm medyamızda "An-
kara'dan Bush'a sitem" ortak başlı-
ğı ileyorumlandı. Bush, Bağdat'ı bom-
balayacağını neden Ankara'ya bildir-
memiş! Türkiye'nin Kjzılay uçağı ile ha-
va ambargosunu delmesinden, dip-
lomatik temsili büyükelçilik düzeyine
çıkarmasından, bir parlamento heye-
tinin Bağdat'ı ziyaretinden, mazot ti-
caretinden Beyaz Saray hoşnut kal-
madığı için Ankara'ya haber verme-
miş! Monica Levvinsky skandalını
geçiştırmek için Bill Clinton 1998'de
Bağdat'ı bombaladığında Ankara'ya
haber vermiş miydi? Baba Bush, Kör-
fez Savaşı'nı başlatmadan ancak 20-
25 dakika önce Turgut Özal'ı ara-
mamış mıydı? Haber verildığinde ne-
lerin olduğunu biliyoruz!
Olaya bir başka açıdan bakalım.
Beyaz Saray (White House) görevli-
si, Çankaya (Bell Rock) Köşkü'ndeki
görevliyi arasa, ABD Başkanı'nın, TC
Cumhurbaşkanı ile görüşmek istedi-
ğini söylese ne olur? VVashington'da
diplomatik deneyimi olan Özel Ka-
lem Müdürü Tacan llden, bu istemi
"Herhalde Bush yeni göreve başla-
dığı için stratejik ortağımız olarak si-
ze iyi niyet dileklerini bildirmek iste-
yecek!" diye bir yorum da ekleyerek
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se-
zer'e sunacaktır. Çünkü Bush, bugü-
ne değin pek çok devlet başkanını
aradığı halde "stratejik ortağı" Anka-
ra'yı henüz aramamıştır. Sezer, Bush'a
"dünya banşına katkıda bulunması"
dileğine ilişkin yanıtını hazırlarken ge-
len telefonda Bush'un, "Mr. Sezar!
Saddam'ıyok etmeye karaıiıytm. Irak'ı
bombalayacağım. Destek istiyonım.
Incirlik Üssü 'nü aç" deseydi daha mı
iyi olurdu?
Stratejik ortak olarak "hayır" de-
meyi göze alabilecek miydik? Katıl-
dığımız takdirde "ABD işbihikçisi",
katılmadığımızda ise "ne biçim stra-
tejik ortak" gibi bir açmazın içine düş-
meyecek miydik?
Aynca Çankaya Köşkü'nde kral-
dan fazla kralcı bir Turgut Özal değil,
kendi hükümetine bile "hayır" dryen,
veto eden bir cumhurbaşkanı vardı.
Hükümetten geçse bile (ki sanmıyo-
ruz) Çankaya'dan Beyaz Saray'a böy-
le bir "olur" çıkmazdı. Beyaz Saray,
Ankara'daki diplomatlanna dayana-
rak bu değerlendirmeyi çoktan yap-
mış olmalıydı. Bush, iyi ki haber ver-
memiş, iyi ki Incirlik kullanılmamıştı!
Babasının yanm bıraktığı işi tamam-
lama hevesindeki Bush'un gerçek ni-
yeti güç bela başkanlığa seçilmişliği-
nin kendi halkı ve dünya kamuoyun-
daki kötü izlenimlertni silmek olduğu
dikkatten kaçınlmamalıdır. Olayın za-
manlaması Bush'un ne kadar mukte-
dir bir başkan olduğunu kanıtlamaya
çalıştığı izlenimini yaratıyor. Galiba
işin özü de bu!
ABD isterse Sezer'i öldürebilecek!
Kuşkusuz Saddam da boş dur-
muyoti BM kararlanna aykjn bir
davranış biçimi sergileyerek ade-
ta kaşınıyor. Istihbarat kaynaklan,
balistik silahlar üretimini hıztandır-
dığını, hayalet uçaklan düşürme be-
cerisini gösteren Yugoslavya'da
persone! eğittiğini söylüyor.
Aynca son haftalarda Irak sa-
vunma bataryalannın ABD-lngiliz
keşif uçaklarına 10 katı daha faz-
la ateş açtığı da öne sürülüyor. Bir
başka gözleme göre, son 45 gün-
'--de trak'ın Amerika ve Ingiliz keşif
uçaklanna açılan ateş ya da kilit-
lenme sayısi, 2000 yılındaki top-
lam rakamdan daha fazla.
Bu arada dünya medyasında
her nedense gündeme pek geti-
rilmeyen bir başka gelişme dikka-
tiçekiyor. BM kurallan, birülkenin
öteki ülkenin iç işlerine kanşma-
sını önler. Oysa ABD Kongresi, bu
kurala ters bir yasa tasansını tar-
tışıyor. Dünya jandarması rolünü
üsttenen ABD, ister Saddam olsun,
ister başka bir ülkede hoşnut kal-
madığı bir devlet ya da hükümet
başkanına "stv*asf"yapabilecek.
Dünyada "Ne biçim uluslararası
hukuk, ne biçim saygısızlık!" diyen
, yok.
Biraz abartarak diyebflhiz ki ya-
nn Sam Arhca, Sezer'in karşjsına
dikilip "Sen de herşeyi veto edi-
yorsun" bile demeden "dan dan!"
diye devlet başkanını öldürebile-
cek. Olacak iş mi bu?
Ufuktaki ekonomik bunalım
10 yıl önceki Körfez Savaşı'ndan,
Türkiye en az 30 milyar dolarlık za-
rarla çıkmıştı. Bugün IMF'nin teker-
lekli sandalyesinde iyileşmeye çalı-
şan Türk ekonomisini yeni bir tehli-
ke bekliyor.
Son 60 yılın en acımasız kuraklı-
ğının yarattığı tanmsal ve buna ba-
ğımlı sanayi üretim düşüşü kapıda...
Bu düşüşün etkilerini gidermek için
yapılacak dışalımlar ve ödenecek ek
enerji faturası ise dış ticaret açığını
daha da arttıracak. Eğerönümüzde-
ki 2 ayda kuraklık aynen sürecek
olursa 2001 yılında ulusal gelirde ar-
tış beklemek hayal olacak.
Bu olumsuzluğa bir de Irak'ın sü-
rekli bombalanmasının yaratacağı
olumsuzluklar eklenince bu yazdan
itibaren Türkiye'yi kaçınılmaz bir eko-
nomik bunalım ve hatta siyasal ra-
hatsızlıklar bekliyor demektir.
Aria mı, Aria mı?
Bir arkadaşım şu
iletiyi gönderdi:
°www.aria.com ad-
resini tıkla, bakalım
ne göreceksin?"
Ben de sandım ki
karşıma yeni hizme-
te giren cep telefo-
nunun intemet say-
fası çıkacak. Ger-
çekten karşıma
"Aria "ad\ve "Aria"
cep telefonunun
simgesinin tıpatıp
aynı olan bir logo
çıktı. Oysa bu ad ve logo-
nun cep tetefonu ile en ufak
bir ilgisi yoktu. Bu ad ve lo-
goyla San Francisco'da 27
miiyar dolarlık varlığı bulu-
nan Providian adlı bir ban-
kanın verdiği bir kredi kar-
tının tanıtımı yapılıyordu.
önümüzdeki günlerde il-
ginç bir hukuk olayına tanık
olacağız galiba!
Tdrkfya'nin y«nl
GSM 1800 Optratiıü
İğneyi kendimize!
Bir iğne de kendimize batıralım!
Geçen hafta Cem Uzan'ın New
York'ta satın akJığı dairesine ödedi-
ği rekor38 milyon dolarlıkfaturayı Türk
Urası'na çevirirken bir virgül hatası ile
26.5 trilyon yerine 265 trilyon yazdı-
ğım için kıyamet koptu. Değil Türki-
ye içinden telefonlar, dünyanın dört
bir köşesinden elmeklerietopatutu-
larak "böyle biryanlışı nasılyapüğım"
sorgulandı. Okuriar haklı, ben de hak-
lıyım. Aylığı ancak yanm milyar lirayı
bulan 40 yıllık bir Cumhuriyet çalışa-
nı trilyonlan hesaplamakta zorlanı-
yorsa kabahat benim değil!
Bu arada ben de iki yanlışlığı dü-
zeltmek isterim. Geçen gün Hürri-
yet, parkinson hastalığına çare bu-
lunduğuna ilişkin haberinde ünlü has-
talar arasında eski ABD Başkanı Ro-
nald Reagan'ı da saydı. Oysa Re-
agan alzheimer hastasıdır. Yine Hür-
riyet'te "Cumhuriyet gazetesinde ilk
kez renk kullanıldı" diye bir haber var-
dı. Oysa rotatif baskı döneminde, da-
ha Hürriyet'in yayımlanmadığı o yıllar-
da bile Cumhuriyet bazı resimleri dört
renkli basmıştı. Günümüzteknolojisi-
nin renkleri Cumhuriyet'te Nisan
1993'te yöneticiliğim döneminde kul-
lanılmıştı. Her nedense genç meslek-
taşlar, yeni duyduklan bir olayın habe-
rini yazarken "İlk kez..." damgasını
basmakta tereddüt göstermiyoıiar!
Elmek: oacarigsuperonline.com Fax:0312.46815 79
A 'Kartallar Ulkesi' Arnavutluk, geçen on yılda mafyanın pençesine düştü
A vrupa'nın enyoksululkesEsenler Otogan her günkünden fazla
hareketli... Ne de olsa, bayram arifesi.
Otobûsler yolculannı alıp yola çıkıyor
birbiri peşi sıra. Alpan Yazıhanesi de
kalabalık. Tertemiz bir yazıhane bura-
sı. Öteki yazıhanelerin bir bölümünden
farklı olarak, çember sakallı, bıyıklı, tür-
banlı insanlar görülmüyor. Çoğunun ha-
linden üniversite öğrencisi olduğu anla-
şılan yolcular, son hazırlıklannı yapı-
yorlar... Otobüs biraz sonra Elbasan-Ti-
ran-lşkodra'ya hareket edecek.
Yazıhanenin arkasına yanaşan otobü-
se, yolcular mallannı yerleştirmeye ko-
yuluyorlar. Sanki Istanbul'un yansını
alıp bavullanna tıkıştırmışlar... Şoför-
lerin ve muavinlerin yardımlanyla ve
onlann hakemliğinde, ufak tefek tartış-
malann sonunda, bavullar, naylon tor-
balar tıka basa bagaja, oraya sığmayan-
lar otobûsün içine yerleştiriliyor. Ben
de yerimi alıyorum. Uzun bir yolculu-
ğa çıkmaya hazınm. Yanımda, iki orta
yaşlı Arnavut. Türkçesi daha iyi olan
kadın, evlere temizliğe gidiyormuş, eşi
ise Zekeriyaköy'de bir sitede bahçıvan-
hk yapıyormuş. Ikisinin de üze-
rinde yepyeni blucinler, nay-
lon anoraklar... Yanlannda, lü-
le saçlı, yeşil gözlü, dünya gü-
zeli bir küçük kjz... Ayaklann-
da "Caterpillar'' marka, bağ-
cıklan bağlanmamış yepyeni
botlar var. Bayram pabucu...
Korça'ya bayram iznine gi-
diyorlarmış. Onlann arkasın-
daki sırada Cerrahpaşa Tıp'tan,
Yıldız Teknik'ten ve Galata-
saray'dan öğrenciler. Arnavut-
ça konuşuyorlar. Tıka basa yük-
lü otobüs, Esenler Otogan'ndan
Arnavutluk'a doğru yola çıkı-
yor. ilk hedef Kapıkule, yani
Bulgar sının.
Sınırlar bir türlü
küreseHesemlyori
• Arnavutluk'un 10 yıllık "liberalleşme" deneyimi
sıkıntılarla sürüp gidiyor. Umutlar giderek azalıyor.
Toplum siyasal olarak iki kampa bölünmüş, kamu çökmüş,
sorunlar kronikleşmiş.
oluyordu, ama bu kadar
açık, bu kadar yoğun de-
ğüdi. Kimilerinin pek öv-
düğü "piyasa ekooomisP
bu olmasa gerek. Sof-
ya'nın kenar mahallele-
rinden geçiyoruz. Sol-
gun ışıklar, kendi kabu-
ğuna çekilmiş, yaşama-
ya çalışan bir kent. Dö-
külen, eski mi eski bir tramvay, az sayı-
daki yolcuyu evine ulaştırmaya çalışıyor.
Bunlar on yıldır tramvaylannı bile ye-
nileyememişler galiba.
Az gidip uz gidip Makedonya'nın sı-
nır kenti Ohri Gölü kıyısuıdaki güzel
Stnıga'ya geçerek Arnavutluk'un Ca-
fetan Sınır Kapısı'na ulaşıyoruz. Sınır ka-
pısı kelimenin tam anlamıyla dökülüyor.
Eski rejimden kalmış olduğunu sandı-
gun kapınm son beş yıl içinde yapıhnış
Sınır Kapısı'ndan "Kar-
taBar ÜIkea"ne giriş ya-
pıyoruz. Bir yanda, ha-
yal meyal seçilen Stru-
ga'nın gerisinde uzanan,
Necati Cumah'mn bü-
yük bir ustalıkla anlattı-
ğı "Viran DağJar", yani
Baba Dağı, Pelister Te-
pesi... Öte yanda Ohri
Gölü. Otobüs bir köy yolundan farksız,
iki otobûsün yan yana zor geçtiği yoku-
şu tırmanmaya koyuluyor...
Burası Elbasan yolu
Arnavutluk'a giren mallann büyük
bölümünün geçtiği Cafetan-Elbasan yo-
lunu TIR'lar kullanıyor. Abartmadan
söylüyorum; Elbasan yolu, Türkiye'nin
doğusundaki köy yollanndan kötü.
Bulgar sınınnda eziyet baş-
lıyor. Vize kuyruğu, pasaport
kontrol, gümrüklerden geçiş
vb. nerden baksanız iki saat, o
da bir aksilik çıkmazsa... Bul-
garistan transit vizesi, yani otobüsle Bul-
garistan'ın bir sınırından öteki suıınna
gidiş 25 dolar, iyi mi! Bir hesap yapma-
ya çahşıyorum. Bulgarlar çok para ka-
zanmışlar Türklerin sırtuıdan.
Bulgaristan'ı karanhkta geçiyoruz.
On beş yıl öncesine göre değişen tek
şey, kapitalizme ayak uydurmuş kimi
"markedi'' benzin istasyonlannın gece-
nin karanlığını aralayan ışılölı göriinüm-
leri... Amavut turistlerle dolu Türk oto-
büsü Bulgaristan karayollanndapolisler
tarafından sık sık durduruluyor. Otoma-
tiğe bağlamış, deneyimli şoför, polis çe-
virmesi göriince yavaşlıyor; bir şişe vis-
ki, bir paket sigara çıkanp uzatıyor ve
otobüs yoluna devam ediyor.
Evet, bunJar eski rejim döneminde de
Başıboş bir serbest piyasanın hâtdm olduğu Arnavutluk'ta, son on yüda pek bir şey değişmemiş.
ve 1997 yılındaki banker krizi su-asın- Buna Arnavutluk'ta sık sık tanık ola-
da ayakianmacılar tarafından yakılmış cağız.
güçlerinin kurduklan barikatlarla sık sık
karşılaşıyoruz. Kontroller, denetimler,
nlşvet ve yola devam... Ülke yoksullaş-
nkça polis barikatlan sıklaşıyor galiba...
60 km'lik Cafetan-Elbasan yolunu iki
saatte aşıyoruz.
Elbasan kentl-Purres Llmanı
Elbasan, kuzey-güney doğrultusun-
daki bir dikdörtgeni andıran Arnavut-
luk'un ortasında yer alıyor. "Geg"lerin
yaşadığı ülkenin kuzeyi ile "Tosca"la-
nn yaşadığı güneyi, Elbasan yakınla-
nndan geçen Iskumbin Irmağı ayınyor.
Bizde M
EIbasantava"sıyla ünlü Elbasan
kenti, vadilerin arasında bir büyük ka-
saba görünümünde. Kentin merkezinde-
ki düzgün, ağaçlandınhnış bir ana cad-
de, kalenin yanından geçiyor. Dükkân-
lar boş.. Liberaller "boş vitrinler''i yıl-
larca sosyalizmin başansızlığının bir ka-
nıtı olarak sundular. Ne var ki on yılda,
en azından bu ülkede vitrinler dolmamış.
Köşelerde tt
börekçi"ler dikkati çekiyor.
Bizdeki yaygın kanının tersine, Arnavut-
lar için varsa "börek", varsa "et".
Elbasan'uı hemen çıkışında
Enver Hoca'dan miras kalan
büyük bir "dcmir-çeliktesisi''
duruyor. Hantal tesıs. tarlanın
ortasında, nallan dikmiş bir
dinozor gibi gömüleceği gü-
nü bekliyor... Bir Türk işlet-
mecinintesisinyüzde 10'unu
satın aldığı söyleniyor.
Elbasan'dan Adriyatik kı-
yısındaki Durres'e yöneliyo-
ruz. Liman kenti Ehırres, bi-
zim Kumburgaz'ı andınyor.
Kentin merkezinde ufak te-
fek tesisler var. Çarpık sana-
yileşmenin henüz kirletmedi-
ği, uzayıp giden kıyılardan
oluşan, üstelik Avrupa mer-
kezlerine çok yakın bu ülke-
de turizm ciddi bir potansiye-
le sahip... Nitekim, sosyalizm
sonrası dönemde yönetim, tu-
rizm alanında bir atılun içine
girmeye çalışmış. Ne var ki
1997 krizi büyük bir güven
bunalımına yol açınca, turizm
sektöründeki yabancı serma-
olduğunu öğrenıyorum. E, o zamandan
beri onanlamaz mıydı?
Soruyu sorduğum Cerrahpaşalı dok-
tor adayı Arnavut genç, acı acı gülüp
susuyor. Yanıtı bu ülkede ben bulacağım.
Bu arada sınır kapısuıda TIR'lar gözü-
me ilişiyor. Çoğunluk Türklerde.
Amavutlann Arnavutluk'a girişleri
hiç de kolay olmuyor. otobüs dolusu
mallar gümrükçü milletinin önünden ge-
çiyor. Tüm bavullar indiriliyor, gümrük-
çüler gelip incelemeler yapıyor, sonucu
kapı arkalannda sürdürülen pazarlıklar
belirliyor. Herneyse deyip, birTC yurt-
taşı olarak vizesiz bir ülkeye girmenin
keyfini yaşayarak bekliyorum. Cafetan
Sınınn hemen orada koruganlar baş-
lıyor. Enver Hoca'nın "bir düşman sal-
dinsı''na karşı, dört bir yanda ınşa ettir-
diği betondan yapılma, bir makineli tü-
feğin, içine yerleştirilebileceği bir sa-
vunma mevzii. Bunlardan 800 bin tane
yapılmış, avuç içi kadar ülkede (Arna-
vutluk Trakya'dan biraz daha büyük).
Uzaktan gördüğümüz köyler geleneksel
özelliklerini koruyorlar. Köy pazarlan ve
köylüler bizim Trakya köylülerini andı-
nyor... Aradaki fark, hemen göze çarpan
mal darlığı. Yaşlı erkeklerin başmda bi-
rer Arnavut fesi. Kaç-göç, çarşaf yok
mu bu Müslüman toplumunda? Cafetan-
Elbasan yolunda Arnavutluk güvenlik
ye kaçmış. Durres, son yıllarda, Tiran'ın
limanı olarak gelişiyor. Serbest piyasa
ekonomisnıin yaratöğı başıboş gelişme
en çok Tiran-Durres eksenine yaramış.
Durres, ünlü Roma yolu
u
Via Egna-
tia"nın başlangıç noktası.
Bu limana taşınan mallar, kervanlar-
la Elbasan. Güney Arnavutluk, Selanik
üzerinden İstanbul'a ulaştınlırmış. Tür-
kiye, Bulgaristan ve Makedonya, Istan-
bul-Durres limanlannı birbirine bağla-
yan bir otoyol inşa etmek için olanaklar
araştınyorlar...
"Via Egnatia" yeniden canlanır mı?
Canlansa, Türkiye, Bulgaristan, Make-
donya ve Arnavutluk için ne kadar ya-
rarlı olur?
SÜRECEK
NOVITAS Turizm
Kurban Bayramı Kültür Turu
YUNANİSTAN
2-10 Mart
Yunanistarim sadece uzo ve sirtaki demek olmadığım, bahar
rüıgarlarımn uğultusunda zeytin ağaçlarının bekçilik elliği
gizemli antik kentlerde uygarlığın yeserdiğini, Epidauros'ıa
lıbbın. Delfi'de kehanet sanalının tonumlarımn atıldığını...
muhakkak ki biliyordunuz Ancak bunları Pelepones ve Teseha'nın
bahara durduğu günlerde, konusunda uzman Türk ve Yunan
rehherler ejliğinde, yeniden yaşayarak duvumsamak
isıemez misiniz? Yunanistan'ı bilgi \e kalileyle yaşaym.
Bu konudû bize güvenebilirsiniz
Not: Vizeler için lütfen acele ediniz
Tel: (0212) 251 28 08 - 09 E^mail: novitas@superonline.com
Antonina {Turizm
KÜLTÜR TURLARI
2-10M«rt;
Tarsıts. \ıtıkvı, Aılep. Htkp (Snrive) (Son kayit 27 Şuhal Salı)
Sanal Tanhçısı İNCİ TmKOGLl' rehberiığınde bûyûleyKİ Kilikya arkeolojisi ve
çarşılan. hanlan. medıcselen ile eski Osnanlı vilayetı Halep...
4-10M«rt:
V uunistiB (Son kavit 21 Şuhat Çarşamha)
t H S ^ TLNAV'ın 25 yıllık Yunanıstm deneyimi ile Kavala, Sebnik, Atina, Mete-
ora, Konnt. Mıletu Epıda\TOS .
5-9Mırt:
Mıhi'dt Ortaçal Mimırisi (Son kayH 27 Şubal Salı)
Dr. FERİDUN ÖZGÎIMUŞ ile A^iupa'mn en iyi komnmuş ortaçag mımarltğı ör-
nekknnın \a aldığı Maha Adası'na bir keşifyolculuğu. Valletta. Gozo. Mdına, Oç
Şehırler. Türk Mezarlığı..
6 - 1 0 M u t
BİIİHDKUII Kjpsdokyı (Son kayıt 28 Şubai Çar^mba I
Dr ELMON HANÇER ile Kapadok>a'mn bılınmeyenlen Anrik Tyana Kemerlen.
Pancarlık. Sınasos.tejkVadisı, Narlıgöl Kraten, Çeç Tûmûlûsû, Tofada Hıtn Yazm.
Belısırma. Şaınbaz Babanın mezan ve daha nıcelen.
HAFTASOMGEZİLERİ:
24 Şubat Cumartesı: Sokak Sokık Btyofla, Dr Elmon Hançer.
25 Şubat Pazar tnik, Sanal Tanbçısı lnci Tûrkoğlu
3 Mart Cumartesı tıtnbal'da Erani Mekiıian 1, Dr. Elmon Hançer
4 Mart Pazar tstubfll'da Enntni Mekiıian 1 Dr Elmon Hançer
0 212 • 292 2İ
7
4 - 75
KADIKÖY 2. SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Doya No: 1999/314 Vesayet
Mahkememizin 16.1.2001 tarih ve 1999/314 esas,
2001/32 karar saydı ilamı ile Şanlıurfa Merkez Türk-
meydanı Mahallesi'nden nüfiısa kayıtlı Sait kızı 1325
d.lu Meziyet Uğurata rahatsızlığı sebebiyle M.K. 357.
maddesi gereğince vesayet altına alınarak kendisine
Özen Ugurata (Ocaklılar) ile Ayla Uğurata (Güçlü) müş-
terek ve mûnferiden vasi tayin edUmişlerdir. llan olunur.
6.2.2001 Basın: 7273
CEYHAN tCRA DAİREŞİ'NDEN
GAYRtMENKULÜN
AÇIK AKTTIRMAİLANI
Dosya No: 2000/2058
Sablmasuuı karar verikn garvTİmcnkulûn dnsi, lay-
meti, adedi, evsafi: Ceyhan ılçesi, Hürnyet mahallesi,
106 ada, 16 parselde kayıtlı, 289 m2 yüzölçümlü olup,
parsel üzennde 110 m2 oturumlu 3 katlı konut mevcut,
her katta 3 oda, 1 salon, mutfak ve banyo mevcuttur. Bi-
nanın içi sıvab ve boyalı, dışı sıvasız ve boyasızdır. Su-
yu ve elektriği mevcut, yıgma yapı sistemi ile yapıl-
mıştır. Arsa ve yapılann toplam değeri
16.625.000.000.- TL. muhanunen bedelle açık arttırma
sureti ile satılacakur.
Saûş şarttan: 1- Satış, 02.04.2001 gûnfi saat
09.15 'ten 09.30'a kadar Ceyhan Belediye Mezat Salo-
nu'nda açık arttınna suretiyle yapılacaktır. Bu arttırma-
da tahmin edilen laymetin yüzde 75'ini ve rüçhanh ala-
caklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflan-
nı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı
çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şar-
üyla 12.04.2001 günü aynı yer ve aynı saatte ikinci art-
tırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde
edilememişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü
saklı kalmak ûzere arttırma üanında göstenlen müddet
sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki
arttırma bedelinin maluı tahmin edilen kıymetinin yüz-
de 40'ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı
olan alacaklann toplarmndan fazla olması ve bundan
başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflanru geç-
mesi lazundır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış
talebi düşecektır.
2- Artürmaya iştırak edeceklerin, tahmin edilen kıy-
metin yüzde 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar
kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri
lazundır. Satış, peşin para iledir, alıcı istedığınde 20 gü-
nü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi,
ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birik-
miş vergiler satış bedelinden ödenir.
3- lpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (•) bu
gayrimenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve
masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeler ile on
beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazundır. Aksi
takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaş-
madan hariç bırakılacaklardır.
4- Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatrrma-
mak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar
ve kefılleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli ara-
sındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt
faizinden müteselsılen mesul olacaklardır. ihale farkı
ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın daire-
mizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat
bedelinden alınacakur.
5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin göre-
bihnesi için dairede açık olup masrafi verildiği takdir-
de isteyen alıcıya bir ömeği gönderilebilir.
6- Satışa iştırak edenlerin şartnameyi gönnüş ve
münderecatıru kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi
almak isteyenlerin 2000/2058 sayılı dosya numarasıyla
müdürlüğümüze başvurmalan ilan olunur. 06.02.2001
(•) îlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.
Basın: 7933
ANMA
ÖMER C. KORZAY
1966-1986
Ömer'im
.\ramızdan aynlalı on beş yıl oluyor.
Trafik anarşisiıün senı bızden aldığı on
beş yıl... Sana olan hasretimiz hiç
eksilmeden devam ediyor. O asıl yüzün,
o erkek güzellığın gözlenmızın öniınde.
benlığımızın dennlığınde. .
Melek huylu Ömer'im. her an beraber
yaşıyonız, beraber yaşayacağız.
AMCAN
TEŞEKKÜR
Hastalığım sırasında bızi özenle yönlendiren Ankara
Yüksek Ihtısas Hastanesi Gastroentroloji uzmanlan
Op. Dr.
CANBEK SEVEN
ve koyduğu ısabetli tanı ile hayatımı kurtaran
Dr.
AYŞE ÜLKER'e
sonsuz şükranlanmı sunanm.
FATMA G. ÇİZMELf
ANKARA 5. SULH HUKUK
HÂKİMLİĞl'NDEN
2000/625 Esas
Ankara 24. lcra Müdürlüğü'nün 1999/6473 sayılı dos-
yasuıda 26 ayhk kira bedeli 660 000.000.- TL. için baş-
latılan icra takibine borçlulardan Ooğan Özdemir'in iti-
razı üzerine takip durduğundan,
Davacı Süleyman Koşaloğlu vekili tarafından davab-
lar Doğan Özdemir ve Orhan Ayhan aleyhlerine mahke-
memıze itirazuı iptali davası açılmış ve verilen ara karar
gereğince;
Davalılardan Doğan Özdemir'e çıkanlan daveriyenin
adresinden aynldığrndan babisle iade edildiği, yaptınlan
adres araştrrmasuıdan da adresinin tespit edilemediğin-
den davalıya dava dilekçesinin ve duruşma gününün ila-
nen tebliğine karar verihniştir.
Davah Doğan Özdemir'in duruşmamn atılı bulunduğu
27.02.2001 günü saat 09.50'de mahkememizde hazu bu-
lunması veya kendini bir vekille temsil ettirmesi aksı
haide yokluğunda yargılama yapılıp karar veriieceği, da-
va dilekçesi ve duruşma günü ilanen tebliğ olunur.
25.01.2001. Basm:8011
Ehliyetimi ve I.Ü. öğrenci kimliğimi
kaybettim. Hükümsüzdür. ZEYNEP BAKKURT