18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 ŞUBAT 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER perin İhlas yorumu • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller. özel finans kurumlannı da kapsayan batık dalgasının büyüyeceğini ileri sûrdü. Çiller dün partisinin grup toplantısında, ÖFK'lerin "daha fazla risk, daha fazla gelir" yaklaşımıyla hareket ettiklerini belirterek "Dalga büyüyerek geliyor. 40 milyar dolarhk batıklar, 10 milyar dolarlık dış borç artışı, 7.5 milyar dolarlık, IMF'nin 18 ay sonra ödenecek parası... 60 milyar dolarlık hacimle Türkıye karşı karşıya" diye konuştu. Yapgıtay'a savcı ataması • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Yargıtay cumhunyet savcılıklarına atama yapıldı. Hâkimler ve Savcılar Yûksek Kurulu'nun Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanan atama karanna göre, Ankara cumhuriyet savcüan Cabbar Veziroğlu, Teoman Çakar, Mehmet Karakaya, Ahmet Tayfun Sağıroğlu, Yargıtay tetkik hâkimlen Ayla Songör, Ekrem Nur, Orhan Tepedelenlioğlu, Mustafa Ernalbant, Ali Elbeyli, Çorlu Cumhuriyet Savcısı Seydi Kaymaz, Çubuk Cumhuriyet Savcısı Sinan Esen ve Iskenderun Hâkimi Dr. Çetin Arslan, Yargıtay cumhuriyet savcılıklanna getirildiler. 4 idam daha MecHste • ANKARA (ANKA) - TBMM'ye dört hükümlûnûn daha ölüm cezasının onaylanmasına ilişkin tezkere gönderildi. TBMM Başkanlığı'na Başbakan Bülent Ecevit imzasıyla gönderilen tezkerelerde, Ahmet Güven, Kadri Sönmez, Ramazan Akdağ ve Nadir Kalkan'm "devletin hâkimiyeti altmdaki topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya yönelik eylemlerde bulunmak suçundan TCY'nin 125'inci maddesi gereğince" idamamahkûm edildikleri belirtildi. MHo Ankara'da • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Resmi ziyaret için Ankara'ya gelen Arnavutluk Dışişleri Bakanı Paskal Milo, Dışişleri Bakanı Ismail Cem ile bakanlıkta bir araya geldi. Cem, "Tûrkiye- Arnavutluk arasındaki sağlam ilişki, Balkanlann güvenliği ve ekonomik istikrannın güvencesidir" dedi. Cem, görüşmelerde Güneydoğu Avrupa Işbirliği süreci başkanhğının Arnavutluk'a geçişi ile Balkanlardaki ortak sorunlar ve bölgesel konulan görüşeceklerini söyledi. Beş eski lider bugün Karayalçın'ın evinde bir araya gelip durum değerlendirmesi yapacak CHP'de ihraç bımakmıMUTLUSERELİ ANKARA - CHP'de görev- den almalan ve 13. maddeden "yığma üye" kayıt edilmesini protesto etmek amacıyla ge- çen pazar günü Istanbul II Başkanlıgı önünde gerçekleş- tirilen eyleme katılan ve ara- lannda PM üyeleri Mehmet Moğultay,Berhan Şimşek, Ke- mal Nebioğlu ve Esenyurt Be- lediye Başkanı Gürfoüz Ça- pan'ın da bulunduğu 60 kişi hakkında îstanbul II Başkan- lığı tarafindan "inceleme" başlatıldı. Istanbul II Sekrete- ri Bahtryar Kuru, adı geçen • CHP Istanbul II Başkanlığı önünde gerçekleştirilen eyleme katılan ve aralannda PM üyeleri Mehmet Moğultay, Berhan Şimşek, Kemal Nebioğlu ve Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan'ın da bulunduğu 60 kişi için inceleme başlatıldı. Genel Merkez, Fikri Sağlar'ın partiden ihracı için de düğmeye bastı. kişilerle ilgili olarak henüz bir ihracın söz konusu olmadığı- nı, ancak parti suçu işlenip iş- lenmediğini saptamaya çalış- tıklannı söyledi. Uzun süredir Flkri Sağlar'ın yaptığı açıkla- maları izlemeye alan genel merkez yönetimi, Sağlaî'ın ihracı için de düğmeye bastı. CHP'de, Örgütten gelen tep- kiler, protesto eylemleri ve muhalif gruplann çeşitli plat- formlarda sürdürdüğü toplan- tılardan rahatsız olan genel merkez yönetımi tavnnı sert- leştirdı. CHP yönetiminin, parti içi muhalefetin temsilci- lerinden Sağlar, Moğultay gi- bi isımleri gözden çıkardığı ileri sûrüldü. CHP MYK dûn gerçekleştirdiği toplantısında, "Parti içinde kavga ve huzur- suzluk görüntûsü veren tarnş- malara, eyiemlere izin verüme- meti. Partiyi kamuoyunda kü- çûk düşürecek davramşlarda bulunanlar için tüzüğün ge- rekleri yerine getirilmeü*' gö- rüşü benimsendi. İçel îl Başkanlığı'nm da, "Parti küiendi" sözlerinden ötürii Sağlar'ı il disiplin kuru- luna sevk ettiği bildinldi. Sağ- lar, kendisine henüz bir bilgi verilmediğini kaydederken "Dağdan gelen bağdakini ko- vamaz. Yann >ine dağa döo- mek zorunda kaluiar" diye konuştu. Yaşanan kriz, SODEP, SHP ve CHP'nin eski genel baş- kanlan Cezmi Kartay, Erdal Inönü, Hikmet Çetin, Attan Öymen ve Murat Karayal- çm'ı bir araya gerirdi. Eski li- derler, son günlerde partide yaşanan gelişmelerle ilgili olarak, bugün Karayalçın'ın evinde kahvaltıda bir durum değerlendirmesi yapacaklar. Karayalçın, toplantının "yeni bir oJuşumun temeUerini at- mak" gibi bir amacı bulunma- dığını belirtti. Nâzım Hikmet kararnamesinin 'hukuka aykın' olduğu savlan tartışma yarattı Nâzıın için yasal engel yok • Ankara Barosu Başkanı Sadık Erdoğan, Nâzım Hikmet kararnamesinin MHP'lilerce hukuk dışı bulunması konusunda "Gerekçeleri hukuka uygun değü" dedi. ANKARA (Cum- huriyet Bûrosu)- Dün- yaca ünlü şaır Nâzım Hikmet'e yurttaşlık hakkının geri verilme- sine karşı çıkan MHP'li milletvekil- lerinin kanadının, bu konuda hazırlanan ka- rarnamenin "hukuka aylan" olduğunu ilen sürmesi tartışma ya- rattı. Hukukçular, Nâ- zım Hikmet'in yurt- taşlıktan çıkanlması- na dayanak yapılan Türk Ceza Yasası'nın 141 ve 142. maddele- rinin yürürlükten kal- dmldığma işaret ede- rek MHP'nin iddiala- nnın tutarlı olmadığı- nı bildirdiler. Cumhu- riyet Kadınlan Derne- ği Başkanı Şenal San- han, kararnamenin reddedilmesi duru- munda yargı yoluna başvurma haklannın doğabıleceğini be- lirtti. MHP'nin direnişi aşüamryor Nâzım Hikmet'in Türk yurttaşlığından çıkanlmasına ilişkin karann geri alınma- sı amacıyla hazırlanan Bakanlar Kurulu kararnamesi konusunda MHP'nin direni- şi aşılamıyor. MHP'li bakanlar, karşı çık- tıklan kararnamede "hukuld engelbulun- duğunu" ileri sürüyorlar. MHPnin tavn, hukukçulann tepkisine yol açarken Ankara Barosu Başkanı Sa- dık Erdoğan, "Bütün dünyamn kabul et- tiği bir ismin Türkiye'de bu şekildc karş> lanması bence hiç doğal bir şey değüdir" diyen Erdoğan, TCY'nin 141 ve 142. maddelerinin yıllar önce kaldmldığını IşçidenAnkara'ya 10 bin imza Bekdhe-tş Scndikası'na üye çahşanlar, iş güvencesi yasa tasansının çıkanbnası ve IMF pofitikalarma karşı topladddan lObüıimzayıSirkeci Pbstanesf nden Çahşma ve Sosyal Güvenük Bakanı Yaşar Okuyan'a gönderdiler. "İş GüvencesiLtiyoruz" yazıb pankart açan yaldaşık 100 işçi, «Kahrobtm EVfP' ve "Zafer EMrenen Emekçinm Olacak" sloganlannı atb. Postanenin önünde bir açıklama yapan Belediye-tş Sendikası 2 No'hı Şube Başkanı Hasan Gülüm, çahşanlann "işten antana" korkusuna son verecek olan iş güvencesi yasa tasansııun işçüerin lebine değjştirüerek bir an önce çıkarüması gerektiğini belirtti. Hükûmeti, IMF dayatmalarmdan vazgeçerek emekçüerin yararma potitikalar ûretmeye çagıran Gülüm, "tktisadi ve sosyal poKtikalar, emekçüer ve diğer halk kttkleri için hayan çekümez kıhyor. Tophunun tüm kesimlerinin örgütienme hak ve özgürlükleri önündeki engelkr zaman yhJrOmeden kakurümahdn-" dedL(UĞlJRDEMlR) anımsattı. Erdoğan. şunlan söyledi: "Hangi yasa maddesiyte örtüşmüyor bu görüş anlayamıyorum. Buna hiçbir engel yok. Zaten şu anda kararname şeklinde hazuiandı. lmzalayacaklar ve bu kişiyi Türkiye'ye kavuşturacaklar. ltibaruu iade etmiş olacaklar. Onlann savunduğu görüş tutarlı bir görüş değiL Evrensel hukuk Ue bağdaşmryor, gerekçeleri hukuka uygun bir gerekçe değU." Cumhuriyet Kadınlan Derneği Başka- nı Şenal Sanhan, TCY'nin 141 ve 142. maddelerinin 12 Nisan 1991 tarihli yasa ile yürürlükten kaldmldığını. bunun bü- tün sonuçlan ve bu yasa nedeniyle veril- miş cezalann ortadan kalkması anlamına geldığini belirtti. Sanhan. şöyle konuştu: " Yok hükmündeki bir karar gerekçe gös- terilerek reddedflen bir işlemin. yine ken- disi de yok hükmündedir. Hukuksal bir dayanak olmadığı gibi yasal da değildir. Obnayan, arnk bugün suç sayümayan yü- rüriükten kaldırünuş olan maddelernede- niyle bu işlem geri çevrihnektedir. Bu, hu- kuka aykın bir işlemdir. Böyle bir karar çıkarsa da bu karara karşı da dava hakla- nmtz sakh diye düşünüyorum.'* Cağdaş Hukukçular Derneği Başkanı AliErsinGür. yurttaşhğının gen verilme- si konusunu değerlendinrken dünyaca ta- nınan Nâzım Hikmet'in böyle bir şeye ge- reksınimi olmadığını söyledi. "AmaTür- kiyeCumhuriyetTnin Nâzun'a ihthacı var. Bir namus borcu var" diyen Gür, Türki- ye'nin bu "kara lekeden" kurtulması gerektiğini vurguladı. Örgut üyeliği 168.madde içinilkaf başvurusu ANKARA (Cumhuri- yet Bûrosu) - Af yasası olarak bilinen şartla salı- verme yasasında, örgüt üyeliğini düzenleyen Türk Ceza Yasası'nın 168. maddesinin kapsam dışı bırakılmasının Ana- yasaya aykın olduğuna ilişkin ilk kez bir başvu- ru yapıldı. Terör suç* olan bu maddeye ilişkin haklannda dava açılan- lar DGM'lerde yargıla- nıyor. AA'mn haberine göre TCY'nin 168. madde- sinden mahkûm olan ve bu mahkûmiyetı kesinle- şen bir hükümlü, kendi- sirrin yasanın kapsamı dışında bırakılmasmın Anayasa'ya aykın oldu- ğunu ileri sürerek Edirne 1. Agır Ceza Mahkeme- si'ne başvurdu. Başvu- ruyu, infaz yeri mahke- mesi olarak inceleyen Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi, hükümlü- nün Anayasaya aykınlık iddiasını ciddi bularak itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesi'ne götürdü. Mahkemenin itiraz baş- vurusunda. infaz siste- minin bütün mahkûmlar için aynı olması gerekti- ği, suçun türüne göre ay- nm yapılamayacağını, bunun Anayasa'nın eşit- lik ilkesi ile adalet duy- gusuna aykın olduğu sa- vunuldu. Anayasa Mahkemesi, başvurunun ilk incele- mesini önümüzdeki gün- lerde yapacak. İlk incele- mede eksiklik bulunma- sı halinde dosya ilgili mahkemeye iade edile- cek. Anayasa Mahkeme- si. başvuruyu mahkeme- nin yetkisizliği nedeniy- le de reddedebıhr. Baş- vuruyu esastan inceleme karar verilirse raportörün hazırlayacağı raporun ar- dından esasa ilişkin ka- rar verilecek. IRMIKI AYDIN ENGtN aenginr« doruk.net.tr. Neredeyse durup dururken Diyarba- kır Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan ölclürüldü. Tam da OHAL'de "bu haller"\ unutur gibi olmuşken böylesine büyûk çaplı bir saldın şaşırttı, sarstı, ürküttü. Saldırı, OHAL'de olası bir banş umudu- na yönelikti. Duraksamadan "Hizbullah" dediler. Duraksamadan bir Tırmık yazdık, "Nereden belli" diye sorduk. M^leği- mizin herşeyden her zaman kuşku duy- mak, "Güneş doğudan doğar, batıdan batar" dendiğinde bile sorgulayıp sağ- lama bağlamak olduğunu bilen kimi dosrianmız bile tatlı-sert fırça attılar, "Ta- dını kaçtnyorsun, pirenin altında deve anyorsun" diye e-mektuplar yolladılar. Biz hâlâ Diyarbakır gibi OHAL'in baş- kentinde, akşamüstü, sokaklar, cadde- ler cıvıl cıvılken 15-20 silahlı saldırganın yüzlerce mermi yakıp altı polis memu- runu öldürdükten sonra buharlaşıver- meleri ile Hizbullah dangalaklannın ye- ti ve yetenekleri arasındaki uyumsuzlu- ğu tartarken Mehmet Ağar konuştu. Ustelik ağır konuştu. Bu çapta ve bu ustalıkta bir saldınnın Hizbullah'ın çapı- nı aştığını söyledi. Işin "uzmanı" böyle deyince işin ren- gi değişti. Çok geçmedi, Içişleri Bakanı Sadettin Tantan, Diyarbakır'da düzen- lediği bir basın toplantısında kendisine OHAL'de'Bir Haller'... yöneltilen "Suikastı düzenleyen Hizbul- lah militanlan ile ilgili bilgi var mı efen- d/m" sorusunu, "Biz bugüne kadarHiz- bullah sözcüğünü kullanmadık" diye yanıtlayıverdi. O gün bugündür, Gaffar Okkan ve beş polis memurunun katilleri ile ilgili kamu- oyuna açıklanabilecek tek adım atılma- dt. Tutup Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı cinayetle- rini anımsatıp "Canım böyle cinayetler hemen aydınlanmıyor" denmesin. Bu- rada cıvıl cıvıl bir kentin göbeğinde, 15- 20 teröristin Kalaşnikof'larla gerçekleş- tirdiği küçük çaplı bir "savaş sahnesi" söz konusu. Patlayan tek bir bomba, bir iki el ateş edilen bir çakaralmaz taban- ca değil; 10 uzun namlulu silahtan çık- ma 300'ü aşkın mermi kovanı var orta- da. Bu çapta bir saldından sonra 20 te- röristin iz bırakmadan ortadan yok olu- vermelerıne ancak filmlerde rastlanıyor. Bir de OHAL'de... ••• Diyarbakır'dan çıkalım, amaOHAL'de kalalım. Silopi, Şımak'ın bir ilçesi. Orada HA- DEP ilçe örgütünü kurmak için kollan sıvamış iki Kürt, ortadan yok oluverdi- ler. HADEP Silopi İlçe Başkanı Serdar Tanış ile İlçe Sekreteri Ebubekir Deniz, gorgü tanıklannca defalarca dogrulan- dığı üzere Silopi Jandarma Komutanlı- ğı'nagirdilerve... ...Ve bir daha çıkmadılar. Onlar da güpegündüz buharlaşıverdi- ler. OHAL'in Silopi ve Şımaktaki "başla- n" önce inkâr ettiler. Yalanlanm kimse yutmadı. Tanıklarvardı. Ardından tükür- düklerini yalayıp yuttular ve bu kez Ta- mam, kabul, Silopi Jandarma Karako- lu'na girdiler ama yanm saat sonra çı- kıp gittiler" dediler ve bu kez de bunu yutmamızı istediler. Şımak'ın Valisi, gazetecilerin gözleri- nin içine baka baka konuştu: - Saat 14'tejandarmaya geldiler; sa- at 17'de OHAL Valiliği'ne telefonla Ser- dar Tanış'la Ebubekir Deniz'in kaybol- duğu şikâyeti geldi. Ne zaman haber aldılar, bu kadar çabuk nasıl oluyor da... Valinin sözlerinin devamı fasa fiso. Va- linin sözlerinin tamamı da fasa fiso. O- HAL bölgesinde bir (herhangi bir) jan- darma karakoluna girip de üç saatte çık- mayan birileri için değil OHAL Valiliği'ne, Avrupa Insan Haklan Mahkemesi'ne, Brüksel'e, Strassbourg'a, hatta Beyaz Saray'a filan telefon edilse kımse şaş- maz. Boru mu, OHAL bu. OHAL'de ne hal- ler oiur, ne haller!.. ••• OHAL'deki "bu haller" nedir, neye işa- rettir, ne anlama gelir, neye yoaılur? Uzun uzun yazıp çizmenin gereği yok. Tek bir paragraf yeter. Buyrun: Devletin OHAL bölgesindeki politik ve askeri tercihlerinde bazı değişiklikler var. Gaffar Okkan gibi polis müdürleri OHAL bölgesine arak gönderilebiliyor. OHAL'de silahlann sustuğu bir döne- min başlama olasıhğı var. Silahlann susması kimileri için yıkım- dır. Artık uyuşturucu kamyonlan kolay- ca geçip gidemez. Artık sılah, cephane ticaretinin zemini kalmaz. Artık savaş haraçlan tıkanır. Artık "Şu kadar korucu besliyorum" deyip devietın önüne çok çok yüklü faturalar uzatan feodal beyler arada bir paraya sikışmaya başlariar. Ar- tık üniformalı, üniformasız savaş vurgun- culan kaynak sıkıntısına düşerier... Çare, savaşı yeniden başlatmaktan ibarettir. Kollan sıvarsın. Örnegin polis müdürünü öldür(t)ürsün... ömeğin böl- genin sevilen Kürtlerinden ikisini kay- bettirirsin... ömeğin... POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Kayıplar... Avrupa Insan Haklan Mahkemesi, HADEP'in Silo- pi İlçe Başkanı Serdar Tanış ve sekreteri Ebubekir Deniz'in kaybolmalanyla ilgili başvuruya hemen ya- nıt verdi: Türkiye imza attığı Avrupa Insan Haklan Sözleş- mesi gereği savunma yapmalıdır..." Tanış ve Deniz neredeler, bilen var mı?.. Silopi gibi Küçük bir ilçede iki kişi, önce gözaltı- na alınıyor, sonra da ortadan kayboluyor... Olacakişmibu?., Bakıyorum yetkililerden 'çıt' çıkmıyor; ne Başba- kan Bülent Ecevit ne de Içişleri Bakanı Sadettin Tantan açıklama yapıyor... Tüm bu yaşananlar karşısında toplum her zaman- kigibitepkîsiz!.. Ben de bu arada kendi kendime soruyorum: "Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ve beşpolisin katillerini bulamayan devlet, iki HADEP'li- yi mi bulacak?" Birileri Güneydoğu'yu yine kaşıyor... Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ve beş polisin öldürülmesinin hemen ardından HADEP'li iki yöneticinin kaçınlması oldukça düşündürücü... Güneydoğu'da kaybolmalar 1990 yılında başla- mıştı... Biz bu oyunu biliyoruz!.. Gece yansı evlerinden alınan insanlar birkaç gün sonra öldürülmüş olarak yol kenannda bulunuyoriar- dı... Günlerdir iki HADEP'li yöneticiden haber alınamı- yor... HADEP'in Gûneydoğu örgütleri Tanış ve Deniz için 'oturma eylemi' yaptılar... Peki sonuç?.. Pek çok ilde HADEP'liler gözaltına alındı... • • • Bugüne dek TBMM, kayıplar konusunda ne yap- tı?.. Hep sustu!.. Devlet içindeki örgütlü, silahlı gücün siyasi ve ida- ri bağlantılannı açıga çıkaramayan TBMM, Faili Meç- hul Siyasi Cinayetleri Araştırma Komisyonu'nun 1994 yılında hazırladığı raporu da Meclis günde- mine almamıştı... İki yıl sonra Susuriuk çetesi ortaya çıktı. Başbakan Necmettin Erbakan'dı. Devlet içindeki örgütlü gü- ce Erbakan kol kanat gerdi. Olayı "fasa fiso" diye ge- çiştirdi... HEP İl Başkanı Vedat Aydın 1991 yılında evinden alınıp götürülürken yetkıhler neredeydi?.. llginç bir rastlantıdır; Hanefî Avcı ile Hüseyin Ko- cadağ, Diyarbakır'da emniyet müdür yardımc.lany- dılar... Avcı istihbarattan, Kocadağ ise terorden sorum- luydu... Olağanüstü hal valisi kimdi?.. Hayri Kozakçıoğlu... Aynı yıl kaybolmalar ivme kazanmaya başladı... Musa Arrter, 1992 yılında Diyarbakır'da kaçınlıp öldürüldü... 24 Ocak 1993'te Uğur Mumcu alçakça katledıl- di... Behcet Cantürk, Savaş Buldan Istanbul'da ka- çınlıp infaz edildiler... Avukat Medet Sertıat evinin önünde vuruldu... Cem Ersever, Ankara'da kaçınlıp işkence sonu- cu öldürüldü... Bu ölüm listelerini kim hazıriadı?.. Vur emrini kim verdi?.. HADEP'li Serdar Tanış'ı ve Ebubekir Deniz'i kim kaçırdı?.. Isterseniz Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun TBMM Araştırma Komisyonu'nun raporiannı yeniden oku- yun, bazı gerçekleri göreceksiniz... • • • Hep şu soru aklıma gelmiştin "Susuriukçetesinin Hizbullah 7a bağlantısı varmı- dır?.." Bir başka soru da şudur: "Şu fcayıp silahlar nerededir? Bugün o silahtan kimler kullanıyor?.." Bugüne dek yaşananlar, son olarak Gaffar Okkan ve beş polisin şehit edilmesı, HADEP'li Serdar Ta- nış ile Ebubekir Deniz'in kaybolmalan sıradan olay- lar değil!.. Bir örgüt tek başına bunlan yapamazl.. Uğur Mumcu cinayeti de öyledir!.. Üç beş kişi bir araya gelip Uğur Mumcu'yu öldür- me karan alamaz!.. Buyruğu veren buyük patron kimdir?.. Eroın tra- fiğini yönetenler, bundan çıkar sağlayanlar kımler- dir?.. Tüm faili meçhul cinayetlerin aydınlanması için Su- suriuk'un çözülmesi gerekiri.. Bugüne dek ne tuğla çekildi, ne de bunlann üstü- ne gıdildi!.. Mehmet Ağar ve Sedat Bucak Meclis'te; doku- nulmazlıklan vaıi.. Toplum bir umutsuzluk denizınde!.. Susuriuk fotoğrafının bir karesinde yaşananlan bi- rileri hiç umursamıyor, üstelik dtğer kareleri saklıyor... Ne diyor Ibrahim Şahin ve Korkut Eken: "Ne yaptıysak devlet için yaptık!" Hukuk devleti ayağa kalk ve yanrî ver!.. Cudi Dağlan'nda şehit düşen Mehmetçikler için yanrt ver, Diyarbakır'da sevgi köprüsünü kuran Gaf- far Okkan için yanıt ver!.. hikmetcetinkayan cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Yargıtay girişimine tepki Komünist Parti özgürlük istedi tstanbul Haber Ser- visi - Komünist Parti Genel Başkanı Yalçın Cerit ve Sosyalist Ikti- dar Partisi Genel Baş- kanı Aydemir Güler. Komünist Parti'nin adıyla uğraşmak yeri- ne, Siyasi Partiler Ya- sası'nın Komünist adı- nı yasaklayan madde- sinin iptalini istedı. Yalçm Cerit ve Ay- demir Güler, yaptıkla- n ortak açıklamada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Ko- münist Parti'nin ismi- nin değiştirihnesi \e partiye ihtar verilmcsi istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne b..;-- vurduğunu anımsattı- lar. Komünist Parti'nin 19Temmuz2000tari- hinde resmen kuruldu- ğu vurgulanan açıkla- mada, "Komünist Par- ti, Siyasi Partikr \ asa- sı'nda ver alan bu isim- le parti kurulması ya- sağına karşı mücadele etmek için oluşturul- muştur. Admın yok edümesi girişimi KP'nin kurulu§ amacı- nı doğrudan karşı\ a al- makür"' denıldi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle